ไม่สามารถเล่นวิดีโอนี้
ขออภัยในความไม่สะดวก
KARL-HEINZ FELDKAMP’IN HİKAYESİ | İmkansızı Başaran Adam | Hamarat'ın Hikayeleri
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 16 ส.ค. 2024
- Eski Açık'tan herkese merhaba! Hamarat'ın Hikayeleri'nin yeni bölümünde Ali Murat Hamarat ve Kerem Övet, Galatasaray'ın efsane teknik direktörü Karl-Heinz Feldkamp'ı anlattı. İyi seyirler!
00:00 Hamarat'ın Hikayeleri: Karl-Heinz Feldkamp
01:55 Okan Buruk ve Feldkamp
03:13 Feldkamp'ın Galatasaray'a gelişi
14:03 Galatasaray'ın 1993 şampiyonluğu
17:51 Falko Götz ve Torsten Gütschow
22:40 Feldkamp'ın Beşiktaş kariyeri
23:50 Feldkamp'ın 2. Galatasaray dönemi
26:51 Feldkamp'ın hayatı
#EskiAçık #Galatasaray #feldkamp
FELDKAMP KİMDİR?
Karl-Heinz "Kalli" Feldkamp (d. 2 Haziran 1934 Essen) Kalli lakaplı Alman teknik direktör, spor yazarı ve eski futbolcudur.
TÜRKİYE VE GALATASARAY KARİYERİ
1992'de Jupp Derwall ve öğrencisi Mustafa Denizli ile Galatasaray'da süregelen Alman ekolü ile birlikte Türkiye'ye gelerek Galatasaray'a geçti. Yanına yardımcı olarak Rainer Hollmann'ı aldı. Sezon başında altyapıdan yetişen Bülent Korkmaz, Okan Buruk, Tugay Kerimoğlu yanında Almanya'dan getirdiği Falko Götz, Reinhard Stumpf, sezonun başında alınan Hakan Şükür ile çok genç bir takım yarattı. Sezon öncesi düzenlenen resmi olmayan Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazanarak sezona başladı.
Ligde başlangıcı çok iyi yapmasalar da ilk yarının sonlarına doğru ligin zirvesini zorlamaya başladılar. 12 Aralık 1992'de Beşiktaş'ı 3-1 yendiler ve hep rakipleriyle puan farkını 1'e indirip, Beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisini sonlandırdılar. 25. haftada ise Galatasaray, ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 10 kişi olmasına rağmen 4-1 yenerek, Beşiktaş'ın da Trabzonspor mağlubiyetiyle liderliği kazandı. 27. haftada Galatasaray ve Beşiktaş'ın puanları eşitlenmişti. 28. haftada Galatasaray'ın 5-0'lık Konyaspor galibiyetiyle Galatasaray averajda da öne geçti. Son hafta da Ankaragücü karşısında alınan 8-0'lık galibiyetle Galatasaray, 3 senelik Beşiktaş liderliğine son vererek Türkiye şampiyonu oldular. Feldkamp, sezon içindeki üçüncü kupasını ise Bartınspor, Çanakkale Dardenelspor, Trabzonspor ve finalde de yine rakibi Beşiktaş'ı eleyerek kazandı.
1993-94 sezonu öncesi sağlık problemleri nedeniyle teknik danışman olarak takımda kalıp yerine yardımcısı Hollmann takımın başına geçti. Buna rağmen, Kalli'nin takım yönetiminde büyük katkıları oldu. Başarılar ona yazılmasa da sonraki sezonda önce Cumhurbaşkanlığı Kupası, daha sonra da lig şampiyonluğunda büyük payı bulundu. Manchester United zaferinin de Hollmann ile mimarlarından biriydi.
Uzun süre ara verdiği teknik direktörlük hayatına 1999'da bu sefer de Beşiktaş'ta devam etti. John Toshack'ın Real Madrid'e gitmesi ile teknik direktörsüz kalan Beşiktaş, Fuat Yaman'la devam etmek istemeyince son 10 maç için Feldkamp'ı takımın başına getirdi. Lig üçüncüsü Beşiktaş'ın başına geçen Feldkamp, 10 maçta 8 galibiyet 2 beraberlik aldı. Ancak rakipleri Galatasaray'ın puan kaybetmemesi nedeniyle şampiyonluğu kazanamadılar. Türkiye Kupası finaline çıksalar da finalde yine Galatasaray'a kaybettiler.
