Konuşma ilerledikçe gözlerim dolu dolu oldu resmen. 25 yaşıma kadar benim sorumsuzluğum, ilgisizliğim ya da karakterim olduğunu düşündüğüm şey aslında dikkat eksikliği olduğunu tamamen tesadüfen öğrendim. Doktorun Tarih mezunu olduğumu öğrendiğindeki şaşkınlık hala gözlerimin önünde... Çok zordu size yemin ederim çok zordu. Herkesin kolaylıkla yaptığı şeye benim daha çok çabalamam gerekiyordu. O şeye çalışmak zorunda olmam, istemem, ilgimi çekip çekmemesi önemli olmaksızın bırakıp durmak. Boğulmak gibiydi. Fakat vazgeçmedim. Sanırım sorunun ne olduğunu bilmemek 'bana yapabilirsin' kararlılığını verdi. Belki iki defa belki beş defa kalktım ama yine de yaptım. Ve tüm bu zorluğun sebebini öğrendiğimde ağladım. Saatlerce. Sebebi ben değilmişim, huyum bu değilmiş, sorumsuzda değilmişim bu böyleymiş... İkinci üniversitemi okuyorum. Kendi romanımın üzerinde çalışıyorum. Online eğitimler alıyorum. Size yemin ederim inanılmaz zorlanıyorum. Fakat şu yaşıma kadar vazgeçemeyecek kadar emek verdim. 3 defa okulu bırakmaya çalıştım, lisede sınıfta kaldım. Üniversite'yi 5 yılda bitirip herkesin A geçtiği dersi 4 defa aldım ama yaptım. Yaptığım her şey mücadele ve irade ile geçiyor biliyorum. Yapabilirim. Yapabiliriz...
Hocam sizi o kadar iyi anlıyorum ki bende 25 yaşındayım ve ingilizce öğretmeniyim. Bu durumun farkındaydım hep ama bir şekilde mücadele ettim. Herkesin bir okuyuşta yaptığı şeyde ben odaklanıp zar zor yapıyordum. Zihnim sürekli meşgul ve farklı şeylere yöneliyordu. Ders çalışmak bana çok zor gelen bir durumdu ve kpss hazırlanırken artık yapamadığımı fark ettim. Planlarıma uyamıyorum, atamam iyi strest seviyem üst düzeyde kaygım artıı. Doktora gittiğimde ilk başta inanmadı. Doktor dikkat eksikliği olsa sen okul hayatında zorlanırsın dedi. Zorlandım ama bırakmadım dedim ve teste gönderdi. Test sonucunu görünce şaşkınlıkla yüzüme baktı yüksek düzeyde dikkat eksikliğin var dedi. Gerçekten çok üzüldüm ilaca başladım buna mecburum ve sınava hazırlanıyorum. Masa başında 10 dakika zor oturuyorum. Keşke daha önce gitseydim diye çok üzüldüm daha başarılı bir öğrenci olabilecekken hep orta düzeyde bir öğrenci oldum. Üzüldüm evet ama dediğiniz gibi pes etmemek lazım bu bir hastalık değil. Tam tersi insanların sahip olamadığı bir şey bizler araştırmayı seviyoruz. İnsanların tek bildiği konuda binlerce bilgiye sahibiz tek sıkıntımız çabuk sıkılmak. Ama bunu da halledeceğiz 🤍
@@yagmuss benzer şeylere yaşamışız bende sizin gibi hissettim daha erken fark edilseydi hayatım da neler değişirdi diye çok düşündüm ama çok şükür siz de ben de vazgeçmemişiz. Ve evet haklısınız bu bi hastalık değil bize kattığı bir sürü güzel şeyde var. Umarım sizin de benimde aynı problemleri yaşayan herkes istediklerimizin hepsini yapabiliriz :)
@@neslihansagbastas5978 umarıım sayın hocam gerçekten zorlu yollardan geçmişiz siz de ben de ama farkındalıkla üstesinden geleceğiz her zaman ki gibi 🙏🤍
Şu an üniversite sınavı az kaldı ve bende bu hastalığın ilaçlarına 2 ay önce başladım. O kadar kötü bir dönemdeyim ki.. ne olacağıma bile karar veremiyorum resmen. Yazdıklarınızı okumak çok iyi geldi, napıp edicez elbet başarıcaz umarım❤️🥺
@@lcr8817 Geç kalmadın, yapabilirsin! Ben yaptım, pınar hanımda yapmış ve bir çoğumuz daha... O yüzden sende başaracaksın sana canı gönülden inanıyorum. Ne yapacağına sınav sonrası karar verebilsin. Bende işe yarıyor belki sende de yarar, sorunlarını bölerek ilerle henüz zamanı gelmeyen şeylere endişelenme. Herkesin zamanı farklı akar bizimkiyle sadece bize göre bırak başkaları koşarak ilerlesin biz kendi yolumuzda yürüyelim... Kendine iyi bak, hemen olmak zorunda değil üstesinden gelebilirsin 😊
Dehbliyim ve şunu söyleyebilirim ki her dehbli bu şekilde değil. Ben sözel dersleri ve matematiği çalışmadan da yapabiliyodum. Ancak şekillerde zorlanıyordum. Her dehbli bu şekilde değil. Odaklanmakta zorlanıyoruz evet ancak ilgimizi çeken konulara da çok güzel odaklanırız. Bizim sorunumuz çabuk sıkılmak ve konudan konuya çabuk atlamak.
35 yaşından sonra ilk defa kendim olmaya cesaret ettim...Bu cümle benim için çok değerli, yalnız olmadığımı bilmek inanılmaz güç verdi...İçimde ucube miyim acaba? hesaplaşmalarına girerken şimdilerde paha biçilmez farkındalıklar yaşıyorum. Kendini sevmeye başlamak DEHB için küçük bir başlangıç sonrasında büyük değişimlere hazır olun
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Evet bak bunu şimdi keşfettim, yavaşlık sıkıcı geliyor ve ilgim hemen o an aklıma gelen başka bir resme fikre geçiş yapıyor. Bir kaç filmi hızlı izleyip sonucu paylaşacağım. Film içinde film çekmekten kurtulurum belki. Teşekkürler
Çok haklısın dehbliyim bende ama ablanın gözündeki ve o mimiklerindeki her hareketinin ne anlama geldiğini en iyi ben anlıyorum sanki, aynılarını bende yapıyorum çünkü :)
Öncellikle şunu söylemek isterim, yavaş konuşarak niyetim sabrınızı zorlamak değildi😊 Sadece, söylediğim her kelimenin siz izleyenlerin akıllarına, ruhlarına ve bedenlerine dokunmasını istedim ki anlattıklarımı kendi hayatınızda anlamlandırabilecek zamanınız olsun. Lütfen, beni dinlerken dikkatinizin dağıldığını fark ettiğiniz an durun ve o kısmı yeniden dinleyin. Sonra kendinize sorun, hikayemi dinlerken koptuğunuz yer sizin hikayenizde nereye denk düşüyor? Ve orayla ilgili siz ne hissediyorsunuz? Benim hikayemi dinlerken koptuğunuz yer aslında kendi duygunuzdan kaçtığınız yer olabilir mi? Özetle söylemek istediğim şudur ki,DEHB’nin tedavisinde duygularınızla çalışmayı lütfen ihmal etmeyin. Hepinizin yolu, bahtı açık olsun🌻
Selam 13yasim var cok ozguvensizim kendimden nefret ediyorum. Kendimi sevmekle ilgili bircok kitab okusamda bircok sey izlesemde olmuyo yapamiyorum neden? Derslerim okadarda kotu diyil sozel ogrenciyim ve okudugum derslerdede qayet basariliyim ama kendimi sevemiyorum dıs gorunusumden nefret ediyorum ne yapmaliyim kendimi cok hiss ediyorum
Kardeşim, hayat bir imtihan dir.Tabiiki insan üzerindeki maddi manevi durumlarin farkına varmalıdır .Fakat hayatta asil olan seyin farkina varip -bu asil olan sey (gaye) yasanmazsa, butun insanlar ,maalesef cook değerli olanı kaybedecektir. Bu asıl gaye: hayatın anlamini -gayesini sorgulayıp farkına varip yasamaktir. Asagidaki yaziyi , sabirla okuyup - söylenenleri uygularsaniz, yeni bir nurani hayat sizi bekliyor. (Allahin izni ile) Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını, duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp , O'na kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer ,Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette, cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp ,O'na kul olmadaki şerefi araştırıp anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Bir DEHB'li olduğumu 37 yaşında öğrendim ben de ve 38 yaşındayım... Uzman ebeyim ve sürecimi ben biliyorum. Dinlerken bile hızlandırıyorum, paragrafı göz gezdirerek okuyorum, oturduğum sandalye bile tabure tipi çünkü hemen kalkabilmeliyim... Odaklanmak konsantre olmak benim için çok zor her DEHB'li gibi ve hiper fokus durumunu her daim yaşamış ve hep gelen başarı bu durumun neticesi olmuştur. Telkin etmeyi, kendimi idare etmeyi yine kendi çabalarımla öğrendim ve hep demişimdir ajanda insanıyım :) insan kendine komutlar verir mi? veriyorum... aksi takdirde kendime yetişmem imkansız... belki terapi de almam gerekiyordur, bakacağız :') Kendim konuşuyor gibi dinledim, sadece yurt dışında değil de il dışında yüksek lisansımı tamamladım :) yapıyoruzu gösteriyoruz aslında, herkese rağmen, kendimize rağmen...
Dikkat eksikliğini şöyle tanımlayabilirim. Bu videoyu açtım, izlemek için baştan sona çabaladım. İzlemeyi bırakıp dinlemeye karar verdim. 2 dakika izledikten sonra bir yandan telefon, bir yandan başka websiteleri derken arka planda hanımefendinin sesiyle videoyu dinledim. 16 dakika bu videoyu izlemek büyük iş.
DEBH tanısı konmadan önce böyle bir sıkıntım olduğunun az çok farkındaydım. Üniversite hayatıma kadar hep çok çalıştım bu kadar çalışmaya normal bir birey çok iyi yerlere gelirdi. İngiliz Dili ve Edebiyatı istediğim bir bölümdü. Hayallerim yüksekti ama ben 1 ay da zar zor odaklanıp çalıştım çok iyi bir üniversite kazanmadım. Ama bir daha hazırlanamam diye gittim okudum. Okurken erasmus bile yaptım. Çok çalışıyordum derslerime alttan kalırsa biliyordum ki ben bir daha çok zorlanacaktım o dersi almakta. 1 dersim kaldı neyse ki hemen 2.sınıfta geçtim. Mezun oldum ama hayat orada dur şimdi kpss var dedi. İşte o zaman geçmiş yaşamdaki başarılarıma baktım inandım yapabilirim dedim. Ama olmadı bu 2.girişim olacak ve bende tükendiğimi hissettim. Her şeyi 2xde dinliyorum, masa başında 10 dk duramıyorum. Sanırım kaygı seviyem artınca dikkat eksikliğim arttı. Doktora gittim ve test yaptığında kendiside şaşırdı. Öğretmen olmama inanamadı bile. Hoşş ben bile şaşırıyorum çok çalışarak geldim 25 yaşıma. Umarım ilaç işe yarar sınavıma 4 aydan az süre kaldı. Bu sefer de başarmak istiyorum. Bunu yapmam lazım. Videoyu izlediğimde kendimden bir parça buldum. Bunu bir hastalık olarak görmüyorum. Sınavdan sonra yine bir çok projelerle uğraşmak istiyorum. Zeki biriyim biliyorum, araştırmak en sevdiğim işlerden birisi.. Tek istediğim şu süreci de başarıyla geçmek
@Elif ama Polat'ın değil the secret filmi de var tavsiye ederim. Aynı zamanda bilinçaltının gücü adlı kitabı da okumanızı öneririm. Her şey tamamen sende bitiyor aslında ilacın sana iyi geleceğini düşündüğünde iyi geliyor buna bir nevi Plasebo etkiside deniliyor. Bu arada öneriniz için teşekkür ederim 🤗
Allah kolaylık versin. Benim nacizane tavsiyem tüm ümidinizi kpss ye baglamayın. Çünkü su aralar alımlar cok sıkıntılı. Bu durum sizi sakın yıldırmasın.
dehb bireyi olarak biraz kendimi anlatacağım. 21 yaşındayım ve hala kendimi bulamıyorum. Kafamda geleceğimle ilgili on şey düşünürken fiziksel olarak yaptığım tek şey arada bir yaptığım sporum, evde işime yaramayan kendim için iyi olabilecek yazılarım. bir şeye heveslenirim yapabileceğime inanırım fakat sürdüremem ilişkilerimde,okulda, evde her zaman böyleydim.iyi bir etkileşimim yok arkadaşım dediğim güvendiğim kimse yok bunları görmeme rağmen bir şeyin ucundan tutunamıyorum kendimde bu gücü bulamıyorum eğer okuduysanız teşekkür ederim umarım düşüncelerimiz bir gün gerçekleşir, bir şey başarabildiğimizi hissederiz..
Bende 21 yaşındayım ve aynı duygu ve düşüncelere sahibim.Tüm kötü giden şeylere rağmen başaracağımı düşünürken tüm günlerimi aslında boş geçiriyorum.Sanki başlamam gereken bir durum ve bir hal olacak işte o zaman hiç durdurulamaz olacağım derken aslında beklediğim anın gelmeyeceğini daha doğrusu her şeyin kendimde bittiğinin de farkındayım.Ama konuşmada dediği gibi kendimi tükenmiş, bitmiş ve tüm dünyanın yükü sırtımda gibi hissediyorum.Umarım bu genç yaşımızda kendimizi bir an önce toparlar ve gerçekten kendimizi olmak istediğimiz yerde buluruz🙏
varmak istediğin nokta muhtemelen şu anki yapına uygun değil hayat da bu yüzden sorunlarını çözmek için sana fırsatlar sunuyor bunları değerlendir bence mesela ben hem dehbliyim hem de producerım.... en basitinden aktif dinleme yapman gerekiyor, dehbli birisi devamlı aynı şarkıları dinler kendisini alıkoyamaz üretmek bu işin %20 30 lık kısmı araştırmak yeni şeyler keşfetmek gerekiyor. gördüğün gibi dehb ile müzik hiç uyumlu değil yani sorunumu çözmem için bana verilmiş bir fırsat ben de 21 yaşındayım liseyi 93 puanla bitirdim ama üniversite sınavına hiç girmedim ciddi bir baskı var üzerimde ancak her şeye rağmen yoluma devam ediyorum 1 sene daha bir işte çalışıp kendime yatırım yapıcam sonrasında da psikoloji okucam kesinlikle...
Yetişkin ve iş hayatında yaşam mücadelesi veren dehb' li biri olarak kendisi yaralarıma merhem olmuş ve beni şifalandırmıştır. Çok zor bir dönemimde youtube' da videolarını görerek keşvetmiştim kendisini. Beni yıllardır kimsenin anlamadığını ancak bunu yaşayan birinin beni anlıyabileceğini düşünerek başvurmuştum. Hayatımda aldığım en güzel karardı. Işığın hiç sönmesin 🙏🙏
Merhaba. Bende DEHB olan biriyim ve çok zor zamanlar yaşadım. Bende baş vurmak istiyorum ama hic bir iletişim adresi bulamadim Pinar hanimin. Sitedeki maile yazdim whatsappa yazdim Facebook sayifalarina yazdim hiç bir yarari yok.
@@canankirbas Selam Canan hanim. Evet emaillerinede yazdim. Whatsapp numaralarinada hatta fb sayifasinida bulub yazdim cevap gelmedi maalesef. DEHB olarak çok ihtiyacim var muaniye. Onlara uzlaşmak için yardim etseniz çok məmnun olurum
@Canan merhabalar canım hanım matematik öğretmenliği okuyorum ve DEHB dersimiz var bu dersin finali de DEHB li biriyle mülakat yapmak acaba yardımcı olabilir misiniz
Ben emekli öğretmenin.canim kızım senin bu anlattıklarını bizlere okurken anlatsalardi.ya da seminerlerde bize yol gosterselerdi.belki de nice öğrenci bu yüzden anlaşılamadı.....teşekkür ederim....başarılar dilerim....
ben daha 15 yaşındayım,kendime ait sandığım hayatımın bütün ayrıntılarını bir başkasından dinlerken ağlamamak mümkün değildi.ne derse odaklanabiliyorum ne hayata daha yolun başındayken yolun sonuna geldiğimi düşünüyorum sanki bir çıkmaza girdimde bir daha çıkamayacakmış gibi.maladaptive daydreaming de var bende sürekli kuruyorum gerçek olacak olmayacak ne varsa herşeyi kafamda kuruyorum sabahtan akşama kadar hep o hayal dünyamın içinde yaşıyorum anda kalamıyorum 3 senedir bu böyle... Ama benim çok büyük hayallerim var ve bu benim gibi biri için çok zor, ama başarıcam buna mecburum başka seçeneğim yok çünkü...
