Erkeklik Krizi: Maskülen Değerlerin Çöküşü
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 8 ก.ย. 2024
- Bu videoda Eleştirel Erkeklik Çalışmaları olarak bilinen bilim dalıyla ilgili bazı hususları tanıtmayı amaçlıyorum. Bu alan sosyal medyada sıkça karşılaştığımız erillik, maskülenlik, feminizm karşıtı içeriklerin neden bu kadar popüler olduğunu açıklıyor. Çünkü geleneksel erkekliğin, maskülen değerlerin çöktüğü bir çağda yaşıyoruz.
Çağımızda bildiğimiz anlamıyla erkeklik önemini kaybetti, mevcut erkeklik rolünün sürdürülmesi imkânsız hâle geldi. Pek çok erkek krizi, çöküşü sezdiği ve ne yapacağını bilemediği için defansifleşiyor; işlevsiz, anlamsız geleneksel erkeklik rolüne daha sıkı sarılıyor. Ancak bu hastalıklı durumu aşmak veya ona saplanıp kalmak bizim elimizde.
![R Meriç (RCM) Kimdir? | Bir Yok Oluş Hikâyesi [Son Video]](http://i.ytimg.com/vi/c2Qcbkc4Bm4/mqdefault.jpg)
Selamlar hocam, sorunların temeline inip farkındalık kazandırmaya çalıştığınız için teşekkürler. Videoda anlattığınıza yakın bir baba figürüyle büyüdüğüm için senelerce duygularımı içten bir şekilde paylaşma konusunda sorunlar yaşadım. Düzgün bir şekilde içimi dökemediğim için de bu yanlış bir üslupla sorunlarımı anlatmaya evrildi (yine videoda söylediğiniz gibi). İyi arkadaşlar sayesinde bunları fark ettim ve aştım ama ülkemizde ne yazık ki buna ihtiyaç yok dense de büyük bir çoğunluğun düşüncesi sen erkeksin sorunlarını anlatmaya hakkın yok, içine atıp güçlü ol her şeyin sorumluluğunu al şeklinde oluyor ve bunları zayıflık olarak görüyorlar. Sonrasında da bu durum maskülenliğin aksine daha çocukça hareketlere sebep oluyor. Aslında sizin de dediğiniz gibi sorunların temelinde bu tarz insanı ihtiyaçların birikmesi yatıyor.
Videoyu açarken bu şekilde bilgi yüklü bir içerik beklemiyordum ön yargımdan ötürü pişmanlık duyuyorum. Kanalınız umarım o yanlış bilgi yüklü hesaplar ile ilgilenen çocuklarin önüne düşer ve toplumsal sorunları bir cinsiyeti aşağılayıp öteki cinsiyete de aģır sorumluluklar yüklemenin tek çözüm olmadığını anlarlar. Çok kaliteli ve bilgi dolu bir içerik ortaya çıkarttığınızı düşünüyorum ve diğer videoları heyecanla bekliyorum
Beklediğimden daha farklı bir video olmuş hoşuma gitti. Kadınları aşağılayarak erkekliği yücelteceğini ve bunun en doğrusu olduğunu söyleyeceğini beklemiştim yanılmışım. İki cinsiyetin işbirliği içinde olduğunu anlayan çok az insan var
Kesinlikle kadınları aşağılamak gibi bir niyetim yok. Cinsiyet rolü olarak erkekliğin çağımızdaki problemlerini inceleyen ve feminist bir perspektifle konuya yaklaşan Eleştirel Erkeklik Çalışmaları alanını temel alarak konuyu anlattım.