Feldkamp, yaz aylarında Türkiye'ye dönmedi ve sağlık sorunları nedeniyle teknik direktörlüğü yardımcısı Hans Peter Briegel'e bıraktı. Önceleri taktikleri Briegel'e taktikleri iletse de daha sonra resmi olarak da Briegel görevine başladı.
Karl-Hainz Feldkamp, 9 yıllık aradan sonra sağlık sorunlarının tamamen düzelmesi üzerine Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat'ın da çabaları sonucu 2007 yılında yeniden Galatasaray'ın teknik patronluğu görevini üstlenmeyi kabul etmiştir. Feldkamp, disiplinli tavırlarıyla dikkat çekti. Sezon başında Necati Ateş, Hasan Kabze, Emre Aşık ve Orhan Ak'ı kiralık veya satılık olarak takımdan göndermiştir. Beşiktaş derbisi öncesi Cassio Lincoln ve Hakan Şükür'ü kadro dışı bıraktı. UEFA Kupası'nda takımı gruplardan çıkardı ancak Bayer 04 Leverkusen'e elendiler. Ligde alınan başarısız sonuçlar, sağlık problemleri ve yönetimle yaşanan sonuçlar nedeniyle 5 Nisan 2008'de takımdan istifa etti. Feldkamp 28 maçta 18 galibiyet, 7 beraberlik ve 3 mağlubiyetle Fenerbahçe'nin 2 puan gerisinde ikinciydi. Feldkamp'ın yerine bakan antrenör Cevat Güler geriye kalan 6 maçın hepsini kazanarak Galatasaray'ı lig şampiyonu yaptı.
İstifasından 8 ay sonra Michael Skibbe yönetimindeki Galatasaray'a teknik sorumlu olarak geldi. Galatasaray'ın rakiplerini izlemek konusunda takıma yardım etti. Skibbe'nin kovulması sonrası görevine devam etse de pek etkin olmadı ve 5. bitirilen sezon sonunda takımdan ayrıldı.
🫶🏻 Eski Açık sizlerin desteğiyle büyüyor. Videoyu beğenerek ve kanalımıza abone olarak bizlere desteğinizi sürdürebilirsiniz.
Benim gözümde , gelmiş en iyi teknik direktördür. Nokta atışı transferleri , disiplini ve takıma oynattığı harika futbol güzel bir anı olarak hatırımda
Dönemin en iyi Teknik Direktörlerinden biri. Gençlere forma vermekten çekinmezdi.
Gene süper program yapmışsınız. "Aha, Kalli geldiyse bu sene şampiyonuz" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
87, 88 ve 93, 94 şampiyonlukları ile o dönemde kurulan sistem, bilhassa takım omurgası Galatasaray'ı bugün Türkiye'nin en büyük futbol yapısı haline getiren uzun yolculuğun tohumları şüphesiz. Yayın için teşekkürler.
84den 94e kadar 3 Alman teknik adam çalıştı.Bu 10 yılın 7sindr Almanlar, 3nde Mustafa Denizli çalıştı.
Felkamp gerçekten çok iyi hoca.sanirim yaş ortalaması 23-24 olan genç futbolcularla çok tempolu ve pres yapan bir oyun yapısı ile şampiyon yaptı takımı.iyi hatırlıyorum çok iyi oyun vardı.
Gözümüzü açtığımızda Derwall vardı. Sonra Kalli'yi gördük. Onlarla başladı bizim GS sevgimiz. Feldkamp'ı severdim, bana hep çok sempatik biri gibi gelmiştir.
1980 yılından bu yana GS'yi izlerim. En mutlu,huzurlu ve nasıl olsa maçı kazanırız diye düşündüğüm dönem Kaldı dönemidir.
Kalli*
takım çok iyiydi o sene ..bütün İstabuldaki maçlara gittim o sene ..Torsten Gütshow DreSDenden gelmişti çok yararlı oldu o sene bize..
Monaco zaferinden sonta Galatasaraylı olmuştum, ama henüz lig şampiyonluğu görmemiştim, 1992-93 sezonu benim için çok özeldir, Feldkamp bize lig şampiyonluğu, Türkiye kupası, TSYD kupası ve o zamanki adı cumhurbaşkanlığı kupası olan super kupa kazandırmış, Avrupa’da Alman ekibi Frankfurtu elemiş Romaya kılpayı elenmiş ve bütün bunları gençlere fırsat vererek başarmış çok büyük bir Hocaydı, Sonrasında gelen Avrupa kupası şampiyonluklarda da payı vardır kazandırdığı gençlerle ve oynattığı koşan pres yapan futbol anlayışıyla, asla unutulmaz benim için
Kalli, Galatasaray tarihinin 1 numarasıdır....korkmaz kardeşlerle tarih yazdı adam... günümüzde emsali yoktur
Güzelll, Kalli'nin tüm şampiyonluklarını görmüş biriyim ama CV'sinin bu denli güçlü olduğunu bilmiyordum.
