Mimar Sinan: Çağının Ötesinde Bir Deha

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 28 เม.ย. 2024
  • ‪@humantra4‬
    Belgesel tarzında hazırladığımız videomuzda Mimar Sinan'ın hayatını, eserlerini, dehasını ve ondan öğrenebileceğimiz yaşam tarzını anlatmaya çalıştık:
    1071 yılında Malazgirt zaferiyle hızlanan Türk akınları Anadoluya adım adım yayılmış, 1299 yılında bir devlet olarak ortaya çıkan ve İstanbul’un fethiyle bir imparatorluğa dönüşen Osmanlı devletinin de kendine özgü sanat ve mimari anlayışını oluşturma ve yaygınlaştırma dönemleriydi
    Çocukluğu ve ailesi hakkında çok fazla bilgi olmasa da Abdulmennan oğlu Sinan olarak kayıtlarda yer almaktadır.
    1539'da, Mimar Acem Ali´nin ölümü üzerine onun yerine Saray Baş mimarı olan Sinan, ölümüne kadar bu görevi sürdürdü. Bu görevde, yüzlerce eseri Anadolu ve Osmanlı’nın hakim olduğu coğrafyalara kazandırırken bir yandan da sayısız mimar yetişmesinde önemli bir rol oynadı.
    Hayatı boyunca hem doğu hem de batı ile ilişki içinde oldu ve bugün bile eksikliğini hissettiğimiz her iki dünyaya da hakim bir entellektüel olarak eserlerini meydana getirdi. Osmanlı Türk mimarisinin Anadolu, Akdeniz, Doğu ve Batı mimarilerini harmanlayarak bir kültür haline getirmesinde de yine Sinan’ın içinde yaşadığı dünyayı hem fiziksel hem de kültürel olarak anlamasının büyük payı vardır.
    Yeniçeri ordusunda bir asker olarak değil, istihkâm işlerinin idare ve tasarımından sorumlu olarak görev yapan Mimar Sinan’ın ilk yapıtı, 1536 - 1537 arasında yaptığı, Halep’teki Hüsreviye Camisi’dir.
    İstanbul’daki ilk yapıtı 1539’da inşa edilen Haseki Külliyesi olan Sinan’ın, mimarbaşı olduktan sonraki ilk büyük ve önemli yapıtı ise, 1543 - 1548 seneleri arasında yapılan, kendisinin çıraklık olarak tanımladığı dönemde yaptığı, dört ayağın taşıdığı ve dört yarım kubbenin desteklediği bir kubbe ile örtülü olan, içerde daha aydınlık bir mekan yaratmanın amaçlandığı ve dış görünümün kitlesel etkisi azaltılan, İstanbul’daki Şehzade Mehmed Camisi’dir.
    Sinan, ustalık dönemi eseri olarak nitelendirdiği, Klasik dönem Osmanlı-Türk mimarlığının temellerini ortaya koyan, kurallarını belirleyen Selimiye Camii’nin yapımında, daha önceki hiçbir camide ya da antik çağ mabedinde görülmemiş bir teknik kullanmıştır. Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselmesine rağmen, Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir lebi ile örtülmüştür. Kubbe, 8 sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği genişlik ve ferahlıkla birlikte mekanın bir kerede kolayca anlaşılmasını sağlar. Kubbe aynı zamanda camiinin dış görünüşünün ana hatlarını da belirler.
    Her zaman işleve, taşıyıcı sisteme, yapının bulunduğu yere göre en uygun olacak biçimi araştıran Sinan’ın eserleri, bu denemeci tutumunu öteki işlevlerde de sürdürdüğü düşünce tarzını yansıtır. Sinan’ın yapılarının, yola çıkış noktası geleneksel biçim ve plan şemaları olmasına karşın, bunlara katı bir biçimde bağlı kalmayan, koşulların gerektirdiği yerlerde yeni biçimlere yönelen ve böylece eski ile yeni arasında bir bağ oluşturabilen Sinan’ın yapıları, mimarlık bakımından olduğu kadar mühendislik bakımından da öneme sahiptir.
    Selçuklu ve erken Osmanlı dönemlerine kıyasla daha rasyonel ve ölçülü olan, gerçekçiliğe, sade ve net anlatıma dayanan Osmanlı klâsik mimarisi, kendine güvenen, yetenekli ve deneyimli bir mimar olan Sinan’la zirveye çıktı. 50 yılda oluşan bu tarz, Osmanlı’nın siyasal ve ekonomik gücünün dorukta olduğu dönemi ile aynı zaman diliminde, Mimar Sinan’ın dehasıyla özgün ve evrensel bir ifadeye kavuşarak, hayat buldu.
    Süleymaniye Camii, Mimar Sinan'ın ustalığını en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir. Bu eser, simetri ve orantıya verilen önem, kubbelerin kullanımı, minarelerin zarif tasarımı, taş ve tuğlanın ustalıkla kullanımı, çiniler, taş işçiliği ve geniş avlusu ile Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir.
    Mimar Sinan hayatında, disiplinli, çalışkan ve alçakgönüllü bir yaşam tarzı benimsemiştir.
    - Yüzyıllar sonra mimar sinan’ın hayatından çıkartılacak dersleri özetleyecek olursak;
    - Her anında disiplinle yaşanan bir hayat
    - Iş bitirmek üzere bitip tükenmek bilmeyen bir çalışma arzusu
    - Bulunduğu coğrafyaya, ve sunduklarına olan derin bir merak duygusu
    - Eldeki imkanların en verimli nasıl kullanılabileceğine dair sürekli bir sorgulama
    - Merak ve sorgulama yeteneği ile desteklenen problem çözme becerisi
    - Hayal edilmeyenim hayal ederek bugün plazalarda çokça duyduğumuz vizyonerliğin nirvanası
    Ve son olarak muhteşem dehasına rağmen Alçakgönüllülük

ความคิดเห็น • 5

  • @humantra4
    @humantra4  2 หลายเดือนก่อน

    Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak istiyorsanız, bit.ly/3Vqxol4 adresinden 'Abone' olabilirsiniz.
    Ayrıca kanalımzda görmek istediğiniz içerikler için humantra4@gmail.com adresine mail atabilir ya da yorumlarda belirtebilirsiniz.
    İzlediğiniz için teşekkürler.

  • @NetfliksNetfliks
    @NetfliksNetfliks 3 หลายเดือนก่อน

    Kısa ama güzel elinize sağlık

  • @mstfylify
    @mstfylify 3 หลายเดือนก่อน

    Büyük eserlerin ölümsüz mimarı

  • @NetfliksNetfliks
    @NetfliksNetfliks 3 หลายเดือนก่อน

    Kısa ama güzel elinize sağlık

  • @NetfliksNetfliks
    @NetfliksNetfliks 3 หลายเดือนก่อน

    Kısa ama güzel elinize sağlık