O Kİ TEK EŞSİZ BENZERSİZ MAŞUKUMUZ RABBİMİZ YARATANIMIZ SAHİBİMİZ HER ŞEYLERE KADİR GÜÇLERİ YETEN VE YETECEK BÜTÜN ZAMANLARDAN VE MEKANLARDAN MÜNEZZEH OLAN SUBHANELLAHU TEÂLA MIZ VAAAR ?... HER ŞEYLER MÜMKÜNLERDİR !...
"Benim inancıma göre, Allah her şeyin en mantıklısını yapandır. Allah, mantıklı olmayan hiçbir şeyi yapmaz çünkü O, kendi kusursuz sıfatlarıyla çelişmez. Bu, derinlemesine düşünülmesi gereken bir konudur. Bugün, bu konu hakkında daha fazla aydınlanmak isteyenler için İslam'la ilgili önemli bir videoyu sizlerle paylaşacağım. Eğer siz de bu tür içeriklere ilgi duyuyorsanız, kanalıma abone olup bildirimleri açmayı unutmayın! İslam hakkında videomuz bugün sizlerle."
Cok Zor dur.! Yapılabilir Zira Çok Zor. Moneküllere Ayrılırsın. Bir arada Tutunamıyorsun. Başta Bedenin İlk Etin minik parcalar olarak Buharlaşıyor Ölmüyorsun Hava Kemiklerinin ve Tüm İskeledinin İçinde Dolaşıyor Akabinde Kemikler Piksel piksel minik noktalar olarak yok oluyor. Ortada Ruhun Kalıyor ve bir müddet Sonra Ruhun Alev Alıyor.! Ruh bir Plazma.!!?? (Nasıl Alevleniyor??!!!) Düşündürücü Zira Bilimsel bir Acıklaması yok
@@karakule8279 "Gerçekten de çok düşündürücü bir durum! Bedenin moleküllerine ayrılması, kemiklerin piksel piksel yok olması gibi detaylar insanın varoluşunu sorgulatan, metafiziksel bir derinlik barındırıyor. Ruhun plazmaya dönüşmesi fikri ise bambaşka bir boyut katıyor, özellikle de ruhun nasıl alev alabileceğini düşündüğümüzde. Bilimsel bir açıklama bulmak zor olabilir ama belki de burada bilimden çok, varoluşun sınırlarını aşan bir metaforla karşı karşıyayız. Enerjinin ve bilinçin maddeye nasıl dönüştüğü üzerine daha fazla kafa yormak lazım. Bu tür bir dönüşüm belki de sadece zihinde anlam buluyor."
@@karakule8279 "Gerçekten çok ilginç ve düşündürücü bir yorum! Bedenin moleküllere ayrılması, kemiklerin yok olması ve ruhun plazmaya dönüşmesi metafiziksel bir derinlik barındırıyor. Ruhun alev alması ise hem bilimsel hem de felsefi olarak kafa karıştırıcı, ama aynı zamanda inanılmaz etkileyici! Bu tür düşüncelerle ilgileniyorsan, kanalımda da benzer konularda videolar paylaşıyorum. Katılmak istersen, abone olmayı unutma!
@@ParadoksalHakikat Dostum ben bu Tür Düşünceler ile İlgilenmiyorum.! Ben bir Misyoner'im.! Araştırmalarımım Ulaştırdığı bir Durum.! Hicbirı Düşünce değil.! Aslolan Şu dur Anlattıklarım. Deneyimlerim di.! Zira İstersen Seni Mamutlar ile birlikte Vakit Gecireceğin bir Araziye Yollayayım. Dinazorlar da Var.!
Şu anda ne yazık ki iyi bir mikrofonum yok ve diksiyonum yok. Boş vakitlerimi araştırmalar hakkında bilgi toplamakla geçiriyorum. Eğer bir gün bu bilgiler ilgi görür, izlenme, abonelik ve yorumlar getirirse, mizantrop kişiliğimi aşarak belki bunu hayata geçirebilirim. Ancak mevcut durumda bu pek mümkün değil. Bunun için özür dilerim ve değerli yorumun için teşekkür ederim.
