Filmle ilgili bilgiler: Mercedes'e taş fırlatan kamyonun şöförü gerçekte de İnegöllü bir kamyon şöförü olan Mustafa Bektaş'tır ve bu şöför kamyonuyla set ekibinin olduğu yerden tesadüfen geçerken yönetmen Tunç Okan'ın dikkatini çekiyor ve Okan ekibe "durdurun şu kamyonu" diyor. Akabinde de kamyoncuya hiç konuşmadan sadece sigarasını içerek bakmasını söyleyerek filmde oynatıyor. Bayram'ın küçüklüğünü oynayacak çocuk oyuncu için İstanbul'dan çocuk oyuncu adayı gelse de Tunç Okan çocuğu beğenmiyor ve set ekibi ile beraber kaldıkları otelde tesadüfen bir çocuk görüyor ve "çocuk Bayram'ı bu çocuk oynamalı" diyerek çocuğun ailesi ile görüyor. Aile Almancı olduklarını ve Almanya'ya döneceklerini söylese de Tunç Okan "çocuk birkaç gün kalabilir mi? filmde oynatacağım" diyerek aileyi ikna ediyor ve çocuğun oyunculuk performansı da Tunç Okan'ı oldukça memnun ediyor. Bayram karakterini İlyas Salman'ın oynaması konusunda gerek eser sahibi Adalet Ağaoğlu gerekse yapımcı Cengiz Ergun buna şiddetle karşı çıkıyor çünkü sorun İlyas Salman'ın çirkin oluşu idi ve hatta Adalet Ağaoğlu Bayram karakterini Halil Ergün'ün oynamasını istemişti ve Halil Ergün'le de görüşmüştü ancak Tunç Okan tüm bu karşı gelmelere inat İlyas Salman'ı başrol oynatmıştı. Filmde 2 adet W116 350 SE Mercedes kullanılmıştır. İkisi de aynı renk ve modeldir. Sadece birisinde sunfroof vardır. İki adet araç kullanılmasının amacı ise takla sahnesinden sonra araç çalışmaz ve yürüyemez ise diğer araç devreye sokulacaktır. İki Mercedes de yönetmen Tunç Okan tarafından İsviçre'de bulunarak Okan tarafından satın alınıp Türkiye'ye yollanmıştır. Yönetmen Tunç Okan İsviçre'de yaşamaktadır. Film çekimlerine İlyas Salman'ı motive edebilmek amacıyla Tunç Okan kendi şahsi arabası ile İsviçre'den yola çıkarak Antalya'ya karayoluyla gitmiştir. Bundaki amacı uluslararası yol deneyimini bizzat kendisinin yaşamak istemesidir. Son olarak filmin çekimlerinin uzun sürmesine gelince, filmin çekimlerine 87 yılının ağustos ayının ikinci haftası başlandı. Yaz bitince çekimler yarıda kaldı ve ertesi sene 88 yılında tekrar çekimlere başkandı ancak bu kez de prodüksiyonda ciddi sıkıntılar yaşandı çünkü prodüksiyon ekibi yol filmi konusunda deneyimli değildi. Çekimlere yine ara verildi ve 89- 92 yılları arası finansman da bulunarak çekimler tamamlandı. Son sahneler 1992 yılı yazında Ankara Polatlı'da yapıldı. Film 1987-1992 yılları arasında süreçte çekildi. Filmin km olarak uzun bir güzergahta çekilmesinden ve çekimlerin yaz döneminde gerçekleşme zorunluluğu olmasından dolayı bu denli uzun sürdü. NOT: "Bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun? bu bilgiler doğru mu ?" diyenler için bu bilgilerin tamamı gerçektir. Tunç Okan'ın röportajlarından elde edilmiştir.
@@alisanacipayam8554 Tabii ki pert oluyor. Kaza sahnesi içi Fransa'dan bu işlerde profesyonel biri geldi direksiyona geçti ve taklayı o attırdı Mercedes'e.
O kadar doğal, hayatın içinden bir film ki, her seferinde tekrar tekrar izliyorum. 4K olunca tekrar izledim. İzlediğim, başarılı bulduğum en güzel Türk filmlerinden.
@@emrahkaraaslan1083 Film zaten Türk-Fransız-Alman-İsviçre ortak yapımı ve çekimleri 5 yıl sürmüş. Böyle olduğu için de filmin her karesinde kalite-profesyonellik var. 92 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali ve diğer festivallerde ödüller alıyor. Evet yabancı oyuncular var. Micky Sebastian - Vapurdaki sarışın kim diye biyografisine bakmıştım. Şu an filmi tekrar izliyorum. Ülkemizde bu kalitede filmlerin yapımlarına devam edilmesini temenni ederim.
aslında sosyoloji açısından müthiş bir senaryo var dikkat ederseniz bayramın küçüklüğünde arabaya koşarken kezban'ın ayağa takılıyor düşüyor Bayram arkasına bakıyor ve koşmaya devam ne diyor burada karakter bayramın ileride nasıl bir karaktere bürünecek i ortaya çıkıyor daha çok örneği var filmde emeğinize sağlık
Bütün bu çaba Kezban için diyor ama hayali koydekilere hava atmak. başka kadın gördüğünde kezbanda kusur buluyor. Bulduğu kadın beklediği gibi çıkmayınca yine Kezbanlı hatıralara devam. Daha bir sürü şey var.
Filmden çıkan sonuç, “Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar." Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır... " Amcasının atını vurduğu anda gecen konusma aslında bayramın karakterinin şekillenmesine neden oluyor.. Sana faydası olmayanı olduğu yerde bırakacaksın demişti amcası atı vururken. Bu da en büyük belki de tek felsefesi oluyor Yürüyeceksin ve arkana hiç bakmayacaksın diyordu Kezbana da.. Zira arabanın peşinden koşarken Kezban düşüp ağlıyor, bayram dönüp baktıktan sonra yeniden arabanın peşine koşmaya devam ediyor. Daha sonra bunu, Ankara’da karşılaştıklarında da yapıyor Almanya’ya gideceğim derken. sahnede Kezban duruyor, bayram yürümeye devam ediyor! Çünkü hayali o Mercedes, ona koşuyor. Düşen, ardından bakan kezbanı ‘olduğu yerde bırakıyor…’ Bunu ilke ediniyor. Kezban, ‘pek karaktersiz olmuşsun bayram’ diyor ama aslında bayramda karakter, değer ve sevgi hiç olmuyor. Köyün sevmediği alay ettiği çocuğa güzel bakıp güzel gördüğü İçin seviyor Kezban.. Yalnız yasayıp ev yemegi yiyemediği ve kimsesi olmadığı için gelsin ev yemeği yesin kalabalığa karışsın diye evinde agırladıgı dostuna gösterdiği vefasızlık buna dahil.. Ne diyordu Veli kaza yaptığını gördüğü o sahnede; Ne alırsın elin karısını hemde onca esyayla. Yine en iyisini biz yaptık Balkız diyordu.. Cünkü kaza yapıp ters dönmüş halde onları görüp durmuyor yoluna devam ediyordu.. bir önce ki sahnede niye durmadım deyişi iç sesi iken ne alırsın elin karısı derken dışarı ve yüksek sesle konuşuyordu. Çünkü iç sesinde pişmanlığını dile gelirken, dış sesi ile vicdanını susturuyordu. En doğrusunu yine biz yaptık. Solmazı arabaya almayarak, ortada bıraktığı solmazı arabasına alan Veli’ye yardım etmeyerek.. Bu yüzden ‘hiçbir yolun ucunda, hiçkimse bayramı beklemiyordu…’ Bayramın araba hayali ve Mercedes’in bal rengi olmasının nedeni çocukluğunda köye gelen bal rengi arabadan dolayı. Çünkü o araba geldiğinde bütün köylü etrafında toplanıyor, kahvede ağırlıyor, saygıyla ağırlıyor. Köyü tarafından sevilmeyen bayram o sevgiye ulaşmak İçin böyle bir arabaya sahip olması gerektiğine orada karar veriyor. Amcasından kaçıp köyü terketmesi de Kezban yüzüstü bırakaması da arkadaşının evraklarını değiştirip kendisinin Almanya’ya gitmesi de bu yüzden. O bal rengi araba alınacak köye gelinecek, köylü etrafında toplanıp hayranlıkla saygıyla onu ağırlayacak. Oysa ki köye gelip saygıyla ağırladıkları adam ya partili ya da o düzeyde bir adam Ankara’yı temsil eden. Kişiliğe değil sadece o arabaya yüklenen bir anlam. Bu yüzden sahnede adamı hiç görmüyoruz, görünen bayramın gözünde üzerine güneş vuran bal rengi araba. Etrafımız bu adamlarla dolu ve o sıcaklıgı hissetmek için bir gün hepimizi o köyle birlikte yakacak!..
