Daha önce de tanrıyı Hz İsa yoluyla tanıyabileceğimizi, tanrıyı tanımak için önce İsa'yı anlamamız gerektiğini açıklamıştınız. 2000 yıl önce yaşamış birisini tanıyabilmek ve doğru anlayabilmek ne kadar mümkündür? 100-150 yıl önce yaşamış bir kişinin bile düşünce yapısını, hayat felsefesini anlayabilmekte zorlanırken; o dönemden yazılı/sözel kaynakların da günümüze kadar değişmeden gelemeyeceğini düşündüğümüzde, bugün anlaşılan/bilinen Hz İsa ile gerçekteki Hz İsa sizce aynı mıdır? Şu an bizim anladığımız İsa figürü ile gerçekteki farklı ise tanrıyı anlamamız mümkün olamayacak mı? "Tanrıyı bir başka kişi vasıtasıyla tanıyabiliriz/anlayabiliriz" dediğimizde bir şeyler eksik kalıyor gibi olmaz mı? Bu programınız biraz panteizm anlayışına karşı olarak hazırlanmış gibiydi sanki. Doğayı sadece güçlünün zayıf olan üzerinde hakimiyet kurduğu bir düzen olarak gördüğümüzde yanlış yorumluyor olabiliriz bence. Doğa (evren), sürekli değişiyor gibi görünse de özündeki sabit olan yasalara/kurallara göre işliyor. Programda bahsettiğiniz doğa kanunlarını, güçlünün zayıfı yediği "orman kanunları" olarak değil de özündeki bu düzen olarak düşünürsek daha farklı çıkarımlarda sanki bulunulabilir.
Merhaba, biraz geç cevaplıyoruz, kusura bakmayın. Çok soru sordunuz, hepsine tek tek bakmak gerekir: 1. 2000 yıl geçmiş olsa da İncil'e bakarak İsa'nın yapıp ettiklerini, karakterini ve buyruklarını öğrenebiliriz. 2. "İncil değiştirildi" iddialarını ne kadar çok duyarsak duyalım, İncil'in bozulmuş olduğuna dair en ufak bir kanıt yoktur. Tersine, dünyanın farklı farklı yerlerinde müzelerde sergilenen çok eski İncil nüshaları vardır. Bazıları ikinci yüzyılına tarihlendiriliyor. Hepsi bugünkü İncil ile aynıdır. Bu konuda daha çok bilgi edinmek isterseniz şu videonun 24:15-34:47 arasındaki kısmını dinleyebilirsiniz: th-cam.com/video/BFzs62Hcs78/w-d-xo.html 3. Bu yüzden evet tarihteki İsa, İncil'deki İsa ile aynıdır. Hatta o dönemde yaşayan, Hristiyan olmayan bazı yazarlar bile İncil'in bazı gerçeklerini tasdik ediyor. İsa'nın çarmıha gerilmesi, öğrencilerinin O'na Tanrı olarak tapınması vs. Bu konuda daha çok bilgi edinmek için şu videoyu izleyebilirsiniz: th-cam.com/video/5twslKmrMzA/w-d-xo.html 4. "Tanrı'yı bir başka kişi vasıtasıyla tanıyabiliriz/anlayabiliriz" demiyoruz çünkü İsa Tanrı'nın kendisidir, Tanrı'nın insan bedenine bürünmüş halidir. Bunu İncil'in şu ayetlerinden anlıyoruz: Yuhanna 1:1-3 ve 14, Romalılar 9:5, Filipililer 2:6-8 5. Tabii ki evrene baktığımızda müthiş bir düzen görüyoruz ve evrenin belli sabitlere göre "işlediğini" anlıyoruz (örneğin ışık hızı, kozmolojik sabit vs.) Bu videoda bahsedilen "doğa" fizikle değil de biyolojiyle ilgiliydi, ki genelde "doğa" kelimesini kullandığımızda en çok bitkiler, hayvanlar ve yaşadıkları yerlerden bahsediyoruz. Ve biyolojinin çeşitli kuramlarına baktığımızda, özellikle evrim teorisi ve doğal seçim, güçlü olanın zayıf olanı ezdiği bir ortam görüyoruz. Bu yüzden "doğaya göre yaşayalım" cümlesi kulağa ne kadar hoş gelse de çok kabul edilebilir bir hayat felsefesi olamaz. Daha fazla sorunuz varsa soru@radyomaranata.com adresinden bize e-posta gönderebilirsiniz.
