Fuat seni izlemem tek sebebi diğerlerinden çok daha iyi olman. Yurtdisi gezilerinde bekliyoruz..Ve lütfen esturuman calabiliyorsun müzik arada yaparsan muthis olur 😊
Biraz da kurd tarihinden ve dogudan bahsedebilirsen guzel olur, bu zamana kadar kurd cografyasini gezdin kurd diye birsey daha duymadik.. ayib.. iyi gezmeler izlemeye devam 😁
@@cetinkotan7272 çetin kotan Kürdistan nerede Türkiye Cumhuriyeti devleti de öyle bir yer Yok Kürtlerin yoğun olduğu yerler var Arap Çerkes Türk bir sürü karışık var Kürdistan diye bir yer Türkiye de Yok
Haklısınız lakin sürekli yollarda oluyorum üstünde güneşin altında 2 3 saat otostop çekince koca 2 çanta ile sınırları zorlayıp bir şeyler göstermeye çabalıyorum. Maalesef bazı yerlerin bilgilerine bakmaya fırsatım olmuyor bunun için kusura bakmayın 🙏🏻
Merhaba bir ahlatlı olarak ben resmi bilgi paylaşmak istedim sizinle. AHLAT SELÇUKLU MEZARLIĞI ÖRENYERİ Anadolu’ya giriş kapısının en önemli noktası olan, doğu-batı sentezinin kavşak noktası konumundaki Ahlat gerek coğrafi gerek tarihi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. XIII. yüzyılda “Belh (Afganistan) ve Buhara (Özbekistan)” ile İslam Dünyasının 3 büyük ilim, kültür ve sanat merkezinden biri olmuş ve Kubbet-ül İslam unvanını alarak, önemini daha da arttırmıştır. Geçmişi Neolitik Çağlara dayanan Ahlat, MÖ 4000’lerde Hurriler ile başlayıp Osmanlılar'a kadar çeşitli devletlerin idaresinde kalmıştır. Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı tarih olan 1071’den sonra ise, doğudan batıya geçişi sağlayan bir üs konumuna gelmiştir. XII. yüzyılın başlarından itibaren de “Ahlatşahlar” adıyla anılan Selçukluların bir kolunun başkenti olmuştur. Ahlat, stratejik önemi ve sahip olduğu doğal güzellikleri ile tarihin her döneminde çeşitli uygarlıklara merkezlik yapmıştır. Şehir Bizanslılar Döneminde “Khlat”; Süryaniler Döneminde “Khelath”; Araplar Döneminde “Halat”, İranlılar ve Türkler Döneminde ise “Ahlat” olarak telaffuz edilmiştir. Ahlat’ın sahip olduğu güzelliklerin yanı sıra bünyesinde barındırdığı birçok kümbet, türbe, hamam, zaviye, bezirhane, çeşme, kale, mezarlık, cami, sivil konut, arkeolojik alan, akıt ve mağaralar gibi tarihi yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. Bu tarihi yapıların en önemlilerinin başında ise “Selçuklu meydan Mezarlığı Ören Yeri” gelmektedir. Selçuklu meydan Mezarlığı Ören Yeri, Ahlat’ta bulunan birçok tarihi mezarlık içerisinde en büyük ve en önemli olanıdır. Mezarlıkta, en önemli mezar taşları ve en ünlü sanatkârların eserleri bulunmaktadır. 210.000 m2’lik bir alanı kaplayan Meydan Mezarlığı, Türk-İslam Mezarlıkları içerisinde büyüklük açısından dünyada 3. sırada, ülkemiz de ise ilk sırada yer almaktadır. Meydan Mezarlığı’nda yer alan mezar tiplerine bakıldığında Şahideli sandukalı, Sandukalı ve Akıt olmak üzere 3 tip mezar görülmektedir. Bu mezarlar ise ilim, sanat, din, kültür adamlarına; zanaatkârlara ve mutasavvıflar ile zahitlerine ait aittir. Bu mezarlıkların içinde en önemli bölümü ise “Kadılar Bölümü” oluşturmaktadır. Mezar taşlarına bakıldığında, taşların doğu yüzünde medfunun kimlik bilgileri, bazı örneklerde ise medfunun nereden geldiği ve mesleki bilgiler yer almaktadır. Ayrıca, Orta Asya Türk kültüründe görülen çift başlı ejder motifi, değişik sıra ve örgülerde mukarnas süslemeleri de yer almaktadır. Batı yüzünde ise, mezar taşını yapan sanatkârın adı, Kuran-ı Kerim’den ayetler ile palmet, kandil, geometrik motifler ve bitkisel süslemeler bulunmaktadır. Sanduka kısmında ise daha çok ölümü hatırlatan Hadis-i Şerifler yer almaktadır. Anadolu’nun tapusu olan ve XII. yüzyıl başından XVI. yüzyıla kadar tarihlenen Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı mezar taşları, Orhun Abidelerinin Anadolu’da yaşatılan temsilcileri niteliğindedir.
Yasli amcamiz masallah cok tatli sohbeti cok zevk li idi. Allah saglik versin. Yasli amcalari devam dinlemek isteriz.
İzliyoruz.
Maşallah dayi yürüyen hurefe
Tesekkürler
Fuat Kardes
Ben teşekkür ederim ❤
Niye kimse bu adama destek vermiyor
❤️😊
Fuat seni izlemem tek sebebi diğerlerinden çok daha iyi olman. Yurtdisi gezilerinde bekliyoruz..Ve lütfen esturuman calabiliyorsun müzik arada yaparsan muthis olur 😊
Denk gelirsem mutlaka bir kaç kesit sıkıştırırım buna emin olabilirsin, bu arada gerçekten teşekkür ederim desteğinden dolayı ❤️😊
:(
Kurbane zaten her ceviz yağlı olur.
