Aşina olmadığım kelimeler, sözler , sözcükler...derin konular, derin düşünceler... Pek birşey anlamadığımı hissetsem de videodan kopamiyorum, videoyu kapatamiyorum, bundan dolayı ihtiyacım olduğunu hissediyorum. İkinizden de Allah razı olsun.
Kalbin zümrüt tepelerini böyle basamak basamak göstermek çok güzel... Arada durup bir geriye bakmalı, "ey nefsim ne anladın" der gibi kendi hayatımız ile bağlantıları göstermeliyiz. Kavramlar ile fiiller bağlantısı gibi... Tepeler ulaşılamaz bir yer, kzt de ayağı yere basmayan sözler gibi düşünülmesine karşı böyle bir yaklaşım gerekirdi... Mesela muhasebe tepesinden tevbeye bakarken, nefsime derim; onca hatayı yapıp tevbe eden sen, kendini bu kadar beğenme, zamanında nimete nankörlük edip düştüğüne şahidim... Yerini bil.
Emine hanım, "Kalbin Zümrüt Tepeleri" ni okumadım şu an bulunduğum yerde bulma imkanım yok. Benim gibi durumda olan da çok olduğunu düşünüyorum. Sesli kitap olarak yayınlanması halinde belki binlerce kişinin kurtuluşuna sebep olacağınıza inanıyorum. Özellikle sizin kalben konuştuğunuz gibi seslendirmeniz susamış insanlar için çok önemli. Allah sevdikleriyle sizleri her daim eylesin. Allah'a emanet olun...
Dersin, diğer sohbetlerinde ışığında bana düşündürdükleri: H:E nin tabiriyle maddi evren Yüce Allah'ın varlığının gölgesinin gölgesinin ila ahir gölgesi mesabesinde. Yani bildiğimiz kadarıyla varlığın en kesif en karanlık noktasındayız. Oysaki bize verilen manevi donanımlarımız itibariyle ruhumuz, kalbimiz meleklerden de öte, Allah'ın arşında halk edilmiş. Allah metafizik bağlarla ruhumuzu kalbimizi en kesif en karanlık maddeye bağlamış. Varlığı o en karanlık noktadan müşahede ediyoruz. Hz Ademin cennetten kovulması gibi bizde sanki bir sürgün yurdundayız. Kalbimiz ve ruhumuz Allaha en yakın noktada, ona ait ilhamata açık olsa da, varlığa açılan pencerelerimiz olan maddi duyularımız göz kulak ve sair kaynaklardan gelen baskın veri akışı, bizi temel kaynağımızdan, arşın gölgesindeki ruhumuza akanları duymamızı engelliyor. Bebeklikten itibaren maddi evrene açık pencerelerden müşahede ede ede bu kanal güçlenirken yaş ilerledikçe ruhun melekeleri körleşiyor. Sanırım bu yüzden insan reşit olduktan sonra Allah bu bağı yeniden tesis etmesi, tekrar ruhun ve kalbin derece-i hayatına yükselmesi için insanı mesul tutuyor. H.E kalbin zümrüt tepelerinde serisi ile açtığı yol bu. Varlığı Allaha bakan yönüyle bulunduğumuz bu en karanlık en kesif noktadan okumaya başlayarak, bu okumalarla ruhumuzda uyanan melekeleri işleterek yeni okumalara ulaşma ve bu sayede kademe kademe cismaniyetten sıyrılıp kalb ve ruhun ufkuna yükselme gayreti. Yitirdiğimiz cennete yeniden ulaşma girişimi.
İlk dakikalarda bu sorunuz cevaplanıyor, kalp “sahte, düzmece” anlamlarına da geliyor, kalb’i bu manadan ayırmak için b harfi kullanıldı. KZT’deki Kalb makalesi de b ile yazılmış, program için de o yüzden öyle tercih edildi.
Allah razı olsun , çok güzel ve istifadeli
Teşekkürler
Allah razı olsun.
Allah razı olsun ♥️🌹🌹🌹
Teşekkür ederiz.💕
Allah razı olsun hocam
Teşekkürler güzel insanlar emeğinize sağlık Allah razı olsun 👍🌹🌹
Allah razı olsun
Aşina olmadığım kelimeler, sözler , sözcükler...derin konular, derin düşünceler... Pek birşey anlamadığımı hissetsem de videodan kopamiyorum, videoyu kapatamiyorum, bundan dolayı ihtiyacım olduğunu hissediyorum. İkinizden de Allah razı olsun.
Her yolculuk bir baska guzel.
Allahım Razı olsun
Allah razı olsun 🌹
Kalbin güzelliklerini dinlemek bile içimize huzur veriyor,Rabbim kalb yolunda yola devam edebilmeyi nasip etsin ..Allah ebeden razı olsun
Kalbin zümrüt tepelerini böyle basamak basamak göstermek çok güzel... Arada durup bir geriye bakmalı, "ey nefsim ne anladın" der gibi kendi hayatımız ile bağlantıları göstermeliyiz. Kavramlar ile fiiller bağlantısı gibi...
