Bir Azərbaycan türkü olaraq, Pelin Çiftin üslubunu hic sevmedim. Pelin hanim siz kendi "bizim" dediyiniz tarihinizi karsinizdaki kağıtlara bakarak okurken ben Osmanli tarihini tekrar tekrar okuyup arastirip qururlaniyorum .cok yazik TRT'de sizin düşüncədə biri olmamali .Tufan hocam bu kadar güzel tarih bilgilerinizle bizi aydinlatdiginiz üçün təşəkkürlər . Azərbaycan türklərindən sevgilərlə .🇦🇿🇹🇷
Pelin, çalıştığı kurumun başındakiler gibi, hükümet gibi Neo Osmanlıcı olduğu için... Bunlar daha düne kadar Selçuklu öncesini Türk olarak saymıyorlardı. Mezhepçilikleri; Türkçülükleri demiyorum, kesinlikle olamazlar; Türklüklerinden daha baskın.
Torunlarım ben Çaldıran'da Sultan Selim ileydim. Ah ki Türkler birbirini kırmayaydı. Ne var ki şimdiki şuur yok o vakitler. Oğuz Türkleri yazık ki birbirine kıymıştır
Tufan hocam o kadar güzel konusmussun ki söylediklerini hayranlıkla dinledim. Tarihimize intikam gözü ile bakilmamasi bu kadar güzel anlatilabilirdi. Türk isek bütün Türklere saygı duymamız gerektiğini anlamamız gerek
Sarayında yanlızca TÜRK devlet adamlarının bulunduğu safevi devletinin hükümdarı Şah İsmail Hataî nin böyle aşağılanması yanlıştır.Tufan hocam çok güzel açıklamışsınız . Şah İsmail ❤❤❤❤
Pelin hanımın bu programı kitlelerin izlediğini unutmayarak yorumlarını gerçek bilim ve ilimle hatta iyi bir kalp gözüyle bin düşünüp bir yorum yapması temenni ediyorum çünkü bu gerçek dışı ve ayrıştırıcı kışkırtıcı dil bu gibi iyi hocalardan nasibimizi almamızı engelliyor. Pelin ; değiş oku ve geliş
Tufan hoca ne güzel anlatırken pelin hanım yırtın dondan çıkarak hocanın durumunu allak bullak ediyor bir dur kızım ya araya girilecek zaman var koskoca tarihçeyi zor durumda bırakma
Çox sağolun hocam...mən sizə çox çox təşəkkür edirəm...çox gözəl anlatdınız...bütün Türk dünyasını burdan Azərbaycannan salamlayıram...sizi kimi insanlar daha çox olsa biz Türklər bir olarıq...inşallah o günü görmək arzusuyla...
Keske ben bu programi izlemeseydlm...pelun cifti severek izliyordum ama irkci oldugunu bilmliyordum...azerbaycanlilari bu kadar sevmedigini keske boyle acik acik gostermeseydin...yazik
Bacım Pelin Çift o kadar bilmiyor. Safavileri O İranlı yada Fars sanıyor. Ne yaparsın hoş görün. Program yapılıyor. İnsanlar ekşın yani skandal sansasyonel programları sever ve rağbet eder. Yani iyi bir gazetecilik örneği tarihçilik değil...
Pelin Çift'in ilk okuduğu ve yazana kitap gönderdiği tweet'e bakınca kedisinin de ne kadar hamasi bir insan olduğu anlaşılıyor. Hoca da bunu onaylıyor. Aslında bilgili biri ama o da "ver mehteri" diyenlerden. :) Biz ne zaman ki tarihi fizik gibi bir bilim dalı olarak ele alırız, o zaman ilerleriz. Aksi halde sadece geçmişle övünmekten başka bir şey yapamayız.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
çok seviyeli ve açıklayıcı bir program olmuş, teşekkürler. ben azerbaycan türklerinin şah ismaili neden bu kadar sevdiğini osmanlı cihetinden bakarak anlayamıyordum... afrasiyabın torunu iran mülküne hakim oldu diye bakınca, anlaşılıyor, ama yine de yavuz dedemizin yeri bizde başkadır, tabii olarak... tarihteki hadiseler abartılır, efsaneleşir, işin tabiatı bu, ne yapalım. böyle ilim adamları meseleleri açıklığa kavuşturmak için var
Şimdi anlamışsındır Şeyda :) Şah İsmail de bizim dedemizdir.Azerbaycan topraklarını ilk defa bir bütün olarak birleştirip Safevi devletini kurmuştur .Yavuz da bizim ,İsmail de bizim .Biz dünyaya hükmeden Türk ırkıyız :)
@@aygunbagirova2807 Haklı olarak sayması lazım zaten ) Ancak Akkoyunlu - Osmanlı savaşı en büyük tarihi hatalarımızdan biridir .Fatih ile Uzun Hasan Otlukbeli’nde savaşa tutuşarak tarihin gidişatını değiştirdiler.
49:36'daki çıkışın amacı nedir? Alevi ya da şii'ler ile kişisel olarak ne sorununuz var,açıkcası çok merak ettim. Çünkü bir sorununuz olmasaydı, ilgili çıkışı yapmazdınız. Not: alevi ya da şii değilim. Ailemin 2 tarafında da yok.
bu hocaya alevi düşmanı diyen net kafasızdır şii olarak diyorum karşı kadına ne güzel konuşutor adam ztn şii bir lideri savunuyor ayrıca o dakikadaki bir çıkış yok
Yahu hocam geçmiş tarihten bilinen herşeyi isbat ederek tarihi belgelerle yerle yeksan ettiniz.nasıl bir engin bilginiz var.sunucu hanım kıt bilgisiyle size bişeyler diyoda olmuyor.
@@durustol9854 sən də özünü ağıllı hesab edən virusa bənziyirsən... Adam orda tarixdən, milli kimlikdən, nələrdən danışır. "Şıa sın sen galiba"... Dəfşələysən sən də.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Allah hanefi mezhepinin kurucusu Ebu hanifenin mezarinin uzerine tuvalet kurduran Sah Abbas Safeviye de rahmet etsin.Dedesinin intikamini feci bir sekilde almistir.
Onlar ajan değil Dailer... Biz alevimeşrep Sünnileriz... Olay mezhep savaşı değil siyasidir... Şah İsmail Türk oğlu Türk'dür... Allah rahmet eylesin...
Turk sunni ile turk alevi arap sunni ve arap siilerden fsrkldir osmanli padisahlari sunniydi ama devlet kurumlarinda askeriyede alevi bekatasiler agirliktaydi ama fatihten sonra turkmenoerndevletten uzaklastirildinitildi ve yavuzdan sonra arap sunniligine geçildi. Sah da yavuzda hata yapmis anlassalardi yavuz batiya sah da cine kadar giderlerdi.
@@redd9017 cansın Can... Saygıyla selamlıyorum... Maalesef ilmiye ile siyasi ve askeri mücadele var... Daha doğrusu ilmiye askeri ve siyasi operasyon çekiyor... Yavuzu bile işe dahil etmişler. Belki Yavuz siyaseten kabul etti. Ama Fatih yutmamış çünkü âlim ve aydın.
@@zulkufsamilceylan9310 ben aleviyim şahi severim. Yavuza soguk bakiyorum lakin yavuz da şah da toprak derdinde mezhebi kullanmis ikisi de mezhepcilik yapip katliam yapmis. İkisi kavga etti olan biz alevilere oldu. Hala bize karsi dusmanlik var dogu ve icanadoluda turkmen aleviler irana kacti kalanlarin bazilari kurtlesti yavuz kurtleri bela etti bize.
