Bu olayın arka planında bazı şüpheli durumlar olduğuna inanıyorum. Yangının bilerek çıkarıldığını düşünüyorum çünkü otel kısa süre önce sigortalanmış ve iç yapısı oldukça eskiydi. Muhtemelen sigortadan para almak için böyle bir yola başvurdular. Yangın sırasında bazı kişiler kurtarılırken, diğerlerine yardım edilmediği açıkça görülüyor. Ayrıca yangını söndürme konusunda ciddi bir çaba gösterilmedi. Eğer gerçekten söndürmek isteselerdi, yangın tüpleri ve diğer ekipman zamanında kullanılırdı yan otellerinden getirerek. Ancak yangın tüplerinin başka otellerden getirildiği söyleniyor ama iş içten geçtiği zaman. Bu, yeterli hazırlığın yapılmadığını ve olayın planlı olduğunu düşündürüyor, çünkü biz neyaptigimizi bimiyoruz niyeti ile ve hallederiz diye. Yangın çıktığında, çalışanlar arabaların kornalarını çalarak ya da ses çıkararak herkesi uyarabilirlerdi. Hatta bu mümkün değilse, bir demir çubukla araba camlarını kırıp alarmları devreye sokabilirlerdi. Ancak ne yazık ki, kurtarma çabası yerine daha farklı niyetlerin olduğu izlenimi yaratıldı, insanların davranışı ile kendileri resmen doğruları açıkladılar. Bu durum, amaçlarının başkalarını kurtarmak değil, yangının planlı olduğunu ve hallederiz amacı olduğunu düşündürüyor. Otelde yangın çıkması tesadüf değil. Otel müşterisizken veya kapalıyken yangın çıksaydı, bu inandırıcı olmazdı. Bu nedenle yangının, otel doluyken çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Otelin bir ay önce açıldığı tatil zamandan sonra, sahibi tarafından sosyal medyada “hazırız, sizleri bekliyoruz” mesajıyla duyurulmuştu.(Bir video ile) Ancak otelin iç yapısının çok eski ve bakımsız olduğu, ciddi bir tadilat gerektiği biliniyordu. Otelin yıllardır sigortalanamadığı söyleniyor, çünkü dış cephesi yangına dayanıklı değildi. Ancak son dönemde bir şekilde sigortalanmış olması ve ardından yangının çıkması, bu olayın tesadüf olmadığını gösteriyor. Olayın en dikkat çeken kısmı, otel müdürünün davranışları. Yangın sırasında, bazı personel sirf kendilerine samimi yakın olan Personali odalarından kurtarıyor ve tahliye edilirken diğer çalışanlar 8 katta ve müşteriler uyarılmadı. Müdür, çalışanlara "Sessiz olun, siz çıkın" gibi talimatlar verdi. Bu da planlı bir durum olduğuna işaret ediyor. Eğer yangın tamamen plansız ve müdürün kontrolü dışında bir olay olsaydı, müdürün paniğe kapılarak herkesi tahliye etmeye çalışması beklenirdi. Ancak bu sakin ve planlı tavır, olayın arkasında bir plan olduğunu düşündürüyor. Bunuda anlamak çok basit, bir insanın davranışı bir durumda herseyi anlatır Yakında bu olayın tüm gerçekleri ortaya çıkacaktır. Kimse başkalarının hayatını riske atarak böyle bir işe girişmez gibi görünebilir ama planların büyük kısmı yangının kontrol edilememesi nedeniyle başarısız olmuş olabilir. İşçilerden aşçı yargılanacak zamaninda konuşmaya başladığında, olayın perde arkası tamamen açığa çıkacaktır. Bu durum daha büyük bir skandalın başlangıcı olabilir ve bir sinema filmine konu olabilecek türden gelişmeler yaşanabilir, işte o zaman aksiyonlar basliyacak. Bu daha başı....