Helal olsun. İzlediğini anlamış on numara yorumlamışsın. Yorumlar da çoğuna bakarsak yok senaryo yokmuş olduğu gibi yola çıkılmış, Türkiye ye girince başı beladan kurtulmamış. Klasik zihniyet. Uzun zamandır hiçbir yorumu bu kadar beğenmemiştim
@@Ragnarr22 çok teşekkür ederim, nezaketinize ve övgünüze. Maalesef öyle.. bazen bu insanlar ne izliyor diyorum. Ben bu filmdi defalarca izleyip doldurmadığım açık bırakılmış bazı yerleri tamamlamak İçin kitabı da okudum. Boş hiçbir sahnesi yok. Güzel yorumunuza minnetle teşekkür ederim
bazen kötülüğün cezası çok hılzı tecelli eder. sen kendini gariban, herşeyin masumu sanırısın ama dönüp arkana baktığında yaptığın kötülüklerle önce başkalarının sonrada kendi hayatının nasıl etkilendiği acık bir şekilde deneyimliyor. gümrükten geçerken "burası türkiye ya çok sıkı kontrol ederler ya hiç etmezler demesi" manida olmuş. ilyas salmanın çolcukluk ve gençlik sahnelerindeki karakterlerde tipine çok uygun bulunmuş. müzikler ve sahne çekimleri bu döneme göre çok iyi, ilyas salmana böyle bir filmde oynamak nasıl nasip oldu nasıl seçtiler merak konusu. ankara daki gençlik parkının en güzel zamanları yol boyunca türkiyeden insan kesitleri şahane
İddialı olacak ama dünyanın en iyi "Araba" temalı filmi. 10 numara 5 yıldız, her dakikası keyifle izlenebilen, vapur sahnesinde kendinizi gülmekten yerlere atacağınız kaliteli bir başyapıt.
@@kosovalkosoval2088 Tam olarak öyle değil aslında çıkarım. Bayramı çocukluğunda it yerine koymuş altalamışlar. Tedavi olması gerekiyordu. Hatta her çocuğa şart olduğu gibi başta eğitim..
İlyas Salman'ın kariyerinin zirvesini oynadığı filmdir. Çoğu profil çekilen karelerde adam mimikle dans ediyor. En önemlisi filmde gerçek zamanlı flashback bile var. Sosyoloji derinliğine girmiyorum bile.
verilmek istenen mesajdan bahsetmiyorum. bir kısmından çıkardığım sonuçtan bahsediyorum. önce yazdığımı anla :) romanı herkes okur fakat herkes başka anlar. @@metehanoz9183
bu filmin çekimlerinde ankara gençlik parkında opera girişinde belediye görevlisiydim İlyas Salman erken gelmiş film ekibini beklerken kendisine çay ikram edip sohbet etmiştim hatta o zaman filmin adının arabam olduğunu demişti
Mükemmel bir film olup tam bir klasik. Bayrama acıma hissiyatı doğarken aslında buralara üçkağıtla geldiğini ve kimseyi umursamadığını farkediyorsun. Bayram iyimi yoksa kötü karaktermi hep arada kalmısımdır.
Senarist harika iş çıkarmış. Bayram hepimizin gözünde arkadaşına kazık, Solmaz'ı da arabaya atarak beş para etmez bir insan olarak yer aldı ancak şunu da unutmamak lazım ki Bayram annesi babası olmadığı için amcasının yanında büyümüş, fakiri öksüz, yetim olduğu için ezilmiş, itilmiş, köydeki çocuklar tarafından bile hor görülmüştür. Çocukluğu böyle geçtiği için de olmayan itibarını kazanmak için Mercedes'i kendisine hedef koymuş ve bu uğurda önünde karşısında ne varsa ezip geçmiştir.
@@ahmetarslan5419 bu yüzden kitabını alıp okudum. Çünkü finalde sanki bayrama iftira atıldığını düşündürüyor. Ama kitapta açık şekilde bayramın para yedirip kendisi onun yerine Almanya’ya gittiğini yazıyor. Filmde bunu yapmamaların nedeni başrol olan İlyas salmanın itibarına zarar gelme korkusundan. Çünkü filmin sonunda bu Bayram safkan oç dedirtmemek, İlyas salmandan tiksinmemek mümkün değildi
filmin sonuna doğru bayramın mercedes amblemli gömleğini giymesi,günümüzdeki bmw mercedes audi amblemli tişörtleri giyip o arabayı tanıtıp kendini iki video çekti diye o markanın mucidi gibi gösteren fenomen olduğunu iddaa eden tayfayı hatırlatır hep..
Bu filmden anladığımız tek şey ve mesaj bayramın çok çıkarcı ve kibirli olması ,aslında son sahneye doğru biçerdöver üstüne gelirken firen yapmak yerine burnunun dibine geldikten sonra yani iş işten geçtikten sonra direksiyona sarılıp ,kazadan sonra oturupa ta kendini beğenmiş sarı mercedesli balkızlı kibirli halinden eser kalmıyacak bir birçimde böğüre böğüre kendi kibrine ağlaması ,çıkarcılığının bedelini ağır ödemiş
Bu filmi her zaman açar tekrar tekrar izlerim bir baş yapıt değerinde bence verdiği mesajlar olsun dersler olsun anlayana çok şeyler anlatıyor bazen ne kadar emek versende birşeylere ulaşmak için zaman senden çok şey çalıyor hesapların tutmuyor ve ne yazık ki yıllar geçse de bir arpa boyu yol katedememişiz herkesin hayali hala daha Almanya ya gitmek yıllardır burada bir Almanya yaratamadık ülke olarak
Filmi, yeni aldığı mercedesi ile munihten köyüne gidip hava atmaya çalışan bir adamin hikayesi sanarken, çok katmanlı filmin altından bayram'ın karanlık yüzü çıkıyor.
A gem of a movie with beautiful sentiments. Times change and move on, and you can't always recapture the past; it just falls through your fingers like sand.
Yorumlara bakıyorum pek çok kişi senaryo falan yok.. Türkiye de başa her şey geliyor yazmış Bu film Adalet Ağaoğlu ' nun eseri Fikrimin İnce Gülü nün uyarlamasırıd...senaryonun da hikayenin de kralı vardır..çok ince dokuanklı ve gerçekçi bir hikaye anlayana
Bayram çocukluğunda hiç sevgi görmemiş ezilmiş ve çirkin olduğu için dışlanmış bir çocuk. Bu durumda bencil saf cimri ve nankör olmasını sağlamış. Çok güzel bir durum tespiti yapılmış filmde. Bunların hiç biri bayramın iyi veya kötü olduğunu göstermiyor sevgisiz büyüyen çocukların tespiti yapılıyor objektif bakarsanız filme herkes kendinden bir şeyler bulur bu filmde. Yeterki hayata ve kendinize dürüst olun. Hani ders çıkarılacak film diye klişe bir laf vardır ama bu filmi izleyene kadar hiç ders çıkarılacak bir şey görmemiştim. Bu film için söylenmiş olmalı.
Almanya'daki arkadaşı Veli'nin arabasının devrildiğini görünce " ben de neden yardım etmedim ki" diyor ve akabinde " Bayram'ı kim düşünmüş ki Bayram da başkalarını düşünsün" diyor. Senarist burada birçok şeyi açıklamış aslında. Anlayana tabii ki çünkü burada yorumların çoğunda Bayram'ın bencilliği eleştiriliyor, kimse Bayram'ın çocukluğuna inmiyor.
Bayram iyi bi çocuktu ama fena bi kusuru vardı, Öksüz büyüyen çocuklar tarafından dalga geçilen,alay edilen,taşlanan Bayram, Kezban hariç kimsenin görmediği duymadığı bi çocuktu. Köye gelen mercedesli birinin etrafına toplanmalarını,saygı duyup önünü iliklemelerini, arabaya bile aman bir şey olur diye hayranlıkla korumalarını bi mercedese sahip olarak kazanacağını sanıyordu. Hayalet olmayacaktı herkes onu görecekti. Amcasının yaralı atı vurmasını hayat felsefesi belirlemiş işine yaramayanı yarı yol da bırakmıştı.
