ALLAH muhafaza etsin. Allahtan başka beraber olma hastalığı giderilmesi lazım. Akıllı islâm alimleri. Sen bütün bağlantını islâm dan yana kullan Peygamberimiz sav efendimiz ı örnek al.
Cehennem üzeri Ayet ve Hadis ler: Al-i İmran Suresi, 106. ayet: Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın" (denilir). Nisa Suresi, 56. ayet: Ayetlerimize karşı inkara sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. En'am Suresi, 27. ayet: Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık." Araf Suresi, 41. ayet: Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız. Araf Suresi, 44. ayet: Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimiz'in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun." Araf Suresi, 50. ayet: Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır." Tevbe Suresi, 35. ayet: Kıyâmet gününde, biriktirilen o altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, yanları ve sırtları bunlarla dağlanacak ve onlara: “İşte bunlar, kendiniz için biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir. Şimdi tadın bakalım o durmadan yığıp biriktirdiğiniz şeylerin cezasını!” denilecek. Enbiya Suresi 100.ayet: Onlar orada inim inim inleyecek, acı acı soluyacak ve azabın dehşetinden hiçbir şey duymayacaklardır. Hac Suresi 19.ayet: İşte bu iki grup, Rableri hakkında tartışmakta olan iki karşıt topluluktur: Kâfirlere cehennemde ateşten elbiseler biçilecek, başlarının üzerinden de kaynar su dökülecektir. Hac Suresi 22.ayet: Çektikleri ıstıraptan dolayı ne zaman cehennemden çıkmak isteseler, gerisin geriye onun içine itilecekler ve kendilerine: “Tadın bakalım bu yakıcı azabı!” denilecek. İbrahim Suresi, 16. ayet: Bu perişanlığın ardından cehennem azabı gelecek; orada onlara kanlı ve irinli su içirilecek. İbrahim Suresi, 17. ayet: Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azap olacak. Mü'minun Suresi, 104. ayet: Ateş onların yüzlerine vurup yakacak da, dudakları çekildiği için orada dişleri sırıtmış, suratları çirkin ve gülünç bir halde kalıverecekler. Furkan Suresi, 12. ayet: Cehennem onları uzak bir mekândan gördüğü zaman, onun öfkeyle nasıl gürlediğini ve nasıl korkunç homurtular çıkardığını duyacaklar. Furkan Suresi, 13. ayet: Zincirlerle elleri boyunlarına kelepçelenmiş, ayakları bukağılı olarak cehennemin dar bir yerine tıkıldıkları vakit, hemen orada ölsek de kurtulsak diye helâk olmak için can atacaklar. Furkan Suresi 34.ayet: Bütün bunlara rağmen, yüzüstü cehenneme sürülecek olanlar var ya; işte onlar inanç ve ahlâk bakımından en kötü durumda olan ve doğru yoldan en çok sapan kimselerdir. Zümer Sûresi, 24.ayet: Düşünün bakalım, kıyâmet günü elleri kelepçeli olduğu için kendini o en kötü azaba karşı ancak yüzüyle korumaya çabalayan kimse, hiç azaptan emin olan kimse gibi olur mu? O gün zâlimlere: “Dünyadayken kazandığınızın cezasını tadın!” denilir. Fatır Suresi 37.ayet: Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: “Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!” Allah da onlara: “Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur” buyuracak. Gaşiye Suresi, 4. ayet: Onlar, yanıp kavrulmak