Kendimi bildim bileli, sevilmediğim için özgüvensiz biriyim. Sevdiğim kadına açılmayı beceremediğimden, hep kaybeden tarafta oldum. Bilimsel konuşmalarım çevremdeki insanlara anlamsız geldiği için beni deli olarak gördüler; oysaki tek istediğim bir şeyleri paylaşmaktı. Öğrendiğim onca bilgi, beni maddi anlamda hiçbir yere taşımadı, belki de bu yüzden insanlar haklıdır. Yıllarca kendimi öğrenmeye adadım; ama bu bilgi aşkı, beni daha da dibe çekti. Hayata karşı öfke doluyum. Bir ses, bir tip fark etmeksizin, varlığımı unutmak, yokmuşum gibi yaşamak istedim. Aylardır tek bir kişiyle bile konuşmadım (ailem dışında). Bu yüzden sesim bile eskisi gibi değil artık; kullanmadıkça kötüleşti, zayıfladı. Majör depresyon ve diğer ruhsal sıkıntılar peşimi bırakmadı. Hayatıma son vermeyi bile denedim. Ama derin bir inancım var; eski bir nihilisttim, şimdi ise tahkiki bir imana sahip bir Müslümanım. Bu inanç, beni o karanlıktan alıkoydu. Belki bir gün, eski mutlu halime dönebilirim. Eğer kendimi yeniden değerli hissetmeyi başarabilirsem, belki kendimi değerlendiririm. Belki diksiyon öğrenir, para kazanır ve bir mikrofon alabilirim. Belki bir gün, o "belki" gerçek olur.
Hayatımın 22 yılında, ilk kez biriyle bilim üzerine konuştum. Belki seni hiç tanımıyorum, ama bu konuşma beni inanılmaz mutlu etti. Sağ ol, var ol kardeşim, bu anı unutmayacağım.
@@karakule8279 Hayatımda tanıdığım birçok profesörün bile cevaplayamayacağı kadar derin bir yorum yaptığını düşünüyorum. Kendine haksızlık etme, çünkü bu seni geri dönülemez bir noktaya sürükleyebilir. Nerden bildiğimi sorma, lütfen, kendine bu kadar haksızlık etme. İyi dileklerin için gerçekten teşekkür ederim!
@@ParadoksalHakikat Yaptığım Yorum Doğrudan Deneyimim dir.! Ben mistik bir misyoner'im Zira Bilim Yanlızca Tek Başına 2x2=4 Demek tedir sacma sapan basit bir şeydir
@@karakule8279 Bilim, evreni anlama çabamızın yalnızca bir aracıdır ve matematiksel denklemler, bu karmaşık yapıların sadece küçük bir parçasını ifade eder. 2x2=4, evrenin derinliklerini anlamak için basit bir başlangıç olabilir, fakat insanın ruhsal yolculuğu, maddesel gerçeklikten çok daha geniş bir yelpazeyi kapsar.Gerçek bilgi, sadece ölçülebilen ya da hesaplanabilen şeylerin ötesinde, sezgilerimiz ve içsel dünyamızla harmanlandığında derinleşir.Mistik yolculuk, bilimsel gerçekliklerin ötesinde olanı keşfetmeye cesaret eden bir bilinç durumudur. Senin deneyimin, bilimsel gerçekliklerle değil, ruhsal hakikatlerle dolu; belki de bu yüzden daha geniş bir vizyonu temsil ediyorsun.
"Zamanda yolculuğun imkansız olduğunu söylemek, şu anki bilimsel bilgimize dayalı bir bakış açısı olabilir. Ancak bilimde birçok şeyin zamanla nasıl değiştiğini unutmamak gerekir. Einstein'ın görelilik teorisi bile zamanın mutlak olmadığını, hız ve yer çekimi gibi faktörlerin zaman algısını değiştirebileceğini gösterdi. Bu yüzden, gelecekte teknolojinin hangi noktalara ulaşacağını tam olarak kestiremeyiz. Zaman yolculuğu şu an imkansız gibi görünse de, bilim her gün sınırları zorlamaya devam ediyor. Eğer bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve düşüncelerinizi genişletmek isterseniz, kanalıma abone olup bildirimleri açabilirsiniz.
