Çocukken sahip olmadıklarım özellikle eşya ve nesneler içimde sızıydı ve bu sızı anlattıklarınızı dinleyince artık anlamını yitirmeye başladı evet dediğiniz gibi olmadı da ne oldu harika bir tespit sahip olmadıklarımın bugününümü kirlettiğini ve beni anlamsız bir hüzne ve öfkeye yöneltmiş.bu farkındalık için size minnettarım ...olmadıysa olmadı olmasa da olur....
Ölüm, meşgul eden gayriden sıyrılınıp başbaşa kalınacak güzel bir başlangıç inş. Mecburen yaşıyoruz çünkü doğduk, insiyatifle ayrılmak Allah konuşurken arkanı dönüp gitmek yada kulak tıkamak gibi, takılan plak gibi ila nihaye orada atlamak
Çok güzel bir sohbet olmuş zevkle dinledim Yalnız 28-29 Dakikada cinsel enerjiyi yaşam enerjisine dönüştüren bi meditasyon dan bahsederken yarım kaldı , onu izah tarif edebilir misiniz lütfen 🙏
Sartre’nin insanın doğayı anlamlandırması görüşünü şahsen doğanın bir anlama ihtiyacı olmamasından dolayı olduğunu düşündüm hep. Bizler bilişsel yeteneklerimizden dolayı bir arının bir köpeğin akledemeyeceği nedensellikleri algılayabiliyoruz. Evrimsel açıdan insan beyni nedenselliği kullanabildiği için bu günlere geldik, nedenselliği kullanarak inşa ettiğimiz düzenlerimizde nedenselliği kullanmanın önemi arttı ve bu pozitif geri bildirim misali çığ gibi büyüdü. Yaratılıçı açıdan da insanoğlunu üstün yapan en önemli şeylerden birincisi kendini bilmekken ikincisi bu bahsettiğim nedenselliği idrak edebilmesi, şeylerin birbirine etkisini detaylıca algılayabilmesiydi diye düşünüyorum. İnsanoğlunun iki olayı birbirine bağlama “obsesyonu” kendine yönelince insanda bir amaç arayışı baş veriyor. “Neden ben”, “neyden bu dünya” diye sormaya başladığı zaman eninde sonunda yaptıklarına bir sonuç, bir amaç arıyor, kendini de bu alışageldiği nedensellik örgüsünün içine oturtmaya çalışıyor. Rönesans öncesi Avrupa’da bu noktada doğrudan inanç devreye giriyor ve sorunu ortadan kaldırabiliyordu fakat Rönesans sonrası tanrıtanımazlık artınca varoluşsal sancılar iyiden iyiye çekilmeye başlandı. En başta dediğim gibi doğaya bakınca bunları doğuracak bir neden, bir amaç arayışı olmuyor çünkü yunus ve balina gibi pek az sayıda iki üç tür dışında bizimkisi kadar kompleks kognitif becerilere sahip tür yok, doğadaki canlıların ezici çoğunluğu benliklerinden bihaber. Hal böyle olunca insan olmaksızın ortada anlamlandırılacak bir şey olsa da anlamlandıracak özne kalmıyor. Benzer şeyleri sizin bahsettiğiniz insanın iyi oluşuyla ilgili de düşünüyorum. Tıpkı canlıların anlamlandırma gayesi olmadığı gibi insanın da doğal haliyle iyi olma gayesi olmadığına inanıyorum. Ne var ki insan büyüdükçe duygusal zekamız, empati yeteneğimiz gelişiyor, nörolojik bakacak olursak beynimizdeki ayna nöronlarımız gelişiyor ve karşımızdaki canlılara sebepsiz yere kötülük yapmamızı fıtratımız engellemiş oluyor. Bu konuda sizin de dediğiniz gibi yetişme tarzı, yaşanmışlıklar araya giriyor. İnsan bir şekilde aslında kötü olduğunu bildiği şeyi özne kendisi olduğu zaman meşrulaştırıveriyor. Bu etkenleri aradan çıkarmamız da mümkün olmuyor sonuçta. Bu yüzden insanın iyiye meyili olduğunun on katı kadar kendini iyi sanma meyili de oluyor. Bu konuda insanın iyiyi ve kötüyü kendi keyfine bırakmasını felsefenin ve inançların engelleyebileceğini, hatta zaruri olduğunu düşünüyorum. Dilerseniz sizin de insanın doğasında iyilik olup olmadığı konusunda görüşleriniz üzerine bir video çekebilirsiniz, bunun yanı sıra konusu açılmışken iyi ve kötü üzerine görüşlerinizi de duymak isterim. Saygılar, İyi akşamlar.