İkisi bende de var bende 15 yaşındayım gecen ay psikoloğa gittiğimde bana "senin daha yaşın küçük sende onlar olamaz" Deyip 1 saat boyunca sadece ailem hakkında sorular sormustu ne yapıcagımı bilmiyorum eger cozumunu bulduysan veya bulursan banada soylermisin lütfen
Odaklanma konusunda daha iyiyim en azından derslere. bide şeyi fark ettim ilgimi çeken konulara odaklanabiliyorum.daydreaming de devam ediyor ama eskisi gibi sık değil okulda yapmıyorum mesela. evdede derslerden dolayı pek deil ama en ufak fırsatta devam ediyor maalesef
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Merhabalar ben Taner , Benim uzun zamandır dikkat ile alakalı ztn problemlerim var ama hiç bunu araştırmamıştım. Ben DEHB i bugün araştırdım ve gördüm ki sanırım ben de DEHB li bir bireyim ilkokuldan beri zaten dersleri dinleyememe var ben de . Bu arada 19 yaşındayım ve bu konu üstünde ne yapıcağımı bilmiyorum, mezun bir öğrenciyim ama soruları çözerken ders çalışırken habire başka bir şeyler düşünüyorum bunun gibi başka şeyler de var .Sizden tavsiye almak için söylüyorum ne yapmalıyım ?nasıl bu problemin üstünden gelirim? rahatsız ettiysem kusura bakmayın lütfen.
Allah yardımcınız olsun ama lütfen kendinizi bırakmayın şimdi öyle gözükmüyor olsa bile önünüzde kim bilir ne kadar güzel şeyler var. Umarım en yakın zamanda daha iyi hissedersiniz. :")
Bir DEHB'linin kendini sevmeye çalışan biri olarak anlattıklarınız bana çok tanıdık geldi..(Bende DEHB'liyim😚😚)Bu rahatsızlığın farkında olmadan yaşamak sanırım en zoru.Bende hayatımın en bitik döneminde yılmak yerine mücadeleye karar verdim.O dönemden sonra beni en çok duygulandıran duygu mucadele etme duygusu..O kadar ki başarı hikayesi olan her bir hikaye beni çok duygulandırıyor...
Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve bu rahatsızlığa sahip olduğumu yeni keşfettim. Daha öncesinde üzerinde 1 hafta çalışıp çok da severek gittiğim, anladığım, hatta sınavdan bir gün önce arkadaşlarıma o dersi anlatıp, 70 almam ile sonuçlanan sınavda hocam; - verdiğin cevaplar yanlış cevaplar değil ama bu sorunun cevabı da değil dediğinde... Üstelik benim bir gün önce çalıştırdığım arkadaşlarımın hepsi 100 aldığında bu olayın altında bir şey olduğunu fark etmiştim. O kadar çalışıyorum neden olmuyor diyordum. Dikkatimi bir şeye veremediğimi biliyordum ama bu rahatsızlık hayatımın daha fark etmediğim birçok yerine etki ediyormuş meğer...
Ben de 1 . Sinifim , lisede sayisal zeka bakimindan cok ustundum fakat fizik sinavlarinda aynen boyle oluyordu ustune ogretmen tersliyordu benim yapis sekillerimden dolayi Ben de uni sinavinda odaklanabildigim kadar odaklanip istedigim yeri kazandim
Oğlumun doktoru dediki "sizin dikkat dağınıklığınız geçmemiş sizde tedavi olabilirsiniz" ve benim hayatımdaki önemli dönüm noktalarından biri oldu bu cümle
Pınar hanım benimde deniz fenerim oldunuz teşekkür ederim sanki beni anlattınız akademik alanda ders çalışırken çoook zorlanıyorum ve bu konuda neler yapacağımı bilmiyorum galiba sizin gibi bende bir dehb liyim . zarif naif samimi anlatımınıza hayran kaldım tebrik ediyorum ve başarınızın değil hayallerinizin ve mutluluklarınizin daim olmasını diliyorum ....💕
DEHB-li biri olarak,hiç hiperaktivite yaşamadım.Ama şu dikkat eksikliği var ya,hep zorladı.Ama pes etmedim ve bu yıl universiteyide başarıyla bitirdim.Başarısız diyiliz,kendinize güvenin ve başaracaksınız, ben başara bildiysem hepiniz başara bilirsiniz,kulaklarınızı tutun ve ireli gidin.
@@n8abygeçmişimi gördüm sizde gözünüzü korkutmak gibi olmasın 3 yıl sınava girdim 3 üni 2 bölüm değiştirdim. Şu an 4. Sınıfım ve burda olmak istiyormuyum emin değilim aklım hep başka şeylerde. Size tavsiyem gerçekten severek yapacağınız mesleği bulun ilgi alanınız ne bunu bulun ve ne olursa olsun o işe yönelin yks den derece yapmak zorunda değiliz hepimiz mutlu olmaya çalışıyoruz mutlu olacağınız alanı seçtiğinizde her şey daha kolay olacak ve kendinizi hiç kimse ile kıyaslamayın çünkü kimseyle yarışmıyorsunuz
@@n8abymerhaba ben de yks ye hazırlanıyorum özellikle matematik çalışırken çok odak sorunu yaşıyorum psikiyatride kaygı bozukluğu vardır dendi ama 2 aydır antidepresan kullanıyorum etkisini göremedim dehb midir yardımcı olur musunuz
Resmen beni anlatıyorsunuz.. Siz yine meslek edinmişsiniz ben de oda yok. Her zaman kendimi önemsiz gördüm ve bu videoyu da sırf oglum da dikkat dagınıklıgı ve hiperaktivite hastalıgı var diye izledim. Oğlum için çok zor dikkatinin dagınık olması var birde hareketli olunca iki kat zor.. Bu konuşmayı izlerken yorumları da okumaya başladım o kadar kötü durumdayım yani
dinlerken fenalık geldi DEHB'li biri olarak atlaya atlaya dinledim zaten sonucunda da pek bi faydası olmadı. DEHB'liyim ama doktora yapıyorum kendinizden umudu kesmeyin arkadaşlar. Evet başkalarının 1 kere okuduğunu bizim 3 ya da 5 kere okumamız gerekiyor ama oluyor bir şekilde arada ilaç desteği almayı da unutmayın.
Evet maalesef benim de beklentimin altında kalan bir video oldu, Türkçe olarak ADHD ile ilgili özellikle de yetişkin kadınlarda görülen durumlarıyla ilgili kaynak yetersizliğinden sonra bu videoyla karşılaşınca heyecanlanmıştım. Herkesin deneyimi tabiki başkadır ve biriciktir ancak her ADHD'li kişi de akademik olarak çok kötü bir hayat sürmüyor. Amerika'da tıp öğrencilerinin yaklaşık %30'unda ADHD görülmesiyle ilgili bir yazı okumuştum. Önemli olanın doğru tanıyı alıp doğru bir tedavi süreciyle hayat kalitesini artırmak olduğunu düşünüyorum.
@@tardismavisi358 kesinlikle farkında bile olmayan yüzlerce insan çevremizde zaten böyle yaşıyor. Hanımefendinin ki biraz başarısızlığının bunun arkasına sığınmasından çıkmış bir konuşma hazırlaması ben şaşırarak dinledim. Olayı daha fazla nasıl dramatize edebilirdi bilmiyorum zirve yapmış. Terapi ile bu olayın çözülemesi gibi bi durum imkansız yanı ilaçla etken maddeleri güçlendirebilirsiniz. Bana bunu iş kapısı gibi yapmış olayı büyüterek kendisine alkış toplamak isteyen bir konuşmacı etkisi dışında hic bir sey uyandırmadı
@@Cana.inanna Katılıyorum, konuşma yapan kişi hakkında biraz araştırma yapınca da Soner Yalçın'ın karakutu isimli komplo teorilerine hizmet eden kitabıyla Türkiye'deki doktorların verdiği hizmeti eleştirdiğini gördüm. Kitaptaki yanlış bilgileri zaten Evrim Ağacı ve teyit org açıklamışlar bir güzel. Bütüncül tedavi adı altında iş yapmaya çalışanlar nedense hep komplo teorisyenleri ile kesişiyorlar bir yerde.
Ben de debh liyim. 43 yaşımdayım. Çocukken de hiperaktivite bozukluğum vardı. Okul döneminde annem hep başkalarını örnek gösterdi. Tembelsin, aptalsın, ablan okul birincisi, sen çalışmıyorsun vs vs vs. Çok zorladım kendimi, en son yazarak çalışmayı öğrendim. Önemli yerleri yazdığım, özet çıkardığım zaman unutmuyordum. Bu şekilde bir iş güç sahibi oldum. Şimdi çocuklarım da aynı problemi yaşıyor. Malesef ki ben bunları yaşamış bir insan olarak, çocuğumun debh li olacağını anlayamadım. Davranışları onun karakteri sandım. :(
Kendimi bir başkasından dinledim. Bu o kadar zor ki, uyandığınız her gün kendinizi kanıtlamak zorunda hissediyorsunuz. Ben aynen Pınar hanımın anlattığı gibi başkalarının onayına ve desteğine ihtiyaç duyarak yaşayan biriyim ve kendimi sevmeyi hiç denemedim.. Hep bir eksiğimi bulup bu eksiği tamamlarsam sevilirim diye düşündüm ama hiç te düşündüğüm gibi olmadı. Mutsuz ayrıldığım kaçıncı ilişkim.. mutsuz ayrıldığım kaçıncı iş oldu.. önce kendimizi onaylayıp sevmeliyiz, ailemiz de dahil başkalarının onayı ve sevgisi ikinci planda olmalı. Bunu hep unutuyoruz. Kendinizi sevmek bencilce bir davranış değil arkadaşlar, gerekli ve zorunda olduğunuz bir davranış. Ben de 29 yaşıma yeni girdim ve tükenmiş durumdayım. Kaç kez depresyona girdiğinizin sayısını unutmak ve o psikologtan bu bi psikoloğa sürüklendiğiniz bir hayat yaşamak istemiyorsanız inandığınız hayaller için savaşın. Sizin hayatınızı aileniz yaşamıyor.
Harika bir konuşma olmuş. Teşekkürler. Ben de kendimi gerçekten tanıyıp, sevdiğim günden sonra hayatı sevmeye, mutlu olmaya başladım. Neden daha önce bunu anlamadım diye üzülüyorum. Neden kendimizden önce başkalarını tanıyoruz, seviyoruz ki mesela bu bir örnek.. Öncelik kendimiz olmalıyız, aksi halde dediğiniz gibi neye sahip olursak olalım hayat çok da güzel yansımıyor bizlere. Ne yazık ki bunu anlayan, kendini seven çok az insan var. Öncelikli kendinizi gördükten sonra çevrenize de bakın, analiz edin insanları göreceksiniz kendini görmeyenlerin özünde mutsuz olduklarını.. Duygusal zeka ve gelişimimizdeki ilerlemeyi önce kendimizde uygulamalıyız.
@@devranerdogan1601siz ders çalışmak için mi kullandınız bu ilâcı?su an halen kullanıyor musunuz kullanlardan duydugum kadarıyla bağımlılık yapıyormuş bu sizde de oldu mu?bu yıl üniversite sınavına hazırlanacagim ders notlarim simdiye kadar hep kötüydü bunun boyle bir araştırma yapıyorum bu ilâcı kullanipta cok guzel üniversite kazananlarda var ben de kullansam mi acaba yoksa fayda yerine zarr mi görürüm bu ilacın yan etkileri nedir mesela geckten bağımlılık yapiyor mu onun dışında baska yan etkileri var mi
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Her DEHB'li farklı. Ben de DEHB'liyim, ama hiçbir zaman sorumsuz olmadım ve sorumsuz olduğumu kimseden de duymadım. Ama akademik hayatımda hiçbir dersi anlamadım çünkü odaklanamadım. Dersleri kendim çalışıp öğrendim. Dinleyerek bir şey öğrenemedim, kendim çalışarak öğrenmek zorunda kaldım. Sınavlara da odaklanamıyordum kısa süre içinde yapıp sonra sınavdan kopuyordum. DEHB'i bilmediğim için kendimi geri zekalı olarak görüyordum hiçbir şeye odaklanamadığım için, aptal olduğum için odaklanamıyorum sanıyordum. Kendi iç dünyamda böyle düşünürken, arkadaşlarım ise zekalı olduğumu söylüyorlardı. Bende üniversite okurken başarılı olmaya başladım, yüksek lisans ve doktorada da başarılı oldum. Yaşım ilerledikçe yoğun aşırı konsantre olarak odaklanabilmeyi başardığımı ama aynı zamanda beynimin çok yorulduğunu hissetmeye başladım ve saçlarım hızlıca bembeyaz oldu. Beynim çok yoruluyordu, kafam aşırı terliyordu, çok uyumak zorunda kalıyordum. Video da anlatıldığı gibi bir işin başında çok oturamıyordum, ben de hiperaktivite bozukluğu da etkindi. Bir şey yapmak için yola çıktığımda, hedefime sıra gelene kadar farklı on tane iş yapıyordum, bu esnada yapacağım işi unutuyordum. Aşırı konsantre durumlarımda bu olmuyordu, ve beynim çok yorulsada her problemi çözebiliyordum. Sonra DEHB'li olduğumu öğrendim ve DEHB'in olumsuz yönlerini zekamla kapattığımı farkettim. DEHB ile yaşamak bana çok ağır geliyor, artık kaldıramıyorum bu yükü...
Benim haytima cok guzel bir dokunuş yaptiniz.tesekkürler❤.ben kendimi bir türlü anlayamıyordum dediginiz bir çok sei kendimde gordum .Yarin dogum günüm ve 22 olacağım.korku ve endişeler beni bırakmıyor.DEHB li oldugumu bu iki sene icinde ogrendim. kendimi hep zorda hissettirecek durumlara koydum. Kendimi bir türlü taniyamadim.suan yurt dışında yaşıyorum ve nasil kariyer edinecegimi secemiyorum.kendimi iyi bildiğimi sandigim alana bile yonelemiyorum.kay bolmus ve kendini birilerine kanitlamaya calisan biri olarak yasiyorum.bu iki yil hic bukadar agir depresyona girmemistim.karekter olarak hep enerjik ve arkadas canlisiydim . Umarım kendimi bende sevmeyi ve bulmayı basaririm.birinden duymak çok iyi hissettirdi.
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Ya böyle bir çocuk oldugunu bilmeden her cesaretini toplayıp bir şey yapmak istediğinde köstek olan, yoluna taş koyan ve yapamazsın basaramazsin diyen bir ailen olsaydı. Çok sansliymissin.
derste kendimi buldum kısmına gelmeden önce ağlamaya başladım ve dedim ki yalnız değilim bütün bunların bir sebebi var kusurlu değilim diyerek ağladım bütün konuşma boyunca başkalarının bu yoruma inanmama gibi olasılıkları var ama mutluluktan nasıl ağladığımı biliyorum kendimi gördüm ve gerçekten pilim bitti ama ben de 2. seçenekten yanayım çünkü artık bir umudum var , bir deniz fenerim var (,:
Çok güzel bir deniz feneri oldunuz. Gözyaşlarıyla yazıyorum bu satırları ben 40 yaşımda bugün öğrendim rahatsızlığımı. Kendimi sevmeyi umarım başarırım o kadar çok haksızlık etmişim ki ben bana
İlkokuldayken sınıf öğretmenim bu çocukta dikkat eksikliği var demiş aileme çok uğraştılar beni psikoloğa falan götürmek için ancak ben o çocuk aklımla kendime yedirememiştim. Şimdi 27 yaşındayım şimdi geçmişe baktığım zaman keşke ilkokuldayken bir destek alabilseymişim diyorum. Sanki bir hayalin içinde yaşamışım gibi hissediyorum hayatımda o kadar çok detayı kaçırıp gereksiz şeylere o kadar odaklanmışım ki sanki hiç yaşamamış gibiyim. Pınar hanım konuştukça kendimi gördüm sanki, sevilmek ve takdir görmek için hep fedakarlık yaptım hep bedavaya fazla mesai yaptım sırf onaylanmak için. Çalıştığım her işyerinde çok sevildim ama hep mutsuz ayrıldım, sonuç olarak dikkat eksikliğini kapatmak için faydalandığım maddelere bağımlı ve yorulmuş biriyim.
Başlıkları ezberlememişim kısmında ağladım çünkü benim de diş hekimliği fakültesinde yaşadığım bir şeydi. Eğitim hayatım o kadar kötü geçti ki. Hep hayatım boyunca daha iyisini yapabilecek olmanın farkındalığında bocaladım. Hayallerimi hep kısıtladım.