@@redd9017 valla ne güzel açıklamışsın. Ben İdris i Bitlisi olayı diycektim. Çok derinlere inmeyelim bu ne saçmalıyor diyecekler diye... Maalesef Şah İsmail'in yanında ki hocaları daileri Onu Sünni İslam a karşı doldurmuş. Yavuz un yanında ki Sünni mollalar Onu Şii İslam a karşı dordurmuş fetva vermiş. Maalesef ilmiye burada büyük bir siyasi tarihsel ayrışmaya sebep olmuşlardır. Yavuz bu durumu farkedince bırakmış güneye inmiştir. Yazık oldu Türklüğe. Biz Türkler Alevi meşrep Sünnileriz. Heterodoks müslüman iz biz. Elhamdülillah ki mevali kölemen Kuzey Müslümanıyız... Ehli Beyt bizde din iman akide. Çok teşekkür ederim Cann...
kıymetli hocam bize aktardığınız gerçek hikayeyi bire bir aynısı olmasa’da yazarak paylaşmıştım hanım kardeşlerimiz’den biri göz yaşı için’de okuduklarını yazarak TEŞEKKÜR etmiş bu TEŞEKKÜRÜ Size ve Pelin Hanıma TAKDİM ediyorum ağzınıza emeğinize yüreğinize sağlık Teşekkür ediyorum izmir bucadan selam ve dua ile # tak.şof
@Naki bag bahceleri yakarak osmanliyi zayif dusurmekti fakat uygulamadi diyosun da Tufan Gunduz dinliyosun belli ondan ornek vererek konusuyorum sana zaten 7 ay once yayinladigi videoyu da izle nasi yikmis yok etmis osmanli askerini ac birakmis ve gucsuz durumda birakmis. Ekmegi az yiyen boyle oluyosa cok yemekde keraamet vardir :)
@Naki Hakaret etmiyorum sende etme :) tarihtir bu tartisilir fakat safevi devleti icin kesin galibiyetle sonuclanicak bir zafer diye bahsetmen kerametin cok ekmek yemekte oldugunu hala dusundurtuyo :) Sende biraz bati kaynaklarini ve safevi devleti sempatini kenara koy da objektif bak. Hic bir kaynakta kesin safevi zaferi gibi goruldugunu Ismail yaralanmasa kazanilirdi gibi bahsedilmez. Osmanli, turk kaynaklarinda bile bazi konularda uyusmazlik, zitlik varken Venedik kaynagini %100 kabul etmek de ne biliyimimm. Adet olduğu üzere sağ kolu Anadolu askerine sol kol Rumeli askerine merkezi ise yeniçeriler, yeniçerilerin arkasında bulunan toplar zincirler birbirine bağlandı. Safların bozulmaması ve safevi askerlerin araya girmemesi için arka sıraya atlar,develer, hatırlar ve diğer yük hayvanları sımsıkı yerleştirildi. Adeta etten bir duvar örüldü. Safevi ordusunun sağ kanadında dulkadir, avşar, şanlı ve Musul Türkmenleri sol kanatta rumlu,kaçar diğer Türkmen oymakları yer aldılar. merkezde ise İsmail’ Korçularla birlikte durdu. 23 Ağustos 1514 günü sabahın erken saatlerinde şiddetli bir savaş olmasina ragmen yinede Osmanlı toplarının karşısında yalın kılıç durmak imkansız. Meydanda ismail sandiklari birini yakaladılar onu apar topar Sultan Selim’in huzuruna çıkardılar fakat bu kişinin İsmail değil Avşar Sultan Ali Mirza olduğu anlaşılınca oracıkta öldürdüler. İsmail ordusunun safların yarıldığını çok güvendiği bazlı beylerin gizlice savaş meydanı terk ettiğini görünce geri çekilme borusunun çalınmasını emretti. Arkasında onun yenilecegini görüp hayal kırıklığına uğrayan kalabalık bir topluluk bıraktı. Yavuz sultan Selim en büyük rakibinin meydanı terk ettiğini gördüğü halde bir oyuna gelmemek daha büyük bir tuzak tuzak karşılaşmamak için geri çekilme sonra safevi ordusunun takibine izin vermedi. Ertesi gün Divan’ı toplayıp durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Tebriz’e doğru yola çıkıldı. Tokatlı Zade Ahmet paşa ve defterdar Piri Paşa önden gönderilerek Tebriz de herhangi bir yağma olmaması için tedbirler alındı ki sehir teslim olmaya hazirdi Bu sayede Tebriz şehri yağma edilmedi. Yavuz’u o meydana gonderene hamd olsun.
@Naki ya tamam sensinnn kardesim ben atgozluguyle bakiyorum sen en objektif, en dogrusun. Ayrica senin dogru kabul ettigin sey ve ya olaylar karsindaki icin dogru olmayabilir kardesim. O yuzden bu gibi (en somut bilgileri aktaran venedik kaynaklaridir) yazdigin cumlelere baslarken “bence” diye baslasan daha iyi olur. Cunku bence asla oyle degil. Herkes için doğru bir şey varsa o da Yavuz’un Çaldıranı yaktığıdır :) hala dumani geliyo gibii
Şaheser bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Bilgi paylaştıkça bilgidir. Doğru tarih paylaştıkça hayatımıza daha anlamlı oluyor. Allah sizden razi olsun ☺️⚘⚘⚘
dogrudur biz fatihin yavuzun torunlariyiz bizim atalarimiz 700 senelik devlet yonetmisler sizin devletlerinizin omru 50 100 yillik devletler sizinde devletleriniz adil olsaydi bizde size itaat ederdik
@@mustafaakaln473 Yalnız biz 1136 dan 1925 e kadar Koskoca Imparatorluk yönettik Osmanlı daha yoktu biz 1136 da Imparatorluk kurarken,siz 623 yıl imparatorluk yönettiniz biz 900 yıl hayırdır? 🇦🇿🦁⚔
@@mustafaakaln473 sen ne yavuzun ne fatihin torunusan. Olsa olsa o dövrdə biz Türklərlə bir yerdə sığınıb gələn hansısa xainin soyundan gedirsən. Türkü birləşdirməkdən danışılan bir yerdə nifaq salmağa çalışan xainsən
@M. Mirhan ARICI Ulan Osmanlı Sünni zaten birde sana britannicaya ait kaynak atmış sen ona TH-cam videosu atmışsın 🤣🤣🤣 bu arada ben ayaz sadece hesaptan ban yedim buradan yazıyorum.
@Eren Çakmak bizim kimseye taptigimiz yok kardeşim. Kiyasladigin beyliklerin hepsi Osmanliya bağlandı. Fatihten sonra Osmanli imparatorluktu, bazı dönemde dünyada korkulur hale geldi. Bugün varlığımızı sürdürüyorsak Osmanlı nin büyük payı var. O saydığın beyliklerde Osmanlida dahil Selçuklu dagilinca kurulmuş 150 200 sene ayakta kalıp osmanliya katılmışlar.
@Naki kardes Osmanlı'nın en büyük Padişahı Sultan Selim dir. O saydıklarını 2022 den bakarak yargılamak tam ahmaklıktır. Ankara savaşında Turkmenler Timurun tarafına geçip ihanet ettiği için Turkmenlere hain gözüyle bakiliyirdu o yüzden Yavuz Çaldıran a kürtlerin desteğini alarak gitti. O bölgeye kürtleri yerleştirdi. Babasına karşı savaşma meselesine gelince Osmanlı Kanuniden sonra resmen paşaların elinde idare edildi 4. Murat dışında hiçbir padişah iktidarı alamadı. Aslında bu 2. Beyazidla başladı, Anadolu kayniyordu isyanlar şia meselesi şah ismail destekli olaylar. Bu olaylar esnasında iktidar hiç bir şey yapmıyordu. Pasalar Sehzade Ahmedi tahta geçirmek istediler. Selim'de darbe yaptı. Dulkadiroglu beyi Alaüddevle Bozkurt bey yavuz sultanın öz dedesidir. Oraya niye saldırdığınıda aç oku kardeşim. Uzun uzun yazdirma bana. Sokaktan geçen tarih bilmeyen vatandaşın yazacağı şeyler bunlar. Selametle
@Naki jesin yanlistir (-: zaten bana yazdıklarından senin tarih seviyeni direk anladim. daha fazla tarih öğrenmek istersen Hoca Sadettin efendinin Tâcü't-Tevârih isimli kitabını öneririm. Kuruluştan kanuniye kadar olan zamanı yazmış
@Naki Fatihe hayranım, tam sistem adamı. Kanuni'nin kadrosuna kadar hep Fatihin yetistirmesiydi. Sen Yavuzu överken Fatihi gömecegimi falanmi düşünüyorsun. Ben Osmanlı'nın en iyi padisahinin Yavuz olduğunu düşünüyorum. Kendi düşünceni soyluyebilirsin ama senin gibi düşünmeyen yalnismi oluyor. Fatih Rodosu alamadı, iskender Bey bozgunlari var.