Hocam Maşallah her konuda doğru bir yorum yapıyor. İnsan dinledikçe her açıdan fikir sahibi olarak bir neticeye varıyor. Günümüz ekonomisinde evlilik bir hayal olduğu için ne yazık ki, kırklara geldiğim vakit geriye dönük hüsranlar yaşamamak için şimdiden bahsettiğiniz meditasyonlarla yetiniyorum. Bir keresinde insanın gençlik döneminde her önüne gelen ile cinsellik yaşaması üzerine yaşadığı içsel çöküşten bahsettim ünlü kadın bir psikoloğa. Paylaştığı içeriklere ters düşen bir durum olduğu için şiddetli bir şekilde "Sevişin!" Diyerek geçiştirdi beni. Sizce gençlik döneminde bireyin bu tür bir ihtiyaç duyduğu faaliyeti bir çok kişiyle yapması gerçekten de sadede gelinen noktada içsel buhran yaşatacak bireyler ortaya çıkarmıyor mu? Eğer öyleyse Osho neden sizin aksinize bu psikolog gibi bu yönden savunma yapmaktadır? Benim buradaki dayanağım şu: konuyu bir kadın üzerinden ele alacak olursak bu birey hayatına aldığı insanlarda genetik faktörleri, aklı ve itibarı ele alarak bir seçim gerçekleştiriyor. Hayatında sahip olduğu eşin kendisine verdiklerinin çokluğuyla devam ettiriyor ve doyumsuzlukla sonuçlanıyor. Sürekli daha iyi adaylara gidip duruyor ve en son gerçekten canını yakacak o insana tutuklu kalarak bir gün ayrılık yaşadığında hayatından diğer eş adaylarına harcadığı vakitle birlikte koca bir vakit kaybı, duygusal hüsran ortaya çıkıyor. Sonrasında devamlı olarak son ilişkisindeki mükemmelliği hayatında tekrar yakalamak için elinden gelen her şeyi yapsa da yakalayamayıp bir hayatı başkalarının hazzı ve kendi hazları uğruna yaşamış oluyor. Kendi içine dönük olan insan ilk olarak karşısındaki bireyden büyük beklentilere girmez. İkinci olarak karşısındaki insanı daha iyi okur. Üçüncü olarak kendisine yeten insana başka insanlar da cok kusurlu olmadıkları sürece yeter. Fakat insanların onunla olayım bununla olayım gibi 150 kişilik flört listelerinin büyük zararlar yaratacağı fikrindeyim. Biraz karışık bir konu lütfen mazur görün hocam.
Değerli büyüğüm Sevgili ustadım. Size nasıl ulaşabilirim? En büyük Sorum Şu Öldükten Sonra Ne oluyoruz? Ne olacaz ? Lütfen kısa cevap yazarsanız Rahatlayacağım . Lütfen cevap . Saygılar.. Selamlar
Sevgili Çağlar Google dan çakralar ve çakra hareketleri ile ilgili bilgi edinebilirsin Çok fayda sağlayacağına inanıyorum Teşekkür ederim Selam sevgi saygı
Sevgili Arda Öncelikle yaşamınızda ki her anı anlamlandırmaya başlayabilirseniz meditasyonu başlatmış olursunuz Anlamlandırmanın temeli olan duyu organlarımızı daha iyi görür işitir vb hale getirdiğimizde ise farkındalığımız artacağı için yaşadıklarımızın farkına daha çok varacağız Kısaca bokaju nun şu sözü aslında herşeyi anlatıyor “Ben yemek yerken yemek yerim Yıkanırken yıkanırım Uyurken uyurum” Bu oldukça uzun bir öğreti Size tavsiyem önce farkındalığınızı artırın Teşekkür ederiz Selam sevgi saygı
Bende sizin kadar olmasada bilgi sahibi olmak istiyorum hayatin anlqmi nedir insanlari nasil anlayabilirim fln filan sakıncası yoksa hangi kitaplardan okumaya başlamalıyım?
Bu kadının sesindeki bir kadına üsküdarda soru sormuştum. Bir kafenin yerini sormuştum hatırlıyor mu beni? 23 mart günü çok yardımsever bir insandır kendisi.