Ayrıca, tarihi bilmek, futbolu da anlamanın şartlarından biri. Berlin Duvarı, Doğu-Batı Almanya meselesine değinmeden o dönemi anlatabilmek mümkün değil.
Ağzınıza sağlık.
Jupp Derwall'i yaşımdan dolayı Galatasaray'ın başında görmek nasip olmadı ama Kalli'yi büyük ölçüde hatırlıyorum. Söylenenlere göre ve benim hatırladığım kadarıyla Galatasaray'ın bugünkü genlerinin mimarı önce Derwall ile başlayan Alman ekolü ve Kalli ile devam eden baskın futbol. Tıpkı Okan hocamızın da dedigi gibi. Galatasaray tarihinde önemli bir yere sahip hocalarımızdan birisidir Kalli. Çok güzel bir program olmuş, emeğinize sağlık 👏
Galatasaray'ın eski başkanlarının hikayelerini de bekliyoruz Kerem Övet.
Mayıslar bizimdir! Ağzınıza sağlık harika program.
Okan Buruk'u keşfetmesi, herkese tanıtması ve harika ofansif futboluyla tanımıştık.
Son döneminde Ankara deplasmanlarına özellikle hiç gitmemişti. Hatta Ankara'ya gidip gitmeyeceği polemik konusu olmuş, (sağlık sorununu bahane ederek) gitmemek için istifa etmişti sanki.
Lincoln'ün son dakikalarda attığı golle kazandığımız maçtan hemen önce Kalli'nin ayrılmış olmasıyla girdiğimiz krizden, yine kazanarak çıkmıştık.
Diye hatırlıyorum.
O günleri yaşarken 15 yaşındaydım saha da müthiş bir dominant oyun vardı ağzına sağlık hamarat yine muhteşem anlattı ❤
Herkesin anmakdan kaçındığı isimleri cesurca andığınız için tebrikler.
Galatasarayın geçmiş başarısı başarısızlıkları hakkında bir şeyler öğrenmek güzel oluyor iyi içerik teşekkürler
Feldkamp ✔️👊💟👏👏👏Çok kalite ağzınıza sağlık ✔️❤️🧡
Çok iyi program, eski açık bir his kanalı.
TH-cam’daki en kaliteli spor içeriklerden, muazzam bir program. Elinize, emeğinize sağlık. Hamarat’ın Hikayeleri kaliteli bir şarap gibi yıllanacak💛❤️
Çok güzel bir programdı bir solukta izledim. Feldkamp ile igili benim aklımda kalan Florya'da kola içilmesini yasaklaması ve keyifli, dinamik futbol. Öde basmanın ve presin mucidi desek yalan olmaz. Takımın kondisyonu muhteşemdi.
Bu kanalın en başarılı programı açık ara hamaratın hikayeleri
Ağzına sağlık Hamaratın. Muhteşem bir ansiklopedi gelişiyor şurada. Hakkını veriyorsunuz, sağolun
cok guzel olmus yine. 2008deki ayriligi Adnan Polatla sorun yasamalari sebebiyle diye hatirliyorum
Çok güzel program olmuş elinize emeğinize sağlık
İnanılmaz inanılmaz
harika bir bölümdü...
Her hafta program yapsanız ne güzel olur. Konudan bağımsız, Hamarat’ın anlatım şeklinin bağımlısı olduk
9:10 da verilen 2. Sarıdan verilen kırmızı kahkaha attırdı.Ağzınıza sağlık 🫶
Emeklerinize saglik. Feldkamp harika bir hucum futbolu oynatiyordu. Tamda Galatasaray imizin genetigine uyan. 💛♥️🦁
Kalliiii❤️
Muhteşem bölüm
Galatasaray’ın zor zamanlarında gelip taşın altına omzunu koyan büyük td Kalli’ye teşekkürler.
harika olmuş, yaşı yetenler için muhteşem bir nostalji, yetmeyenler de mutlaka izlesin, benim hatırladığım izlemesi en zevkli Galatasaray'lardan biriydi Feldkamp'ın gs'si. o 4-1'lik Fenerbahçe maçını da dün gibi hatırlıyorum, son ana kadar yayınlanıp yayınlanmayacağı belli değildi maçın, sonra bir haber geldi 10 dakika falan kala, yayınlanıyor diye, apar topar bizim eve koşmuştuk arkadaşımla, Star TV onlarda çekmiyordu, beraber izlemiştik :)
O sezonki takım tarihin en iyi takımında ilk üçe girer. Bir iki not eklemek istedim aslında olsa güzel olur.