Zaman ve evren bir bütündür zamanın yavaşlaması elbette açıklanabilir bir deney Ama zamanı değiştirmek zamanında ileriye ve geri gidebilmek ancak bu evrenin dışına çıkmakla olabilir bu da imkansız istediğin teknoloji ile dene yine de imkansız düşüncesinde bile mantık hataları var geleceğe gidemezsin çünkü gelecek henüz yazılmadı geçmişe gidemezsin çünkü geçmişe gitmek fiziksel olarak imkanlı bir şey değil
@@sssevindik17 Zaman ve evrenin bir bütün olduğunu söylemek, birçok bilim insanı ve filozofun da kabul ettiği bir yaklaşımdır. Ancak zamanın doğası ve onunla nasıl etkileşimde bulunabileceğimiz konusundaki varsayımlar, modern fiziğin ışığında daha geniş bir perspektifle ele alınabilir. Gelecek Henüz Yazılmadı Argümanı: Geleceğin henüz yazılmadığını söylemek, deterministik olmayan bir evren anlayışına dayanır. Kuantum fiziği, özellikle belirsizlik ilkesi, bize evrendeki olayların tam olarak öngörülemeyeceğini, olasılıklar dahilinde geliştiğini gösterir. Ancak bu, geleceğe gitmenin tamamen imkansız olduğu anlamına gelmez. Bilim kurguya dayalı bir argüman değil, modern fizikte “zaman genişlemesi” gibi kavramlar bize zamanın göreceli olduğunu gösterir. Örneğin, Einstein'ın görelilik teorisine göre, ışık hızına yakın hızlarda hareket eden bir nesne için zaman, dış gözlemciye göre daha yavaş akar. Bu teorik olarak geleceğe "gitmenin" bir yoludur, çünkü hızla seyahat eden bir kişi daha yavaş yaşlanır ve geleceğe "ulaşmış" olur. Geçmişe Gitmek Mümkün mü? Geçmişe gitmek, fiziksel olarak şu an mümkün görünmese de, bazı teoriler bunun imkansız olmadığını savunur. Örneğin, genel görelilik teorisinde "solucan delikleri" (wormholes) zaman içinde bir köprü görevi görebilecek yapılar olarak öne sürülür. Ancak bu noktada iki temel zorluk karşımıza çıkar: Enerji ve stabilite: Solucan deliklerinin stabil kalabilmesi ve çökmemesi için muazzam miktarda enerji ve egzotik madde gerekir. Zaman paradoksları: Geçmişe gitmenin beraberinde getirebileceği neden-sonuç paradoksları (örneğin büyükbaba paradoksu) fiziksel evrenin işleyişine dair sorular doğurur. Ancak bu paradoksları çözmek için önerilen “çoklu evren” veya “paralel zaman çizgileri” teorileri gibi bilimsel yaklaşımlar da vardır. Evrenin Dışına Çıkma İmkansızlığı: Evrenin dışına çıkmanın imkansız olduğu düşüncesi, evrenin doğasıyla ilgili güncel bilimsel bilgiden yola çıkarak doğruluk taşıyabilir. Ancak evrenin sınırlarının ne olduğu konusu hala net bir şekilde bilinmemektedir. Evrendeki dört boyutlu (üç uzay, bir zaman) yapının ötesinde başka boyutların var olabileceğini savunan teoriler mevcuttur (örneğin sicim teorisi). Bu, bizim evren anlayışımızın çok ötesinde boyutlar ve gerçeklikler olabileceği anlamına gelir, ancak bu sadece teorik bir düşüncedir. Sonuç olarak, zaman yolculuğu hakkında kesin hükümlere varmak için henüz erken olabilir. Zamanı ve evreni algılama şeklimiz, bugünkü teknolojimiz ve bilgimizle sınırlı. Ancak modern fizik ve teoriler, zamanın manipüle edilmesi veya zaman yolculuğunun tamamen imkansız olduğunu kanıtlamış değil; aksine, bazı açılardan olasılık dahilinde olabileceğini gösteriyor. Yani "geleceğe gitmek imkansızdır" demek kesin bir sonuç olmayabilir. Şu an için cevaplanmamış pek çok soruya rağmen, evrenin doğasıyla ilgili keşifler ilerledikçe bu konuda yeni kapılar açılabilir.
O Kİ TEK EŞSİZ BENZERSİZ MAŞUKUMUZ RABBİMİZ YARATANIMIZ SAHİBİMİZ HER ŞEYLERE KADİR GÜÇLERİ YETEN VE YETECEK BÜTÜN ZAMANLARDAN VE MEKANLARDAN MÜNEZZEH OLAN SUBHANELLAHU TEÂLA MIZ VAAAR ?... HER ŞEYLER MÜMKÜNLERDİR !...