MADARA OLDUN PELİNCİM.BİR FIRSAT VER KONUŞSUN KONUĞUNUZ SEN KONUSACAKSAN NİYEKONUKÇAĞIRIYORSUN Kİ . ŞU SUNUCULAR BİR EĞİTİMDEN GEÇMELİ YA . SİNİR OLDUM.
"Afrasiyap!" .... ALP ER TUNGA-dan baskasi degildir ! Alp Er Tunga Acemlerin dilinde "afrasiyap"olmustur....Afrasiyap,in devamiyim demek Alp Er Tunga,nin devamiyim demektir !..
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
@@mustafaakaln473 niyə? Sənin ərazinə basqın edib? Ya Sultan səlimi təhqir edib? Çaldıran döyüşü Səfəvi torpaqlarında olub. Yəni Səlim Səfəvi torpağına basqın edib....
@@mustafaakaln473 Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
@@mustafaakaln473 şah İsmail güçlü bir Azerbaycan hükümdarıdır. Şah İsmail i sevmeyen Azerbaycan Türklerini de sevmez. Sen önce şah İsmail'in vaziyetini oku
Şah İsmayıl Xətaini beyenmeyib ve ona onun yaratdığı dövləte, onun soyuna dil uzadan şerefsizler anlamırlar ki Atatürk kimi insan özü o soydan gelir. Atası:Əlirza əfəndi Anası:Zübeydə xanım Milli mənsubiyyəti *Ata Terefinden babasi Hafız Ehmet Efendi Makedonyaya Qaraman beyliyi erazilerinden XIV-XV esrlerde Köçürulmuş Turkman(Azeri)lerdendir. Anasida eyniyle hemin erazilerden köç eden Feyzullah Ağanın qizidir Turkmanlardandir.(Azeri) Qeyd edimki Karaman beyliyinin Ehalisi Cenubi Azerbaycandan koc etmiş Turkmanlar olmuşdur, O Vaxt İndiki Muasir Azerbaycanlilara (Qizilbaşlara) Osmanlidan ferlenmek ucun Turkman deyilirdi Bu Esil Turk menem ,Turk menem sozlerinden yaranmişdir,ve indide Suriya İrak ve Anadolu Azerilerine deyilir. Bunu Tarixden araşdirada bilersiniz. Sefevi Şah İsmayilinda kokeninde mehz Turkman oldugu Aciq aydin Gosterilmişdir. Ataturkun Azerbaycanli olmagina geldikde ise baxin SUBUTLAR: +Ata Babasi EHMET Efendi ve Babasi qardaşi MEHMET "Qizil" leqebi daşiyirdilar ve onlara Qizil Ehmet Qizil Mehmet deyilirdi.Bu ise Onlarin Qizilbaş olduqlarini gosterir. +Ana babasi Sufi-zade ailesinden Feyzullah Ağadir. Bildiyimiz kimi Sufi Azerbaycan Qizilbaşlarinda istifade olunan Teriqetdir. +Dayilari ise Hesen Ağa ve Huseyn Ağa adinda şexslerdir. Elave olaraq qeyd edim ki Hal hazirda Anadolu Qizilbaşlari olan Elevi mezhebinin numayendeleri Turkmanlar Ataturkun Elevi oldugunu bildirirler,Ve Ataturke hormetleri daha boyukdur. AtaTurk Osmanli Dovletini ve Sunni Xelifeliyi legv edenden sonra Turkiyeni Respublika ederek alevilerin Teqib edilmesini dayandirmiş ve Elevileri Hakimiyyete getirmişdir.Ancaq Ataturkun Ölumunden sonra hakimiyyete gelenler tedricen Alevileri sixişdirmiş ve hakimiyyetden uzaqlaşdirmişdir,hal hazirda Turkiye Cumhuriyyetinde Alevi ÖzTürkler Yezidlerin teziqi ile hakimiyyetden kenardadirlar.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır: “Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı. Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir ifade kullanmaktadır: “Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
Bu kiza nifret ediyorum azerbaycan turkune dusman kimi bakiyor osmanli var idi ya yox idi biz turk idi. Iranda 40 milyon azerbaycanda 11 milyon turkuk bizi cox asiladi bu kiz biza dusman kimi bakiyorlar turkler cok kalbim kirildi
Yavuz şah"ı er gibi meydana davet ediiyor Ancak ismail ile er gibi savaşmayıp Elinde kılıç olan ismail"e karşı Topla tüfenkle savaşıyor Ne büyük ermiş şu yavuz
Yenilgisiz Timurda filleri kullaniyordu. Yavuz Sultan dan sonrada toplar tüfekler vardi ama Kanuniden sonra sürekli geriledi devlet. Demekki neymiş gerçekten büyük lidermis Yavuz han.
@@TheWild39 la ne alaka nereye bağladın.. devlet gerileri çünkü daha modern silahlar çıktı.. şah ismail de top yoktu.. eli silahlı ve eli silahsız iki kişi kavga ederse ne olur.. kaldı ki akkoyunlu devletini yıkan şah ismail de top olmama ihtimali de yok.. topu mertliğe aykırı bulduğu için kullanmamıştır.. bunu söyleyen de şah ismail düşmanı sizin tarihçiniz simsirgil dir.. O bile bunu söylüyor
Sultan səlim Caldıranda qorxusundan qacıb cadırdan güdürmüs yallannan məktub yazmağnan deyil ki, sultan səlim tarix boyu sahın kölgəsində qalıb qalacağ da.
Bakın bir insan yaşarken kaza geçiriyor ve otopside ikiye bölünüp ortası yokluk sağ sol beden varlık alemi oluyor yani şunu diyorum Bir emel uğruna verilen mücadele de eğer ki gelecek boşluk olacaksa varlıgin yokluğunun anlamı yoktur. Yani bir emel ancak ve ancak varın varlığı için oluşmalı.
Pelin cift surekli mudahale ederek bir turlu cevaplar tam olarak bitirilemedi. nasil bir sunuculuktur cok ilginc.. soruyu soruyor ama cevabi ne dinliyor ne de bekliyor..
Hanımefendiye göre Osmanlı dışında kalan Türk devletleri Türk değil. Kendinde bu haddi nasıl görüyor anlamamakla beraber karşısında objektif olarak yorum yapan tüm konuklara da aynı saygısızlığı yapıyor. Birisi bu hanıma 3000 yıllık belki daha eski Türk tarihinde Osmanlı devletinin de bir bölüm olduğunu onun dışında bir çok devlet kurulduğunu yıkıldığını öğretse keşke...
Pelin hn ya seni yanlış tanıdık, yada yoldan çıkıyorsun...seni seviyoruz ve sevgimizi azaltma..bir duruşun vardı, ama ayarı kaçmış...bilgine ve dikkatine
Pelin hanım,Sultan Selimin mektuplarını okurken "Oh ne güzel yazmış" diyor. Oysa ki,kendisi karşı taraf olsaydı,ahlaksız yapmış derdi. Burada çok kötü şekilde taraf tuttuğunu belli ediyor,keşke etmeseydi. Ama neyse.
Türklük bir ırktır. Farklı dinlere, mezheplere inanan veya herhangi bir birşeye inanmayan Türkler de var yeryüzünde. Bu arkadaş muhtemelen küçük bir mahallede yetişti ve o mahallenin dışına hiç çıkmadı.
Bu qədər şərəfsiz olmayın 1,2ciside ən assan bir sefinizi demək lazımdı siz və yanınızdakı binu bilməlisinizki şah İSMAYIL SƏFƏVİ tam bi tük idi osmanl padişahlarının yarısının anası türk deyildi amma şah İSMAYIL və ogulları nəvələri və nəticələri tam türk oglu türkdür.
Bir Azərbaycan türkü olaraq, Pelin Çiftin üslubunu hic sevmedim. Pelin hanim siz kendi "bizim" dediyiniz tarihinizi karsinizdaki kağıtlara bakarak okurken ben Osmanli tarihini tekrar tekrar okuyup arastirip qururlaniyorum .cok yazik TRT'de sizin düşüncədə biri olmamali .Tufan hocam bu kadar güzel tarih bilgilerinizle bizi aydinlatdiginiz üçün təşəkkürlər .