üzere kızgın bir ateşe girecekler. Gaşiye Suresi, 5. ayet: Kendilerine son derece sıcak bir su kaynağından içirilecek. Gaşiye Suresi, 6. ayet: Yiyecekleri, yalnız zehirli ve kuru dikenli bir bitkiden ibaret olacak. Gaşiye Suresi, 7. ayet: Ne doyurup-semirtir, ne açlıktan korur. Hümeze Suresi 5.ayet: Hutame’nin ne olduğunu bilir misin? Hümeze Suresi 6.ayet: O, Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir. Hümeze Suresi 7.ayet: Bir ateş ki, acısı tâ gönüllere işleyip yakar. Hümeze Suresi 8.ayet: Bu ateş, bir daha asla çıkamayacakları halde onların üzerine kapatılıp kilitlenecek, Hümeze Suresi 9.ayet: Kendileri de elleri ve ayaklarıyla, uzatılmış sütunlara bağlı olarak! Cehennem üzeri Hadisler: İbn-i Abbâs r.a. bir kişinin: “Hiç şüphesiz Biz’im nezdimizde (onlar için demirden hazırlanmış) ağır bağlar, prangalar ve yakıcı bir ateş vardır. Boğaza duran bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır!” (el-Müzzemmil, 12-13) âyetlerini okuduğunu işitince, Rasûlullah S.a.v. Efendimiz’in düşüp bayıldığını haber vermişlerdir. (Beyhakî, Şuab, I, 522/917; Ali el-Müttakî, VII, 206/18644) İbn-i Abbâs r.a.Resulullah S.a.v. buyurmuş : “Cehennem zakkumundan bir damla Dünya’ya indirilecek olsa, bütün insanların yiyecek ve içecekleri ifsâd olurdu.”buyurmuştur.İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VII, 52/34144. Hasan-ı Basrî H.z.: “Cehennemliklerden akan kan ve irinden bir kova Dünya’ya dökülse, yeryüzünde hiç kimse kalmaz, hepsi ölürdü.” buyurmuştur. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VII, 52/34145) Abdurrahman bin Yezîd şöyle anlatır: “Atâ el-Horasânî Hazretleri ile birlikte gazâya çıkardık. Gecelerini namaz ile ihyâ ederdi. Gecenin üçte biri veya yarısı geçtikten sonra çadırından bize seslenerek: Ey Abdurrahman, ey filân, ey falan! Kalkın, abdest alın, namaz kılın! Şu geceyi ibadetle değerlendirmek ve şu gündüzde oruç tutmak; Cehennem’de kan ve irin içmekten ve demirden elbiseler giymekten daha kolaydır! Acele edin, acele edin! Kendinizi kurtarın, kendinizi kurtarın!» der ve tekrar namazına devam ederdi.” (Bkz. Beyhakî, Şuab, IV, 528, V, 417; Ebû Nuaym, Hilye, V, 193; Ahmed, Zühd, s. 309) Resulullah S.a.v buyurmuş : “Cehennem ateşi, Cehennem ehlinin bazısının topuklarına, bazısının dizlerine, bazısının kuşak yerlerine, bazısının da köprücük kemiklerine kadar çıkar.” (Müslim, Cennet, 32, 33) Resulullah S.a.v. buyurmuş: “Kıyâmet günü Cehennem ehlinin azâbı en hafif olanı, iki ayağının altına iki kor parçası konularak bunların tesiriyle beyni kazan ve güğüm gibi kaynayan kimsedir.”Buhârî, Rikāk, 51; Müslim, Îmân, 362-363; Tirmizî, Cehennem, 12 Bununla birlikte o, hiç kimsenin kendisinden daha şiddetli bir azap görmediğini zanneder. Hâlbuki kendisi, Cehennemliklerin azâbı en hafif olanıdır.” (Müslim, Îmân, 364) Resulullah S.a.v. buyurmuş: Katâde r.a. şöyle demiştir: “Bir kimse Cehennem’e sadece bir kovanın suya daldırılıp çıkarıldığı an kadar bile girse, bu bile çok büyük bir azaptır.” (İbn-i Ebi’d-Dünyâ, Sıfatü’n-Nâr, s. 108, no: 164) Cehennemlikler, aynı şekilde Cenâb-ı Hakk’ın rahmet nazarına da nâil olamazlar. Ebû