Ben henüz kimseye danışmadım, kimse de bana herhangi bir tanı koymadı ama şu son iki üç yıldır anlatmaya çalıştığım her şeyi sizin ağzınızdan dinledim. Geçen sene karantinada özellikle tüm gün evde olduğum halde asla derse odaklanamadım, ne kadar denesem de kaç kere plan yapsam da asla bir düzen oturtamadım çünkü beynim kapılıp gittiğim hayallerle dolu ve ben ders masasına oturduğum an beni kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Ben istiyorum, o istemiyor, yerimde duramıyorum, iki dakika bir soruya bakıp yapamayınca iki dakikalığına kalkıp dinlenmeye gidiyor ve en az bir yarım saat daha o masaya geri dönmüyor. Bunun nedeninin evde tembelliğe vurmam olduğunu düşündüm, o yüzden bu sene dershaneye yazıldım ama her şey daha da kötü oldu. 8.30da gidiyorum ve hiçbir şey anlamadan günün bitmesini bekleyerek oturuyorum öylece sıramda, ders anlamaya çalışırken yine hayallerin içinde ya da başka şeyleri sorgular ya da düşünürken buluyorum kendimi, istekli ya da isteksiz ve çok geride kalıyorum. Konuları anlamıyorum, sınıfım düşüyor, ödev yapamıyorum ve ödevlerde geri kalıyorum ki hiç çalışamadığım için nelerde iyi olduğumu bilmiyorum bu yüzden bir bölüme bile karar veremiyorum. Beynim taa ortaokuldan beri Hukuk-Bilgisayar Mühendisliği- Batı dilleri edebiyatı üçlüsünde arasında gidip geliyor ve bugüne değin asla bir seçim yapabilmiş değilim ki edebiyat hariç diğer bölümleri kazanmam epey zor, özellikle bilgisayar mühendisliğini ama yine de bir umut diyerek sayısalda kalıyorum ve o kadar battım ki, o kadar bir şey bilmiyorum ki gerçekten neden zorladığımı bilmiyorum. Çok eminim, zekiyim biliyorum, çalışırsam olacak gerçekten eminim ama ben asla asla çalışıp ders dinleyemiyorum. Herkesi hayal kırıklığına uğratıyorum, herkesten salak muamelesi görüyorum ve o kadar yoruldum ki, umursamıyormuşum gibi görünüyorum dışardan, amann çalışsam nolur sanki diyerek müptezel havası veriyorum sanki gerçekten istemediğimden çalışmıyormuşum gibi ve çok sıkıldım
@Selcan Bozoğlan hiçbir süreçten geçmedim yani 3 aydır hala aynı yerde sayılırım, gerçi sınava az kaldığı için kendimi daha çok zorluyorum. Direkt düşünmeden ders masasına oturup kendimi biraz zorlayınca şu sıralar bazen akıyor, çalışabiliyorum ama bazen beynim yine dur agam gerek yok işareti veriyo yani ama bu sefer de çok yoruluyorum zihinsel olarak bu kadar yani biraz depresifleştim şu sıralar o yüzden hayal kurup dağılacağım fikirlerle de dolu olmuyor beynim artık ne gelirse onla uğraşıyorum
Meditasyon yapıp o zihni biraz olsun dinlendirmelisin her gun yapacağım 20 dk meditasyon hayatında çok şey degiştirecek. Bende bir rutine orurtmaya çalışıyorum 10 aydır yapmak için savas veriyorum üst üste en fazla 30-40 gün yapabildim sonra bi 10 gun yapamıyorum o gücü toplayıp yeniden başlıyorum aralar vererek gidiyorum haa ilerliyemiyor derinleşemiyorum ama zihnimin o suskunluğunun vermiş olduğu kadifemsi his dünyada hiç bir şeyde yok dene mutlaka ilk zamanlar zorlanacaksın hemen medite olamıyorsun ama öğrenince mattan kalkmak istemeyeceksin umarım yardımı olur sevgiler❤
Merhaba, tıpatıp senin yazdığın şeyleri yaşıyorum ben de mezuna kaldım tekrardan ve tam da senin yaptığın gibi dershaneye yazdım şuanda. Şuan nasılsın? Bu durum için bir yardım almaya çalıştın mı? Cevaplayabilirsen çok sevinirim çünkü benim de kafam çok karışık ve kimse yardım edemiyormuş gibi hissediyorum...
@@4540merkez dershanede başta çok zorluk yaşadım ama yavaş yavaş derse odaklanıp, çalışmaya vakit ayırabilmem için yararlı oldu ama son 2-3 ay kala bunun etkisini gördüm, sınavda yine yardımı oldu tabii ama daha çok olabilirmiş sayısaldan hazırlandım ama şu an ingilizce öğretmenlik okuyorum yani kısa dikkat süremin beni etkilememesinin en iyi yolu yapabildiğim ve beni sıkmayan bi işle uğraşmak olduğunu farkettim
Bir dönem tedx konuşmalarına sarmıştım tüm videoları izliyordum bu video da onlardan biri o zamanlar dehb ne demek bilmiyordum bile. Bir yılı aşkın süredir dehbli olmamdan şüpheleniyordum ve yaklaşık 2 haftadır da bundan emin olma dönemimdeyim ne yazık ki hala teşhis alamadım çünkü aileme bu konuyu açmadım bile. Şimdi büyük ihtimalle dehbliyim diyerek izliyorum videoyu...
23 yaşındayım 2 gündür dehb yi araştırıyorum daha önce ne olduğunu bilmiyordum şimdi geçmişime bakıyorum ilkokulda dersleri dinleyemiyordum film açıyorlardı sınıfta anlayamıyordum, sonrasında mesaj yazarken beynim sanki uyuşuyorsu mantıklı düşünemiyordum, dışarı çıktığımda da her zaman başım ağrıyor, ama odaklandığım bir konu varsa da onu en iyi ben anlıyorum, ilgimi çeken bir şey olursa ona 10 saat bile odaklanırım ama bu da bir gün sürer sanırım dehb şüphesiyle terapiye gideceğim
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Ders dinleyememe, birbirinden uçuk hayaller kurma, başlıkları hatırlayamama vb. o kadar çok yaşadım ki... Gerçekten berbat bir şey. Akademik olarak ve sosyal olarak gayet başarılı biriyim. Kendimi yıllarca tembel biri olarak gördüm. Sonra da DEHB olduğumu öğrendim. Doktor şüphelenene kadar düşündüğüm bir şey değildi ama teşhis konulunca araştırdım ve aydınlandım. Yaşadıklarımın bir açıklaması olması ve ilaçlar gerçekten iyi geldi. O yüzden şüpheleniyorsanız bir hastaneye gidin.
8 yıl aradan sonra tekrar üniversite sınavına hazırlanıyorum dehb var ama bu bahane değil kazanacağım özel eğitim öğretmenliğini kazanıp psikoloji ile çap yapmak istiyorum.
merhabalar görür müsünüz bilmiyorum çok önceden yazmışsınız sınav çoktan geçti umarım kazanmışsınızdır ben 17 yaşındayım ve yaklaşık ilkokuldan beri bu sorunla mücadele ediyorum size birkaç tavsiyem var haddime değil ama yardımcı olmak istiyorum eğer sorununuzun kaynağını hastanede bir psikiyatri uzmanına açıkca anlatırsanız sizin için ilaç verecek ve gerekirse aydan aya arttıracaktır bunun yanında düzenli bir spor yapma (evde aletsiz normal bir chloe ting falan açarakta olabilir) alışkanlığı yada dans etme gibi vücuddan ter atımına yardımcı olacak size hayat veren şeyler yapıp elinizden geldiğince sağlıklı beslenmeye vs çalışın ben bunların çokca faydasını görüyor ve iyi hissediyorum umarım görürsünüz ve yardımcı olabilirim.
@@ggulce321 kardes bana moxo dikkat testi uyguladılar mesela baya pahalı geldi ama dikkat eksikliğine dair ne kadar sıkıntı varsa en üst seviyede çıktı ama devlet hastanesinde test yapmadan seni dinleyerek direkt tanı koyuyolar ve ilaç yazabiliyorlar tabi imkanın varsa bi özel hastane çok daha iyi olabilir
hoşlandığım çocuk bana çirkin demiş, 2 dkda kendimi olgunlaşmış hissettim. Kimsenin sevgisine ihtiyacım yok, mükemmel olmaya da ihtiyacım yok. Ulan efsoyum ben ya, kim ne derse desin!
Eğer kendisine müşteri bulmak için, benim gibi bu hastalıktan muzdarip herkesin yaşadıklarını ve duymak istediklerini kendi gerçeği gibi anlatmıyorsa gerçekten de çok başarılı ve doğru bir anlatım… 2018’de Madalyon kliniğinde bu tanıyı aldığımda hastalığı çözebileceğime o kadar sevinmişti ki tabi sekreterler görüşme odasının kapısında beni karşılayıp hemen 10 seans terapi 4 seans psikiyatrist görüşmesi planlayıp beni kliniklerine “abone” yapmaya çalışana kadar… Ben de aldığım tanıyı ve kliniğin bu yaklaşımını tamamen ticari olarak algılayıp hiç saygı duyamamıştım ve durum da biraz daha vakit kaybediğ dehb ile çile çekmeye devam etmeme sebep oldu. Maalesef ki bu işin tüccarı da çok…
Ben de eski Madalyon psikiyatri danisaniyim..boyle bir deneyimim olmadi ama psikiyatrist Özgur bey'in beni uzdugunu eklemeliyim. Meslek taniminin disina cikip beni suclar tarzda konusmustu. Ben de devam etmemistim.
Ben hep kendimi parcalaya parcalaya basarili bir insan oldum. DEHB’yi Bogazicinde aldigim bir derste ilk defa detayli bir sekilde ogrendim. Dersin sonunda hocanin yanina gidip anlattiginiz hersey bende var demistim ve o da Bogazicine kadar gelebildiyseniz sizde DEHB olacagini dusunmuyorum demisti😄
DEHB ögrenmeyi güçleştirir. Bende artı olarak özgün üretim bozukluğu bulunuyor. Kısaca açıklamak gerekirse, zıt kavramları karıştırmakla başlıyor yakın iki arkadaşınızın adlarını karıştırmaya kadar gidiyor. Yani aralarında ortak bir nokta varsa karıştırmaya başlıyorsunuz. Mesela dergi yerine bergi hatta igred şeklinde teresten yazabiliyorsunuz. Birde matematik işlemlerinde toplama yerine çıkarma bölme yerine çarpma yapabiliyorsunuz. Hayatım çok zor geçiyor. Doktorun liseyi bitirebildin mi demesi. Benim ikinci üniversiteye gidiyor olmamı hiç unutamam.
Tam benim yaşıyorr olduğum bir durum ve yine aşiri dikatsiz olmama rağmen yabacı öğrenci olmama rağmen üni. Kazandım ama yinr şimdi uni. Pek başarılı olamadım ama pes etmiyorum yapabilrceģimi inaniyorum Sizi içten teşekkür ederiim
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
@@sailormoon5735 çok çalışarak :(( sosyal hayatım hiç olmadı o zamanlarda yani okul ders ev kurs sadece Fakat şimdi sosyal olmaya çalışıyorum bunula müjadele ediyorum.. onları başarsamda sosyal hayattım olmadıktan sonra başarmak işe yaramazmış meğer..
Hep adhd videolarını ingilizce izliyordum, ilk defa türkçe böyle faydalı bir video gördüm. Çok duygulandım gerçekten.. yaşadıklarımı yaşayam bir sürü insan varmış❤️ beraber bunun üstesinden gelicez, inanıyorum kendime :) konuşmayı gelip tekrar tekrar izleysim var o derece faydalı
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
hikayemiz ne kadar da benzer üniversitede 2 bölüm degistirim sonunda 3. okudugum bölümden mezun olup almanya'ya mastera geldim. tek bir motivasyon kaynagim varmis gibi hissediyorum herkese ve her seye kendimi kanitlamak o kadar basarisiz denemelerden sonra en iyisini yapabilecegimi göstermek ama pilim bitmek üzere. umarim ben de kendi yolumu bulabilirim.
35 yaşında DEHB teşhisi aldım ve anladım ki yıllardır bazı şeyleri yarım bırakmam devamını getiremememin nedeni bu. Şu an bununla ilgili nasıl bir yol alacağımı ise bilemiyorum..
@@bilisimtime4912merhaba ben yks ye hazırlanıyorum özellikle matematik çalışırken çok odak sorunu yaşıyorum psikiyatride kaygı bozukluğu vardır dendi ama 2 aydır antidepresan kullanıyorum etkisini göremedim dehb midir yardımcı olur musunuz
@@nevzatgolen3688 con*certe ve s*talin tedavisine baslatacaklar derse başlamadan önce kullanacaksın ve kendini kasmayacaksin ilacın beyninin belirli yerlerini çalıştırdığı ispatli senin yapman gereken buna tam inanıp kendini kasma bir de eğer etkisi az sürüyorsa gram düşüktür. İlaçlar bir anda sihir gibi seni baştan yaratmaz ama ders çalışırken beyninin çalışması gereken kısımları tetikliyor. Ve ben çok etkisini görüyorum
Bence yavaş konuşarak kendinizi suçlu hissetmeyin . Tatlı ses ve jest ve mimikleriniz dinletiyordu. Gayet güzel sahne performansınız var. Tiyatro deneyimi olduğu bariz. İşin özü kendimizi sevmek. Değer vermek .
Yks sinavindan ciktim ve bu videoya denk geldim dehp in ne oldugunu suna anladim ve bu hastalik veya her neyse bende de bulundugunu farkettim bunun tedavisinin olup olmadigini bilmiyorum ama eger tedavi olmazsam ben de tukenmislik sendromuna kapliacagim biliyorum umarim ailem de bunu anlar ve sinavlarimin kotu gecmesinin sebebinin bu oldugunu aciklama firsati verir. Tesekkur ederim pinar hanim
46 yasindayim universiteyi bitirdim, masteri bitirdim ve su an tekrar universite sinavina girdim. Uluslararasi sirketlerde ust duzey yonetici olarak calistim. DEHP bazen cok avantajli olabiliyor. Yaratici oluyorsunuz. Kotumser olmayin.
zeyno o Hayir kullanmadim. Ama yetisme sartlarim geregi ister istemez bir calisma rutinini beynime yerlestirmisim. Evet, odaklanma zor ama bu bozuklukta odaklanma istenilen konularda mumkun, hic odaklanilmiyor diye bir sey yok. Ben de bu odagi kaydirmisim bir sekilde. Istemedigim ama odaklanmam gereken seylere nispeten de olsa odaklandim, odaklanmayi istedigim seylerle de arayi kapattim galiba.
zeyno o Zeynep’cigim, oncelikle sunu kabullen; her seyde mukemmel olmak zorunda degilsin ama 1. Bu sendromdan muzdarip olmayan ogrenciler bile calisma konusunda sıkıntı yasiyor, bunun icin kendini suclama 2. Bu bozukluga sahip olmak illaki her seyde odaklanma sorunun oldugun anlamina gelmiyor, odaklanmada sorun yasamadigin konulari bulmaya calis 3. Cok uzun sure calismaya calisma, 20 dk calis 5 dakika ara ver, onemli olan bir oturusta her seyi ogrenmek degil; agaclari gectiginde bakmissin orman birmis 4. Psikiyatra gitmek, ilac kullanmak utanilacak ya da kotu bir sey degil, beyin bir organ. Miden bozuldugunda doktora gidersin, ayagin kirildiginda ortopodiste gidersin vs, bu hayat senin ve kimsenin seni etiketlemesine takilma, destek alman gerekiyorsa bundan asla cekinme. Asla.
Kardeşim ,asıl mesele dunyalik kaygilarimiz olmamalı,insan dunyalik şeyler için yaratilmadi.Hayatın anlamini tadip yaşamak her insanin asıl gayesidir.asagidaki yaziyi sabirla okuyup uygularsan, Allahin izni ile yeni biri nur'ani hayat seni bekliyor. Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Sonuna kadar o kadar sabır sızdım ki aynı yolmardan geçtim göxlerim doldu . Seanslar geldi aklıma ! Kim kimi anlıyor ki ! Kim bu kadar şanşlı olabiliyor , .
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
DEHB tanılı bir birey olarak buraya bunları göz yaşları içinde yazmak çok üzücü, ülkedeki sayılı en iyi denebilecek üniversitelerde okudum ve hepsini yarıda bıraktım devam etmek çok zor lise de gerçekten odaklanma problemim vardı hala var çevremden sen odaklanamıyorsun senin sorunun tembellik gibi şeyler duymak çok üzücü, zekamın farkındayım oldukça farkındayım liseden geometri alanında madalyalalarım var, fiziği çok seviyorum, sağlık dalların çok ilgiliyim ancak bu hastalık yüzünden intiharın eşiğinde hissediyorum gündelik yaşama bile odaklanmak çok zor, zihnimi kontrol altına almak çok zor anlaşılmak çok zor 25 yaşındayım kültürel düzey açısından oldukça birikimli olmama rağemen yaşamımı kontrol edememek beni maffediyor.