Azərbaycan türklərindən sevgilərlə .🇦🇿🇹🇷
Tufan gündüz tərəfsiz olaraq izah edir Pelin cift tərəf tutur buda düzgün iş deyil
Çok doğru. Tufan hoca Türk dedikçe yalanmışcasına gülümsüyor. Şahımızı yok saymak hadsizlik
Pelin, çalıştığı kurumun başındakiler gibi, hükümet gibi Neo Osmanlıcı olduğu için... Bunlar daha düne kadar Selçuklu öncesini Türk olarak saymıyorlardı. Mezhepçilikleri; Türkçülükleri demiyorum, kesinlikle olamazlar; Türklüklerinden daha baskın.
Sizle alakası yok gardaşlar. Pelin belli ki tam bir Alevi düşmanı. O yüzden gözü kör olmuş.
Torunlarım ben Çaldıran'da Sultan Selim ileydim. Ah ki Türkler birbirini kırmayaydı. Ne var ki şimdiki şuur yok o vakitler. Oğuz Türkleri yazık ki birbirine kıymıştır
Tufan hoca her iki taraf da bizimkiler derken pelin ben demiyorum diyor . Kininen nefretinde boğul pelin
Tufan hocam o kadar güzel konusmussun ki söylediklerini hayranlıkla dinledim. Tarihimize intikam gözü ile bakilmamasi bu kadar güzel anlatilabilirdi. Türk isek bütün Türklere saygı duymamız gerektiğini anlamamız gerek
Sarayında yanlızca TÜRK devlet adamlarının bulunduğu safevi devletinin hükümdarı Şah İsmail Hataî nin böyle aşağılanması yanlıştır.Tufan hocam çok güzel açıklamışsınız . Şah İsmail ❤❤❤❤
Şah İsmail kürttür
Namazı 3 vakite indirdiği için mi seviyorsun
@@gonulyorgunu2460 şah ismaili aşagılayıp azerbaycanlılar bizim kardeşimiz demeyin sonra
@@gonulyorgunu2460 sen Türk müsün peki ??. Şah İsmail Türk oğlu Türktür
@@gonulyorgunu2460 sen Türk müsün. Şah İsmail Türk oğlu Türktür
Pelin hanımın bu programı kitlelerin izlediğini unutmayarak yorumlarını gerçek bilim ve ilimle hatta iyi bir kalp gözüyle bin düşünüp bir yorum yapması temenni ediyorum çünkü bu gerçek dışı ve ayrıştırıcı kışkırtıcı dil bu gibi iyi hocalardan nasibimizi almamızı engelliyor. Pelin ; değiş oku ve geliş
Handan 32 farz ezberle.
Şah ta bizim sultan da önemli olan birlik beraberlik ti keşke şimdi İran Türkleri ve Anadolu Türkleri birleşerek cihan devleti kursalar
Oda olacak Biiznillah. Türklük her türlü mezhebin üzerindedir. Müslüman olmak yeterli🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷
Tufan hoca ne güzel anlatırken pelin hanım yırtın dondan çıkarak hocanın durumunu allak bullak ediyor bir dur kızım ya araya girilecek zaman var koskoca tarihçeyi zor durumda bırakma
Çox sağolun hocam...mən sizə çox çox təşəkkür edirəm...çox gözəl anlatdınız...bütün Türk dünyasını burdan Azərbaycannan salamlayıram...sizi kimi insanlar daha çox olsa biz Türklər bir olarıq...inşallah o günü görmək arzusuyla...
Pelin hanım tarihin kendi isteklerine göre yoğurulmasını istiyor hakikaten çok garip
Keske ben bu programi izlemeseydlm...pelun cifti severek izliyordum ama irkci oldugunu bilmliyordum...azerbaycanlilari bu kadar sevmedigini keske boyle acik acik gostermeseydin...yazik
🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷❤️❤️ boşver onlar çürük elma
Trtye girince osmanlici olmus isini kaybetmekten korkuyor galiba
Bacım Pelin Çift o kadar bilmiyor. Safavileri O İranlı yada Fars sanıyor. Ne yaparsın hoş görün. Program yapılıyor. İnsanlar ekşın yani skandal sansasyonel programları sever ve rağbet eder. Yani iyi bir gazetecilik örneği tarihçilik değil...
Ureyim qirildi
Irqci olmasi icin Iki farkli irk olmasi gerek ki burda iki tarafta Turk . Kadin herhalde Osmanliciligi savunuyor Turkleri degil
Şah İsmayıl Xətai haqqında verdiyiniz doğru məlumat verdiyiniz üçün çox sağ olun
Pelin hanım sorduğunuz sorunun cevabını beklemeyi öğrenmelisiniz sabır sınayan bir sunuculuğunuz var...
Şahsım adına Hocamıza çok teşekkür ederim. Çok bilgilendirici bir program oldu.
Pelin Çift'in ilk okuduğu ve yazana kitap gönderdiği tweet'e bakınca kedisinin de ne kadar hamasi bir insan olduğu anlaşılıyor. Hoca da bunu onaylıyor. Aslında bilgili biri ama o da "ver mehteri" diyenlerden. :) Biz ne zaman ki tarihi fizik gibi bir bilim dalı olarak ele alırız, o zaman ilerleriz. Aksi halde sadece geçmişle övünmekten başka bir şey yapamayız.
Kadın sünni olmayanlara diğer unsur dedi resmen.. İnsanın nefsi bu kadar pis olabilir.
Hocam nasil bi ilminiz var Allah sizden razi olsun hepimizi aydinlatdiniz
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Pelin çift hocamızın sözlerini sürekli kestiniz adam doğru dürüst konuşamadı
Pelin çift ebusuud gibi bir şey missin
Pelin hanım...Tufan hocayla tartışabilmeniz için hiç olmazsa onun bilgisinin zekatına sahip olmanız gerekir.Soruyu soruyor,cevabı dinlemiyorsunuz
Teşekkür ederim Tufan bey tarihi sizden dinlemek sizin gözlemleriniz çok değerli
NE KADAR SABIRLI VE NAZİK BİR HOCA.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
çok seviyeli ve açıklayıcı bir program olmuş, teşekkürler. ben azerbaycan türklerinin şah ismaili neden bu kadar sevdiğini osmanlı cihetinden bakarak anlayamıyordum... afrasiyabın torunu iran mülküne hakim oldu diye bakınca, anlaşılıyor, ama yine de yavuz dedemizin yeri bizde başkadır, tabii olarak... tarihteki hadiseler abartılır, efsaneleşir, işin tabiatı bu, ne yapalım. böyle ilim adamları meseleleri açıklığa kavuşturmak için var
Şimdi anlamışsındır Şeyda :) Şah İsmail de bizim dedemizdir.Azerbaycan topraklarını ilk defa bir bütün olarak birleştirip Safevi devletini kurmuştur .Yavuz da bizim ,İsmail de bizim .Biz dünyaya hükmeden Türk ırkıyız :)
@@zaurcaferzade şah İsmayıldan əvvəl Ağqoyunlu şahları bu torpaqları birləşdirmişdir.Şah bu torpaqların varisi sayırdı özünü.
@@aygunbagirova2807 Haklı olarak sayması lazım zaten ) Ancak Akkoyunlu - Osmanlı savaşı en büyük tarihi hatalarımızdan biridir .Fatih ile Uzun Hasan Otlukbeli’nde savaşa tutuşarak tarihin gidişatını değiştirdiler.
dk.30 pelinin ayarı yediği...anlar..
49:36'daki çıkışın amacı nedir?
Alevi ya da şii'ler ile kişisel olarak ne sorununuz var,açıkcası çok merak ettim. Çünkü bir sorununuz olmasaydı, ilgili çıkışı yapmazdınız.
Not: alevi ya da şii değilim. Ailemin 2 tarafında da yok.
bu hocaya alevi düşmanı diyen net kafasızdır şii olarak diyorum karşı kadına ne güzel konuşutor adam ztn şii bir lideri savunuyor ayrıca o dakikadaki bir çıkış yok
Allah Tufan Gunduz hocamadan razı olsun neyse
Pelin hanim cok tesekkur ederim Tufan hocami ozlemisim keyifle dinledim. Iyi ki varsiniz
Yahu hocam geçmiş tarihten bilinen herşeyi isbat ederek tarihi belgelerle yerle yeksan ettiniz.nasıl bir engin bilginiz var.sunucu hanım kıt bilgisiyle size bişeyler diyoda olmuyor.