Romanın bitiş cümlesi gerçekten beni sarsıyor: "Hiçbir yolun ucunda kimse Bayram’ı beklemiyor.” Bayram herkesi görmek istedi. Akşama doğru kimse “sende bizimle şuraya… “ demediği için yine yalnızdı… Bu hazin öyküyü, İlyas Salman gibi bir efsanenin oynaması yakışırdı zaten…
Bayram gibi düşük profil bi karakteri kimse bir yerde beklemez. Adeta ucube. Oysaki çalışkan, çalışkanlığını hayatında kullanıp yine hedeflerine ulaşabilirdi ama dediğim gibi karakteri zayıf, güvensiz, aşağılık kompleksli, çıkarcı böyle bir tipi kimse bir yerde beklemez. Gerçekten kaliteli bir insan olsaydı o hayalindeki köye giriş sahnesini yaşayabilirdi.
Fikrimin İnce Gülü eserini okumadım, ilk fırsatta alıp okuyacağım, fakat hikaye gerçekten çok sağlam. Adalet Ağaoğlu ne güzel düşlemiş öyle. Köylüler aslında antik bir kentin üzerinde yaşıyorlar, haberleri yok. Ve buradaki Ballıhisar'dan, Almanya'ya uzanan karakterler, olaylar... Çıkarılacak çok dersler var ama buna gerek bile yok. Tunç Okan filmi çok sağlam bitirmiş, aslında hayat gibi, dörtyol ağzı. Verdiğin kararlar senin yaşantını şekillendiriyor.
Bu film bana göre Başarı ile başarısızlık arasındakı ince cizgiyi gösteriyor. Bayram hayatı boyunca bırınden onay almayı bekliyen buna çabalıyan ve çalışan biri. Bu onay alma ve sevilme onun için büyük bir Başarı olucakdı . Ama bu başarı ne kadar kolay gözüksede Bayram bunu gözünde çok fazla büyütdü. Bu eserden çıkarılması gereken ders şudur " Başarı onu ne kadar gözünde Büyütdüğündür."
Film tam bir sosyoloji harikası.Zaman zaman Bayram'a kızarken az bir zaman sonra acıyıveriyorsunuz.Anadolu'nun ortasında çorakta,fukaralığın içinde yetim kalmış bir çocuğun ''Anadolu İrfanının'' pas geçtiği bir köyde yaşama tutunması.Yaşıtları tarafından zorbalıklara uğraması ve bu zorbalığı eğlenceye dönüştüren ''minikler''.Çorağın yalnızca toprağı değil,üstünde yaşayanların kalbini de kuruttuğu,yalancılığın ve acımasızlığın tek çıkar yol olduğu düşüncesini iliklere kadar işleten ve uygulatan bir toplum.Ve bunun içinde ezilerek büyüyen Bayram'ın kendi kaderini daha iyi bir noktaya tayin etmek için ''toplumdan'' öğrendiklerini topluma karşı kullanmasının öyküsü bu.Aradaki saf ve temiz duygularla seven Kezban'ı da unutmamak gerek.Çünkü o insanlar da sayıları zaman geçtikçe azalsa bile hala varlar.
İlyas salman sırf çirkin diye eser sahibi ve film yapımcısı onun oynamasını istememiş. insanların dış görünüşe bu kadar önem vermesinden tiksiniyorum. bu karakteri ilyas salman'dan daha iyi kimse oynayamazdı bence.
En sonda çıkan çoban çocuk bölüm sonu boos'u gibi , bayram o kadar şey yaşadı ama bu çocuk bayramın sonunu getirdi , birde gebe derken nasıl gülüyor :D
Gerçekten severek onlarca kez izledim büyük bir başyapıt her sahnesi karesi Muazzam gerçekleri anlatıyor ki Türkiye'de doğru sıfır araba alsan 10 dakika sonra%100 çizik göreceksin Hatta sağında solunda isim kazınmış bile bulabilirsin güzel Yurdumun gerçekleri bunlar😂
Ülkemizde 18.06.1986'dan bu yana şehirlerarası yolculuklarda sürücülerin emniyet kemeri takması zorunlu. Film 1987'den sonra çekilmesine rağmen Bayram karakterinin film boyunca emniyet kemerini takmaması da ayrı bir detay..
Bu film kitaptan uyarlanma ve 1975-76 da geçiyor. Adamlar süper bir film çekmiş bu detayı mı unutacaklar. Ona bakarsan kullanılan mercedes 1974-75 model w116 filmde son model diyor buna da kafa yoraydın
Ne Salman'ı severim ne de eski yapimlarla aram iyidir ama bu film bir belgesel gibi bircok farkli duyguyu barindiriyor. Ve de sehirlerimizin eski halini karmasasini en yalin haliyle gosteriyor.
Neredeyse bütün yorumları okudum fakat benim farkettiğimi kimse farketmemiş, Bayram filmin ilk sahnelerinde Solmaz'ı arabaya atıp dağa kaldırıyor ve bu sebepten arabanın beti bereketini kaçıyor o yüzden arabanın plakasında yazdığı gibi M-NA konuluyor arabanın
Arabanın plakasını bastırma görevi set ekibinden birine veriliyor. Eleman da anı hatıra kalsın diye kendi arabası olan Renault 9'un plakasınının aynısını bastırıyor. Söz konusu arabayı 21:45'teki sahnede görebilirsiniz.
Adam Polatlı'ya Bursa üzerinden geçiyor. Edirne'den ülkeye giriş yaptı. Avrupa'dan Anadolu'ya geçti. Bursa üzerinden gidebilmesi için de Eskihisar Yalova feribotuna binmesi gerekli. Bayram Ankara'nın merkezine gitmiyor. Köyü Polatlı'da. Polatlı'ya Bursa İnegöl üzerinden daha kısa sürede gidiliyor.
Daha belirgin bir hata varken siz buna mı dikkat ettiniz. Bu bahsettiğiniz şey hata değil. erenyesil9965 doğrusunu yazmış zaten. Asıl hata filmin ortalarında bir yerde. Onu ben yazayım. Filmin 41:15 dakikasında Bayram'ın girdiği benzin istasyonu var. O istasyon Küçükçekmece'de. Şu anda o istasyonun önünde Metrobüs durağı var. Şu anda orası SHELL benzin istasyonu. Peki hata nerede. Hata şurada. Almanya'dan gelip Boğaz köprüsüne doğru giden bayram normalde o benzinliğe giriş yapamaz. Çümkü benzinlik İstanbul-Edirne istikametinde. Bayram ise yolculuğunu Edirne-İstanbul istikametinde yapıyor. O sebeple buradaki benzinliğe girmesi mantık hatası oluyor. 41:46'da Bayram kırık stop lambasını kontrol ederken arkada görünen büyük bina hala var. 41:52'de görünen köprü Küçükçekmece köprüsü. Altından eskiden Sirkeci-Halkalı Banliyö trenleri geçerdi. Şimdi Halkalı-Gebze banliyö trenleri geçiyor. YHT geçiyor.
Salak boğaz köprüsü ile arabalı vapurun ne alakası var Avrupa yakasından asya yakasına geçip muhtrmelen kadıköyden vapura binmiş ve yalovaya oradanda Bursa'ya geçmiş.hiç İstanbul görmediğin belli
Filmin son cümlesinde, çocuk Bayram'a sorsaydı senin ismin neydi abi diye ve Bayram da ona (sallıyorum) Mustafa cevabını verseydi ve film o şekilde bitseydi.
bu filmi ilk kez cine 5 de izlemiştim bayram bedavaydi kablolu yayında.. hey gidi çok beğenmiştim bu adamın adam gibi bir filmi varmış demiştim.. ve sarı tebessümde aynı sene çıkmıştı oda güzel film kulvarında..
yeşilçamda beni ''canım kardeşim'' filminden sonra tek ağlatan film belkide.. ilyas salmanı inanılmaz çok severim. yeşilçamın en iyi ilk 5 aktöründen biri benim için. allah uzun ömür versin ilyas abi, iyi ki varsın, iyi ki senin gibi dünya güzeli bir insanı tanıdık..
Restore olmayan sd filmlerinizi de 4 k olarak yukleme yaparsaniz yine de goruntu kalitesi olarak iyi izlemis oluruz ornek; anlasma noktasi, islak mendil, sevda ruzgari, sevmek yeniden dogmak, unutursun diye, yikilan gurur, emanet, gulcicek, hayat merdiveni gibi restore edilmemis filmleri sag sol siyah bantli ama 4 k olarak ayarlarsaniz kaliteli izlemis oluruz.
Çok güzel film. Üstelik insan psikolojisi de var içinde, yani saplantılar, kıskançlıklar, tramvalar falan. Anadolu insanının yapısı, sosyolojik de. Yönetmen çok iyi film yapmış, çekimler, müzik başarılı. İlyas Salmanin oyunculuğu şahane. Özellikle açıp filmlerini izlemem ama bu film çok güzelmiş gerçekten.