Aklın rehberliğinde diyerek bu kadar emin konuşmak🙂
Timur Hocam tebrikler 🙏 oldukça güzel ve bilgilendirici bir video olmuş. Duygusal bir erkek olarak bu yaşıma kadar duygularımı ifade etmeye çalıştığımda erkek sosyalleşmesi içinde çok ciddi sorunlar yaşadım, 49W hariç Erkeklik krizini inceleyen bir kanal görmemiştim. Hem üslubunuz hem konuyla ilgili kaynak vermeniz ve sistematik yaklaşımınız oldukça kıymetli. Videonun açıklamasına konuyla ilgilenecek insanlar için kaynakça bırakırsanız güzel olabilir, sevgiler.
agam 😁
3 yıldır kendisini Stoacı olarak tanımlayan birisi olarak naçizane yorumlarımı paylaşmak isterim.
Öncelikle Stoacılık maskülenliği meşru kılan bir erkeklik ideolojisi değildir. Stoacılık bir yaşam felsefesidir ve yaşamla ilgili birçok konuda farklı bakış açılarına sahiptir.
İronik olan yanı, Stoacılık yalnızca erkeksi duyguların öne çıkarılıp diğer duyguların saklanmasını değil, insanın kendiyle ilgili tüm duygularına, tüm yeterlilikleri ve tüm yetersizliklerine hakim olması; kendisini bu bilinç üzere tanıtıp yaşamını buna göre yönlendirmesi gerektiğini söyleyen bir felsefedir.
Bahsettiğiniz topluluklarda bu felsefenin popüler olma nedeni, Stoacılığın "güçlü" olma anlatısıdır. Ve dahi belirli duyguların öne çıkarılması ve diğerlerinin yok edilmesi üzerine belirli temelleri bulunduğundan, ilgili güruh bunu "erkeksi duyguları öne çıkarıp kadınsı duyguları yok etmek ya da göstermemek" anlatımını meşru kılmak için kullanır.
Behemehal Stoacılık ancak insanın güçlü ve zayıf yönlerini kabul edip bunu ifade etme cesareti gösterdiğinde güçlü bir insan olabileceğini öngörür. Tüm bu süreçler arasında insan kendi ilkelerine sahip değilse bir hiçtir.
Burada bahsettiğim Stoisizm ile felsefî Stoisizm arasında bir fark var. Ben felsefî Stoacılık ile ilgili bir şey söylemiyorum.
@@exducturationis Sizin niyetinizin ve kullandığınız bağlamın o olmadığını biliyorum. Fakat ifadeler bizzat Stoacılıkla ilgili olduğu için bunun farkında olmayan birisi yanlış bir düşünceye kapılabilir.
Haklısınız. Bilgi vermeniz yerinde olmuş. Teşekkür ediyorum.
@@exducturationis Emeğiniz için ben teşekkür ederim
Maskülenliği "meşru" kılmak dediğiniz anda maskülenlite üzerine anlayışınızın yetersiz olduğunu düşündüm. Maskülenlik ve feminenlik kutuplu bir yapıdır, feminen olan ve maskülen olan birbirine çekilir çekilir. En dişil kızları hep "p*ç erkek" lerin kaptığını herkes bilir, sebebi o erkeklerde maskülenlik görmeleri. Ortalama erkek, cinsiyet karşıtı topluma uyarak feminenleşir, diğer yanda bu kişiler (genellikle de suça meyillidirler) toplumun ne dediğini umursamadan maskülen olmaya devam etmiştir. Buyüzden maskülenitenin adı kirlenmiştir, toksiklik ile bağlaştırılmıştır. Maskülenlik meşrudan öte, erkek varlığının bir parçasıdır. Bu kutuplu yapının iki tarafında da uç noktaların toksik olduğu söylenebilir, bu maskülenliğin toksik olduğu anlamına gelmiyor. Günümüz feminist toplumunda milyonlarca genç kendilerini gerçekleştiremedikleri için acı çekiyor, erkekler doğalarına karşı olarak kadınsılaştırılıyor kadınlar da erkeksileştiriliyor. Böyle bir toplumda maskülenlik ve feminenlik kavramları üzerinde doğru bir anlayışa sahip olmak çok önemli ve değerli.