@@ebrusker8155 Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye soran olursa. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir. Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir. Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir. Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü? Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi? Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir. Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar. Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur. Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
uzun uzun emek verip yazmışsınız, çoğunluğu doğru yaklaşımlar.. senelerdir kayak yaparım ve bu otelde de 90 lı yıllarda kalmıştım ya yenilemeden ya da büyük değişiklik olmuş internette oda görüntüleri farklı. tabii ki enbüyük hata yangın ile ilgili hiçbir uyarı ve yangın kaçış merdiveninin olmaması. ancak konuşan uzmanın da değinmediği bir durum, bu yangın bu devasa binaya 5 dk yada bu kadar çok kısa sürede mi yayıldı. çünkü 10.cu kattan yukarıdakiler hiç bir şekilde kaçamamış geç haberi olmuş ve sıkışıp kalmış o katlarda. 10.cu kattan kurtulanlar var. enüst üçgen çatı katı yeni gelen belliki acemi 3 genç bayan personele verilmiş ve hiçbir şekilde kurtulamamışlar. detayları tvlerden bildiğinizi düşünüp yazmadım. halbuki binanın ortası olan bu kısımda olmalı merdivenler baca görevi görmüş ve ilk tutuşan yer çatı katı. o kattan itibaren bina dışında bir yangın merdiveni de olmadığına göre. benim mantığım 4ç kattaki bu restoran yangınının bunca alana nasıl bu kadar hızlı ve kısa sürede yayıldığıdır.. olayın ilk anından itibaren koşturan birbirine haber veren elemanların ki anlatımlarında patlamalar da olmuş. muhtemelen gaz tüpleri. binayı hızla terkederek onca insanı ölüme terketmeleri aklımın aldığı bir durum değil. kurtulanların anlattığı kaçış süresince duydukları zehirli duman ve gaz. yerdeki halıların yanmasıyla oluşan tekstil kimyasalı mı? bir belgeselde görmüştüm seneler önce 90 lı yıllarda. bir otel odasında yangın nasıl büyüyor ve kuvvetleniyor. önce dakikalarca sinsi sinsi içten içten yanıyor ama alev almıyor. sonra oda yoğun dumanla dolduğunda ve belli bir sıcaklığa ulaştığında aniden patlıyor ve duman alev alıyor. kurtulma şansı sıfır..ve yangın büyüyor. burada kurtulan insanlar nereden baksanız. farkedip kurtulana kadar anlattıkları tüm kurtuluş eylemleri yarım saat sürmüştür. o dağ yolu 4 sene önce gittim tırman tırman bitmez. bence itfaiye 45 dk. tonlarca ağırlıkta araç hızlı bile gitmiş ve insanlar bilgisizce eleştiriryor.. ve binanın dışı ahşap dekoratif kaplama ama onlar çok sonra yanıyor yangın içerde bu ahşaplara takılmak diğer önemli detaları gözden kaçırıyor. ikinci önemli durumda, kayak tatili , gerek dağın rakım farkı ve ağırlığından, gerek kayağın hantsl ve eziyetli bir spor oluşundan, zaten kondisyonsuz vücutlarla kayak sonrası her yeriniz ağrır dökülürsünüz ve bir de yemek sonrası baygın uyursunuz. ayılıp toparlanıp kaçmaya kurtulmaya çalışmak ve bunu algılamak çocuklar için daha zordur. Allah abırlar versin yakınlarına çok acı Allah rahmet eylesin. yani bu yangının bu kadar çabuk büyümesi yine de hep şaibeli ve bence de acaba başka bir durum ya da sabotaj olabilir mi diye düşündürüyor. mutlaka işin uzmanları bunu görüp değerlendirirler ve vicdanımız ruhumuz bizlerin de huzura kavuşur.
Böyle bişey olsaydı eğer, sömestr tatilinin son günlerini seçerlerdi yangın çıkarmak için. Günde 1 milyon lira kazanan bir otel, eğer böyle bir zihniyete sahipse, tatilin ilk günlerinde yangın çıkartıp paraları çöpe atmaz çünkü.