1:11:41'de İlyas Salman'ın cama yansıyan görüntüsünde kamera ekibini de görmemiz gerekiyor ancak kamera ekibi cam yansımasına girmemek için hemen arkada gördüğünüz kırmızı renkli Kartal'ın ön koltuğundan sahneyi çekiyor.
@@moguzhansimsek Evet yayalar geçiyor arabanın önünden. Muhtemelen hafif sağ çaprazdan çektiler. Kamerada Orhan Oğuz var zaten oldukça profesyonel biri.
Telefonunun 4 k destekli olmasi cok guzel bu zamana kadar bosuna izlemisiz babamin gencligi tam 70 ler 80 ler oldugu belli bmw arabasi besiktas forma kartal araba hepsi ayri hava hatta ankara genclik parki bile 😊
Bugün kitap fuarında gördüm kendisini bir kitap imzalattım ve bu filmi sordum film hakkında birkaç bilgi verdi. Filmi 5 yılda çektiklerini söyledi . Son sahnedeki kaza hariç hep kendisi kullanmış arabayı
Bu filmi mutlaka ayda en az 1 kez izlerim ve hic kimsenin yaptigi kötülüğün yanina kalmayacagini anlarım içim rahat eder eyy karma sen ne guzel bir seysin
31:36 ilyas salmanın çocukluğu olsa bu kadar benzemez helal olsun tıpkısının aynısını bulmuşlar hele de o zamanlar da sosyal medya yok bişey yok nasıl buldunuz ya pes hatta şimdi gördüm 44:05 gençliğini oynayan kişi de çok benziyor akrabaları falan mı yahu 😮
Gemiden inen araçlar hakikaten öyleydi eskiden inerken hel altını vururdu far kırılırdı biyerine illaki bişey olurdu tıpkı gemiden inerken sonradan alta takılan farları kırılan ford D1210 gibi...😂
Film günümüz amerikan dizileri gibi çekilmiş geçmişten kesitler veriliyor son döenmlerde gördüğümüz şeyleri 40 sene önce yapmış Tunç Okan. yönetmen senaryo kurgu muhteşem oyunculuk oscarlık İlyas Salman döktürmüş oyuncu olmayan figüranların seçimi cuk oturmuş. bence türk sinemas'nın en iyi filmi.
“Hiçbir yolun ucunda, hiçkimse kimse Bayram'ı beklemiyordu.”
Çok doğru bir tespit olmuş bravo.
Filmle ilgili bilgiler:
Mercedes'e taş fırlatan kamyonun şöförü gerçekte de İnegöllü bir kamyon şöförü olan Mustafa Bektaş'tır ve bu şöför kamyonuyla set ekibinin olduğu yerden tesadüfen geçerken yönetmen Tunç Okan'ın dikkatini çekiyor ve Okan ekibe "durdurun şu kamyonu" diyor. Akabinde de kamyoncuya hiç konuşmadan sadece sigarasını içerek bakmasını söyleyerek filmde oynatıyor.
Bayram'ın küçüklüğünü oynayacak çocuk oyuncu için İstanbul'dan çocuk oyuncu adayı gelse de Tunç Okan çocuğu beğenmiyor ve set ekibi ile beraber kaldıkları otelde tesadüfen bir çocuk görüyor ve "çocuk Bayram'ı bu çocuk oynamalı" diyerek çocuğun ailesi ile görüyor. Aile Almancı olduklarını ve Almanya'ya döneceklerini söylese de Tunç Okan "çocuk birkaç gün kalabilir mi? filmde oynatacağım" diyerek aileyi ikna ediyor ve çocuğun oyunculuk performansı da Tunç Okan'ı oldukça memnun ediyor.
Bayram karakterini İlyas Salman'ın oynaması konusunda gerek eser sahibi Adalet Ağaoğlu gerekse yapımcı Cengiz Ergun buna şiddetle karşı çıkıyor çünkü sorun İlyas Salman'ın çirkin oluşu idi ve hatta Adalet Ağaoğlu Bayram karakterini Halil Ergün'ün oynamasını istemişti ve Halil Ergün'le de görüşmüştü ancak Tunç Okan tüm bu karşı gelmelere inat İlyas Salman'ı başrol oynatmıştı.
Filmde 2 adet W116 350 SE Mercedes kullanılmıştır. İkisi de aynı renk ve modeldir. Sadece birisinde sunfroof vardır. İki adet araç kullanılmasının amacı ise takla sahnesinden sonra araç çalışmaz ve yürüyemez ise diğer araç devreye sokulacaktır. İki Mercedes de yönetmen Tunç Okan tarafından İsviçre'de bulunarak Okan tarafından satın alınıp Türkiye'ye yollanmıştır.
Yönetmen Tunç Okan İsviçre'de yaşamaktadır. Film çekimlerine İlyas Salman'ı motive edebilmek amacıyla Tunç Okan kendi şahsi arabası ile İsviçre'den yola çıkarak Antalya'ya karayoluyla gitmiştir. Bundaki amacı uluslararası yol deneyimini bizzat kendisinin yaşamak istemesidir.
Son olarak filmin çekimlerinin uzun sürmesine gelince, filmin çekimlerine 87 yılının ağustos ayının ikinci haftası başlandı. Yaz bitince çekimler yarıda kaldı ve ertesi sene 88 yılında tekrar çekimlere başkandı ancak bu kez de prodüksiyonda ciddi sıkıntılar yaşandı çünkü prodüksiyon ekibi yol filmi konusunda deneyimli değildi.
Çekimlere yine ara verildi ve 89- 92 yılları arası finansman da bulunarak çekimler tamamlandı. Son sahneler 1992 yılı yazında Ankara Polatlı'da yapıldı. Film 1987-1992 yılları arasında süreçte çekildi.
Filmin km olarak uzun bir güzergahta çekilmesinden ve çekimlerin yaz döneminde gerçekleşme zorunluluğu olmasından dolayı bu denli uzun sürdü.
NOT: "Bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun? bu bilgiler doğru mu ?" diyenler için bu bilgilerin tamamı gerçektir. Tunç Okan'ın röportajlarından elde edilmiştir.
Vaybe helal abi erinmeden bu kadar yazıyı nasıl yazdın😅
@@alisanacipayam8554 Epey zaman önce hazırlamıştım bu bilgileri. Kamera arkası görüntülerin olduğu video var kanalımda. Oradan copy paste olayı.
@@erenyesil9965 valla kardeş helal olsun sana filmi en ince ayrıntısına kadar biliyorsun
@@erenyesil9965 bravo ne diyelim peki o mercedes gercekten pert oluyomu bi film için araba hurdayamı döndü
@@alisanacipayam8554 Tabii ki pert oluyor. Kaza sahnesi içi Fransa'dan bu işlerde profesyonel biri geldi direksiyona geçti ve taklayı o attırdı Mercedes'e.
Adam turkiyeye girdi basina gelmeyen kalmadi cok gercekci film ancak bu kadar guzel anlatilirdi
arabanın içinde kadını s....kti zina yaptı başına gelmeyen kalmaz tabi 😂😂
Eyi oldu pusta tam koteklik
nediyon lan laf mi atiyon guzel ulkemize
@@momentummentor-xk1ql ne güzeli lan memlekette insan yok insan. herkes birbirine sokma derdinde.
makarna yemeye devam et aç köpek @@momentummentor-xk1ql
O kadar doğal, hayatın içinden bir film ki, her seferinde tekrar tekrar izliyorum. 4K olunca tekrar izledim. İzlediğim, başarılı bulduğum en güzel Türk filmlerinden.
Türk-Alman filmi desek daha doğru olur; Kurgu ekibinin, efektin ve miksaj mühendisinin tamamı Alman çünkü. Birkaç Alman oyuncu da var.
@@emrahkaraaslan1083 Film zaten Türk-Fransız-Alman-İsviçre ortak yapımı ve çekimleri 5 yıl sürmüş. Böyle olduğu için de filmin her karesinde kalite-profesyonellik var. 92 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali ve diğer festivallerde ödüller alıyor. Evet yabancı oyuncular var. Micky Sebastian - Vapurdaki sarışın kim diye biyografisine bakmıştım. Şu an filmi tekrar izliyorum. Ülkemizde bu kalitede filmlerin yapımlarına devam edilmesini temenni ederim.
Doğru. Ayda bir kesin izliyorum. Ne var bu filmin havasında böyle beni çeken anlayamadım.
Sende alamancı olmak istiyorsun anlaşılan😂@@emrehankura
@@kosovalkosoval2088 isterdim
aslında sosyoloji açısından müthiş bir senaryo var dikkat ederseniz bayramın küçüklüğünde arabaya koşarken kezban'ın ayağa takılıyor düşüyor Bayram arkasına bakıyor ve koşmaya devam ne diyor burada karakter bayramın ileride nasıl bir karaktere bürünecek i ortaya çıkıyor daha çok örneği var filmde emeğinize sağlık
Ayağı takılıp düşmüyor Bayram itekliyor eliyle. Dikkatli izleyin fark edeceksiniz 31:33
@@Umit-1910 orayı atlamışım evet işin sırrı orası
Bütün bu çaba Kezban için diyor ama hayali koydekilere hava atmak. başka kadın gördüğünde kezbanda kusur buluyor. Bulduğu kadın beklediği gibi çıkmayınca yine Kezbanlı hatıralara devam. Daha bir sürü şey var.
Filmden çıkan sonuç,
“Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar." Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır... "
Amcasının atını vurduğu anda gecen konusma aslında bayramın karakterinin şekillenmesine neden oluyor..
Sana faydası olmayanı olduğu yerde bırakacaksın demişti amcası atı vururken. Bu da en büyük belki de tek felsefesi oluyor
Yürüyeceksin ve arkana hiç bakmayacaksın diyordu Kezbana da..
Zira arabanın peşinden koşarken Kezban düşüp ağlıyor, bayram dönüp baktıktan sonra yeniden arabanın peşine koşmaya devam ediyor.
Daha sonra bunu, Ankara’da karşılaştıklarında da yapıyor Almanya’ya gideceğim derken.
sahnede Kezban duruyor, bayram yürümeye devam ediyor! Çünkü hayali o Mercedes, ona koşuyor. Düşen, ardından bakan kezbanı ‘olduğu yerde bırakıyor…’ Bunu ilke ediniyor.
Kezban, ‘pek karaktersiz olmuşsun bayram’ diyor ama aslında bayramda karakter, değer ve sevgi hiç olmuyor. Köyün sevmediği alay ettiği çocuğa güzel bakıp güzel gördüğü İçin seviyor Kezban..
Yalnız yasayıp ev yemegi yiyemediği ve kimsesi olmadığı için gelsin ev yemeği yesin kalabalığa karışsın diye evinde agırladıgı dostuna gösterdiği vefasızlık buna dahil..
Ne diyordu Veli kaza yaptığını gördüğü o sahnede;
Ne alırsın elin karısını hemde onca esyayla. Yine en iyisini biz yaptık Balkız diyordu..
Cünkü kaza yapıp ters dönmüş halde onları görüp durmuyor yoluna devam ediyordu.. bir önce ki sahnede niye durmadım deyişi iç sesi iken ne alırsın elin karısı derken dışarı ve yüksek sesle konuşuyordu. Çünkü iç sesinde pişmanlığını dile gelirken, dış sesi ile vicdanını susturuyordu. En doğrusunu yine biz yaptık. Solmazı arabaya almayarak, ortada bıraktığı solmazı arabasına alan Veli’ye yardım etmeyerek..
Bu yüzden ‘hiçbir yolun ucunda, hiçkimse bayramı beklemiyordu…’
Bayramın araba hayali ve Mercedes’in bal rengi olmasının nedeni çocukluğunda köye gelen bal rengi arabadan dolayı. Çünkü o araba geldiğinde bütün köylü etrafında toplanıyor, kahvede ağırlıyor, saygıyla ağırlıyor. Köyü tarafından sevilmeyen bayram o sevgiye ulaşmak İçin böyle bir arabaya sahip olması gerektiğine orada karar veriyor. Amcasından kaçıp köyü terketmesi de Kezban yüzüstü bırakaması da arkadaşının evraklarını değiştirip kendisinin Almanya’ya gitmesi de bu yüzden. O bal rengi araba alınacak köye gelinecek, köylü etrafında toplanıp hayranlıkla saygıyla onu ağırlayacak. Oysa ki köye gelip saygıyla ağırladıkları adam ya partili ya da o düzeyde bir adam Ankara’yı temsil eden. Kişiliğe değil sadece o arabaya yüklenen bir anlam. Bu yüzden sahnede adamı hiç görmüyoruz, görünen bayramın gözünde üzerine güneş vuran bal rengi araba.
Etrafımız bu adamlarla dolu ve o sıcaklıgı hissetmek için bir gün hepimizi o köyle birlikte yakacak!..
Güzel yorumlama. Teşekkürler.
Tebrikler gerçekten. En doğru yorum.
Helal olsun. İzlediğini anlamış on numara yorumlamışsın. Yorumlar da çoğuna bakarsak yok senaryo yokmuş olduğu gibi yola çıkılmış, Türkiye ye girince başı beladan kurtulmamış. Klasik zihniyet. Uzun zamandır hiçbir yorumu bu kadar beğenmemiştim
Çok güzel bir tahlil ve şu anda da birçok işlenen suçun altında yatan temel nedenler sevgi görememe, ve aynı şemayı devam ettirme
@@Ragnarr22 çok teşekkür ederim, nezaketinize ve övgünüze. Maalesef öyle.. bazen bu insanlar ne izliyor diyorum. Ben bu filmdi defalarca izleyip doldurmadığım açık bırakılmış bazı yerleri tamamlamak İçin kitabı da okudum. Boş hiçbir sahnesi yok.
Güzel yorumunuza minnetle teşekkür ederim
bazen kötülüğün cezası çok hılzı tecelli eder.
sen kendini gariban, herşeyin masumu sanırısın ama dönüp arkana baktığında yaptığın kötülüklerle önce başkalarının sonrada kendi hayatının nasıl etkilendiği acık bir şekilde deneyimliyor.
gümrükten geçerken "burası türkiye ya çok sıkı kontrol ederler ya hiç etmezler demesi" manida olmuş.
ilyas salmanın çolcukluk ve gençlik sahnelerindeki karakterlerde tipine çok uygun bulunmuş.
müzikler ve sahne çekimleri bu döneme göre çok iyi, ilyas salmana böyle bir filmde oynamak nasıl nasip oldu nasıl seçtiler merak konusu.
ankara daki gençlik parkının en güzel zamanları
yol boyunca türkiyeden insan kesitleri şahane
İddialı olacak ama dünyanın en iyi "Araba" temalı filmi. 10 numara 5 yıldız, her dakikası keyifle izlenebilen, vapur sahnesinde kendinizi gülmekten yerlere atacağınız kaliteli bir başyapıt.
Sonunda Mercedesin plakasinda oldugu gibi M-NA koydular Sarı Mercedes'in !
😂😂😂😂😂
Ya sen nasıl bı insansinn aynen öyle olduu
Kahkaha attım resmen kral aynen öyle böyle adamlarında mna koymak lazım zaten😂
@@kosovalkosoval2088 Tam olarak öyle değil aslında çıkarım. Bayramı çocukluğunda it yerine koymuş altalamışlar. Tedavi olması gerekiyordu. Hatta her çocuğa şart olduğu gibi başta eğitim..
Allah’ın Alman’ını bile bayramın köyünde bekleyen, karşılayan, sarılan var, bayramı ise kimse beklemiyor
Wooow guzel detay hafız, ıyı yakalmısınız...
Sakaryalı mısın
Amcası bekliyodu sadece
Çok iyi detay
@@Chess.com_klcknn88 amcası belki de Bayramın hakkında söylenenlere inanamamıştır
İlyas Salman'ın kariyerinin zirvesini oynadığı filmdir. Çoğu profil çekilen karelerde adam mimikle dans ediyor. En önemlisi filmde gerçek zamanlı flashback bile var. Sosyoloji derinliğine girmiyorum bile.
Her insan kendi vicdanı ile uzun bir yolculuga çıkmalıdır, kendini bulmanın tek yolu, insan olmanın tek yolu budur..
hayatın anlamını ararken şu yorumu gördüm ya , Allah razı olsun cidden benim için oldukça anlamlı oldu teşekkürler.
@@degenerategambler000 sizin degerli cevabiniz da benim icin cok anlamli oldu, bende sükranlarimi sunarim, yolunuz acik olsun
@@davutkafkas Çok sağolun.
@@davutkafkasne güzel ve anlamli bir yorum
Efsaneler efsanesi bir film. Belgesel niteliğinde
Aslında filmin bir kısmından şu sonuç çıkarılabilir. " Neye haddinden fazla kıymet verirsen elinden alınır.."
Sakınan göze çöp batar derler
Işin içinde haksızlık ta var maalesef 😢
dediğin doğru ama bu daha çok haydan gelen huya gider
Filmde verilmek istenen mesajı da filmi de zerre anlayamamışsın maalesef
verilmek istenen mesajdan bahsetmiyorum. bir kısmından çıkardığım sonuçtan bahsediyorum. önce yazdığımı anla :) romanı herkes okur fakat herkes başka anlar. @@metehanoz9183
Bu filmi izleyince cocuklugum aklima geliyor terapi gibi oluyor rahatliyorum
Aynen beni terapi ediyor
Net olarak söylüyorumki izlediğim en kaliteli nostaji Türk filmi budur.
42:54 kimse yazmamış helal sana seyfo dayı
Harbi o mu
@@FcNordsjaelland2938evet
@@FcNordsjaelland2938o
ben yazacaktım bu yorumu 1 yıl geç kalmışım ahhahah
Ne varsa eski Türk filmlerinde var.
bu filmin çekimlerinde ankara gençlik parkında opera girişinde belediye görevlisiydim İlyas Salman erken gelmiş film ekibini beklerken kendisine çay ikram edip sohbet etmiştim hatta o zaman filmin adının arabam olduğunu demişti
Valeria Lemonie ile olan sahnesinin çekildiği yerdir orası muhtemelen.
Evet gençlik parkı..ankaranin en eski parkıdir.. ulustadir..eskiden içindeki çay bahçelerinde video film gösterimi olurdu .Kemal Sunal filan.artik yok
daha fazla sohbet etmeliyiz başka ne konuştunuz ben bu filmi çok seviyorum
@@myonethat çok zaman oldu sadece içeride (parkta) çekim yapacaklarını söylemişti
Vaybe
Mükemmel bir film olup tam bir klasik. Bayrama acıma hissiyatı doğarken aslında buralara üçkağıtla geldiğini ve kimseyi umursamadığını farkediyorsun. Bayram iyimi yoksa kötü karaktermi hep arada kalmısımdır.
Kötü, karaktersiz
Senarist harika iş çıkarmış. Bayram hepimizin gözünde arkadaşına kazık, Solmaz'ı da arabaya atarak beş para etmez bir insan olarak yer aldı ancak şunu da unutmamak lazım ki Bayram annesi babası olmadığı için amcasının yanında büyümüş, fakiri öksüz, yetim olduğu için ezilmiş, itilmiş, köydeki çocuklar tarafından bile hor görülmüştür. Çocukluğu böyle geçtiği için de olmayan itibarını kazanmak için Mercedes'i kendisine hedef koymuş ve bu uğurda önünde karşısında ne varsa ezip geçmiştir.
@@ahmetarslan5419 bu yüzden kitabını alıp okudum. Çünkü finalde sanki bayrama iftira atıldığını düşündürüyor. Ama kitapta açık şekilde bayramın para yedirip kendisi onun yerine Almanya’ya gittiğini yazıyor. Filmde bunu yapmamaların nedeni başrol olan İlyas salmanın itibarına zarar gelme korkusundan.
Çünkü filmin sonunda bu Bayram safkan oç dedirtmemek, İlyas salmandan tiksinmemek mümkün değildi
Yabancı eli değdiği o kadar belli ki
Helal olsun çok güzel bir film yapılmış
Avrupa’da çekilse kesinlikle ödüller alırdı bu film. Mükemmel bi senaryo.
Film de kul hakkı yiyerek elde edilen malın elbet bir gün elden çıkacağı anlatılıyor.er ya da geç...
İzlemeye doymadığım nadir bir kaç filmden biridir
Çok gerçekçi mükemmel bir film. Yönetmen ve İlyas Salman çok iyiler... Çirkinlik denilince de bu adam 1 numara.
Ve garibanlık ile saflık denincede bir numara.
Araba o kadar yol geldi bir şey olmadı Türkiye ye daha kapıdan girince başına gelmeyen kalmadı
filmin sonuna doğru bayramın mercedes amblemli gömleğini giymesi,günümüzdeki bmw mercedes audi amblemli tişörtleri giyip o arabayı tanıtıp kendini iki video çekti diye o markanın mucidi gibi gösteren fenomen olduğunu iddaa eden tayfayı hatırlatır hep..
Muhteşem bir Yol Hikayesi Filmi, emeği geçenlere teşekkürler 🙏
Bu filmden anladığımız tek şey ve mesaj bayramın çok çıkarcı ve kibirli olması ,aslında son sahneye doğru biçerdöver üstüne gelirken firen yapmak yerine burnunun dibine geldikten sonra yani iş işten geçtikten sonra direksiyona sarılıp ,kazadan sonra oturupa ta kendini beğenmiş sarı mercedesli balkızlı kibirli halinden eser kalmıyacak bir birçimde böğüre böğüre kendi kibrine ağlaması ,çıkarcılığının bedelini ağır ödemiş
Bu filmi her zaman açar tekrar tekrar izlerim bir baş yapıt değerinde bence verdiği mesajlar olsun dersler olsun anlayana çok şeyler anlatıyor bazen ne kadar emek versende birşeylere ulaşmak için zaman senden çok şey çalıyor hesapların tutmuyor ve ne yazık ki yıllar geçse de bir arpa boyu yol katedememişiz herkesin hayali hala daha Almanya ya gitmek yıllardır burada bir Almanya yaratamadık ülke olarak
çok acınası bir durum evet.hala bişeyin değişmemiş olması...
1945 den sonra önümüz kesildi.Devam etseydi şimdi bir Almanyaydık.
Filmi, yeni aldığı mercedesi ile munihten köyüne gidip hava atmaya çalışan bir adamin hikayesi sanarken, çok katmanlı filmin altından bayram'ın karanlık yüzü çıkıyor.
Şu saçma yorumunu silde izlemeyen insanlara spoiler verme çok bilmiş
Dur sikdirde burdan dillacok bled
A gem of a movie with beautiful sentiments. Times change and move on, and you can't always recapture the past; it just falls through your fingers like sand.
Yorumlara bakıyorum pek çok kişi senaryo falan yok.. Türkiye de başa her şey geliyor yazmış Bu film Adalet Ağaoğlu ' nun eseri Fikrimin İnce Gülü nün uyarlamasırıd...senaryonun da hikayenin de kralı vardır..çok ince dokuanklı ve gerçekçi bir hikaye anlayana
Kadınların mercedese tepkileri o zamanlardan günümüze bu kadar yansıması 😄
Filmin sonunda yine
Avrupalılar mutlu
türkler üzgün
yılda bir kez izlerim garanti
Bende ozellik le Yaz aylarinda
Ben özellikle yılın en sevdiğim zamanı olan Aralık ve Ocak aylarında birden fazla kez izlerim.
Ben Mary Mart aylarında izlerim
Güzel film sario @@derebeyi0629
Bayram çocukluğunda hiç sevgi görmemiş ezilmiş ve çirkin olduğu için dışlanmış bir çocuk. Bu durumda bencil saf cimri ve nankör olmasını sağlamış. Çok güzel bir durum tespiti yapılmış filmde. Bunların hiç biri bayramın iyi veya kötü olduğunu göstermiyor sevgisiz büyüyen çocukların tespiti yapılıyor objektif bakarsanız filme herkes kendinden bir şeyler bulur bu filmde. Yeterki hayata ve kendinize dürüst olun. Hani ders çıkarılacak film diye klişe bir laf vardır ama bu filmi izleyene kadar hiç ders çıkarılacak bir şey görmemiştim. Bu film için söylenmiş olmalı.
Almanya'daki arkadaşı Veli'nin arabasının devrildiğini görünce " ben de neden yardım etmedim ki" diyor ve akabinde " Bayram'ı kim düşünmüş ki Bayram da başkalarını düşünsün" diyor. Senarist burada birçok şeyi açıklamış aslında. Anlayana tabii ki çünkü burada yorumların çoğunda Bayram'ın bencilliği eleştiriliyor, kimse Bayram'ın çocukluğuna inmiyor.
Biyologgg doğru tespitler
Bayram iyi bi çocuktu ama fena bi kusuru vardı, Öksüz büyüyen çocuklar tarafından dalga geçilen,alay edilen,taşlanan Bayram, Kezban hariç kimsenin görmediği duymadığı bi çocuktu. Köye gelen mercedesli birinin etrafına toplanmalarını,saygı duyup önünü iliklemelerini, arabaya bile aman bir şey olur diye hayranlıkla korumalarını bi mercedese sahip olarak kazanacağını sanıyordu. Hayalet olmayacaktı herkes onu görecekti. Amcasının yaralı atı vurmasını hayat felsefesi belirlemiş işine yaramayanı yarı yol da bırakmıştı.
o zaman için büyük bir baş yapıt gerekli itibarı günümüzde maalesef görmüyor teşekkürler güzeldi
Film diyen çarpılır, belgesel bu
Romanın bitiş cümlesi gerçekten beni sarsıyor: "Hiçbir yolun ucunda kimse Bayram’ı beklemiyor.”
Bayram herkesi görmek istedi. Akşama doğru kimse “sende bizimle şuraya… “ demediği için yine yalnızdı…
Bu hazin öyküyü, İlyas Salman gibi bir efsanenin oynaması yakışırdı zaten…
Bayram gibi düşük profil bi karakteri kimse bir yerde beklemez. Adeta ucube. Oysaki çalışkan, çalışkanlığını hayatında kullanıp yine hedeflerine ulaşabilirdi ama dediğim gibi karakteri zayıf, güvensiz, aşağılık kompleksli, çıkarcı böyle bir tipi kimse bir yerde beklemez. Gerçekten kaliteli bir insan olsaydı o hayalindeki köye giriş sahnesini yaşayabilirdi.
Haketti.
romanla film aynisimi
Fikrimin İnce Gülü eserini okumadım, ilk fırsatta alıp okuyacağım, fakat hikaye gerçekten çok sağlam. Adalet Ağaoğlu ne güzel düşlemiş öyle. Köylüler aslında antik bir kentin üzerinde yaşıyorlar, haberleri yok. Ve buradaki Ballıhisar'dan, Almanya'ya uzanan karakterler, olaylar... Çıkarılacak çok dersler var ama buna gerek bile yok. Tunç Okan filmi çok sağlam bitirmiş, aslında hayat gibi, dörtyol ağzı. Verdiğin kararlar senin yaşantını şekillendiriyor.
Kurtarır abi kurtarır gaz ver sen 🤣😂
😂😂😂😂
Metod oyuncusu tam 😅
Ama biraz overacting yapmis sanki 😂
En komikyeri ya gaz ver abi kurtarır abi gaz ver devam et
En komik sahne 😂
ne zaman bi yerde deynekçi görsem bu sahne geliyor aklıma
Müzik beni alıp götürüyor ve duygulanıyorum nedense her dinlediğimde ahh 80 ler 90 lar 😞
Bu film bana göre Başarı ile başarısızlık arasındakı ince cizgiyi gösteriyor. Bayram hayatı boyunca bırınden onay almayı bekliyen buna çabalıyan ve çalışan biri. Bu onay alma ve sevilme onun için büyük bir Başarı olucakdı . Ama bu başarı ne kadar kolay gözüksede Bayram bunu gözünde çok fazla büyütdü. Bu eserden çıkarılması gereken ders şudur " Başarı onu ne kadar gözünde Büyütdüğündür."
Film tam bir sosyoloji harikası.Zaman zaman Bayram'a kızarken az bir zaman sonra acıyıveriyorsunuz.Anadolu'nun ortasında çorakta,fukaralığın içinde yetim kalmış bir çocuğun ''Anadolu İrfanının'' pas geçtiği bir köyde yaşama tutunması.Yaşıtları tarafından zorbalıklara uğraması ve bu zorbalığı eğlenceye dönüştüren ''minikler''.Çorağın yalnızca toprağı değil,üstünde yaşayanların kalbini de kuruttuğu,yalancılığın ve acımasızlığın tek çıkar yol olduğu düşüncesini iliklere kadar işleten ve uygulatan bir toplum.Ve bunun içinde ezilerek büyüyen Bayram'ın kendi kaderini daha iyi bir noktaya tayin etmek için ''toplumdan'' öğrendiklerini topluma karşı kullanmasının öyküsü bu.Aradaki saf ve temiz duygularla seven Kezban'ı da unutmamak gerek.Çünkü o insanlar da sayıları zaman geçtikçe azalsa bile hala varlar.
Efsane bir film
İlyas salman sırf çirkin diye eser sahibi ve film yapımcısı onun oynamasını istememiş. insanların dış görünüşe bu kadar önem vermesinden tiksiniyorum. bu karakteri ilyas salman'dan daha iyi kimse oynayamazdı bence.
şimdikiler yakışıklıda ne oluyor hepsini topla bu adamın kılı etmez, maalesef öldüğünde anlayacaklar adamı değerini
Ayynen öyle..
aynen kemal sunalı şener şen i düşündüm oturmadı kafamda
Ama ne çirkin arkadaş demeden kendimizi alamadık :)
Halil Ergün'ü istemiş yapımcılar ama yönetmen Tunç Okan, İlyas Salman'dan vazgeçmemiş, çokta iyi yapmış
Derdi dunya olanin dunya kadar derdi olurmus!
Türk sinema tarihinin konusu itibariyle en güzel filmlerindendir. İlyas Salman çok büyük bşr aktör 👏👏👏
33:56 Sen mercedes bilmez misin salah😂😂
Yaa iyiki bu filmler var yoksa hayatın bir tadı kalmadı bu zaman da İlyas Salman çok iyi çok hiç bıkmadan izlerim her zaman
Hayatı sarı Mercedes'in hikayesine dönenler burada mı??
Defalarca izlemeye doyamadığım filmlerden, usta oyuncusun ilyas Salman
En sonda çıkan çoban çocuk bölüm sonu boos'u gibi , bayram o kadar şey yaşadı ama bu çocuk bayramın sonunu getirdi , birde gebe derken nasıl gülüyor :D
Gerçekten severek onlarca kez izledim büyük bir başyapıt her sahnesi karesi Muazzam gerçekleri anlatıyor ki Türkiye'de doğru sıfır araba alsan 10 dakika sonra%100 çizik göreceksin Hatta sağında solunda isim kazınmış bile bulabilirsin güzel Yurdumun gerçekleri bunlar😂
Ülkemizde 18.06.1986'dan bu yana şehirlerarası yolculuklarda sürücülerin emniyet kemeri takması zorunlu. Film 1987'den sonra çekilmesine rağmen Bayram karakterinin film boyunca emniyet kemerini takmaması da ayrı bir detay..
Bu film kitaptan uyarlanma ve 1975-76 da geçiyor. Adamlar süper bir film çekmiş bu detayı mı unutacaklar. Ona bakarsan kullanılan mercedes 1974-75 model w116 filmde son model diyor buna da kafa yoraydın
Aksine o detayı düşünerek bilerek kemer taktırmamışlar
Ilyas Salman bu filme cok iyi olmus daha iyisi olamazdi düşünülebilirdi ama olamazdi
İnsan, travma, korku, eziklik, özlem, talihsizlik,hayal kırılıklığı ve yaşam
Türk sinemasinn en iyi filmi,senaryodan kurguya, oyunculuğa
Ne Salman'ı severim ne de eski yapimlarla aram iyidir ama bu film bir belgesel gibi bircok farkli duyguyu barindiriyor. Ve de sehirlerimizin eski halini karmasasini en yalin haliyle gosteriyor.
Neredeyse bütün yorumları okudum fakat benim farkettiğimi kimse farketmemiş, Bayram filmin ilk sahnelerinde Solmaz'ı arabaya atıp dağa kaldırıyor ve bu sebepten arabanın beti bereketini kaçıyor o yüzden arabanın plakasında yazdığı gibi M-NA konuluyor arabanın
Arabanın plakasını bastırma görevi set ekibinden birine veriliyor. Eleman da anı hatıra kalsın diye kendi arabası olan Renault 9'un plakasınının aynısını bastırıyor. Söz konusu arabayı 21:45'teki sahnede görebilirsiniz.
Vay be hocam nasıl buldun bu detayı? Gerçi o araba renault 12 tse ama olsun cidden harika bi detaydı, tşkler.
@@erenyesil9965
Klasik bir köylü, eğitimsiz gurbetci görmemişliğini anlatan efso film. Almanyada çöpçülük yapıp kendi ülkesinin polisini beğenmiyor.
Bu tipler yüzünden zaten gurbetcıler istenmıyor
Hepsi böyle zaten bunlarin
@@mahmutdogan2190Türkiyede araba çok pahalıysa başka ülkelerde çok ucuzsa suç gurbetçide değil.
Günümüz gürbetçi profili de aynı.
Türkiye ye dönmeyi düşünüyordum izleyince vazgeçtim😂
her şey filmdeki gibi değişen pek bir şey yok :)
@@tugaltay aynen abi
Aman dönme, bu ülkenin de sizin görgüsüzlüğünüze ihtiyacı yok.
@@tugaltaygurbetçiler de aynı😅
😅
Çok güzel restore etmişsiniz elinize sağlik
Filmi 24 yilinda münihte izlemem :)
Hem Boğaz Köprüsü'nden geçip hem de arabalı vapura binmesi muhteşem olmuş!!!
Adam Polatlı'ya Bursa üzerinden geçiyor. Edirne'den ülkeye giriş yaptı. Avrupa'dan Anadolu'ya geçti. Bursa üzerinden gidebilmesi için de Eskihisar Yalova feribotuna binmesi gerekli. Bayram Ankara'nın merkezine gitmiyor. Köyü Polatlı'da. Polatlı'ya Bursa İnegöl üzerinden daha kısa sürede gidiliyor.