Videonuzu çok beğendim. Kamera açısı bence çok iyi, hoşuma gitti; masanın karşısında oturuyormuş gibi hissettiriyor. Kanalınızı bu video sayesinde keşfettim ve umarım çok daha iyi yerlere gelirsiniz. Başarılar dilerim
16:20 bu konuda da bir kaç sorum var size: Şahsen ben hipergaminin hem kadınlar hem erkekler için geçerli olduğunu düşünüyorum, erkekte gücün tezavürü para, kas, mizah, duygusal kontrol gibi konular iken kadınlarda gücün tezavürünün güzellik, mazumiyet ve analitik zeka olarak daha çok gün yüzüne çıktığını düşünüyorum, insanların eş seçimlerinde bu faktörler (yani güç) belirleyici faktör oluyor ve insanlar daha güçlü kişiler ile birlikte olmaya çalışıyor, bir erkeğe sorun birebir aynı kadın biri 6 puan güzelliğinde biri 9 puan, erkek 9 u seçer, bir kadına sorun aynı iki erkek biri asgari ücretle çalışıyor biri milyoner, kadın tabikide milyoneri seçer, genel toplum ortalamasına bakıldığında bu oran karşımıza çıkmayacaktır çünkü ne her mankenle çıkmak isteyen erkek ona ulaşabilyor ne de her milyonerle çıkmak isteyen kadın ona ulaşabiliyor, hipergami "istenç" üzerinden hareketle oluşuruluyor olan durum ile değil. Bu konudaki fikirlerinizi de merak ediyorum.
Karşılaşılan sorunların konuşulması doğru,fakat bunun evde sürekli yapılması ilişkileri derinletmekten ziyade ilave kavga ve gürültüye yol açıyor.Ben kendi ailemden de gördüm.Babam her işle ilgili sorununu anlatmaya kalksa annem kaygılanır,korkuya kapılır,üzülür bu da bir başka soruna yol açar.Babam dertlerini unutur bu kez de annemi sakinleştirmeye çalışır.Yani işin böyle bir tarafı da var.Hani derler ya "Derdini karınla paylaş,hem derdinle hem karınla uğraş" işte aynısı.
Söylediklerinize kesinlikle katılıyorum.Erkekler olarak içimize atmak yerine birilerine anlatalım diyorum.Fakat sizin bu konudaki hatanız,evdeki çoçuk ya da eşinizi birer psikoloq olarak görmeniz.Maalesef siz dertlerinizi onlara anlatsanız bir psikoloq edasıyla,yargılamadan,sessizce dinlemeyecekler.Onlar da dertlenicek,üzülecek,kaygılanacak ve bu ilaveten sorun olacak.Ben bunun yerine arkadaşlarıma ya da terapistime konuşmayı tercih ederim.Tabi çok önemli şeyleri(hastalık,vefat,işini kaybetme ve s..) elbette ailemle paylaşırım,amma kendi sorunlarımı kendim halletmemde bir sakınca görmüyorum.Üslubunuzu çok sevdim iyi günler dilerim.
Eşimiz, çocuklarımız veya ailemiz insan. İnsanın üzüntüyle, kaygıyla başa çıkmayı öğrenmesi gerekir. Üzüntüyü, kaygıyı saklayarak bununla başa çıkılmaz.
Diksiyon ve anlatım çok başarılı. hemen takibe aldım burası değerlenir. İyi çalışmalar diliyorum.
Yorumlar umarım algoritmada işe yarıyordur, tanımadığım için paylaşamadığım tüm erkoların time’ına düşmesini diliyorum
istediğin oldu ahahahh
erko diyen womendan hayir gelmez
hocam videolariniz cok nitelikli. umarim vaktiniz olunca baska konulari da anlatmaya devam edersiniz.
Güzel kanallarmış. Hemen takip edeyim
Çok değerli bir video olmuş, tebrik ediyorum.