Bu kadini Türk düşmani bilmeliyik.❤🇹🇷🇦🇿❤🇦🇿🇹🇷❤🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿❤❤BİZİM TURKİYE ILE KARDEŞLİYİMİZİ KİMSE POZAMAS.
Ehli sünneti vel-cemâ
Hem biz okuz hem hedefiz ne güzel bir anlatım
TRT kimi bir çəkisi olan şirkət belə bir adamı necə işdə saxlayır ! ? Tufan xoca sağ olsun səbrlə cavab verir !
Şia sın sen galiba. 😡
@@durustol9854 sən də özünü ağıllı hesab edən virusa bənziyirsən... Adam orda tarixdən, milli kimlikdən, nələrdən danışır. "Şıa sın sen galiba"... Dəfşələysən sən də.
Biz Şah İsmayıl övladlarıyıq
Kıvrım kıvrım kıvranıyor ıkınıyor
hocaya şah ismail katliamcıydı
Dedirmek için.
Bu kadın gerçekten şaşkın..ne oldu ezberlerinmi bozuldu Pelin. peliiiiin suss
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Hocam herkese sizin gibi Turk yasamayi nasil etsin . Elbet bizim elimizde bu. Hayran kaldim.
Türklerin en büyük başbuğu ilk Türk İslam Halife’si Namağlup padişah Yavuz Sultan Selim Han Hz. Allah Rahmet eylesin. Mekanın Cennet Olsun
Amin Kardeşim Gelmiş Geçmiş en büyük Türk Mareşallerden birisi Yavuz Sultan Selim Handır
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
Allah hanefi mezhepinin kurucusu Ebu hanifenin mezarinin uzerine tuvalet kurduran Sah Abbas Safeviye de rahmet etsin.Dedesinin intikamini feci bir sekilde almistir.
@@Kizilbas_Avsarintikam oyle mi alinir sanirsin
Sayin, Tufan ,Gunduz ,bizleri cok guzel bilgilendirerek aydinlatarak anlattiniz ,Konusma tarzinizi takdir ederim . Saygi larimla . 😮
Pelin hanım, hoca konuyu toparlamaya çalıştıkça siz dağıtmışsınız. Bir müsaade etseydiniz de hocamız konuyu derli toplu anlatabilseydi.
bu qadın tam bir yezid lənətullahın soyu
Heç nə bilmir deyə Şaha qarşı bir qərəzi var
Hocam valla helal olsun tek tek çok iyi anlatiyosunuz
Onlar ajan değil Dailer... Biz alevimeşrep Sünnileriz... Olay mezhep savaşı değil siyasidir... Şah İsmail Türk oğlu Türk'dür... Allah rahmet eylesin...
Turk sunni ile turk alevi arap sunni ve arap siilerden fsrkldir osmanli padisahlari sunniydi ama devlet kurumlarinda askeriyede alevi bekatasiler agirliktaydi ama fatihten sonra turkmenoerndevletten uzaklastirildinitildi ve yavuzdan sonra arap sunniligine geçildi. Sah da yavuzda hata yapmis anlassalardi yavuz batiya sah da cine kadar giderlerdi.
@@redd9017 cansın Can... Saygıyla selamlıyorum... Maalesef ilmiye ile siyasi ve askeri mücadele var... Daha doğrusu ilmiye askeri ve siyasi operasyon çekiyor... Yavuzu bile işe dahil etmişler. Belki Yavuz siyaseten kabul etti. Ama Fatih yutmamış çünkü âlim ve aydın.
@@zulkufsamilceylan9310 ben aleviyim şahi severim. Yavuza soguk bakiyorum lakin yavuz da şah da toprak derdinde mezhebi kullanmis ikisi de mezhepcilik yapip katliam yapmis. İkisi kavga etti olan biz alevilere oldu. Hala bize karsi dusmanlik var dogu ve icanadoluda turkmen aleviler irana kacti kalanlarin bazilari kurtlesti yavuz kurtleri bela etti bize.
@@redd9017 valla ne güzel açıklamışsın. Ben İdris i Bitlisi olayı diycektim. Çok derinlere inmeyelim bu ne saçmalıyor diyecekler diye... Maalesef Şah İsmail'in yanında ki hocaları daileri Onu Sünni İslam a karşı doldurmuş. Yavuz un yanında ki Sünni mollalar Onu Şii İslam a karşı dordurmuş fetva vermiş. Maalesef ilmiye burada büyük bir siyasi tarihsel ayrışmaya sebep olmuşlardır. Yavuz bu durumu farkedince bırakmış güneye inmiştir. Yazık oldu Türklüğe. Biz Türkler Alevi meşrep Sünnileriz. Heterodoks müslüman iz biz. Elhamdülillah ki mevali kölemen Kuzey Müslümanıyız... Ehli Beyt bizde din iman akide. Çok teşekkür ederim Cann...
ulan nereniz sizin sahiniz sunni anasi kesmis zalimdir
kıymetli hocam bize aktardığınız gerçek hikayeyi bire bir aynısı olmasa’da yazarak paylaşmıştım
hanım kardeşlerimiz’den biri göz yaşı için’de okuduklarını yazarak TEŞEKKÜR etmiş
bu TEŞEKKÜRÜ Size ve Pelin Hanıma TAKDİM ediyorum
ağzınıza emeğinize yüreğinize sağlık Teşekkür ediyorum
izmir bucadan
selam ve dua ile # tak.şof
Şah İsmayıl gerçək bir kahramandır.🇦🇿❤️🇹🇷
Bu savaşı istese şah İsmail kazanırdı ama bilerek hata yapmıştır.
@@eren.wingtzun3729 PUAHAHAHAH hadi ordan
@Naki bag bahceleri yakarak osmanliyi zayif dusurmekti fakat uygulamadi diyosun da Tufan Gunduz dinliyosun belli ondan ornek vererek konusuyorum sana zaten 7 ay once yayinladigi videoyu da izle nasi yikmis yok etmis osmanli askerini ac birakmis ve gucsuz durumda birakmis. Ekmegi az yiyen boyle oluyosa cok yemekde keraamet vardir :)
@Naki Hakaret etmiyorum sende etme :) tarihtir bu tartisilir fakat safevi devleti icin kesin galibiyetle sonuclanicak bir zafer diye bahsetmen kerametin cok ekmek yemekte oldugunu hala dusundurtuyo :) Sende biraz bati kaynaklarini ve safevi devleti sempatini kenara koy da objektif bak. Hic bir kaynakta kesin safevi zaferi gibi goruldugunu Ismail yaralanmasa kazanilirdi gibi bahsedilmez. Osmanli, turk kaynaklarinda bile bazi konularda uyusmazlik, zitlik varken Venedik kaynagini %100 kabul etmek de ne biliyimimm.
Adet olduğu üzere sağ kolu Anadolu askerine sol kol Rumeli askerine merkezi ise yeniçeriler, yeniçerilerin arkasında bulunan toplar zincirler birbirine bağlandı. Safların bozulmaması ve safevi askerlerin araya girmemesi için arka sıraya atlar,develer, hatırlar ve diğer yük hayvanları sımsıkı yerleştirildi. Adeta etten bir duvar örüldü. Safevi ordusunun sağ kanadında dulkadir, avşar, şanlı ve Musul Türkmenleri sol kanatta rumlu,kaçar diğer Türkmen oymakları yer aldılar. merkezde ise İsmail’ Korçularla birlikte durdu. 23 Ağustos 1514 günü sabahın erken saatlerinde şiddetli bir savaş olmasina ragmen yinede Osmanlı toplarının karşısında yalın kılıç durmak imkansız. Meydanda ismail sandiklari birini yakaladılar onu apar topar Sultan Selim’in huzuruna çıkardılar fakat bu kişinin İsmail değil Avşar Sultan Ali Mirza olduğu anlaşılınca oracıkta öldürdüler. İsmail ordusunun safların yarıldığını çok güvendiği bazlı beylerin gizlice savaş meydanı terk ettiğini görünce geri çekilme borusunun çalınmasını emretti. Arkasında onun yenilecegini görüp hayal kırıklığına uğrayan kalabalık bir topluluk bıraktı. Yavuz sultan Selim en büyük rakibinin meydanı terk ettiğini gördüğü halde bir oyuna gelmemek daha büyük bir tuzak tuzak karşılaşmamak için geri çekilme sonra safevi ordusunun takibine izin vermedi. Ertesi gün Divan’ı toplayıp durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Tebriz’e doğru yola çıkıldı. Tokatlı Zade Ahmet paşa ve defterdar Piri Paşa önden gönderilerek Tebriz de herhangi bir yağma olmaması için tedbirler alındı ki sehir teslim olmaya hazirdi Bu sayede Tebriz şehri yağma edilmedi. Yavuz’u o meydana gonderene hamd olsun.