İmrân el-Cevnî şöyle buyurur: “Allah Teâlâ bir insana nazar ederse, mutlakâ ona rahmet eder. Cehennem ehline de bakmış olsaydı, onlara da mutlakâ rahmet ederdi. Lâkin Cenâb-ı Hak onlara bakmayacağına hükmetmiştir.” (Ebû Nuaym, Hilye, II, 314) Resulullah S.a.v. buyurmuş: Cehennem’de azap gören bazı günahkârların hâllerini ise şöyle haber vermişlerdir: “Mîrac gecesi, bir kısım insanlara uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Karınlarının içi yılanlarla doluydu ve bunlar dışarıdan görünüyordu. Ben: Ey Cibrîl! Bunlar kimlerdir?» diye sordum. Bunlar fâiz yiyenlerdir!» cevâbını verdi.” (İbn-i Mâce, Ticârât, 58) Yine Rasûlullah S.a.v. Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Mîrâc’a çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve sadırlarını tırmalayan bir topluluğa rastladım. Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir?» diye sordum. Bunlar, (gıybet ederek) insanların etlerini yiyen ve onların ırzlarına (şeref ve haysiyetlerine) dil uzatan kimselerdir cevabını verdi.(Ebu Davud, Edeb,35) Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Tereddütsüz kabul ediyorum Peygamberimiz sav efendimiz in tüm getirdiklerini. Hak TEÂLÂ ile bağlantılı olmalı. Ahiret hayatı var geleceksin diyor,beni hatirlaki ahirette de bende seni hatırlarım. Müslüman rahatsız olmuyor,kalp kayabilir ALLAH muhafaza. Ahirette pişmanlık çekmeyelim diye,nefis ve şeytan .
Hocam teşhis tamam da çözüm ne?? Bugün böyle bir fitne zamanın da peygamber as. Olsa ne yapardı. Çözüm ne olurdu? Her yer günah, her yer fesada gitmiş. Ne yapalım yahu onu söyleyin. İmam Rabbani zamanı ile şimdi kıyas dahi olmaz i. Hatta bırakın 100 yıl önce ile dahi kıyas olmaz. İmam Gazali vücutta anlayan şeyin kalp olduğunu, aklın ise kalbin veziri olduğunu söylüyor. Sizin bu söylediğinizi anlamak ve söylenenlerin tesir etmesi için dahi kalp lazım. Ölü kalp nasıl dirilir onu anlatın. Çok yanlış yerden giriyorsunuz. Ben defalarca deniyorum ama kurtulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım açıkçası
Mürşid bulman lazım. Kalbi diriltmek için verdiği manevi reçetesini uygulamam lazım. Bu ilaç Zikrullahtır. Ömür boyu kalb havuzu çamurluk olduğundan çok zikir lazım. Ayrıca günah nehirleri tıkayacaksın. Zikir yapa yapa yapa kalb dirilir… Sohbete devam.. ümitsizliğe kapılma!
Rabbim göğsümü daraltan her şeyden kalbimi temizle
Rasûlullah ﷺ şöyle duâ ederdi: "Allahım! Senin gazabından rızâna azâbından affına
sığınırım yarâbbim
💕Cenab-ı Hakk ﷻ sa'yinizi meşkur, umurunuzu hayr, ömrünüzü müzdad eylesin muhterem hocam 💕
Allah cc razı olsun canım hocam...
Allah celle celalühü razı olsun
Muhteşem anlatmış imamı rabbani nefsimizi eyvah
Allah razı olsun
Cennet ve CEMALULLAH ile mujdelenirsin daha dunyadayken.
Biz ALLAHIN adamı olalım.
RABBİM sizden razı olsun sayın hocam
Allahım şeytanın şerrinden bizi koru yarâbbim
Lütfen Mektubat derslerine devam edin
Elhamdulillah
MâsâAllâh
Allah razı olsun hocam
ALLAH muhafaza etsin.
Allahtan başka beraber olma hastalığı giderilmesi lazım.
Akıllı islâm alimleri.
Sen bütün bağlantını islâm dan yana kullan
Peygamberimiz sav efendimiz ı örnek al.