Bu konuyla ilgili daha fazla video yapınız.
Merhabalar ben sizi gerçekten çok beğeniyorum Siz benim rastgele bir şekilde TH-cam ön sayfama çıktınız ve sizi rastgele bir şekilde açtım ve son attığınız video üzerine gerçekten çok düşündüm ve çok beğendim sonra bastım profilinize ve diğer bütün videolarınızı heyecanla izlemek için ama baktım ki takipçiniz çok az gerçekten daha çok takipçiyi ve daha çok ilgiyi hak ediyorsunuz. gerçekten yaptığınız videoları çok beğeniyorum 3 tane video var Umarım devamı gelir. Umarım kanal büyür bütün arkadaşlarım herkese sizi önereceğim
Birseyler okuyup kopyala yapistir yerine hayatin icin de bu soylediklerini, duygularini kadinlarla paylasmayi dene ve aldigin sonuclari paylas
Hocam selamlar öncelikle video güzel olmuş. Bu konu üzerindeki kendi tecrübelerimi ve düşüncelerimi şu şekilde paylaşmak isterim;
Öncelikle bu konulara babamı kaybettikten sonra kafa yormaya başladım. Babam fabrika işçisi bir adamdı, fiziksel aktivitesine dikkat eder, düzenli yürüyüşünü yapar, soğuk suyla duş alır yediklerine dikkat eder ve neredeyse hiç hastaneye gitmezdi. Fakat tek bir kötü huyu vardı, içine atardı herşeyi. Birgün içerisinde filizlenen rahatsızlıkla başa çıkamayacak duruma gelince hastaneye gitmesiyle vücudunu kanserin sardığını öğrendik ve çok uzun sürmeden kendinisini kaybettik. Durumun tamamen stres kaynaklı olduğu öğrendik ve duvarı nem insanı gam yıkarın ne olduğunu o dağ gibi adamın 50 yaşını görmeden toprağa girmesiyle öğrenmiş bulundum.
Halk ağzıyla erkek adam dağ gibi olur durumu tamamen bir zırvalıktan ibarettir, bence dağ gibi olmak yerine çöp kovası gibi olmalıyız aksi takdirde belirttiğiniz gibi içeride tutulan çöpler kova dolunca taşar ve istenmeyen durumlar yaşanır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki her dert herkese anlatılmaz, her insan her halden anlamaz. Çevremizi ölçüp tartıp buna göre paylaşım yapmak sorumluluğundayızdır, aksi takdirde anlattım pişman oldum durumu yaşanıp daha çok içine kapanırız.
Durumu, derdi kadınla paylaşın kısmına ise kısmen katılmıyorum. Biz erkeklere nasıl bir kalıp dayatılıyorsa aynı şekilde de kadınlara pazarlanıyor. Üstelik sadece feminizm üzerinden değil; kitaplar, filmler, reklamlar vs. herşey üzerinden. Yani ne yazık ki paylaşım yaparken bile özgürce değil belirli bir disiplin doğrultusunda yapmak zorundayız aksi takdirde her insanın yaptığı gibi kadın da refleksif kıyaslama yaptığında değer kaybına uğramamız zaman içinde kaçınılmaz olabilir.
Son olarak bu videoyu izleyip stoizmi bilmeyen birisi için stoizmi bu şekilde paylaşmanızı kınıyorum. Stoizmin temel mantığı var olan enerjini yalnızca müdahale alanındaki şeylere ayırman üzerinedir, bu alanın dışındaki şeyleri ise önemsememek üzerinedir içine atmak üzerine değil.
Tebrikler, saygılar, başarılar.