@Naki ya tamam sensinnn kardesim ben atgozluguyle bakiyorum sen en objektif, en dogrusun. Ayrica senin dogru kabul ettigin sey ve ya olaylar karsindaki icin dogru olmayabilir kardesim. O yuzden bu gibi (en somut bilgileri aktaran venedik kaynaklaridir) yazdigin cumlelere baslarken “bence” diye baslasan daha iyi olur. Cunku bence asla oyle degil. Herkes için doğru bir şey varsa o da Yavuz’un Çaldıranı yaktığıdır :) hala dumani geliyo gibii
Bir sus adam anlatsın be ne kadar çok konuşuyon bir sus adam anlatsin
Hocam siz tam bi bilgesiniz. 👍🏻
Türklerin şahı , şah ismail mekanın cennet olsun
Uzun lafin kisasi
ÜMMETI MUHAMMEDI BIRLESTIR YA RABBIM
Şaheser bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Bilgi paylaştıkça bilgidir. Doğru tarih paylaştıkça hayatımıza daha anlamlı oluyor. Allah sizden razi olsun ☺️⚘⚘⚘
49:30 Pelin Hanım, Azerbaycan karşıtı olduğunuzu keşke bu kadar belli etmeseydiniz be. İkide bir Hocanın lafını kesiyorsunuz.
Hocam Allah razı olsun..Sonsuz saygılar
Sen yavuzun fatihin torunuysan onlarda ismailin alparslanin torunlari
Keşke bunu ona anlatabilsek
Timurun şah ismailin torunlariyiz
dogrudur biz fatihin yavuzun torunlariyiz bizim atalarimiz 700 senelik devlet yonetmisler sizin devletlerinizin omru 50 100 yillik devletler sizinde devletleriniz adil olsaydi bizde size itaat ederdik
@@mustafaakaln473 Yalnız biz 1136 dan 1925 e kadar Koskoca Imparatorluk yönettik Osmanlı daha yoktu biz 1136 da Imparatorluk kurarken,siz 623 yıl imparatorluk yönettiniz biz 900 yıl hayırdır? 🇦🇿🦁⚔
@@mustafaakaln473 sen ne yavuzun ne fatihin torunusan. Olsa olsa o dövrdə biz Türklərlə bir yerdə sığınıb gələn hansısa xainin soyundan gedirsən. Türkü birləşdirməkdən danışılan bir yerdə nifaq salmağa çalışan xainsən
Namı ulu Şah Babam!
Hadi gidin bi Azerbaycan’a Şah İsmail Türk değil diye bağırın Türk olur mu değil mi oradaki “güzel tepkilerle” anlarsınız
@M. Mirhan ARICI Ulan Osmanlı Sünni zaten birde sana britannicaya ait kaynak atmış sen ona TH-cam videosu atmışsın 🤣🤣🤣 bu arada ben ayaz sadece hesaptan ban yedim buradan yazıyorum.
@M. Mirhan ARICI Britannicaya ait kaynaklar ne derse odur arada sende gir bir şeyler öğrenirsin 😉 uluslararası kaynak.
@Afinitor Oneptus absolutely haram! Aga şimdi britannica mı daha güvenilir yoksa bu arıcı ile onun mezhepçi tarihçileri mi?
@M. Mirhan ARICI Osmanlı mezhep değiştidi yazmıyor sallama gir bak orada ne yazdığını anlamıyorsan senin sorunun.
@M. Mirhan ARICI Katı Sünniliği benimsedi diyor zaten Sünnilerdi ama bunu katı olarak benimsediler diyor.
Şah İsmail Anadolu yu alsaydı bugün ne ehli sünnet nede Sünni kalırdı prf
Aynen öyle olurdu. Allah Peygamber Yavuz Sultan Selim Han'dan razı olsun
Şah ismail kazansaydi allah sah ismailden razi olsun derdiniz tarihi kazananlar yazar
Eğer şah İsmail kazansaydı sizler yavuza tapmak yerine şah ismaile tapıyor olurdunuz..
Eğer şah İsmail kazansaydı sizler yavuza tapmak yerine şah ismaile tapıyor olurdunuz..
Eğer şah İsmail kazansaydı sizler yavuza tapmak yerine şah ismaile tapıyor olurdunuz..
Evliya dedemiz Yavuz Sultan Selim Hazretleri Osmanlı'nın en büyük padişahı.
@Eren Çakmak bizim kimseye taptigimiz yok kardeşim. Kiyasladigin beyliklerin hepsi Osmanliya bağlandı. Fatihten sonra Osmanli imparatorluktu, bazı dönemde dünyada korkulur hale geldi. Bugün varlığımızı sürdürüyorsak Osmanlı nin büyük payı var. O saydığın beyliklerde Osmanlida dahil Selçuklu dagilinca kurulmuş 150 200 sene ayakta kalıp osmanliya katılmışlar.
@Naki kardes Osmanlı'nın en büyük Padişahı Sultan Selim dir. O saydıklarını 2022 den bakarak yargılamak tam ahmaklıktır. Ankara savaşında Turkmenler Timurun tarafına geçip ihanet ettiği için Turkmenlere hain gözüyle bakiliyirdu o yüzden Yavuz Çaldıran a kürtlerin desteğini alarak gitti. O bölgeye kürtleri yerleştirdi. Babasına karşı savaşma meselesine gelince Osmanlı Kanuniden sonra resmen paşaların elinde idare edildi 4. Murat dışında hiçbir padişah iktidarı alamadı. Aslında bu 2. Beyazidla başladı, Anadolu kayniyordu isyanlar şia meselesi şah ismail destekli olaylar. Bu olaylar esnasında iktidar hiç bir şey yapmıyordu. Pasalar Sehzade Ahmedi tahta geçirmek istediler. Selim'de darbe yaptı. Dulkadiroglu beyi Alaüddevle Bozkurt bey yavuz sultanın öz dedesidir. Oraya niye saldırdığınıda aç oku kardeşim. Uzun uzun yazdirma bana. Sokaktan geçen tarih bilmeyen vatandaşın yazacağı şeyler bunlar. Selametle
@Naki jesin yanlistir (-: zaten bana yazdıklarından senin tarih seviyeni direk anladim. daha fazla tarih öğrenmek istersen Hoca Sadettin efendinin Tâcü't-Tevârih isimli kitabını öneririm. Kuruluştan kanuniye kadar olan zamanı yazmış
@Naki bence sen git biraz Yavuzu arastir sonra gel burda yorum yaz koçum.
@Naki Fatihe hayranım, tam sistem adamı. Kanuni'nin kadrosuna kadar hep Fatihin yetistirmesiydi. Sen Yavuzu överken Fatihi gömecegimi falanmi düşünüyorsun. Ben Osmanlı'nın en iyi padisahinin Yavuz olduğunu düşünüyorum. Kendi düşünceni soyluyebilirsin ama senin gibi düşünmeyen yalnismi oluyor. Fatih Rodosu alamadı, iskender Bey bozgunlari var.
Hocam neden Şahın sultanı dövüş meydanına davetinden bahs etmediniz
Pelin çift Fransız lisesinden mezun olduğu için atalarımızın tarihine yabancı hoş görün… tufan hocam bilgeliğiniz karşısında saygı ile eğiliyorum
MADARA OLDUN PELİNCİM.BİR FIRSAT VER KONUŞSUN KONUĞUNUZ SEN KONUSACAKSAN NİYEKONUKÇAĞIRIYORSUN Kİ . ŞU SUNUCULAR BİR EĞİTİMDEN GEÇMELİ YA . SİNİR OLDUM.