Anlattıklarınızın nir çoğunu yaşadım. Debh’miyim bilmiyorum ama dersi bırakın sizi izlerken bile beynim başka şeyleri düşünüyor. Çoçukluğumda hayallerimde şarkıcı oldum, ödül aldım yeri geldi önemli filmlerde oyuncu olduğumu hayal ettim ve 38 yaşına geldim arada böyle hayaller kurarken buluyor ve her şeyin geç ve saçma olduğunu düşünüp iç dünyamda resmen hayal kırıklığı yaşıyorum.Ben hep başarılı bulunmak istedim ama hiç bir başarıya ulaşmıyorum. Ne istediğimi olabildim ne okuyabildim ve şu an bulunduğum durum artık benide tüketti ve ne yapacağımı bilmiyorum 😢
tam aradigim vidyo olmasina ragmen oturamiyorum. torpu yapiyorum kitaba bakiyorum kalkip iki evt tam iki bulasik yikayip acaba aksam ne yemk yapsam diye dusunup ayni zmnsda yaziyorum ve tam suan biz niye esimle boyleyiz diyorum . derdimi kimseye de anlatamiyorum. hergun kavga esim cok sakin onun sakinligi beni deli ediyo anlamiyo beni beynim de sanki 70 tane mskine calisiyo. yavas konusan birini dinlerkn ölcek gibi oluyorum
Yemin ederim kadın beni anlattı baba parası olayına kadar tek farkımız benim biraz daha küçük olmam ve hayalimin biraz daha büyük olması(tıp) 4 yıldır dehb ilacı içiyorum hatta bu vidiyoyu da ağlayarak buldum suan ne kadar rahatladığımı anlatamam Eger sen gerçekten ilaç dahi içmeden yüksek lisans yapabildiysen aynı sorunları birebir yaşayan ve ilaç içen ben gerçekten tip kazanabilir miyim? Ailemi gururlandırsınlar miyim? Umarım bunlar hayal olmaz ve emeklerimin karşılığını alırım 2 yıl sonra unuversite sınavı gireceğim ve o sınava sadece 1 kez gireceğim tıp kazanacağım güzel yerlere geleceğim ve baba parası ile okudu diyenlere göstereceğim tabiki kendimi yıpratmadan umarım mutlu olurum bu vidiyo bana umut oldu ❤
Arkadaşlık ilişkilerimi o kadar etkiliyor ki . Şu an bir kız arkadaşım var ve ona söyleyemiyorum dehb belirtileri bak bunlar . Ben en değer verdiğim sevdiğim insanlara da böyleyim çevremdeki . Bunu bahane sanacak . Onu dinlemediğimi onunla ilgilenmediğimi sanıyor bazen ama o kadar şey var ki kafamda o kadar şey var ki . Bazen öyle bunalımlara giriyorum ki . Ondan kaçtığımı sanıyor . Bu yazıyı okumaz büyük ihtimal ama en azından yalnız olmadığımı söyleyin bana . Yoruldum çünkü bu sıkıntıların sebep olduğu bozuk arkadaşlıklardan , terkedilme korkusundan
Ayrıca ABD de okumak burda okumaktan çok farklı.keske bizim universitelerimizde gençlerimize ufuk açsa ilerlemelerin sağlasa....nice gençlerimiz orda kalıyor gelmiyor seni ayrıca kutlarım .bilgini tecrübeni burda paylaştığın için...
Ben dehb tanısı aldığımda on iki yaşındaydım. Yani bir sene önce dehb li olduğumu öğrendim. (Yaşımı belirtmeyi sevmiyorum ama kendimi buna mecbur hissediyorum şu an) Dehb in yanı sıra disleksim olsa bile akademik anlamda zorlamıyorum, ama aile ilişkileri ve sosyal bağlar söz konusu olduğu zaman ellerimle ayaklarım çelik zincirlerle prangalanıyor. Çok zor, kendimi değersiz hissettiriyor. Yanlış bi’ şey yaptığım zaman yaşanan olaya adapte olamadığım için kendimi savunamıyorum. Mesela disleksi yüzünden bazı sözcükleri söylemekte zorlanıyorum. Bir defasında “kahve” yerine (afedersiniz) “k@hpe” demiştim ve annemle ciddi bi’ kavga etmiştik. Çok kızmıştı. Ve ben dehb yüzünden o an yanlış bi’ sözcük sarf ettiğimin bile farkında değildim. Bazen yanlış söylenen kaba sözcükler, en masum ve küçük hatalarım gibi gözükebiliyor. Çünkü başka bir olayda yine dikkatim dağıldığı için bakmakla görevli olduğum küçük kuzenimin sıcak sobaya doğru emeklediğini fark etmedim ve çocuğun suratı yandı. O gün ve sonrası benim için çok kötüydü. Amcam babama ayıp olmasın diye “oda çocuk, yanlış yapabilir” dese bile aslında içten içe bana çok kızmıştı. Feci olaylar böyle böyle senelerce devam etti. Ve en sonunda geçen sene milli eğitimin düzenlediği bilgilendirici bi’ salytta kendimi gördüm. Ben de dehb vardı. O an hem zannettiğim gibi aptal, değersiz, tembel, ahmak biri olmadığım için çok sevinmiştim. İçin rahatlamıştı. Ama diğer yandan da 12 sene boyunca haksızlığa uğradığım için derin bi’ kırgınlık hissetmiştim. Herkes benim gereksiz biri olduğumu düşünmüş, aynı düşünceye benimde inanmama sebep olmuştu. Senelerce boşuna azarlanmıştım, boşuna insanların gözündeki değerimi kaybetmiştim. Ebeveynlerim senelerce bana boşu boşuna “ ders notların olmasa sen bi’ hiçsin” demişlerdi. Bu çok büyük bi’ haksızlıktı.
Mesela 5:45 'ten 8:47 'ye kadar olan kısmı şuan kaçırdım. Pınar Hanım'ın saçları ilgimi çekti ve ''kıvırcık bende nasıl durur ki yok ya zorlanırdım en iyisi düz'' dedim. Daha sonra ''yarın kuaföre mi gitsem, saçlarımı kestirsem iyi olur, bugün beğendiğim bi model vardı öyle mi kestirsemki, aşağıya yeni kuaför açılmış fiyatını soruyum hemde orayı denemiş olurum'' ''Eveet pınar hanım en son ne diyordu'' (Çoktan 3 dakika uçup gitmiş bile...)
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
O kadar benzer şeyler yaşıyorum ki.. Yaşım 50.. Kendimi sevmeyi beceremiyorum.. İnsan aynaya bakmak istemez mi? İnanın çok uzun süreler aynaya bakmıyorum. Herkes bana güvenirsen ben kedi içimde boş bir karanlık ile boğuşuyorum.. Hele öğrenme ve hayatta kalma savaşımı size hiç söylemeyim.. İlaçlar terapiler kişisel gelişim herşeyi yapıyorum ama çözemiyorum... Dilerim bir gün bende kendimi sevmeyi başarırım. Tolstoy un bisikleti kadar geç zamanda olmaz inşallah
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür. boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur. size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Ben de aptal olduğu hissettirilerek yüksek lisansa kadar gelmiş bir insanım. Hala aptal olduğumu hissediyorum. Ama öğretmenlerim bile aileme aptal olduğum ima ediyordu... öğretmendiler ve DEHB'li çocuk olabileceğimi düşünmek yerine aptal olduğumu düşünmüşlerdi. Kırgınım. Terapistim bana DEHB'li olabileceğimi söylediğinde anladım anormal olmadığımı, 28 yaşında öğrendim ben bunu.
Bende sizi dinlerken ağladım çünkü aynı şeyler bu kadar mı olur ders dinleyemiyorm kendim çalışmaya başlayamıyorum ve tm bunlara rağmen işletme mezunu oldum mali müşavirlik sınavına giridm
Ben sanmıyorum ki sağlıklı tek bir birey olsun bizde debh var ise başka insanlar da daha farklı sorunlar var.çok fazla umutlu değilim bu hastalığın bir tedavisi bulunsun bu çok güç o yüzden bu hastalığa takılmayan mesleklere yönelebilirsiniz nasıl ki herkez yüzücü olamaz ne bileyim futbolcu olamaz yada müzisyen olmazsa ise bizim de yapamayacağımız meslekler var askerdee herkes yazıcı olmak ister bana da yardımcıı olmak adına yazıcı yapmak istediler akşama kadar masa başında oturup bir şeyler yazıcaksın eğitim yok sıcak ta koşturma yok soğukta üşümek yok herkes yazıcı olmak isterken ben yazıcı olmamak için çok uğraştım yani yapamayacağımız meslekler olabilir yada illaki sınav geçmek değil ki hayat kendi projelerinizi üretmeye çalışın illaki akademik bir ünvan sahibi olmanıza gerek yok çünki o da sizi mutlu etmeye yetmeyecek en güzeli manevi boşluğunuzu doldurun bütün hastalıkların şifası orada yaradılışınızı düşünün tabiatta ki her canlı farklı kabiliyetlerle donatılmış ama insan kendi kabiliteyini kendisi bulmalı nasıl mı bulacaksınız O na sorun O sizin sahibiniz size şah damarınızdan yakındır o her zaman sizi duyar O na sorun selametle
35 yaşındayım ve son 1 aydır Dehb olduğumu anladım, yıllardır çektiğim acıların, ötelenişin ve tükenmişliğin sebebi buymuş.
Konuşma ilerledikçe gözlerim dolu dolu oldu resmen. 25 yaşıma kadar benim sorumsuzluğum, ilgisizliğim ya da karakterim olduğunu düşündüğüm şey aslında dikkat eksikliği olduğunu tamamen tesadüfen öğrendim. Doktorun Tarih mezunu olduğumu öğrendiğindeki şaşkınlık hala gözlerimin önünde... Çok zordu size yemin ederim çok zordu. Herkesin kolaylıkla yaptığı şeye benim daha çok çabalamam gerekiyordu. O şeye çalışmak zorunda olmam, istemem, ilgimi çekip çekmemesi önemli olmaksızın bırakıp durmak. Boğulmak gibiydi. Fakat vazgeçmedim. Sanırım sorunun ne olduğunu bilmemek 'bana yapabilirsin' kararlılığını verdi. Belki iki defa belki beş defa kalktım ama yine de yaptım. Ve tüm bu zorluğun sebebini öğrendiğimde ağladım. Saatlerce. Sebebi ben değilmişim, huyum bu değilmiş, sorumsuzda değilmişim bu böyleymiş... İkinci üniversitemi okuyorum. Kendi romanımın üzerinde çalışıyorum. Online eğitimler alıyorum. Size yemin ederim inanılmaz zorlanıyorum. Fakat şu yaşıma kadar vazgeçemeyecek kadar emek verdim. 3 defa okulu bırakmaya çalıştım, lisede sınıfta kaldım. Üniversite'yi 5 yılda bitirip herkesin A geçtiği dersi 4 defa aldım ama yaptım. Yaptığım her şey mücadele ve irade ile geçiyor biliyorum. Yapabilirim. Yapabiliriz...
Hocam sizi o kadar iyi anlıyorum ki bende 25 yaşındayım ve ingilizce öğretmeniyim. Bu durumun farkındaydım hep ama bir şekilde mücadele ettim. Herkesin bir okuyuşta yaptığı şeyde ben odaklanıp zar zor yapıyordum. Zihnim sürekli meşgul ve farklı şeylere yöneliyordu. Ders çalışmak bana çok zor gelen bir durumdu ve kpss hazırlanırken artık yapamadığımı fark ettim. Planlarıma uyamıyorum, atamam iyi strest seviyem üst düzeyde kaygım artıı. Doktora gittiğimde ilk başta inanmadı. Doktor dikkat eksikliği olsa sen okul hayatında zorlanırsın dedi. Zorlandım ama bırakmadım dedim ve teste gönderdi. Test sonucunu görünce şaşkınlıkla yüzüme baktı yüksek düzeyde dikkat eksikliğin var dedi. Gerçekten çok üzüldüm ilaca başladım buna mecburum ve sınava hazırlanıyorum. Masa başında 10 dakika zor oturuyorum. Keşke daha önce gitseydim diye çok üzüldüm daha başarılı bir öğrenci olabilecekken hep orta düzeyde bir öğrenci oldum. Üzüldüm evet ama dediğiniz gibi pes etmemek lazım bu bir hastalık değil. Tam tersi insanların sahip olamadığı bir şey bizler araştırmayı seviyoruz. İnsanların tek bildiği konuda binlerce bilgiye sahibiz tek sıkıntımız çabuk sıkılmak. Ama bunu da halledeceğiz 🤍
@@yagmuss benzer şeylere yaşamışız bende sizin gibi hissettim daha erken fark edilseydi hayatım da neler değişirdi diye çok düşündüm ama çok şükür siz de ben de vazgeçmemişiz. Ve evet haklısınız bu bi hastalık değil bize kattığı bir sürü güzel şeyde var. Umarım sizin de benimde aynı problemleri yaşayan herkes istediklerimizin hepsini yapabiliriz :)
@@neslihansagbastas5978 umarıım sayın hocam gerçekten zorlu yollardan geçmişiz siz de ben de ama farkındalıkla üstesinden geleceğiz her zaman ki gibi 🙏🤍
Şu an üniversite sınavı az kaldı ve bende bu hastalığın ilaçlarına 2 ay önce başladım. O kadar kötü bir dönemdeyim ki.. ne olacağıma bile karar veremiyorum resmen. Yazdıklarınızı okumak çok iyi geldi, napıp edicez elbet başarıcaz umarım❤️🥺
@@lcr8817 Geç kalmadın, yapabilirsin! Ben yaptım, pınar hanımda yapmış ve bir çoğumuz daha... O yüzden sende başaracaksın sana canı gönülden inanıyorum. Ne yapacağına sınav sonrası karar verebilsin. Bende işe yarıyor belki sende de yarar, sorunlarını bölerek ilerle henüz zamanı gelmeyen şeylere endişelenme. Herkesin zamanı farklı akar bizimkiyle sadece bize göre bırak başkaları koşarak ilerlesin biz kendi yolumuzda yürüyelim... Kendine iyi bak, hemen olmak zorunda değil üstesinden gelebilirsin 😊
Videoyu X1.5 hızda izlemek 👍🏻 gerçek DEHB liler bunu iyi bilir
Dehbliyim ve şunu söyleyebilirim ki her dehbli bu şekilde değil. Ben sözel dersleri ve matematiği çalışmadan da yapabiliyodum. Ancak şekillerde zorlanıyordum. Her dehbli bu şekilde değil. Odaklanmakta zorlanıyoruz evet ancak ilgimizi çeken konulara da çok güzel odaklanırız. Bizim sorunumuz çabuk sıkılmak ve konudan konuya çabuk atlamak.
Hatta sevdiğimiz şeylere normalden fazla odaklanma sorunu oluyor :/
Kesinlikle katılıyorum
Herkeste farklı tezahür edebiliyor..
Dopamin eksikliği sanırım
35 yaşından sonra ilk defa kendim olmaya cesaret ettim...Bu cümle benim için çok değerli, yalnız olmadığımı bilmek inanılmaz güç verdi...İçimde ucube miyim acaba? hesaplaşmalarına girerken şimdilerde paha biçilmez farkındalıklar yaşıyorum. Kendini sevmeye başlamak DEHB için küçük bir başlangıç sonrasında büyük değişimlere hazır olun
DEHB'liler x1,75 hız ile izleyin.Aksi halde yeni tarayıcılar çalışıyor🤦🏻♀️
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
süper tespit,,,
Evet bak bunu şimdi keşfettim, yavaşlık sıkıcı geliyor ve ilgim hemen o an aklıma gelen başka bir resme fikre geçiş yapıyor. Bir kaç filmi hızlı izleyip sonucu paylaşacağım. Film içinde film çekmekten kurtulurum belki. Teşekkürler
Çok haklısın dehbliyim bende ama ablanın gözündeki ve o mimiklerindeki her hareketinin ne anlama geldiğini en iyi ben anlıyorum sanki, aynılarını bende yapıyorum çünkü :)
Ayyynennnn
Öncellikle şunu söylemek isterim, yavaş konuşarak niyetim sabrınızı zorlamak değildi😊 Sadece, söylediğim her kelimenin siz izleyenlerin akıllarına, ruhlarına ve bedenlerine dokunmasını istedim ki anlattıklarımı kendi hayatınızda anlamlandırabilecek zamanınız olsun. Lütfen, beni dinlerken dikkatinizin dağıldığını fark ettiğiniz an durun ve o kısmı yeniden dinleyin. Sonra kendinize sorun, hikayemi dinlerken koptuğunuz yer sizin hikayenizde nereye denk düşüyor? Ve orayla ilgili siz ne hissediyorsunuz? Benim hikayemi dinlerken koptuğunuz yer aslında kendi duygunuzdan kaçtığınız yer olabilir mi? Özetle söylemek istediğim şudur ki,DEHB’nin tedavisinde duygularınızla çalışmayı lütfen ihmal etmeyin. Hepinizin yolu, bahtı açık olsun🌻
Selamlar.