Daha önce de tanrıyı Hz İsa yoluyla tanıyabileceğimizi, tanrıyı tanımak için önce İsa'yı anlamamız gerektiğini açıklamıştınız. 2000 yıl önce yaşamış birisini tanıyabilmek ve doğru anlayabilmek ne kadar mümkündür? 100-150 yıl önce yaşamış bir kişinin bile düşünce yapısını, hayat felsefesini anlayabilmekte zorlanırken; o dönemden yazılı/sözel kaynakların da günümüze kadar değişmeden gelemeyeceğini düşündüğümüzde, bugün anlaşılan/bilinen Hz İsa ile gerçekteki Hz İsa sizce aynı mıdır? Şu an bizim anladığımız İsa figürü ile gerçekteki farklı ise tanrıyı anlamamız mümkün olamayacak mı? "Tanrıyı bir başka kişi vasıtasıyla tanıyabiliriz/anlayabiliriz" dediğimizde bir şeyler eksik kalıyor gibi olmaz mı?
Bu programınız biraz panteizm anlayışına karşı olarak hazırlanmış gibiydi sanki. Doğayı sadece güçlünün zayıf olan üzerinde hakimiyet kurduğu bir düzen olarak gördüğümüzde yanlış yorumluyor olabiliriz bence. Doğa (evren), sürekli değişiyor gibi görünse de özündeki sabit olan yasalara/kurallara göre işliyor. Programda bahsettiğiniz doğa kanunlarını, güçlünün zayıfı yediği "orman kanunları" olarak değil de özündeki bu düzen olarak düşünürsek daha farklı çıkarımlarda sanki bulunulabilir.
Merhaba, biraz geç cevaplıyoruz, kusura bakmayın. Çok soru sordunuz, hepsine tek tek bakmak gerekir:
1. 2000 yıl geçmiş olsa da İncil'e bakarak İsa'nın yapıp ettiklerini, karakterini ve buyruklarını öğrenebiliriz.
2. "İncil değiştirildi" iddialarını ne kadar çok duyarsak duyalım, İncil'in bozulmuş olduğuna dair en ufak bir kanıt yoktur. Tersine, dünyanın farklı farklı yerlerinde müzelerde sergilenen çok eski İncil nüshaları vardır. Bazıları ikinci yüzyılına tarihlendiriliyor. Hepsi bugünkü İncil ile aynıdır. Bu konuda daha çok bilgi edinmek isterseniz şu videonun 24:15-34:47 arasındaki kısmını dinleyebilirsiniz: th-cam.com/video/BFzs62Hcs78/w-d-xo.html
3. Bu yüzden evet tarihteki İsa, İncil'deki İsa ile aynıdır. Hatta o dönemde yaşayan, Hristiyan olmayan bazı yazarlar bile İncil'in bazı gerçeklerini tasdik ediyor. İsa'nın çarmıha gerilmesi, öğrencilerinin O'na Tanrı olarak tapınması vs. Bu konuda daha çok bilgi edinmek için şu videoyu izleyebilirsiniz: th-cam.com/video/5twslKmrMzA/w-d-xo.html
4. "Tanrı'yı bir başka kişi vasıtasıyla tanıyabiliriz/anlayabiliriz" demiyoruz çünkü İsa Tanrı'nın kendisidir, Tanrı'nın insan bedenine bürünmüş halidir. Bunu İncil'in şu ayetlerinden anlıyoruz: Yuhanna 1:1-3 ve 14, Romalılar 9:5, Filipililer 2:6-8
5. Tabii ki evrene baktığımızda müthiş bir düzen görüyoruz ve evrenin belli sabitlere göre "işlediğini" anlıyoruz (örneğin ışık hızı, kozmolojik sabit vs.) Bu videoda bahsedilen "doğa" fizikle değil de biyolojiyle ilgiliydi, ki genelde "doğa" kelimesini kullandığımızda en çok bitkiler, hayvanlar ve yaşadıkları yerlerden bahsediyoruz. Ve biyolojinin çeşitli kuramlarına baktığımızda, özellikle evrim teorisi ve doğal seçim, güçlü olanın zayıf olanı ezdiği bir ortam görüyoruz. Bu yüzden "doğaya göre yaşayalım" cümlesi kulağa ne kadar hoş gelse de çok kabul edilebilir bir hayat felsefesi olamaz.
Daha fazla sorunuz varsa soru@radyomaranata.com adresinden bize e-posta gönderebilirsiniz.