Hocam öğretm görevlisi ama atladığı konular var. 1-İş güvenliği açısından oteller az tehlikeli sınıfta ve 01.01.2025 tarihinden önce iş sağlığı güvenliği hizmeti alması zorunlu değildi. (50 kişiden az olan az tehlikeli iş yerleri iş güvenliği sınrları dışında idi) 2-İş Sağlığı ve güvenliği hizmeti aktif görevdir. Otel tasarımını, bina tasarımını kapsamaz. Uzman arkadaşlar inşaat aşamasında işin ve personelin güvenliği ile ilgilenir. İnşaat bittikten sonra yeni SGK sicili açılır ve risk analizi yenilenir bu sefer işletme risklerine yoğunlaşır. 3-Oteller 2025 yılına kadar İş Sağlığı güvenliği olarak az tehlikeli sınftadır ve hizmet zorunluluğu yeni başladı. 4-Otel gibi binalarda dış cephede mantolamada taş yünü kullanımı zorunlu olmalıdır. Tercihe bırakılmamalıdır.
Bu kadar nitelikli insan varken yargılama heyeti bu uzman insanlardan faydalanmalı danışma ve bilirkişi bu uzman insanlardan oluşmalı siyasiler kesinlikle bu soruşturma araştırma ve yargılamadan özellikle uzak durmalı hiç bir şekilde konuya müdahil olmamalı kesinlikle
@@zeynepdizbaykercek2517 Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye soran olursa. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir. Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir. Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir. Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü? Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi? Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir. Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar. Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur. Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
Yangın merdiveni içeride olur mu yahu? O merdivenler büyük ihtimal normal merdiven. Asansör kullanıldığı için, merdivenleri, yangın merdiveni olarak göstermişlerdir.
Yangın merdiveni bina içerisinde olur ancak bu merdivenler yangına dayanımlı özel tasarlanmış merdivenlerdir.kapıları yangına ve panik kaçışına uygun olmalıdır. Yangın merdiveninde dumanın içeri girişini engellemek amacı ile pozitif basınçı sağlayan bir sistem olmalıdır vs vs bir çok konu var bu binadaki yangın merdiveni gerekli tedbirler alınmamış aslında yangın merdiveni olmayan bir yapı anladığım kadarı ile. Böyle olunca yangın anında işlev görmemiş
Ahşap binalarda dıştan yapılacak yangın merdiveni faciaya neden olur ve insanlar merdivenlerde yanarak ölür. O nedenle gerekli kurallar gözetilerek bina içine yapılır.
Böyle keşmekeşlik olurmu..Sorumluluklar dağınık durumda kamu sorumluluğu birbirine girince herkes suçu birbirine atıyor.."Balık baştan kokar" Atasözünü unutmayın ey "Türkiye Cumhuriyeti "....son söz milletin ve adaletin olsun..😔
30 katlı yeni binalarda, içeriden yangın merdiveni denen uygulama yapılıyor ama bunlar, bina mimari tasarımının bir bölümü demek. Yine cepheye bakan ve oksijen alan açık bölümlü merdivenler. Bu oteldeki gibi bir şey değil.
Bu olayda fatura belediyeye kesilecek ama burda bakanlığında ihmali var.cunku burda bütün denetleme onay yetkisi bakanlığa ait.soyle:belediye kendisine başvuru yapıldığında eksikleri yapılması gerekenleri belirten bir yazı yada uygundur şeklinde rapor verir.Ancak yaptırım yetkisi yok.bakanlik burda denetleme konusunda eksik belediye ise yonetmelige gore kusur varsa işletme belge almak istemeyebilir ama kamu güvenliği açısından bakanlikla ilgili durumu paylasabilirdi.burda kurumlar arasinda belki siyasi sebeplerden iletişimsizlik sıkıntısı var.sanki...
