çeviride kelimelerin karşılıklarında eksiklikler var. kısa bir örnek olarak şikest, kırık demek. biraz ağdalı çeviri olmuş, farsça ile türkçe birbirine yabancı diller değil o yüzden ne kadar olduğu gibi, sade çevirirseniz o derin anlamlar daha da türkçe'sini okuyana sîrayet eder.
19 ชั่วโมงที่ผ่านมา +1
selam öncelikle kanalımıza ilgi ve alakanıza teşekkür ederiz.. tercüme konusunda tavsiyenize ayrıca teşekkür ederiz . ancak şiir ve metinlerde kullanılan kelimeler sizinde takibinizde olduğu için bilirsiniz aynı şey değillerdir. mesela şikest kelimesi düz metinde kullanıldığında belki direk kırık manası verilebilir cümledeki kullanıldığı durum bağlamında değişebilir ancak şiirde şair hangi ruh ve duygu halinde bunları söylüyor olduğunu. o halin hissiyatına o kelimenin o mısranın denizine dalmak gerekirki. tercümede şair in kast ettiği manaya ayna olabilmek için . eğer şiirin orjinalinde aldığınız hissiyatı tercümesinde almassınız .bu iş kabak tadına dönüşür.. lezzetini kaybediriz. bazen bazı şiirlerin gazellerin tercümesi aylar sürebilir. çünkü orjinal kelimenin karşılığı sizin lügatınızda olmayabilir. vel hasıl şikest kelimesine gelirsek lügattan sizin için kelimenin hangi manalara geldiğini معنی۱. [مقابلِ درست] خرد شده؛ قطعهقطعه شده. ۲. (صفت فاعلی) [مجاز] ویژگی کسی که بر اثر بیماری یا اندوه شادابی و جوانی خود را از دست داده باشد. ۳. [مجاز] آزرده؛ ناراحت؛ غمگین. ۴. (اسم) (هنر) در خوشنویسی، یکی از خطهای فارسی، برگرفته از خط نستعلیق که دارای انحنا و پیوستگی میباشد و در نامهنگاریها به کار میرفته است. ۵. (اسم) (موسیقی) گوشهای در آواز بیات تُرک از ملحقات دستگاه ماهور. ۶. [قدیمی، مجاز] شرمگین؛ خجل. burada şikeste nin karşılığını ben hüzün olarak ifade ettim. lugatta şikest kelimesinin mecazen hüzün, rahatsız ve incinmiş anlamlarında gelebileciğini lügat ifade etmiş .. çalışmalarımıza ışık tuttuğunuz teşekkür ederiz..
rica ederim, çok nadide bir eser. tavsiye buyurmak istedim bir türk şairi olarak. muhterem şair eminpur'un yazdığı bu şiir bir hadise ve hz. mevlana efendimizin mesnevi şerif'ine dayanmaktadır. oralarda da kelime kırık anlamında geçer. şiirin o tarafını sizin için tercüme etmeye çalışayım. "sen kendin dedin ki; "kırık kalpte evim var ey sevgili! kalbim kırık kendi ahdine vefâ kıl" eğer hüzün olarak çevrilirse, dinleyici bâbından şöyle bir his oluşur; "herkes hüzünlü". çünkü türkçe'de herkes kimi zaman üzülür, lâkin kırık kelimesi köken itibariyle duyulduğu zaman ancak kalbi kırıkların acıyla hissedeceği bir şeydir. bu şiirin kökeninde de derin bir hüzünden ziyâde derin bir kırıklık var. örnek olarak fuzûli meşhur şiirinde "kalbi sınuklar" diyordu. kalbi kırıklar. kalbi hüzünlüler diye çevirsek bir anlamı olur muydu acaba..
yaralı gönüllerimize aynı anda hem merhem oldu hem de keder... emeğiniz için teşekkürler.🌹
çeviride kelimelerin karşılıklarında eksiklikler var. kısa bir örnek olarak şikest, kırık demek. biraz ağdalı çeviri olmuş, farsça ile türkçe birbirine yabancı diller değil o yüzden ne kadar olduğu gibi, sade çevirirseniz o derin anlamlar daha da türkçe'sini okuyana sîrayet eder.
selam öncelikle kanalımıza ilgi ve alakanıza teşekkür ederiz.. tercüme konusunda tavsiyenize ayrıca teşekkür ederiz . ancak şiir ve metinlerde kullanılan kelimeler sizinde takibinizde olduğu için bilirsiniz aynı şey değillerdir. mesela şikest kelimesi düz metinde kullanıldığında belki direk kırık manası verilebilir cümledeki kullanıldığı durum bağlamında değişebilir ancak şiirde şair hangi ruh ve duygu halinde bunları söylüyor olduğunu. o halin hissiyatına o kelimenin o mısranın denizine dalmak gerekirki. tercümede şair in kast ettiği manaya ayna olabilmek için . eğer şiirin orjinalinde aldığınız hissiyatı tercümesinde almassınız .bu iş kabak tadına dönüşür.. lezzetini kaybediriz. bazen bazı şiirlerin gazellerin tercümesi aylar sürebilir. çünkü orjinal kelimenin karşılığı sizin lügatınızda olmayabilir. vel hasıl şikest kelimesine gelirsek lügattan sizin için kelimenin hangi manalara geldiğini معنی۱. [مقابلِ درست] خرد شده؛ قطعهقطعه شده.
۲. (صفت فاعلی) [مجاز] ویژگی کسی که بر اثر بیماری یا اندوه شادابی و جوانی خود را از دست داده باشد.
۳. [مجاز] آزرده؛ ناراحت؛ غمگین.
۴. (اسم) (هنر) در خوشنویسی، یکی از خطهای فارسی، برگرفته از خط نستعلیق که دارای انحنا و پیوستگی میباشد و در نامهنگاریها به کار میرفته است.
۵. (اسم) (موسیقی) گوشهای در آواز بیات تُرک از ملحقات دستگاه ماهور.
۶. [قدیمی، مجاز] شرمگین؛ خجل. burada şikeste nin karşılığını ben hüzün olarak ifade ettim. lugatta şikest kelimesinin mecazen hüzün, rahatsız ve incinmiş anlamlarında gelebileciğini lügat ifade etmiş .. çalışmalarımıza ışık tuttuğunuz teşekkür ederiz..
rica ederim, çok nadide bir eser. tavsiye buyurmak istedim bir türk şairi olarak. muhterem şair eminpur'un yazdığı bu şiir bir hadise ve hz. mevlana efendimizin mesnevi şerif'ine dayanmaktadır.
oralarda da kelime kırık anlamında geçer.
şiirin o tarafını sizin için tercüme etmeye çalışayım.
"sen kendin dedin ki;
"kırık kalpte evim var
ey sevgili! kalbim kırık
kendi ahdine vefâ kıl"
eğer hüzün olarak çevrilirse, dinleyici bâbından şöyle bir his oluşur; "herkes hüzünlü". çünkü türkçe'de herkes kimi zaman üzülür, lâkin kırık kelimesi köken itibariyle duyulduğu zaman ancak kalbi kırıkların acıyla hissedeceği bir şeydir. bu şiirin kökeninde de derin bir hüzünden ziyâde derin bir kırıklık var. örnek olarak fuzûli meşhur şiirinde "kalbi sınuklar" diyordu. kalbi kırıklar. kalbi hüzünlüler diye çevirsek bir anlamı olur muydu acaba..