Hocam Allah sizden razı olsun. Ancak aynı zamanda da siz affetsin. neden mi; Talak 4. ayette ;وَالّٰٓئٖ يَـئِسْنَ مِنَ الْمَحٖيضِ مِنْ نِسَٓائِكُمْ اِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلٰثَةُ اَشْهُرٍۙ وَالّٰٓئٖ لَمْ يَحِضْنَؕ وَاُو۬لَاتُ الْاَحْمَالِ اَجَلُهُنَّ اَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّؕ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِهٖ يُسْراً ﴿٤﴾ ''Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile ''ADET GÖRMEYENLER'' hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.'' Ayette HENÜZ ibaresi yoktur. Burada LEM olumsuzluk edatı kullanılmıştır. bu edat; gerçekleşmemiş ve gerçekleşme beklentisi olmayan bir olayı ifade etmek için kullanılır. Buna göre meal ''adet görmeyen (kadın) lerin bekleme süreleri '' şeklinde olmalıdır. Sizin ifade ettiğiniz meal; ''HENÜZ'' adet görmeyen ''KÜÇÜK YAŞTA KIZLARIN'' diye bir ifade yoktur. ''Henüz'' manasının verilebilmesi için ''LEMMA'' olumsuzluk edatının kullanılması gerekirdi. oysa Rabbimiz, LEM olumsuzluk edatını kullanmıştır. bu da adet görmeyenlerin '' adet görmemiş KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU ''değil, adet görmesi gereken çağı aştığı halde adet görmeyen kadınlardır. Tıpda, ergenlik denen yaş dönemini geçtiği halde adet görmediği için kızlarını sağlık kurumlarına getiren ailelerin olduğu bir gerçektir. yine aynı şekilde; normalde adet görürken psikolojik, tümoral yada hormonal vb çeşitli sebeplerden ötürü adetten kesilen ve bu yüzden kliniklere baş vuran kadınların sayısı az da sayılmaz. bu durum bugün olduğu gibi eskiden de böyle idi, belki Kıyamete değin böyle devam edecek. Talak 4. ayette ''. adet görmeyenler '' olarak işaret edilen, muhtemelen, çeşitli sebeplerle adet görmeyen kadınlara işaret edilmek istenmiştir. KÜÇÜK KIZ ÇOCUKLARI olması mümkün değildir. çünkü Allah cc EVLİLİK YAŞININ hangi döneme denk geldiğini Nisa 6. ayette belirtmektedir.; Nisa 6 ''Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri deneyin; eğer onların yeterli fikrî olgunluk düzeyine eriştiklerini tespit ederseniz hemen mallarını kendilerine verin, büyüyecekler de mallarını alacaklar diye o malları israf ile ve tez elden yiyip tüketmeyin. .............'' Ayet, bir kişinin kendi işini yürütecek, ya da malını işletecek bir yeteneği kazanacağı dönemin evlilik çağı ile başlayabileceğini işaret ediyor. klasik tefsirlerde iddia edildiği gibi küçük kız çocuklarının evlenmesi ve hatta boşanması gibi absürt bir durum İslamda yoktur. Talak 4. ayet evlilikten değil boşanmadan söz ediyor; Ayete; HENÜZ ADET GÖRMEYEN KIZ ÇOCUKLARI diye meal verenler şöyle demek istiyorlar; henüz adet görmeyen bir kız ile evlenen, evlilik hayatı (cinsel birliktelik ) yaşayan daha sonra da boşanmak isteyen bir adam, bu kız çocuğu hala /henüz adet görmediği için boşanma /iddet süresi olarak üç ay beklemesi gerekir. Olaya nerden baksan felaket! İşte bu yanlış anlayış yüzünden doğuda, özellikle pakitani afganistan gibi ülkelerde 50-70 yaşlarında adamlar 7-8 yaşlarında kız çocuklarıyla evleniyor. bu çocukların bazıları ciddi bir şekilde yaralanıyor, bazıları da hayatlarını kaybediyor. Ayete baştan yanlış mana verdikleri için yanlışlara devam ediliyor. Allahtan korkan, Arap dilini bilmese bile vicdanının ve aklının sesine kulak veren bir mümin de mi yok! İnsanın aklına geliyor; bu kadar basit bir dil kuralını dahi bilmeyen insanların tefsirlerini mi okuyoruz. acaba başka vahim hatalar yapılmış mı? Allahın ayetlerine cehalet sebebiyle / yada başka sebeplerle yanlış mı meal verilip tefsir edilmiş. Rabbim bizi kendine iftira atanlar durumuna düşürmesin.