Belediyeyi bağlayan bir durum yok. Turizm bakanlığı, işi kendine bağlarken eksik yönetmelik hazırlamış, bağlayıcı olmayan, denetimden kaçmaya uygun bir çalışma yapmış. Bu bölgeler, neden özel turizm bölgesi yapıldı? Bunu açıklarlarsa hedef ve sonuç karşılaştırılabilir.
@ucankaz7710 mümkün tabi.Sunuda düşünüyor insan.madem merkezden acil ulaşımın sıkıntılı olduğu yerlerde Kartalkaya gibi.ayri bir söndürme ve mudahele ekibi olabilirdi.En azindan itfaiye ekibi gelene kadar.
@@huseyinbuyukkemerli9947 özel turizm alanlarını uhdesine alan bakanlık, çevresel güvenliği de umursamamış. Orman desen orman değil, kent desen kent değil, köy desen köy değil. On iki kata izin vermişler, ormanın ortasında. Bu özel alanlarda, genç sporcular yetiştirmek için kamusal tesislere ne kadar yer ayrıldı acaba? Buradan tahsis ayrıcalığına sahip olanlar, gelir vergisi dışında devlete ne öderler? Çünkü kayak için uygun çok az yer var ve bu ayrıcalıklı tesislere bir tür tekelleşme imkanı sağlanmış. Tıpkı sahiller gibi orta gelir seviyesine bile kapatılmış. Bu işletme, gelir vergisi matrahını bile sıfırlamanın yolunu bulmuş. Kısaca, bu başıbozukluk öyle itfaiye den günah keçisi çıkararak kapatılamayacak kadar büyük. Sanırım tarafgirlerine, yalandan bir savunma malzemesi vermek istediler.
@@huseyinbuyukkemerli9947 Belediye üstüne vazife olmadığı halde oteli eksik ve kusurlu ilan edemezdi. Zira, bu durumda bir ticari işletmenin itibarını zedelemekten davaya konu olabilirmiş.
@ucankaz7710 zaten verdiği raporda öyle bir şey demiyor.sadece yapılması gerekenler ve sorumluluğun işletmede olduğunu vurguluyor.bakanlik bu belgeye göre ruhsat verdiyse mantık olarak kusurlu.
Cahil olmadığı belli hanımefendinin, insanlar ülkemizde kendi avantajına olan işleri yapmak için bile emir gelmesini bekliyorlar, çünkü neyin kendi avantajına olduğunu bilmiyorlar. Bunu anlatıyor. Yani cahil olan insanlara cahilsiniz dememiş de, cahil kalıyorsunuz demiş.
Hadi ordan !!! Dağın tepesine böyle yolu bile düzgün olmayan bir yerde çarpık otelin yapımına hangi hakla izin verdi Kültür Bakanlığı ?? Belediye ve itfaiye mücavir alan sınırları dışında olmaz şehrin içinde olur !! Bişeyler oku öğren önce
Bu olayın arka planında bazı şüpheli durumlar olduğuna inanıyorum. Yangının bilerek çıkarıldığını düşünüyorum çünkü otel kısa süre önce sigortalanmış ve iç yapısı oldukça eskiydi. Muhtemelen sigortadan para almak için böyle bir yola başvurdular. Yangın sırasında bazı kişiler kurtarılırken, diğerlerine yardım edilmediği açıkça görülüyor. Ayrıca yangını söndürme konusunda ciddi bir çaba gösterilmedi. Eğer gerçekten söndürmek isteselerdi, yangın tüpleri ve diğer ekipman zamanında kullanılırdı yan otellerinden getirerek. Ancak yangın tüplerinin başka otellerden getirildiği söyleniyor ama iş içten geçtiği zaman. Bu, yeterli hazırlığın yapılmadığını ve olayın planlı olduğunu düşündürüyor, çünkü biz neyaptigimizi bimiyoruz niyeti ile ve hallederiz diye.