"Benim inancıma göre, Allah her şeyin en mantıklısını yapandır. Allah, mantıklı olmayan hiçbir şeyi yapmaz çünkü O, kendi kusursuz sıfatlarıyla çelişmez. Bu, derinlemesine düşünülmesi gereken bir konudur. Bugün, bu konu hakkında daha fazla aydınlanmak isteyenler için İslam'la ilgili önemli bir videoyu sizlerle paylaşacağım. Eğer siz de bu tür içeriklere ilgi duyuyorsanız, kanalıma abone olup bildirimleri açmayı unutmayın! İslam hakkında videomuz bugün sizlerle."
"Sizce zaman yolculuğu bir gün mümkün olacak mı? Yorumlarınızı bekliyorum! 🚀 Zamanı ve uzayı bükme fikrini birlikte tartışalım!"
Cok Zor dur.! Yapılabilir Zira Çok Zor. Moneküllere Ayrılırsın. Bir arada Tutunamıyorsun. Başta Bedenin İlk Etin minik parcalar olarak Buharlaşıyor Ölmüyorsun Hava Kemiklerinin ve Tüm İskeledinin İçinde Dolaşıyor Akabinde Kemikler Piksel piksel minik noktalar olarak yok oluyor. Ortada Ruhun Kalıyor ve bir müddet Sonra Ruhun Alev Alıyor.! Ruh bir Plazma.!!?? (Nasıl Alevleniyor??!!!) Düşündürücü Zira Bilimsel bir Acıklaması yok
@@karakule8279 "Gerçekten de çok düşündürücü bir durum! Bedenin moleküllerine ayrılması, kemiklerin piksel piksel yok olması gibi detaylar insanın varoluşunu sorgulatan, metafiziksel bir derinlik barındırıyor. Ruhun plazmaya dönüşmesi fikri ise bambaşka bir boyut katıyor, özellikle de ruhun nasıl alev alabileceğini düşündüğümüzde. Bilimsel bir açıklama bulmak zor olabilir ama belki de burada bilimden çok, varoluşun sınırlarını aşan bir metaforla karşı karşıyayız. Enerjinin ve bilinçin maddeye nasıl dönüştüğü üzerine daha fazla kafa yormak lazım. Bu tür bir dönüşüm belki de sadece zihinde anlam buluyor."
@@karakule8279 "Gerçekten çok ilginç ve düşündürücü bir yorum! Bedenin moleküllere ayrılması, kemiklerin yok olması ve ruhun plazmaya dönüşmesi metafiziksel bir derinlik barındırıyor. Ruhun alev alması ise hem bilimsel hem de felsefi olarak kafa karıştırıcı, ama aynı zamanda inanılmaz etkileyici! Bu tür düşüncelerle ilgileniyorsan, kanalımda da benzer konularda videolar paylaşıyorum. Katılmak istersen, abone olmayı unutma!
@@ParadoksalHakikat Dostum ben bu Tür Düşünceler ile İlgilenmiyorum.! Ben bir Misyoner'im.! Araştırmalarımım Ulaştırdığı bir Durum.! Hicbirı Düşünce değil.! Aslolan Şu dur Anlattıklarım. Deneyimlerim di.! Zira İstersen Seni Mamutlar ile birlikte Vakit Gecireceğin bir Araziye Yollayayım. Dinazorlar da Var.!
Videoda kendi sesini kullanırsan daha iyi olur. Kasma yani
Şu anda ne yazık ki iyi bir mikrofonum yok ve diksiyonum yok. Boş vakitlerimi araştırmalar hakkında bilgi toplamakla geçiriyorum. Eğer bir gün bu bilgiler ilgi görür, izlenme, abonelik ve yorumlar getirirse, mizantrop kişiliğimi aşarak belki bunu hayata geçirebilirim. Ancak mevcut durumda bu pek mümkün değil. Bunun için özür dilerim ve değerli yorumun için teşekkür ederim.