Önde kedi olduğunu yeni fark ettim 15 dakikadan sonra. O kadar odaklanmış be izliyordum 😅 ağzınıza sağlık çok güzel anlattınız
Özetle Erkeklerin Duygusal halinin Erkeksilik özellikleri altında içine atmasının dışavurumunun olumsuzluğundan bahsediyor
Kendi çevremde sosyal ortamda hiç bir zaman duygusal problemlerin dile getirilişine aşığalıyıcı yaklaşıma şahit olmadım. Hatta bunlar sıklıkla dile getirilir dile getirlmemesinin maskülen olmakla alakası yoktur
Hipergaminin varolmadığını düşünmüyorum kadınlar genellikle kendinden genel anlamda 1 üst erkeği tercih ediyorlar.Hatta kimisi için bu çıta erişilmesi güç boyutta yüksek olabiliyor. Bu duruma sezmek zor değil sanki ?
Tecrube edip boyle konusabiliyorsan eger baska bir niyetin olmali
Videonuzu çok beğendim ayrıca Keşke dünya bu videoda anlatıldığı gibi olsa ama bu videoya katılıp hayatına endeksleyen erkekler nasıl bir duvara toslayacaklarının hakkında bir fikri yok. Teoride doğru ama pratikte olmayan bir düşünce..
Nasıl bir duvara toslayacaklar?
Pratikteki durum zaten duvara toslamış halimiz, onu bir anlasak zaten herşey çözülecek. Doğru söyledik diye dokuz köyden konulacaksak da kovulalım, kaybedeceğimiz neyimiz kaldı erkekler olarak?
13:40 Erkeklerin kadınlara nazaran daha fazla öfke ve agresyon barındırmasını sizce duyguları bastırmaya bağlamak mı daha mantıklı yoksa erkeğin vücudunda genetik olarak kadından 10 kat daha fazla testo bulunmasına mı bağlamak daha mantıklı? Feminist teorinin bu her şeyi çevresel faktörlerle açıklama huyunu oldukça yanlış buluyorum, yanlış ve taraflı bir tümevarıma sebep oluyor bu durum, elbette duyguların bastırılması da bir etkendir ancak ana faktörün bu olmadığı açıkça ortadadır.
Hormonlarla davranışlar arasında bahsettiğiniz şekilde nedensellik ilişkisi kurulamaz. Böyle bir şey olsaydı 19. yüzyılın biyolojik determinist tuhaf ideolojik zırvalıkları bugün doğru diye anılırdı. Boş yere sosyoloji, psikoloji, sosyal psikoloji gibi bilim dalları doğmadı. Yani 2.000 sene evvel "neden"ler arasında kategorik farklılıklar olduğunu Aristoteles dahi belirtmişken, hâlen maddi-fizyolojik nedenselliklere başat önem atfeden sizin yaptığınıza benzer açıklamalar yapmak dışarıdan yalnızca komik ve yüzeysel görünüyor.
@@exducturationis dışarıdan ek testo alan body yarışmacılarının psikolojisinin bozulmaya başladığına ve agresyon oranının göz görülür şekilde arttığına dair araştırmalara katılmıyorsun ozaman. Videoda genetik hiç önemli değilmiş gibi konuştuğunuz için bu yorumu yaptım, doğru anlıyorum değil mi erkeğin daha agresif olmasının tek sebebinin çevresel yetiştirilme faktörleri olduğunu düşünüyorsunuz.
@@exducturationisYapmayın etmeyin testosteronun etkisi gayet açık ve nettir, agrasifliği arttırır(etkilerinden biri) biyolojiyi reddetmeyiniz. Sosyolojinin doĝma sebebi ise temel olarak toplumum tamamının bir hormonları olmaması dolayısı ile nereye gideceğinin tek bir bireye göre daha öngörülemez olmasıdır.
Yüzeysellik ile suçlamak yerine belki olayları feminist gözlüklerinizi çıkarıp sosyoloji ve biyolojiyi harmanlayarak açılamalısınız.
Ilk defa benim kafamda bi icerik yanliz degilmidim
Ağzınıza sağlık hocam.
hipergami konusunda çok zayıf bir argumanla eleştiri olmuş
Teşekkür ederiz.