Kocaelispor geride kalan 3 sezonda 3,2,1 liglerde aralıksız şampiyon olarak yükselmiştir. Ardından ilk yarıyıda lider kapatınca baya sükse yapmıştır.
O sezon takım derbilerde kırmız kart görmesi ile meşurdur. FB depolasınında 10 kişi kalmış 4-1 kazanmıştır.
Trabzonspora karşı ilk yarıda 9 kişi kalmış ikinci yarı 1-0 öne geçmiş ancak 90+ dokuz kişi kalan takım KONTRAATAKTAN gol yemiştir. Türkiye kupası maçında 2.maçında 2 kırmızı kart görüp kupayı almıştır.
Sondan 1 öndeki hafta Falco beşiktaş maçında penaltıdan golü atsa maça ogün şampiyon oluyorduk
8-0 lık maçta herkes zaladı suçlar golelrin 3.tanesi zalad değil arif yemiştir.
Aynı ankaragücüne beşiktaş deplasmanda bizden 2 ay kadar önce 6 atmıştır. (0-6)
Ayrıca ankaragücü sezonu 8 tamamlamasına karşın ligten düşen, son sıradaki 80 gol yiyen konyadan sonra en çok gol yiyen takımdır. (59) Agücü kümeden düşen diğer iki takımdan daha fazla gol yemiştir.
O sezon şampiyonluk mücadelsi verdiğimiz beşiktaşla bir TSYD 2 lig 2 türkiye kupası ve 1 cumhurbaşkanlığı kupası olmak üzere 6 maç yapılmıştır. Sonuç gs 4 galibiyey 2 beraberlik.
Ama hak etmeyen biz oluyoruz. Yazıklar olsun. herekes 8-0 dolamış ama kimse beşiktaş maçı öncesi i.Cavcavın içlerinde kemalettinde olan oyuncuları son hafta verilen kararla niye beşiktaş maçı kadrsouna almadığını sormaz. Yada hhenüz hedeflerin kopmayan a.gücüne lig ortasında nasıl 6 tane atabildiniz diye sormaz.
Son olarak o zamanki averaj hesabıyla biz A.gücü o gün 1-0 yensek bile şampiyon oluyorduk...
Clubelo websitesinin objektif olarak satrançta da kullanılan ELO ratingi ile teknik direktörleri sıraladığı ELO sıralamasında Pep Guardiola 2239 ve Hans Pesser 2141 den sonra dünya futbol tarihinin en iyi üçüncü teknik direktörü Kalli 2093 puan ile 🧿 Karşılaştırmak açısından Klopp 2069 ile 5. Mourinho 2054 ile 8. Sırada!
Kanalın en iyi içeriklerinden 👌👍👏🤗
Harika bir program olmus, bugünkü Galatasaray’in DNA’lari nasil olusmus, yeni jenarasyonlara isik tutacak bir bolum izledik👏👏👏
yeni keşfettiğim çok kaliteli ve güzel anlatımlı bir içerik emeği geçenlere teşekkür edip devamını beklediğimi belirtmek istiyorum
Hakan Şükür’ün ismini korkmadan zikrediyor olmanız cidden güzel. Dünya tarihi korkunç suçlar işlemiş binlerce önemli isimle doludur ama tarih anlatımında bu isimlerin adı doğal olarak hep anılır ve anılması da gerekir. Mesela 2. dünya savaşı belgeselinde Hitler’in adını anmamak çok saçma olurdu değil mi? Hakan Şükür de öyle bi isim aslında.
Emeğinize sağlık.
Emeğinize sağlık
Hamarat anlatsın sabaha kadar dinleyelim
Suat ı oyuna alıp , oyun disiplinine uymuyor diye 10 dk sonra oyundan alışı hala hatırımda , kaldı ki o dönem 3,oyuncu değişikliği vardı
Emeğinize sağlık çok güzeldi 😁🙏
Dynamo Dresden'in tribünlerinde hala Doğu Almanya tezahüratı yapılıyor:)
Okan Hoca'nın Kalpli eğitiminden geçmesi de büyük şans.