Daha belirgin bir hata varken siz buna mı dikkat ettiniz. Bu bahsettiğiniz şey hata değil. erenyesil9965 doğrusunu yazmış zaten. Asıl hata filmin ortalarında bir yerde. Onu ben yazayım.
Filmin 41:15 dakikasında Bayram'ın girdiği benzin istasyonu var. O istasyon Küçükçekmece'de. Şu anda o istasyonun önünde Metrobüs durağı var. Şu anda orası SHELL benzin istasyonu. Peki hata nerede. Hata şurada. Almanya'dan gelip Boğaz köprüsüne doğru giden bayram normalde o benzinliğe giriş yapamaz. Çümkü benzinlik İstanbul-Edirne istikametinde. Bayram ise yolculuğunu Edirne-İstanbul istikametinde yapıyor. O sebeple buradaki benzinliğe girmesi mantık hatası oluyor.
41:46'da Bayram kırık stop lambasını kontrol ederken arkada görünen büyük bina hala var.
41:52'de görünen köprü Küçükçekmece köprüsü. Altından eskiden Sirkeci-Halkalı Banliyö trenleri geçerdi. Şimdi Halkalı-Gebze banliyö trenleri geçiyor. YHT geçiyor.
@@seyahat42 aynen öyle 40:23 te sağda görünen deniz de k.çekmece gölü edirne istikameti oluyor :)
Salak boğaz köprüsü ile arabalı vapurun ne alakası var Avrupa yakasından asya yakasına geçip muhtrmelen kadıköyden vapura binmiş ve yalovaya oradanda Bursa'ya geçmiş.hiç İstanbul görmediğin belli
Bunu farkettim edirne yönünde gidiyor😊@@seyahat42
Tam 5 sene çekimleri sürmüş Türk sinema tarihinin en iyi portre filmidir
evet neden yok acaba
47:27 O zamanların meşhur 'Burhan Pazarlaması' Burhan Demircan....Mekanı Cennet olsun.
Az bile gelmiş başına, ne geldiyse hak etmiş, eden bulur derler.
Aynen yapmadığı kalmamış...herkesi menfaati için kullanmış
Filmin son cümlesinde, çocuk Bayram'a sorsaydı senin ismin neydi abi diye ve Bayram da ona (sallıyorum) Mustafa cevabını verseydi ve film o şekilde bitseydi.
Bu filmde ibret var başkasının hakkı ile alınan onada yaramıyor
4K çıktıysa bize de tekrar izlemek düşer.
bu filmi ilk kez cine 5 de izlemiştim bayram bedavaydi kablolu yayında.. hey gidi çok beğenmiştim bu adamın adam gibi bir filmi varmış demiştim.. ve sarı tebessümde aynı sene çıkmıştı oda güzel film kulvarında..
Bayram karakteri (karaktersizi) başına gelen herseyi hakketti nokta
Dölü bozuk bayram, karaktersiz, kedi boku bayram😂
yeşilçamda beni ''canım kardeşim'' filminden sonra tek ağlatan film belkide.. ilyas salmanı inanılmaz çok severim. yeşilçamın en iyi ilk 5 aktöründen biri benim için. allah uzun ömür versin ilyas abi, iyi ki varsın, iyi ki senin gibi dünya güzeli bir insanı tanıdık..
Restore olmayan sd filmlerinizi de 4 k olarak yukleme yaparsaniz yine de goruntu kalitesi olarak iyi izlemis oluruz ornek; anlasma noktasi, islak mendil, sevda ruzgari, sevmek yeniden dogmak, unutursun diye, yikilan gurur, emanet, gulcicek, hayat merdiveni gibi restore edilmemis filmleri sag sol siyah bantli ama 4 k olarak ayarlarsaniz kaliteli izlemis oluruz.
Her salisesi ile mükemmel bir film ve iyi ki İlyas Salman
42:52 RAHMETLİ SEYFO DAYI
Çok güzel film. Üstelik insan psikolojisi de var içinde, yani saplantılar, kıskançlıklar, tramvalar falan. Anadolu insanının yapısı, sosyolojik de. Yönetmen çok iyi film yapmış, çekimler, müzik başarılı. İlyas Salmanin oyunculuğu şahane. Özellikle açıp filmlerini izlemem ama bu film çok güzelmiş gerçekten.
Bu film değil, bu bir belgesel!
1:21:19 ne üzüldüm be okadar emek var o aracta tüm emeklerinin Mahvolusunu izliyor bide 350sel
1:11:41'de İlyas Salman'ın cama yansıyan görüntüsünde kamera ekibini de görmemiz gerekiyor ancak kamera ekibi cam yansımasına girmemek için hemen arkada gördüğünüz kırmızı renkli Kartal'ın ön koltuğundan sahneyi çekiyor.
açılar uyuşmuyor ve sahne sırasında arabanın önünden insanlar geçiyor. sanırım cama karşı sağ çaprazda duruyorlar.
@@moguzhansimsek Evet yayalar geçiyor arabanın önünden. Muhtemelen hafif sağ çaprazdan çektiler. Kamerada Orhan Oğuz var zaten oldukça profesyonel biri.
This is the first film i watch in 60fps. great job! ;)
Telefonunun 4 k destekli olmasi cok guzel bu zamana kadar bosuna izlemisiz babamin gencligi tam 70 ler 80 ler oldugu belli bmw arabasi besiktas forma kartal araba hepsi ayri hava hatta ankara genclik parki bile 😊
4 k ne oluyor benim telefonumda hem olurmu
Çözünürlük kanka 2160p50 ayarla 4k olur
@@Fatih_20_AT nerden ayarlabilirim otomatik ayarlanirmi şimdi nasil oluyor anlamiyorum
@@Fatih_20_AT ben yeni giriyorum yutube 6 ay falan oldu cep telefonum poco x40 wifi den giriyorum Türkmenistandan 🙋🇹🇲
@@kasymsadyk1821Film oynarken ekrana tıkla ayarlar işareti sağ üst köşede .ona tıkla menü açılır.Gelişmişe tıkla.
Bugün kitap fuarında gördüm kendisini bir kitap imzalattım ve bu filmi sordum film hakkında birkaç bilgi verdi. Filmi 5 yılda çektiklerini söyledi . Son sahnedeki kaza hariç hep kendisi kullanmış arabayı
O KAFIRI BEN GÖRSEM YÜZÜNÜ KIRARIM
Ne güzelmiş Türkiye’m..
Bu filmi mutlaka ayda en az 1 kez izlerim ve hic kimsenin yaptigi kötülüğün yanina kalmayacagini anlarım içim rahat eder eyy karma sen ne guzel bir seysin
Muhteşem bir Film 👏👏
en çok izlenen sahne solmazı götürdüğü sahne hiç şaşırmadım :))
İlyas Salman Yeşilçamda kendi sesiyle oynayan nadir sanatçılarımızdan.
Çoban çocuk herşeyi açıklamış bize birşey bırakmamış bayrama söyledikleri herşeyi misliyle haketti 1:30:50
31:36 ilyas salmanın çocukluğu olsa bu kadar benzemez helal olsun tıpkısının aynısını bulmuşlar hele de o zamanlar da sosyal medya yok bişey yok nasıl buldunuz ya pes hatta şimdi gördüm 44:05 gençliğini oynayan kişi de çok benziyor akrabaları falan mı yahu 😮
Polatlı da yerel halktan diye biliyorum
Super Filimdi.👍👍👍
Bunu her izlediğimde rahmetli ev sahibimiz aklıma oda böyleydi
Cok guzeldi!
Cocukken trt de yayinlanmisti izleyememistim...
Gemiden inen araçlar hakikaten öyleydi eskiden inerken hel altını vururdu far kırılırdı biyerine illaki bişey olurdu tıpkı gemiden inerken sonradan alta takılan farları kırılan ford D1210 gibi...😂
Gemi biraz da gelserahat inecekler
Film günümüz amerikan dizileri gibi çekilmiş geçmişten kesitler veriliyor son döenmlerde gördüğümüz şeyleri 40 sene önce yapmış Tunç Okan.
yönetmen senaryo kurgu muhteşem oyunculuk oscarlık İlyas Salman döktürmüş oyuncu olmayan figüranların seçimi cuk oturmuş. bence türk sinemas'nın en iyi filmi.
bu film gerçekten bir başyapıt
tabi anlıyana
Kurgu, detaylar harika filmde boş sahne yok.
Kurgu yok 😂 hepsi gerçek