Videonun ilk 1 dakikasını izledim. Kadınsı bir duruş ve konuşma şeklinden anladığım kadarıyla feminizm övülecek. Video bitiminde tekrar fikrimi yazacağım. Videoyu izledim. Eşcinselliği meşrulaştırmak gibi bir hedefiniz yoksa boşuna izlemeyin
Öğrenmeyi öğrenmek ile ilgili kitabları bunun psikolojisini, sürecini incelersen sevinirim hocam
Karşıt argümanların ne kadar sığ ve hantal olduğunu tekrardan gösterdiniz. Maskülenite daha işlevsel ve eğlenceli tabi en önemlisi güvenli🙂
buse aydın ile oğuz tahsin'i (Dr.Redpill) aynı kefeye koymanız çok saçma olmuş.
Neden?
@@exducturationis içeriklerinin alakası yok çünkü.
Konu ile ilgili bir sorum olucak size, cevaplarsanız sevinirim:
Duyguların ifade edilmesi üzerinden ilerlediniz, işte yaşanan bi sorun ve öfke hisettiğinizi eşinize anlattınız, buraya kadar tamam. Peki ufak dışlanma veya işte yaşanan mobing gibi durumlarda bir erkeğin karısının karşısında hüngür hüngür ağlamasına ne dersiniz, aslında bu da duyguların ifade edilmesidir, buna katılır mısınız? Sizce erkeğin içinden geliyorsa ağlamak, gidip banyoda veya başka bir yerde ağlamayıp karısının karşısında mı ağlamalı? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum herhangi bir saldırı niyetim yoktur.
Ben partnerimin karşısında sızlanmayı yeğlerim, hatta kendimi yerden yere atıp sümüklerimi çeke çeke, çenem titreye ağlamak isterim. Partnerimin bundan ataerkillikle ilgili beklentileri sebebiyle rahatsız olduğunu değil görmek, sezersem dahi onunla da aramı açarım. Ataerkillik yalnızca erkeklerle ilgili bir şey değil, pek çok kadın da erkekleri olmadığı biri gibi davranmaya, kendini sıkmaya, saklamaya, gizlemeye teşvik ediyor, hatta üzerimizde baskı kuruyor.
Ben bir kadın olarak cevaplamak istiyorum karşısında aglayamadiginiz içinizi dokemediginiz partner doğru partner değildir tabi karşılıklı duygusal destek sunmalisiniz birbirinize
@@exducturationis Arkadaşın belirttiği "ufak dışlanma veya mobbing"yüzünden ağlaması.Bunun için kadının karşısında sızlanırsanız ona ne kadar zayıf olduğunuzu gösterirsiniz.Ha çok büyük bir acı yaşamışsınızdır bir yakınınızla ilgili yahut hayatınızda ciddi sorunlarınız varken ağlamanız kadın için,"doğal olara,duyguların dışa vurumu dur"Ve tabiki size destek vermesi gereki varsa bir sıkıntı konuşulur halledilir ama bunu hep dozunda yapmak şart.süreklş ve en ufak şeyde sızlanan erkeğe erkek demem.Karşımda ağlamasını da istemiyorum.Erkeğin durduk yere sorunlarından bahsetmesi de itici zaten size değer veren önemseyen kadın, moralinizin yerinde olmadığını her şekilde anlar ve sizi konuşturup yardımcı olmaya çalışır onun dışında yanıtınızı abartı buldum.
@@nazarrr2323Umarım sizi gibi geri kafalı kadınların azaldığı bir toplum yaratacağız. Selamlar ve sevgiler 🫠
Bro videonda güldüm baya. Komik bir içerik olmuş. Her şeyi çok yanlış yorumlamışsın. Sana tek bir soru sormak istiyorum. Sence kadınlık rolü çökmedi mi?