Kendinizi kandirmayin, hayatın anlamı manlamı yok, zaten hayat tesadüfen oluşmuş bir şey? Hayata anlam yükleme çalışırsanız din olgusu oluşturursunuz, hayata amaçlar yükleyebiliriz ama anlam yüklemek anlamsız olur😉
Sevgili Deniz Bence hayata ilişkin yüklediğiniz her amaç ona verdiğiniz anlama ilişkindir Amaçlarınız gerçekleştiği taktirde yaşamınızıda anlamlaştırmış olmaz mısınız Din olgusuna ister inanın ister inanmayın yaşam top yekün anlamlar manzumesidir Teşekkür ederiz Selam sevgi saygı
Teşekkürler: konuşmanızdan hayatın anlamının ne olduğunu tam anlayamadım. Bence herkese göre değişir, insanlar hoşlandıkları şeyleri yaparak hayatlarına anlam kazandırırlar bence. Siz 40 yaşındaki insana yaşamın anlamını edepli ol diye öğretemezsiniz, baskı altına alınamaz. Kimisi doğadaki hayvanlar (siz ve ben gibi) ile beraber olmaktan zevk alır kimisi 60 yaşında cinselliği yaşamaktan. Sizden öğrendiğim birşey oldu: yaşlı adamların viagra ve cep telefonuyla dolaştıkları. Bırakın isteklerini yapsınlar. Onlar için hayatın anlamı bu. İnsan da doğanın bir parçası unutmayalım ama en Zeki ve vahşisi. Kendime sorduğumda ben birilerine yardım ettiğim zaman hayatımı anlamlandırıyorum. Ve özellikle kuşlarıma köpeklerime … baktığımda
Çocukken sahip olmadıklarım özellikle eşya ve nesneler içimde sızıydı ve bu sızı anlattıklarınızı dinleyince artık anlamını yitirmeye başladı evet dediğiniz gibi olmadı da ne oldu harika bir tespit sahip olmadıklarımın bugününümü kirlettiğini ve beni anlamsız bir hüzne ve öfkeye yöneltmiş.bu farkındalık için size minnettarım ...olmadıysa olmadı olmasa da olur....
Sizi dinledikçe huzur buluyorum emeğinize sağlık
Teşekkürler
Harikasınız
Saygılar ❤
Bravo abi
Takma kafaya
Gitme sapaya
Düşünme öyle derin derin
Yoksa yaşarsın ağlaya ağlaya.
Ölüm, meşgul eden gayriden sıyrılınıp başbaşa kalınacak güzel bir başlangıç inş. Mecburen yaşıyoruz çünkü doğduk, insiyatifle ayrılmak Allah konuşurken arkanı dönüp gitmek yada kulak tıkamak gibi, takılan plak gibi ila nihaye orada atlamak
teşekkürler hocam
güzel bir sohpetti .teşekkürler ..
Sevgili onr
Değer verip izlediğin ve yorumladığın için biz teşekkür ederiz
Sağlıcakla kal
Selam sevgi saygı
Çok geç buldum sizi ❤ 🙂↕️ Ama buldum 🙏🏻🤍
Tesekkurler video kalite ve guzel kanali 1 ay once kesvetmistim videolarinizi ses halinde indirip dinliyorum basarilar diliyorum sizlere❤
Dedem beni çok büyük psikolojik buhrandan kurtardın.Bunun için ne kadar teşekkür etsem azdır.Sakallarından öpüyorum sevgilerle ❤
BEZEN SABAHLAR ÜCÜN DUA EDİREM ✍📚🤲
Temel içgüdü denmesinin sebebi yaşamı meydana getirmesi,devam ettirmesi olabilir.Saygı ve sevgiler.
Çok iyi değerlendirmeler üstadım. Keyifli ve derin tespitleriniz var.