Söylediklerinizi ağlayarak dinledim ve 24 yaşında kendime teşhisi koymuş oldum saniyenizde 😭😭😭
Selam 13yasim var cok ozguvensizim kendimden nefret ediyorum. Kendimi sevmekle ilgili bircok kitab okusamda bircok sey izlesemde olmuyo yapamiyorum neden? Derslerim okadarda kotu diyil sozel ogrenciyim ve okudugum derslerdede qayet basariliyim ama kendimi sevemiyorum dıs gorunusumden nefret ediyorum ne yapmaliyim kendimi cok hiss ediyorum
@pınar kobaş eğitim danışmanlık eş seçimini ve aşk hayatını nasıl etkiliyor acaba? Bilgi verir misiniz?
Kardeşim, hayat bir imtihan dir.Tabiiki insan üzerindeki maddi manevi durumlarin farkına varmalıdır .Fakat hayatta asil olan seyin farkina varip -bu asil olan sey (gaye) yasanmazsa, butun insanlar ,maalesef cook değerli olanı kaybedecektir. Bu asıl gaye: hayatın anlamini -gayesini sorgulayıp farkına varip yasamaktir. Asagidaki yaziyi , sabirla okuyup - söylenenleri uygularsaniz, yeni bir nurani hayat sizi bekliyor. (Allahin izni ile)
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını,
duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp , O'na kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer ,Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette, cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp ,O'na kul olmadaki şerefi araştırıp anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Bir DEHB'li olduğumu 37 yaşında öğrendim ben de ve 38 yaşındayım... Uzman ebeyim ve sürecimi ben biliyorum. Dinlerken bile hızlandırıyorum, paragrafı göz gezdirerek okuyorum, oturduğum sandalye bile tabure tipi çünkü hemen kalkabilmeliyim... Odaklanmak konsantre olmak benim için çok zor her DEHB'li gibi ve hiper fokus durumunu her daim yaşamış ve hep gelen başarı bu durumun neticesi olmuştur. Telkin etmeyi, kendimi idare etmeyi yine kendi çabalarımla öğrendim ve hep demişimdir ajanda insanıyım :) insan kendine komutlar verir mi? veriyorum... aksi takdirde kendime yetişmem imkansız... belki terapi de almam gerekiyordur, bakacağız :')
Kendim konuşuyor gibi dinledim, sadece yurt dışında değil de il dışında yüksek lisansımı tamamladım :) yapıyoruzu gösteriyoruz aslında, herkese rağmen, kendimize rağmen...
Pınar hanım ben sizi kıskandım. Özel üniversitede okuduğunuz ve Amerika’ya gidebildiğiniz icin degil. Bu kadar destekleyen bir aileniz olduğu İçin..
Dikkat eksikliğini şöyle tanımlayabilirim. Bu videoyu açtım, izlemek için baştan sona çabaladım. İzlemeyi bırakıp dinlemeye karar verdim. 2 dakika izledikten sonra bir yandan telefon, bir yandan başka websiteleri derken arka planda hanımefendinin sesiyle videoyu dinledim. 16 dakika bu videoyu izlemek büyük iş.
Bne
Ben dee..malesef sinir bozucu.insallh yarın doktorla görüşmem var ilk kez..
16 dk baska seyle ilgilenmeden izleyen "normaller" var mı acaba?
DEBH tanısı konmadan önce böyle bir sıkıntım olduğunun az çok farkındaydım. Üniversite hayatıma kadar hep çok çalıştım bu kadar çalışmaya normal bir birey çok iyi yerlere gelirdi. İngiliz Dili ve Edebiyatı istediğim bir bölümdü. Hayallerim yüksekti ama ben 1 ay da zar zor odaklanıp çalıştım çok iyi bir üniversite kazanmadım. Ama bir daha hazırlanamam diye gittim okudum. Okurken erasmus bile yaptım. Çok çalışıyordum derslerime alttan kalırsa biliyordum ki ben bir daha çok zorlanacaktım o dersi almakta. 1 dersim kaldı neyse ki hemen 2.sınıfta geçtim. Mezun oldum ama hayat orada dur şimdi kpss var dedi. İşte o zaman geçmiş yaşamdaki başarılarıma baktım inandım yapabilirim dedim. Ama olmadı bu 2.girişim olacak ve bende tükendiğimi hissettim. Her şeyi 2xde dinliyorum, masa başında 10 dk duramıyorum. Sanırım kaygı seviyem artınca dikkat eksikliğim arttı. Doktora gittim ve test yaptığında kendiside şaşırdı. Öğretmen olmama inanamadı bile. Hoşş ben bile şaşırıyorum çok çalışarak geldim 25 yaşıma. Umarım ilaç işe yarar sınavıma 4 aydan az süre kaldı. Bu sefer de başarmak istiyorum. Bunu yapmam lazım. Videoyu izlediğimde kendimden bir parça buldum. Bunu bir hastalık olarak görmüyorum. Sınavdan sonra yine bir çok projelerle uğraşmak istiyorum. Zeki biriyim biliyorum, araştırmak en sevdiğim işlerden birisi.. Tek istediğim şu süreci de başarıyla geçmek
@Elif ama Polat'ın değil the secret filmi de var tavsiye ederim. Aynı zamanda bilinçaltının gücü adlı kitabı da okumanızı öneririm. Her şey tamamen sende bitiyor aslında ilacın sana iyi geleceğini düşündüğünde iyi geliyor buna bir nevi Plasebo etkiside deniliyor. Bu arada öneriniz için teşekkür ederim 🤗
10 defa okumak mı evet
Yalnız değilsin aynı ben de KPSS + dehb
Allah kolaylık versin. Benim nacizane tavsiyem tüm ümidinizi kpss ye baglamayın. Çünkü su aralar alımlar cok sıkıntılı. Bu durum sizi sakın yıldırmasın.
Nerden iletişime geçebilirim sizinle birkaç sorum olacak
dehb bireyi olarak biraz kendimi anlatacağım. 21 yaşındayım ve hala kendimi bulamıyorum. Kafamda geleceğimle ilgili on şey düşünürken fiziksel olarak yaptığım tek şey arada bir yaptığım sporum, evde işime yaramayan kendim için iyi olabilecek yazılarım. bir şeye heveslenirim yapabileceğime inanırım fakat sürdüremem ilişkilerimde,okulda, evde her zaman böyleydim.iyi bir etkileşimim yok arkadaşım dediğim güvendiğim kimse yok bunları görmeme rağmen bir şeyin ucundan tutunamıyorum kendimde bu gücü bulamıyorum eğer okuduysanız teşekkür ederim umarım düşüncelerimiz bir gün gerçekleşir, bir şey başarabildiğimizi hissederiz..
20 yaşındayım aynı şekildeyim ve dibe battıkca batıyormuş gibi hissediyorum
@@su3547 Alemlerin Rabbi Allah'a sıgın tevekkül et ve sabret
Bende 21 yaşındayım ve aynı duygu ve düşüncelere sahibim.Tüm kötü giden şeylere rağmen başaracağımı düşünürken tüm günlerimi aslında boş geçiriyorum.Sanki başlamam gereken bir durum ve bir hal olacak işte o zaman hiç durdurulamaz olacağım derken aslında beklediğim anın gelmeyeceğini daha doğrusu her şeyin kendimde bittiğinin de farkındayım.Ama konuşmada dediği gibi kendimi tükenmiş, bitmiş ve tüm dünyanın yükü sırtımda gibi hissediyorum.Umarım bu genç yaşımızda kendimizi bir an önce toparlar ve gerçekten kendimizi olmak istediğimiz yerde buluruz🙏
Hap kullanmıyor musun
varmak istediğin nokta muhtemelen şu anki yapına uygun değil
hayat da bu yüzden sorunlarını çözmek için sana fırsatlar sunuyor bunları değerlendir bence
mesela ben hem dehbliyim hem de producerım.... en basitinden aktif dinleme yapman gerekiyor, dehbli birisi devamlı aynı şarkıları dinler kendisini alıkoyamaz üretmek bu işin %20 30 lık kısmı araştırmak yeni şeyler keşfetmek gerekiyor. gördüğün gibi dehb ile müzik hiç uyumlu değil yani sorunumu çözmem için bana verilmiş bir fırsat
ben de 21 yaşındayım liseyi 93 puanla bitirdim ama üniversite sınavına hiç girmedim ciddi bir baskı var üzerimde
ancak her şeye rağmen yoluma devam ediyorum 1 sene daha bir işte çalışıp kendime yatırım yapıcam sonrasında da psikoloji okucam kesinlikle...
Yetişkin ve iş hayatında yaşam mücadelesi veren dehb' li biri olarak kendisi yaralarıma merhem olmuş ve beni şifalandırmıştır. Çok zor bir dönemimde youtube' da videolarını görerek keşvetmiştim kendisini. Beni yıllardır kimsenin anlamadığını ancak bunu yaşayan birinin beni anlıyabileceğini düşünerek başvurmuştum. Hayatımda aldığım en güzel karardı. Işığın hiç sönmesin 🙏🙏
On yaş icin nasıl bir tedavi uyguluyosunuz hocam
Merhaba. Bende DEHB olan biriyim ve çok zor zamanlar yaşadım. Bende baş vurmak istiyorum ama hic bir iletişim adresi bulamadim Pinar hanimin. Sitedeki maile yazdim whatsappa yazdim Facebook sayifalarina yazdim hiç bir yarari yok.
@@xalilallahverdiyev3571 Merhaba.Kendi web sayfasında iletişim bilgileri vardı. Ordan mı ulaşmaya çalıştınız.
@@canankirbas Selam Canan hanim. Evet emaillerinede yazdim. Whatsapp numaralarinada hatta fb sayifasinida bulub yazdim cevap gelmedi maalesef. DEHB olarak çok ihtiyacim var muaniye. Onlara uzlaşmak için yardim etseniz çok məmnun olurum
@Canan merhabalar canım hanım matematik öğretmenliği okuyorum ve DEHB dersimiz var bu dersin finali de DEHB li biriyle mülakat yapmak acaba yardımcı olabilir misiniz
Ben emekli öğretmenin.canim kızım senin bu anlattıklarını bizlere okurken anlatsalardi.ya da seminerlerde bize yol gosterselerdi.belki de nice öğrenci bu yüzden anlaşılamadı.....teşekkür ederim....başarılar dilerim....
İzlemeye başladığım anda sizde kendimi gördüm adeta. Sabırla izledim. Konuşmanın sonunu güzel bir noktaya bağlamışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.
ben daha 15 yaşındayım,kendime ait sandığım hayatımın bütün ayrıntılarını bir başkasından dinlerken ağlamamak mümkün değildi.ne derse odaklanabiliyorum ne hayata daha yolun başındayken yolun sonuna geldiğimi düşünüyorum sanki bir çıkmaza girdimde bir daha çıkamayacakmış gibi.maladaptive daydreaming de var bende sürekli kuruyorum gerçek olacak olmayacak ne varsa herşeyi kafamda kuruyorum sabahtan akşama kadar hep o hayal dünyamın içinde yaşıyorum anda kalamıyorum 3 senedir bu böyle... Ama benim çok büyük hayallerim var ve bu benim gibi biri için çok zor, ama başarıcam buna mecburum başka seçeneğim yok çünkü...
Dehb ve md kombosu çok zor imkanın varsa terapi al
İkisi bende de var bende 15 yaşındayım gecen ay psikoloğa gittiğimde bana "senin daha yaşın küçük sende onlar olamaz" Deyip 1 saat boyunca sadece ailem hakkında sorular sormustu ne yapıcagımı bilmiyorum eger cozumunu bulduysan veya bulursan banada soylermisin lütfen
Odaklanma konusunda daha iyiyim en azından derslere. bide şeyi fark ettim ilgimi çeken konulara odaklanabiliyorum.daydreaming de devam ediyor ama eskisi gibi sık değil okulda yapmıyorum mesela. evdede derslerden dolayı pek deil ama en ufak fırsatta devam ediyor maalesef
@@1Ehrmantraut çözümü de yok sanirim ilerde ne olur bilemem umarım bi yolunu buluruz hepimiz kendine iyi bak
Herkes ders çalışır biz ders çalışmaya çalışırız
bu konuşmanızla birçok kişi de farkındalık sağlamış olmanız çok güzel.
Pınar Kobaş candır ♥️ Yine harika, kalbe dokunan bir konusma yapmış. Teşekkür ederiz🙏♥️
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Cizili yerde hata yoktur
Şu an ağlayarak izliyorum.
Neden agliyorsunuz?
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
ya inanamıyorum gerçekten hem duygulanarak hem gülerek izledim, bu kadar aynı şeyleri yaşamış olmak🤦🏻♀️🥺 teşekkürler deniz fenerim 💖
Merhabalar ben Taner , Benim uzun zamandır dikkat ile alakalı ztn problemlerim var ama hiç bunu araştırmamıştım. Ben DEHB i bugün araştırdım ve gördüm ki sanırım ben de DEHB li bir bireyim ilkokuldan beri zaten dersleri dinleyememe var ben de . Bu arada 19 yaşındayım ve bu konu üstünde ne yapıcağımı bilmiyorum, mezun bir öğrenciyim ama soruları çözerken ders çalışırken habire başka bir şeyler düşünüyorum bunun gibi başka şeyler de var .Sizden tavsiye almak için söylüyorum ne yapmalıyım ?nasıl bu problemin üstünden gelirim? rahatsız ettiysem kusura bakmayın lütfen.
@@tanertnr9624 simdi napiyosun
Bazen ölmeyi o kadar çok istiyorumki anlatamam allah herkese yardım etsin bu illetle başetmek çok zor.
Allah yardımcınız olsun ama lütfen kendinizi bırakmayın şimdi öyle gözükmüyor olsa bile önünüzde kim bilir ne kadar güzel şeyler var. Umarım en yakın zamanda daha iyi hissedersiniz. :")
Aynı durumdayım umarım kendimizi bu şekilde sevmeyi öğreniriz
Hayat bir sınav, herkesin yaşadığı belli başlı zorluklar oluyor dönem dönem. Gücünün yetmediği yerde destek alabilirsin
Bir DEHB'linin kendini sevmeye çalışan biri olarak anlattıklarınız bana çok tanıdık geldi..(Bende DEHB'liyim😚😚)Bu rahatsızlığın farkında olmadan yaşamak sanırım en zoru.Bende hayatımın en bitik döneminde yılmak yerine mücadeleye karar verdim.O dönemden sonra beni en çok duygulandıran duygu mucadele etme duygusu..O kadar ki başarı hikayesi olan her bir hikaye beni çok duygulandırıyor...
Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve bu rahatsızlığa sahip olduğumu yeni keşfettim. Daha öncesinde üzerinde 1 hafta çalışıp çok da severek gittiğim, anladığım, hatta sınavdan bir gün önce arkadaşlarıma o dersi anlatıp, 70 almam ile sonuçlanan sınavda hocam; - verdiğin cevaplar yanlış cevaplar değil ama bu sorunun cevabı da değil dediğinde... Üstelik benim bir gün önce çalıştırdığım arkadaşlarımın hepsi 100 aldığında bu olayın altında bir şey olduğunu fark etmiştim. O kadar çalışıyorum neden olmuyor diyordum. Dikkatimi bir şeye veremediğimi biliyordum ama bu rahatsızlık hayatımın daha fark etmediğim birçok yerine etki ediyormuş meğer...
Ben de 1 . Sinifim , lisede sayisal zeka bakimindan cok ustundum fakat fizik sinavlarinda aynen boyle oluyordu ustune ogretmen tersliyordu benim yapis sekillerimden dolayi Ben de uni sinavinda odaklanabildigim kadar odaklanip istedigim yeri kazandim
Oğlumun doktoru dediki "sizin dikkat dağınıklığınız geçmemiş sizde tedavi olabilirsiniz" ve benim hayatımdaki önemli dönüm noktalarından biri oldu bu cümle
Ne yaptınız gityinzmi doktor a.. nasıl anlafi Dr sizin durumunuzu?