Yazdığını tam özveri ve herkelimesini dikkatlice okudum. Bu konuda teşekkür ederim. Ancak afganistanı bilmem ama doğuda 7-8 yaşlarında evlenenleri herhalde olayı dramatize etmek için söyledin. * Henüz görmemiş ile görmemiş arasında arapça gramer açısından ufak bir farklılık olsa da meal açısında bir farklılık yoktur. -adet görmemiş olanlar:bazı çeşitli faktörler nedeniyle hayız görmeyenler ama görme çağındadır. -henüz hayız görmeyenler: görme çağında olup, çeşitli faktörler nedeniyle henüz görmeyenler. Arada ne gibi fark oldu. * Meseleye nerden baktığın önemlidir. Yoksa senin dediğün anlam çıkmıyor. İlla şu anlam suitimal ediliyor dersen, merak etme suistimal ve haklı çıkarmak için ŞEYTAN BİLE KURANDAN DELİL GETİRİR. zor değildir.
@@delolololiko7027 Ben iyi seviyede Arapça biliyorum ve yıllardır Kuran üzerinde çalışmalar yapmaktayım, aynı zamanda bir tıp doktoruyum. Yazdıklarımı anlayabilmek için AYNI DİLİ BİLİYOR OLMAMIZ GEREK! Arapça biliyor musunuz? ''..............Henüz görmemiş ile görmemiş arasında arapça gramer açısından ufak bir farklılık olsa da meal açısında bir farklılık yoktur. ..............'' sizin ufak bir farklılık dediğiniz tarih boyunca ZULÜMLERE SEBEP OLMUŞ, sizce bu önemsiz bir ayrıntı mı!? Sizin gibi düşünerek buna önem vermeyenler 7 yaşındaki kızını 25 yaşındaki adamlarla evlendirmişler! Şeytanın müminler üzerinde hiçbir gücü yoktur. Ancak kalplerinde hastalık olanlara güç yetirebilir. (Nahl 99-100)
@@pnarbas6606 Ben yaklaşık 30 yıldır arapça bilirim ve zaten Arap kökenliyim. Bahsettiğiniz mesele yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemiştir çünkü önceki insanlar mealle istidlalda bulunmazdı, zaten ya kendisi meseleye bakardı ya da mezheplerini taklit ederlerdi (çoğunluk böyleydi). Şimdi bu mealin sorunu mu ? Meallerin yaygınlaşması islamın yürürlükten ılgasından sonradır. Yoksa bahsettiğiniz gibi yüzyıllardır mealle kimse olaya bakmıyordu * Ve yanlış anlaşılma meselesi meal/kuranın sorunu değil bizim hastalıklı halimizdir. 1-meal nasıl olursa, hüküm istinbat etme mealle yapılsmaz. Bu yeni dönemin modasıdır 2-şeytanlar yapmak istediklerini zaten kutsal kitaplardan delil getirirler. 3-Arapça biliyorum deyip, öncelikle bana kibirle yaklaşmışsın. Derdini anlat sen, arapça bilip bilmediğini önce bunu açıklama/hava atman etmen gerekmez. 4-hem Ali Küçük Hocaya Allah razı olsun demişsin hem de yazının sonunda Rabbim bizi kendisine iftira atanlardan durumuna düşürmesin demişsin. Bunun anlamı nedir ? 5-ÖNCEKİ YAZDIKLARIMI NEDEN SİLDİNİZ ?
Masaallah hocam çok güzel anlatiyorsunuz rabbim afiyet versin dünya ve ahiretimize ebeden razı olun
Rabbim razı olsun hocamızdan mekanı cennet olsun
Kuranı Kerimi, bu kadar güzel anlatan bir insan az bulunur.. Allah seni en güzel şekilde mükafatlandırsın inşallah..🤲🌹
Sayın Ali KÜÇÜK hocam Allah c.c senden razı olsun Peygamber efendimize komşu eylesin. Rabbim dinlediklerimizle bizlere de amel etmeyi nasip eylesin.
Rabbim senden razı olsun . Rabbim,bu dersleri ,sadaka-i cariye olarak kabul eylesin. Mekânın cennet, makamın âli olsun.
Amin amin değerli merhum hocam.Allahu Tealam razı olsun mekanın cennet derecen a'li olsun
Canım hocam seni ahirete göçtükten sonra tanıdım Rabbim sana çok çok merhamet etsin inşallah
Allahu Teala razı olsun değerli hocam.