Kendimi bildim bileli, sevilmediğim için özgüvensiz biriyim. Sevdiğim kadına açılmayı beceremediğimden, hep kaybeden tarafta oldum. Bilimsel konuşmalarım çevremdeki insanlara anlamsız geldiği için beni deli olarak gördüler; oysaki tek istediğim bir şeyleri paylaşmaktı. Öğrendiğim onca bilgi, beni maddi anlamda hiçbir yere taşımadı, belki de bu yüzden insanlar haklıdır. Yıllarca kendimi öğrenmeye adadım; ama bu bilgi aşkı, beni daha da dibe çekti. Hayata karşı öfke doluyum. Bir ses, bir tip fark etmeksizin, varlığımı unutmak, yokmuşum gibi yaşamak istedim. Aylardır tek bir kişiyle bile konuşmadım (ailem dışında). Bu yüzden sesim bile eskisi gibi değil artık; kullanmadıkça kötüleşti, zayıfladı.
Majör depresyon ve diğer ruhsal sıkıntılar peşimi bırakmadı. Hayatıma son vermeyi bile denedim. Ama derin bir inancım var; eski bir nihilisttim, şimdi ise tahkiki bir imana sahip bir Müslümanım. Bu inanç, beni o karanlıktan alıkoydu. Belki bir gün, eski mutlu halime dönebilirim. Eğer kendimi yeniden değerli hissetmeyi başarabilirsem, belki kendimi değerlendiririm. Belki diksiyon öğrenir, para kazanır ve bir mikrofon alabilirim. Belki bir gün, o "belki" gerçek olur.
Ayrıca Anlattıklarım Hediyem olsun
Hayatımın 22 yılında, ilk kez biriyle bilim üzerine konuştum. Belki seni hiç tanımıyorum, ama bu konuşma beni inanılmaz mutlu etti. Sağ ol, var ol kardeşim, bu anı unutmayacağım.
Aslında pek Bilim ile İlgilenmem.! Hayatının 22 Yılına Özel Seni Mamutlar ve Dinazorlar Diyarında bir Tatile Yollayabilirim :))
@@karakule8279 Hayatımda tanıdığım birçok profesörün bile cevaplayamayacağı kadar derin bir yorum yaptığını düşünüyorum. Kendine haksızlık etme, çünkü bu seni geri dönülemez bir noktaya sürükleyebilir. Nerden bildiğimi sorma, lütfen, kendine bu kadar haksızlık etme. İyi dileklerin için gerçekten teşekkür ederim!
@@ParadoksalHakikat Yaptığım Yorum Doğrudan Deneyimim dir.!
Ben mistik bir misyoner'im
Zira Bilim Yanlızca Tek Başına 2x2=4 Demek tedir sacma sapan basit bir şeydir
@@karakule8279 Bilim, evreni anlama çabamızın yalnızca bir aracıdır ve matematiksel denklemler, bu karmaşık yapıların sadece küçük bir parçasını ifade eder. 2x2=4, evrenin derinliklerini anlamak için basit bir başlangıç olabilir, fakat insanın ruhsal yolculuğu, maddesel gerçeklikten çok daha geniş bir yelpazeyi kapsar.Gerçek bilgi, sadece ölçülebilen ya da hesaplanabilen şeylerin ötesinde, sezgilerimiz ve içsel dünyamızla harmanlandığında derinleşir.Mistik yolculuk, bilimsel gerçekliklerin ötesinde olanı keşfetmeye cesaret eden bir bilinç durumudur. Senin deneyimin, bilimsel gerçekliklerle değil, ruhsal hakikatlerle dolu; belki de bu yüzden daha geniş bir vizyonu temsil ediyorsun.
Zamanda yolculuk imkansız
"Zamanda yolculuğun imkansız olduğunu söylemek, şu anki bilimsel bilgimize dayalı bir bakış açısı olabilir. Ancak bilimde birçok şeyin zamanla nasıl değiştiğini unutmamak gerekir. Einstein'ın görelilik teorisi bile zamanın mutlak olmadığını, hız ve yer çekimi gibi faktörlerin zaman algısını değiştirebileceğini gösterdi. Bu yüzden, gelecekte teknolojinin hangi noktalara ulaşacağını tam olarak kestiremeyiz. Zaman yolculuğu şu an imkansız gibi görünse de, bilim her gün sınırları zorlamaya devam ediyor. Eğer bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve düşüncelerinizi genişletmek isterseniz, kanalıma abone olup bildirimleri açabilirsiniz.
