T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI "18-24 KASIM DÜNYA ANTİMİKROBİYAL FARKINDALIK HAFTASI" Bilgi Notu| 8'de Sağlık

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 10 ม.ค. 2025
  • “Hekiminiz Yazmadıkça Antibiyotik Kullanmayın, Talep Etmeyin.”
    Antimikrobiyaller, bakteri, virüs, mantar ve parazitler gibi mikroorganizmaların neden olduğu infeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bunlardan antibiyotikler bakterilere, antiviraller virüslere, antifungaller mantarlara, antiparaziterler parazitlere etkili olanlardır.
    Antimikrobiyal direnç ise mikroorganizmaların zamanla değişime uğrayarak onu ortadan kaldıracak antimikrobiyal tedaviye karşı direnmesi, etkilenmemesidir. Direnç gelişimi, bu ilaçların etkinliğini azaltır veya tamamen yok eder, böylece infeksiyonların tedavisini zorlaştırır.
    En yaygın olarak bakterilerde görülmekle birlikte, virüsler, mantarlar ve parazitler de direnç geliştirebilir. Günümüzde çoklu ilaç direnci geliştiren mikroorganizmalar ciddi sonuçlara neden olmaktadır.
    Antimikrobiyal Direnç (AMD) Neden Önemlidir?
    1. Halk Sağlığı Sorunu:
    o Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), antibiyotik direncinin tüm dünyayı etkileyen ve insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük 10 küresel halk sağlığı tehdidinden biri olduğunu beyan etmiştir. Dirençli bakteriler, hastaneler ve toplum genelinde yayılabilir, salgınlara neden olabilir. Direnç genlerinin insanlar, hayvanlar, bitkiler, toprak ve sular yoluyla ekosistem içerisinde bir döngü şeklinde yayılması söz konusudur. Dünyanın herhangi bir ülkesinde ortaya çıkan direnç sorunu kısa sürede diğer ülkelere yayılmakta ve tüm dünyayı ilgilendiren boyutlara gelebilmektedir.
    2. Tedavi Seçeneklerinin Azalması ve Tedavi Zorluğu:
    o AMD, enfeksiyonların tedavisini zorlaştırır. Dirençli mikroorganizmalar nedeniyle, tedavide daha güçlü veya daha toksik ilaçlar kullanmak gerekebilir. Bu durum, hastaların iyileşme sürecini ve hastanede kalış süresini uzatır, tedavi maliyetlerini artırır, komplikasyon ve ölüm riskini artırır.
    ANTİMİKROBİYAL DİRENÇLE NASIL MÜCADELE EDİLİR?
    Antimikrobiyal direnç, hem bireylerin sağlığını hem de genel toplum sağlığını tehdit eden ciddi bir sorundur. Bu nedenle AMD ile mücadele, hem sağlık çalışanlarının hem de bireylerin, yani herkesin sorumluluğundadır.
    Antimikrobiyal Dirençle Mücadele Stratejileri
    o Antibiyotikler yalnızca doktor reçetesi ile uygun doz ve sürede kullanılmalıdır.
    o Viral enfeksiyonlarda (örneğin, soğuk algınlığı ve grip) antibiyotiklerin etkisiz olduğu bilinmeli ve bu durumlarda kullanılmamalıdır.
    1. Enfeksiyon Kontrol Önlemleri:
    o Tüm sağlık hizmetlerinde sıkı hijyen uygulamaları (El yıkama, sterilizasyon ve koruyucu ekipman kullanımı vb.), dirençli bakterilerin yayılmasını önlemeye yardımcı olur.
    2. Aşılama ve Koruyucu Sağlık Uygulamaları:
    Aşılar (özellikle çocukluk aşıları, grip aşısı ve pnömokok aşıları gibi) enfeksiyonların önlenmesine ve dolaylı olarak antimikrobiyal ilaç kullanımının azaltılmasına yardımcı olur.
    Ülkemizde “Tek Sağlık” yaklaşımında Ulusal Antimikrobiyal Direnç Mücadele Eylem Planı hazırlanmıştır. Sağlık kuruluşlarında enfeksiyon kontrolü, akılcı antibiyotik kullanımı uygulamaları, toplumda farkındalık artırılması çalışmaları yürütülmekte; aynı zamanda antibiyotik direnci ve antibiyotik kullanımı takip edilmektedir.
    AMD ile mücadelede bireylerin ve toplumun önemli bir rolü vardır. Bireysel olarak atılacak adımlar, hem kişisel sağlığı korumaya yardımcı olur hem de toplum genelinde direnç oranlarının düşmesine katkıda bulunur. Bu konuda bireysel olarak yapılabilecekler:
    1. Antibiyotiklerin Doğru Kullanımı
    o Doktor Tavsiyesi Olmadan Antibiyotik Kullanmayın: Antibiyotikler, yalnızca bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için gereklidir. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda (grip, soğuk algınlığı gibi) antibiyotikler etkili değildir.
    o Tedavi Süresine Uyun: Doktor tarafından reçete edilen antibiyotik tedavisini, belirtilen süre boyunca ve belirtilen dozda kullanın. Tedavi tamamlanmadan antibiyotiği bırakmak, dirençli bakterilerin gelişmesine yol açabilir.
    o Enfeksiyon belirtileri yaşadığınızda, mutlaka doktorunuza danışın: Kendi başınıza tedavi uygulamaktan kaçının.
    2. Hijyen ve Temizlik o Ellerinizi Düzenli Olarak Yıkayın: El hijyeni, enfeksiyonların yayılmasını önlemenin en etkili yollarından biridir. Sabun ve su ile ellerinizi en az 20 saniye yıkayın.
    o Temiz ve Hijyenik Ortam Sağlayın: Eşyaları ve yüzeyleri düzenli olarak temizleyin ve dezenfekte edin. Tüketilen besinlerin hijyenine önem verin. Bu, enfeksiyonların yayılma riskini azaltır.
    3. Aşılama o Aşılar, belirli enfeksiyon hastalıklarına karşı koruma sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, antibiyotik kullanımını azaltabilir. Mevcut aşılama programlarına uyun.
    4. Sağlıklı Yaşam Tarzı
    o Dengeli Beslenme ve Düzenli Egzersiz: Sağlıklı bir yaşam tarzı, bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyon riskini azaltır.o Yeterli Dinlenme: İyi bir uyku düzeni, vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini artırır.
    bmyk.gov.tr/
    hsgm.saglik.go...
    İLETİŞİM Suna ÖZDEN +90 312 585 28 64 +90 535 619 72 13
    suna.ozden@saglik.gov.tr
    #saglikbakanligi #antimikrobiyal

ความคิดเห็น •