Kemal Doğulu'dan Sevda Türküsev'in "Teşhirci" Sözlerine Sert Eleştiri | Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 4 ต.ค. 2024
  • Kemal Doğulu, Sevda Türküsev'in sözlerini eleştirdi.
    "Bir kadın olarak bunu söylemesi çok yanlış"
    Full Bölümü izlemek için 👉 • Müge ve Gülşen'le 2. S...
    Magazinin nabzını magazin duayenleri Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel'le tutuyoruz! Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel'in sunduğu “Müge ve Gülşen’le 2.Sayfa” programı hafta içi her gün 8.30'da Tv8 ekranlarında.
    Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa Kanalına Abone Olmak İçin; bit.ly/MugeveG...
    Facebook: / 2.sayfa
    İnstagram: / 2.sayfaofficial
    #Tv8 #2Sayfa #MügeveGülşenle2sayfa
  • บันเทิง

ความคิดเห็น • 110

  • @Ufoydtiduts
    @Ufoydtiduts 9 หลายเดือนก่อน +23

    Siz sevda hanıma kurban olun kültürlü doğruları söylüyor diye ahir zamandayiz doğru ve gerçekleri söyleyenler kabullenmiyor sevda hanımı eleştirerek öne çıkmak istiyorsunuz tabi saçma sapan moda programlarınız piatti değilmi

    • @davutalan6565
      @davutalan6565 9 หลายเดือนก่อน

      Ahir zaman fitneleri

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. Türk kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, özellikle büyük şehirlerimizde, gelişmiş, medeni zannedilen yerlerde bazı Türk hanımlarının dış görünüşlerine bakarak aldanıyorlar. O kadınların dış görünüşlerini aleyhimizdeki kötü yorumlara uygun bir zemin olarak alıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. Bunun her ikisi de şeriatın teklifi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o aşırılıktan da, bu aşırılıktan da arındırır. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Şeri olan örtünme, kadınlar için zorluk gerektirmeyecek, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, geçinme ve ilim hayatında erkeklerle işbirliği etmesine engel bulunmayacak basit bir şekildedir. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Örtünmedeki aşırılıktan kurtulmakla bu iki ihtiyacı tatmin etmiş olacağız. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde, Avrupa kadınlarını bile imrenmeye götürecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta, incelikte Avrupa kadınlarını bile geçmeyi amaçlarlarsa kadınlık hayatında, dolayısiyle bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılâba ulaşmakta zorlanırız. Örtünme şekli görünümde kolaylıkla, güvenle yürüyebilmek dinin, eski milli geleneklerin, akıl ve mantığın, ahlâk ve faziletin emrettiği doğal ve basit şekli kabul etmektir. İslâm dinimizin tarif ettiği şekilden yararlanmak ve onu hayatımıza uygulamak amaca varmak için yeterlidir.
      Şunu ilâve edeyim ki, kadınlık meselesinde görünüşteki şekil ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan fazla nur ile, irfan ile, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.

  • @Music.world.77
    @Music.world.77 9 หลายเดือนก่อน +33

    Sevda hanım çok doru söylyor

  • @a.d1937
    @a.d1937 9 หลายเดือนก่อน +13

    Gerçekten çok yazık...Sevda hanım o kadar haklı ki,az bile söylemiş.Kesinlikle teşhircilik.

    • @NurcanKaratasoglu
      @NurcanKaratasoglu 9 หลายเดือนก่อน +2

      Sevda hanimi elestirebilecek son kisi, hatta hic kisi! Biktik bu teshircicilikten ve bunlari savunan zihniyetten!