Yangın çıktığında, çalışanlar arabaların kornalarını çalarak ya da ses çıkararak herkesi uyarabilirlerdi. Hatta bu mümkün değilse, bir demir çubukla araba camlarını kırıp alarmları devreye sokabilirlerdi. Ancak ne yazık ki, kurtarma çabası yerine daha farklı niyetlerin olduğu izlenimi yaratıldı, insanların davranışı ile kendileri resmen doğruları açıkladılar. Bu durum, amaçlarının başkalarını kurtarmak değil, yangının planlı olduğunu ve hallederiz amacı olduğunu düşündürüyor.
Otelde yangın çıkması tesadüf değil. Otel müşterisizken veya kapalıyken yangın çıksaydı, bu inandırıcı olmazdı. Bu nedenle yangının, otel doluyken çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Otelin bir ay önce açıldığı tatil zamandan sonra, sahibi tarafından sosyal medyada “hazırız, sizleri bekliyoruz” mesajıyla duyurulmuştu.(Bir video ile) Ancak otelin iç yapısının çok eski ve bakımsız olduğu, ciddi bir tadilat gerektiği biliniyordu. Otelin yıllardır sigortalanamadığı söyleniyor, çünkü dış cephesi yangına dayanıklı değildi. Ancak son dönemde bir şekilde sigortalanmış olması ve ardından yangının çıkması, bu olayın tesadüf olmadığını gösteriyor.
Olayın en dikkat çeken kısmı, otel müdürünün davranışları. Yangın sırasında, bazı personel sirf kendilerine samimi yakın olan Personali odalarından kurtarıyor ve tahliye edilirken diğer çalışanlar 8 katta ve müşteriler uyarılmadı. Müdür, çalışanlara "Sessiz olun, siz çıkın" gibi talimatlar verdi. Bu da planlı bir durum olduğuna işaret ediyor. Eğer yangın tamamen plansız ve müdürün kontrolü dışında bir olay olsaydı, müdürün paniğe kapılarak herkesi tahliye etmeye çalışması beklenirdi. Ancak bu sakin ve planlı tavır, olayın arkasında bir plan olduğunu düşündürüyor. Bunuda anlamak çok basit, bir insanın davranışı bir durumda herseyi anlatır
Yakında bu olayın tüm gerçekleri ortaya çıkacaktır. Kimse başkalarının hayatını riske atarak böyle bir işe girişmez gibi görünebilir ama planların büyük kısmı yangının kontrol edilememesi nedeniyle başarısız olmuş olabilir. İşçilerden aşçı yargılanacak zamaninda konuşmaya başladığında, olayın perde arkası tamamen açığa çıkacaktır. Bu durum daha büyük bir skandalın başlangıcı olabilir ve bir sinema filmine konu olabilecek türden gelişmeler yaşanabilir, işte o zaman aksiyonlar basliyacak. Bu daha başı....
Bence bu yorum tv kanallarinda yayinlanmali, olayi mukemmel bir bicimde aktariyor!
@@ebrusker8155 Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye soran olursa. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir.
Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir.
Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir.
Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü?
Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi?
Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir.
Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar.
Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur.
Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
uzun uzun emek verip yazmışsınız, çoğunluğu doğru yaklaşımlar.. senelerdir kayak yaparım ve bu otelde de 90 lı yıllarda kalmıştım ya yenilemeden ya da büyük değişiklik olmuş internette oda görüntüleri farklı. tabii ki enbüyük hata yangın ile ilgili hiçbir uyarı ve yangın kaçış merdiveninin olmaması. ancak konuşan uzmanın da değinmediği bir durum, bu yangın bu devasa binaya 5 dk yada bu kadar çok kısa sürede mi yayıldı. çünkü 10.cu kattan yukarıdakiler hiç bir şekilde kaçamamış geç haberi olmuş ve sıkışıp kalmış o katlarda. 10.cu kattan kurtulanlar var. enüst üçgen çatı katı yeni gelen belliki acemi 3 genç bayan personele verilmiş ve hiçbir şekilde kurtulamamışlar. detayları tvlerden bildiğinizi düşünüp yazmadım. halbuki binanın ortası olan bu kısımda olmalı merdivenler baca görevi görmüş ve ilk tutuşan yer çatı katı. o kattan itibaren bina dışında bir yangın merdiveni de olmadığına göre. benim mantığım 4ç kattaki bu restoran yangınının bunca alana nasıl bu kadar hızlı ve kısa sürede yayıldığıdır.. olayın ilk anından itibaren koşturan birbirine haber veren elemanların ki anlatımlarında patlamalar da olmuş. muhtemelen gaz tüpleri. binayı hızla terkederek onca insanı ölüme terketmeleri aklımın aldığı bir durum değil. kurtulanların anlattığı kaçış süresince duydukları zehirli duman ve gaz. yerdeki halıların yanmasıyla oluşan tekstil kimyasalı mı? bir belgeselde görmüştüm seneler önce 90 lı yıllarda. bir otel odasında yangın nasıl büyüyor ve kuvvetleniyor. önce dakikalarca sinsi sinsi içten içten yanıyor ama alev almıyor. sonra oda yoğun dumanla dolduğunda ve belli bir sıcaklığa ulaştığında aniden patlıyor ve duman alev alıyor. kurtulma şansı sıfır..ve yangın büyüyor. burada kurtulan insanlar nereden baksanız. farkedip kurtulana kadar anlattıkları tüm kurtuluş eylemleri yarım saat sürmüştür. o dağ yolu 4 sene önce gittim tırman tırman bitmez. bence itfaiye 45 dk. tonlarca ağırlıkta araç hızlı bile gitmiş ve insanlar bilgisizce eleştiriryor.. ve binanın dışı ahşap dekoratif kaplama ama onlar çok sonra yanıyor yangın içerde bu ahşaplara takılmak diğer önemli detaları gözden kaçırıyor.
ikinci önemli durumda, kayak tatili , gerek dağın rakım farkı ve ağırlığından, gerek kayağın hantsl ve eziyetli bir spor oluşundan, zaten kondisyonsuz vücutlarla kayak sonrası her yeriniz ağrır dökülürsünüz ve bir de yemek sonrası baygın uyursunuz. ayılıp toparlanıp kaçmaya kurtulmaya çalışmak ve bunu algılamak çocuklar için daha zordur. Allah abırlar versin yakınlarına çok acı Allah rahmet eylesin. yani bu yangının bu kadar çabuk büyümesi yine de hep şaibeli ve bence de acaba başka bir durum ya da sabotaj olabilir mi diye düşündürüyor. mutlaka işin uzmanları bunu görüp değerlendirirler ve vicdanımız ruhumuz bizlerin de huzura kavuşur.
@@dogahayran7635 aynen öyle bende öyle düşünüyorum ve bu işin Arkasında başka birseyler var. İnşallah ordaya cikar
Böyle bişey olsaydı eğer, sömestr tatilinin son günlerini seçerlerdi yangın çıkarmak için. Günde 1 milyon lira kazanan bir otel, eğer böyle bir zihniyete sahipse, tatilin ilk günlerinde yangın çıkartıp paraları çöpe atmaz çünkü.
Cok tesekürler.
Yıldızı kim veriyorsa😢sorumlu odur
Çok bilgili bu kişi
Evet , ama en cok görülen, türk milletimie COK eyitimsiz orasi BIR gercek!
Hocam öğretm görevlisi ama atladığı konular var.