RABBİM, size ve bizlere de rahmetiyle muamele etsin
Allah ım günahlarını bağışlasın ve cennetine koysun hocamızı inşallah
Allah hocamızdan razı olsun kendisne rahmet eylesin
Rabbim razı olsun kıymetli hocamdan. Mekanı cennet olsun. Anlattığı her bir cümle nur eylesin kabrini. Amin🌹
RABBİM merhametiyle muamele etsin mekanı cennet olsun inşaALLAH hocamızın 🌹
ALLAH c.c. razı olsun hocam mekanınız cennet olsun
Allah razı olsun höçam
ALLAH CC rahmet eylesin...
☝️☝️
Hocam Allah sizden razı olsun. Ancak aynı zamanda da siz affetsin. neden mi;
Talak 4. ayette ;وَالّٰٓئٖ يَـئِسْنَ مِنَ الْمَحٖيضِ مِنْ نِسَٓائِكُمْ اِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلٰثَةُ اَشْهُرٍۙ وَالّٰٓئٖ لَمْ يَحِضْنَؕ وَاُو۬لَاتُ الْاَحْمَالِ اَجَلُهُنَّ اَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّؕ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ اَمْرِهٖ يُسْراً ﴿٤﴾
''Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile ''ADET GÖRMEYENLER'' hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.''
Ayette HENÜZ ibaresi yoktur. Burada LEM olumsuzluk edatı kullanılmıştır. bu edat; gerçekleşmemiş ve gerçekleşme beklentisi olmayan bir olayı ifade etmek için kullanılır. Buna göre meal ''adet görmeyen (kadın) lerin bekleme süreleri '' şeklinde olmalıdır.
Sizin ifade ettiğiniz meal; ''HENÜZ'' adet görmeyen ''KÜÇÜK YAŞTA KIZLARIN'' diye bir ifade yoktur. ''Henüz'' manasının verilebilmesi için ''LEMMA'' olumsuzluk edatının kullanılması gerekirdi. oysa Rabbimiz, LEM olumsuzluk edatını kullanmıştır. bu da adet görmeyenlerin '' adet görmemiş KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU ''değil, adet görmesi gereken çağı aştığı halde adet görmeyen kadınlardır. Tıpda, ergenlik denen yaş dönemini geçtiği halde adet görmediği için kızlarını sağlık kurumlarına getiren ailelerin olduğu bir gerçektir. yine aynı şekilde; normalde adet görürken psikolojik, tümoral yada hormonal vb çeşitli sebeplerden ötürü adetten kesilen ve bu yüzden kliniklere baş vuran kadınların sayısı az da sayılmaz. bu durum bugün olduğu gibi eskiden de böyle idi, belki Kıyamete değin böyle devam edecek.
Talak 4. ayette ''. adet görmeyenler '' olarak işaret edilen, muhtemelen, çeşitli sebeplerle adet görmeyen kadınlara işaret edilmek istenmiştir. KÜÇÜK KIZ ÇOCUKLARI olması mümkün değildir. çünkü Allah cc EVLİLİK YAŞININ hangi döneme denk geldiğini Nisa 6. ayette belirtmektedir.;
Nisa 6 ''Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri deneyin; eğer onların yeterli fikrî olgunluk düzeyine eriştiklerini tespit ederseniz hemen mallarını kendilerine verin, büyüyecekler de mallarını alacaklar diye o malları israf ile ve tez elden yiyip tüketmeyin. .............'' Ayet, bir kişinin kendi işini yürütecek, ya da malını işletecek bir yeteneği kazanacağı dönemin evlilik çağı ile başlayabileceğini işaret ediyor. klasik tefsirlerde iddia edildiği gibi küçük kız çocuklarının evlenmesi ve hatta boşanması gibi absürt bir durum İslamda yoktur.
Talak 4. ayet evlilikten değil boşanmadan söz ediyor; Ayete; HENÜZ ADET GÖRMEYEN KIZ ÇOCUKLARI diye meal verenler şöyle demek istiyorlar; henüz adet görmeyen bir kız ile evlenen, evlilik hayatı (cinsel birliktelik ) yaşayan daha sonra da boşanmak isteyen bir adam, bu kız çocuğu hala /henüz adet görmediği için boşanma /iddet süresi olarak üç ay beklemesi gerekir.
Olaya nerden baksan felaket!
İşte bu yanlış anlayış yüzünden doğuda, özellikle pakitani afganistan gibi ülkelerde 50-70 yaşlarında adamlar 7-8 yaşlarında kız çocuklarıyla evleniyor. bu çocukların bazıları ciddi bir şekilde yaralanıyor, bazıları da hayatlarını kaybediyor.