  • @oznurozturk606
    @oznurozturk606 9 หลายเดือนก่อน +16

    Teşhircilik tabiki

  • @betul8461
    @betul8461 9 หลายเดือนก่อน +31

    Gelen konuklarınızı birbirine kırdırmanız ayıp

    • @Getthenews.
      @Getthenews. 9 หลายเดือนก่อน +7

      Bunlar ayıptan anlar mı sence 😂😂😂

    • @hatice1807
      @hatice1807 9 หลายเดือนก่อน +3

      Katılıyorum her gelen konuğu aynen böyle onayliyorlar sonra arkadan onu yuhlatiyorlar

  • @oznurozturk606
    @oznurozturk606 9 หลายเดือนก่อน +24

    Çok haklı sevda hanım

  • @Rrr-yyu
    @Rrr-yyu 9 หลายเดือนก่อน +32

    Sevda hanım ulkece size katılıyoruz . teşhircilik tabikii

    • @Sewinett
      @Sewinett 9 หลายเดือนก่อน +4

      Hayır katılmıyoruz.Kimse kimseye karışamaz ben aşşırı bir abartı olmayacak şekilde istersem crop giyerim istersem giymem.Sen diyorsan ki ben meraklıyım.Sen kendin kapalı olabilirsin,insanlara kıyafetleri üzerinden ahkam kesmeyi bıtakın.

    • @katj8721
      @katj8721 9 หลายเดือนก่อน +3

      Yok hiç katılmıyoruz. Ülkece diyerek genelleme yapamazsın.

    • @Music.world.77
      @Music.world.77 9 หลายเดือนก่อน +1

      Size katlyorum

    • @rabiaar5929
      @rabiaar5929 9 หลายเดือนก่อน +1

      Ülkece mi hangi köyden yazıyosun😂

  • @a.a7077
    @a.a7077 9 หลายเดือนก่อน +14

    ÇOK HAKLI SEVD HANIM❤️❤️❤️❤️

  • @İhsanCagirgan-v7g
    @İhsanCagirgan-v7g 9 หลายเดือนก่อน +16

    Erkek erkek gibi giyinmeli

  • @РозаШиринова-ч3ъ
    @РозаШиринова-ч3ъ 9 หลายเดือนก่อน +18

    Sevda hanim hakli

  • @meryemberra561
    @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน +10

    Hakki konuşan sevda hanim helal olsun ❤❤

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. Türk kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, özellikle büyük şehirlerimizde, gelişmiş, medeni zannedilen yerlerde bazı Türk hanımlarının dış görünüşlerine bakarak aldanıyorlar. O kadınların dış görünüşlerini aleyhimizdeki kötü yorumlara uygun bir zemin olarak alıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Onların aldanmalarına neden olan diğer bir nokta da yabancılarla temas edebilecek konumda bulunan kadınlarımızın tavırlarının ve hareketlerinin milli işlerimizin ve hareketlerimizin simgesi olmayıp, belki Avrupa ve hareketlerinin taklitçisi olarak görülmesidir. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. Bunun her ikisi de şeriatın teklifi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o aşırılıktan da, bu aşırılıktan da arındırır. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Şeri olan örtünme, kadınlar için zorluk gerektirmeyecek, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, geçinme ve ilim hayatında erkeklerle işbirliği etmesine engel bulunmayacak basit bir şekildedir. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde, Avrupa kadınlarını bile imrenmeye götürecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta, incelikte Avrupa kadınlarını bile geçmeyi amaçlarlarsa kadınlık hayatında, dolayısiyle bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılâba ulaşmakta zorlanırız. Örtünme şekli görünümde kolaylıkla, güvenle yürüyebilmek dinin, eski milli geleneklerin, akıl ve mantığın, ahlâk ve faziletin emrettiği doğal ve basit şekli kabul etmektir. İslâm dinimizin tarif ettiği şekilden yararlanmak ve onu hayatımıza uygulamak amaca varmak için yeterlidir.
      Şunu ilâve edeyim ki, kadınlık meselesinde görünüşteki şekil ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan fazla nur ile, irfan ile, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.