1-İş güvenliği açısından oteller az tehlikeli sınıfta ve 01.01.2025 tarihinden önce iş sağlığı güvenliği hizmeti alması zorunlu değildi. (50 kişiden az olan az tehlikeli iş yerleri iş güvenliği sınrları dışında idi)
2-İş Sağlığı ve güvenliği hizmeti aktif görevdir. Otel tasarımını, bina tasarımını kapsamaz. Uzman arkadaşlar inşaat aşamasında işin ve personelin güvenliği ile ilgilenir. İnşaat bittikten sonra yeni SGK sicili açılır ve risk analizi yenilenir bu sefer işletme risklerine yoğunlaşır.
3-Oteller 2025 yılına kadar İş Sağlığı güvenliği olarak az tehlikeli sınftadır ve hizmet zorunluluğu yeni başladı.
4-Otel gibi binalarda dış cephede mantolamada taş yünü kullanımı zorunlu olmalıdır. Tercihe bırakılmamalıdır.
mutlaka mesleki açıdan doğruları söylüyor ama çok afaki. önce oteli görmek ve kayak tatilinin ve otellerinin ne olduğunu bilmek gerekir.
Bu kadar nitelikli insan varken yargılama heyeti bu uzman insanlardan faydalanmalı danışma ve bilirkişi bu uzman insanlardan oluşmalı siyasiler kesinlikle bu soruşturma araştırma ve yargılamadan özellikle uzak durmalı hiç bir şekilde konuya müdahil olmamalı kesinlikle
Eşim köyevimizde ahşaplara böcek yemesin diye mazot sürmüştü aklıma geldi şimdi :O
@@zeynepdizbaykercek2517 Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye soran olursa. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir.
Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir.
Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir.
Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü?
Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi?
Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir.
Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar.
Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur.
Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
Yangın merdiveni içeride olur mu yahu? O merdivenler büyük ihtimal normal merdiven. Asansör kullanıldığı için, merdivenleri, yangın merdiveni olarak göstermişlerdir.
Yangın merdiveni bina içerisinde olur ancak bu merdivenler yangına dayanımlı özel tasarlanmış merdivenlerdir.kapıları yangına ve panik kaçışına uygun olmalıdır. Yangın merdiveninde dumanın içeri girişini engellemek amacı ile pozitif basınçı sağlayan bir sistem olmalıdır vs vs bir çok konu var bu binadaki yangın merdiveni gerekli tedbirler alınmamış aslında yangın merdiveni olmayan bir yapı anladığım kadarı ile. Böyle olunca yangın anında işlev görmemiş
Kusura bakmayın bende bir mimar olarak naçizane bilgi vermek istedim. Amacım ukalalık değil.
Ahşap binalarda dıştan yapılacak yangın merdiveni faciaya yol açar, insanlar merdivende yanarak ölür. O nedenle bina içine yapılır.
Ahşap binalarda dıştan yapılacak yangın merdiveni faciaya neden olur ve insanlar merdivenlerde yanarak ölür. O nedenle gerekli kurallar gözetilerek bina içine yapılır.
@@nlgundemirkaya7654 🙏 bilgi paylaşımı için teşekkürler.
Aslında bina yatay değilde dik yapılmış olmalıydı ve sıfır ahşap kullanılmalıydı
Böyle keşmekeşlik olurmu..Sorumluluklar dağınık durumda kamu sorumluluğu birbirine girince herkes suçu birbirine atıyor.."Balık baştan kokar" Atasözünü unutmayın ey "Türkiye Cumhuriyeti "....son söz milletin ve adaletin olsun..😔
Mekanik cephe yapıldığında da iki yada üç katta bir ara yangın durdurucu malzemeler ile tedbir alınabilirdi…
Koltuklar da liyakaten değil siyaseten oturulduğu için daha çok acılar yaşarız
30 katlı yeni binalarda, içeriden yangın merdiveni denen uygulama yapılıyor ama bunlar, bina mimari tasarımının bir bölümü demek. Yine cepheye bakan ve oksijen alan açık bölümlü merdivenler. Bu oteldeki gibi bir şey değil.