"Afrasiyap!" .... ALP ER TUNGA-dan baskasi degildir ! Alp Er Tunga Acemlerin dilinde "afrasiyap"olmustur....Afrasiyap,in devamiyim demek Alp Er Tunga,nin devamiyim demektir !..
1925 e kadar Türk egemenliğinde kalmış bir İran var
Tarihi ve duyguyu ogrenmek icin bugun tekrar dinledim .
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Təşəkkürlər, Tufan hocam❤
Şahlar Şahı İsmayıl
Allah ahmet şimşirgilin canını alsın tufan hocama versin Allah razı olsun tufan hocamdan
Allah sana akıl fikir versin, Ahmet Şimşirligil hocaya da güzel ve uzun bir ömür versin inşallah
@@ibrahimkzltas3193 Ahmet Simsirgil Abdulhamit Voltaire ayar verdi diyen degilmi?😂😂😂😂
Men turklerin azerbaycan turkunden boyle nifret etdiyini bilmiyordum kalbim kirildi yaziqlar olsun!!!!
biz azerilerden nefret etmiyoz biz sah ismailden nefret ediyoz
@@mustafaakaln473 niyə? Sənin ərazinə basqın edib? Ya Sultan səlimi təhqir edib? Çaldıran döyüşü Səfəvi torpaqlarında olub. Yəni Səlim Səfəvi torpağına basqın edib....
@@mustafaakaln473 Şah İsmail Yavuz'a gel ikimiz savaşalım , başkalarının kanı dökülmesin diyor. Yavuz selim bunu reddediyor. Bunun üzerine yavuz selim meydana Malkoçoğlunu gönderiyor. Şah İsmail Malkoçoğlunu ikiye bölüyor. Bu bilgi hem Osmanlı kaynaklarında hemde Safevi kaynaklarinda mevcuttur. Yavuz selim teke tek savaşmaya korkmuş, keşke korkmayarak şah İsmail ile teke tek savaşmayı kabul etseymiş. Bir ülkenin padişahını düşünelim savaşmaya bile korkuyor ama ülkenin başında duruyor. Keşke korkusuz bir lider geçseymiş. Oysaki şah İsmail her savaşta kendisi de savaşıyor. Savaşı izlemiyor.
@@mustafaakaln473 şah İsmail güçlü bir Azerbaycan hükümdarıdır. Şah İsmail i sevmeyen Azerbaycan Türklerini de sevmez. Sen önce şah İsmail'in vaziyetini oku
Şah bizim sultan bizim kardeşim
Hocam allah sizi var eləsin bu manqurt kadını siz adam ediniz
Bu kadına kim pırogram yaptırıyor.Çok biliyorsa neden konuk davet ediyor acaba.Otursun o derin bilgisiyle tarih anlatsın saygısız kadın.
Azərbaycan tarixinə qarsi deməkki erməni kimi turklərdə propaqanda edir . Bu qədər savadsiz insanlarla tariximiz ancaq təhrif olunacaq
Şah İsmayıl Xətaini beyenmeyib ve ona onun yaratdığı dövləte, onun soyuna dil uzadan şerefsizler anlamırlar ki Atatürk kimi insan özü o soydan gelir.
Atası:Əlirza əfəndi
Anası:Zübeydə xanım
Milli mənsubiyyəti
*Ata Terefinden babasi Hafız Ehmet Efendi Makedonyaya Qaraman beyliyi erazilerinden XIV-XV esrlerde Köçürulmuş Turkman(Azeri)lerdendir.
Anasida eyniyle hemin erazilerden köç eden Feyzullah Ağanın qizidir Turkmanlardandir.(Azeri)
Qeyd edimki Karaman beyliyinin Ehalisi Cenubi Azerbaycandan koc
etmiş Turkmanlar olmuşdur,
O Vaxt İndiki Muasir Azerbaycanlilara (Qizilbaşlara) Osmanlidan
ferlenmek ucun Turkman deyilirdi Bu Esil Turk menem ,Turk menem
sozlerinden yaranmişdir,ve indide Suriya İrak ve Anadolu
Azerilerine deyilir.
Bunu Tarixden araşdirada bilersiniz.
Sefevi Şah İsmayilinda kokeninde mehz Turkman oldugu Aciq aydin
Gosterilmişdir.
Ataturkun Azerbaycanli olmagina geldikde ise baxin
SUBUTLAR:
+Ata Babasi EHMET Efendi ve Babasi qardaşi MEHMET "Qizil" leqebi
daşiyirdilar ve onlara Qizil Ehmet Qizil Mehmet deyilirdi.Bu ise Onlarin
Qizilbaş olduqlarini gosterir.
+Ana babasi Sufi-zade ailesinden Feyzullah Ağadir.
Bildiyimiz kimi Sufi Azerbaycan Qizilbaşlarinda istifade olunan
Teriqetdir.
+Dayilari ise Hesen Ağa ve Huseyn Ağa adinda şexslerdir.
Elave olaraq qeyd edim ki Hal hazirda Anadolu Qizilbaşlari olan Elevi
mezhebinin numayendeleri Turkmanlar Ataturkun Elevi oldugunu
bildirirler,Ve Ataturke hormetleri daha boyukdur.
AtaTurk Osmanli Dovletini ve Sunni Xelifeliyi legv edenden sonra Turkiyeni Respublika ederek alevilerin Teqib edilmesini dayandirmiş ve Elevileri Hakimiyyete getirmişdir.Ancaq Ataturkun Ölumunden sonra hakimiyyete gelenler tedricen Alevileri sixişdirmiş ve hakimiyyetden uzaqlaşdirmişdir,hal hazirda Turkiye Cumhuriyyetinde Alevi ÖzTürkler Yezidlerin teziqi ile hakimiyyetden kenardadirlar.
@@konulzade4733 Maşalahh bunlarin hamisini hardan bilirsiz?
şahın türk olup olmamasına takılmadımda osmanlıya bizimkiler demiyor şaha bizimkiler diyor biraz şahcı bu adam sanırım.
Saygısız pelin ukala pelin beyenmedi hocanın anlattıklarını..pelin yapacak bir şey yok gerçek bu
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”.
Şah İsmail çaldıran savaşında sol omzundan kurşun yarası aldıktan sonra ordusuna geri çekilme emri vermiştir. Tebriz halkına osmanlıların tebrize zarar vermemesi için , direnmemesi için talimat göndermiştir. Şah İsmail oradan hamedana çekilip tekrar ordu toplama hazırlığına girmiştir..Bu sırada bir bölük osmanlı kuvveti safevileri takip etmektedir. Şah İsmail bir bölük osmanlı kuvvetini pusuya düşürerek mağlup ediyor. Topları ele geçiriyor. Şah İsmail'in tekrar ordu kurup tebrize doğru yaklaştığını öğrenen yavuz geri çekilme kararı alıyor. Arnavut Sinan paşanın önerisiyle bu geri çekilme istanbul yerine amasyaya çekilme kararı alınıyor. Yavuz safevilerin kendilerini takip etmemesi için dönüş yolunda köprüyü yıktırıyor. Safeviler takip etmiyor fakat osmanlı ordusu gürcülerin saldırısına uğruyor. Osmanlı ordusu bu saldırıda 15.000 kayıp veriyor..Başka bir kaynakta ise Çaldıran Savaşı’nı şu şekilde anlatır:
“Yavuz Sultan Selim, devlet erkânına savaşa hazırlanmaları için ferma göndermişti. Bu esnada Sûfî (Şah İsmail), muhaliflerini mağlup etmişi sonra bütün ülkeye ferman göndererek Yavuz Sultan Selim’le savaşmak için büyük bir ordu toplamıştır Yavuz Sultan Selim, vezirleriyle konuşarak iki dağ arasında
bulunan uygun bir mıntıkaya geri çekilmiştir. Yavuz Sultan Selim birkaç gün
sonra devlet erkânıyla yeniden toplamiş ve vezirleri sultana bulundukları yerin çöl olduğunu ve İstanbul’a dönmekten başka çare olmadığını söylemişler. Sultan çok üzülmüdü ama bu duruma rağmen herkese fetih mektubu gönderip iki büyük ülkenin anahtarına sahip olduğunu, şimdi de İstanbul’a geri dönmenin sözlerine zıt olduğunu söyledi. Sultan, müşavirlerine hakaret ederek onları huzurundan
kovdu ve Sinan Paşa’yı yanına çağırdı. Sinan Paşa, Sultan’ın sözlerini teyit
ederek payitaht dönmek utanç sebebidir. Diğer bir taraftan İran’a da dönmek
olmaz. Zira ordu aç. Bence Amasya’ya kendi hudûdumuza gidelim ve yeniden bir
kuvvet alalım görelim ne olacak” demiştir. Bu fikir Sultan’ın hoşuna gitti ve ona
göre hareket etti. Amasya’ya vardıklarında sultan, danışmanlarından birini
öldürmek istedi. Yeniçeriler bunu duyunca çok üzüldüler ve İstanbul’a doğru yola
çıktılar. Sultan ise az bir askerle Amasya’da kaldı.