Ayete baştan yanlış mana verdikleri için yanlışlara devam ediliyor. Allahtan korkan, Arap dilini bilmese bile vicdanının ve aklının sesine kulak veren bir mümin de mi yok!
İnsanın aklına geliyor; bu kadar basit bir dil kuralını dahi bilmeyen insanların tefsirlerini mi okuyoruz. acaba başka vahim hatalar yapılmış mı? Allahın ayetlerine cehalet sebebiyle / yada başka sebeplerle yanlış mı meal verilip tefsir edilmiş. Rabbim bizi kendine iftira atanlar durumuna düşürmesin.
Allah razı olsun 🎀
Yazdığını tam özveri ve herkelimesini dikkatlice okudum. Bu konuda teşekkür ederim.
Ancak afganistanı bilmem ama doğuda 7-8 yaşlarında evlenenleri herhalde olayı dramatize etmek için söyledin.
*
Henüz görmemiş ile görmemiş arasında arapça gramer açısından ufak bir farklılık olsa da meal açısında bir farklılık yoktur.
-adet görmemiş olanlar:bazı çeşitli faktörler nedeniyle hayız görmeyenler ama görme çağındadır.
-henüz hayız görmeyenler: görme çağında olup, çeşitli faktörler nedeniyle henüz görmeyenler.
Arada ne gibi fark oldu.
*
Meseleye nerden baktığın önemlidir. Yoksa senin dediğün anlam çıkmıyor.
İlla şu anlam suitimal ediliyor dersen, merak etme suistimal ve haklı çıkarmak için ŞEYTAN BİLE KURANDAN DELİL GETİRİR.
zor değildir.
@@delolololiko7027 Ben iyi seviyede Arapça biliyorum ve yıllardır Kuran üzerinde çalışmalar yapmaktayım, aynı zamanda bir tıp doktoruyum.
Yazdıklarımı anlayabilmek için AYNI DİLİ BİLİYOR OLMAMIZ GEREK! Arapça biliyor musunuz?
''..............Henüz görmemiş ile görmemiş arasında arapça gramer açısından ufak bir farklılık olsa da meal açısında bir farklılık yoktur. ..............'' sizin ufak bir farklılık dediğiniz tarih boyunca ZULÜMLERE SEBEP OLMUŞ, sizce bu önemsiz bir ayrıntı mı!?
Sizin gibi düşünerek buna önem vermeyenler 7 yaşındaki kızını 25 yaşındaki adamlarla evlendirmişler!
Şeytanın müminler üzerinde hiçbir gücü yoktur. Ancak kalplerinde hastalık olanlara güç yetirebilir. (Nahl 99-100)
@@pnarbas6606
Ben yaklaşık 30 yıldır arapça bilirim ve zaten Arap kökenliyim.
Bahsettiğiniz mesele yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemiştir çünkü önceki insanlar mealle istidlalda bulunmazdı, zaten ya kendisi meseleye bakardı ya da mezheplerini taklit ederlerdi (çoğunluk böyleydi). Şimdi bu mealin sorunu mu ?
Meallerin yaygınlaşması islamın yürürlükten ılgasından sonradır. Yoksa bahsettiğiniz gibi yüzyıllardır mealle kimse olaya bakmıyordu
*
Ve yanlış anlaşılma meselesi meal/kuranın sorunu değil bizim hastalıklı halimizdir.
1-meal nasıl olursa, hüküm istinbat etme mealle yapılsmaz. Bu yeni dönemin modasıdır
2-şeytanlar yapmak istediklerini zaten kutsal kitaplardan delil getirirler.
3-Arapça biliyorum deyip, öncelikle bana kibirle yaklaşmışsın. Derdini anlat sen, arapça bilip bilmediğini önce bunu açıklama/hava atman etmen gerekmez.
4-hem Ali Küçük Hocaya Allah razı olsun demişsin hem de yazının sonunda Rabbim bizi kendisine iftira atanlardan durumuna düşürmesin demişsin. Bunun anlamı nedir ?
5-ÖNCEKİ YAZDIKLARIMI NEDEN SİLDİNİZ ?
Hocam esim bir ay içinde ayrı ayrı uc talagin hepsini verdi sonra birdaha bosadi etti 4 kez suan cok pismaniz ne yapayım donsemmi
Qnlasmali bosanmak gunahmi hocam
@@Nilgün-f8t günah değil helaldir