Kadınlık rolünün "çökmek" değil, daha fazla özgürlük, hak ve fırsat elde etmeye doğru evrildiğini düşünüyorum. Elbette tartışmalı yönleri var; bu süreç kusursuz ilerlemiyor ve birçok eksiklikler, mağduriyetler mevcut. Ancak, Türkiye'de kadınların eskisine kıyasla günümüzde daha fazla yer ve değer gördüğü aşikar. Geçmişte kadınlar, sevmediği istemediği biriyle birlikte yaşamak istemediğini, ayrılmak istediklerini bile dile getiremiyor, baba evine dönüş de pek kabul görmüyordu. Bir kişinin kadın olması, toplumun çoğunluğunun belirlediği kısıtlamalara tabi olması gerektiği anlamına gelmemeli. He diyorsanki "erkek erkek gibi kadın kadın gibi davranmalı" Andrew Tate' ten devam edebilirsin
Yanlış olduğunu düşündüğün tek bir konuyu, meseleyi açık ve anlaşılır şekilde ele alıp değerlendirebilir misin? Konu, mesele videoda belirtilen noktalardan biri olmalı.
@@exducturationis evet/hayır sorusuydu aslında. Cevap evet veya hayır olmalıydı.
@@alike35 kadınlık rolünün çöküp çökmemesi kadınların sorunu, biz kadınların çoğunluğu fıtratlarını bozup erkekleşti diye ortada buluşmak için kadınlaşmak zorunda değiliz.
Evrimsel olarak erkekler seçilen taraf değilki (olsaydı eğer kadınlar yerine biz "güzel" olurduk) aksine bizim seçimlerimiz daha baskındır genelde. cinsel seçilimi baskın olan türlerde görülen cilve, baştan çıkarılma gibi hadiselerin kimlerde olduğunu bir sorgulayın bence. erkekler diğer erkekler arasında itibar görmeyi daha çok yeğlerler ve bu davranışlarımız genelde kadınlara komik gelir. kadınların bizi tercih ettikleri çok bir özelliğimiz yok eli pratik olan aklını çeliyor genelde onların. (Biraz dağınık yazdım mazur görün)
Erkekler seçilen ve kadın seçen taraftır, bunu kabullenin ya da ağlayarak buralara yazın. Gerçek değişmiyor.
kadinin istedigiyle yatma hakki varsa erkegide evlenecegi kisiyi secme hakki var.
@@Nicades önceden öyle değildi
Hocam hala derste anlattığınız şekilde mail atıyorum, sevgiler...
Mezun mu oldun?
Hocam işlevsel ve sağlıklı maskülenlik; kendi duygularını tanımayan, balta yutmuş gibi yaşayan, pasif agresif duygu salınımları olan davranış özelliklerini içermez. Videoda ifade ettikleriniz feminist ideoloji sayıltılarıdır. Maskülen değerlerin bunlarla ilgisi yok. Maskülenlik budur denilerek maskülen değerlerin indirgenmesini şahsen doğru bulmuyorum. Erkeklerin toplumda güçlü olmaları gerektiği, bu her ne kadar klişe gibi görünse de, gerçek bir gerekliliktir. Buradaki güçlülük duygularına hakim olan, onları tanıyan, dolayısıyla dingin bir güçlülük durumudur. Günümüzde en ufak esen yelden etkilenen, kırılgan, hedefsiz, feminen enerjileri taşıyan erkekler mevcut. Ben bu tarz bir erkekliğin, hem bireylerin kendisi hem de toplum için faydalı görmüyorum. Ayrıca videoda bahsedilen hususlar bana çok romantik geldi. Hiçkimse sürekli duygularından bahseden, ikide bir dertlerini anlatan, yakınan, mızmızlanan özellikle bir "erkeği" dikkate almayacağı gibi ona saygı da duymayacaktır. Özellikle