Dinlediğim en iyi konuşmalardan birisiydi... Ağzınıza sağlık 🙏🏻
Pinar Hanim uslubunuz ve diksiyonunuz cok düzgün.samimiyetiniz ise eşsiz.tebrik ederim
Pınar hanım benimde deniz fenerim oldunuz teşekkür ederim sanki beni anlattınız akademik alanda ders çalışırken çoook zorlanıyorum ve bu konuda neler yapacağımı bilmiyorum galiba sizin gibi bende bir dehb liyim . zarif naif samimi anlatımınıza hayran kaldım tebrik ediyorum ve başarınızın değil hayallerinizin ve mutluluklarınizin daim olmasını diliyorum ....💕
DEHB-li biri olarak,hiç hiperaktivite yaşamadım.Ama şu dikkat eksikliği var ya,hep zorladı.Ama pes etmedim ve bu yıl universiteyide başarıyla bitirdim.Başarısız diyiliz,kendinize güvenin ve başaracaksınız, ben başara bildiysem hepiniz başara bilirsiniz,kulaklarınızı tutun ve ireli gidin.
yks2024 e hazırlanan bir dehbliyim. Ne yapacağımı bilmiyorum ölmeyi bile diliyorum. ne yapmalıyım sence?
@@n8aby Nasıl baş ediceyinle bağlı videolar var
@@n8abygeçmişimi gördüm sizde gözünüzü korkutmak gibi olmasın 3 yıl sınava girdim 3 üni 2 bölüm değiştirdim. Şu an 4. Sınıfım ve burda olmak istiyormuyum emin değilim aklım hep başka şeylerde. Size tavsiyem gerçekten severek yapacağınız mesleği bulun ilgi alanınız ne bunu bulun ve ne olursa olsun o işe yönelin yks den derece yapmak zorunda değiliz hepimiz mutlu olmaya çalışıyoruz mutlu olacağınız alanı seçtiğinizde her şey daha kolay olacak ve kendinizi hiç kimse ile kıyaslamayın çünkü kimseyle yarışmıyorsunuz
@@n8abymerhaba ben de yks ye hazırlanıyorum özellikle matematik çalışırken çok odak sorunu yaşıyorum psikiyatride kaygı bozukluğu vardır dendi ama 2 aydır antidepresan kullanıyorum etkisini göremedim dehb midir yardımcı olur musunuz
bu süreçte ilaç kullandınız mı acaba
Harika bir konuşma.
Peki biz nasıl bir yol izleyeceğiz?
Eleştirmiyorum.
Tanı var tedavi yok.
Resmen beni anlatıyorsunuz.. Siz yine meslek edinmişsiniz ben de oda yok. Her zaman kendimi önemsiz gördüm ve bu videoyu da sırf oglum da dikkat dagınıklıgı ve hiperaktivite hastalıgı var diye izledim. Oğlum için çok zor dikkatinin dagınık olması var birde hareketli olunca iki kat zor.. Bu konuşmayı izlerken yorumları da okumaya başladım o kadar kötü durumdayım yani
dinlerken fenalık geldi DEHB'li biri olarak atlaya atlaya dinledim zaten sonucunda da pek bi faydası olmadı. DEHB'liyim ama doktora yapıyorum kendinizden umudu kesmeyin arkadaşlar. Evet başkalarının 1 kere okuduğunu bizim 3 ya da 5 kere okumamız gerekiyor ama oluyor bir şekilde arada ilaç desteği almayı da unutmayın.
Kesinlikle ruhum sıkıldı abartı üstüne abartı sanki beynimizin yarısı yokmuş gibi bir ajitasyon
Evet maalesef benim de beklentimin altında kalan bir video oldu, Türkçe olarak ADHD ile ilgili özellikle de yetişkin kadınlarda görülen durumlarıyla ilgili kaynak yetersizliğinden sonra bu videoyla karşılaşınca heyecanlanmıştım. Herkesin deneyimi tabiki başkadır ve biriciktir ancak her ADHD'li kişi de akademik olarak çok kötü bir hayat sürmüyor. Amerika'da tıp öğrencilerinin yaklaşık %30'unda ADHD görülmesiyle ilgili bir yazı okumuştum. Önemli olanın doğru tanıyı alıp doğru bir tedavi süreciyle hayat kalitesini artırmak olduğunu düşünüyorum.
@@tardismavisi358 kesinlikle farkında bile olmayan yüzlerce insan çevremizde zaten böyle yaşıyor. Hanımefendinin ki biraz başarısızlığının bunun arkasına sığınmasından çıkmış bir konuşma hazırlaması ben şaşırarak dinledim. Olayı daha fazla nasıl dramatize edebilirdi bilmiyorum zirve yapmış. Terapi ile bu olayın çözülemesi gibi bi durum imkansız yanı ilaçla etken maddeleri güçlendirebilirsiniz. Bana bunu iş kapısı gibi yapmış olayı büyüterek kendisine alkış toplamak isteyen bir konuşmacı etkisi dışında hic bir sey uyandırmadı
@@Cana.inanna Katılıyorum, konuşma yapan kişi hakkında biraz araştırma yapınca da Soner Yalçın'ın karakutu isimli komplo teorilerine hizmet eden kitabıyla Türkiye'deki doktorların verdiği hizmeti eleştirdiğini gördüm. Kitaptaki yanlış bilgileri zaten Evrim Ağacı ve teyit org açıklamışlar bir güzel. Bütüncül tedavi adı altında iş yapmaya çalışanlar nedense hep komplo teorisyenleri ile kesişiyorlar bir yerde.
Ben de debh liyim. 43 yaşımdayım. Çocukken de hiperaktivite bozukluğum vardı. Okul döneminde annem hep başkalarını örnek gösterdi. Tembelsin, aptalsın, ablan okul birincisi, sen çalışmıyorsun vs vs vs. Çok zorladım kendimi, en son yazarak çalışmayı öğrendim. Önemli yerleri yazdığım, özet çıkardığım zaman unutmuyordum. Bu şekilde bir iş güç sahibi oldum. Şimdi çocuklarım da aynı problemi yaşıyor. Malesef ki ben bunları yaşamış bir insan olarak, çocuğumun debh li olacağını anlayamadım. Davranışları onun karakteri sandım. :(
Kendimi bir başkasından dinledim. Bu o kadar zor ki, uyandığınız her gün kendinizi kanıtlamak zorunda hissediyorsunuz. Ben aynen Pınar hanımın anlattığı gibi başkalarının onayına ve desteğine ihtiyaç duyarak yaşayan biriyim ve kendimi sevmeyi hiç denemedim.. Hep bir eksiğimi bulup bu eksiği tamamlarsam sevilirim diye düşündüm ama hiç te düşündüğüm gibi olmadı. Mutsuz ayrıldığım kaçıncı ilişkim.. mutsuz ayrıldığım kaçıncı iş oldu.. önce kendimizi onaylayıp sevmeliyiz, ailemiz de dahil başkalarının onayı ve sevgisi ikinci planda olmalı. Bunu hep unutuyoruz. Kendinizi sevmek bencilce bir davranış değil arkadaşlar, gerekli ve zorunda olduğunuz bir davranış. Ben de 29 yaşıma yeni girdim ve tükenmiş durumdayım. Kaç kez depresyona girdiğinizin sayısını unutmak ve o psikologtan bu bi psikoloğa sürüklendiğiniz bir hayat yaşamak istemiyorsanız inandığınız hayaller için savaşın. Sizin hayatınızı aileniz yaşamıyor.
Sevemiyorum kendimi sevemiyorum hayatimdaki en buyuk sicrayisi kaybettik sevemiyorum hayatimi kuramadim 30 yasindayim
Harika bir konuşma olmuş. Teşekkürler. Ben de kendimi gerçekten tanıyıp, sevdiğim günden sonra hayatı sevmeye, mutlu olmaya başladım. Neden daha önce bunu anlamadım diye üzülüyorum. Neden kendimizden önce başkalarını tanıyoruz, seviyoruz ki mesela bu bir örnek.. Öncelik kendimiz olmalıyız, aksi halde dediğiniz gibi neye sahip olursak olalım hayat çok da güzel yansımıyor bizlere. Ne yazık ki bunu anlayan, kendini seven çok az insan var. Öncelikli kendinizi gördükten sonra çevrenize de bakın, analiz edin insanları göreceksiniz kendini görmeyenlerin özünde mutsuz olduklarını.. Duygusal zeka ve gelişimimizdeki ilerlemeyi önce kendimizde uygulamalıyız.
Çok güzelsin Gözde,hayran kaldım sana
DEHB lilere en büyük tavsiyem yatırım yapmanız az yada çok farketmez mümkün olduğu kadar gereksiz harcamalardan uzak durun
Ne alaka onu anlamadim
@@devranerdogan1601 elinde pasif gelir kaynağın varsa işsiz kalma durumunda ayakta kalmanı sağlar biryerden sonra çalışmana bile gerek kalmaz
@@devranerdogan1601siz ders çalışmak için mi kullandınız bu ilâcı?su an halen kullanıyor musunuz kullanlardan duydugum kadarıyla bağımlılık yapıyormuş bu sizde de oldu mu?bu yıl üniversite sınavına hazırlanacagim ders notlarim simdiye kadar hep kötüydü bunun boyle bir araştırma yapıyorum bu ilâcı kullanipta cok guzel üniversite kazananlarda var ben de kullansam mi acaba yoksa fayda yerine zarr mi görürüm bu ilacın yan etkileri nedir mesela geckten bağımlılık yapiyor mu onun dışında baska yan etkileri var mi
@@zeynoo1864 psikiyatriste gorusmelisin bence en doğru teşhisi o koyar ve bilgiyi o soyler
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Her DEHB'li farklı. Ben de DEHB'liyim, ama hiçbir zaman sorumsuz olmadım ve sorumsuz olduğumu kimseden de duymadım. Ama akademik hayatımda hiçbir dersi anlamadım çünkü odaklanamadım. Dersleri kendim çalışıp öğrendim. Dinleyerek bir şey öğrenemedim, kendim çalışarak öğrenmek zorunda kaldım. Sınavlara da odaklanamıyordum kısa süre içinde yapıp sonra sınavdan kopuyordum. DEHB'i bilmediğim için kendimi geri zekalı olarak görüyordum hiçbir şeye odaklanamadığım için, aptal olduğum için odaklanamıyorum sanıyordum. Kendi iç dünyamda böyle düşünürken, arkadaşlarım ise zekalı olduğumu söylüyorlardı. Bende üniversite okurken başarılı olmaya başladım, yüksek lisans ve doktorada da başarılı oldum. Yaşım ilerledikçe yoğun aşırı konsantre olarak odaklanabilmeyi başardığımı ama aynı zamanda beynimin çok yorulduğunu hissetmeye başladım ve saçlarım hızlıca bembeyaz oldu. Beynim çok yoruluyordu, kafam aşırı terliyordu, çok uyumak zorunda kalıyordum. Video da anlatıldığı gibi bir işin başında çok oturamıyordum, ben de hiperaktivite bozukluğu da etkindi. Bir şey yapmak için yola çıktığımda, hedefime sıra gelene kadar farklı on tane iş yapıyordum, bu esnada yapacağım işi unutuyordum. Aşırı konsantre durumlarımda bu olmuyordu, ve beynim çok yorulsada her problemi çözebiliyordum. Sonra DEHB'li olduğumu öğrendim ve DEHB'in olumsuz yönlerini zekamla kapattığımı farkettim. DEHB ile yaşamak bana çok ağır geliyor, artık kaldıramıyorum bu yükü...
Benim haytima cok guzel bir dokunuş yaptiniz.tesekkürler❤.ben kendimi bir türlü anlayamıyordum dediginiz bir çok sei kendimde gordum .Yarin dogum günüm ve 22 olacağım.korku ve endişeler beni bırakmıyor.DEHB li oldugumu bu iki sene icinde ogrendim. kendimi hep zorda hissettirecek durumlara koydum. Kendimi bir türlü taniyamadim.suan yurt dışında yaşıyorum ve nasil kariyer edinecegimi secemiyorum.kendimi iyi bildiğimi sandigim alana bile yonelemiyorum.kay bolmus ve kendini birilerine kanitlamaya calisan biri olarak yasiyorum.bu iki yil hic bukadar agir depresyona girmemistim.karekter olarak hep enerjik ve arkadas canlisiydim . Umarım kendimi bende sevmeyi ve bulmayı basaririm.birinden duymak çok iyi hissettirdi.
Sizi o kadar çok iyi anlayabiliyorum kii dehb yi çok güzel anlatmışsınız🙏
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Üstü çizili yerlerde hata yoktur
@@ebedihazine anlayamadım?
Ya böyle bir çocuk oldugunu bilmeden her cesaretini toplayıp bir şey yapmak istediğinde köstek olan, yoluna taş koyan ve yapamazsın basaramazsin diyen bir ailen olsaydı. Çok sansliymissin.
derste kendimi buldum kısmına gelmeden önce ağlamaya başladım ve dedim ki yalnız değilim bütün bunların bir sebebi var kusurlu değilim diyerek ağladım bütün konuşma boyunca başkalarının bu yoruma inanmama gibi olasılıkları var ama mutluluktan nasıl ağladığımı biliyorum kendimi gördüm ve gerçekten pilim bitti ama ben de 2. seçenekten yanayım çünkü artık bir umudum var , bir deniz fenerim var (,:
Çok güzel bir deniz feneri oldunuz. Gözyaşlarıyla yazıyorum bu satırları ben 40 yaşımda bugün öğrendim rahatsızlığımı. Kendimi sevmeyi umarım başarırım o kadar çok haksızlık etmişim ki ben bana
Çok etkileyiciydi ve kendimi gördüm resmen kalbime dokundu. Çok güzeldi...
İlkokuldayken sınıf öğretmenim bu çocukta dikkat eksikliği var demiş aileme çok uğraştılar beni psikoloğa falan götürmek için ancak ben o çocuk aklımla kendime yedirememiştim. Şimdi 27 yaşındayım şimdi geçmişe baktığım zaman keşke ilkokuldayken bir destek alabilseymişim diyorum. Sanki bir hayalin içinde yaşamışım gibi hissediyorum hayatımda o kadar çok detayı kaçırıp gereksiz şeylere o kadar odaklanmışım ki sanki hiç yaşamamış gibiyim. Pınar hanım konuştukça kendimi gördüm sanki, sevilmek ve takdir görmek için hep fedakarlık yaptım hep bedavaya fazla mesai yaptım sırf onaylanmak için. Çalıştığım her işyerinde çok sevildim ama hep mutsuz ayrıldım, sonuç olarak dikkat eksikliğini kapatmak için faydalandığım maddelere bağımlı ve yorulmuş biriyim.
Başlıkları ezberlememişim kısmında ağladım çünkü benim de diş hekimliği fakültesinde yaşadığım bir şeydi. Eğitim hayatım o kadar kötü geçti ki. Hep hayatım boyunca daha iyisini yapabilecek olmanın farkındalığında bocaladım. Hayallerimi hep kısıtladım.