  • @adaahmetdemiryurek4577
    @adaahmetdemiryurek4577 9 หลายเดือนก่อน +20

    Ayyy..bu Kemalin kendinin bir tarzi bile yok,bastan basa sacma.Adam bire bir yabanci taklitcisi.😄😄

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. O kadınların dış görünüşlerini aleyhimizdeki kötü yorumlara uygun bir zemin olarak alıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Onların aldanmalarına neden olan diğer bir nokta da yabancılarla temas edebilecek konumda bulunan kadınlarımızın tavırlarının ve hareketlerinin milli işlerimizin ve hareketlerimizin simgesi olmayıp, belki Avrupa ve hareketlerinin taklitçisi olarak görülmesidir. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. Bunun her ikisi de şeriatın teklifi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o aşırılıktan da, bu aşırılıktan da arındırır. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Şeri olan örtünme, kadınlar için zorluk gerektirmeyecek, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, geçinme ve ilim hayatında erkeklerle işbirliği etmesine engel bulunmayacak basit bir şekildedir. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Bizim örtünme meselesinde göz önüne alacağımız şey, bir yandan milletin ruhunu, diğer yandan hayatın gereklerini düşünmektir. Örtünmedeki aşırılıktan kurtulmakla bu iki ihtiyacı tatmin etmiş olacağız. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde, Avrupa kadınlarını bile imrenmeye götürecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta, incelikte Avrupa kadınlarını bile geçmeyi amaçlarlarsa kadınlık hayatında, dolayısiyle bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılâba ulaşmakta zorlanırız. Örtünme şekli görünümde kolaylıkla, güvenle yürüyebilmek dinin, eski milli geleneklerin, akıl ve mantığın, ahlâk ve faziletin emrettiği doğal ve basit şekli kabul etmektir. İslâm dinimizin tarif ettiği şekilden yararlanmak ve onu hayatımıza uygulamak amaca varmak için yeterlidir.
      Şunu ilâve edeyim ki, kadınlık meselesinde görünüşteki şekil ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan fazla nur ile, irfan ile, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.

  • @Kdr83691
    @Kdr83691 9 หลายเดือนก่อน +14

    Tabıkı sevda hanım!

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. Türk kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, özellikle büyük şehirlerimizde, gelişmiş, medeni zannedilen yerlerde bazı Türk hanımlarının dış görünüşlerine bakarak aldanıyorlar. O kadınların dış görünüşlerini aleyhimizdeki kötü yorumlara uygun bir zemin olarak alıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Onların aldanmalarına neden olan diğer bir nokta da yabancılarla temas edebilecek konumda bulunan kadınlarımızın tavırlarının ve hareketlerinin milli işlerimizin ve hareketlerimizin simgesi olmayıp, belki Avrupa ve hareketlerinin taklitçisi olarak görülmesidir. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. Bunun her ikisi de şeriatın teklifi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o aşırılıktan da, bu aşırılıktan da arındırır. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Şeri olan örtünme, kadınlar için zorluk gerektirmeyecek, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, geçinme ve ilim hayatında erkeklerle işbirliği etmesine engel bulunmayacak basit bir şekildedir. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Bizim örtünme meselesinde göz önüne alacağımız şey, bir yandan milletin ruhunu, diğer yandan hayatın gereklerini düşünmektir. Örtünmedeki aşırılıktan kurtulmakla bu iki ihtiyacı tatmin etmiş olacağız. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.

  • @oyuncuOynayan
    @oyuncuOynayan 9 หลายเดือนก่อน +5

    Dekolte deyil çıplaklık bu Kemal ne böyle gıcık oluyorum bu adama

    • @NurcanKaratasoglu
      @NurcanKaratasoglu 9 หลายเดือนก่อน +1

      bu adam sadece masha! bunun gibileri brak yorum yaptirmayi, tv´nin kapisindan sokmamak lazim

  • @meryemberra561
    @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน +4

    Sevda hanimi tekrar cagirmanizi istiyoruz

  • @a.a7077
    @a.a7077 9 หลายเดือนก่อน +9

    SEVDA HANIMIN ARKASINDAYIZZZZZ

  • @ogrenen-ogreten
    @ogrenen-ogreten 9 หลายเดือนก่อน +1

    Özgürlük diye diye ahlaksızlaştık ne yazikki

  • @NurcanKaratasoglu
    @NurcanKaratasoglu 9 หลายเดือนก่อน +4

    Sevda hanimi elestirebilecek son kisi, hatta hic kisi!