Ben verdim
......
Ama.bana hic heart gondermedi.
❤️❤️❤️❤️❤️
Gelek spas.Love from Wales.
Bu seferde gondermezse takibi birakacam.
Biraz da kurd tarihinden ve dogudan bahsedebilirsen guzel olur, bu zamana kadar kurd cografyasini gezdin kurd diye birsey daha duymadik.. ayib..
iyi gezmeler izlemeye devam 😁
Lütfen videolarımı detaylı izleyin 😁❤️
Kurdiler in tarhi bir başarısı mi vardı maşa olmaktan başka?
Pardon kurd coğrafyası derken?
@@eymenturk9724Kürdistan
@@cetinkotan7272 çetin kotan Kürdistan nerede Türkiye Cumhuriyeti devleti de öyle bir yer Yok Kürtlerin yoğun olduğu yerler var Arap Çerkes Türk bir sürü karışık var Kürdistan diye bir yer Türkiye de Yok
Ya gittiğin yerlerin tarihi bilgisini araştırıp anlat yok uzun taşlar büyük lerin küçük taşlar bilmem neyin yazılarda ne yazıyor
Haklısınız lakin sürekli yollarda oluyorum üstünde güneşin altında 2 3 saat otostop çekince koca 2 çanta ile sınırları zorlayıp bir şeyler göstermeye çabalıyorum. Maalesef bazı yerlerin bilgilerine bakmaya fırsatım olmuyor bunun için kusura bakmayın 🙏🏻
Merhaba bir ahlatlı olarak ben resmi bilgi paylaşmak istedim sizinle. AHLAT SELÇUKLU MEZARLIĞI ÖRENYERİ
Anadolu’ya giriş kapısının en önemli noktası olan, doğu-batı sentezinin kavşak noktası konumundaki Ahlat gerek coğrafi gerek tarihi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. XIII. yüzyılda “Belh (Afganistan) ve Buhara (Özbekistan)” ile İslam Dünyasının 3 büyük ilim, kültür ve sanat merkezinden biri olmuş ve Kubbet-ül İslam unvanını alarak, önemini daha da arttırmıştır.
Geçmişi Neolitik Çağlara dayanan Ahlat, MÖ 4000’lerde Hurriler ile başlayıp Osmanlılar'a kadar çeşitli devletlerin idaresinde kalmıştır. Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı tarih olan 1071’den sonra ise, doğudan batıya geçişi sağlayan bir üs konumuna gelmiştir. XII. yüzyılın başlarından itibaren de “Ahlatşahlar” adıyla anılan Selçukluların bir kolunun başkenti olmuştur.
Ahlat, stratejik önemi ve sahip olduğu doğal güzellikleri ile tarihin her döneminde çeşitli uygarlıklara merkezlik yapmıştır. Şehir Bizanslılar Döneminde “Khlat”; Süryaniler Döneminde “Khelath”; Araplar Döneminde “Halat”, İranlılar ve Türkler Döneminde ise “Ahlat” olarak telaffuz edilmiştir.
Ahlat’ın sahip olduğu güzelliklerin yanı sıra bünyesinde barındırdığı birçok kümbet, türbe, hamam, zaviye, bezirhane, çeşme, kale, mezarlık, cami, sivil konut, arkeolojik alan, akıt ve mağaralar gibi tarihi yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. Bu tarihi yapıların en önemlilerinin başında ise “Selçuklu meydan Mezarlığı Ören Yeri” gelmektedir.
Selçuklu meydan Mezarlığı Ören Yeri, Ahlat’ta bulunan birçok tarihi mezarlık içerisinde en büyük ve en önemli olanıdır. Mezarlıkta, en önemli mezar taşları ve en ünlü sanatkârların eserleri bulunmaktadır. 210.000 m2’lik bir alanı kaplayan Meydan Mezarlığı, Türk-İslam Mezarlıkları içerisinde büyüklük açısından dünyada 3. sırada, ülkemiz de ise ilk sırada yer almaktadır.
Meydan Mezarlığı’nda yer alan mezar tiplerine bakıldığında Şahideli sandukalı, Sandukalı ve Akıt olmak üzere 3 tip mezar görülmektedir. Bu mezarlar ise ilim, sanat, din, kültür adamlarına; zanaatkârlara ve mutasavvıflar ile zahitlerine ait aittir. Bu mezarlıkların içinde en önemli bölümü ise “Kadılar Bölümü” oluşturmaktadır.
Mezar taşlarına bakıldığında, taşların doğu yüzünde medfunun kimlik bilgileri, bazı örneklerde ise medfunun nereden geldiği ve mesleki bilgiler yer almaktadır. Ayrıca, Orta Asya Türk kültüründe görülen çift başlı ejder motifi, değişik sıra ve örgülerde mukarnas süslemeleri de yer almaktadır. Batı yüzünde ise, mezar taşını yapan sanatkârın adı, Kuran-ı Kerim’den ayetler ile palmet, kandil, geometrik motifler ve bitkisel süslemeler bulunmaktadır. Sanduka kısmında ise daha çok ölümü hatırlatan Hadis-i Şerifler yer almaktadır.
Anadolu’nun tapusu olan ve XII. yüzyıl başından XVI. yüzyıla kadar tarihlenen Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı mezar taşları, Orhun Abidelerinin Anadolu’da yaşatılan temsilcileri niteliğindedir.