Ben henüz kimseye danışmadım, kimse de bana herhangi bir tanı koymadı ama şu son iki üç yıldır anlatmaya çalıştığım her şeyi sizin ağzınızdan dinledim. Geçen sene karantinada özellikle tüm gün evde olduğum halde asla derse odaklanamadım, ne kadar denesem de kaç kere plan yapsam da asla bir düzen oturtamadım çünkü beynim kapılıp gittiğim hayallerle dolu ve ben ders masasına oturduğum an beni kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Ben istiyorum, o istemiyor, yerimde duramıyorum, iki dakika bir soruya bakıp yapamayınca iki dakikalığına kalkıp dinlenmeye gidiyor ve en az bir yarım saat daha o masaya geri dönmüyor. Bunun nedeninin evde tembelliğe vurmam olduğunu düşündüm, o yüzden bu sene dershaneye yazıldım ama her şey daha da kötü oldu. 8.30da gidiyorum ve hiçbir şey anlamadan günün bitmesini bekleyerek oturuyorum öylece sıramda, ders anlamaya çalışırken yine hayallerin içinde ya da başka şeyleri sorgular ya da düşünürken buluyorum kendimi, istekli ya da isteksiz ve çok geride kalıyorum. Konuları anlamıyorum, sınıfım düşüyor, ödev yapamıyorum ve ödevlerde geri kalıyorum ki hiç çalışamadığım için nelerde iyi olduğumu bilmiyorum bu yüzden bir bölüme bile karar veremiyorum. Beynim taa ortaokuldan beri Hukuk-Bilgisayar Mühendisliği- Batı dilleri edebiyatı üçlüsünde arasında gidip geliyor ve bugüne değin asla bir seçim yapabilmiş değilim ki edebiyat hariç diğer bölümleri kazanmam epey zor, özellikle bilgisayar mühendisliğini ama yine de bir umut diyerek sayısalda kalıyorum ve o kadar battım ki, o kadar bir şey bilmiyorum ki gerçekten neden zorladığımı bilmiyorum. Çok eminim, zekiyim biliyorum, çalışırsam olacak gerçekten eminim ama ben asla asla çalışıp ders dinleyemiyorum. Herkesi hayal kırıklığına uğratıyorum, herkesten salak muamelesi görüyorum ve o kadar yoruldum ki, umursamıyormuşum gibi görünüyorum dışardan, amann çalışsam nolur sanki diyerek müptezel havası veriyorum sanki gerçekten istemediğimden çalışmıyormuşum gibi ve çok sıkıldım
@Selcan Bozoğlan hiçbir süreçten geçmedim yani 3 aydır hala aynı yerde sayılırım, gerçi sınava az kaldığı için kendimi daha çok zorluyorum. Direkt düşünmeden ders masasına oturup kendimi biraz zorlayınca şu sıralar bazen akıyor, çalışabiliyorum ama bazen beynim yine dur agam gerek yok işareti veriyo yani
ama bu sefer de çok yoruluyorum zihinsel olarak bu kadar yani biraz depresifleştim şu sıralar o yüzden hayal kurup dağılacağım fikirlerle de dolu olmuyor beynim artık ne gelirse onla uğraşıyorum
Meditasyon yapıp o zihni biraz olsun dinlendirmelisin her gun yapacağım 20 dk meditasyon hayatında çok şey degiştirecek. Bende bir rutine orurtmaya çalışıyorum 10 aydır yapmak için savas veriyorum üst üste en fazla 30-40 gün yapabildim sonra bi 10 gun yapamıyorum o gücü toplayıp yeniden başlıyorum aralar vererek gidiyorum haa ilerliyemiyor derinleşemiyorum ama zihnimin o suskunluğunun vermiş olduğu kadifemsi his dünyada hiç bir şeyde yok dene mutlaka ilk zamanlar zorlanacaksın hemen medite olamıyorsun ama öğrenince mattan kalkmak istemeyeceksin umarım yardımı olur sevgiler❤
Merhaba, tıpatıp senin yazdığın şeyleri yaşıyorum ben de mezuna kaldım tekrardan ve tam da senin yaptığın gibi dershaneye yazdım şuanda. Şuan nasılsın? Bu durum için bir yardım almaya çalıştın mı? Cevaplayabilirsen çok sevinirim çünkü benim de kafam çok karışık ve kimse yardım edemiyormuş gibi hissediyorum...
@@4540merkez dershanede başta çok zorluk yaşadım ama yavaş yavaş derse odaklanıp, çalışmaya vakit ayırabilmem için yararlı oldu
ama son 2-3 ay kala bunun etkisini gördüm, sınavda yine yardımı oldu tabii ama daha çok olabilirmiş
sayısaldan hazırlandım ama şu an ingilizce öğretmenlik okuyorum yani kısa dikkat süremin beni etkilememesinin en iyi yolu yapabildiğim ve beni sıkmayan bi işle uğraşmak olduğunu farkettim
Merhaba 1 cümlende bile bana uymayan kelime bulamadım aynıyız canım
Bir dönem tedx konuşmalarına sarmıştım tüm videoları izliyordum bu video da onlardan biri o zamanlar dehb ne demek bilmiyordum bile. Bir yılı aşkın süredir dehbli olmamdan şüpheleniyordum ve yaklaşık 2 haftadır da bundan emin olma dönemimdeyim ne yazık ki hala teşhis alamadım çünkü aileme bu konuyu açmadım bile. Şimdi büyük ihtimalle dehbliyim diyerek izliyorum videoyu...
Bu videoyla bana deniz feneri oldunuz Sevgili Pınar.. Teşekkür ederim..🤍
23 yaşındayım 2 gündür dehb yi araştırıyorum daha önce ne olduğunu bilmiyordum şimdi geçmişime bakıyorum ilkokulda dersleri dinleyemiyordum film açıyorlardı sınıfta anlayamıyordum, sonrasında mesaj yazarken beynim sanki uyuşuyorsu mantıklı düşünemiyordum, dışarı çıktığımda da her zaman başım ağrıyor, ama odaklandığım bir konu varsa da onu en iyi ben anlıyorum, ilgimi çeken bir şey olursa ona 10 saat bile odaklanırım ama bu da bir gün sürer sanırım dehb şüphesiyle terapiye gideceğim
suana kadar beni en etkileyen videolardan birisi bakis acik huzurla doldu resmen
Çok samimi ve cana yakınsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.
Tekrar yazmk istedim Allah sizden razi olsn bize herseyin farknda olmamizi sgldnz oglum icn elnden gelenn daha iyisini yapcm bundn sonra
Yeniden tazmaya basladiniz mu merak ettim😊
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Ders dinleyememe, birbirinden uçuk hayaller kurma, başlıkları hatırlayamama vb. o kadar çok yaşadım ki... Gerçekten berbat bir şey. Akademik olarak ve sosyal olarak gayet başarılı biriyim. Kendimi yıllarca tembel biri olarak gördüm. Sonra da DEHB olduğumu öğrendim. Doktor şüphelenene kadar düşündüğüm bir şey değildi ama teşhis konulunca araştırdım ve aydınlandım. Yaşadıklarımın bir açıklaması olması ve ilaçlar gerçekten iyi geldi. O yüzden şüpheleniyorsanız bir hastaneye gidin.
Bu arada ben en son paragraf çözüyordum. Bu video ve ya yazduklarım ne alaka hiç bilmiyorum.
8 yıl aradan sonra tekrar üniversite sınavına hazırlanıyorum dehb var ama bu bahane değil kazanacağım özel eğitim öğretmenliğini kazanıp psikoloji ile çap yapmak istiyorum.
merhabalar görür müsünüz bilmiyorum çok önceden yazmışsınız sınav çoktan geçti umarım kazanmışsınızdır ben 17 yaşındayım ve yaklaşık ilkokuldan beri bu sorunla mücadele ediyorum size birkaç tavsiyem var haddime değil ama yardımcı olmak istiyorum eğer sorununuzun kaynağını hastanede bir psikiyatri uzmanına açıkca anlatırsanız sizin için ilaç verecek ve gerekirse aydan aya arttıracaktır bunun yanında düzenli bir spor yapma (evde aletsiz normal bir chloe ting falan açarakta olabilir) alışkanlığı yada dans etme gibi vücuddan ter atımına yardımcı olacak size hayat veren şeyler yapıp elinizden geldiğince sağlıklı beslenmeye vs çalışın ben bunların çokca faydasını görüyor ve iyi hissediyorum umarım görürsünüz ve yardımcı olabilirim.
@@Atlantis-nl9uv merhaba psikoloğa gittiğinizde test mi uyguluylar daha doğrusu bu tanının konulması için nasıl bir yol izleniyor
@@Atlantis-nl9uv ilacı hergun iciyormusunuz?devlete gitmeyi düşüyorum büyük ihtimal ben de dehb liiyim.nekadar verim alırım bilemiyorum
@@ggulce321 kardes bana moxo dikkat testi uyguladılar mesela baya pahalı geldi ama dikkat eksikliğine dair ne kadar sıkıntı varsa en üst seviyede çıktı ama devlet hastanesinde test yapmadan seni dinleyerek direkt tanı koyuyolar ve ilaç yazabiliyorlar tabi imkanın varsa bi özel hastane çok daha iyi olabilir
@@sbruziman aynı cevabım sizin için de geçerli
Concertacilar dernegine hos geldiniz
Ritalini unutma
hoşlandığım çocuk bana çirkin demiş, 2 dkda kendimi olgunlaşmış hissettim. Kimsenin sevgisine ihtiyacım yok, mükemmel olmaya da ihtiyacım yok. Ulan efsoyum ben ya, kim ne derse desin!
Harikasın Kübra tanışalım
@@dodgedemonsrtx tanışalım valla ya
@@kubrakaraca7155 Snapchat var mı?
@@dodgedemonsrtx ay yk kullanmıom twitter ya da insta
@@kubrakaraca7155 Twitter adresini ver
bana hala kendinizi beğendirmeye çalışıyorsunuz gibi geldi,belki de heyecanınızdan olmuştur bilemiyorum.yolculuğunuz devam ediyor başarılar dilerim.
Evet aynen öyle..
Eğer kendisine müşteri bulmak için, benim gibi bu hastalıktan muzdarip herkesin yaşadıklarını ve duymak istediklerini kendi gerçeği gibi anlatmıyorsa gerçekten de çok başarılı ve doğru bir anlatım… 2018’de Madalyon kliniğinde bu tanıyı aldığımda hastalığı çözebileceğime o kadar sevinmişti ki tabi sekreterler görüşme odasının kapısında beni karşılayıp hemen 10 seans terapi 4 seans psikiyatrist görüşmesi planlayıp beni kliniklerine “abone” yapmaya çalışana kadar… Ben de aldığım tanıyı ve kliniğin bu yaklaşımını tamamen ticari olarak algılayıp hiç saygı duyamamıştım ve durum da biraz daha vakit kaybediğ dehb ile çile çekmeye devam etmeme sebep oldu. Maalesef ki bu işin tüccarı da çok…
Ben de eski Madalyon psikiyatri danisaniyim..boyle bir deneyimim olmadi ama psikiyatrist Özgur bey'in beni uzdugunu eklemeliyim. Meslek taniminin disina cikip beni suclar tarzda konusmustu. Ben de devam etmemistim.
madalyon ve gülseren buğdaycıoğlu bu mesleğin yüz karasıdır. deneyiminiz için üzüldüm
Ben hep kendimi parcalaya parcalaya basarili bir insan oldum. DEHB’yi Bogazicinde aldigim bir derste ilk defa detayli bir sekilde ogrendim. Dersin sonunda hocanin yanina gidip anlattiginiz hersey bende var demistim ve o da Bogazicine kadar gelebildiyseniz sizde DEHB olacagini dusunmuyorum demisti😄
DEHB ögrenmeyi güçleştirir. Bende artı olarak özgün üretim bozukluğu bulunuyor. Kısaca açıklamak gerekirse, zıt kavramları karıştırmakla başlıyor yakın iki arkadaşınızın adlarını karıştırmaya kadar gidiyor. Yani aralarında ortak bir nokta varsa karıştırmaya başlıyorsunuz. Mesela dergi yerine bergi hatta igred şeklinde teresten yazabiliyorsunuz. Birde matematik işlemlerinde toplama yerine çıkarma bölme yerine çarpma yapabiliyorsunuz. Hayatım çok zor geçiyor. Doktorun liseyi bitirebildin mi demesi. Benim ikinci üniversiteye gidiyor olmamı hiç unutamam.
Çok duygulanarak dinledim.. kendimi başkasından dinlemek inanılmazdı
Tekrar tekrar dinlediğim mükemmel video pınar hanım mükemmelsiniz 🙌🏻💚
Tam benim yaşıyorr olduğum bir durum ve yine aşiri dikatsiz olmama rağmen yabacı öğrenci olmama rağmen üni. Kazandım ama yinr şimdi uni. Pek başarılı olamadım ama pes etmiyorum yapabilrceģimi inaniyorum
Sizi içten teşekkür ederiim
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Nasil yaptın
@@sailormoon5735 çok çalışarak :((
sosyal hayatım hiç olmadı o zamanlarda yani okul ders ev kurs sadece
Fakat şimdi sosyal olmaya çalışıyorum bunula müjadele ediyorum..
onları başarsamda sosyal hayattım olmadıktan sonra başarmak işe yaramazmış meğer..
Hayatıma deniz feneri oldun güzel kadın ❤️
bana debh ile mücadelemde herşeyden çok "dağınık zihinler" kitabı fayda sağladı.... şiddetle tavsiye ederim...
hangi yayınevi
Hep adhd videolarını ingilizce izliyordum, ilk defa türkçe böyle faydalı bir video gördüm. Çok duygulandım gerçekten.. yaşadıklarımı yaşayam bir sürü insan varmış❤️ beraber bunun üstesinden gelicez, inanıyorum kendime :) konuşmayı gelip tekrar tekrar izleysim var o derece faydalı
adhd için hangi ingilizce kaynakları izlediniz ve şu an ne kadar ilerleme kaydedebildiniz anlatabilir misiniz
2 yıl geçmiş umarım bu yorumu görürsünüz
Bu videoyu her karanlığa düştüğümde gelip izliyorum
Oğlumda anlattığımız gibi....özgüveni hiç yok.basarili olacağı bı alan bulmaya çalışıyoruz.ama başarısız olmamak için hep kaçıyor
Allah'tan bulmaya çalışıyorsunuz bizim ailede o da yok halbuki psikologa da gitmiştim...
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Üstü çizili yerlerde hata yoktur.
@@ebedihazine cok güzel anlatmış sınız Allah razı olsun
Benim oğlumunda hayatında Bahar'lar olsun dilerim 🥰
hikayemiz ne kadar da benzer üniversitede 2 bölüm degistirim sonunda 3. okudugum bölümden mezun olup almanya'ya mastera geldim. tek bir motivasyon kaynagim varmis gibi hissediyorum herkese ve her seye kendimi kanitlamak o kadar basarisiz denemelerden sonra en iyisini yapabilecegimi göstermek ama pilim bitmek üzere. umarim ben de kendi yolumu bulabilirim.
35 yaşında DEHB teşhisi aldım ve anladım ki yıllardır bazı şeyleri yarım bırakmam devamını getiremememin nedeni bu. Şu an bununla ilgili nasıl bir yol alacağımı ise bilemiyorum..
Psikiyatri'ye tanışın ilaç tedavisi alacaksınız yüksek ihtimal, çok şey değişecektir emin olun
@@bilisimtime4912merhaba ben yks ye hazırlanıyorum özellikle matematik çalışırken çok odak sorunu yaşıyorum psikiyatride kaygı bozukluğu vardır dendi ama 2 aydır antidepresan kullanıyorum etkisini göremedim dehb midir yardımcı olur musunuz
@@nevzatgolen3688 con*certe ve s*talin tedavisine baslatacaklar derse başlamadan önce kullanacaksın ve kendini kasmayacaksin ilacın beyninin belirli yerlerini çalıştırdığı ispatli senin yapman gereken buna tam inanıp kendini kasma bir de eğer etkisi az sürüyorsa gram düşüktür. İlaçlar bir anda sihir gibi seni baştan yaratmaz ama ders çalışırken beyninin çalışması gereken kısımları tetikliyor. Ve ben çok etkisini görüyorum
Resmen benim okul geçmişimi anlattiniz hocam. Hatta hayal kurmak için insanlardan uzak kalmıştım. Bide o sıkıntım vardı
Bence yavaş konuşarak kendinizi suçlu hissetmeyin . Tatlı ses ve jest ve mimikleriniz dinletiyordu. Gayet güzel sahne performansınız var. Tiyatro deneyimi olduğu bariz. İşin özü kendimizi sevmek. Değer vermek .
Yks sinavindan ciktim ve bu videoya denk geldim dehp in ne oldugunu suna anladim ve bu hastalik veya her neyse bende de bulundugunu farkettim bunun tedavisinin olup olmadigini bilmiyorum ama eger tedavi olmazsam ben de tukenmislik sendromuna kapliacagim biliyorum umarim ailem de bunu anlar ve sinavlarimin kotu gecmesinin sebebinin bu oldugunu aciklama firsati verir. Tesekkur ederim pinar hanim
46 yasindayim universiteyi bitirdim, masteri bitirdim ve su an tekrar universite sinavina girdim. Uluslararasi sirketlerde ust duzey yonetici olarak calistim. DEHP bazen cok avantajli olabiliyor. Yaratici oluyorsunuz. Kotumser olmayin.
zeyno o Hayir kullanmadim. Ama yetisme sartlarim geregi ister istemez bir calisma rutinini beynime yerlestirmisim. Evet, odaklanma zor ama bu bozuklukta odaklanma istenilen konularda mumkun, hic odaklanilmiyor diye bir sey yok. Ben de bu odagi kaydirmisim bir sekilde. Istemedigim ama odaklanmam gereken seylere nispeten de olsa odaklandim, odaklanmayi istedigim seylerle de arayi kapattim galiba.
zeyno o Zeynep’cigim, oncelikle sunu kabullen; her seyde mukemmel olmak zorunda degilsin ama 1. Bu sendromdan muzdarip olmayan ogrenciler bile calisma konusunda sıkıntı yasiyor, bunun icin kendini suclama 2. Bu bozukluga sahip olmak illaki her seyde odaklanma sorunun oldugun anlamina gelmiyor, odaklanmada sorun yasamadigin konulari bulmaya calis 3. Cok uzun sure calismaya calisma, 20 dk calis 5 dakika ara ver, onemli olan bir oturusta her seyi ogrenmek degil; agaclari gectiginde bakmissin orman birmis 4. Psikiyatra gitmek, ilac kullanmak utanilacak ya da kotu bir sey degil, beyin bir organ. Miden bozuldugunda doktora gidersin, ayagin kirildiginda ortopodiste gidersin vs, bu hayat senin ve kimsenin seni etiketlemesine takilma, destek alman gerekiyorsa bundan asla cekinme. Asla.