  • @ramilkbrova520
    @ramilkbrova520 9 หลายเดือนก่อน +5

    Kemal bey show yaparken illa bir yerinizi açmanıza gerek yok üstelik bunun güvensizlikle de bi ilgisi yok tamamen terbiye ile alakası var

  • @suufiye
    @suufiye 9 หลายเดือนก่อน +3

    Yarın ahirette görürsün sınırın olmadığını

  • @nurcansimsek6132
    @nurcansimsek6132 9 หลายเดือนก่อน +10

    Ay bu adamın tarzını hiç beğenmiyorum

    • @meryemberra561
      @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน

      Ben de. çok peşmurde bir halde çıkıyor hep

  • @Derya66010
    @Derya66010 9 หลายเดือนก่อน +2

    Kadin haklarindan bahsetmiyormuyuz? Peki kadinlarin kendisini bu sekilde dekolte diyerek sergilemesi?

    • @katj8721
      @katj8721 9 หลายเดือนก่อน

      Evet paşa gönülleri ne isterse onu yapıyorlar. Kimse baskıyla yaptırmadigina göre kadın haklarıyla alakalı bir şey yok.

  • @blairwldorff
    @blairwldorff 9 หลายเดือนก่อน +2

    KEMAL DOGULU COK HAKLI

  • @nazlozkan3047
    @nazlozkan3047 9 หลายเดือนก่อน +1

    Bu kadın niye bağırarak konuşuyor ki iletişim uzmanı bir de.😮

  • @siyahhanm579
    @siyahhanm579 9 หลายเดือนก่อน +14

    Kadınlarla takıla takıla Kemal doğulu da yumuşama olmuş. Ses tonu ,hareketleri, herşey… Erkeğe erkek olmak yakışıyor kadınsılık itici geliyor. Allah sonumuzu hayretsin…

    • @NurcanKaratasoglu
      @NurcanKaratasoglu 9 หลายเดือนก่อน +1

      sesli güldüm:)) farketmeyen kalmadi galiba, artik apacik ortaya koyarak ortalarda dolasiyor

  • @İhsanCagirgan-v7g
    @İhsanCagirgan-v7g 9 หลายเดือนก่อน +2

    Kadınların uztu açıksa altı uzun yırtmaçlı olmalı mini giymisse üst tarafı kapalı olmali

  • @HacerTan-hg2jy
    @HacerTan-hg2jy 9 หลายเดือนก่อน +1

    Sevda hanimcigim ❤

  • @cigdemkarademir9954
    @cigdemkarademir9954 8 หลายเดือนก่อน +1

    Sevda🇹🇷❤️

  • @beyazmelek1453
    @beyazmelek1453 9 หลายเดือนก่อน +1

    Bence en iyi stilist ve modacı MUAMMER KETENCİ ! Bunlar boş boş konuşup duruyo ya

  • @sultan_457
    @sultan_457 9 หลายเดือนก่อน

    "Evet teşirleşir derken onlar da sunum yapıyorlar nerelerini sunsunlar"
    açıklamış zaten vatandaş

  • @leyla8379
    @leyla8379 9 หลายเดือนก่อน +1

    Bu arkadaşı bu dudakla ciddiye alan varmı?