Zaman ve evren bir bütündür zamanın yavaşlaması elbette açıklanabilir bir deney
Ama zamanı değiştirmek zamanında ileriye ve geri gidebilmek ancak bu evrenin dışına çıkmakla olabilir bu da imkansız istediğin teknoloji ile dene yine de imkansız düşüncesinde bile mantık hataları var geleceğe gidemezsin çünkü gelecek henüz yazılmadı geçmişe gidemezsin çünkü geçmişe gitmek fiziksel olarak imkanlı bir şey değil
@@sssevindik17 Zaman ve evrenin bir bütün olduğunu söylemek, birçok bilim insanı ve filozofun da kabul ettiği bir yaklaşımdır. Ancak zamanın doğası ve onunla nasıl etkileşimde bulunabileceğimiz konusundaki varsayımlar, modern fiziğin ışığında daha geniş bir perspektifle ele alınabilir.
Gelecek Henüz Yazılmadı Argümanı:
Geleceğin henüz yazılmadığını söylemek, deterministik olmayan bir evren anlayışına dayanır. Kuantum fiziği, özellikle belirsizlik ilkesi, bize evrendeki olayların tam olarak öngörülemeyeceğini, olasılıklar dahilinde geliştiğini gösterir. Ancak bu, geleceğe gitmenin tamamen imkansız olduğu anlamına gelmez. Bilim kurguya dayalı bir argüman değil, modern fizikte “zaman genişlemesi” gibi kavramlar bize zamanın göreceli olduğunu gösterir. Örneğin, Einstein'ın görelilik teorisine göre, ışık hızına yakın hızlarda hareket eden bir nesne için zaman, dış gözlemciye göre daha yavaş akar. Bu teorik olarak geleceğe "gitmenin" bir yoludur, çünkü hızla seyahat eden bir kişi daha yavaş yaşlanır ve geleceğe "ulaşmış" olur.
Geçmişe Gitmek Mümkün mü?
Geçmişe gitmek, fiziksel olarak şu an mümkün görünmese de, bazı teoriler bunun imkansız olmadığını savunur. Örneğin, genel görelilik teorisinde "solucan delikleri" (wormholes) zaman içinde bir köprü görevi görebilecek yapılar olarak öne sürülür. Ancak bu noktada iki temel zorluk karşımıza çıkar:
Enerji ve stabilite: Solucan deliklerinin stabil kalabilmesi ve çökmemesi için muazzam miktarda enerji ve egzotik madde gerekir.
Zaman paradoksları: Geçmişe gitmenin beraberinde getirebileceği neden-sonuç paradoksları (örneğin büyükbaba paradoksu) fiziksel evrenin işleyişine dair sorular doğurur. Ancak bu paradoksları çözmek için önerilen “çoklu evren” veya “paralel zaman çizgileri” teorileri gibi bilimsel yaklaşımlar da vardır.
Evrenin Dışına Çıkma İmkansızlığı:
Evrenin dışına çıkmanın imkansız olduğu düşüncesi, evrenin doğasıyla ilgili güncel bilimsel bilgiden yola çıkarak doğruluk taşıyabilir. Ancak evrenin sınırlarının ne olduğu konusu hala net bir şekilde bilinmemektedir. Evrendeki dört boyutlu (üç uzay, bir zaman) yapının ötesinde başka boyutların var olabileceğini savunan teoriler mevcuttur (örneğin sicim teorisi). Bu, bizim evren anlayışımızın çok ötesinde boyutlar ve gerçeklikler olabileceği anlamına gelir, ancak bu sadece teorik bir düşüncedir.
Sonuç olarak, zaman yolculuğu hakkında kesin hükümlere varmak için henüz erken olabilir. Zamanı ve evreni algılama şeklimiz, bugünkü teknolojimiz ve bilgimizle sınırlı. Ancak modern fizik ve teoriler, zamanın manipüle edilmesi veya zaman yolculuğunun tamamen imkansız olduğunu kanıtlamış değil; aksine, bazı açılardan olasılık dahilinde olabileceğini gösteriyor. Yani "geleceğe gitmek imkansızdır" demek kesin bir sonuç olmayabilir. Şu an için cevaplanmamış pek çok soruya rağmen, evrenin doğasıyla ilgili keşifler ilerledikçe bu konuda yeni kapılar açılabilir.