Sevapları ahirette göreceğiz.inşaallah.
Allah razı olsun hocam faydalı bilgiler veriyon
ALLAH CC Razi olsun
Kendimize gelmemiz lazim.
Mübarek orada kurtulmak için burada çalışmak lazım.
Davası islâm dır.
Bir insan ailesini evladını sever.
🤲🏼🤲🏼🤲🏼
Imam rabbani hazretleri, değişik bağlantıları isteyen nefs,ALLAH ile bağlantı kurma der.
Islâm makamı.
Ben ALLAHIN kuluyum,başka birşey değilim.
Ruhun latifesi kalptir,
Kalpten hastalık çıkarılması lazım,
Bismillahirrahmanirrahim
Kalp islâm a yanaşmıyor,kalp tedavi edilmesi gerekir.
Cehennem üzeri Ayet ve Hadis ler:
Al-i İmran Suresi, 106. ayet:
Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın" (denilir).
Nisa Suresi, 56. ayet:
Ayetlerimize karşı inkara sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
En'am Suresi, 27. ayet:
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık."
Araf Suresi, 41. ayet:
Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız.
Araf Suresi, 44. ayet:
Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimiz'in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun."
Araf Suresi, 50. ayet:
Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır."
Tevbe Suresi, 35. ayet:
Kıyâmet gününde, biriktirilen o altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, yanları ve sırtları bunlarla dağlanacak ve onlara: “İşte bunlar, kendiniz için biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir. Şimdi tadın bakalım o durmadan yığıp biriktirdiğiniz şeylerin cezasını!” denilecek.
Enbiya Suresi 100.ayet:
Onlar orada inim inim inleyecek, acı acı soluyacak ve azabın dehşetinden hiçbir şey duymayacaklardır.
Hac Suresi 19.ayet:
İşte bu iki grup, Rableri hakkında tartışmakta olan iki karşıt topluluktur: Kâfirlere cehennemde ateşten elbiseler biçilecek, başlarının üzerinden de kaynar su dökülecektir.
Hac Suresi 22.ayet:
Çektikleri ıstıraptan dolayı ne zaman cehennemden çıkmak isteseler, gerisin geriye onun içine itilecekler ve kendilerine: “Tadın bakalım bu yakıcı azabı!” denilecek.
İbrahim Suresi, 16. ayet:
Bu perişanlığın ardından cehennem azabı gelecek; orada onlara kanlı ve irinli su içirilecek.
İbrahim Suresi, 17. ayet:
Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azap olacak.
Mü'minun Suresi, 104. ayet:
Ateş onların yüzlerine vurup yakacak da, dudakları çekildiği için orada dişleri sırıtmış, suratları çirkin ve gülünç bir halde kalıverecekler.
Furkan Suresi, 12. ayet:
Cehennem onları uzak bir mekândan gördüğü zaman, onun öfkeyle nasıl gürlediğini ve nasıl korkunç homurtular çıkardığını duyacaklar.
Furkan Suresi, 13. ayet:
Zincirlerle elleri boyunlarına kelepçelenmiş, ayakları bukağılı olarak cehennemin dar bir yerine tıkıldıkları vakit, hemen orada ölsek de kurtulsak diye helâk olmak için can atacaklar.
Furkan Suresi 34.ayet:
Bütün bunlara rağmen, yüzüstü cehenneme sürülecek olanlar var ya; işte onlar inanç ve ahlâk bakımından en kötü durumda olan ve doğru yoldan en çok sapan kimselerdir.
Zümer Sûresi, 24.ayet:
Düşünün bakalım, kıyâmet günü elleri kelepçeli olduğu için kendini o en kötü azaba karşı ancak yüzüyle korumaya çabalayan kimse, hiç azaptan emin olan kimse gibi olur mu? O gün zâlimlere: “Dünyadayken kazandığınızın cezasını tadın!” denilir.
Fatır Suresi 37.ayet:
Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: “Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!” Allah da onlara: “Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur” buyuracak.