  • @meryemberra561
    @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน +1

    Sevda hanimin yanındayız

  • @neclaunlu5752
    @neclaunlu5752 9 หลายเดือนก่อน +1

    Sevda supersin

  • @cigdemkarademir9954
    @cigdemkarademir9954 8 หลายเดือนก่อน

    Moda mezunuyum ve Kemal yorum yapma.Saç stilistiydin ne ara modacı oldun

  • @farnazrastgar2264
    @farnazrastgar2264 9 หลายเดือนก่อน +1

    Bravo sana kemal 👏

  • @cihatozkan177
    @cihatozkan177 4 หลายเดือนก่อน

    Bana göre de kapanmak teşhirciliktir. İnsanları araplaştırıyor ve islam dinini yayarak yüce Türk dini şamanizme saygısızlık yapıyor.

  • @nurtenmisirlioglu8118
    @nurtenmisirlioglu8118 9 หลายเดือนก่อน

    Kemos kafayı yemiş!😅

  • @wasjkxw1154
    @wasjkxw1154 9 หลายเดือนก่อน +14

    Sevda denilen hanim cok itici

    • @cigdem3977
      @cigdem3977 9 หลายเดือนก่อน +8

      Doğruları konuşuyor diyemi size uymaz anlayamassiniz

    • @wasjkxw1154
      @wasjkxw1154 9 หลายเดือนก่อน +1

      @@cigdem3977 gerçekten anlam veremiyorum. Hanim efendi size ne mesela benim düşünceden? Ayrıca kime göre doğru? İsteyen istediğini giyer, sevabı da kendine, ayıbı da kendine, günahı da kendine... artık insanların ne giyip ne gitmeyeceğine yediğine-icitiğine, ne yaptığına karışmayın çünkü haddinize değil!!! Bizi asıl çürüten de sizin ve sizin gibi namusu kadının iki bacağının arasında sanıp, açık giyinene terbiyesiz, kapalı giyinene terbiyeli ilan edenlerde.

    • @SevgiKılıç-s4o
      @SevgiKılıç-s4o 9 หลายเดือนก่อน

      Aşırı itici 🤮

    • @cigdem3977
      @cigdem3977 9 หลายเดือนก่อน

      @@wasjkxw1154 kadın zaten giyinmesin demiyor diyorki bunlara dekolte diyemeyiz bunlar artik anadan uryan geziyor ve bu et parcaları iğrenc duruyor bunuda ben diyorum

    • @meryemberra561
      @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน

      Eee ahir zaman doğrulari konuşan itici bulacaklar çok normal

  • @nurandalkiran8849
    @nurandalkiran8849 9 หลายเดือนก่อน +1

    Sevda hanım az bile söylemiş

  • @ferhatalagoz5646
    @ferhatalagoz5646 9 หลายเดือนก่อน +2

    Kemal doğulu ❤️❤️❤️

  • @farnazrastgar2264
    @farnazrastgar2264 9 หลายเดือนก่อน

    Sana ne be kadin sen kimsin ki onu bunu elestiriyorsun insanlar ozgur baskasinin giyimine osuna busuna kim karisabilir

  • @Tugbanursahbaz
    @Tugbanursahbaz 9 หลายเดือนก่อน +6

    Sevda hanım çok cinsiyetçi zaten. Katıldığı bölümleri izlemekte zorlanıyorum.

  • @OeGuel
    @OeGuel 9 หลายเดือนก่อน

    sevda hanim bakmayin siz o dantelliye😘

  • @SibelTopcu-tt6kw
    @SibelTopcu-tt6kw 9 หลายเดือนก่อน

    Bir sevda hanıma bakın birde kemal bey mi hanım mi desem bilemedim bide buna bakın kim seni ciddiye alsın ya alanlarıda seni buralara getirende anlamıyorum, moda ne ya tutturmuşsun moda diye koştur koştur ömür boyu arkasına önüne yetisemediginiz Bisey. Sen erkek olabilirmisin Bi bak aynaya oturman konuşman Bi erkeğe benziyormuş? 😮

    • @katj8721
      @katj8721 9 หลายเดือนก่อน

      Herkes heteroseksüel olmak zorunda değil, hazmet.