böyle bir erkek, kadınlar tarafından, doğal olarak oldukça güvensiz ve itici görülecektir. Erkekte kendini tanıma, ruhsal ve duygusal olarak dinginlik, fiziksel olarak güçlü olmak ve sağlığına dikkat etmek, toplum ve kendin için "üretme" duygusunu ortaya koymak ve ailenin ve insanların hayatlarına dokunmak, zorluklar karşısında psikolojik sağlamlığından destek almak, hem cinsleriyle olan ilişkilerinde tam bir maskülen güven ilişkisi içinde olabilmek gibi unsurları ayakta tutan durumun maskülen enerji olduğuna inanıyor ve bunu son derece kıymetli buluyorum. Günümüz erkekleri olarak; eski kuşak erkeklerden testosteron miktarlarımızın dahi daha az olduğu araştırmalarına şaşırmıyorum. Sizin videoda anlattığınız profil ve andrew tate gibi ucube işlerle bomboş idol gibi sunulan tiplemeler; maskülen değerler için örnek olarak gösterilemez. Kadına, çocuğa, topluma şiddet uygulayan erkek; olabilecek en zayıf ve aşağılık erkektir. Maskülen dingin erkek bu tür anlamsız ve yanlış davranışlarda bulunmaz. Ancak ne zamanki; kendisi, ailesi, toplum ve hatta ülkesi tehlike içinde olur, o zaman bu yola başvurur. Ayrıca Philip Zimbardo'nun Bitik Erkekler isminde zannediyorum güncel bir kitabı ise, yeni nesil erkeklerin kimlik bunalımından söz ediyor. Risk almayan, cesaret etmeyen, ürken, kırılgan, şikayet eden, bağımlılıkları olan, ne kendisine ne topluma hiçbir katma değer üretemeyen ve bu hedeflere güdülenemeyen erkekler grubu. Kamera açınızı ve diksiyonunuzu çok başarılı buldum. Kediniz de çok tatlı. Esenlikler dilerim.
Sen evlenip ortaginla tartistigin bir gunu evinde karinla paylasip sonuclarini gormelisin
Nolur kitaplik turu gelsin
Sevgili dostum video oldukça güzel. Bununla birlikte içeriğinin tamamen anlamsız olduğunu düşünüyorum. Maskülenite erkekliğin çok önemli bir parçası. Modern toplumda maskülenite bitti erkek nasıl davranacağını bilmiyor demek tam bir safsata. Erkek ve kadın, maskülen ve feminen karakterlerde olmalıdır. Zıt ve herkesin kendi alanında iyi olması gerekir. Neden bu kadar uzun açıkladım bilmiyorum. Ben maskülen olmayan erkeği dışlarım aşağılarım yargılarım. Maskülen olmayan erkeklerin elenmesi gerekir. Maskülenlik doğamızdır. Maskülenliği yüceltin. Aşağlık feminist ideolojiyi dinlemeyin.
😂
her şey iyi hoş da hipergami diye bir şey yok demek tam bir akıl tutulmasıdır. Özellikle Türkiye'de hipergaminin allahı vardır allahı. istisnalar olsa dahi hem kaideyi bozmaz hem de uzun süreli o ilişki ayakta kalamaz. Kadının erkeğe muhtaç bırakıldığı senaryolar hariç tabi.
Hipergami yok demek isviçrede ya da hollandada yaşiyordur saygilar dilerim
👏
evrimsel psikolojiden bahsedip hipergamiyi yalanladın
Hahahah yok artık
Kadinlar piskopat mi sever
2:05 Hocam dikkat edin telif yiyebilirsiniz.
Kanal sayfasını göstermekten nasıl telif yiyebilirim ki?
Dayı harbi değişiksiniz. Arkaya kitap koyup konuşmak yetmiyor biraz yorumladığınız şeyleri araştırsanız keşke.
ne
Gay.
anan gay
🌈🌈🌈
Çok boş video