Üstad çok teşekkür ederim
Çok güzel bir sohbet olmuş zevkle dinledim
Yalnız 28-29 Dakikada cinsel enerjiyi yaşam enerjisine dönüştüren bi meditasyon dan bahsederken yarım kaldı , onu izah tarif edebilir misiniz lütfen 🙏
Sartre’nin insanın doğayı anlamlandırması görüşünü şahsen doğanın bir anlama ihtiyacı olmamasından dolayı olduğunu düşündüm hep. Bizler bilişsel yeteneklerimizden dolayı bir arının bir köpeğin akledemeyeceği nedensellikleri algılayabiliyoruz. Evrimsel açıdan insan beyni nedenselliği kullanabildiği için bu günlere geldik, nedenselliği kullanarak inşa ettiğimiz düzenlerimizde nedenselliği kullanmanın önemi arttı ve bu pozitif geri bildirim misali çığ gibi büyüdü. Yaratılıçı açıdan da insanoğlunu üstün yapan en önemli şeylerden birincisi kendini bilmekken ikincisi bu bahsettiğim nedenselliği idrak edebilmesi, şeylerin birbirine etkisini detaylıca algılayabilmesiydi diye düşünüyorum.
İnsanoğlunun iki olayı birbirine bağlama “obsesyonu” kendine yönelince insanda bir amaç arayışı baş veriyor. “Neden ben”, “neyden bu dünya” diye sormaya başladığı zaman eninde sonunda yaptıklarına bir sonuç, bir amaç arıyor, kendini de bu alışageldiği nedensellik örgüsünün içine oturtmaya çalışıyor. Rönesans öncesi Avrupa’da bu noktada doğrudan inanç devreye giriyor ve sorunu ortadan kaldırabiliyordu fakat Rönesans sonrası tanrıtanımazlık artınca varoluşsal sancılar iyiden iyiye çekilmeye başlandı.
En başta dediğim gibi doğaya bakınca bunları doğuracak bir neden, bir amaç arayışı olmuyor çünkü yunus ve balina gibi pek az sayıda iki üç tür dışında bizimkisi kadar kompleks kognitif becerilere sahip tür yok, doğadaki canlıların ezici çoğunluğu benliklerinden bihaber. Hal böyle olunca insan olmaksızın ortada anlamlandırılacak bir şey olsa da anlamlandıracak özne kalmıyor.
Benzer şeyleri sizin bahsettiğiniz insanın iyi oluşuyla ilgili de düşünüyorum. Tıpkı canlıların anlamlandırma gayesi olmadığı gibi insanın da doğal haliyle iyi olma gayesi olmadığına inanıyorum. Ne var ki insan büyüdükçe duygusal zekamız, empati yeteneğimiz gelişiyor, nörolojik bakacak olursak beynimizdeki ayna nöronlarımız gelişiyor ve karşımızdaki canlılara sebepsiz yere kötülük yapmamızı fıtratımız engellemiş oluyor. Bu konuda sizin de dediğiniz gibi yetişme tarzı, yaşanmışlıklar araya giriyor. İnsan bir şekilde aslında kötü olduğunu bildiği şeyi özne kendisi olduğu zaman meşrulaştırıveriyor. Bu etkenleri aradan çıkarmamız da mümkün olmuyor sonuçta. Bu yüzden insanın iyiye meyili olduğunun on katı kadar kendini iyi sanma meyili de oluyor. Bu konuda insanın iyiyi ve kötüyü kendi keyfine bırakmasını felsefenin ve inançların engelleyebileceğini, hatta zaruri olduğunu düşünüyorum.
Dilerseniz sizin de insanın doğasında iyilik olup olmadığı konusunda görüşleriniz üzerine bir video çekebilirsiniz, bunun yanı sıra konusu açılmışken iyi ve kötü üzerine görüşlerinizi de duymak isterim.
Saygılar, İyi akşamlar.
Bu arada yorumu videoyu izledikten 4 saat kadar sonra yazdım, eğer değindiğiniz şeyleri tekrar ettiysem kusura bakmayın
Kasınca acıyor
Hocam Maşallah her konuda doğru bir yorum yapıyor. İnsan dinledikçe her açıdan fikir sahibi olarak bir neticeye varıyor. Günümüz ekonomisinde evlilik bir hayal olduğu için ne yazık ki, kırklara geldiğim vakit geriye dönük hüsranlar yaşamamak için şimdiden bahsettiğiniz meditasyonlarla yetiniyorum. Bir keresinde insanın gençlik döneminde her önüne gelen ile cinsellik yaşaması üzerine yaşadığı içsel çöküşten bahsettim ünlü kadın bir psikoloğa. Paylaştığı içeriklere ters düşen bir durum olduğu için şiddetli bir şekilde "Sevişin!" Diyerek geçiştirdi beni. Sizce gençlik döneminde bireyin bu tür bir ihtiyaç duyduğu faaliyeti bir çok kişiyle yapması gerçekten de sadede gelinen noktada içsel buhran yaşatacak bireyler ortaya çıkarmıyor mu? Eğer öyleyse Osho neden sizin aksinize bu psikolog gibi bu yönden savunma yapmaktadır?