  • @begumbagci6465
    @begumbagci6465 9 หลายเดือนก่อน +1

    Sanane Seda

  • @fatihirhan4446
    @fatihirhan4446 2 หลายเดือนก่อน

    Hadi ordan 😠

  • @gokce8561
    @gokce8561 9 หลายเดือนก่อน +4

    bu kadından nefret ediyorum Allah aşkına çıkarmayın

  • @oyuncuOynayan
    @oyuncuOynayan 9 หลายเดือนก่อน +2

    O küpe ne oyle

  • @neclaunlu5752
    @neclaunlu5752 9 หลายเดือนก่อน

    Sen katllma zaten

  • @neclaunlu5752
    @neclaunlu5752 9 หลายเดือนก่อน

    Herkesbenimgibiolacak demek istiyo klzlar agzlna sagllk

  • @kardeslerimdizisihakindavi1390
    @kardeslerimdizisihakindavi1390 8 หลายเดือนก่อน

    kemal 🌈 ?

  • @gazmin6049
    @gazmin6049 9 หลายเดือนก่อน +5

    Evet bu sevda kadınlara çok yanlış cümleler kulanıyor kiona buna laf söyleyerek ünlü olma peşinde

  • @haymatlos9139
    @haymatlos9139 9 หลายเดือนก่อน +3

    Doğru demiş Kemal

  • @NuhKaratastan
    @NuhKaratastan 5 หลายเดือนก่อน

    Sevda hanım sana helal olsun çok güzel şeyler söylemek ne kadar güzel

  • @sumeyyealbatros1662
    @sumeyyealbatros1662 9 หลายเดือนก่อน +5

    bu sevda denen kadın olmayan iletişimiyle nasıl iletişimci olabiliyor ya 😅😅 kadın daha bağırmadan konuşamıyor 😂

    • @2g4dxgj
      @2g4dxgj 9 หลายเดือนก่อน +4

      HAKIKATI KONUSUYOR SEVDA ABLA ALLAH ASKINA SONUMUZ NOLUCK

    • @sumeyyealbatros1662
      @sumeyyealbatros1662 9 หลายเดือนก่อน +1

      @@2g4dxgj bağırmadan konuşsa da bi dinleyebilsek kardeş ne diyormuş anlarız o zaman 😅

    • @meryemberra561
      @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน +1

      Biz gayet iyi anlıyoruz siz de bı problem olabilir mi

    • @sumeyyealbatros1662
      @sumeyyealbatros1662 9 หลายเดือนก่อน

      @@meryemberra561 tamam bacım anlamaya devam et

    • @katj8721
      @katj8721 9 หลายเดือนก่อน

      Cahil muhafazakar kesime oynayıp alkış topluyor. Anlamamaniz bir şey kaubettirmiyor.

  • @AlmanciOguz
    @AlmanciOguz 9 หลายเดือนก่อน +4

    Ya siz kime göre neye göre insanları yargılıyorsunuz herkes istediğini giyebilir.