Sanoto, Çaldıran Savaşı’nı anlattığı eserinde bu duruma işaret ederek şöyle bir
ifade kullanmaktadır:
“Eğer Sûfî (Şâh İsmâîl) yaşıyorsa, İran’ın farklı eyaletlerinden büyük bir ordu
toplayabilir. Örneğin, Kirman, Herat, Sâri, Gilan, Erdebil, Şirvan özelikle Şiraz’dan hatta Lahican ve Sari’den de rahatlıkla ordu toplayabilir. Horasan bölgesini de yeni fethettiği için belki oradan asker toplayamayabilir. Gürcüler de Türklere düşman olduğu için ona yardım edebilirler. Baktığımız zaman büyük bir ordu toplayabilir. Zira herkes onu istiyor”..
Bu kiza nifret ediyorum azerbaycan turkune dusman kimi bakiyor osmanli var idi ya yox idi biz turk idi. Iranda 40 milyon azerbaycanda 11 milyon turkuk bizi cox asiladi bu kiz biza dusman kimi bakiyorlar turkler cok kalbim kirildi
ŞAH İSMAİL BİZİM KÜRURUMUZDUR!!!🇦🇿🇦🇿🇦🇿
Yavuz Sultan Selimde Bizim Gururumuzdur
@@onnumarabesyldz8361
Sultan selim de bizim qürurumuzdur.Sən get tarix oxu,bala.İsmayıl Şah türklüyün şərəfidir.Bu qədər bəsit
Sizler kimsiniz, sünni mezhepçi KURD mü ARAP mı? @@onnumarabesyldz8361
Yavuz şah"ı er gibi meydana davet ediiyor
Ancak ismail ile er gibi savaşmayıp
Elinde kılıç olan ismail"e karşı
Topla tüfenkle savaşıyor
Ne büyük ermiş şu yavuz
Toplarin arkasinda celik halatlar arkasina ssklanmisti
Yenilgisiz Timurda filleri kullaniyordu. Yavuz Sultan dan sonrada toplar tüfekler vardi ama Kanuniden sonra sürekli geriledi devlet. Demekki neymiş gerçekten büyük lidermis Yavuz han.
@@TheWild39 la ne alaka nereye bağladın.. devlet gerileri çünkü daha modern silahlar çıktı.. şah ismail de top yoktu.. eli silahlı ve eli silahsız iki kişi kavga ederse ne olur.. kaldı ki akkoyunlu devletini yıkan şah ismail de top olmama ihtimali de yok.. topu mertliğe aykırı bulduğu için kullanmamıştır.. bunu söyleyen de şah ismail düşmanı sizin tarihçiniz simsirgil dir.. O bile bunu söylüyor
Mezhepçilik yapma alevi kardeşim. SAVASTA NE GEREKIYORSA O YAPILIR DUELLO DEGIL BU
@@onurolmez3318 Yavuz Sultan keşke Memlüklere yaptığını yapsaydı. Tarih boyunca bela oldular başımıza.
Sultan səlim Caldıranda qorxusundan qacıb cadırdan güdürmüs yallannan məktub yazmağnan deyil ki, sultan səlim tarix boyu sahın kölgəsində qalıb qalacağ da.
Hehe içinizden geçti hala aci var
Bakın bir insan yaşarken kaza geçiriyor ve otopside ikiye bölünüp ortası yokluk sağ sol beden varlık alemi oluyor yani şunu diyorum
Bir emel uğruna verilen mücadele de eğer ki gelecek boşluk olacaksa varlıgin yokluğunun anlamı yoktur.
Yani bir emel ancak ve ancak varın varlığı için oluşmalı.
Pelin cift surekli mudahale ederek bir turlu cevaplar tam olarak bitirilemedi. nasil bir sunuculuktur cok ilginc.. soruyu soruyor ama cevabi ne dinliyor ne de bekliyor..
Tufan hocam daşağına beton yetmez, seni çok seviyoruz…
Hanımefendiye göre Osmanlı dışında kalan Türk devletleri Türk değil. Kendinde bu haddi nasıl görüyor anlamamakla beraber karşısında objektif olarak yorum yapan tüm konuklara da aynı saygısızlığı yapıyor. Birisi bu hanıma 3000 yıllık belki daha eski Türk tarihinde Osmanlı devletinin de bir bölüm olduğunu onun dışında bir çok devlet kurulduğunu yıkıldığını öğretse keşke...
Tulfan gündüz tanrı sizi qorusun
TRT de devletin kanalında soru soran sunucunun üslubuna bak yazık
Şah İsmail bizim gönülumuzun sultanı
Pelin hn ya seni yanlış tanıdık, yada yoldan çıkıyorsun...seni seviyoruz ve sevgimizi azaltma..bir duruşun vardı, ama ayarı kaçmış...bilgine ve dikkatine
Şah ismail da sultan yavuzda bizinkilerdir , pelin hanimin dikkatine..
Yavuz sizin olsun kardeş!
Frafessor kərəm Müəllim burda olsa nə gözəl olardı
Rehmete getdi Kerem muellim bu ilin iyununda...
Osman lı kayıtlarında Pir sultan abdal bile yok !
Pelin Çift elə bil ki, türk deyil.
Pelin hanım,Sultan Selimin mektuplarını okurken "Oh ne güzel yazmış" diyor. Oysa ki,kendisi karşı taraf olsaydı,ahlaksız yapmış derdi. Burada çok kötü şekilde taraf tuttuğunu belli ediyor,keşke etmeseydi. Ama neyse.
Pelin çiftçi neden trt1 de olduğunu kanıtlar yorumlar yaptığını görüyoruz
Bu qızın qanı inanmıram Türk qanı olsun ermənidi bu sarı quyrugsuz şeytandı
Yezit kadin
bu verlisi aparanin mekirli sozderine siz fikir verin sadece fikir verin
ya Pelin hanim habire kesmeyin, ne kotu hoca bi turlu anlatamadi, yarabbim ne zor oyle vir vir vir
42:45 biz hocanın açıklamasını merak ediyoruz! Senin sorunu değil, Pelin?
Türklük bir ırktır. Farklı dinlere, mezheplere inanan veya herhangi bir birşeye inanmayan Türkler de var yeryüzünde. Bu arkadaş muhtemelen küçük bir mahallede yetişti ve o mahallenin dışına hiç çıkmadı.
34:42 Hoca gereken cevabi vermiş.
Evet
Aslan Şahım İsmail
Men size cox teşekur ederem hocam
Gözleri mercan göründü
Gözleri mercan göründü
Şah hatayi; Sah hatayi
Bu qədər şərəfsiz olmayın 1,2ciside ən assan bir sefinizi demək lazımdı siz və yanınızdakı binu bilməlisinizki şah İSMAYIL SƏFƏVİ tam bi tük idi osmanl padişahlarının yarısının anası türk deyildi amma şah İSMAYIL və ogulları nəvələri və nəticələri tam türk oglu türkdür.
Şah ismail azerbaycan için önemli bir lider ama soyunu her tarihçi farklı söylüyor.
Levent dogu Tarhan Kaiser-i Rum’un annesini de her tarihçi farklı söylüyor
Pelin bu kadar niye karşıt olmuş tuhafıma gitti
Tarix bize hemise saxta anlatmişlar
Pelin Çift’in bilgisizliğine üzüldüm.
Abijim fakat kuyuju morat pasha bir ulum farmannda 7000kishi uldurdu sen ne diyoson