Avrupa kupası sürecinin mimarı aslında o kupa uzun bir sürecin meyvesiydi
O Fenerbahçe maçında tribündeydim. Bugüne dek izlediğim en baskın takımdı sahadaki Galatasaray.
kalli ❤
Felkamp babaaaaa
Kalli
💛❤️
9:02 bu olay 2024 senesinde yaşansa savahına düdük astırırlar hakeme
28:54 Bayer Uerdingen diye yazılıyor. Baya Ürdingen diye okunuyor hocam. Şu an O takımın forvetiyim
keşke gitmese 2008 ona yazılsaydı cevat hocaya değil.
Tek talihsizliği kalede Hayrettin'in olmasıydı...
Kocaelispor maçını arabada radyodan dinlemiştim. Düğün vardı. Ben arabadan inmemiştim. Kocaeli li abimin üniversite arkadaş ı benimle dalga geçmişti. Adı cumhur hiç unutmam. 10 yaşındaymış ım. 3-1 i de hatırlıyorum
feldkamp kupa aldı beşiktaşta galatasaray'a karşı hatırladığım kadarıyla o kazandığımız final 1 yıl sonraki.
🧡♥️👍🦁🦁
bEŞİKTAŞ kUPA MAÇI İLK MAÇ bAYRAMDAYDI .. eRDALIN gOLÜ ŞAHANEYDİ ...
eric gerets istiyoruz
Okanın bacagının kırılması frankfurt u elememiz,roma da ugur un atılması elenmemiz,uzun süre 9 kişiyle muhtesem trabzon macı 92-93 ün diger highlight lari
1:02 sanırım yanındaki Reiner Hollmann
Galatasaray'ı seven bir Trabzonspor taraftarı olarak söylüyorum ki Ankaragücü maçınız maalesef satın alınmış bir maçtır. O yüzden hiç kıvırmaya gerek yok.
Yalanın daniskası kandırmışlar sizi. Uzun yazmaya gerek yok jkden yediklerine bakın.
Sadece Boliç’i göndermesini yadırgamıştım.
.
O dönemleri yaşayan biri olarak söylüyorum; Feldkamp'ın ilk dönemi iyiydi ama son dönemi tam bir faciaydı, uzun yıllar takım çalıştırmadığı için (en son 1999'da Bjk ile 10-15 maçı vardı sanırım) modern futboldan tamamen kopmuştu ve o dönemki hocalığı bana Dünya Kupası'nda Maradona'nın Arjantin teknik direktörlüğünü hatırlatır, ondan daha yakın bir örnek var mıdır emin değilim. O sezon bazı kararları beni gerçekten çıldırtmıştı, size tuhaf gelebilir ama Lincoln-Hakan kadro dışı olayı bunların arasına dahi girmez. İlk aklıma gelenler Necati Ateş ve Hasan Kabze'yi kamp ortasında göndermesiydi, basın mensupları bu kararı sorunca artık genç yıldızları olacak bu takımın diyerek Serkan Çalık ve Barış Özbek'i işaret etmişti yine Tomas'ı da gönderip yerine İsmail Bouzid diye birini getirmişti, Orkun Usak'ın oyunu mükemmel okuduğunu böyle bir kaleci varken, kaleye transfer istemediğini söylemişti, Orkun herkesi çıldırtınca Aykut ile o sezonu tamamlamıştık. Maç özelindeki kararları bunlar kadar kötüydü, Kadıköy deplasmanında Sabri'yi ön liberoda oynatmış, maçtan sonra Sabri'nin antreman koşularında hep birinci olduğunu, o yüzden tercih ettiğini söylemişti, orada Sabri olmayınca bu kez de Servet Çetin'i en kritik maçlarda ön liberoda oynatmıştı, Volkan Yaman olmayınca bir ara da Hakan Balta'dan sol açık yaratmaya kalkmıştı, artık tüm Galatasaray camiasının bu işlerden sıtkı sıyrılmıştı, Feldkamp ayrılınca camiaya o kadar büyük bir rahatlık hissi geldi ki anlatamam, o gün herkes şampiyon olmuş kadar sevinmişti, Cevat Hoca da sağolsun, bu tarz saçmalıkların hiçbirini denemeden o sezonun kahramanı olmuştu.