Bu olayda fatura belediyeye kesilecek ama burda bakanlığında ihmali var.cunku burda bütün denetleme onay yetkisi bakanlığa ait.soyle:belediye kendisine başvuru yapıldığında eksikleri yapılması gerekenleri belirten bir yazı yada uygundur şeklinde rapor verir.Ancak yaptırım yetkisi yok.bakanlik burda denetleme konusunda eksik belediye ise yonetmelige gore kusur varsa işletme belge almak istemeyebilir ama kamu güvenliği açısından bakanlikla ilgili durumu paylasabilirdi.burda kurumlar arasinda belki siyasi sebeplerden iletişimsizlik sıkıntısı var.sanki...
Belediyeyi bağlayan bir durum yok. Turizm bakanlığı, işi kendine bağlarken eksik yönetmelik hazırlamış, bağlayıcı olmayan, denetimden kaçmaya uygun bir çalışma yapmış. Bu bölgeler, neden özel turizm bölgesi yapıldı? Bunu açıklarlarsa hedef ve sonuç karşılaştırılabilir.
@ucankaz7710 mümkün tabi.Sunuda düşünüyor insan.madem merkezden acil ulaşımın sıkıntılı olduğu yerlerde Kartalkaya gibi.ayri bir söndürme ve mudahele ekibi olabilirdi.En azindan itfaiye ekibi gelene kadar.
@@huseyinbuyukkemerli9947 özel turizm alanlarını uhdesine alan bakanlık, çevresel güvenliği de umursamamış. Orman desen orman değil, kent desen kent değil, köy desen köy değil. On iki kata izin vermişler, ormanın ortasında. Bu özel alanlarda, genç sporcular yetiştirmek için kamusal tesislere ne kadar yer ayrıldı acaba? Buradan tahsis ayrıcalığına sahip olanlar, gelir vergisi dışında devlete ne öderler? Çünkü kayak için uygun çok az yer var ve bu ayrıcalıklı tesislere bir tür tekelleşme imkanı sağlanmış. Tıpkı sahiller gibi orta gelir seviyesine bile kapatılmış. Bu işletme, gelir vergisi matrahını bile sıfırlamanın yolunu bulmuş. Kısaca, bu başıbozukluk öyle itfaiye den günah keçisi çıkararak kapatılamayacak kadar büyük. Sanırım tarafgirlerine, yalandan bir savunma malzemesi vermek istediler.
@@huseyinbuyukkemerli9947 Belediye üstüne vazife olmadığı halde oteli eksik ve kusurlu ilan edemezdi. Zira, bu durumda bir ticari işletmenin itibarını zedelemekten davaya konu olabilirmiş.
@ucankaz7710 zaten verdiği raporda öyle bir şey demiyor.sadece yapılması gerekenler ve sorumluluğun işletmede olduğunu vurguluyor.bakanlik bu belgeye göre ruhsat verdiyse mantık olarak kusurlu.
Ahşap kapılı ahşap yangın merdiveni 😂 ülkemize özel olsa gerek
Bilemicem şimdi dedi bitti.
Böyle cahilleri çıkarıp şov yapmayon, yönetmelikler gayet açıktır.
Cahil olmadığı belli hanımefendinin, insanlar ülkemizde kendi avantajına olan işleri yapmak için bile emir gelmesini bekliyorlar, çünkü neyin kendi avantajına olduğunu bilmiyorlar. Bunu anlatıyor. Yani cahil olan insanlara cahilsiniz dememiş de, cahil kalıyorsunuz demiş.
En az bakanlık kadar Bolu Belediyesi'nin de sorumluluğu var.Kimse kendini aklayamaz
Hadi ordan !!! Dağın tepesine böyle yolu bile düzgün olmayan bir yerde çarpık otelin yapımına hangi hakla izin verdi Kültür Bakanlığı ?? Belediye ve itfaiye mücavir alan sınırları dışında olmaz şehrin içinde olur !! Bişeyler oku öğren önce