Gaşiye Suresi, 4. ayet:
Onlar, yanıp kavrulmak üzere kızgın bir ateşe girecekler.
Gaşiye Suresi, 5. ayet:
Kendilerine son derece sıcak bir su kaynağından içirilecek.
Gaşiye Suresi, 6. ayet:
Yiyecekleri, yalnız zehirli ve kuru dikenli bir bitkiden ibaret olacak.
Gaşiye Suresi, 7. ayet:
Ne doyurup-semirtir, ne açlıktan korur.
Hümeze Suresi 5.ayet:
Hutame’nin ne olduğunu bilir misin?
Hümeze Suresi 6.ayet:
O, Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.
Hümeze Suresi 7.ayet:
Bir ateş ki, acısı tâ gönüllere işleyip yakar.
Hümeze Suresi 8.ayet:
Bu ateş, bir daha asla çıkamayacakları halde onların üzerine kapatılıp kilitlenecek,
Hümeze Suresi 9.ayet:
Kendileri de elleri ve ayaklarıyla, uzatılmış sütunlara bağlı olarak!
Cehennem üzeri Hadisler:
İbn-i Abbâs r.a. bir kişinin:
“Hiç şüphesiz Biz’im nezdimizde (onlar için demirden hazırlanmış) ağır bağlar, prangalar ve yakıcı bir ateş vardır. Boğaza duran bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır!” (el-Müzzemmil, 12-13) âyetlerini okuduğunu işitince, Rasûlullah S.a.v. Efendimiz’in düşüp bayıldığını haber vermişlerdir. (Beyhakî, Şuab, I, 522/917; Ali el-Müttakî, VII, 206/18644)
İbn-i Abbâs r.a.Resulullah S.a.v. buyurmuş :
“Cehennem zakkumundan bir damla Dünya’ya indirilecek olsa, bütün insanların yiyecek ve içecekleri ifsâd olurdu.”buyurmuştur.İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VII, 52/34144.
Hasan-ı Basrî H.z.:
“Cehennemliklerden akan kan ve irinden bir kova Dünya’ya dökülse, yeryüzünde hiç kimse kalmaz, hepsi ölürdü.” buyurmuştur. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VII, 52/34145)
Abdurrahman bin Yezîd şöyle anlatır:
“Atâ el-Horasânî Hazretleri ile birlikte gazâya çıkardık. Gecelerini namaz ile ihyâ ederdi. Gecenin üçte biri veya yarısı geçtikten sonra çadırından bize seslenerek:
Ey Abdurrahman, ey filân, ey falan! Kalkın, abdest alın, namaz kılın! Şu geceyi ibadetle değerlendirmek ve şu gündüzde oruç tutmak; Cehennem’de kan ve irin içmekten ve demirden elbiseler giymekten daha kolaydır! Acele edin, acele edin! Kendinizi kurtarın, kendinizi kurtarın!» der ve tekrar namazına devam ederdi.” (Bkz. Beyhakî, Şuab, IV, 528, V, 417; Ebû Nuaym, Hilye, V, 193; Ahmed, Zühd, s. 309)
Resulullah S.a.v buyurmuş :
“Cehennem ateşi, Cehennem ehlinin bazısının topuklarına, bazısının dizlerine, bazısının kuşak yerlerine, bazısının da köprücük kemiklerine kadar çıkar.” (Müslim, Cennet, 32, 33)
Resulullah S.a.v. buyurmuş:
“Kıyâmet günü Cehennem ehlinin azâbı en hafif olanı, iki ayağının altına iki kor parçası konularak bunların tesiriyle beyni kazan ve güğüm gibi kaynayan kimsedir.”Buhârî, Rikāk, 51; Müslim, Îmân, 362-363; Tirmizî, Cehennem, 12
Bununla birlikte o, hiç kimsenin kendisinden daha şiddetli bir azap görmediğini zanneder. Hâlbuki kendisi, Cehennemliklerin azâbı en hafif olanıdır.” (Müslim, Îmân, 364)
Resulullah S.a.v. buyurmuş:
Katâde r.a. şöyle demiştir:
“Bir kimse Cehennem’e sadece bir kovanın suya daldırılıp çıkarıldığı an kadar bile girse, bu bile çok büyük bir azaptır.” (İbn-i Ebi’d-Dünyâ, Sıfatü’n-Nâr, s. 108, no: 164)
Cehennemlikler, aynı şekilde Cenâb-ı Hakk’ın rahmet nazarına da nâil olamazlar. Ebû İmrân el-Cevnî şöyle buyurur:
“Allah Teâlâ bir insana nazar ederse, mutlakâ ona rahmet eder. Cehennem ehline de bakmış olsaydı, onlara da mutlakâ rahmet ederdi. Lâkin Cenâb-ı Hak onlara bakmayacağına hükmetmiştir.” (Ebû Nuaym, Hilye, II, 314)
Resulullah S.a.v. buyurmuş:
Cehennem’de azap gören bazı günahkârların hâllerini ise şöyle haber vermişlerdir:
“Mîrac gecesi, bir kısım insanlara uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Karınlarının içi yılanlarla doluydu ve bunlar dışarıdan görünüyordu.
Ben:
Ey Cibrîl! Bunlar kimlerdir?» diye sordum.
Bunlar fâiz yiyenlerdir!» cevâbını verdi.” (İbn-i Mâce, Ticârât, 58)
Yine Rasûlullah S.a.v. Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Mîrâc’a çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve sadırlarını tırmalayan bir topluluğa rastladım.
Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir?» diye sordum.
Bunlar, (gıybet ederek) insanların etlerini yiyen ve onların ırzlarına (şeref ve haysiyetlerine) dil uzatan kimselerdir cevabını verdi.(Ebu Davud, Edeb,35)
Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Vesvese hastaligi var bende derselerki ölmek mi bu hastalıkmı öleyim derim o derece Allah akılla imtihan etmesin
Tereddütsüz kabul ediyorum Peygamberimiz sav efendimiz in tüm getirdiklerini.
Hak TEÂLÂ ile bağlantılı olmalı.
Ahiret hayatı var geleceksin diyor,beni hatirlaki ahirette de bende seni hatırlarım.
Müslüman rahatsız olmuyor,kalp kayabilir ALLAH muhafaza.
Ahirette pişmanlık çekmeyelim diye,nefis ve şeytan .
Manevi hastalik kalbin Allahtan başkasi ile ilgilenmesi.
Selamun aleyküm
Dükkana giriyorsun adeta şer yağıyor.
Senin en büyük düşmanın nefsin içinde beni perişan etmeye çalışıyor,dünya hayatında basit şeylerle uğraştırıyor.
Hocam teşhis tamam da çözüm ne?? Bugün böyle bir fitne zamanın da peygamber as. Olsa ne yapardı. Çözüm ne olurdu? Her yer günah, her yer fesada gitmiş. Ne yapalım yahu onu söyleyin. İmam Rabbani zamanı ile şimdi kıyas dahi olmaz i. Hatta bırakın 100 yıl önce ile dahi kıyas olmaz. İmam Gazali vücutta anlayan şeyin kalp olduğunu, aklın ise kalbin veziri olduğunu söylüyor. Sizin bu söylediğinizi anlamak ve söylenenlerin tesir etmesi için dahi kalp lazım. Ölü kalp nasıl dirilir onu anlatın. Çok yanlış yerden giriyorsunuz. Ben defalarca deniyorum ama kurtulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım açıkçası
Mürşid bulman lazım. Kalbi diriltmek için verdiği manevi reçetesini uygulamam lazım. Bu ilaç Zikrullahtır. Ömür boyu kalb havuzu çamurluk olduğundan çok zikir lazım. Ayrıca günah nehirleri tıkayacaksın. Zikir yapa yapa yapa kalb dirilir… Sohbete devam.. ümitsizliğe kapılma!
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam