Gayrimüslim Türk diye ayırman bile yanlış. Evet burada konu bu diye belirttin biliyorum ama gelin şu vasıfsız dini inanç işini salalım. Esas bağ temel anlamda milliyetçiliktir. Bu nettir. O da Atatürk milliyetçiliğidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün inşa ettiğidir. Ne kadar ılık arkalı "milliyetçi deyılıım" diyen tip varsa da çoğu buna uyar, buna biat eder. Etnik köken fark etmeksizin T.C. vatandaşları Türk oluyor. Cumhuriyetin temeli Türk kültürüne dayanıyor. Modern devletin yaptığı gibi cumhuriyet milli bilinci olan, eğitimli olan, kendisine katkı sağlayabilecek insan yetiştiriyor. Yani bize çocukluktan itibaren cumhuriyetin yaptığı bu işleyişle bizi bir arada tutan temel bağ milli bilinç, ortak Türk kültürü oluyor.@@yuproska8997
36:00 bu muhabbet gerçekten oluyor; Muhammedin kızı fatma ile evlenen halife Ali ile muhammedin kabilesi arasında taht kavgası çıkıyor ve bundan dolayı da şii'lik diye yeni bi mezhep hatta yarı-din doğuyor. Muhammedin amcası abbas ve ali muhammedden sonra kendisinin(ali) başa geçmesi gerektiğini söylüyor... Ama ayette çocuklarında evlenmesi yasak dense bu sefer cocuklar ıcın sıkıntı olurdu, tuhaf bi durum
Bu muhabbet gerçekten oluyor derken neye dayanarak gerçekten böyle bir şeyin olduğuna inanıyorsun? Yazılana göre Hz. Muhammed'in doğumundan bu yana 1454 yıl geçmiş. 1454 yıl öncesine gidip bu anın gerçekten yaşandığını mı gördün?
@@Morjonist İşin garabeti de burada zaten dostum. Bende anladım onu kastettiğini işin mavrasındayım. Fakat şöyle bir durum var, Kuran meal ile anlaşılacak kadar basit bir kitap değildir. Ayet ne zaman inmiş, bir konu üzerine mi inmiş, Peygamber bu ayeti tefsir ederken ne söylemiş, sahabe bu ayet ile ne anlamış ve nasıl amel etmiş. Meal okuyup, "kuran okudum saçma geldi" deme lüksün yok. Adama cahil derler böyle konuşursan. Bak bilmeyene cahil denmez he yanlış anlama, böyle yüksek perdeden konuşursan cahil denir.
@@yetimogluu 1) Müslüman olmamak için kur'an okumak gerekmez. 2)Kur'an ı okuyup tatmin olmazsan inanmaman için çok çok yeterli, neden başka insanların açıklamalını okuyayım ki? 3) Kur'an ı okudum ama anlayamıyorum, başka insanların laflarına bakıyorsam o kitabın bir kusurudur. Madem insanlara indiriliyor, neden herkesin ilk okuyuşunda anlayabileceği bir kitap değil? Allah insan aklının nasıl çalıştığını bilmiyor mu?
@@Morjonist Mevzuyu yanlış anladın dostum, kimsenin inancı beni ilgilendirmez. Sende inanmıyor olabilirsin, zerre kadar umurumda değil inan. Ama Din ve Kuran adına da konuşamazsın, eğer konuşacaksan usulü bileceksin. Fıkıh, Hadis, Kelam hepsi ayrı ayrı ilimler. Kuran hikaye kitabı değil, "okudum anladım oldum ben" diyemezsin. Kıyamete kadar inanların kitabı olarak kalacak. Tekrar ediyorum, inanmıyorsan inanmazsın, ama hakkında konuşacaksan derinlemesine girmen gerekiyor. Kuran Peygambersiz, Peygamber sahabesiz anlaşılmaz. Lütfen itidalli olalım, mavra da bir yere kadar.
@@yetimogluu Dostum hakaret etmediğimiz sürece istediğim yorumu yapabiliriz kuran hakkında. Kuran hakkında konuşamazsın diye bir kısıtlayıcılık yapma hakkın yok bir kere. Ben inanayım veya inanmayayım, saçma gelen, tutarsız gelen bir şey hakkında istediğim yerde konuşabilirim. Kuran'a hakaret etmediğim, inananları aşağılamadığım sürece "şu sure çok saçma", "şu surede insanların düşündüğü gibi bir anlam yok", "kuran'ın uydurma olduğu çok açık" gibi kelamlar kullanabilirim. Ben kuranın ilahi bir kitap olduğuna inanmıyorum, sen peygambersiz anlaşılmaz diyorsun. Kuranı birkaç farklı mealden, iki dil üzerinden okudum ve beşeri bir ürün olduğuna kanaat getirdim; istediğim gibi yalan olduğunu, Allah'ın yokluğunu savunabilirim.
Tefsiri tamamen dışlamak demek ben bu ayetin indiği seneyi, günü, o dönemin sosyolojisini, yaşantısını, hurafesini, dogmasını, tıbbını, yeme içmesini biliyorum demektir. Direkt o dönemi yaşasan bile bazı ayetler yine de derin gelir. Bu yüzden ayetin indiği vakitlerde dahi ayetler sürekli tartışılmıştır. Tefsir sadece şahsi yorum değildir. Tarihteki bilimsel metodoloji gibi "O dönemin şartlarına göre değerlendir." tefsir de bu metoda hizmet eder. Her ayetin bir hikayesi var.
Ahzab 53'te Peygamber eşleriyle perde arkasından konuşun diyor. ahzab 32-33'te Peygamber eşlerine evlerinizde oturun diyor. Ahzab 53 için genellikle Peygamberin yaşadığı olay üzerine indi fakat bütün müminlerin ders çıkarması gereken bir olay diyorlar. Öncelikle böyle bir ayet yerine benzer konu hakkında daha evrensel hitap eden bir ayet inebilirdi. Bir de ahzab 32 33'te Peygamber hanımlarına evlerinizde oturun denmesi de Peygamber hanımı gibi üst mertebede birisinin eşi olan mümin kadınların örnek alması gereken bir durum olmuyor mu? Öyleyse İslam üst mertebede bir kişinin kadınını eve kapatıyor, evdeyken dahi perde arkasından konuşulacak kadar dışarıya kapatıyor. Ha o ayet sadece Peygamber hanımları için indi diyorsanız kıyamete kadar geçerli olacak olan evrensel bir kitapta ne işi var? Bir de ahzab 53'te perde arkasından konuşun dedikten sonra bu sizin kalbiniz için de onların kalbi için de daha hatırlıdır diyor. Burdan sanki bir insanı rahatsız etmenin de ötesinde cinsel istekleri de vurguluyor. Zaten ahzab 53'ün Kurtubi ve daha birçok tefsirlerinde ayetteki "Peygamber eşleriyle evlenemezsiniz" cümlesinin iniş nedeni olarak bazı kişilerin Peygamber öldükten sonra peygamberin eşleriyle evlenme isteği olduğu yazar. Hatta münafık olduğu yazan bazı kişiler "Muhammed ne oluyor ki süreli bizim hanımlarımızla evleniyor? O öldükten sonra biz de onun hanımları arasında okları dolaştırırız." demiş. Zaten ahzab 53'teki Peygamber eşleriyle perde arkasından konuşun ve ahzab 32-33'ten kadın evden çıkamaz hatta peçe takmak zorundadırı bile çıkartanlar var.
Bu arada ahzab 53'ün Kurtubi ve daha birçok tefsirlerinde ayetteki "Peygamber eşleriyle evlenemezsiniz" cümlesinin iniş nedeni olarak bazı kişilerin Peygamber öldükten sonra peygamberin eşleriyle evlenme isteği olduğu yazar. Hatta münafık olduğu yazan bazı kişiler "Muhammed ne oluyor ki süreli bizim hanımlarımızla evleniyor? O öldükten sonra biz de onun hanımları arasında okları dolaştırırız." demiş.
@yksopenthedoorr kafa yormakla ne alakası var, amaç anladıktan sonra tanrıyı kabul edip etmemek, bu okuldaki sınav değil ki, sen çok yanlış anlamışın ve bunda kafa yorunca anlaşılcak doğru bilgi de yok, yanlış bilgi zaten.
Zariyat 47 için, Diyanet bir mealinde evet genişleme anlamı vermiş ama göğün genişlemesi. Yeni olarak belirtilen diğer mealinde ise "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş. Elmalılıda "çok genişlik ve kudret" sahibiyiz diye çevirmiş. Tefsir Örnekleri: Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer.)" Gerçekten biz elbette genişletenleriz" (Mealde çevirirken genişleme anlamı verenler tefsirde de bunu verebilirler, ne anladıklarına ilişkin yorum kısmı daha önemli, yine de olduğu gibi çevrildi olarak kabul edelim) Bunda da beş görüş vardır: Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir. İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir. Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir. Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir. (BAKIN BURADAN GÖKYÜZÜ OLARAK ANLADIKLARI ANLAŞILIYOR. EVREN İLE YER ARASI İFADESİ SAÇMA OLURDU.) Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir Sonuç olarak göğü genişletiyor yorumunu anlasak bile bunu gökyüzü olarak anlamışlar, evren olarak değil. (Mucize olarak günümüzdekilere, yazılış olarak o zamandakilere hitap ediyor derseniz yine mantıksız olur. Mucize olarak anlaşılsın diye yüzyillarca mı beklenilmis, o zamanlarda yaşayanlar da birbirinden farklı şekilde anlamışlar ) Zariyat 48 de yeri de döşüyoruz diyor. Yer ve gök olarak kastedilmesi daha mantıklı. Evren gibi bir şey kastedilmediği de açık. Evren ile yer arası ifadesi mantıksız olurdu) Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz. Burada sorun kitabın kendine apaçık deyip, bir sürü farklı görüşler çıkması. Gök genişliyor anlamı içinse bu ilahiyatcilar vs toplansın tefsirleri mealleri de referans alsinlar. Tüm tefsirlerdeki yorumlara ve meallere bakıp ne demek istediğine oy çokluğuyla karar versinler (!)
bir cümlesinde bile 5 farklı görüş olan dinde en yalın olan şeyler nedense kafirlere çektirilen azap yöntemleri :D. İslam dinine kafasında soru işareti olmadan inanmak akıl tutulmasıdır
Jaho kendine saçma gelen konularda o kadar dogmatik ki, ruhum daraldı. Direkt reddediyor ama en bilimseli en bilgilisi o yersen. Bu akılcı tayfadaki kibir beni inanılmaz yoruyor ya
@@KemalGrowtopia kaçacak bir yer arıyor beyefendi. siyasal islamcı gibi kılıf uyduruyor. gülmek istiyorum ama gülemiyorum adam ciddi ciddi söylüyor bunları.
Yaratıcı var yada yok olsa bile dinlerde bahsedildiği gibi herşeyi bilen ve herşeyi yaratan tanrı dinlerde geçen imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişen bir durum, herşeyi yaratan tanrı ve herşeyi bilen bir yaratıcı için evreni yarattığı zaman gerçekleşecek tüm şeyleri kendi yapmış oluyor.(burada bir parantez açalım çünkü anlamayı kolaylaştırmak için bir örnek vereceğim mesela benim bilgi seviyem ile bir deney yapalım. Suya taş attığımda taşın suya batacağını bu bilgi seviyemle biliyorum). Herşeyi bilen bir yaratıcıysa evreni yaratırken rastgele bir şekilde mi yarattı, evet diyorsanız bu sonsuz bilginlikte tanrıyla çelişir ve buna bağlı dinlerin gerçekliği kalmaz. Herşeyi bilerek yarattı sonsuz bilginlikte bir tanrı var diyorsanız ise bu özgür irade kavramıyla çelişir ve imtihanın bir anlamı olmaz. Gördüğünüz gibi düşünce deneyi ile sonuca ulaştık. Zaten doğup büyüdüğümüz bir yerin dinine inanıp bunu savunmak pekte zekice değil çünkü ateşe tapan kabilede doğsak ona da inanacağımız anlamına geliyor(hayır ben yapmam sorgularım diyorsanız şuan durum aynı bir farkı yok sadece alışık olduğumuz şeyleri doğru kabul etmek gibi bir huyumux var) ayrıca 4bin civarı din varken hepsinin kitabını öğretilerini okumaya anlamaya çalışmaya gerek yok çünkü hem zaman israfı hemde dinler basit temeller üzerine kurulmuş ve hepsini kökünde insan korkusu vardır çoğu din diğerinden şeyler taşır. Dinleri anlamak için tek yapmanız gereken dinin içine girmeden neden bu dinler var diye genel olarak düşünmek
Hakka suresi 13-15- Artık, bir tek üfleyiş olarak Sur'un içine üflendiği, yer ve dağlar taşınıp, ardından ikisi de tek bir dağılış olarak dağılıp toz oldukları zaman, o gün (o) vuku [olay] vuku buldu [gerçekleşti]. 16- Gök, bölündü.¹ Artık, o gün, [gök] bir çözülücüdür/dağılıcıdır. ¹: bkz: Büyük yırtılma teorisi. 17- Melek[ler]¹, [Göğün] kenarlarındadır. Artık, o gün onların tepesinde RAB'binin Arş'ını [yönetimini] sekiz [melek] taşır. ¹: Cins ismi olarak "melekler" anlamındadır. (Fahreddin Razi) 18- O gün, sunulursunuz ve sizden hiçbir gizlenici gizlenemez.
Kuran okumadan müslüman olmak gerçekten saçmalık, çünkü neye inandığını bilmiyorsun, eksik parçaları keni yorumunla dolduruyorsun. Ancak bir yaratıcıya inanmamak için kuran okuma zorunluluğu inanılmaz saçma olay. Yaratıcı kavramı kuran ile var olan bir şey değil ki. Ha tabi ki arkasında bir temellendirme olmadan Allah bence yok abi kale alınacak bir statement değil ama Kuran veya herhangi bir kutsal kitabı okumayı genel olarak ateist veya deist olmanın ön koşulu olarak görmek pek mantıkklı gelmiyor.
tabi ki öyle..sonuçta bir sürü dine inanmıyoruz ve inanmamak için hepsinin kitaplarını okuyup anlamaya ihtiyacımız yok..inanmayan bir insan "denizi ikiye yarma nedir aw öyle saçma şey mi olur" diyerek bile inanmayabilir..
Bir insanın dinsiz olması için semavi kitapları tamamen okumasına gerek yoktur. Asıl bir dine inanmak için o dinin kitabını bilmek zorundasın çünkü içindeki her şeyi doğru kabul etmen gerek, tamamını okumadan nasıl doğru kabul edeceksin?
evrenin genişlemesiyle ilgili ayet konusunda çevirisi sonradan değiştiriliyor orda bi hata var Elmalılı Hamdi Yazırın çevirisinde şu şekilde 47-) Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz. 48-) Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz! yanlış hatırlamıyorsam 1800lü yıllarda da farklı çeviriler var yanlışsam düzletiniz
Ayrıca mealleri Türkçe'ye çevirirken genişleme anlamı verenler. Aynısını tefsirlerde de yapabilirler. Ortada güven sorunu var :) Diyanet bir mealinde genişleme anlamı vermiş, Yeni olarak belirtilen diğer mealinde "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş Tefsir Örnekleri: Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer. )" Gerçekten biz elbette genişletenleriz" Bunda da beş görüş vardır: Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir. İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir. Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir. Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir. (Bakın buradan gökyüzü kastedildiği anlaşılıyor. Evren ile yer arası ifadesi saçma olurdu.) Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir. Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz (!)
Eski tefsirlerde de genişleticiyiz diye geçiyor bu arada. Jahonun ayete itirazı da saçma baya. Gök dediğin ayağının bastığı yerin yukarısıdır. Neden uzay dememiş diyor, dünya göğünden bahsediyor diyor. Ee o zaman atmosfer derdi aga saçma itiraz. Uzay, atmosfer bunların kullanımı ve ne oldukları pek yok o devirlerde adam bulutların olduğu yere de gök diyor, güneşin olduğu yere de diyor.
yanlış olduğunu düşündüğüm bilgileri yazcam (bana göre) 1. dakikadan 1- Aslında İlahiyat etimolojik olarak Teoloji ile aynı anlama geliyor ama Türkiye'deki ilahiyatların teoloji ile alakası yok evet 2-Kuran cinler ve melekler hakkında çok kısıtlı bilgi veriyor zaten Allah da bu tür varlıkların bizim anlayabileceğimiz bir yönü olmadığını söylüyor tabiri caizse çok da merak etmeyin diyor 3- Öncesinde de yazdım Kuran çoğu yerde kitabın tüm insanlığa indiğini söyler hatta araplara ve arapça'ya bi kutsallık atfetmez. Kuranın arapça olmasının sebebi sizin arap olmanız yoksa anlamazsınız der. "Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir. (9/97)" 4- (önceki yorumumdan copy-paste yaptım) Tanrı için sonsuz evren yaratmak ile peygamberi çok meşgul etmeyin demek arasında bi fark yoktur Tanrı için bu kolay şu zor diye de bir şey yoktur. "Ben Tanrı olsam şunu yapardım bunu yapmazdım" demek çok mantıklı bir şey değil sen Tanrı değilsn (bence) Tanrının doğası hakkında yargılarda bulunmak bizim pek yapabileceğimiz bir şey değil. Çünkü o sonsuz kudret sahibi ve kutsal münezzeh bir varlık Bonus: abi valla Türkiye'deki müslümanların %80-90'ından daha iyi anlamış ve araştırmışsın dini, aynı şekilde benim de kuranı okuyup müslüman veya ateist olana saygım vardır. Müslümanlara sorsan kuranı türkçe okumak günah, abdestsiz okumak günah, ayetlere yorumlarda bulunmak günah, hadisleri mantıklı bulmamak günah, yani birilieri insanları kurandan uzaklaştırmak için elinden geleni yapmış, hadisler insanların elinde siyasi ve ekonomik bir meze olmuş zaten, artık din geleneksel bir şey ve bu geleneğin içinde dışardan gelen bir sürü çer çöp var. çoğu gelenek hristiyanlardan yahudilerden hinduizm vb dinlerden geçme insanların inandığı din hakkında bir fikri yok, hala inandığı dinin kaynağının kuran olduğunu bilmiyor, o kaynağı okumuyor bile aslında din o kadar da kompleks ve zorlayıcı bir şey değil. Ben Tanrının sonsuz merhamet ve sevgi sahibi olduğuna inanıyorum, kuranın bireyin özgürlüğüne çok önem verdiğine inanıyorum zaten tevhit de budur
Din kültürü dersinde İslamdan başka bir ders anlatılmayan bir ülke de böyle olması normal değil mi, bir şeyi gizleyefrek değil açıkca bütün soruların cevabını vererek bitirrisin ateizm vb
Hem kuran ın arapça olmasının sebebi sizin arap olmanız der diyosun, hem de tüm insanlığa indi diyosun, tüm insanlığa inen kitapta arap olmayanlara "sizin arap olmanız" mı dicek. Bir tanrı bunu başka ırkın da okucağını bilmicek mi? Saçmalık.
Öncelikle burada sadece goygoy muhabbet yapıyorlar. Kimse bu muhabbetlerden dolayı ateist falan olmuyor. İkinci olarak sen gökten koç spawnlandığına nil nehrinin falan ikiye bölündüğüne inanan biri olarak kimse hakkında zeka tespiti yapamazsın :d Dön önüne istediğin masala inan
O zaman tüm dinler öğretilmeli ve Türkçe bir şekilde din dediğin şey sana göre sadece islam kaç tane din var dünyada ama müslüman biri isterse dersi alabilir seçmeli olması daha mantıklı
İlkokul 4'ten lise sona kadar yeni Anayasa'nın 24. maddesinin 4. fıkrası gereği zorunlu öğrenimini gördüğünüz Sünni eğilimli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile 2 döneme içkin, ilk ünitesinde "Dinleri Öğrenmenin İslam Açısından Önemi" başlığını barındıran ve diğer dinler açısından da aynı tip değerlendirme safhasında bulunmayan bir dersi mi kıyas ettiniz yoksa içerik bakımından tarafsız, metodolojik yaklaşıma sahip bir teoloji anlatımı olduğu iddiasında mı bulunuyorsunuz bahsi geçen ders ile ilgili?
@@ephemeralwight kardeşim bana boş uzun yazılar yazma. İlahiyatçı herkes bilir ki dinler tarihi akademisyenleri en modernist bakış açısına sahip hocalardır. 2 dönem boyunca tarafsız bir şekilde diğer dinleri öğrenirsin. Yaşayan dünya dinlerini 14 hafta, Hıristiyanlık 7 hafta ve Yahudiliği 7 hafta görürsün.
@@cavskarahanli Genel konuşuyorsun; kitabın iki yazarından biri olan Dursun Ali Aykıt'ı tanırım, kendisine de bizatihi aklımdaki pek çok soruyu sordum, eleştirilerimden bahsettim. Kitabın çeşitli bölümlerinde değinilen ve sonunda da direkt olarak net bir başlık altında bahsedilen inkültrasyon ve misyoner faaliyetlerine ek olarak(ki yanlış) kitapta, Müslümanların inançlarına davet etme ve öğretme yönündeki istismarlarından, çevreye bu yönlü verilmiş ve verilen mezhep sorunlarından da kaynaklı zarara değinilmesi gerekildiğinden bahsettiğimde bana, kitapta, bizim coğrafyamız ekseninde bir değerlendirme ve anlatım yapıldığından bahsetti. Ha zaten kitabı okumuş, göz atmış ve değerlendirmiş birinin Hıristiyanlıktan ya da Yahudilikten bahsedilen bölüm içeriklerinde Musa ve İsa'nın isimlerinin "Hz." ve yanında da "(a.s)" ibaresi ile anıldığını gördüğünde dahi "0" demesi gerekir ama neyse...
Enam 92- Bu, kendisini indirdiğimiz, önündekileri doğrulayan; kentlerin annesini [Mekkeyi]¹ ve çevresinde kim varsa [hepsini] uyarman için mübarek olan bir kitaptır.² Ahirete [son hayata] inanlar, kendilerinin yönelişini (namazı) korumaya çalışanlar olarak buna (bu kitaba) inanırlar.
19:02 o ayette anlatılan sema gök yüzü aslında düz dünyadaki gök kubbe yani islama göre dünya düz ve üstünde bi kubbe var o nu biz yarattık ve genişlettik diyor tevsirlerde vs burdaki genişlettik lafı aslında bolluk anlamında yani yıldızlar döşedi hayvanlar yarattı agaclar meyveler cöller ormanlar kısacası canlılar ve cansız şeylerle genişlettik doldurduk geliştirdik gibi bir anlam zaten gök yüzü vs için degil genel olarak kullanılıyor yani zamir yok hatta semayı bina eyledik yani gök yüzünü yeryüzüne diktik yaptık gibi bir anlamı var bu evrenin genişlemesi bilimsel olarak kanıtlanınca bak kuranda onu kastetmiş biz anlamamışız demeye başladılar ki arapcada evren diye bi kelimede yok yani araplara göre gök yüzü ve yer yüzü var düz dünya mantıgı evren olmadıgı için bu ayet her tarafa cekilebiliyor düz dünyacılarda kendilerini savunurken bu ayetleri öne sürüyor islamda dünyanın düz oldugunu söylüyor hristiyanların abd nin yalanı dünyanın küre olması diyorlar hatta kuranda bi ayette semaya hicbir şekilde gidilemiyecegini ulaşılamayacagını cünkü allahın engel koydugunu sadece allahın izni ile cıkılabilecegini söylüyor bu nasa nın bi faciasıda bakın allah izin vermedigi için gidemediler o yüzden oldu diyorlar
14:20'de Jaho inanılmaz boş yapmış. Eğer insan aklı Allah'ı anlamak için tek başına yeterli olsaydı İslam'da peygamber de gönderilmezdi ki. Peygamberin gönderilme nedeni ona indirilen Kuran'ı açıklamak. Eğer bir insan içerisinde DNA'lardan tutun optik bilimine kadar farklı bileşenleri barındıran bir kitabı algılayabilecekse neden bir elçi gönderme gereği duyulsun ki. Ömrünü Kuran'ı anlamaya adamış alimlerin tefsirlerini okumamak bir tık bağnazlık sayılmaz mı? Farklı bakış açılarına karşı kapalı olmaktan başka bişey değil bu.
Bir yaratıcı olması muhtemeldir ama dinler tamamen insan elinden çıkmadır. Evreni yaratan, fizik kanunlarını belirleyen yaratıcının insanın ne yiyip ne içmesi gerektiğiyle ilgileneceğini zannetmiyorum.
Kafası karışık birisi olarak; Tanrı için kolay zor kavramı olmadığı için evreni yaratmakla insana bu tür konularda bilgi vermek aynı zorluktadır binevi. Bu yüzden Allah bununla mı uğraşacak mevzusu saçma geliyor bana. Çok insancıl düşünüyoruz
Genel tanrı inancı olan "Kadir-i Mutlak" yani her şeye gücü yeten yaratıcı açısından konuşuyorsak "Ol" dedi ve oldu diye bir inanç olgusu var. Bu durumda evreni, fizik kurallarını, bilimum kozmik olayı yaratmasıyla "Başınızı kapatın, şunları yemeyin, şunları içmeyin, bunları yapın" demesi arasında hiçbir fark yok. Anladığımız anlamda ilgilenme kavramı O'nun için geçerli değil çünkü.
Muazzamsın. "Koskoca tanrı benim yaşamımla mı ilgilenecek" ya da "Koskoca tanrı küçük yaşam formu insanı mı önemseyecek ilgilenecek" lafları kadar komik laflar duymadım ben. Nasıl hala devam ediyor bu laflar? Ulan insan mı da ilgilenmesin, önemsemesin? Büyük azıcık güçlenmiş varlık demiyoruz ki. İnsan gibi bir varlık tanrılaşsa küçük türlerle ilgilenmez. Ama bana göre mantıklı olan tam da o videoda eleştirdiği "mutlak iyi" bir tanrı. Veya hadi diyelim ki mutlak ilgilenen bir tanrı. Gördüğüm en saçma fikirse Tanrı'nın "emirler gönderen, çıkarcı, iyilik için veya doğru olduğu için değil keyfi istiyor diye öyle ayetler gönderen" bir varlık oluşu. Küçük erdemde, küçük kabiliyette bir tanrı bu resmen. Bilgelikle de alakası yok. Davut Dağ nasıl bunu düşünebiliyor anlamıyorum. Böyle bir tanrı gerçek olsa dahi eğer Tanrı böyleyse onun yüzüne tükürüp onu aşağılamalıyız. Kölelikten bu yüzyılda kurtulduk bir de kötücül tanrının mı zayıf köleleri olacağız? "koskoca tanrı benim türümle mi ilgilenecek"ten sonra gördüğüm en saçma fikir "tanrı çıkarcı, kötücül, zevke geldiği için böyle emir gönderiyor, emirleri doğru bulduğu için değil. secde edilmekten zevk alıyor. uymazsan cehenneme atacak kafasına göre canı istediği için" fikri.@@kranatsnah
Yaratıcı var yada yok olsa bile dinlerde bahsedildiği gibi herşeyi bilen ve herşeyi yaratan tanrı dinlerde geçen imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişen bir durum, herşeyi yaratan tanrı ve herşeyi bilen bir yaratıcı için evreni yarattığı zaman gerçekleşecek tüm şeyleri kendi yapmış oluyor.(burada bir parantez açalım çünkü anlamayı kolaylaştırmak için bir örnek vereceğim mesela benim bilgi seviyem ile bir deney yapalım. Suya taş attığımda taşın suya batacağını bu bilgi seviyemle biliyorum). Herşeyi bilen bir yaratıcıysa evreni yaratırken rastgele bir şekilde mi yarattı, evet diyorsanız bu sonsuz bilginlikte tanrıyla çelişir ve buna bağlı dinlerin gerçekliği kalmaz. Herşeyi bilerek yarattı sonsuz bilginlikte bir tanrı var diyorsanız ise bu özgür irade kavramıyla çelişir ve imtihanın bir anlamı olmaz. Gördüğünüz gibi düşünce deneyi ile sonuca ulaştık. Zaten doğup büyüdüğümüz bir yerin dinine inanıp bunu savunmak pekte zekice değil çünkü ateşe tapan kabilede doğsak ona da inanacağımız anlamına geliyor(hayır ben yapmam sorgularım diyorsanız şuan durum aynı bir farkı yok sadece alışık olduğumuz şeyleri doğru kabul etmek gibi bir huyumux var) ayrıca 4bin civarı din varken hepsinin kitabını öğretilerini okumaya anlamaya çalışmaya gerek yok çünkü hem zaman israfı hemde dinler basit temeller üzerine kurulmuş ve hepsini kökünde insan korkusu vardır çoğu din diğerinden şeyler taşır. Dinleri anlamak için tek yapmanız gereken dinin içine girmeden neden bu dinler var diye genel olarak düşünmek
İlk olarak bahsettiğin durum çelişen bir şey değil. Yani yine de benceyi ekleyeyim. Sen bence böyle dedin, ben de bence değil çok açıkça diyorum. Burada dediğin iki şey de çok insancıl bir düşünce. İlki her şeyi bilen yaratıcının imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişmesi, ikincisi evreni rastgele yarattıysa sonsuz bilgelikle bunun zıt düşmesi. Hiçbir şeyin sonucuna ulaştığımızı düşünmüyorum. Dediğim gibi bana göre çok açık bir konu ve bunları saçma buldum. Bu konu tek bir celsede atılabilecek bir konu değil, evet bu özgür irade var mı yok mu konusundan bahsediyorum. Dediğin kadar kolay olsaydı iş çok kolay olurdu :D Diamond Tema'nın özgür irade videosunu tavsiye ederim, birçok noktadan baktırıyor orada görüyoruz. Senin dediğin bu açıdan da bakılıyor. Şimdi herhalde tekrar göz atmadığım için dolu argümanlarımı sağlamca çok yazamam ama yine de açıklamaya çalışayım. Tanrı'yı insan gibi düşünmekten kaynaklanıyor bu durum. Çünkü sen Tanrı olsaydın sonunu bildiğin bir şeyi yaratmış olurdun. Ama işte dediğim gibi insan algısını aşan bir durum o. İnsancıl şekilde yaklaşıp çözdüm denilemez. Tanrı için zaman yok. Bir zaman çizgisi düşünelim, o zamanın ne başında ne sonunda ne ortasında. Kader kavramı da çok karıştırılan hiç anlaşılmayan konu. Öyle kader net değil, hiçbir şekilde. Ve şu durum şöyle: senin karşında bir yolun var ve bunun sonları var. Sen bunları seçmekte iradeye sahipsin, bunu değiştirebilecek güç sana verilmiş. Ama senin seçme ihtimalin olan A'nın B'nin C'nin hepsini de görüyor Tanrı. Fakat işte insancıl düşününce "Bu hayatta B'yi seçtim ve Tanrı bunu biliyordu, imtihanın ne anlamı kaldı?" deniliyor. Ama Tanrı'nın (İslam dinindeki Tanrı'nın) lore'una göre senin B yerine C'yi seçmen de mümkün olabilirdi. Anlıyor musun? Yani sonun belli değil gibi bir şey, değiştirebiliyorsun ama o değiştirdiğini de biliyor Tanrı. Böyle karışık bir şey. Sen, "e o halde değiştirdiğimi biliyorsa yine sonu bilmiş oluyor?" diyorsun ama durum yine böyle değil. Bir insan olsa durum böyle olurdu. Senin trilyon seçim şanslarının hepsini biliyor gibi düşün ve değiştirebiliyorsun gibi düşün. Ama Tanrı'yı yine yanıltamıyorsun çünkü en başta dediğin şekilde o yine biliyor. Belki anlatamadım, belki "bu saçma" diyorsun fakat ben de senin dediğine insancıl düşünmek diyorum. Tanrı kesin olarak değiştirebileceğini söylüyor. Böyle bir şans verildiğini söylüyor. Yani ona göre "senin sonun kesin belli, biliyorum" diye bir şey yok. Fakat yine de Tanrı bu bilgiyi bilmiyor da değil. Çok karışık, konuya tekrar bakmadan açıklayamam. Baksam 10 kat güçlü yazardım. @@Stellen.
Cago şunu anlamıyor ayet ayet okuyor önceki sonraki veya surenin anlam butunune bakmıyor. ﴾222﴿ Sana kadınların âdet dönemi hakkında soru soruyorlar. De ki: O sıkıntılı bir haldir. Bu sebeple âdet günlerinde kadınlardan ayrı durun, temizlenmedikçe onlarla cinsel ilişkide bulunmayın. İyice temizlendiklerinde onlara Allah’ın emrettiği şekilde yaklaşın. Allah çok tövbe edenleri sever ve içi dışı temiz olanları sever.﴾223﴿ Kadınlar sizin ekeneğinizdir; ekeneğinize nasıl isterseniz öyle yaklaşın. Kendiniz için de önceden hazırlık yapın. Allah’tan sakının ve bilin ki O’na kavuşacaksınız. Müminleri müjdele. Olay çok basit adet doneminde cinsel iliski olurmu diye sormuşlar peygamebere allahta vahiy etmiş kuralinı koymus devaminda boşanma ve surecleri var . Ayrıca cin ayrı bir varlık . Sana en iyi @hubeyb yardım eder . Arapça biliyor . Kelime kökünü biliyor bir çok günümüz ve gecmiş ilk tevfsir ve meâller hakkında bilgi sahibi sorguladıgın ayetlerin bir çok örneğini veriyor. Dalga geçerek işin ehli olmayan alper caglar ve cavs a yönelirsen anlamsız bir sorgulama surecindesin demektir
@@morgoth_the_dark_lord cahil müslim kesimden ziyade daha seviyeli bir tartışma olcağını düşünüyorumdum.Ama cemrenin son yaptıyla bu yayının asla olmayacağı kanatine vardığım için konuşmanında bir anlamı yok.
10 ay sonra düşen video , umarım yorumu görürsünüz, videoyu izleyince çok hatalar gördüm sadece ikisini söylemek isterim,Alper yada purple ikisinden birisi dediki,ben Türküm allah demek istemiyorum ben Tengri diyorum dedi,bu tamamen islami görüşten gelen bir bakış açısı ,islamcılar derki bütün dinleri allah gönderdi dolayısı ile bütün dinler islamdır ve dinlerinin tanrıları allahtır,bu yanlış yada dinlerini ve tanrılarını toplum içinde baskın kılmak için bilinçli uydurma bir durumdur,çünkü , Türklerin tanrısı Tengri ve arabın tanrısı Allahın ele alıp,atfedilen özellikleri,vasıfları,kanunlarını,istekleri ve vaadlerini karşılaştırırsanız bambaşka iki tanrı oldugu apaçık ortaya çıkar,bunu bütün tanrılar arasında yapabilirsiniz hepsinin farklı tanrılar oldugunu görürsünüz,bazı belirgin benzerlikler tabiiki olacaktır ama taban tabana zıt durumlar çok daha fazladır. Gelelim bir başka videosunda Mersini begenmeyen şişkoya,oda diyorki ben sadece kuranı ele alırım diger herşey umrumda olmaz, o işler öyle olmuyor şişko kardeşim,öncelikle kuran tek başına islamı anlayabilecegin bir kitap kesinlikle degil,ne tanrısını,ne peygamberini nede ritüellerini sadece kuranı okuyarak kesinlikle anlayamazsın,peygamberin hayatını ve felsefesini anlayabilmek için kesinlikle siyerlere ve 7 sahih hadis kitaplarına gitmek zo-run-da-sın, bunlar olmadan birçok ayeti bile anlayamazsın,bütün islam dünyasında kabul edilmiş 7 hadis kitapı mevcuttur bunları okumak zorundadın,ayrıyetten yine bütün islam camiasında kabul görünen peygamberin son hutbesini de okumak zorundasın ,çünkü orada kuranda olmayan kanun ve kurallarda mevcut.birşey daha söylemek isterim , mesela tevrat,giriş gelişme ve sonuç olarak herkesin net anlayabilecegi şekilde düzenlenmiştir ama kuran da giriş gelişme sonuç yoktur,mesela sana göklerden sorarlar diye başlayan ayet evlerinize arka kapıdan girmeyin diye biter,apışıp kalırsın😉
Allah'ın tahti var (kürsi'si) var. Tahtını 8 melek taşıyor. Bazı ayetlerde melik (kral) olarak bahsediliyor. Allah arşa istiva ediyor (tahtına yerleşiyor) . Melekler Allah'a 50 bin senede varıyor. Melekler ışık hızında giderlerse Allah samanyolu galaksisinde bir yerlerde demek ki :) Ayrıca Süleymanla ilgili ayetlerde arş kelimesini taht diye çevirenler, konu Allah olunca kafalar karışmasın diye kelimeyi direkt arş olarak bırakmışlar. Cevaplar gelmeden ben vereyim. Orada öyle demek istemiyor, mecaz var, Arapça'da bir kelimenin bir trilyon anlamı var vs.
''Allah'ın misli yoktur'' Şura/11. Allah'ın tahtı ifadesi hakkında bu tahtın mahiyetinin ne olduğu konusunda bir bilgi yok büyük ihtimalle sembolik bir anlatım. Allah'ın arşa istiva etmesinin bir manası dediğin gibi tahtına yerleşmesi selefiler de böyle anlıyor zaten. Ama istiva kelimesinin yerleşmek olduğu gibi yönelmek, işgal etmek, hükmü altına almak gibi anlamları var. Bir melik başka bir ülkeyi feth edince istiva etti denilir mesela. İslam'ın ilk dönem alimleri istiva konusunda istiva vardır bu anlamlardan hangisinin doğru olduğunu Allah bilir demişler onlardan bir sonraki dönemin alimleri bunun arşı hükmü altına aldı manasında olduğunu söylemişler. Allah'ın misli yoktur ayetini dikkate alırsak bunun insansı bir biçim şeklinde yorumlanamayacağını görürüz. Misli yok ki kendine denk bir tahtı olsun üstüne otursun vs.
Sembolik anlatım mecaz var vs. Allah hiç bir şeye benzemez ifadesi ile tahtının olması ifadesini nasıl kurtarmış oluyorsunuz. Tahtına da benzemiyordur. Tahtı kendine niye denk olsun. "Arşı su üzerindeydi" derken orası da mı sembolik, Meleklerin kendisine 50 bin senede varması da mı sembolik. Allahın peygamberle el sıkışması hadisi var o da mı sembolik. (Ayrıca hiç bir şeye benzemem deyip benziyorsa da kitabın kendi çelişkisi olur, örneğin başka ayetlerde şirki asla bağışlamam deyip bağışlıyordu, benzemem deyip benzeyebilir yapmayacağı iş değil) Yarattığı oturuyor o yüzden tahtta oturamaz diyeceksen, yarattığı tuzak kuruyor o kuramaz, yarattığı beddua ediyor o edemez, yarattığı konuşuyor o konuşamaz mı diyeceğiz ama bunları da yapıyor. Taberi Tefsiri: Âyet-i kerime’de "Allah'ın hiçbir benzerinin olmadığı" zikredilmiştir. Allahü teâlânın, yaratıklarından herhangi birine benzemediği muhakkaktır. “Allah, Âdem’i kendi suretinde yarattı.” (Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115) Suret: biçim, görünüş, kopya) Tevratda da benzer ifade var. Yaratılış 1. Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı'nın suretinde yarattı. Yine tevrat da da taht ifadeleri de var (Gerçi tevrat değiştirilmişti .. ) Sonuç olarak Ayetleri sembolik, orada öyle demek istemiyor, dönemin şartları , Arapça'da bir kelimenin bir sürü anlamı var diyerek açıklamanız sizlere göre cevap ama bana göre ise çelişki oluyor. Ortada kendini ifade edemeyen bir tanrı var ve her kafadan farklı sesler çıkmış. Fazla da uzatmayacağım konu konuyu açıyor. Kullanıcı adın şüpheci müslüman, şüphe etmeye devam etmeni tavsiye ederim.
@@Ziusudra06 Arşının su üzerinde olması sembolik de olabilir gerçek anlamda da olabilir bunda bir problem yok. Meleklerin yükselmesi konusunda 50 bin yıl, 10 bin yıl gibi farklı ifadelerin olması zaten bu 50 bin yıldan kastın bir yükseklik belirtmediği anlaşılır. Eğer bir uzaklık belirtiyor ise neden farklı sürelerde ulaşsınlar? Bu daha çok zamanın göreceli oluşuna ve göklerin büyüklüğüne işaret eden bir ifade. Peygamber'in Allah ile el sıkışmasıyla ilgili bir hadis bilmiyorum zaten her hadisi kabul eden birisi değilim. Bu dediğin hadis de miraç hadisin de geçiyordur sanırım eğer varsa öyle bir şey ama zaten o hadis de iç tutarsızlıklar barındırıyor. Bu konular daha çok müslümanların kendi arasında ki itikadi konuları. Bunları eleştireceksen öncelikle müslümanlar bu konu da ne düşünüyor öğrenmeni öneririm. Osmanlının son yıllarında ortaya çıkmış vehhabilik akımı haricinde hiçbir müslüman grup bu ayetleri, ''Onun misli yoktur'' ayeti yüzünden gerçek anlamda anlamamıştır. Allah'a borç vermek ifadesi geçer mesela Kuran'da, Allah her şeyin sahibi ise neyden neyi aldık ki Allah'a veriyoruz? Bu daha çok ibadetlerle, iyiliklerle birlikte Allah'ın sana sevap vermesi olacak şekilde sembolik bir anlatımdır. Veya ''Allah, İbrahimi dost edindi'' ayetinde aynı şekilde Allah'ın misli yoktur ki kendisine dost olsun? Bu daha çok Allah'ın İbrahime verdiği değeri sembolize eder. Müslümanlar da bunları böyle anlamışlar zaten. Allah'ın eli, Allah'ın tahtı, Allah'ın sevmesi, öfkelenmesi, Allah'ın görmesi, duyması, senin dediklerinden yola çıkarsak tuzak kurması vs, bunların hepsi için müslümanlar ya bunları sembolik anlamış ya da bu özelliklere Allah'ın sahip olduğunu ancak bunların hiçbirinin insanın eli, kralın tahtı, insanın görmesi, işitmesi gibi bir şey olmadığını mahiyetini bilemediğimiz bir şey olduğunu söylemişler. Kuran'dan da bu anlaşılabilir bir şey zaten ortada da çelişki yok. Allah'a borç verme ayetinden ayetlerde sembolik anlatım kullanıldığı anlaşılıyor zaten. Allah'ın Adem'i insan suretinde yaratmasını da hadisleri kabul etmeyenleri geçtim hadisleri kabul edenler bile İsrailiyat olarak yorumlayıp reddeder. Tevratta ki olaya gelince de o da sembolik bir anlatımdır. Tevratta aynı şekilde ''Tanrı yalan söylemez, düşüncesini de değiştirmez. O insan değil ki düşüncesini değiştirsin?'' 1 Samuel 15:29 der yani kendisinin insan olmadığını söyler orada ki insanın tanrı formunda yaratılması tanrının insana kendisinde ki özelliklerin bir benzerini vermesinin sembolize edilişidir. Tevratta da İncilde de Kuran da olduğu gibi sembolik anlatımlar mevcut sadece bunun farkında olmanız lazım. Arapça da kelimenin bir sürü anlamı var diye açıklama yapmıyorum. Sen onca anlam arasından söylediğini savunabileceğin uygun olanı seçip sanki ayette onu söylüyormuş gibi yazıyorsun ben de o dediğinin hiçbir zaman o şekilde anlaşılmadığını söylüyorum ve o kelimenin dediğinden farklı anlamlara geldiğini de söylüyorum olay bu.
@@Ziusudra06 Usta uzun bir cevap yazdım geldi mi bilmiyorum ama kısaca özet geçmem gerekirse dediğin sembolik anlatımlar. Meleklerin yükseltmesi mesafe belirtmiyor çünkü 10 bin ile 50 bin diye farklı yıllardan bahsediyor, mesafe belirtse sabit olur, orada göğün büyüklüğü tasvir ediliyo. Arşının su üzerinde olması iki manaya da gelebilir. Kuran'da sembolik anlatımların geçtiğini biliyoruz zaten. Buna örnek de ''Kim Allah'a güzel bir borç verirse...'' ayeti söylenebilir. Her şeyin sahibi deyip, neyi kimden alıp kime borç veriyoruz? Burada ki sembolik ifade, ibadetlerle ve davranışlarınla sevap kazanmandır. ''Allah, İbrahim'i kendisine dost edindi'' ayetinde de Allah'ın misli yok ki onu dost edinebilsin? Burada ki sembolik ifade Allah'ın İbrahim'e verdiği değer. Sonda ve başta yazdığın hadisler ve Tevratta geçen ifadede de hadis olanları hadisçiler bile kabul etmez. Tevratta ki anlatım da yine semboliktir, Tevrat'ta tanrı ''O insan değil ki düşüncesini değiştirsin'' der. İnsanı yaratırken kendi suretinde yaratması ile Tanrının kendisinden insana verdiği kısıtlı beceriler sembolize edilir. Sadece Kuran'da değil Tevrat ve İncilde de sembolik anlatımlar var. Burada ki konular müslümanların kendi içlerindeki dini anlayış konusunda ki meseleleri senin de tefsirinden bir parça yazdığın Taberi'de dahil müslümanlar Allah'ın misli olmaması ayeti yüzünden Allah'ın eli, tahtı, tuzak kurması, duyması gibi anlamları ya sembolik kabul etmişler ya da bunların olduğunu ama mahiyetlerinin ne olduğunu yalnızca Allah'ın bilebileceğini söylemişler. O yüzden bu konularda eleştiri yapacak isen önce müslümanların bunları nasıl anladığını öğrenmeni sonra eleştirini yapmanı öneririm.
@@Golden_Suit Kuranda allah ın kendi için geçen zamanın insan zamanında ne kadar süreye geldiğini anlatan bi ayet vardı ama bulamadım, yani kendi için geçen süreyi söylediği zaman sembolik olmuyor ve buna sembolik demeniz dinin yalan olmasını sağlar çünkü kusursuz bir varlığın her hareketi kusursuz olmalı, böyle okuyanları ikileme düşürtcek bir cümle yazarsa kusursuz değildir.
Astral seyahata hiç dokunmadilar , ama cin meselesini de genişletseler yani 4cu dimensiondan olan yada baska dimensiondan olan varliklarin olmasinin da olası oldugunu saya biliriz.Belki de bizi yaradan direk deil de başka bir dimensiondan olan yaratdigi varlık vasıtasıyla yaratmıştır..
Ayette göğü genişlettik biz genişleticiyiz diyor yani genişletilen göğü genişletenlerin kendileri olduğunu söylüyor çünkü genişleticiler de biziz o işi de biz yaptık anlamında yani gök genişlemeye devam eder veya biz göğü genişletmeye devam ediyoruz diye bir anlatım yoktur yapılmış bitmiş bir olayı ve olayı gerçekleştirmiş olanların kendileri olduğunu anlatan bir ayet
Her şeyi bilen sonsuz kudret sahibi olan yaratıcı kitabında her insanın anlayamayacağı şekilde öznel ayet göndermesi çok saçma. Açık ve anlayasınız diye indirdik diyor. Anlaşılmıyorsa insan elinden çıkmadır.
19:44 abi o zaman uzay muzay ne biliniyodu ki hadi biliniyo diyelim o Kuran'ın indiği toplumda ne biliniyodu? Bazı tabirleri o zamanın toplumlarının anlayacağı kelimelerle söylemiş olabilir ne var bunda?
bu zariyat suresini evrenin genişlediğini öğrendiğimizden sonra eğip bükmüşüz bence çünkü önceki çevirilerde göğü biz bina ettik ve biz kudret ve genişlik sahibiyiz diye çevirmişler ki genişlik sahibiyiz cok fazla yerde geçiyor kuranda
@@yasarsamerrtt Eski tefsirlerde de genişletiyoruz diye geçiyor bu arada. Bir de tefsirlere falan da bakmaya gerek yok. Zariyat 47 de Göğü biz bina ettik kısmı fiziksel bir olay)Zariyat 48'de ki Yeri döşedik fiziksel ve yine Biz ne güzel döşeyiciyiz/düzenleyiciyiz ifadesi yine fiziksel bir duruma işaret ediyor bu durumda Göğün genişlemesi olayı da fiziksel bir duruma işaret ediyor anlamı çıkarabiliriz.
Kuranda en basta yer ve gok birlesikti daha sonradan Allah gökyüzünü yukariya doğru genişletti. Zariyat 47 budur. 11.yy tefsirini okudum İmam Kurtubi'den, bu tefsire gore çoğu ilim adamı bunu biz genişlik sahibiyiz veya biz gucu yetenleriz anlaminda açıklamışlardir. Evrenin genislemesi ile alakası yok.
Sana katılıyorum. Bazı tefsirlerde ise gök ile yer arasının genişlemesi olarak da anlamışlar. Evren ile yer arası diye bir tabir olamayacağına göre ilgili tefsirciler gökyüzü olarak anlamışlar. Zaten sonraki ayetde yeri döşedik diye devam ediyor. Yer ve gök olarak kastediliyor. Yer ve evren olarak değil. Tabi tek yorum bu da değil. Bir tefsir de 5 farklı yorum vardı aşağıda bir yerlerde yazmıştım. 5 yorumdan işine geleni alsalar bile mucize çıkmıyor, çünkü evren kastedilmiyor.
Kuran da, "kitap" diye kast edilen şey peygamber öldükten 100 yıl sonra yeniden yazılıp birleştirilen kitap. 1. Sorum şu; kuran geleceği kast ederekten mi, kendisinden kitap diye bahsediyor? 2. Sorum ise 1.nin açıklaması mahiyetinde bir soru; bu halifeler kendi aralarında toplanıp ayetleri birleştirip bugünkü halini aldırıyorlar da, "bu kitap" diyerek kendi yorumlarını katmış olmuyorlar mı? Ördek: Enam 92; Bu, kendisinden öncekileri doğrulayan kutlu bir kitap olup ülkelerin anasını ve etrafındakileri uyarman için indirilmiştir. Ahirete inananlar ona inanırlar ve onlar namazlarına da devam ederler.
Kendi yorumlarını katmıyorlar çünkü Muhammed'e ayetler inerken ayetlerin birleşip bir kitap oluşturacağı ve bu kutsal kitabın adının da kuran olacağı söyleniyor. Yani kuranın kitap oluşu zaten ilk ayetten itibaren net bir şekilde aktarılmış. İlk ayetin oku oluşu gibi.
Gökler ya da cennetler derken, o zamanın insanına nasıl anlatacaksın başka türlü onu da düşünmek lazım. Evren, karanlık madde ya da keşfedilmemiş başka şeylerden bahsedemez insanlar anlamaz.
Videonun yarısı jahonun ing ve Almanca biliyorum bakın ben okudum demesiyle geçti chat ing anlamıyor ve sen okuyupta çevirmiyorsun ha böyleymiş deyip geçiyorsun bra anladık okumuşsunda bağlamdan sapıp gereksiz detaylara takılıyorsun neyse güzel bir videoydu fikirlerin çatışması her zaman iyidir zıtlıktan bilgelik ve yenilik doğar namaste
Ben bahsedilen ayette kisa ve öz kendi cikarlari için birşeyler yazmiş birini göruyorum özellikle size söyluyemiyor ama cok rahatsiz oluyor kisminda. Buda bnm için birisi tarafindan oluşturulmuş teorisini daha cok güçlendiriyor. Ahmet'de söylucekte bi türlü söyluyemedi fark ettiyseniz.
Bence mucize çıkarmak için sizler zorluyorsunuz. Diyanet bir mealinde evet genişleme anlamı vermiş ama göğün genişlemesi. Yeni olarak belirtilen diğer mealinde "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş. Elmalılıda "çok genişlik ve kudret" sahibiyiz diye çevirmiş. Tefsir Örnekleri: Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer.)" Gerçekten biz elbette genişletenleriz" (Mealde çevirirken genişleme anlamı verenler tefsirde de bunu verebilirler, ne anladıklarına ilişkin yorum kısmı daha önemli, yine de olduğu gibi çevrildi olarak kabul edelim) Bunda da beş görüş vardır: Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir. İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir. Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir. Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir. (BAKIN BURADAN GÖKYÜZÜ OLARAK ANLADIKLARI ANLAŞILIYOR. EVREN İLE YER ARASI İFADESİ SAÇMA OLURDU.) Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir Sonuç olarak göğü genişletiyor yorumunu anlasak bile bunu gökyüzü olarak anlamışlar, evren olarak değil. (Mucize olarak günümüzdekilere, yazılış olarak o zamandakilere hitap ediyor derseniz yine mantıksız olur. Mucize olarak anlaşılsın diye yüzyillarca beklenilmis, o zamanlarda yaşayanlar da birbirinden farklı şekilde anlamışlar ) Zariyat 48 de yeri de döşüyoruz diyor. Yer ve gök olarak kastedilmesi daha mantıklı. Evren gibi bir şey kastedilmediği de açık. Evren ile yer arası diye bir ifade olmaz, mantıksız olur.) Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz. Burada sorun kendini ifade edemeyen bir kitap olmasından dolayı bir sürü farklı görüşler çıkıyor olması.
@@salih9278İslam'dan çıkmamak için bahane üreten sizsiniz. Çelişkileri açık açık gösterdiğimiz halde kabul etmemek için kırk takla atıyorsunuz. Zayiat 47'de evren diye bir ifade yok. Genişletmek diye bir ifade de yok. Musiunne genişlik sahibiyiz olarak çevrilir Arapça'da. Ayetin bağlamından da zaten genişlik sahibi olduğunun söylendiği çıkarımı yapılabilir. Kuran'da gökten bahseden hiçbir ayet uzaydan bahsetmez.
İşte öyle değil. Batıda millet cayır cayır Müslüman oluyor. İnanılmaz bir akım var İslama doğru. İstatistikler çıldırmış. Yani düşün hayal et sen içinde doğup reddediyorsun batıdaki aklını kullanıp senin içinde doğup reddediğin doğruyu bulup kabul ediyor. Hayal et yani. Ne kadar şanssızız aslında. Şanslı değiliz bu ahvala göre.
@@ElenwirNe Müslüman olması dalga mı geçiyorsun? Hollanda'da adamlar İslam karşıtı Geert Wilders'a oy verip adamı cumhurbaşkanı yaptı. Avrupa'da İslam ve mülteci karşıtlığı yükselişte şu an. Sağcı partiler gittikçe güç kazanıyor.
Alemlere rahmet olarak gönderdik veya ey insanlar, ey ademoğulları gibi başlayan tonla ayet var. Kuran'ı şehirlerin anasına ve çevresindekilere bir uyarı olarak gönderdik kısmına gelince bu direkt bütün insanlığı kapsar gayet. Şehirlerin anasının mekke olduğunu söylüyorlar, mekke ve çevresi diyor bu ''çevre'' denilen şeyin yarıçapını neden mekkenin 10 km çevresi olarak anlayalım ki? Mekkelilere dese ayette hadi diyeceğim tamam ama çevre dediğin arap yarımadasını da kapsar asyayı da kapsar avrupayı da kapsar, neden sınırlamak zorunda kalalım?
@@namiqsohretoglu1251 Farklı kısımmış neyse ona da cevap vermiş oldum :D Orada ki mevzuda da Jaho önceden karılarıyla evlenemezsiniz diyor diye dalga geçiyordu, cemrenin videosunu attılar aslında bu kısmı mantıklı demiş şimdi. Kızlarıyla evlenmiyorlar mı diye sonrasında itiraz ettikleri kısımda da kızıyla Ali evleniyor. İlk müslüman olan sahabelerden böyle bir propaganda yapmadığını da biliyoruz kendisi peygamberin torunlarının babası olmasına rağmen kendisi seçilinceye kadar halifelik konusunda varislik iddia etmemiş. Eşleriyle evlenmesi durumunda bu konuda propaganda çıkartılabilir. Peygamber'in eşi ile evlenmesiyle otorite elde edebilir sonuçta peygamberin eşini almış. Cemre'nin o ayetlerle ilgili videosunu izle anlarsın.
@@namiqsohretoglu1251 Bir de bu ayetlerin evrensellikle alakası ne onu anlamadım? Evrensel değil diye itiraz edeceğin kısım nereyi işaretlediğine bakmadan cevap verdiğim kısım sadece burada evrensellikle ilgili bir problem yok ki?
@@Golden_SuitBu tarz konularda Cemre gibi bi adamın sözünü referans alman büyük hata.Adamın canlı yayında yemediği bok kalmadı hala müslümanım diye geziyor bahanesi de hazır iradesi zayıfmış
Kafamda sürekli tartışan üçlü;
Müslüman Türk
Tengrici Türk
Deist Türk
Ben Müslüman Türküm.
Bende müslüman Türk üm ve insanların dini kendini bağlar sonuçta seçme hakkini Allah onlara vermiş sadece tebliğ ederim ve onlara kötü bakmam.
aynen öyle. Deprem olsa ve bende depremzede olsam belki de birçok gayrimüslim Türk bana el uzatıcak.@@CryptoFin4nce
Gayrimüslim Türk diye ayırman bile yanlış. Evet burada konu bu diye belirttin biliyorum ama gelin şu vasıfsız dini inanç işini salalım. Esas bağ temel anlamda milliyetçiliktir. Bu nettir. O da Atatürk milliyetçiliğidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün inşa ettiğidir. Ne kadar ılık arkalı "milliyetçi deyılıım" diyen tip varsa da çoğu buna uyar, buna biat eder. Etnik köken fark etmeksizin T.C. vatandaşları Türk oluyor. Cumhuriyetin temeli Türk kültürüne dayanıyor. Modern devletin yaptığı gibi cumhuriyet milli bilinci olan, eğitimli olan, kendisine katkı sağlayabilecek insan yetiştiriyor. Yani bize çocukluktan itibaren cumhuriyetin yaptığı bu işleyişle bizi bir arada tutan temel bağ milli bilinç, ortak Türk kültürü oluyor.@@yuproska8997
Huzur deizimde
36:00 bu muhabbet gerçekten oluyor; Muhammedin kızı fatma ile evlenen halife Ali ile muhammedin kabilesi arasında taht kavgası çıkıyor ve bundan dolayı da şii'lik diye yeni bi mezhep hatta yarı-din doğuyor. Muhammedin amcası abbas ve ali muhammedden sonra kendisinin(ali) başa geçmesi gerektiğini söylüyor... Ama ayette çocuklarında evlenmesi yasak dense bu sefer cocuklar ıcın sıkıntı olurdu, tuhaf bi durum
Kardeşim Hz.Ali zaten peygamberin amca oğlu olay kızı Fatma ile evlenmesi değil ki
Bu muhabbet gerçekten oluyor derken neye dayanarak gerçekten böyle bir şeyin olduğuna inanıyorsun? Yazılana göre Hz. Muhammed'in doğumundan bu yana 1454 yıl geçmiş. 1454 yıl öncesine gidip bu anın gerçekten yaşandığını mı gördün?
@@JohnFrank00hadislerden biliyoruz çünkü başka tarihi kaynak yok peygamber döneni ve 4 halife alakalı
@@JohnFrank00 hadisler ve nesilden nesile aktarılan öğretiler var :)
@@tamotsu1 hadislerin degismedigi ne malum?
18:38 Alper Reptilianlar
"Tefsire inanmıyorum ya" cümlesinin garabeti beni bitirdi. Tefsir inanılacak bir şey değil ki. Ah jaho ah. 😂
Dostum orda demek istediği tefsir beni ilgilendirmiyor. Tefsirin ne dediğiyle ilgilenmem, söylediğini gerçek kabul etmem diyor
@@Morjonist İşin garabeti de burada zaten dostum. Bende anladım onu kastettiğini işin mavrasındayım. Fakat şöyle bir durum var, Kuran meal ile anlaşılacak kadar basit bir kitap değildir. Ayet ne zaman inmiş, bir konu üzerine mi inmiş, Peygamber bu ayeti tefsir ederken ne söylemiş, sahabe bu ayet ile ne anlamış ve nasıl amel etmiş. Meal okuyup, "kuran okudum saçma geldi" deme lüksün yok. Adama cahil derler böyle konuşursan. Bak bilmeyene cahil denmez he yanlış anlama, böyle yüksek perdeden konuşursan cahil denir.
@@yetimogluu 1) Müslüman olmamak için kur'an okumak gerekmez. 2)Kur'an ı okuyup tatmin olmazsan inanmaman için çok çok yeterli, neden başka insanların açıklamalını okuyayım ki? 3) Kur'an ı okudum ama anlayamıyorum, başka insanların laflarına bakıyorsam o kitabın bir kusurudur. Madem insanlara indiriliyor, neden herkesin ilk okuyuşunda anlayabileceği bir kitap değil? Allah insan aklının nasıl çalıştığını bilmiyor mu?
@@Morjonist Mevzuyu yanlış anladın dostum, kimsenin inancı beni ilgilendirmez. Sende inanmıyor olabilirsin, zerre kadar umurumda değil inan. Ama Din ve Kuran adına da konuşamazsın, eğer konuşacaksan usulü bileceksin. Fıkıh, Hadis, Kelam hepsi ayrı ayrı ilimler. Kuran hikaye kitabı değil, "okudum anladım oldum ben" diyemezsin. Kıyamete kadar inanların kitabı olarak kalacak. Tekrar ediyorum, inanmıyorsan inanmazsın, ama hakkında konuşacaksan derinlemesine girmen gerekiyor. Kuran Peygambersiz, Peygamber sahabesiz anlaşılmaz. Lütfen itidalli olalım, mavra da bir yere kadar.
@@yetimogluu Dostum hakaret etmediğimiz sürece istediğim yorumu yapabiliriz kuran hakkında. Kuran hakkında konuşamazsın diye bir kısıtlayıcılık yapma hakkın yok bir kere. Ben inanayım veya inanmayayım, saçma gelen, tutarsız gelen bir şey hakkında istediğim yerde konuşabilirim. Kuran'a hakaret etmediğim, inananları aşağılamadığım sürece "şu sure çok saçma", "şu surede insanların düşündüğü gibi bir anlam yok", "kuran'ın uydurma olduğu çok açık" gibi kelamlar kullanabilirim. Ben kuranın ilahi bir kitap olduğuna inanmıyorum, sen peygambersiz anlaşılmaz diyorsun. Kuranı birkaç farklı mealden, iki dil üzerinden okudum ve beşeri bir ürün olduğuna kanaat getirdim; istediğim gibi yalan olduğunu, Allah'ın yokluğunu savunabilirim.
Tefsiri tamamen dışlamak demek ben bu ayetin indiği seneyi, günü, o dönemin sosyolojisini, yaşantısını, hurafesini, dogmasını, tıbbını, yeme içmesini biliyorum demektir. Direkt o dönemi yaşasan bile bazı ayetler yine de derin gelir. Bu yüzden ayetin indiği vakitlerde dahi ayetler sürekli tartışılmıştır. Tefsir sadece şahsi yorum değildir. Tarihteki bilimsel metodoloji gibi "O dönemin şartlarına göre değerlendir." tefsir de bu metoda hizmet eder. Her ayetin bir hikayesi var.
21:00 Alper abi çok haklı tam demek istediğimi dedi kral ya
Ahzab 53'te Peygamber eşleriyle perde arkasından konuşun diyor. ahzab 32-33'te Peygamber eşlerine evlerinizde oturun diyor.
Ahzab 53 için genellikle Peygamberin yaşadığı olay üzerine indi fakat bütün müminlerin ders çıkarması gereken bir olay diyorlar. Öncelikle böyle bir ayet yerine benzer konu hakkında daha evrensel hitap eden bir ayet inebilirdi.
Bir de ahzab 32 33'te Peygamber hanımlarına evlerinizde oturun denmesi de Peygamber hanımı gibi üst mertebede birisinin eşi olan mümin kadınların örnek alması gereken bir durum olmuyor mu? Öyleyse İslam üst mertebede bir kişinin kadınını eve kapatıyor, evdeyken dahi perde arkasından konuşulacak kadar dışarıya kapatıyor. Ha o ayet sadece Peygamber hanımları için indi diyorsanız kıyamete kadar geçerli olacak olan evrensel bir kitapta ne işi var? Bir de ahzab 53'te perde arkasından konuşun dedikten sonra bu sizin kalbiniz için de onların kalbi için de daha hatırlıdır diyor. Burdan sanki bir insanı rahatsız etmenin de ötesinde cinsel istekleri de vurguluyor. Zaten ahzab 53'ün Kurtubi ve daha birçok tefsirlerinde ayetteki "Peygamber eşleriyle evlenemezsiniz" cümlesinin iniş nedeni olarak bazı kişilerin Peygamber öldükten sonra peygamberin eşleriyle evlenme isteği olduğu yazar. Hatta münafık olduğu yazan bazı kişiler "Muhammed ne oluyor ki süreli bizim hanımlarımızla evleniyor? O öldükten sonra biz de onun hanımları arasında okları dolaştırırız." demiş. Zaten ahzab 53'teki Peygamber eşleriyle perde arkasından konuşun ve ahzab 32-33'ten kadın evden çıkamaz hatta peçe takmak zorundadırı bile çıkartanlar var.
Bu arada ahzab 53'ün Kurtubi ve daha birçok tefsirlerinde ayetteki "Peygamber eşleriyle evlenemezsiniz" cümlesinin iniş nedeni olarak bazı kişilerin Peygamber öldükten sonra peygamberin eşleriyle evlenme isteği olduğu yazar. Hatta münafık olduğu yazan bazı kişiler "Muhammed ne oluyor ki süreli bizim hanımlarımızla evleniyor? O öldükten sonra biz de onun hanımları arasında okları dolaştırırız." demiş.
Nerde bi din konusu var oradasın😂
🤗@@neo10s43
Türkler de gök kelimesini uzay için evren için kullanmıştır. Mavi olan atmosfer diye bildiğimiz şeye gökyüzü demişlerdir.
Tamam da dünyanın dışı hakkında eskiden pek bilgi olmadığı için gök kelimesi yakın geçmişte bu anlamda kullanılmaya başlandı
Kök mavi demektir oradan geliyor
@yksopenthedoorr ilahi bi gücün uzayı anlatabilmesi için kişilerin anlama düzeyinde olmasına gerek yok, anlamalarını isterse anlarlar.
@yksopenthedoorr Kusursuz bi varlık isterse her şeyi anlamamızı sağlayabilir, mantıklı bi argüman değil.
@yksopenthedoorr kafa yormakla ne alakası var, amaç anladıktan sonra tanrıyı kabul edip etmemek, bu okuldaki sınav değil ki, sen çok yanlış anlamışın ve bunda kafa yorunca anlaşılcak doğru bilgi de yok, yanlış bilgi zaten.
Zariyat 47 için, Diyanet bir mealinde evet genişleme anlamı vermiş ama göğün genişlemesi. Yeni olarak belirtilen diğer mealinde ise "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş. Elmalılıda "çok genişlik ve kudret" sahibiyiz diye çevirmiş.
Tefsir Örnekleri:
Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer.)"
Gerçekten biz elbette genişletenleriz" (Mealde çevirirken genişleme anlamı verenler tefsirde de bunu verebilirler, ne anladıklarına ilişkin yorum kısmı daha önemli, yine de olduğu gibi çevrildi olarak kabul edelim)
Bunda da beş görüş vardır:
Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir.
İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir.
Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir.
Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir.
(BAKIN BURADAN GÖKYÜZÜ OLARAK ANLADIKLARI ANLAŞILIYOR. EVREN İLE YER ARASI İFADESİ SAÇMA OLURDU.)
Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir
Sonuç olarak göğü genişletiyor yorumunu anlasak bile bunu gökyüzü olarak anlamışlar, evren olarak değil. (Mucize olarak günümüzdekilere, yazılış olarak o zamandakilere hitap ediyor derseniz yine mantıksız olur. Mucize olarak anlaşılsın diye yüzyillarca mı beklenilmis, o zamanlarda yaşayanlar da birbirinden farklı şekilde anlamışlar ) Zariyat 48 de yeri de döşüyoruz diyor. Yer ve gök olarak kastedilmesi daha mantıklı. Evren gibi bir şey kastedilmediği de açık. Evren ile yer arası ifadesi mantıksız olurdu)
Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz. Burada sorun kitabın kendine apaçık deyip, bir sürü farklı görüşler çıkması.
Gök genişliyor anlamı içinse bu ilahiyatcilar vs toplansın tefsirleri mealleri de referans alsinlar. Tüm tefsirlerdeki yorumlara ve meallere bakıp ne demek istediğine oy çokluğuyla karar versinler (!)
th-cam.com/video/GYIxo2TiNNs/w-d-xo.html&pp=ygURemFyaXlhdCA0NyBodWJleWI%3D
Kuran apaçıktır tevil ediliyor zaten bu bariz bir şey
Ayetin evrenin genişlediğini kast ettiği aşikar... Hiç zorlamaya gerek yok gibi.
@@MuhammedAlparslan71 yorumu okudun mu kanka
bir cümlesinde bile 5 farklı görüş olan dinde en yalın olan şeyler nedense kafirlere çektirilen azap yöntemleri :D. İslam dinine kafasında soru işareti olmadan inanmak akıl tutulmasıdır
Jaho kendine saçma gelen konularda o kadar dogmatik ki, ruhum daraldı. Direkt reddediyor ama en bilimseli en bilgilisi o yersen. Bu akılcı tayfadaki kibir beni inanılmaz yoruyor ya
cagoyu sevmeme rağmen bunu gerçekten yapıyor. Şu 20.dakikadan sonra miğdem bulandı gerçekten.
Bu herifin hayatta herhangi bir kitabı eline alıp okuyabildiğini düşünmüyorum mota mot çeviri okuyup işi çözdüğünü sanıyor.
@@KemalGrowtopia kaçacak bir yer arıyor beyefendi. siyasal islamcı gibi kılıf uyduruyor. gülmek istiyorum ama gülemiyorum adam ciddi ciddi söylüyor bunları.
araştırmadan okumadan müslüman olan siz mi diyorsunuz bunu¿
@@nilahy okumadığımı nerden biliyosun aptal? Okuduğumun zekatını versem gözlerin bozulur
TENGRİİİİİİİİ!!🐺🐺🤲🏻☝🏻☝🏻
Yaratıcı var yada yok olsa bile dinlerde bahsedildiği gibi herşeyi bilen ve herşeyi yaratan tanrı dinlerde geçen imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişen bir durum, herşeyi yaratan tanrı ve herşeyi bilen bir yaratıcı için evreni yarattığı zaman gerçekleşecek tüm şeyleri kendi yapmış oluyor.(burada bir parantez açalım çünkü anlamayı kolaylaştırmak için bir örnek vereceğim mesela benim bilgi seviyem ile bir deney yapalım. Suya taş attığımda taşın suya batacağını bu bilgi seviyemle biliyorum). Herşeyi bilen bir yaratıcıysa evreni yaratırken rastgele bir şekilde mi yarattı, evet diyorsanız bu sonsuz bilginlikte tanrıyla çelişir ve buna bağlı dinlerin gerçekliği kalmaz. Herşeyi bilerek yarattı sonsuz bilginlikte bir tanrı var diyorsanız ise bu özgür irade kavramıyla çelişir ve imtihanın bir anlamı olmaz.
Gördüğünüz gibi düşünce deneyi ile sonuca ulaştık. Zaten doğup büyüdüğümüz bir yerin dinine inanıp bunu savunmak pekte zekice değil çünkü ateşe tapan kabilede doğsak ona da inanacağımız anlamına geliyor(hayır ben yapmam sorgularım diyorsanız şuan durum aynı bir farkı yok sadece alışık olduğumuz şeyleri doğru kabul etmek gibi bir huyumux var) ayrıca 4bin civarı din varken hepsinin kitabını öğretilerini okumaya anlamaya çalışmaya gerek yok çünkü hem zaman israfı hemde dinler basit temeller üzerine kurulmuş ve hepsini kökünde insan korkusu vardır çoğu din diğerinden şeyler taşır. Dinleri anlamak için tek yapmanız gereken dinin içine girmeden neden bu dinler var diye genel olarak düşünmek
Alper hafızlar
Hakka suresi
13-15- Artık, bir tek üfleyiş olarak Sur'un içine üflendiği, yer ve dağlar taşınıp, ardından ikisi de tek bir dağılış olarak dağılıp toz oldukları zaman, o gün (o) vuku [olay] vuku buldu [gerçekleşti].
16- Gök, bölündü.¹ Artık, o gün, [gök] bir çözülücüdür/dağılıcıdır.
¹: bkz: Büyük yırtılma teorisi.
17- Melek[ler]¹, [Göğün] kenarlarındadır. Artık, o gün onların tepesinde RAB'binin Arş'ını [yönetimini] sekiz [melek] taşır.
¹: Cins ismi olarak "melekler" anlamındadır. (Fahreddin Razi)
18- O gün, sunulursunuz ve sizden hiçbir gizlenici gizlenemez.
Kuran okumadan müslüman olmak gerçekten saçmalık, çünkü neye inandığını bilmiyorsun, eksik parçaları keni yorumunla dolduruyorsun. Ancak bir yaratıcıya inanmamak için kuran okuma zorunluluğu inanılmaz saçma olay. Yaratıcı kavramı kuran ile var olan bir şey değil ki. Ha tabi ki arkasında bir temellendirme olmadan Allah bence yok abi kale alınacak bir statement değil ama Kuran veya herhangi bir kutsal kitabı okumayı genel olarak ateist veya deist olmanın ön koşulu olarak görmek pek mantıkklı gelmiyor.
tabi ki öyle..sonuçta bir sürü dine inanmıyoruz ve inanmamak için hepsinin kitaplarını okuyup anlamaya ihtiyacımız yok..inanmayan bir insan "denizi ikiye yarma nedir aw öyle saçma şey mi olur" diyerek bile inanmayabilir..
Bir insanın dinsiz olması için semavi kitapları tamamen okumasına gerek yoktur. Asıl bir dine inanmak için o dinin kitabını bilmek zorundasın çünkü içindeki her şeyi doğru kabul etmen gerek, tamamını okumadan nasıl doğru kabul edeceksin?
👏 Kitabı okumayı bırak bu ülkede insanlar yerde arapça yazı gördüğünde evde yüksekte bir yere asıyordu durum o kadar vahim
Bixi inanmak için fazla zorluyor diye yorumladım.
Din bilgisi de aynı siyaset bilgisi kadar
jaho inanmamak için fazla zorluyor diye yorumladım
@@yushuf5827inanacak birsey yokki😂😂
Adam yalnızca medya önünde tartışmak istemiyo bu yüzden tartışmaya girmeden olabildiğince sessiz kalmayı tercih ediyo
evrenin genişlemesiyle ilgili ayet konusunda çevirisi sonradan değiştiriliyor orda bi hata var
Elmalılı Hamdi Yazırın çevirisinde şu şekilde
47-) Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz. 48-) Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!
yanlış hatırlamıyorsam 1800lü yıllarda da farklı çeviriler var
yanlışsam düzletiniz
Ayrıca mealleri Türkçe'ye çevirirken genişleme anlamı verenler. Aynısını tefsirlerde de yapabilirler. Ortada güven sorunu var :)
Diyanet bir mealinde genişleme anlamı vermiş, Yeni olarak belirtilen diğer mealinde "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş
Tefsir Örnekleri:
Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer. )"
Gerçekten biz elbette genişletenleriz"
Bunda da beş görüş vardır:
Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir.
İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir.
Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir.
Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir.
(Bakın buradan gökyüzü kastedildiği anlaşılıyor. Evren ile yer arası ifadesi saçma olurdu.)
Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir.
Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz (!)
Eski tefsirlerde de genişleticiyiz diye geçiyor bu arada. Jahonun ayete itirazı da saçma baya. Gök dediğin ayağının bastığı yerin yukarısıdır. Neden uzay dememiş diyor, dünya göğünden bahsediyor diyor. Ee o zaman atmosfer derdi aga saçma itiraz. Uzay, atmosfer bunların kullanımı ve ne oldukları pek yok o devirlerde adam bulutların olduğu yere de gök diyor, güneşin olduğu yere de diyor.
Eski tefsirlerden beri aynı şekilde çeviriliyor dostum azıcık kaldır kafanı
Alper abinin dini Gökmüslümadeist
yanlış olduğunu düşündüğüm bilgileri yazcam (bana göre) 1. dakikadan
1- Aslında İlahiyat etimolojik olarak Teoloji ile aynı anlama geliyor ama Türkiye'deki ilahiyatların teoloji ile alakası yok evet
2-Kuran cinler ve melekler hakkında çok kısıtlı bilgi veriyor zaten Allah da bu tür varlıkların bizim anlayabileceğimiz bir yönü olmadığını söylüyor tabiri caizse çok da merak etmeyin diyor
3- Öncesinde de yazdım Kuran çoğu yerde kitabın tüm insanlığa indiğini söyler hatta araplara ve arapça'ya bi kutsallık atfetmez. Kuranın arapça olmasının sebebi sizin arap olmanız yoksa anlamazsınız der. "Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir. (9/97)"
4- (önceki yorumumdan copy-paste yaptım) Tanrı için sonsuz evren yaratmak ile peygamberi çok meşgul etmeyin demek arasında bi fark yoktur Tanrı için bu kolay şu zor diye de bir şey yoktur. "Ben Tanrı olsam şunu yapardım bunu yapmazdım" demek çok mantıklı bir şey değil sen Tanrı değilsn (bence) Tanrının doğası hakkında yargılarda bulunmak bizim pek yapabileceğimiz bir şey değil. Çünkü o sonsuz kudret sahibi ve kutsal münezzeh bir varlık
Bonus: abi valla Türkiye'deki müslümanların %80-90'ından daha iyi anlamış ve araştırmışsın dini, aynı şekilde benim de kuranı okuyup müslüman veya ateist olana saygım vardır. Müslümanlara sorsan kuranı türkçe okumak günah, abdestsiz okumak günah, ayetlere yorumlarda bulunmak günah, hadisleri mantıklı bulmamak günah, yani birilieri insanları kurandan uzaklaştırmak için elinden geleni yapmış, hadisler insanların elinde siyasi ve ekonomik bir meze olmuş zaten, artık din geleneksel bir şey ve bu geleneğin içinde dışardan gelen bir sürü çer çöp var. çoğu gelenek hristiyanlardan yahudilerden hinduizm vb dinlerden geçme insanların inandığı din hakkında bir fikri yok, hala inandığı dinin kaynağının kuran olduğunu bilmiyor, o kaynağı okumuyor bile aslında din o kadar da kompleks ve zorlayıcı bir şey değil. Ben Tanrının sonsuz merhamet ve sevgi sahibi olduğuna inanıyorum, kuranın bireyin özgürlüğüne çok önem verdiğine inanıyorum zaten tevhit de budur
Din kültürü dersinde İslamdan başka bir ders anlatılmayan bir ülke de böyle olması normal değil mi, bir şeyi gizleyefrek değil açıkca bütün soruların cevabını vererek bitirrisin ateizm vb
Hem kuran ın arapça olmasının sebebi sizin arap olmanız der diyosun, hem de tüm insanlığa indi diyosun, tüm insanlığa inen kitapta arap olmayanlara "sizin arap olmanız" mı dicek. Bir tanrı bunu başka ırkın da okucağını bilmicek mi? Saçmalık.
Kusursuz bi tanrıdan bahsediyosan ne yapıp ne yapmıcağını söyleyebilirsin çünkü eylemleri kusursuz olmalı.
arapça olmasının nedeni sizin arap olmanız diyen bi kitap herkese inmemiştir, okurken kendimizi arap olarak mı kabul etcez o zaman.
aisha evlendiğinde kaç yaşında olduğuunu söyliyen hadisleri göstermemi mi istersin yoksa 65:4 ün ibn abbas , ibn al kathr tefsirlerini mi istersin ?
Bir dahakine doruktaki beyin, din ve mitoloji veya Cüneyt komutanı çağırın.
39:19 Alper abim hepimizin yapmak istedigi ama yapamadi seyi dile getirmis
26:20 favori yerim
Hayyır😂
19:55 zeki sandığım adamların konu dine gelince bu kadar sığ düşünmesine çok şaşırıyorum
alah yok
Eren Ebu Cehil de çok zeki ve bilgiliydi. Ama inançsızdı. Mesele akıl zeka şu bu değil kardeşim. İçindeki o nefs varya ego mesele o işte.
Nefsine tapan, kör sağır akıl yoksunu sapkın oluyor. Ha bize düşen onlar için doğru yolu bulsunlar diye dua etmek.
Öncelikle burada sadece goygoy muhabbet yapıyorlar. Kimse bu muhabbetlerden dolayı ateist falan olmuyor. İkinci olarak sen gökten koç spawnlandığına nil nehrinin falan ikiye bölündüğüne inanan biri olarak kimse hakkında zeka tespiti yapamazsın :d
Dön önüne istediğin masala inan
@@kliibapz allah var
Haskoloğlu videosu neden gizliye alındı ?
kaydettim videoyu daha sonra izlemek için bi baktım silinmiş çok üzükdüm aw drama kaçtı
@@Curuff bende izlerken gizliye alındı kaçırdım
İlahiyat okuyan biri olarak söylüyorum dinler tarihi seçmeli değil zorunlu bir derstir
O zaman tüm dinler öğretilmeli ve Türkçe bir şekilde din dediğin şey sana göre sadece islam kaç tane din var dünyada ama müslüman biri isterse dersi alabilir seçmeli olması daha mantıklı
Alper dini inançları birleştirip bir sentez oluşturmuş herhalde
10:50 Berserk vari bir korkunçluk
Osmanlı Türkçesi şu an ki konuştuğumuz dille aynı sadece alfabe farklı
ilk defa jaho nun bu kadar cringe konuştuğunu duydum
Kick yaramış eski zamanlardaki gibi sabahın köründe kafa patlatmalık konular... yeri her zaman ayrı olacak
Dinler tarihi zorunlu seçmeli 2 dönem görülen bir derstir.
İlkokul 4'ten lise sona kadar yeni Anayasa'nın 24. maddesinin 4. fıkrası gereği zorunlu öğrenimini gördüğünüz Sünni eğilimli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile 2 döneme içkin, ilk ünitesinde "Dinleri Öğrenmenin İslam Açısından Önemi" başlığını barındıran ve diğer dinler açısından da aynı tip değerlendirme safhasında bulunmayan bir dersi mi kıyas ettiniz yoksa içerik bakımından tarafsız, metodolojik yaklaşıma sahip bir teoloji anlatımı olduğu iddiasında mı bulunuyorsunuz bahsi geçen ders ile ilgili?
@@ephemeralwight kardeşim bana boş uzun yazılar yazma. İlahiyatçı herkes bilir ki dinler tarihi akademisyenleri en modernist bakış açısına sahip hocalardır. 2 dönem boyunca tarafsız bir şekilde diğer dinleri öğrenirsin. Yaşayan dünya dinlerini 14 hafta, Hıristiyanlık 7 hafta ve Yahudiliği 7 hafta görürsün.
@@cavskarahanli Genel konuşuyorsun; kitabın iki yazarından biri olan Dursun Ali Aykıt'ı tanırım, kendisine de bizatihi aklımdaki pek çok soruyu sordum, eleştirilerimden bahsettim. Kitabın çeşitli bölümlerinde değinilen ve sonunda da direkt olarak net bir başlık altında bahsedilen inkültrasyon ve misyoner faaliyetlerine ek olarak(ki yanlış) kitapta, Müslümanların inançlarına davet etme ve öğretme yönündeki istismarlarından, çevreye bu yönlü verilmiş ve verilen mezhep sorunlarından da kaynaklı zarara değinilmesi gerekildiğinden bahsettiğimde bana, kitapta, bizim coğrafyamız ekseninde bir değerlendirme ve anlatım yapıldığından bahsetti. Ha zaten kitabı okumuş, göz atmış ve değerlendirmiş birinin Hıristiyanlıktan ya da Yahudilikten bahsedilen bölüm içeriklerinde Musa ve İsa'nın isimlerinin "Hz." ve yanında da "(a.s)" ibaresi ile anıldığını gördüğünde dahi "0" demesi gerekir ama neyse...
@@cavskarahanli Her şeyin haricinde, İlahiyat ve bu yönlü akademik çevreden bana hiç ama hiç bahsetme; yanlış edersin.
23:24 çok kibar😂
Tam da bunu bekliyordum
41:45 alınacak risk değil %50-%50 😂
harika yayın
Enam 92- Bu, kendisini indirdiğimiz, önündekileri doğrulayan; kentlerin annesini [Mekkeyi]¹ ve çevresinde kim varsa [hepsini] uyarman için mübarek olan bir kitaptır.² Ahirete [son hayata] inanlar, kendilerinin yönelişini (namazı) korumaya çalışanlar olarak buna (bu kitaba) inanırlar.
Bayonettanın ilk oyununu oynadiydim ondada böyle canavarlarla savasiyoduk onlarda heralde melekti
Man of culture I see
19:02 o ayette anlatılan sema gök yüzü aslında düz dünyadaki gök kubbe yani islama göre dünya düz ve üstünde bi kubbe var o nu biz yarattık ve genişlettik diyor tevsirlerde vs burdaki genişlettik lafı aslında bolluk anlamında yani yıldızlar döşedi hayvanlar yarattı agaclar meyveler cöller ormanlar kısacası canlılar ve cansız şeylerle genişlettik doldurduk geliştirdik gibi bir anlam zaten gök yüzü vs için degil genel olarak kullanılıyor yani zamir yok hatta semayı bina eyledik yani gök yüzünü yeryüzüne diktik yaptık gibi bir anlamı var bu evrenin genişlemesi bilimsel olarak kanıtlanınca bak kuranda onu kastetmiş biz anlamamışız demeye başladılar ki arapcada evren diye bi kelimede yok yani araplara göre gök yüzü ve yer yüzü var düz dünya mantıgı evren olmadıgı için bu ayet her tarafa cekilebiliyor düz dünyacılarda kendilerini savunurken bu ayetleri öne sürüyor islamda dünyanın düz oldugunu söylüyor hristiyanların abd nin yalanı dünyanın küre olması diyorlar hatta kuranda bi ayette semaya hicbir şekilde gidilemiyecegini ulaşılamayacagını cünkü allahın engel koydugunu sadece allahın izni ile cıkılabilecegini söylüyor bu nasa nın bi faciasıda bakın allah izin vermedigi için gidemediler o yüzden oldu diyorlar
14:20'de Jaho inanılmaz boş yapmış. Eğer insan aklı Allah'ı anlamak için tek başına yeterli olsaydı İslam'da peygamber de gönderilmezdi ki. Peygamberin gönderilme nedeni ona indirilen Kuran'ı açıklamak. Eğer bir insan içerisinde DNA'lardan tutun optik bilimine kadar farklı bileşenleri barındıran bir kitabı algılayabilecekse neden bir elçi gönderme gereği duyulsun ki.
Ömrünü Kuran'ı anlamaya adamış alimlerin tefsirlerini okumamak bir tık bağnazlık sayılmaz mı? Farklı bakış açılarına karşı kapalı olmaktan başka bişey değil bu.
Kur'an ı anlamak için ömrünü adamak saçma değil mi?
41:13
Bir yaratıcı olması muhtemeldir ama dinler tamamen insan elinden çıkmadır. Evreni yaratan, fizik kanunlarını belirleyen yaratıcının insanın ne yiyip ne içmesi gerektiğiyle ilgileneceğini zannetmiyorum.
Kafası karışık birisi olarak; Tanrı için kolay zor kavramı olmadığı için evreni yaratmakla insana bu tür konularda bilgi vermek aynı zorluktadır binevi. Bu yüzden Allah bununla mı uğraşacak mevzusu saçma geliyor bana. Çok insancıl düşünüyoruz
Genel tanrı inancı olan "Kadir-i Mutlak" yani her şeye gücü yeten yaratıcı açısından konuşuyorsak "Ol" dedi ve oldu diye bir inanç olgusu var. Bu durumda evreni, fizik kurallarını, bilimum kozmik olayı yaratmasıyla "Başınızı kapatın, şunları yemeyin, şunları içmeyin, bunları yapın" demesi arasında hiçbir fark yok. Anladığımız anlamda ilgilenme kavramı O'nun için geçerli değil çünkü.
Muazzamsın. "Koskoca tanrı benim yaşamımla mı ilgilenecek" ya da "Koskoca tanrı küçük yaşam formu insanı mı önemseyecek ilgilenecek" lafları kadar komik laflar duymadım ben. Nasıl hala devam ediyor bu laflar? Ulan insan mı da ilgilenmesin, önemsemesin? Büyük azıcık güçlenmiş varlık demiyoruz ki. İnsan gibi bir varlık tanrılaşsa küçük türlerle ilgilenmez. Ama bana göre mantıklı olan tam da o videoda eleştirdiği "mutlak iyi" bir tanrı. Veya hadi diyelim ki mutlak ilgilenen bir tanrı. Gördüğüm en saçma fikirse Tanrı'nın "emirler gönderen, çıkarcı, iyilik için veya doğru olduğu için değil keyfi istiyor diye öyle ayetler gönderen" bir varlık oluşu. Küçük erdemde, küçük kabiliyette bir tanrı bu resmen. Bilgelikle de alakası yok. Davut Dağ nasıl bunu düşünebiliyor anlamıyorum. Böyle bir tanrı gerçek olsa dahi eğer Tanrı böyleyse onun yüzüne tükürüp onu aşağılamalıyız. Kölelikten bu yüzyılda kurtulduk bir de kötücül tanrının mı zayıf köleleri olacağız? "koskoca tanrı benim türümle mi ilgilenecek"ten sonra gördüğüm en saçma fikir "tanrı çıkarcı, kötücül, zevke geldiği için böyle emir gönderiyor, emirleri doğru bulduğu için değil. secde edilmekten zevk alıyor. uymazsan cehenneme atacak kafasına göre canı istediği için" fikri.@@kranatsnah
Yaratıcı var yada yok olsa bile dinlerde bahsedildiği gibi herşeyi bilen ve herşeyi yaratan tanrı dinlerde geçen imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişen bir durum, herşeyi yaratan tanrı ve herşeyi bilen bir yaratıcı için evreni yarattığı zaman gerçekleşecek tüm şeyleri kendi yapmış oluyor.(burada bir parantez açalım çünkü anlamayı kolaylaştırmak için bir örnek vereceğim mesela benim bilgi seviyem ile bir deney yapalım. Suya taş attığımda taşın suya batacağını bu bilgi seviyemle biliyorum). Herşeyi bilen bir yaratıcıysa evreni yaratırken rastgele bir şekilde mi yarattı, evet diyorsanız bu sonsuz bilginlikte tanrıyla çelişir ve buna bağlı dinlerin gerçekliği kalmaz. Herşeyi bilerek yarattı sonsuz bilginlikte bir tanrı var diyorsanız ise bu özgür irade kavramıyla çelişir ve imtihanın bir anlamı olmaz.
Gördüğünüz gibi düşünce deneyi ile sonuca ulaştık. Zaten doğup büyüdüğümüz bir yerin dinine inanıp bunu savunmak pekte zekice değil çünkü ateşe tapan kabilede doğsak ona da inanacağımız anlamına geliyor(hayır ben yapmam sorgularım diyorsanız şuan durum aynı bir farkı yok sadece alışık olduğumuz şeyleri doğru kabul etmek gibi bir huyumux var) ayrıca 4bin civarı din varken hepsinin kitabını öğretilerini okumaya anlamaya çalışmaya gerek yok çünkü hem zaman israfı hemde dinler basit temeller üzerine kurulmuş ve hepsini kökünde insan korkusu vardır çoğu din diğerinden şeyler taşır. Dinleri anlamak için tek yapmanız gereken dinin içine girmeden neden bu dinler var diye genel olarak düşünmek
İlk olarak bahsettiğin durum çelişen bir şey değil. Yani yine de benceyi ekleyeyim. Sen bence böyle dedin, ben de bence değil çok açıkça diyorum. Burada dediğin iki şey de çok insancıl bir düşünce. İlki her şeyi bilen yaratıcının imtihan ve sınav kavramlarıyla çelişmesi, ikincisi evreni rastgele yarattıysa sonsuz bilgelikle bunun zıt düşmesi. Hiçbir şeyin sonucuna ulaştığımızı düşünmüyorum. Dediğim gibi bana göre çok açık bir konu ve bunları saçma buldum. Bu konu tek bir celsede atılabilecek bir konu değil, evet bu özgür irade var mı yok mu konusundan bahsediyorum. Dediğin kadar kolay olsaydı iş çok kolay olurdu :D Diamond Tema'nın özgür irade videosunu tavsiye ederim, birçok noktadan baktırıyor orada görüyoruz. Senin dediğin bu açıdan da bakılıyor. Şimdi herhalde tekrar göz atmadığım için dolu argümanlarımı sağlamca çok yazamam ama yine de açıklamaya çalışayım. Tanrı'yı insan gibi düşünmekten kaynaklanıyor bu durum. Çünkü sen Tanrı olsaydın sonunu bildiğin bir şeyi yaratmış olurdun. Ama işte dediğim gibi insan algısını aşan bir durum o. İnsancıl şekilde yaklaşıp çözdüm denilemez. Tanrı için zaman yok. Bir zaman çizgisi düşünelim, o zamanın ne başında ne sonunda ne ortasında. Kader kavramı da çok karıştırılan hiç anlaşılmayan konu. Öyle kader net değil, hiçbir şekilde. Ve şu durum şöyle: senin karşında bir yolun var ve bunun sonları var. Sen bunları seçmekte iradeye sahipsin, bunu değiştirebilecek güç sana verilmiş. Ama senin seçme ihtimalin olan A'nın B'nin C'nin hepsini de görüyor Tanrı. Fakat işte insancıl düşününce "Bu hayatta B'yi seçtim ve Tanrı bunu biliyordu, imtihanın ne anlamı kaldı?" deniliyor. Ama Tanrı'nın (İslam dinindeki Tanrı'nın) lore'una göre senin B yerine C'yi seçmen de mümkün olabilirdi. Anlıyor musun? Yani sonun belli değil gibi bir şey, değiştirebiliyorsun ama o değiştirdiğini de biliyor Tanrı. Böyle karışık bir şey. Sen, "e o halde değiştirdiğimi biliyorsa yine sonu bilmiş oluyor?" diyorsun ama durum yine böyle değil. Bir insan olsa durum böyle olurdu. Senin trilyon seçim şanslarının hepsini biliyor gibi düşün ve değiştirebiliyorsun gibi düşün. Ama Tanrı'yı yine yanıltamıyorsun çünkü en başta dediğin şekilde o yine biliyor. Belki anlatamadım, belki "bu saçma" diyorsun fakat ben de senin dediğine insancıl düşünmek diyorum. Tanrı kesin olarak değiştirebileceğini söylüyor. Böyle bir şans verildiğini söylüyor. Yani ona göre "senin sonun kesin belli, biliyorum" diye bir şey yok. Fakat yine de Tanrı bu bilgiyi bilmiyor da değil. Çok karışık, konuya tekrar bakmadan açıklayamam. Baksam 10 kat güçlü yazardım. @@Stellen.
Cago şunu anlamıyor ayet ayet okuyor önceki sonraki veya surenin anlam butunune bakmıyor. ﴾222﴿
Sana kadınların âdet dönemi hakkında soru soruyorlar. De ki: O sıkıntılı bir haldir. Bu sebeple âdet günlerinde kadınlardan ayrı durun, temizlenmedikçe onlarla cinsel ilişkide bulunmayın. İyice temizlendiklerinde onlara Allah’ın emrettiği şekilde yaklaşın. Allah çok tövbe edenleri sever ve içi dışı temiz olanları sever.﴾223﴿
Kadınlar sizin ekeneğinizdir; ekeneğinize nasıl isterseniz öyle yaklaşın. Kendiniz için de önceden hazırlık yapın. Allah’tan sakının ve bilin ki O’na kavuşacaksınız. Müminleri müjdele.
Olay çok basit adet doneminde cinsel iliski olurmu diye sormuşlar peygamebere allahta vahiy etmiş kuralinı koymus devaminda boşanma ve surecleri var . Ayrıca cin ayrı bir varlık . Sana en iyi @hubeyb yardım eder . Arapça biliyor . Kelime kökünü biliyor bir çok günümüz ve gecmiş ilk tevfsir ve meâller hakkında bilgi sahibi sorguladıgın ayetlerin bir çok örneğini veriyor. Dalga geçerek işin ehli olmayan alper caglar ve cavs a yönelirsen anlamsız bir sorgulama surecindesin demektir
3:34 aynen öyle. Türkiye'deki ilahiyat fakülteleri adeta imam hatip yüksekokullarıdır.
haskologlu videosunu niye kaldırdın knk :D
Cemre demirel ile yayın yapıp bu konuları tartışın.
cemre boş adam
@@morgoth_the_dark_lord cahil müslim kesimden ziyade daha seviyeli bir tartışma olcağını düşünüyorumdum.Ama cemrenin son yaptıyla bu yayının asla olmayacağı kanatine vardığım için konuşmanında bir anlamı yok.
10 ay sonra düşen video , umarım yorumu görürsünüz, videoyu izleyince çok hatalar gördüm sadece ikisini söylemek isterim,Alper yada purple ikisinden birisi dediki,ben Türküm allah demek istemiyorum ben Tengri diyorum dedi,bu tamamen islami görüşten gelen bir bakış açısı ,islamcılar derki bütün dinleri allah gönderdi dolayısı ile bütün dinler islamdır ve dinlerinin tanrıları allahtır,bu yanlış yada dinlerini ve tanrılarını toplum içinde baskın kılmak için bilinçli uydurma bir durumdur,çünkü , Türklerin tanrısı Tengri ve arabın tanrısı Allahın ele alıp,atfedilen özellikleri,vasıfları,kanunlarını,istekleri ve vaadlerini karşılaştırırsanız bambaşka iki tanrı oldugu apaçık ortaya çıkar,bunu bütün tanrılar arasında yapabilirsiniz hepsinin farklı tanrılar oldugunu görürsünüz,bazı belirgin benzerlikler tabiiki olacaktır ama taban tabana zıt durumlar çok daha fazladır. Gelelim bir başka videosunda Mersini begenmeyen şişkoya,oda diyorki ben sadece kuranı ele alırım diger herşey umrumda olmaz, o işler öyle olmuyor şişko kardeşim,öncelikle kuran tek başına islamı anlayabilecegin bir kitap kesinlikle degil,ne tanrısını,ne peygamberini nede ritüellerini sadece kuranı okuyarak kesinlikle anlayamazsın,peygamberin hayatını ve felsefesini anlayabilmek için kesinlikle siyerlere ve 7 sahih hadis kitaplarına gitmek zo-run-da-sın, bunlar olmadan birçok ayeti bile anlayamazsın,bütün islam dünyasında kabul edilmiş 7 hadis kitapı mevcuttur bunları okumak zorundadın,ayrıyetten yine bütün islam camiasında kabul görünen peygamberin son hutbesini de okumak zorundasın ,çünkü orada kuranda olmayan kanun ve kurallarda mevcut.birşey daha söylemek isterim , mesela tevrat,giriş gelişme ve sonuç olarak herkesin net anlayabilecegi şekilde düzenlenmiştir ama kuran da giriş gelişme sonuç yoktur,mesela sana göklerden sorarlar diye başlayan ayet evlerinize arka kapıdan girmeyin diye biter,apışıp kalırsın😉
26:30 Alper Suudlar
Kadınla evlendi adam çocuk yaptı hemen dedi ki ben Hz. Muhammed ölmeden önce birlikte olduydum ondan hamile kaldım dese ortalık karışır.
22:02 sema diye geçiyor
Allah'ın tahti var (kürsi'si) var. Tahtını 8 melek taşıyor. Bazı ayetlerde melik (kral) olarak bahsediliyor. Allah arşa istiva ediyor (tahtına yerleşiyor) . Melekler Allah'a 50 bin senede varıyor. Melekler ışık hızında giderlerse Allah samanyolu galaksisinde bir yerlerde demek ki :)
Ayrıca Süleymanla ilgili ayetlerde arş kelimesini taht diye çevirenler, konu Allah olunca kafalar karışmasın diye kelimeyi direkt arş olarak bırakmışlar.
Cevaplar gelmeden ben vereyim. Orada öyle demek istemiyor, mecaz var, Arapça'da bir kelimenin bir trilyon anlamı var vs.
''Allah'ın misli yoktur'' Şura/11.
Allah'ın tahtı ifadesi hakkında bu tahtın mahiyetinin ne olduğu konusunda bir bilgi yok büyük ihtimalle sembolik bir anlatım. Allah'ın arşa istiva etmesinin bir manası dediğin gibi tahtına yerleşmesi selefiler de böyle anlıyor zaten. Ama istiva kelimesinin yerleşmek olduğu gibi yönelmek, işgal etmek, hükmü altına almak gibi anlamları var. Bir melik başka bir ülkeyi feth edince istiva etti denilir mesela. İslam'ın ilk dönem alimleri istiva konusunda istiva vardır bu anlamlardan hangisinin doğru olduğunu Allah bilir demişler onlardan bir sonraki dönemin alimleri bunun arşı hükmü altına aldı manasında olduğunu söylemişler. Allah'ın misli yoktur ayetini dikkate alırsak bunun insansı bir biçim şeklinde yorumlanamayacağını görürüz. Misli yok ki kendine denk bir tahtı olsun üstüne otursun vs.
Sembolik anlatım mecaz var vs. Allah hiç bir şeye benzemez ifadesi ile tahtının olması ifadesini nasıl kurtarmış oluyorsunuz. Tahtına da benzemiyordur. Tahtı kendine niye denk olsun. "Arşı su üzerindeydi" derken orası da mı sembolik, Meleklerin kendisine 50 bin senede varması da mı sembolik. Allahın peygamberle el sıkışması hadisi var o da mı sembolik.
(Ayrıca hiç bir şeye benzemem deyip benziyorsa da kitabın kendi çelişkisi olur, örneğin başka ayetlerde şirki asla bağışlamam deyip bağışlıyordu, benzemem deyip benzeyebilir yapmayacağı iş değil)
Yarattığı oturuyor o yüzden tahtta oturamaz diyeceksen, yarattığı tuzak kuruyor o kuramaz, yarattığı beddua ediyor o edemez, yarattığı konuşuyor o konuşamaz mı diyeceğiz ama bunları da yapıyor.
Taberi Tefsiri: Âyet-i kerime’de "Allah'ın hiçbir benzerinin olmadığı" zikredilmiştir. Allahü teâlânın, yaratıklarından herhangi birine benzemediği muhakkaktır.
“Allah, Âdem’i kendi suretinde yarattı.” (Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115) Suret: biçim, görünüş, kopya)
Tevratda da benzer ifade var.
Yaratılış 1. Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı'nın suretinde yarattı.
Yine tevrat da da taht ifadeleri de var (Gerçi tevrat değiştirilmişti .. )
Sonuç olarak Ayetleri sembolik, orada öyle demek istemiyor, dönemin şartları , Arapça'da bir kelimenin bir sürü anlamı var diyerek açıklamanız sizlere göre cevap ama bana göre ise çelişki oluyor. Ortada kendini ifade edemeyen bir tanrı var ve her kafadan farklı sesler çıkmış. Fazla da uzatmayacağım konu konuyu açıyor. Kullanıcı adın şüpheci müslüman, şüphe etmeye devam etmeni tavsiye ederim.
@@Ziusudra06 Arşının su üzerinde olması sembolik de olabilir gerçek anlamda da olabilir bunda bir problem yok. Meleklerin yükselmesi konusunda 50 bin yıl, 10 bin yıl gibi farklı ifadelerin olması zaten bu 50 bin yıldan kastın bir yükseklik belirtmediği anlaşılır. Eğer bir uzaklık belirtiyor ise neden farklı sürelerde ulaşsınlar? Bu daha çok zamanın göreceli oluşuna ve göklerin büyüklüğüne işaret eden bir ifade. Peygamber'in Allah ile el sıkışmasıyla ilgili bir hadis bilmiyorum zaten her hadisi kabul eden birisi değilim. Bu dediğin hadis de miraç hadisin de geçiyordur sanırım eğer varsa öyle bir şey ama zaten o hadis de iç tutarsızlıklar barındırıyor. Bu konular daha çok müslümanların kendi arasında ki itikadi konuları. Bunları eleştireceksen öncelikle müslümanlar bu konu da ne düşünüyor öğrenmeni öneririm. Osmanlının son yıllarında ortaya çıkmış vehhabilik akımı haricinde hiçbir müslüman grup bu ayetleri, ''Onun misli yoktur'' ayeti yüzünden gerçek anlamda anlamamıştır. Allah'a borç vermek ifadesi geçer mesela Kuran'da, Allah her şeyin sahibi ise neyden neyi aldık ki Allah'a veriyoruz? Bu daha çok ibadetlerle, iyiliklerle birlikte Allah'ın sana sevap vermesi olacak şekilde sembolik bir anlatımdır. Veya ''Allah, İbrahimi dost edindi'' ayetinde aynı şekilde Allah'ın misli yoktur ki kendisine dost olsun? Bu daha çok Allah'ın İbrahime verdiği değeri sembolize eder. Müslümanlar da bunları böyle anlamışlar zaten. Allah'ın eli, Allah'ın tahtı, Allah'ın sevmesi, öfkelenmesi, Allah'ın görmesi, duyması, senin dediklerinden yola çıkarsak tuzak kurması vs, bunların hepsi için müslümanlar ya bunları sembolik anlamış ya da bu özelliklere Allah'ın sahip olduğunu ancak bunların hiçbirinin insanın eli, kralın tahtı, insanın görmesi, işitmesi gibi bir şey olmadığını mahiyetini bilemediğimiz bir şey olduğunu söylemişler. Kuran'dan da bu anlaşılabilir bir şey zaten ortada da çelişki yok. Allah'a borç verme ayetinden ayetlerde sembolik anlatım kullanıldığı anlaşılıyor zaten.
Allah'ın Adem'i insan suretinde yaratmasını da hadisleri kabul etmeyenleri geçtim hadisleri kabul edenler bile İsrailiyat olarak yorumlayıp reddeder. Tevratta ki olaya gelince de o da sembolik bir anlatımdır. Tevratta aynı şekilde ''Tanrı yalan söylemez, düşüncesini de değiştirmez. O insan değil ki düşüncesini değiştirsin?'' 1 Samuel 15:29 der yani kendisinin insan olmadığını söyler orada ki insanın tanrı formunda yaratılması tanrının insana kendisinde ki özelliklerin bir benzerini vermesinin sembolize edilişidir. Tevratta da İncilde de Kuran da olduğu gibi sembolik anlatımlar mevcut sadece bunun farkında olmanız lazım.
Arapça da kelimenin bir sürü anlamı var diye açıklama yapmıyorum. Sen onca anlam arasından söylediğini savunabileceğin uygun olanı seçip sanki ayette onu söylüyormuş gibi yazıyorsun ben de o dediğinin hiçbir zaman o şekilde anlaşılmadığını söylüyorum ve o kelimenin dediğinden farklı anlamlara geldiğini de söylüyorum olay bu.
@@Ziusudra06 Usta uzun bir cevap yazdım geldi mi bilmiyorum ama kısaca özet geçmem gerekirse dediğin sembolik anlatımlar. Meleklerin yükseltmesi mesafe belirtmiyor çünkü 10 bin ile 50 bin diye farklı yıllardan bahsediyor, mesafe belirtse sabit olur, orada göğün büyüklüğü tasvir ediliyo. Arşının su üzerinde olması iki manaya da gelebilir. Kuran'da sembolik anlatımların geçtiğini biliyoruz zaten. Buna örnek de ''Kim Allah'a güzel bir borç verirse...'' ayeti söylenebilir. Her şeyin sahibi deyip, neyi kimden alıp kime borç veriyoruz? Burada ki sembolik ifade, ibadetlerle ve davranışlarınla sevap kazanmandır. ''Allah, İbrahim'i kendisine dost edindi'' ayetinde de Allah'ın misli yok ki onu dost edinebilsin? Burada ki sembolik ifade Allah'ın İbrahim'e verdiği değer. Sonda ve başta yazdığın hadisler ve Tevratta geçen ifadede de hadis olanları hadisçiler bile kabul etmez. Tevratta ki anlatım da yine semboliktir, Tevrat'ta tanrı ''O insan değil ki düşüncesini değiştirsin'' der. İnsanı yaratırken kendi suretinde yaratması ile Tanrının kendisinden insana verdiği kısıtlı beceriler sembolize edilir. Sadece Kuran'da değil Tevrat ve İncilde de sembolik anlatımlar var. Burada ki konular müslümanların kendi içlerindeki dini anlayış konusunda ki meseleleri senin de tefsirinden bir parça yazdığın Taberi'de dahil müslümanlar Allah'ın misli olmaması ayeti yüzünden Allah'ın eli, tahtı, tuzak kurması, duyması gibi anlamları ya sembolik kabul etmişler ya da bunların olduğunu ama mahiyetlerinin ne olduğunu yalnızca Allah'ın bilebileceğini söylemişler. O yüzden bu konularda eleştiri yapacak isen önce müslümanların bunları nasıl anladığını öğrenmeni sonra eleştirini yapmanı öneririm.
@@Golden_Suit Kuranda allah ın kendi için geçen zamanın insan zamanında ne kadar süreye geldiğini anlatan bi ayet vardı ama bulamadım, yani kendi için geçen süreyi söylediği zaman sembolik olmuyor ve buna sembolik demeniz dinin yalan olmasını sağlar çünkü kusursuz bir varlığın her hareketi kusursuz olmalı, böyle okuyanları ikileme düşürtcek bir cümle yazarsa kusursuz değildir.
"Heavens" gök kubbe manasında kullanılır bu arada. "İçerisinde gaz var" çok g*tten uydurma bir anlatım şekli olmuş ama haklı
Astral seyahata hiç dokunmadilar , ama cin meselesini de genişletseler yani 4cu dimensiondan olan yada baska dimensiondan olan varliklarin olmasinin da olası oldugunu saya biliriz.Belki de bizi yaradan direk deil de başka bir dimensiondan olan yaratdigi varlık vasıtasıyla yaratmıştır..
alper kökler
Yahu abuk sabuk tipler yerine Alper Conga ,Bixi ve Avukat abi olsa keşke yayınlarda 😕
Yıl olmuş 2024 hala konuştukları tartıştıkları muhabbete bak adamların :)
Ne konuşsunlar knk başka.
tüm huriler bana kaldı mis
Ayette göğü genişlettik biz genişleticiyiz diyor yani genişletilen göğü genişletenlerin kendileri olduğunu söylüyor çünkü genişleticiler de biziz o işi de biz yaptık anlamında yani gök genişlemeye devam eder veya biz göğü genişletmeye devam ediyoruz diye bir anlatım yoktur yapılmış bitmiş bir olayı ve olayı gerçekleştirmiş olanların kendileri olduğunu anlatan bir ayet
Her şeyi bilen sonsuz kudret sahibi olan yaratıcı kitabında her insanın anlayamayacağı şekilde öznel ayet göndermesi çok saçma. Açık ve anlayasınız diye indirdik diyor. Anlaşılmıyorsa insan elinden çıkmadır.
tefsir filmin ya da oyunun hikayesinin incelemesi gibi
19:44 abi o zaman uzay muzay ne biliniyodu ki hadi biliniyo diyelim o Kuran'ın indiği toplumda ne biliniyodu? Bazı tabirleri o zamanın toplumlarının anlayacağı kelimelerle söylemiş olabilir ne var bunda?
33:23 cebraille dertleşirken jsjsksksksl
18:36 alper alien
AA PİPİCAN
Jahreimin bayw objektif yaklaşıyor Kur'an'a
2 partıda izledim muhabbet çok sarıyo ama birdaha izleyip sadece chati okursanız daha çok keyif alırsınız
sonuç -> oruç
Jahreine soru bilmediğimiz şeyden niye sorumluyuz?
وَالسَّمَٓاءَ بَنَيْنَاهَا بِاَيْدٍ وَاِنَّا لَمُوسِعُون
Zariyat 47
وَالسَّمَٓاءَ - Sema - Gök
20:48
İyi güzel de neden çölce yazdın
@@mehmetariftasl8277 arapçaya tapan bir kitle var, ondan orjinal ayeti attım
@@mehmetariftasl8277kum dili
bu zariyat suresini evrenin genişlediğini öğrendiğimizden sonra eğip bükmüşüz bence çünkü önceki çevirilerde göğü biz bina ettik ve biz kudret ve genişlik sahibiyiz diye çevirmişler ki genişlik sahibiyiz cok fazla yerde geçiyor kuranda
@@yasarsamerrtt Eski tefsirlerde de genişletiyoruz diye geçiyor bu arada. Bir de tefsirlere falan da bakmaya gerek yok. Zariyat 47 de Göğü biz bina ettik kısmı fiziksel bir olay)Zariyat 48'de ki Yeri döşedik fiziksel ve yine Biz ne güzel döşeyiciyiz/düzenleyiciyiz ifadesi yine fiziksel bir duruma işaret ediyor bu durumda Göğün genişlemesi olayı da fiziksel bir duruma işaret ediyor anlamı çıkarabiliriz.
Alper çıldırdı Ahmet hala kelime istiyor quantum yazsın kuantum
Şu nana kim aw? Bu ses ne ucube gibi
Ucubenin sesini duydugum an kapattim
çok b*ktan bir çar duyunca kapatıyorum videoyu
iğrençsiniz
Kuranda en basta yer ve gok birlesikti daha sonradan Allah gökyüzünü yukariya doğru genişletti. Zariyat 47 budur. 11.yy tefsirini okudum İmam Kurtubi'den, bu tefsire gore çoğu ilim adamı bunu biz genişlik sahibiyiz veya biz gucu yetenleriz anlaminda açıklamışlardir. Evrenin genislemesi ile alakası yok.
Sana katılıyorum. Bazı tefsirlerde ise gök ile yer arasının genişlemesi olarak da anlamışlar. Evren ile yer arası diye bir tabir olamayacağına göre ilgili tefsirciler gökyüzü olarak anlamışlar. Zaten sonraki ayetde yeri döşedik diye devam ediyor. Yer ve gök olarak kastediliyor. Yer ve evren olarak değil.
Tabi tek yorum bu da değil. Bir tefsir de 5 farklı yorum vardı aşağıda bir yerlerde yazmıştım. 5 yorumdan işine geleni alsalar bile mucize çıkmıyor, çünkü evren kastedilmiyor.
@@Ziusudra06inanmak için tek argümanları zariyat 47 falansa inanmasınlar daha iyi amk
Gerçekleri Bul kanalının bu konuyla alakalı bir videosunu açıp inceleselerdi keşke.Dinler tarihi hakkında.
Çünkü uzay diye bir yer yok gökkubbe var ve gökkubbe içinde gök cisimleri var nokta.
Jahrein 33. dakikada okuduğu ayetlere devam etse çok daha fazlası var.
Kuran da, "kitap" diye kast edilen şey peygamber öldükten 100 yıl sonra yeniden yazılıp birleştirilen kitap. 1. Sorum şu; kuran geleceği kast ederekten mi, kendisinden kitap diye bahsediyor? 2. Sorum ise 1.nin açıklaması mahiyetinde bir soru; bu halifeler kendi aralarında toplanıp ayetleri birleştirip bugünkü halini aldırıyorlar da, "bu kitap" diyerek kendi yorumlarını katmış olmuyorlar mı?
Ördek: Enam 92; Bu, kendisinden öncekileri doğrulayan kutlu bir kitap olup ülkelerin anasını ve etrafındakileri uyarman için indirilmiştir. Ahirete inananlar ona inanırlar ve onlar namazlarına da devam ederler.
Kendi yorumlarını katmıyorlar çünkü Muhammed'e ayetler inerken ayetlerin birleşip bir kitap oluşturacağı ve bu kutsal kitabın adının da kuran olacağı söyleniyor. Yani kuranın kitap oluşu zaten ilk ayetten itibaren net bir şekilde aktarılmış. İlk ayetin oku oluşu gibi.
Gökler ya da cennetler derken, o zamanın insanına nasıl anlatacaksın başka türlü onu da düşünmek lazım. Evren, karanlık madde ya da keşfedilmemiş başka şeylerden bahsedemez insanlar anlamaz.
chatte -500 ded olan arkadaşa selam olsun
Thanks!
yanlışlıkla attım nasıl geri alıcam?
@@keremman1712 ciddimisn dbfhgjfhgd
🤣
Bi kere daha 100 tl atıyosun otomatik iade oluyor
MEŞFŞKDŞDCODPSĞPXCOĞSÜS
Bu tip konuları ana dili arapça olan biriyle konuşmak gerek
Videonun yarısı jahonun ing ve Almanca biliyorum bakın ben okudum demesiyle geçti chat ing anlamıyor ve sen okuyupta çevirmiyorsun ha böyleymiş deyip geçiyorsun bra anladık okumuşsunda bağlamdan sapıp gereksiz detaylara takılıyorsun neyse güzel bir videoydu fikirlerin çatışması her zaman iyidir zıtlıktan bilgelik ve yenilik doğar namaste
Kaliteli amme hizmeti
Ben bahsedilen ayette kisa ve öz kendi cikarlari için birşeyler yazmiş birini göruyorum özellikle size söyluyemiyor ama cok rahatsiz oluyor kisminda. Buda bnm için birisi tarafindan oluşturulmuş teorisini daha cok güçlendiriyor. Ahmet'de söylucekte bi türlü söyluyemedi fark ettiyseniz.
İşime geleni kabul ederim işime gelmeyeni reddederim .
23:18 jaho çürüttü agalar farabiyle vs atar ŞADCSFKJKJASDSDFKADXSHDAXCSJ
Bahsedilen filmler hangileri çağri filmi hariç diğerlerini anlamadım
23:24 JANJSAIIIAJNSNSIASNIJ
Açıklamaya yayın tarihini yazarsanız çok güzel olur.
Gerçekten dini bir yayın yapacaksan Altay Cem Meriç ile yapmanı öneririm
😂
Deve sidiğinde şifa olduğunu savunan bir kişiyi kimse ciddiye almaz.
18. Dk da Alper Çağlar uzaylı olduğunu kabul ediyor 😅
Sadece Maide 33 bile bu dine inanmamam için yeterli benim için
Maide 34 dü oku
vay be tek ayeti gördüm çözdüm diyosun.
yaeram hırsızlık yapma o zaman awq
Çok zorlamış uzay diyecek hali yok
Bence mucize çıkarmak için sizler zorluyorsunuz.
Diyanet bir mealinde evet genişleme anlamı vermiş ama göğün genişlemesi. Yeni olarak belirtilen diğer mealinde "her şeye gücümüz yeter" diye çevirmiş. Elmalılıda "çok genişlik ve kudret" sahibiyiz diye çevirmiş.
Tefsir Örnekleri:
Ez Zadul Mesr Tefisiri, (Beydavi Tefsiri de benzer.)"
Gerçekten biz elbette genişletenleriz" (Mealde çevirirken genişleme anlamı verenler tefsirde de bunu verebilirler, ne anladıklarına ilişkin yorum kısmı daha önemli, yine de olduğu gibi çevrildi olarak kabul edelim)
Bunda da beş görüş vardır:
Birincisi: Rızkı yağmurla genişletiyoruz, bunu da Hasen, demiştir.
İkincisi: Göğü genişletiyoruz, bunu da İbn Zeyd, demiştir.
Üçüncüsü: Güçlüyüz, bunu da İbn Kuteybe, demiştir.
Dördüncüsü: Gökle yerin arasını genişletmekteyiz. Bunu da Zeccâc, demiştir.
(BAKIN BURADAN GÖKYÜZÜ OLARAK ANLADIKLARI ANLAŞILIYOR. EVREN İLE YER ARASI İFADESİ SAÇMA OLURDU.)
Beşincisi: Genişiz, islediğimiz şeyi yapamamaktan daralmayız. Bunu da Maverdi nakletmiştir
Sonuç olarak göğü genişletiyor yorumunu anlasak bile bunu gökyüzü olarak anlamışlar, evren olarak değil. (Mucize olarak günümüzdekilere, yazılış olarak o zamandakilere hitap ediyor derseniz yine mantıksız olur. Mucize olarak anlaşılsın diye yüzyillarca beklenilmis, o zamanlarda yaşayanlar da birbirinden farklı şekilde anlamışlar ) Zariyat 48 de yeri de döşüyoruz diyor. Yer ve gök olarak kastedilmesi daha mantıklı. Evren gibi bir şey kastedilmediği de açık. Evren ile yer arası diye bir ifade olmaz, mantıksız olur.)
Sonuç olarak ayetler böyle, örneğin bir ayet için 5 değil 7 farklı görüş de olabiliyor, işimize gelen görüşü seçip alabiliyoruz. Burada sorun kendini ifade edemeyen bir kitap olmasından dolayı bir sürü farklı görüşler çıkıyor olması.
Zorlayan sizsiniz. Kuran'da uzay diye bir kavram yoktur. Gök diyen tüm ayetler gökyüzünü ve gök kubbeyi kasteder.
@@morgoth_the_dark_lord Çok açık bir şekilde evrenin genişlemesine işaret ediyor siz inanmak istemiyorsunuz sadece bahane üretiyorsunuz
@@salih9278İslam'dan çıkmamak için bahane üreten sizsiniz. Çelişkileri açık açık gösterdiğimiz halde kabul etmemek için kırk takla atıyorsunuz. Zayiat 47'de evren diye bir ifade yok. Genişletmek diye bir ifade de yok. Musiunne genişlik sahibiyiz olarak çevrilir Arapça'da. Ayetin bağlamından da zaten genişlik sahibi olduğunun söylendiği çıkarımı yapılabilir. Kuran'da gökten bahseden hiçbir ayet uzaydan bahsetmez.
@@morgoth_the_dark_lorddayı ikiniz de aynı şeyi söylüyorsunuz ama sen bilirsin
Thumbnailde bixi neden çöldeki bedevilere benzemiş aa
alper tengriler
Gerçekten hala inanabildiginize inanamıyorum. Kaç yaşında adamlarsiniz.
Half life evrenindeyiz ya
Off ne kadar şanslıyız ya hak dine doğmuşuz. İskoçya’da doğsaydık tüh bak sen şu işe inanmadan gidecektik. Şans
İşte öyle değil. Batıda millet cayır cayır Müslüman oluyor. İnanılmaz bir akım var İslama doğru. İstatistikler çıldırmış. Yani düşün hayal et sen içinde doğup reddediyorsun batıdaki aklını kullanıp senin içinde doğup reddediğin doğruyu bulup kabul ediyor. Hayal et yani. Ne kadar şanssızız aslında. Şanslı değiliz bu ahvala göre.
İslamiyete göre iskocya'da yaşayıp İslam'ı öğrenmeyen ve inkar etmeyen cehenneme gitmeyecek
niye beynin yok mu hristiyan doğup müslüman olamıyor musun
@@ElenwirNe Müslüman olması dalga mı geçiyorsun? Hollanda'da adamlar İslam karşıtı Geert Wilders'a oy verip adamı cumhurbaşkanı yaptı. Avrupa'da İslam ve mülteci karşıtlığı yükselişte şu an. Sağcı partiler gittikçe güç kazanıyor.
@@selimpolat9388Beynimiz olduğu için müslüman değiliz.
32:35 kuranın evrensel olmadığının kanıtı işte 😃
Alemlere rahmet olarak gönderdik veya ey insanlar, ey ademoğulları gibi başlayan tonla ayet var. Kuran'ı şehirlerin anasına ve çevresindekilere bir uyarı olarak gönderdik kısmına gelince bu direkt bütün insanlığı kapsar gayet. Şehirlerin anasının mekke olduğunu söylüyorlar, mekke ve çevresi diyor bu ''çevre'' denilen şeyin yarıçapını neden mekkenin 10 km çevresi olarak anlayalım ki? Mekkelilere dese ayette hadi diyeceğim tamam ama çevre dediğin arap yarımadasını da kapsar asyayı da kapsar avrupayı da kapsar, neden sınırlamak zorunda kalalım?
@@Golden_Suit sen bir bak önce ben hangi dakikanı işaretledim, git orasına bak sonra gel cevab yaz
@@namiqsohretoglu1251 Farklı kısımmış neyse ona da cevap vermiş oldum :D
Orada ki mevzuda da Jaho önceden karılarıyla evlenemezsiniz diyor diye dalga geçiyordu, cemrenin videosunu attılar aslında bu kısmı mantıklı demiş şimdi. Kızlarıyla evlenmiyorlar mı diye sonrasında itiraz ettikleri kısımda da kızıyla Ali evleniyor. İlk müslüman olan sahabelerden böyle bir propaganda yapmadığını da biliyoruz kendisi peygamberin torunlarının babası olmasına rağmen kendisi seçilinceye kadar halifelik konusunda varislik iddia etmemiş. Eşleriyle evlenmesi durumunda bu konuda propaganda çıkartılabilir. Peygamber'in eşi ile evlenmesiyle otorite elde edebilir sonuçta peygamberin eşini almış. Cemre'nin o ayetlerle ilgili videosunu izle anlarsın.
@@namiqsohretoglu1251 Bir de bu ayetlerin evrensellikle alakası ne onu anlamadım? Evrensel değil diye itiraz edeceğin kısım nereyi işaretlediğine bakmadan cevap verdiğim kısım sadece burada evrensellikle ilgili bir problem yok ki?
@@Golden_SuitBu tarz konularda Cemre gibi bi adamın sözünü referans alman büyük hata.Adamın canlı yayında yemediği bok kalmadı hala müslümanım diye geziyor bahanesi de hazır iradesi zayıfmış
şu tiz sesli obje sussun artık kulaklarım acıyo