Benim buradaki dayanağım şu: konuyu bir kadın üzerinden ele alacak olursak bu birey hayatına aldığı insanlarda genetik faktörleri, aklı ve itibarı ele alarak bir seçim gerçekleştiriyor. Hayatında sahip olduğu eşin kendisine verdiklerinin çokluğuyla devam ettiriyor ve doyumsuzlukla sonuçlanıyor. Sürekli daha iyi adaylara gidip duruyor ve en son gerçekten canını yakacak o insana tutuklu kalarak bir gün ayrılık yaşadığında hayatından diğer eş adaylarına harcadığı vakitle birlikte koca bir vakit kaybı, duygusal hüsran ortaya çıkıyor. Sonrasında devamlı olarak son ilişkisindeki mükemmelliği hayatında tekrar yakalamak için elinden gelen her şeyi yapsa da yakalayamayıp bir hayatı başkalarının hazzı ve kendi hazları uğruna yaşamış oluyor. Kendi içine dönük olan insan ilk olarak karşısındaki bireyden büyük beklentilere girmez. İkinci olarak karşısındaki insanı daha iyi okur. Üçüncü olarak kendisine yeten insana başka insanlar da cok kusurlu olmadıkları sürece yeter. Fakat insanların onunla olayım bununla olayım gibi 150 kişilik flört listelerinin büyük zararlar yaratacağı fikrindeyim. Biraz karışık bir konu lütfen mazur görün hocam.
güzel konuşma
konuşmanın sonundaki tavsiye çok güçlüydü, keşke böyle pratik tarafları olan sözleri daha çok açsanız.
Değerli büyüğüm Sevgili ustadım. Size nasıl ulaşabilirim? En büyük Sorum Şu Öldükten Sonra Ne oluyoruz? Ne olacaz ?
Lütfen kısa cevap yazarsanız Rahatlayacağım . Lütfen cevap . Saygılar.. Selamlar
Kisiye göre değişir.bukadar basit cooook uzun anlatmaya gerek yok🎈yemeğinde hep kıl olacak hocam saygilar🎈
Guzel bir konusma tesekkurler.Peki özünu 45 yaslarindan once aramaya calisan kisiler icin ne dusunuyorsunuz.
Sakıncası yoksa sorabilirim Erhan Abi hangi şehirde yaşıyor
Sevgili @kurtuluskaya5103
İzmir dikili Denizköy de yaşıyorum
Yolunuz düşerse beklerim
Selam sevgi saygı
@@KonusmakLazm Cevap için sağolun hocam,
Ben Berlindeyim Temmuz sonu Antalyadan sahilden İzmire kadar yolum sizinle tanışmak isterim
Cinsel gücü yaşam enerjisine nasıl döndürebiliriz, meraklısına öğrenebilirim demişsiniz 😊
Sevgili Çağlar
Google dan çakralar ve çakra hareketleri ile ilgili bilgi edinebilirsin
Çok fayda sağlayacağına inanıyorum
Teşekkür ederim
Selam sevgi saygı
@@KonusmakLazm cevabınıza teşekkürler, saygılar.
Hocam yaşam enerjisi meditasyon pratiği hususunda konu dağılmış. Nasıl oluyor tam olarak biraz açabilir misiniz?
Sevgili Arda
Öncelikle yaşamınızda ki her anı anlamlandırmaya başlayabilirseniz meditasyonu başlatmış olursunuz
Anlamlandırmanın temeli olan duyu organlarımızı daha iyi görür işitir vb
hale getirdiğimizde ise farkındalığımız artacağı için yaşadıklarımızın farkına daha çok varacağız
Kısaca bokaju nun şu sözü aslında herşeyi anlatıyor
“Ben yemek yerken yemek yerim
Yıkanırken yıkanırım
Uyurken uyurum”
Bu oldukça uzun bir öğreti
Size tavsiyem önce farkındalığınızı artırın
Teşekkür ederiz
Selam sevgi saygı
Bende sizin kadar olmasada bilgi sahibi olmak istiyorum hayatin anlqmi nedir insanlari nasil anlayabilirim fln filan sakıncası yoksa hangi kitaplardan okumaya başlamalıyım?