    • @2g4dxgj
      @2g4dxgj 9 หลายเดือนก่อน +1

      teshırcılık yapmak mıı dogru olann

    • @meryemberra561
      @meryemberra561 9 หลายเดือนก่อน

      Yıkılsin kümesler, yaşasın tavukların özgürlüğü diyen bir tilki daha. Yemezler

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. Türk kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, özellikle büyük şehirlerimizde, gelişmiş, medeni zannedilen yerlerde bazı Türk hanımlarının dış görünüşlerine bakarak aldanıyorlar. O kadınların dış görünüşlerini aleyhimizdeki kötü yorumlara uygun bir zemin olarak alıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Onların aldanmalarına neden olan diğer bir nokta da yabancılarla temas edebilecek konumda bulunan kadınlarımızın tavırlarının ve hareketlerinin milli işlerimizin ve hareketlerimizin simgesi olmayıp, belki Avrupa ve hareketlerinin taklitçisi olarak görülmesidir. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Şeri olan örtünme, kadınlar için zorluk gerektirmeyecek, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, geçinme ve ilim hayatında erkeklerle işbirliği etmesine engel bulunmayacak basit bir şekildedir. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Örtünmedeki aşırılıktan kurtulmakla bu iki ihtiyacı tatmin etmiş olacağız. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde, Avrupa kadınlarını bile imrenmeye götürecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta, incelikte Avrupa kadınlarını bile geçmeyi amaçlarlarsa kadınlık hayatında, dolayısiyle bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılâba ulaşmakta zorlanırız. Örtünme şekli görünümde kolaylıkla, güvenle yürüyebilmek dinin, eski milli geleneklerin, akıl ve mantığın, ahlâk ve faziletin emrettiği doğal ve basit şekli kabul etmektir. İslâm dinimizin tarif ettiği şekilden yararlanmak ve onu hayatımıza uygulamak amaca varmak için yeterlidir.
      Şunu ilâve edeyim ki, kadınlık meselesinde görünüşteki şekil ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan fazla nur ile, irfan ile, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.

    • @AlmanciOguz
      @AlmanciOguz 9 หลายเดือนก่อน

      @@2g4dxgj senin doğrularına göre olaya öyle bakıyorsun .

    • @user-yg4vi3dh6q
      @user-yg4vi3dh6q 9 หลายเดือนก่อน

      Ya giysin ama mesela geçen yürüyen merdivende önümdeki kız çok kısa bi etek giymişti ve altında iç çamaşır yoktu kızın ciddi anlamda şeyini gördüm ya öyle görmek için çabada sarf etmedim inan ki ve midem bulandı oralarinida görmek zorunda değiliz yani.

  • @hilaldogan1714
    @hilaldogan1714 9 หลายเดือนก่อน +1

    Kemal beyi seviyorum enerjisi güzel bence tarzı da Avrupa standartlarında

  • @denizvinictr5178
    @denizvinictr5178 9 หลายเดือนก่อน +1

    şimdi dekolte var dekolte var her açık giyinen teşhirci değil bunun ayrımını yapmak için moda bilgisine sahip olmak gerekiyor. Modadan anlamayan insanlar genelde her açık giyinen teşhir gibi gelir tabi aradaki farkı görecek göz lazım.