Kardeşim ,asıl mesele dunyalik kaygilarimiz olmamalı,insan dunyalik şeyler için yaratilmadi.Hayatın anlamini tadip yaşamak her insanin asıl gayesidir.asagidaki yaziyi sabirla okuyup uygularsan, Allahin izni ile yeni biri nur'ani hayat seni bekliyor.
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır.
Cizili yerde hata yoktur.
Sonuna kadar o kadar sabır sızdım ki aynı yolmardan geçtim göxlerim doldu . Seanslar geldi aklıma ! Kim kimi anlıyor ki ! Kim bu kadar şanşlı olabiliyor , .
Yemin ediyorum benim hayatımı, yaşadığım zorlukarı ve duygularımı anlatıyor...
bahaneeeee
Başardın, benim deniz fenerim oldun ♥️ teşekkürler Pınar
İlgiyle dinledim. teşekkürler...
Disleksi ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir anneyim agliyarak izledim
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
DEHB tanılı bir birey olarak buraya bunları göz yaşları içinde yazmak çok üzücü, ülkedeki sayılı en iyi denebilecek üniversitelerde okudum ve hepsini yarıda bıraktım devam etmek çok zor lise de gerçekten odaklanma problemim vardı hala var çevremden sen odaklanamıyorsun senin sorunun tembellik gibi şeyler duymak çok üzücü, zekamın farkındayım oldukça farkındayım liseden geometri alanında madalyalalarım var, fiziği çok seviyorum, sağlık dalların çok ilgiliyim ancak bu hastalık yüzünden intiharın eşiğinde hissediyorum gündelik yaşama bile odaklanmak çok zor, zihnimi kontrol altına almak çok zor anlaşılmak çok zor 25 yaşındayım kültürel düzey açısından oldukça birikimli olmama rağemen yaşamımı kontrol edememek beni maffediyor.
Merhaba
Anlattıklarınızın nir çoğunu yaşadım. Debh’miyim bilmiyorum ama dersi bırakın sizi izlerken bile beynim başka şeyleri düşünüyor. Çoçukluğumda hayallerimde şarkıcı oldum, ödül aldım yeri geldi önemli filmlerde oyuncu olduğumu hayal ettim ve 38 yaşına geldim arada böyle hayaller kurarken buluyor ve her şeyin geç ve saçma olduğunu düşünüp iç dünyamda resmen hayal kırıklığı yaşıyorum.Ben hep başarılı bulunmak istedim ama hiç bir başarıya ulaşmıyorum. Ne istediğimi olabildim ne okuyabildim ve şu an bulunduğum durum artık benide tüketti ve ne yapacağımı bilmiyorum 😢
Evli misiniz
tam aradigim vidyo olmasina ragmen oturamiyorum. torpu yapiyorum kitaba bakiyorum kalkip iki evt tam iki bulasik yikayip acaba aksam ne yemk yapsam diye dusunup ayni zmnsda yaziyorum ve tam suan biz niye esimle boyleyiz diyorum . derdimi kimseye de anlatamiyorum. hergun kavga esim cok sakin onun sakinligi beni deli ediyo anlamiyo beni beynim de sanki 70 tane mskine calisiyo. yavas konusan birini dinlerkn ölcek gibi oluyorum
Yemin ederim kadın beni anlattı baba parası olayına kadar tek farkımız benim biraz daha küçük olmam ve hayalimin biraz daha büyük olması(tıp) 4 yıldır dehb ilacı içiyorum hatta bu vidiyoyu da ağlayarak buldum suan ne kadar rahatladığımı anlatamam Eger sen gerçekten ilaç dahi içmeden yüksek lisans yapabildiysen aynı sorunları birebir yaşayan ve ilaç içen ben gerçekten tip kazanabilir miyim? Ailemi gururlandırsınlar miyim? Umarım bunlar hayal olmaz ve emeklerimin karşılığını alırım 2 yıl sonra unuversite sınavı gireceğim ve o sınava sadece 1 kez gireceğim tıp kazanacağım güzel yerlere geleceğim ve baba parası ile okudu diyenlere göstereceğim tabiki kendimi yıpratmadan umarım mutlu olurum bu vidiyo bana umut oldu ❤
Arkadaşlık ilişkilerimi o kadar etkiliyor ki . Şu an bir kız arkadaşım var ve ona söyleyemiyorum dehb belirtileri bak bunlar . Ben en değer verdiğim sevdiğim insanlara da böyleyim çevremdeki . Bunu bahane sanacak . Onu dinlemediğimi onunla ilgilenmediğimi sanıyor bazen ama o kadar şey var ki kafamda o kadar şey var ki . Bazen öyle bunalımlara giriyorum ki . Ondan kaçtığımı sanıyor . Bu yazıyı okumaz büyük ihtimal ama en azından yalnız olmadığımı söyleyin bana . Yoruldum çünkü bu sıkıntıların sebep olduğu bozuk arkadaşlıklardan , terkedilme korkusundan
Yalnız değilsin kardeşim, sosyal ilişkilerde aynı zorluğu çekiyorum
Ayrıca ABD de okumak burda okumaktan çok farklı.keske bizim universitelerimizde gençlerimize ufuk açsa ilerlemelerin sağlasa....nice gençlerimiz orda kalıyor gelmiyor seni ayrıca kutlarım .bilgini tecrübeni burda paylaştığın için...
Kendime kavuşmak.... ❤️❤️👏👏Ne kadar cesur şefkatli naif bir tanımlama
Ben dehb tanısı aldığımda on iki yaşındaydım. Yani bir sene önce dehb li olduğumu öğrendim. (Yaşımı belirtmeyi sevmiyorum ama kendimi buna mecbur hissediyorum şu an) Dehb in yanı sıra disleksim olsa bile akademik anlamda zorlamıyorum, ama aile ilişkileri ve sosyal bağlar söz konusu olduğu zaman ellerimle ayaklarım çelik zincirlerle prangalanıyor. Çok zor, kendimi değersiz hissettiriyor. Yanlış bi’ şey yaptığım zaman yaşanan olaya adapte olamadığım için kendimi savunamıyorum. Mesela disleksi yüzünden bazı sözcükleri söylemekte zorlanıyorum. Bir defasında “kahve” yerine (afedersiniz) “k@hpe” demiştim ve annemle ciddi bi’ kavga etmiştik. Çok kızmıştı. Ve ben dehb yüzünden o an yanlış bi’ sözcük sarf ettiğimin bile farkında değildim. Bazen yanlış söylenen kaba sözcükler, en masum ve küçük hatalarım gibi gözükebiliyor. Çünkü başka bir olayda yine dikkatim dağıldığı için bakmakla görevli olduğum küçük kuzenimin sıcak sobaya doğru emeklediğini fark etmedim ve çocuğun suratı yandı. O gün ve sonrası benim için çok kötüydü. Amcam babama ayıp olmasın diye “oda çocuk, yanlış yapabilir” dese bile aslında içten içe bana çok kızmıştı. Feci olaylar böyle böyle senelerce devam etti. Ve en sonunda geçen sene milli eğitimin düzenlediği bilgilendirici bi’ salytta kendimi gördüm. Ben de dehb vardı. O an hem zannettiğim gibi aptal, değersiz, tembel, ahmak biri olmadığım için çok sevinmiştim. İçin rahatlamıştı. Ama diğer yandan da 12 sene boyunca haksızlığa uğradığım için derin bi’ kırgınlık hissetmiştim. Herkes benim gereksiz biri olduğumu düşünmüş, aynı düşünceye benimde inanmama sebep olmuştu. Senelerce boşuna azarlanmıştım, boşuna insanların gözündeki değerimi kaybetmiştim. Ebeveynlerim senelerce bana boşu boşuna “ ders notların olmasa sen bi’ hiçsin” demişlerdi. Bu çok büyük bi’ haksızlıktı.
YAsina göre nede güzel anlatmışsın kendini.
@@sbruziman teşekkür ederim. Onca şeyden sonra basit bi’ şekilde anlatmak mümkün değil 😔
Mesela 5:45 'ten 8:47 'ye kadar olan kısmı şuan kaçırdım. Pınar Hanım'ın saçları ilgimi çekti ve ''kıvırcık bende nasıl durur ki yok ya zorlanırdım en iyisi düz'' dedim. Daha sonra ''yarın kuaföre mi gitsem, saçlarımı kestirsem iyi olur, bugün beğendiğim bi model vardı öyle mi kestirsemki, aşağıya yeni kuaför açılmış fiyatını soruyum hemde orayı denemiş olurum''
''Eveet pınar hanım en son ne diyordu'' (Çoktan 3 dakika uçup gitmiş bile...)
Yaşadıklarımı tercüme ettiniz..
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Çizili yerlerde hata yoktur
Bu karanlik hic bitmeyecek. Hyper focusun icine dusup bi daha hic cikmak istemiyorum.
O kadar benzer şeyler yaşıyorum ki.. Yaşım 50.. Kendimi sevmeyi beceremiyorum.. İnsan aynaya bakmak istemez mi? İnanın çok uzun süreler aynaya bakmıyorum. Herkes bana güvenirsen ben kedi içimde boş bir karanlık ile boğuşuyorum.. Hele öğrenme ve hayatta kalma savaşımı size hiç söylemeyim.. İlaçlar terapiler kişisel gelişim herşeyi yapıyorum ama çözemiyorum... Dilerim bir gün bende kendimi sevmeyi başarırım. Tolstoy un bisikleti kadar geç zamanda olmaz inşallah
ışık oldunuz teşekkürler..
Möhtəşəm
DEBH tanısı konuldu alkol bağımlısıyım. Herşey o kadar pahalı ki psikaytr 900 lira ilâçlarım 800.... lânet olsunnn
Teşekkürler, 27 yaşındayım ve kendi kendime dehb tanısı koydum meğer ben küçüklükten beri böyleymişim.. umarım çözer ve yoluma bakarım
26 yaşımda bu gece anladım
Bu videoyu ağlayarak izliyorum
Maale sef insan, hayatın başlarında kendisine hayatın anlamını gösterecek rehberler edinmez, bunları araştırmaz ise, sonunda nefsinin ,egosunun ,Dış dünyanın oluşturduğu Anlayış ile meslekleri, kariyeri ,bir şeyler başarmayı hayatın anlamı sanır.Boylece, insan kendisini, Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olmaktan -hayatin gayesini yaşamaktan( Allah'ı tanıyıp Allah'a kul olmak)uzaklaştırır. Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan insan fıtratı ,bir gün gelir insanı boşluğa düşürür.
boylece insan,yaptığı bütün dünyalık faaliyetlerin anlamsızlığı içinde kalır. insanin kendini sevmesi yaptıklarına değer vermesi ,Kendine zaman ayırması, hayattan taktıklarını -duyduklarının farkına varması güzel bir şeydir; ama çok eksiktir. asıl olan insanın kendisinde duyduğu sevgi ve değerleri- hayatta taktıkları şeyleri ;bunların sahibini (Allahi)tanımaya yönelik bilmesidir. Allah tan ötürü, bunlara değer vermesidir( çünkü bütün bu nimetler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah, bu nimetler üzerinden bilinmeyi hak eder. bu şekilde hareket etmemek, Nimet'in sahibine değer vermemektir- onu yok saymaktır ). Aksi takdirde "İnsanın kendisini sevmesi, değer vermesi hayatta tattiklarının farkında olması" gibi durumlar karsisinda; insan zamanla ihtiyarladigindan hayattan aldığı lezzetlerin eksilmesi ile insan ruhu , bu durumdan rahatsızlık duyar. Çünkü insanın ruhu, hayatta tattiklarının kesilmesini istememekte , sonsuz olarak devam etmesini istemektedir. Bu da ancak, insanın ahiret hayatına yönelik ,hazirlik yapması ile olur;böylece, ruh sonsuz hayatın devam edeceğine kanaat getirir. insanin bu ruh haline girmesi ancak iman ile Allah'a bağlanıp , Allah'a kul olma içinde yaşaması ile mümkün olur. Allah En'am Suresi 122. ayette:" ölü iken iman ile diriltip, Nur'a kavuşturduğumuz ve Halk içinde , bu nur ile doğru yolda yürüyen kimse inkar karanlıkları içinde kalıp da, ondan hiçbir zaman çıkmayacak olan kimse gibi olur mu?" diye buyurur.Bu ayette açıkça diyor ki: İman edip, Allah'ı tanıyıp- kulluk ederek hareket etmiyorsanız; nefsinizin egonuzun Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) oluşturursunuz. bu anlayışı, hayatın anlamı sanırsınız; daha sonra , Allah'ı tanımaya ve kul olmaya programlı olan ruhunuz boşluğa düşer -Karanlığa düşer. Böylece karanlık içinde, Nur'suz bir halde kaldığınızı anlarsınız. İşte bu karanlıktan çıkmak ,Az önceki ayette belirttiği gibi iman ile Kalbin nur'a kavuşmasiyla, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olması ile olur. Kulluk içinde iken insan Ayni zamanda , ahirete yatırım yapmis olur: dünyadaki huzuru mutluluğu, ahirette -cennette ebedi olarak devam eder. işte maalesef insanlar, Allah'ı tanıyıp- O'na kul olmadaki şerefi araştırıp- anlamadık larından, yaşamadık larından nefsin- egonun, Dış dünyanın algısına göre bir hayat anlayışı( meslek sahibi olmak, Kariyer yapmak, zengin olmak, toplumda insanlar içinde tanınmak v,s) içinde yaşamayı hayatın anlamı sanip aldanmaktadirlar.yine, bir kez daha Maalesef ki, insan içinde bulunduğu bu karanlık dünyadan imanla,Allahi taniyip- Allah'a kul olmaya yönelmez ise,bu Dünya imtihanını kaybedecektir. Ahirete gittiğinde , ne kadar değerli şeyleri kaybettiğini anlar; ama iş işten geçmiş olur.
size ve yorumu okuyanlara tavsiyem: çağımızda Kur'an'ın en güzel tefsiri olan,Risalei Nur'un ana kaynaklarını( sözler, Lemalar , Şualar , Mektubat, Mesnevi Nuriye) okumanızı ve ya internetten sohbetlerini dinlemenizi tavsiye ederim. ilk önce sözlerden 23. söz; mektubattan 20. mektup; Sozle
rden 24 .söz ve 10 . Söz; Şualar dan 7. Şua yi okuyup veya sohbetlerini dinlemeniz, sonra kalan yerleri derin bir tefekkürle okumanız , anladiklrinizi yasamaniz, ruhunuzun Nurani bir dünyaya doğmasına, vesile olacaktır
Ben de aptal olduğu hissettirilerek yüksek lisansa kadar gelmiş bir insanım. Hala aptal olduğumu hissediyorum. Ama öğretmenlerim bile aileme aptal olduğum ima ediyordu... öğretmendiler ve DEHB'li çocuk olabileceğimi düşünmek yerine aptal olduğumu düşünmüşlerdi. Kırgınım. Terapistim bana DEHB'li olabileceğimi söylediğinde anladım anormal olmadığımı, 28 yaşında öğrendim ben bunu.
Bende sizi dinlerken ağladım çünkü aynı şeyler bu kadar mı olur ders dinleyemiyorm kendim çalışmaya başlayamıyorum ve tm bunlara rağmen işletme mezunu oldum mali müşavirlik sınavına giridm
Ben sanmıyorum ki sağlıklı tek bir birey olsun bizde debh var ise başka insanlar da daha farklı sorunlar var.çok fazla umutlu değilim bu hastalığın bir tedavisi bulunsun bu çok güç o yüzden bu hastalığa takılmayan mesleklere yönelebilirsiniz nasıl ki herkez yüzücü olamaz ne bileyim futbolcu olamaz yada müzisyen olmazsa ise bizim de yapamayacağımız meslekler var askerdee herkes yazıcı olmak ister bana da yardımcıı olmak adına yazıcı yapmak istediler akşama kadar masa başında oturup bir şeyler yazıcaksın eğitim yok sıcak ta koşturma yok soğukta üşümek yok herkes yazıcı olmak isterken ben yazıcı olmamak için çok uğraştım yani yapamayacağımız meslekler olabilir yada illaki sınav geçmek değil ki hayat kendi projelerinizi üretmeye çalışın illaki akademik bir ünvan sahibi olmanıza gerek yok çünki o da sizi mutlu etmeye yetmeyecek
en güzeli manevi boşluğunuzu doldurun bütün hastalıkların şifası orada yaradılışınızı düşünün tabiatta ki her canlı farklı kabiliyetlerle donatılmış ama insan kendi kabiliteyini kendisi bulmalı nasıl mı bulacaksınız O na sorun O sizin sahibiniz size şah damarınızdan yakındır o her zaman sizi duyar O na sorun
selametle
Harikasin pinar😍🤍💯😍
MÖHTƏŞƏMSİNİZ