abla gözünü seveyim abiyi kestin onasıl bir meditasyon onu öğrenemedim
Cevap bekliyoruz
EMEL... ÇANIM MƏNİM COK İYİ KONUŞDURURSAN..🥱✍📚
Canımsın canımızsın
Seni çok seviyoruz
😍🥰😘😘
@@KonusmakLazm AY BENİM VETENİM OĞLU KIZI..SİZİ ÖZLEDİM..YENİ YAYIMLARINIZI...AÇINIZ AÇIMIZDI..SƏBİR DİLƏYİRƏM..BÜTÜN TÜRK KARDAŞLARIMA ..BÜTÜN EVİM ..YOXSUL SƏRVƏTİM SİZƏ KURBAN..SİZİN KADAR ÜZGÜNÜK .HER KES..✍📚🤲🤲🤲😪
Bu kadının sesindeki bir kadına üsküdarda soru sormuştum. Bir kafenin yerini sormuştum hatırlıyor mu beni? 23 mart günü çok yardımsever bir insandır kendisi.
Özgür irade yok, alternatif senaryo yazma, razı ol, her an hayrı tercih et, çünkü her an tercih yaparak yaşıyoruz diyot gibi, ışıyoruz da
Erhan abi, 40 tan sonra kendime dönseydim Ege olmazdı be ya ;) :)
Sevgili Serhat
Seninki çok güzel bir istisna
İyiki kaideyi bozmuşsun
Özledik seni
Selam sevgi saygı
Bizim size ve fikirlerinize ihtiyacımız var belki üzerime vazife değil ama sigarayı bıraksanız olur mu? :)
Efe can elimden geldiği kadarıyla her anlamda sizinle beraber olmak benim en büyük istedim.Sigara konusuna gelince :)
Bu adam kimi niye adı yazmıyor
TEKRAR BİLİYİN ANASIDIR...
Yani siz de sizin dışınızdaki insanları eleştirerek mi bir anlam arayışı içerisinde olabilir misiniz acaba?
Sevgili Hikmet
Öyle bir niyetimiz olmaz olamaz haddimize de değil
Teşekkür ederiz
Selam sevgi saygı
@@KonusmakLazm
Ben de sizlerle teşekkür ederim
Amca senin diline vurmus fena azmissin
Hayatın bi anlamı yok yaşa ve git bu kadar..
Bu da bir anlam biçimi
Bütün felsefe tatihini ve filozofları bıraktık da Osho manyağını mı konuşuyoruz? Hayatı her şeyi ortada... Yapma hocam.
Kendinizi kandirmayin, hayatın anlamı manlamı yok, zaten hayat tesadüfen oluşmuş bir şey? Hayata anlam yükleme çalışırsanız din olgusu oluşturursunuz, hayata amaçlar yükleyebiliriz ama anlam yüklemek anlamsız olur😉
Sevgili Deniz
Bence hayata ilişkin yüklediğiniz her amaç ona verdiğiniz anlama ilişkindir
Amaçlarınız gerçekleştiği taktirde yaşamınızıda anlamlaştırmış olmaz mısınız
Din olgusuna ister inanın ister inanmayın yaşam top yekün anlamlar manzumesidir
Teşekkür ederiz
Selam sevgi saygı
Teşekkürler: konuşmanızdan hayatın anlamının ne olduğunu tam anlayamadım. Bence herkese göre değişir, insanlar hoşlandıkları şeyleri yaparak hayatlarına anlam kazandırırlar bence. Siz 40 yaşındaki insana yaşamın anlamını edepli ol diye öğretemezsiniz, baskı altına alınamaz. Kimisi doğadaki hayvanlar (siz ve ben gibi) ile beraber olmaktan zevk alır kimisi 60 yaşında cinselliği yaşamaktan. Sizden öğrendiğim birşey oldu: yaşlı adamların viagra ve cep telefonuyla dolaştıkları. Bırakın isteklerini yapsınlar. Onlar için hayatın anlamı bu. İnsan da doğanın bir parçası unutmayalım ama en Zeki ve vahşisi. Kendime sorduğumda ben birilerine yardım ettiğim zaman hayatımı anlamlandırıyorum. Ve özellikle kuşlarıma köpeklerime … baktığımda
Sevgili Jilda
Unutmadıysan bir sohbet sözün var
İlk fırsatta sohbet etmeyi çok isterim
Biz teşekkür ederiz
Selam sevgi saygı