1.bölüm EFENDİLER ve KÖLELER Köklü bir değişimin,bir resetin başında,önemli tarihi bir sürecin yaşayan tanıkları ve oyuncuları olarak elimizde senaryo olmadan ve ne olduğunu anlamadan ne yaşadığımızı idrak edemeden kaostan kaosa sürükleniyoruz Bir fırtınaya habersiz yakalanmış gibiyiz oysa bu felaketin ayak sesleri yıllar öncesinden duyulmaya başlanmıştı Fırtına dindiğinde alıştığımız hiç bir düzen ve tanıdığımız bir dünyada olmayacağız,hatta bizler de olmayacağız,en azından çoğumuz.... (26 bin yıllık bir siklusun kapanması da yeni bir tarih resetlenmesi de hemen bir kaç yılda olmaz Biz buna ; "yüzyıllık versiyon değişim planı" diyelim) ..Çocuklar da bizim bildiğimiz dünyayı ve yaşadığımız geçmiş tarihi bilmeyecek. Onlar yepyeni bir dünyada,yeniden yazılmış bir tarih bilgisi,kavimler göçü sonrası yeni bir demografik yapıda ve sıfır hafıza ile bambaşka bir dünyada bambaşka bir düzende yaşayacaklar ve bunun hep böyle geldiğini sanacaklar Yeni dünyanın doğum sancılarını bizler yaşayacağız.Bizler gidince bugünleri bilenler de kalmayacak.Eskiden olduğu gibi, daha eskiden de olduğu gibi... Gene bir tufan hikayesi dillerde gezecek. Biz şimdi doğum sancılarına geri dönelim Dünya genelinde göreve getirilen liderler ,halkların kendi seçimi değildi,öyle sandık Bu liderler global bir planın lokal uygulayıcıları olarak iş başına getirildi Değişim bir anda olmaz,zamana yayılır.Her şartın kıvama gelmesi gerekir bunun içinde plan sahipleri hep çok sabırlıdır. Doğru bir sonuç almak için sabretmek ve devamlı çalışıp gayreti elden bırakmamak gerekir ve sessiz olmalı ki emekler boşa gitmesin Dünya genelinde üniter devletlerin yapısının bozulması için başa gelen liderler,devletin kurumlarını,yasalarını,ekonomisini,eğitimini,sağlık sistemini,ordusunu ve toplum yapısını,insan ahlakını bozmak için adım adım bazı planlar uyguladılar Amaç birliği bozmak,ortak paydaları yok etmek,ortak kültürü yok etmek,çeşitli korkular ile bireysel davranışlara yönelinmesi yani böl-parçala-yönet politikası Büyük denizlerdeki küçük balık sürülerini hatırlayın,hepiniz belgesel filmlerde izlemişsinizdir.Ringa ya da sardalya balıkları büyük sürüler halinde ve birlikte hareket eder.Avcı büyük balık,balina ya da köpek balıkları önce bir kaç hamle ile sürüye dalar ve birliği dağıtır.Küçük balıklar farklı yönlere dağılır,artık birlik bilinci kaybolmuş,her biri can derdine düşmüştür ve sırayla ölüm hepsine daha kolay gelir.Av bitince artık sürüden eser kalmaz Bize yapılan da bu.++ Devamı 👇
2.bölüm Salgın hastalık ile evlere kapanınca en önemli toplum bağı kesildi,insanlar eşi dostu geçti akrabaları ile bile bağı kesti ve o günden beri gelişen farklı şartların desteklemesi sonucu da daha bireysel yaşamaya mecbur bırakıldık Hepsi planın birer basamağı oldu Karanlıkta sabah işe,okula gitmek. Gün içinde güneş ışığından mahrum kalmak.Bozulan biyolojik ve ruhsal denge... Sosyal medya, TV'lerde izletilen programlar/dizilerdeki ahlaki yozlaşma hatta yapılan bazı belgesellerin devlet kanalında sabah akşam tekrarı Bunların konusu "günlük 1 doların altındaki yaşamlar,okula ulaşamayan çocuklar,aç ama dindar afrikalılar,suyu-ekmeği olmayan çıplak biçare toplumlar"konulu belgeseller ile beyinler yıkanıp toplumu yeni biçilen kadere alıştırma çalışmaları.. Ruh bağlantıları kesilmiş,metaverse de robotlaşmış,çakrasız,ruhsuz,estetik bağımlısı yeni insanımsı ve ara cinsiyetli ve cinsiyetsiz türlerin teşviki... Hastalık korkusu ile kimyasallarla daha fazla haşır neşir olmak,maske,dezenfektan,ilaçlar,sıvılar.. Devamlı havadan ilaçlanmak.Bu ilaçlama sonrası yağan yağmurlar ile bu ağır metallerin toprağa,besinlere ve deri yolu ile bedene alınması,bunların bıraktığı kalıcı hasarlar. Hem ruh(üstben bağını kesme)hem de fiziki beden zararları. Gdolu,hibrit tohumlu yapay gıdalara maruz bırakılmak.. Su kaynaklarının yok edilmesi,derelere kurulan HESler.. Yağmur sularının toprağa değil,denize akması.Betonlaşma. Ağaç katliamları.. Çeşitli nedenlerle yapılan hayvan katliamları..kuş-domuz gribi,develerin,köpeklerin öldürülmesi,ineklerin suçlanması ve yapay et ve böcek yemeye teşvik.. İklimin bozulması,değişik hava olaylarının oluşturulması Doğa felaketlerin yapay olarak üretilmesi Savaşlar... Doğum oranlarının bazı kesimlerde(üst soylarda)düşmesi,(altsoylarda)teşvik edilmesi Yenidoğan ölümleri,bebeklerde otizm artması.. Sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi.. (Fiziki engelleme hastanelerin şehir dışına taşınması ve şehir içine dağılmış bölümlerin tek bir yapıda toplanması-bunun sakıncalarını yetkisiz ,sıradan bir insan bile azıcık akıl yürütüp bilir. Şehir içine dağılmış poliklinik ve özelleşmiş birimlere ulaşım kolaydır ve kendi içinde hali hazırda işleyen bir düzeni vardır ayrıca bir savaş halinde şehir bombalandığında bir hastane yıkılsa bile bir diğeri işlevini yerine getirir.Buraya bir sürü artı değer sayabiliriz,bu hastanelerin tek bir çatı altında şehir dışına taşınması şehirde olabilecek bir kaosta hastaneye giden yol da kilitlenir hastaların/yaralıların kurtulma şansı düşer,öte yandan mevcut tek bir hastane bombalanırsa zaten gidecek başka sağlık birimi de kalmaz.Tedavi şansı yok olur Sağlık çalışanlarının,doktorların devlet eliyle yapılan çeşitli mobingler.. buna örnek; ekonomi,adaletsizlik,şiddete uğrama,liyakatsiz idareciler sayılabilir. Bunlar sonunda eğitimli kadroların ya emekli edilmesi ya da göçe zorlanması boşalan yerlere uzman olmayan,eğitimsiz ve liyakatsiz alt soyların yerleştirilerek sağlık hizmetlerine ulaşımın engellenmesi, ulaşanlarında yanlış tedavi ile sakat bırakılması ve hatta ölmesi.. Yeterli sağlık çalışan kadrosu olmadığı için bu hizmetlere erişimin engellenmesi Kasıtlı bozulmuş randevu sistemi ile sağlık hizmeti almak isteyenlerin usandırılıp özele yönlendirilmesi.. Özel hastane teşviki ile ekonomik gücü yetmeyenlerin sağlık hizmeti alamaması Devlet hastanelerinin işleyişinin,düzeninin bozulup cihazsız ve kadrosuz bırakılması.Bu cihazların özel hastanelere taşınması ve ücretli hale getirilmesi Sağlık hizmetlerine erişimde asli unsurlara haksızlık edilip sığınmacılara ekstra haklar tanınması.. Verilen sağlık eğitimlerinde kalitenin düşmesi,uzman yetişmemesi.++ Devamı 👇
3.bölüm Genel olarak eğitimin kalitesinin düşmesi ,ücretsiz eğitimin engellenmesi ,özel okul teşviki,öğretmenleri ve öğrenciler ile ailelerini yıldırma politikası ile çocukları eğitimden uzak tutulması.Ekonomik şartlar,fiziki şartlar,bilinçsiz aileler,barınma ve beslenme zorluğu,çocukların kitaba,okul gereçlerine,kıyafete ulaşamaması en önemlisi beslenme ve yurt sorunu,ulaşım ücretleri,gün ışığından mahrum bırakmaları hepsi eğitimsiz,cahil bir toplum oluşturmak ve devamında asgari ücrete bireyleri mecbur bırakmak için yapılıyor.(günlük 1 doların altındaki yaşamlar belgesel dizisini hatırlayın) Ordunun dağıtılması,kurumlarının bozulması(eğitim ve askeri hastane),liyakatsiz yönetilme,ordu içindeki hiyerarşi,düzen ve işleyişin bozulması, gerekli teçhizat ve teknoloji eksikliği,askeri geleneğin bozulması ,ordunun itibar kaybı,toprak ve adaların kaybı. Sosyal kurumların içinin boşaltılması ve itibar kaybı,işleyişinin ve geleneksel yapısının bozulması,Kızılay,afat gibi.. Önemli stratejik kurumların içinin boşaltılması, itibar kaybı ve el değiştirmesi (ulaşım ; deniz,kara ve havayolu,köprü,haberleşme vb) (Liman gibi işletmelerin,stratejik kurumların devr edilmesi,lağv edilmesi veya içinin boşaltılması ) Devlet kurumlarının mal varlıklarının sıfırlanması Yeraltı kaynakların yabancılara peşkeş çekilip doğa katliamının önünün açılması. Tarım arazilerinin betonlaşması,arazi gaspı ve el değiştirmesi,köy ve köylünün yok edilmesi,halkın doğal, taze ve ucuz gıdaya erişimin engellenmesi. Şehir betonlaşması ve tarım topraklarının betonlaşması ile yağmur suyunun denize boşa akması sonucu kuraklık ve çölleşme,toprak kaybı, Bu nedenle alışık olmadığımız felaketler yaşama sel,hortum gibi. Liyakatsiz yönetimler eliyle yanlış şehirleşme,yanlış planlama ile şehirde düzenin bozulması, trafik sorunları,çürük binalar-kalitesiz malzeme ve eğitimsiz kadroların iş bitirmesi,dereyatağına bina yapılması.Fay hatlarına hastane ve karayolu ,pist yapılması gibi cahillikten öte saf kötülük eylemleri,eski binaların yenilenmesinin zorlaştırılması,hak kayıpları,rezerv alan,olası felaketlerde toplanma alanlarının /sığınakların olmayışı,yeşil alan kalmaması,sahil ve ormanların ranta kurban gitmesi. Sosyal belediyeciliğin önünün kesilmesi,belediye varlıklarının ve gelirlerinin talan edilmesi,insan kayırma,liyakatsizlik ve adaletsizlik,yıldırma ve el koymalar.. Dini çevrelerin kayrılması,zenginleştirilmesi ama yozlaştırılması.... Liste uzar gider hepsini yaşayarak gördük zaten ,hepiniz tüm gerçeklerin farkındasınız. Burada bir işbirliği var. Öncelikle bir üst akıl ,toptan tüm dünya düzeninin restelenmesini ve değişmesini istiyor Bunun için lokal piyonlar buluyor. Yerel kaynakları iç etmelerinin önü açılarak bu kişilerin ücretleri kendi elleri ile tahsil ettiriliyor yani hazine dairesine sokulup eline kürek verilmesi gibi düşünün. Bu şekilde plana sadık kalması ve yeni görevler için yöneticiler teşvik edilmiş oluyor. Daha sonra bu yöneticiler sanki ülkenin ortasına bomba düşmüşte halkı çil yavrusu gibi dağıtırken kaynaklarda el değiştiriyor ve kalan kaynakların da sanki üstünden fil geçmiş gibi bir daha geri dönülmez şekilde yok edilmesinin önünü açıyor HES ve madencilik gibi.++ Devamı👇
4.bölüm Halkın çil yavrusu gibi dağılması > yani ordu,sağlık,eğitim,tarım-hayvancılık,yerleşim,ekonomi,adaletsizlik gibi konularda bir survivora/açlık oyunlarında hayatta kalma yarışına sokulması.. Piyonların piyonları ile halka zülum. Çalışan veya emekli olmuş insanlarının emeğinin karşılığının verilmemesi,verilen maaşın ,maaş değil sadaka statüsünde olması ve tasmalı piyonların ki bunların prof ya da zabıta olması fark etmez,bu sözde sadakayı başa kakmaları,insanların bugün açlığa yarın ölüme mahkum edilmesi,onurlu ama aç insan intiharları. Bir insan 80 yaşında niye intihar eder! Bu talandan artık kim sağ kalırsa... İçerde bu şekilde kaos yaşanırken bu kaosun şiddetinin artması için de ülkeler birbirlerine pas atmaya başlıyor Düzensiz göç,demografik yapının bozulması,entegre sorunları,altsoylarla gelen eski hastalıklar,ahlaki çöküntü,sapıklık,cehalet ve şiddet.. Etnik ayrılıkların körüklenmesi,terör olaylarının daha da teşvik edilmesi,katliamlar.. Dünya tam bir cehenneme döndürülüyor.Çünkü yeni bir DÜZEN için önce KAOS gerekli İnsanlar oradan oraya savrulurken,bu filmin senaryosuna dair en ufak bilgisi yokken, spontane açlık oyunları ile hayatta kalma yarışına sokuluyor Hâla insanların çoğu yönetim değişirse işlerin düzeleceğini sanıyor çünkü sorunu lokal algılıyor oysa oyun kurucular yeni oyun versiyonuna geçmek istiyor,bu yüzden global ölçekli benzer sorunu tüm dünya vatandaşları yaşıyor Eğitimli ,liyakatli insanlar önce yıldırılıp ya görevden el çektirildi ya göç ettirildi ve kalanlar da düşük maaşlara mecbur bırakıldı Toplum asgari ücrette eşitlendi Emekliler açlık sınırı altında yaşamaya mecbur bırakılırken enflasyon devamlı artıp ekonomi de görülmemiş absürt dalgalanmalar faiz,döviz,altın gibi metalarda kural dışı hareketler,önlenemez fiyat artışları,ahlaki çöküntü ile ekonomik kaosun birbirine paslaşması.. Toplumun bir tarafı özellikle eğitimli,kalifiye üstsoylar devamlı fakirleşirken eğitimsiz,vasıfsız ve ahlaksız altsoylar devlet kaynaklarını talan edip,haksız zenginleşmeye başlıyor. Bu neden yapılıyor ve teşvik ediliyor? Bir nevi eski çağların KRAL,RAHİP ve KÖLE sistemine dönüş var Onlarda dünyalar ayrılsın istiyorlar. İnsanlar zorlayıcı ve usandırıcı kötü şartlar sonucunda pes ettiklerinde kaos bitecek Yeni düzende tepedeki üst akla bağlı yönetimler ve bunlara bağlı yeni "sözde elitler" önemli büyük şehirlerde toplanacak Buralar yeni zenginler ve üst akıl çevresi için güvenli, korunaklı şehirler olacak. Bu şehirlerde üst akla bağlı liderler-yeni derebeyleri,krallar. Üst aklın yeni dinine mensup rahipler ve yeni - ikincil derceden burjuva olacak Eğitimli,vasıflı ,aklını kullanan medeni üst soylar köleleştirilemez. Onlar biat eden köleler istiyor. Dönem dönem baskı ile susturulsalar bile onlar her zaman için fünyesi çekilmiş patlamaya hazır bombalardır Bu yüzden eğitimli,hakkını arayan,düşünen insanlar zorbalanıyor,hapse atılıyor,göç ettiriliyor ve susturulmaya çalışıyor. Onlarda bunların geçici birer önlem olduğunu biliyor.Çünkü aklını kullanan üstsoylar elbet birgün birlik olup bu düzene çomak sokacaklar. Yukarda saydığım politikalar ile ölmeyip hayatta kalmayı başaranlar ekonomik gerekçeler ile büyük şehirlerde yaşamaları zorlaştırılıyor İstanbulda yaşamanın maliyeti 70 bintl imiş,emekli en düşük 12 bin,asgari ücretli daha yeni 22 bin denirken,açlık sınırı 21 bin TL,yoksulluk sınırı 72 bin TL.Bu şartlarda bir ailenin İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşaması bilerek zorlaştırılıyor.Köyü olan köyüne mecburen geri dönüş yapıyor,gidebilen yurt dışına gidiyor, kalan iş bulamıyor, evi -arsası olanın rezerv alan ve elkoyma yasaları ile mülkü elinden alınıp şehri terk etmeye zorlanıyor.Buna rağmen şehirde kalırlarsa ulaşım kaosu,toplanma alanı ve sığınak yokluğu,çürük binalar ile olası bir felaketten sağ kurtulurlarsa ya da yaralanırlarsa ölenlere birlikte kilitlenmiş bürokrasi ile canlı canlı gömülecekler Tam bir hayatta kalma oyunu! ++ Devamı 👇
5.bölüm Mülkiyetsizleştirme,ekonomik özgürlüğün elinden alınması,en doğal yaşam haklarından mahrum bırakılma.. Göç et. Şehri terk et ya da şehirde öl! Kurulacak "akıllı şehirlerde" istenmiyoruz.! Duvarlarla çevrilmiş modern ve teknolojik şehirlerde artık yeni elitler sorun ve muhalefet istemiyor Ama ihtiyaç duydukları hizmet için bu yeni EFENDİLERİN yeni KÖLELERE gereksinimi var İşte cahil bırakılan, kötü tiyniyetli alt soylar bu yeni efendilerin hazır kıta yeni askeri birlikleri ve hizmetkârları olacak Kendi elit teknolojik ordularından bahsetmiyorum, eğitimli birlikler zayi vermesin diye olası isyanlarda öne sürülüp,ölmesinde beis olmayan ayak takımı birliklerden söz ediyorum Bu altsoylar,isyanlarda kullanılmak ve kaos çıkartmak,üst soyları avlamak için ülkelere dolduruldu Nasıl ülke liderlerine pastadan pay verildiyse bu hizmetkârlarında bu pastada cûzi bir payı olmalı Öncelikle bu insanımsılar bulundukları coğrafya da medeniyetin getirdiği nimetlerden ve haklardan uzak bir hayat sürüyordu.Bu göçler ile dünyanın geri kalan insanlarının yaşadığı özgürlük, elde ettiği haklar ve nimetler hakkında ilk defa bilgi sahibi oldular.Kendilerinin hiç yaşamadığı bir özgürlük ve değişik bir hayatla tanıştılar ve çekirge sürüsü gibi talana kalktılar. Yeme-içme ,cinsellik,giyim-kuşam,para vb.Hepsine bol ganimet sunuldu Kara kaşları ,kara gözleri için yapılmadı bunlar. Bu yöntem mafyavari bir tarz Ayak takımına bir suç işletmek istersen önce onu paraya ve lükse boğarsın,yaşamadığı yüksek bir hayata çekip,alıştırırsın Çektiğin kitle kendi toplumunun ayak takımı ise onun için mücevher, otomobiller, şan-şöhret,para kapandaki yem olur ama çektiğin kitle senin toplumunun bile alt sınırından daha aşağı yaşam kriterlerine sahipse ona sadece medeni bir şehirde özgürce gezme,yeme-içme,giyinme ve bir miktar para verirsen bunlar o kişiler için hayatlarında hiç görmedikleri nimetler olur. Hiç kimse bir başkasını üstelik kendi yaşamına bile tehdit olacak bir kitleyi boşuna beslemez Bugün besler gözünü boyar yarın bunun ücretini talep eder O ücrette kapıda köpeklik ya da ayak işlerini yapmaktır(bu arada gerçek düz köpeklerden ve Kıtmir 'den bu tabir için özür dilerim) Toplumun cahil bırakılan ve buna da fıtrat gereği müsait olan,içinde kötülük tohumu bulunan altsoy beşer kesimi ile ithal edilen daha da primitif insanımsı soyların bu akıllı şehirlerin duvarları dışındaki gettolarda yaşamaları istenecek. Onlar için kurulacak kısmen bireysel ama çoğunlukta toplu yaşam alanlarında(tek odalar,ortak wc,banyo,mutfak,sosyalleşme alanları)gettolaşacaklar Vatandaşlık puanları,çiplenme,seyahat kısıtlaması ,robot gibi güdülmek... Her sabah toplu halde otobüslere binip kart basıp akıllı şehirlere girip efendilerin hizmetini görmek,zenginliği lüksü izlemek,akşam otobüslere binip toplu yaşam alanlarına taşınmak,zenginlerin artıkları ile beslenmek ya da aç kalmak ama sahip olduğun bir oda ve bir elbise için ve aç uyumaz karnın doyarsa "Tanrına !!!" şükretmek,günlük 1 doların altında bir gelirle yaşamaya çalışmak,okula gidememek,günah diye denizde bol olsa da balık!!! yiyememek,temiz içme suyu kaynakları üzerinde yaşasan bile içme suyunun olmaması,toprak edinme hakkının olmaması,bir metrekare bir toprağa tohum dikmenin yasak olması,kendi yaşam alanında güvenliğin olmaması ,elindeki üç kuruşun ,ayağındaki yırtık potinin komşun tarafından çalınması,tecavüze uğraman hatta yok yere öldürülmen,senin için adaletin olmayışı,sağlık hizmeti alamamak..kavga,kumar,fuhuş üçgeninde büyüyen gelişmemiş sağlıksız bodur çocuklar.Küçük yaşta beslenememe ve hijyenden yoksun kalıp çocuk ölümlerinin artması,lokal çatışmalar, insan ömrünün kısalması,ölümlerin,artması,salgın hastalıklar...İçim daraldı ben kova çağından mı bahsediyorum karanlık ortaçağdan mı !!!!! ya da daha ilkel zamanlardan mı... Bir tarafta akıllı şehirlerde,güvenli duvarlar arkasında lüks mekanlarda,doğal gıdalar ile beslenip modern ve gelişmiş ,teknolojik kova çağını yaşayan elitler,diğer tarafta pirimitif yaşamlar Efendiler için üreyen,üreten,hizmet eden ve ölen köleler... ++ Devamı👇
6.bölüm Ya biz..... Bu düzeni kabul etmeyen,fişlenmek ve çiplenmek,hayvan gibi numaralanmak ve sıvılanmak istemeyenler ne olacak !! Düzen askerleri eliyle öldürülmezsek... Sahte uzaylı istilası gündemleri ile konunun itibarsızlaştırılması ve ardından gerçek istila ile Anubis ve ordularının gerçek insan avı ile avlanmazsak.. Hazırlıksız yakalanmazsak... Bizlerde yabana kaçacak,dağlarda ya komün yaşamlar kuracak ya da bireysel hayatta kalma becerileri geliştireceğiz Vandallardan kurtardığımız kitapları da alıp gerçek insanlar olarak dağlarda saklanacağız Şimdi komplocu ve hazırlıkçı olarak tabir edilip aslında olup biteni idrak etmiş ve insan kalmaya ve insan gibi yaşamaya çalışanların elindeki tek seçenek yabana,olabildiğince gözlerden uzağa gidip,kurtarabildikleri atatohumları ile hayatta kalma mücadelesi vermek olacak. Yedi uyurlar gibi.. Vandallardan kaçıp dağlara saklanan bilgeler gibi Altsoylardan kaçan Luviler gibi.. Reptilianlardan ve dracolardan kaçan ışık insanları gibi.. Bu bağlamda hayatta kalma becerileri geliştirmek. Bireysel silahlanma,bunun eğitimi ve ek olarak yakın dövüş eğitimi almak,gıda üretme,saklama becerileri geliştirmek... Ekilebilir bir toprağa ve içilebilir suya erişmek... Sığınacak ve barınılacak mekanlar bulma,doğal malzeme ile bunları inşaa etme bilgisi.. Sıcak ve soğuktan koruyacak tekstil ürünleri üretmek... Doğal yöntemler ile tedavi olma becerisi... Volkan patlamaları ile gelecek güneşsiz,gündüzsüz geçecek aylar,yıllar ve sonuçta olası bir mini buzul çağı için hazırlık... Ve vakit çok dar. Bunların hepsi yıllardır ekranlarda film olarak gözümüze sokuldu, olası gelecekten haberdar edildik. Yıllardır da bu filmin fragmanını izledik Ve şimdi film başladı Kıyamet temalı bir filmin oyuncusu olarak filmin sonunda ki "The End" yazısını bakalım kaçımız görecek! DÜŞMÜŞ KARTAL "GELECEK,GEÇMİŞTİR" "Geleceği değiştirmek elimizde ama bunu anca kendini feda edenler eliyle başarabiliriz" "Her şeyi feda eden Cennette yaşamayı da hak eder" ++ Devamı👇
Bir varmış, bir yokmuş. (EFENDİLER ve KÖLELER) Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Alındı kararlar yok edilmeliydi insan olan Kaynakla bağı kesildi, Sahte cennete(Metaverse) alındı bir kısmı. Başlarında ağıl bekçileri.. Güdüldü robotlar Artık hazırdı emre vitrindeki oyuncaklar..(ruhsuz,çakrasız dijital köle) Sinekler gibi üşüştü Şeytanlar kurulan sofraya Pay kapmak için yarıştı her biri Kopardıkları lokma değil hayatlardı Çokları telef oldu ellerinde, Kaçan kurtuldu mu bilinmez. Onların da bazısı yitip gitti yabanda İt vurdu,soğuk vurdu,açlık vurdu Hazırlık yapmayan,yolda telef oldu Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Krallar mutlu duvarlar arkasında Karınları tok beylerin Rahiplerin elleri yağlı,dilleri ballı Raks eder cariyeler, Geceler uzun,gündüzler boş. Yapacak bir iş yok Ye, iç ,gez ,eğlen, Vur sırtına kırbacı kölenin At önüne iki lokma,varsın çıplak gezsin Ölmekle bitmez,saymakla eksilmez ne de olsa.. Duvarın dibinde dua eder,gece gündüz Varlığına şükreder, başında taşır efendisini Üzülmesin efendisi,o yalar ayağının altını İsmi yok numarası çok,puanlı köleler * Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Yakıldı kitaplar,yıkıldı okullar Neye gerek bilgi İtaat lazım,soru soran değil peki diyen makbul Bu yüzden kıyıldı nice canlara Unutmuyorlarsa bilgiyi Varsın ölsünler Silinsin yeryüzünden bilgelik Zaten çoktan kıyılmıştı Sofya'ya Adı olmayan kadının bedenine de yer yoktu aralarında Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Kaçarken bilge kişiler şarkılara gizlediler bilgiyi. Öğrettiler çocuklara bu şarkıları Unutmasınlar diye ninniler oyunlara eşlik etti Sonra uyudular, Hepsi uyudu Hep uyudular Ulu dağların koynunda. Nöbet tuttu başlarında Kurtardıkları köpekler.. Onlar uyudular, Hepsi uyudu Hep uyudular Balık serbest kalana kadar Boğa sakinleşene kadar Tosbağa yolu bitirene kadar Sonra uyandı bir bilge,yakaladı balığı,Saldı güvercini Uyandırdı insanları Selamladılar güneşi Şeytanlar toplandı bir masa etrafına Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer Sinekler gibi üşüştü Şeytanlar kurulan sofraya Pay kapmak için yarıştı her biri Kopardıkları lokma değil hayatlardı Oooooo,oooooo,oooooo DÜŞMÜŞ KARTAL * "Vatandaşlık puanı,çip numaraları"
"GELECEK GEÇMİŞTİR"
Eline sağlık Mavi❤
@@muyesserunal1050 teşekkür ederim
1.bölüm
EFENDİLER ve KÖLELER
Köklü bir değişimin,bir resetin başında,önemli tarihi bir sürecin yaşayan tanıkları ve oyuncuları olarak elimizde senaryo olmadan ve ne olduğunu anlamadan ne yaşadığımızı idrak edemeden kaostan kaosa sürükleniyoruz
Bir fırtınaya habersiz yakalanmış gibiyiz oysa bu felaketin ayak sesleri yıllar öncesinden duyulmaya başlanmıştı
Fırtına dindiğinde alıştığımız hiç bir düzen ve tanıdığımız bir dünyada olmayacağız,hatta bizler de olmayacağız,en azından çoğumuz....
(26 bin yıllık bir siklusun kapanması da yeni bir tarih resetlenmesi de hemen bir kaç yılda olmaz
Biz buna ;
"yüzyıllık versiyon değişim planı" diyelim)
..Çocuklar da bizim bildiğimiz dünyayı ve yaşadığımız geçmiş tarihi bilmeyecek.
Onlar yepyeni bir dünyada,yeniden yazılmış bir tarih bilgisi,kavimler göçü sonrası yeni bir demografik yapıda ve sıfır hafıza ile bambaşka bir dünyada bambaşka bir düzende yaşayacaklar ve bunun hep böyle geldiğini sanacaklar
Yeni dünyanın doğum sancılarını bizler yaşayacağız.Bizler gidince bugünleri bilenler de kalmayacak.Eskiden olduğu gibi, daha eskiden de olduğu gibi...
Gene bir tufan hikayesi dillerde gezecek.
Biz şimdi doğum sancılarına geri dönelim
Dünya genelinde göreve getirilen liderler ,halkların kendi seçimi değildi,öyle sandık
Bu liderler global bir planın lokal uygulayıcıları olarak iş başına getirildi
Değişim bir anda olmaz,zamana yayılır.Her şartın kıvama gelmesi gerekir bunun içinde plan sahipleri hep çok sabırlıdır.
Doğru bir sonuç almak için sabretmek ve devamlı çalışıp gayreti elden bırakmamak gerekir ve sessiz olmalı ki emekler boşa gitmesin
Dünya genelinde üniter devletlerin yapısının bozulması için başa gelen liderler,devletin kurumlarını,yasalarını,ekonomisini,eğitimini,sağlık sistemini,ordusunu ve toplum yapısını,insan ahlakını bozmak için adım adım bazı planlar uyguladılar
Amaç birliği bozmak,ortak paydaları yok etmek,ortak kültürü yok etmek,çeşitli korkular ile bireysel davranışlara yönelinmesi yani böl-parçala-yönet politikası
Büyük denizlerdeki küçük balık sürülerini hatırlayın,hepiniz belgesel filmlerde izlemişsinizdir.Ringa ya da sardalya balıkları büyük sürüler halinde ve birlikte hareket eder.Avcı büyük balık,balina ya da köpek balıkları önce bir kaç hamle ile sürüye dalar ve birliği dağıtır.Küçük balıklar farklı yönlere dağılır,artık birlik bilinci kaybolmuş,her biri can derdine düşmüştür ve sırayla ölüm hepsine daha kolay gelir.Av bitince artık sürüden eser kalmaz
Bize yapılan da bu.++
Devamı 👇
2.bölüm
Salgın hastalık ile evlere kapanınca en önemli toplum bağı kesildi,insanlar eşi dostu geçti akrabaları ile bile bağı kesti ve o günden beri gelişen farklı şartların desteklemesi sonucu da daha bireysel yaşamaya mecbur bırakıldık
Hepsi planın birer basamağı oldu
Karanlıkta sabah işe,okula gitmek. Gün içinde güneş ışığından mahrum kalmak.Bozulan biyolojik ve ruhsal denge...
Sosyal medya,
TV'lerde izletilen programlar/dizilerdeki ahlaki yozlaşma hatta yapılan bazı belgesellerin devlet kanalında sabah akşam tekrarı
Bunların konusu "günlük 1 doların altındaki yaşamlar,okula ulaşamayan çocuklar,aç ama dindar afrikalılar,suyu-ekmeği olmayan çıplak biçare toplumlar"konulu belgeseller ile beyinler yıkanıp toplumu yeni biçilen kadere alıştırma çalışmaları..
Ruh bağlantıları kesilmiş,metaverse de robotlaşmış,çakrasız,ruhsuz,estetik bağımlısı yeni insanımsı ve ara cinsiyetli ve cinsiyetsiz türlerin teşviki...
Hastalık korkusu ile kimyasallarla daha fazla haşır neşir olmak,maske,dezenfektan,ilaçlar,sıvılar..
Devamlı havadan ilaçlanmak.Bu ilaçlama sonrası yağan yağmurlar ile bu ağır metallerin toprağa,besinlere ve deri yolu ile bedene alınması,bunların bıraktığı kalıcı hasarlar.
Hem ruh(üstben bağını kesme)hem de fiziki beden zararları.
Gdolu,hibrit tohumlu yapay gıdalara maruz bırakılmak..
Su kaynaklarının yok edilmesi,derelere kurulan HESler..
Yağmur sularının toprağa değil,denize akması.Betonlaşma.
Ağaç katliamları..
Çeşitli nedenlerle yapılan hayvan katliamları..kuş-domuz gribi,develerin,köpeklerin öldürülmesi,ineklerin suçlanması ve yapay et ve böcek yemeye teşvik..
İklimin bozulması,değişik hava olaylarının oluşturulması
Doğa felaketlerin yapay olarak üretilmesi
Savaşlar...
Doğum oranlarının bazı kesimlerde(üst soylarda)düşmesi,(altsoylarda)teşvik edilmesi
Yenidoğan ölümleri,bebeklerde otizm artması..
Sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi..
(Fiziki engelleme hastanelerin şehir dışına taşınması ve şehir içine dağılmış bölümlerin tek bir yapıda toplanması-bunun sakıncalarını yetkisiz ,sıradan bir insan bile azıcık akıl yürütüp bilir.
Şehir içine dağılmış poliklinik ve özelleşmiş birimlere ulaşım kolaydır ve kendi içinde hali hazırda işleyen bir düzeni vardır ayrıca bir savaş halinde şehir bombalandığında bir hastane yıkılsa bile bir diğeri işlevini yerine getirir.Buraya bir sürü artı değer sayabiliriz,bu hastanelerin tek bir çatı altında şehir dışına taşınması şehirde olabilecek bir kaosta hastaneye giden yol da kilitlenir hastaların/yaralıların kurtulma şansı düşer,öte yandan mevcut tek bir hastane bombalanırsa zaten gidecek başka sağlık birimi de kalmaz.Tedavi şansı yok olur
Sağlık çalışanlarının,doktorların devlet eliyle yapılan çeşitli mobingler.. buna örnek; ekonomi,adaletsizlik,şiddete uğrama,liyakatsiz idareciler sayılabilir.
Bunlar sonunda eğitimli kadroların ya emekli edilmesi ya da göçe zorlanması boşalan yerlere uzman olmayan,eğitimsiz ve liyakatsiz alt soyların yerleştirilerek sağlık hizmetlerine ulaşımın engellenmesi, ulaşanlarında yanlış tedavi ile sakat bırakılması ve hatta ölmesi..
Yeterli sağlık çalışan kadrosu olmadığı için bu hizmetlere erişimin engellenmesi
Kasıtlı bozulmuş randevu sistemi ile sağlık hizmeti almak isteyenlerin usandırılıp özele yönlendirilmesi..
Özel hastane teşviki ile ekonomik gücü yetmeyenlerin sağlık hizmeti alamaması
Devlet hastanelerinin işleyişinin,düzeninin bozulup cihazsız ve kadrosuz bırakılması.Bu cihazların özel hastanelere taşınması ve ücretli hale getirilmesi
Sağlık hizmetlerine erişimde asli unsurlara haksızlık edilip sığınmacılara ekstra haklar tanınması..
Verilen sağlık eğitimlerinde kalitenin düşmesi,uzman yetişmemesi.++
Devamı 👇
3.bölüm
Genel olarak eğitimin kalitesinin düşmesi ,ücretsiz eğitimin engellenmesi ,özel okul teşviki,öğretmenleri ve öğrenciler ile ailelerini yıldırma politikası ile çocukları eğitimden uzak tutulması.Ekonomik şartlar,fiziki şartlar,bilinçsiz aileler,barınma ve beslenme zorluğu,çocukların kitaba,okul gereçlerine,kıyafete ulaşamaması en önemlisi beslenme ve yurt sorunu,ulaşım ücretleri,gün ışığından mahrum bırakmaları hepsi eğitimsiz,cahil bir toplum oluşturmak ve devamında asgari ücrete bireyleri mecbur bırakmak için yapılıyor.(günlük 1 doların altındaki yaşamlar belgesel dizisini hatırlayın)
Ordunun dağıtılması,kurumlarının bozulması(eğitim ve askeri hastane),liyakatsiz yönetilme,ordu içindeki hiyerarşi,düzen ve işleyişin bozulması, gerekli teçhizat ve teknoloji eksikliği,askeri geleneğin bozulması ,ordunun itibar kaybı,toprak ve adaların kaybı.
Sosyal kurumların içinin boşaltılması ve itibar kaybı,işleyişinin ve geleneksel yapısının bozulması,Kızılay,afat gibi..
Önemli stratejik kurumların içinin boşaltılması, itibar kaybı ve el değiştirmesi
(ulaşım ; deniz,kara ve havayolu,köprü,haberleşme vb)
(Liman gibi işletmelerin,stratejik kurumların devr edilmesi,lağv edilmesi veya içinin boşaltılması )
Devlet kurumlarının mal varlıklarının sıfırlanması
Yeraltı kaynakların yabancılara peşkeş çekilip doğa katliamının önünün açılması.
Tarım arazilerinin betonlaşması,arazi gaspı ve el değiştirmesi,köy ve köylünün yok edilmesi,halkın doğal, taze ve ucuz gıdaya erişimin engellenmesi.
Şehir betonlaşması ve tarım topraklarının betonlaşması ile yağmur suyunun denize boşa akması sonucu kuraklık ve çölleşme,toprak kaybı,
Bu nedenle alışık olmadığımız felaketler yaşama sel,hortum gibi.
Liyakatsiz yönetimler eliyle yanlış şehirleşme,yanlış planlama ile şehirde düzenin bozulması, trafik sorunları,çürük binalar-kalitesiz malzeme ve eğitimsiz kadroların iş bitirmesi,dereyatağına bina yapılması.Fay hatlarına hastane ve karayolu ,pist yapılması gibi cahillikten öte saf kötülük eylemleri,eski binaların yenilenmesinin zorlaştırılması,hak kayıpları,rezerv alan,olası felaketlerde toplanma alanlarının /sığınakların olmayışı,yeşil alan kalmaması,sahil ve ormanların ranta kurban gitmesi.
Sosyal belediyeciliğin önünün kesilmesi,belediye varlıklarının ve gelirlerinin talan edilmesi,insan kayırma,liyakatsizlik ve adaletsizlik,yıldırma ve el koymalar..
Dini çevrelerin kayrılması,zenginleştirilmesi ama yozlaştırılması....
Liste uzar gider hepsini yaşayarak gördük zaten ,hepiniz tüm gerçeklerin farkındasınız.
Burada bir işbirliği var.
Öncelikle bir üst akıl ,toptan tüm dünya düzeninin restelenmesini ve değişmesini istiyor
Bunun için lokal piyonlar buluyor.
Yerel kaynakları iç etmelerinin önü açılarak bu kişilerin ücretleri kendi elleri ile tahsil ettiriliyor yani hazine dairesine sokulup eline kürek verilmesi gibi düşünün. Bu şekilde plana sadık kalması ve yeni görevler için yöneticiler teşvik edilmiş oluyor.
Daha sonra bu yöneticiler sanki ülkenin ortasına bomba düşmüşte halkı çil yavrusu gibi dağıtırken kaynaklarda el değiştiriyor ve kalan kaynakların da sanki üstünden fil geçmiş gibi bir daha geri dönülmez şekilde yok edilmesinin önünü açıyor HES ve madencilik gibi.++
Devamı👇
4.bölüm
Halkın çil yavrusu gibi dağılması > yani ordu,sağlık,eğitim,tarım-hayvancılık,yerleşim,ekonomi,adaletsizlik gibi konularda bir survivora/açlık oyunlarında hayatta kalma yarışına sokulması..
Piyonların piyonları ile halka zülum.
Çalışan veya emekli olmuş insanlarının emeğinin karşılığının verilmemesi,verilen maaşın ,maaş değil sadaka statüsünde olması ve tasmalı piyonların ki bunların prof ya da zabıta olması fark etmez,bu sözde sadakayı başa kakmaları,insanların bugün açlığa yarın ölüme mahkum edilmesi,onurlu ama aç insan intiharları.
Bir insan 80 yaşında niye intihar eder!
Bu talandan artık kim sağ kalırsa...
İçerde bu şekilde kaos yaşanırken bu kaosun şiddetinin artması için de ülkeler birbirlerine pas atmaya başlıyor
Düzensiz göç,demografik yapının bozulması,entegre sorunları,altsoylarla gelen eski hastalıklar,ahlaki çöküntü,sapıklık,cehalet ve şiddet..
Etnik ayrılıkların körüklenmesi,terör olaylarının daha da teşvik edilmesi,katliamlar..
Dünya tam bir cehenneme döndürülüyor.Çünkü yeni bir DÜZEN için önce KAOS gerekli
İnsanlar oradan oraya savrulurken,bu filmin senaryosuna dair en ufak bilgisi yokken, spontane açlık oyunları ile hayatta kalma yarışına sokuluyor
Hâla insanların çoğu yönetim değişirse işlerin düzeleceğini sanıyor çünkü sorunu lokal algılıyor oysa oyun kurucular yeni oyun versiyonuna geçmek istiyor,bu yüzden global ölçekli benzer sorunu tüm dünya vatandaşları yaşıyor
Eğitimli ,liyakatli insanlar önce yıldırılıp ya görevden el çektirildi ya göç ettirildi ve kalanlar da düşük maaşlara mecbur bırakıldı
Toplum asgari ücrette eşitlendi
Emekliler açlık sınırı altında yaşamaya mecbur bırakılırken enflasyon devamlı artıp ekonomi de görülmemiş absürt dalgalanmalar faiz,döviz,altın gibi metalarda kural dışı hareketler,önlenemez fiyat artışları,ahlaki çöküntü ile ekonomik kaosun birbirine paslaşması..
Toplumun bir tarafı özellikle eğitimli,kalifiye üstsoylar devamlı fakirleşirken eğitimsiz,vasıfsız ve ahlaksız altsoylar devlet kaynaklarını talan edip,haksız zenginleşmeye başlıyor.
Bu neden yapılıyor ve teşvik ediliyor?
Bir nevi eski çağların KRAL,RAHİP ve KÖLE sistemine dönüş var
Onlarda dünyalar ayrılsın istiyorlar.
İnsanlar zorlayıcı ve usandırıcı kötü şartlar sonucunda pes ettiklerinde kaos bitecek
Yeni düzende tepedeki üst akla bağlı yönetimler ve bunlara bağlı yeni "sözde elitler" önemli büyük şehirlerde toplanacak
Buralar yeni zenginler ve üst akıl çevresi için güvenli, korunaklı şehirler olacak.
Bu şehirlerde üst akla bağlı liderler-yeni derebeyleri,krallar.
Üst aklın yeni dinine mensup rahipler ve yeni - ikincil derceden burjuva olacak
Eğitimli,vasıflı ,aklını kullanan medeni üst soylar köleleştirilemez.
Onlar biat eden köleler istiyor.
Dönem dönem baskı ile susturulsalar bile onlar her zaman için fünyesi çekilmiş patlamaya hazır bombalardır
Bu yüzden eğitimli,hakkını arayan,düşünen insanlar zorbalanıyor,hapse atılıyor,göç ettiriliyor ve susturulmaya çalışıyor.
Onlarda bunların geçici birer önlem olduğunu biliyor.Çünkü aklını kullanan üstsoylar elbet birgün birlik olup bu düzene çomak sokacaklar.
Yukarda saydığım politikalar ile ölmeyip hayatta kalmayı başaranlar ekonomik gerekçeler ile büyük şehirlerde yaşamaları zorlaştırılıyor
İstanbulda yaşamanın maliyeti 70 bintl imiş,emekli en düşük 12 bin,asgari ücretli daha yeni 22 bin denirken,açlık sınırı 21 bin TL,yoksulluk sınırı 72 bin TL.Bu şartlarda bir ailenin İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşaması bilerek zorlaştırılıyor.Köyü olan köyüne mecburen geri dönüş yapıyor,gidebilen yurt dışına gidiyor, kalan iş bulamıyor, evi -arsası olanın rezerv alan ve elkoyma yasaları ile mülkü elinden alınıp şehri terk etmeye zorlanıyor.Buna rağmen şehirde kalırlarsa ulaşım kaosu,toplanma alanı ve sığınak yokluğu,çürük binalar ile olası bir felaketten sağ kurtulurlarsa ya da yaralanırlarsa ölenlere birlikte kilitlenmiş bürokrasi ile canlı canlı gömülecekler
Tam bir hayatta kalma oyunu!
++
Devamı 👇
5.bölüm
Mülkiyetsizleştirme,ekonomik özgürlüğün elinden alınması,en doğal yaşam haklarından mahrum bırakılma..
Göç et.
Şehri terk et ya da şehirde öl!
Kurulacak "akıllı şehirlerde" istenmiyoruz.!
Duvarlarla çevrilmiş modern ve teknolojik şehirlerde artık yeni elitler sorun ve muhalefet istemiyor
Ama ihtiyaç duydukları hizmet için bu yeni EFENDİLERİN yeni KÖLELERE gereksinimi var
İşte cahil bırakılan, kötü tiyniyetli alt soylar bu yeni efendilerin hazır kıta yeni askeri birlikleri ve hizmetkârları olacak
Kendi elit teknolojik ordularından bahsetmiyorum, eğitimli birlikler zayi vermesin diye olası isyanlarda öne sürülüp,ölmesinde beis olmayan ayak takımı birliklerden söz ediyorum
Bu altsoylar,isyanlarda kullanılmak ve kaos çıkartmak,üst soyları avlamak için ülkelere dolduruldu
Nasıl ülke liderlerine pastadan pay verildiyse bu hizmetkârlarında bu pastada cûzi bir payı olmalı
Öncelikle bu insanımsılar bulundukları coğrafya da medeniyetin getirdiği nimetlerden ve haklardan uzak bir hayat sürüyordu.Bu göçler ile dünyanın geri kalan insanlarının yaşadığı özgürlük, elde ettiği haklar ve nimetler hakkında ilk defa bilgi sahibi oldular.Kendilerinin hiç yaşamadığı bir özgürlük ve değişik bir hayatla tanıştılar ve çekirge sürüsü gibi talana kalktılar.
Yeme-içme ,cinsellik,giyim-kuşam,para vb.Hepsine bol ganimet sunuldu
Kara kaşları ,kara gözleri için yapılmadı bunlar.
Bu yöntem mafyavari bir tarz
Ayak takımına bir suç işletmek istersen önce onu paraya ve lükse boğarsın,yaşamadığı yüksek bir hayata çekip,alıştırırsın
Çektiğin kitle kendi toplumunun ayak takımı ise onun için mücevher, otomobiller, şan-şöhret,para kapandaki yem olur ama çektiğin kitle senin toplumunun bile alt sınırından daha aşağı yaşam kriterlerine sahipse ona sadece medeni bir şehirde özgürce gezme,yeme-içme,giyinme ve bir miktar para verirsen bunlar o kişiler için hayatlarında hiç görmedikleri nimetler olur.
Hiç kimse bir başkasını üstelik kendi yaşamına bile tehdit olacak bir kitleyi boşuna beslemez
Bugün besler gözünü boyar yarın bunun ücretini talep eder
O ücrette kapıda köpeklik ya da ayak işlerini yapmaktır(bu arada gerçek düz köpeklerden ve Kıtmir 'den bu tabir için özür dilerim)
Toplumun cahil bırakılan ve buna da fıtrat gereği müsait olan,içinde kötülük tohumu bulunan altsoy beşer kesimi ile ithal edilen daha da primitif insanımsı soyların bu akıllı şehirlerin duvarları dışındaki gettolarda yaşamaları istenecek.
Onlar için kurulacak kısmen bireysel ama çoğunlukta toplu yaşam alanlarında(tek odalar,ortak wc,banyo,mutfak,sosyalleşme alanları)gettolaşacaklar
Vatandaşlık puanları,çiplenme,seyahat kısıtlaması ,robot gibi güdülmek...
Her sabah toplu halde otobüslere binip kart basıp akıllı şehirlere girip efendilerin hizmetini görmek,zenginliği lüksü izlemek,akşam otobüslere binip toplu yaşam alanlarına taşınmak,zenginlerin artıkları ile beslenmek ya da aç kalmak ama sahip olduğun bir oda ve bir elbise için ve aç uyumaz karnın doyarsa "Tanrına !!!" şükretmek,günlük 1 doların altında bir gelirle yaşamaya çalışmak,okula gidememek,günah diye denizde bol olsa da balık!!! yiyememek,temiz içme suyu kaynakları üzerinde yaşasan bile içme suyunun olmaması,toprak edinme hakkının olmaması,bir metrekare bir toprağa tohum dikmenin yasak olması,kendi yaşam alanında güvenliğin olmaması ,elindeki üç kuruşun ,ayağındaki yırtık potinin komşun tarafından çalınması,tecavüze uğraman hatta yok yere öldürülmen,senin için adaletin olmayışı,sağlık hizmeti alamamak..kavga,kumar,fuhuş üçgeninde büyüyen gelişmemiş sağlıksız bodur çocuklar.Küçük yaşta beslenememe ve hijyenden yoksun kalıp çocuk ölümlerinin artması,lokal çatışmalar, insan ömrünün kısalması,ölümlerin,artması,salgın hastalıklar...İçim daraldı ben kova çağından mı bahsediyorum karanlık ortaçağdan mı !!!!! ya da daha ilkel zamanlardan mı...
Bir tarafta akıllı şehirlerde,güvenli duvarlar arkasında lüks mekanlarda,doğal gıdalar ile beslenip modern ve gelişmiş ,teknolojik kova çağını yaşayan elitler,diğer tarafta pirimitif yaşamlar
Efendiler için üreyen,üreten,hizmet eden ve ölen köleler...
++
Devamı👇
6.bölüm
Ya biz.....
Bu düzeni kabul etmeyen,fişlenmek ve çiplenmek,hayvan gibi numaralanmak ve sıvılanmak istemeyenler ne olacak !!
Düzen askerleri eliyle öldürülmezsek...
Sahte uzaylı istilası gündemleri ile konunun itibarsızlaştırılması ve ardından gerçek istila ile
Anubis ve ordularının gerçek insan avı ile avlanmazsak..
Hazırlıksız yakalanmazsak...
Bizlerde yabana kaçacak,dağlarda ya komün yaşamlar kuracak ya da bireysel hayatta kalma becerileri geliştireceğiz
Vandallardan kurtardığımız kitapları da alıp gerçek insanlar olarak dağlarda saklanacağız
Şimdi komplocu ve hazırlıkçı olarak tabir edilip aslında olup biteni idrak etmiş ve insan kalmaya ve insan gibi yaşamaya çalışanların elindeki tek seçenek yabana,olabildiğince gözlerden uzağa gidip,kurtarabildikleri atatohumları ile hayatta kalma mücadelesi vermek olacak.
Yedi uyurlar gibi..
Vandallardan kaçıp dağlara saklanan bilgeler gibi
Altsoylardan kaçan Luviler gibi..
Reptilianlardan ve dracolardan kaçan ışık insanları gibi..
Bu bağlamda hayatta kalma becerileri geliştirmek.
Bireysel silahlanma,bunun eğitimi ve ek olarak yakın dövüş eğitimi almak,gıda üretme,saklama becerileri geliştirmek...
Ekilebilir bir toprağa ve içilebilir suya erişmek...
Sığınacak ve barınılacak mekanlar bulma,doğal malzeme ile bunları inşaa etme bilgisi..
Sıcak ve soğuktan koruyacak tekstil ürünleri üretmek...
Doğal yöntemler ile tedavi olma becerisi...
Volkan patlamaları ile gelecek güneşsiz,gündüzsüz geçecek aylar,yıllar ve sonuçta olası bir mini buzul çağı için hazırlık...
Ve vakit çok dar.
Bunların hepsi yıllardır ekranlarda film olarak gözümüze sokuldu, olası gelecekten haberdar edildik.
Yıllardır da bu filmin fragmanını izledik
Ve şimdi film başladı
Kıyamet temalı bir filmin oyuncusu olarak filmin sonunda ki "The End" yazısını bakalım kaçımız görecek!
DÜŞMÜŞ KARTAL
"GELECEK,GEÇMİŞTİR"
"Geleceği değiştirmek elimizde ama bunu anca kendini feda edenler eliyle başarabiliriz"
"Her şeyi feda eden Cennette yaşamayı da hak eder"
++
Devamı👇
Bir varmış, bir yokmuş.
(EFENDİLER ve KÖLELER)
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Alındı kararlar yok edilmeliydi insan olan
Kaynakla bağı kesildi,
Sahte cennete(Metaverse) alındı bir kısmı.
Başlarında ağıl bekçileri..
Güdüldü robotlar
Artık hazırdı emre vitrindeki oyuncaklar..(ruhsuz,çakrasız dijital köle)
Sinekler gibi üşüştü Şeytanlar kurulan sofraya
Pay kapmak için yarıştı her biri
Kopardıkları lokma değil hayatlardı
Çokları telef oldu ellerinde,
Kaçan kurtuldu mu bilinmez.
Onların da bazısı yitip gitti yabanda
İt vurdu,soğuk vurdu,açlık vurdu
Hazırlık yapmayan,yolda telef oldu
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Krallar mutlu duvarlar arkasında
Karınları tok beylerin
Rahiplerin elleri yağlı,dilleri ballı
Raks eder cariyeler,
Geceler uzun,gündüzler boş.
Yapacak bir iş yok
Ye, iç ,gez ,eğlen,
Vur sırtına kırbacı kölenin
At önüne iki lokma,varsın çıplak gezsin
Ölmekle bitmez,saymakla eksilmez ne de olsa..
Duvarın dibinde dua eder,gece gündüz
Varlığına şükreder, başında taşır efendisini
Üzülmesin efendisi,o yalar ayağının altını
İsmi yok numarası çok,puanlı köleler *
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Yakıldı kitaplar,yıkıldı okullar
Neye gerek bilgi
İtaat lazım,soru soran değil peki diyen makbul
Bu yüzden kıyıldı nice canlara
Unutmuyorlarsa bilgiyi
Varsın ölsünler
Silinsin yeryüzünden bilgelik
Zaten çoktan kıyılmıştı Sofya'ya
Adı olmayan kadının bedenine de yer yoktu aralarında
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Kaçarken bilge kişiler
şarkılara gizlediler bilgiyi.
Öğrettiler çocuklara bu şarkıları
Unutmasınlar diye ninniler oyunlara eşlik etti
Sonra uyudular,
Hepsi uyudu
Hep uyudular
Ulu dağların koynunda.
Nöbet tuttu başlarında
Kurtardıkları köpekler..
Onlar uyudular,
Hepsi uyudu
Hep uyudular
Balık serbest kalana kadar
Boğa sakinleşene kadar
Tosbağa yolu bitirene kadar
Sonra uyandı bir bilge,yakaladı balığı,Saldı güvercini
Uyandırdı insanları
Selamladılar güneşi
Şeytanlar toplandı bir masa etrafına
Eşlik etti buna ruhban kullar ve beşer
Sinekler gibi üşüştü Şeytanlar kurulan sofraya
Pay kapmak için yarıştı her biri
Kopardıkları lokma değil hayatlardı
Oooooo,oooooo,oooooo
DÜŞMÜŞ KARTAL
* "Vatandaşlık puanı,çip numaraları"