    • @gurkan-celik
      @gurkan-celik 9 หลายเดือนก่อน

      Yabancıların ve bizi düşman gözüyle görenlerin tanımlayıp tanıttığı kadınlar, bu vatanın asıl kadını, Anadolu’nun asıl Türk kadını değildir. Öyle kadınlar bizim asıl hayatımızda ve asıl memleketimizde yoktur. Türk kadınını yanlış görüp yanlış anlatanlar, özellikle büyük şehirlerimizde, gelişmiş, medeni zannedilen yerlerde bazı Türk hanımlarının dış görünüşlerine bakarak aldanıyorlar. Milletin genel hayatına oranla çok sınırlı ve değersiz olan o kadınları, onların dış görünüşlerinden çıkardıkları manayı bütün Türk kadınlığına yayıyorlar. İşte ilk düzeltilecek hata ve ilk ilân edilecek gerçek buradadır. Dış görünüşleriyle düşmanlarımıza ve özellikle içimizdeki kötülere bilerek ve daha fazla bilmeyerek haklı bir yalan sermayesi veren görüntülere, hepiniz biliyorsunuz ve herkes biliyor ki, en fazla memleketimizin en büyük şehri olan, asırlarca devletin başkenti ve hilâfet merkezi bulunan İstanbul’da rastlanılıyor. Saygıdeğer Hanımlar, düşmanlarımızı aldatan bu dış görünüş; özellikle kadınlarımızın şeklinden, giyinme şeklinden ve örtünme biçiminden doğuyor. Onların aldanmalarına neden olan diğer bir nokta da yabancılarla temas edebilecek konumda bulunan kadınlarımızın tavırlarının ve hareketlerinin milli işlerimizin ve hareketlerimizin simgesi olmayıp, belki Avrupa ve hareketlerinin taklitçisi olarak görülmesidir. Gerçekten memleketimizin bazı yerlerinde, en fazla büyük şehirlerinde, giyim şeklimiz, kıyafetimiz bizim olmaktan çıkmıştır. Şehirlerdeki kadınlarımızın giyim ve örtünme biçiminde iki şekil oluşuyor; ya ifrat ya da tefrit görülüyor. Yani; ya ne olduğu bilinemeyen, çok kapalı, çok karanlık bir dış görünüm gösteren bir kıyafet ya da Avrupa’nın çok serbest balolarında bile dış kıyafet olarak giyilemeyecek kadar açık bir giyim. Bunun her ikisi de şeriatın teklifi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o aşırılıktan da, bu aşırılıktan da arındırır. O şekiller dinimizin gereği değil, karşıtıdır. Dinimizin önerdiği örtünme hem hayata, hem erdeme uygundur. Kadınlarımız şeriatın teklifi, dinin emri gereğince örtünselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve adabına aykırı değildir. Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun sonucu şüphesiz ki zarardır. Bizim örtünme meselesinde göz önüne alacağımız şey, bir yandan milletin ruhunu, diğer yandan hayatın gereklerini düşünmektir. Örtünmedeki aşırılıktan kurtulmakla bu iki ihtiyacı tatmin etmiş olacağız. Giyim şeklimizde milletin ruhî ihtiyaçlarını karşılamak için, İslâm ve Türk hayatını başlangıçtan bugüne kadar hakkıyla araştırmamız ve etraflıca aydınlatmamız gerekir. Bunu yaparsak görürüz ki, şimdiki giyim şeklimiz ve kıyafetimiz onlardan başkadır, ancak onlardan daha iyidir diyemeyiz. BİZİM KADIN HAYATIMIZDA, KADININ GİYİM ŞEKLİNDE YENİLİK YAPMAK MESELESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. MİLLETİMİZE BU KONUDA YENİ ŞEYLERİ BELLETTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. Belki ancak dinimizde, milliyetimizde, tarihimizde zaten var olan, sevilen âdetlere düzenli akış vermek söz konusu olabilir. Biz başlı başımıza fert olarak her türlü şekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, kendi arzumuza, kendi terbiye ve seviyemize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak bütün milletin kabul edip değerli göreceği şekilleri, bütün milletin hayatında uygulama yeteneği olan kıyafetleri herhalde genel eğilimlerde aramak ve o şekillerin başarısını genel eğilimlere uygunlukta görmek lâzımdır. Bazı milletlerin zevk alemlerini memleketimizde uygulamaya kalkmak doğal olarak hatadır. Bu yol, sosyal hayatımızı, bilime ve fazilete ulaştırmaz.
      Bizim kadınlarımız, bazı yerlerde, Avrupa kadınlarını bile imrenmeye götürecek kadar ilerlemişlerdir ve eğer kadınlarımız yalnız bu yönü düşünür ve yalnız şıklıkta, incelikte Avrupa kadınlarını bile geçmeyi amaçlarlarsa kadınlık hayatında, dolayısiyle bütün milletin hayatında varmak istediğimiz mutlu inkılâba ulaşmakta zorlanırız. Örtünme şekli görünümde kolaylıkla, güvenle yürüyebilmek dinin, eski milli geleneklerin, akıl ve mantığın, ahlâk ve faziletin emrettiği doğal ve basit şekli kabul etmektir. İslâm dinimizin tarif ettiği şekilden yararlanmak ve onu hayatımıza uygulamak amaca varmak için yeterlidir.
      Şunu ilâve edeyim ki, kadınlık meselesinde görünüşteki şekil ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan fazla nur ile, irfan ile, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır.
      Atatürk’ün 21 Mart 1923 günü Konya Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hanımlar Şubesi'nde yaptığı konuşmadan.