Sezonun geri kalanında maç 11lerini Adnan Sezgin ve Feldkamp hazırladı. Feldkamp da kalan 2 iç saha maçını protokolden izledi. Cevat hocanın "abilik" hariç herhangi bir etkisi yok. O sezonun %80i Feldkamp %20si' Adnan Sezgin'e yazılır.
@@omerbehram2768 bu bilginin kaynağı nedir, bence tamamen palavra çünkü Feldkamp ayrıldıktan sonra kendi açıklaması var, Hakan'ı ben değil, Adnan Polat göndermek istedi, onun yerine Nonda'yı oynatmamı istediler,, ben ayrıldıktan sonra da sezonun en önemli maçında Nonda'yı oynattılar diye, böyle bir açıklama varken sen kadroyu Feldkamp kuruyordu diyorsun, cidden inanılmaz sallamışsın.
Yanlış yorum Feldkamp 2. döneminde de başarılıydı o bahsettiğn sabrinin libero oynadığı Kadıköydeki Fenerbahçe maçında türk oyuncularla çıktı sakat oyuncular vardı mecburiyetten sabriyi oynattı kulubeyi hatırlıyorsun sanırım Semih Kayayı paf tamımdan çıkardı A takıma kulubede adam yoktu sabriyi zaten daha sonra oynatmadı uğur uçarı monte etti o da sakatlanana kadar çok iyi oynadı kadıköy de feneri elimizden kaçırdık kupadan da eledik ayrıca bir önceki sene takım çok kötü sezon geçirmişti önceki sene fener maçından dolayı 6 maç takım cezalı idi bu maçları hoca hepsini kazandı bıraktığında takım 2.sırada 2 puan geride tamamen hakan şükür çetesi hocayı yedi başarısız olsa bir sonraki sene sportif direktör olarak gelmezdi hatta adnan polat ın bir demeci var şampiyonluk kallinin eseridir bu takımı o kurdu demiştir ayrıca barış ve serkan 200 bin eroya transfer dilmiş oyuncular çok da iyi oynadılar o sene Hoca gençleri oynattı bu takımı potaya soktu bıraktığında takım 2. zaten hocaya iyi kaleci verdilerde almadı mı? Cevat hoca hazır takımı aldı Cevat hoca diyorsunuz kaç takım çalıştırdı bundan sonra kaç şampiyonluk aldı ? tespitler tamamen yanlış
@@madman8065 yazdıkların tamamen palavra, okuyan da gerçek zannececek 😂😂😂
@@madman8065 Yazdıklarının tamamı yanlış, hatta en basit şeyleri bile çarpıtmışsın, aslında bu saçmalıklara cevap vermek istemiyorum, ama seni okuyan yazdıklarını doğru zannedecek sırf o yüzden yazıyorum, hangisini düzelteceğim ben de şaşırdım, öncelikle 11 Türk oyuncu ile çıkılan maç lig maçı değil Türkiye Kupası maçıydı ve Sabri'yi o maçta değil 2-0 kaybettiğimiz 15. haftadaki lig maçında ön libero oynatmıştı, ikincisi Feldkamp ayrıldığında Galatasaray lider filan değildi, bu da tamamen palavra Feldkamp 5 Nisan 2008 tarihinde istifa etti ve ligin 28. haftasıydı Fenerbahçe Galatasaray'ın 2 puan önündeydi, ilk maçı da 2-0 kazanmıştı, genel averajda da önümüzdeydi, o nedenle bizim maç dahil 2 beraberlik daha alsa dahi yine de şampiyon olacaklardı, üçüncüsü Chelsea 2012 senesinde Şampiyonlar Ligi'ni kazandığında hocası Di Matteo idi, geçici olarak bu sezon ligi tamamlasın diye getirilmiş alelade bir isimdi ama adam hayatı boyunca sadece bir kere kendisine gelebilecek şansı çok iyi değerlendirdi ve Mourinho'nun yapamadığını yaparak Chelsea'ye bu kupayı kazandıran ilk teknik direktör olarak kulüp tarihine geçti Londra'ya gidersen ziyaret et, kupanın yanında Di Matteo'nun fotoğrafı var, o başarıdan sonra Di Matteo'nun hiçbir başarısının olmaması, doğru düzgün hocalık bile yapamaması bu gerçeği değiştirmiyor.
emeğinize sağlık, nacizane tavsiyem eski fotoğrafları iyileştirmek adına yapay zeka kullanmayın. çoğu berbat gözüküyor bence, eski eski kalsın.