Tepeler ulaşılamaz bir yer, kzt de ayağı yere basmayan sözler gibi düşünülmesine karşı böyle bir yaklaşım gerekirdi...
Mesela muhasebe tepesinden tevbeye bakarken, nefsime derim; onca hatayı yapıp tevbe eden sen, kendini bu kadar beğenme, zamanında nimete nankörlük edip düştüğüne şahidim... Yerini bil.
Emeginize saglik
Allah razı olsun hocam 🤲🌹💕🌿❤️
Allah razı olsun, çok istifadeli oluyor. Manevi şifa vesilesi oluyor ❤️
Rabbimizden kaçmak na güzelde ifade ettiniz .Rabbim hep ona kaçmayı nasip etsin 🌹
Allah ebedeb razi olsun🤲🤲🤲
Makamınız cennet, mekanınınız firdevs olsun güzel insanlar.
Allah sizlerden razı olsun🤲emeklerinize sağlık güzel insanlar🙏🙏🙏🍀🍀🌾🌾🌹🌹
Rabbim hepimize bu yolculuğa çıkmayı ve o Yolda sabit kadem olmayı nasip etsin inşallah 🌷
Bu bölüm çok güzeldi. Elinize sağlık❤
Emine hanım, "Kalbin Zümrüt Tepeleri" ni okumadım şu an bulunduğum yerde bulma imkanım yok. Benim gibi durumda olan da çok olduğunu düşünüyorum. Sesli kitap olarak yayınlanması halinde belki binlerce kişinin kurtuluşuna sebep olacağınıza inanıyorum. Özellikle sizin kalben konuştuğunuz gibi seslendirmeniz susamış insanlar için çok önemli. Allah sevdikleriyle sizleri her daim eylesin. Allah'a emanet olun...
Dersin, diğer sohbetlerinde ışığında bana düşündürdükleri:
H:E nin tabiriyle maddi evren Yüce Allah'ın varlığının gölgesinin gölgesinin ila ahir gölgesi mesabesinde. Yani bildiğimiz kadarıyla varlığın en kesif en karanlık noktasındayız. Oysaki bize verilen manevi donanımlarımız itibariyle ruhumuz, kalbimiz meleklerden de öte, Allah'ın arşında halk edilmiş. Allah metafizik bağlarla ruhumuzu kalbimizi en kesif en karanlık maddeye bağlamış. Varlığı o en karanlık noktadan müşahede ediyoruz. Hz Ademin cennetten kovulması gibi bizde sanki bir sürgün yurdundayız. Kalbimiz ve ruhumuz Allaha en yakın noktada, ona ait ilhamata açık olsa da, varlığa açılan pencerelerimiz olan maddi duyularımız göz kulak ve sair kaynaklardan gelen baskın veri akışı, bizi temel kaynağımızdan, arşın gölgesindeki ruhumuza akanları duymamızı engelliyor. Bebeklikten itibaren maddi evrene açık pencerelerden müşahede ede ede bu kanal güçlenirken yaş ilerledikçe ruhun melekeleri körleşiyor. Sanırım bu yüzden insan reşit olduktan sonra Allah bu bağı yeniden tesis etmesi, tekrar ruhun ve kalbin derece-i hayatına yükselmesi için insanı mesul tutuyor. H.E kalbin zümrüt tepelerinde serisi ile açtığı yol bu. Varlığı Allaha bakan yönüyle bulunduğumuz bu en karanlık en kesif noktadan okumaya başlayarak, bu okumalarla ruhumuzda uyanan melekeleri işleterek yeni okumalara ulaşma ve bu sayede kademe kademe cismaniyetten sıyrılıp kalb ve ruhun ufkuna yükselme gayreti. Yitirdiğimiz cennete yeniden ulaşma girişimi.
Kalbimi bıraktım bu Sohbeti Canan a 💝💝💝✨✨✨
🙏
🌹🌹🌹
🌿🌷🤲🏻🤲🏻🤲🏻
♥️❤️♥️❤️♥️🌹🌹🌹🤲🏻🤲🏻🤲🏻
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
♥️💖💘💕💙♥️🌹💖🖤💓💗🧡🤍💝❤️💜💞💚🤎💕💘💖🖤🌹💙♥️🌹🧡💓💗💞💜🤍💝❤️💚♥️💙💙🌹🌹💘💕💕💕💘💖🌹♥️♥️♥️💙🌹💕💕💕💕💘💘💘💘💘💖💖🌹🌹🌹💙💙♥️♥️💙🌹🌹🌹💖💖💘💘💕💕💕💘💖💖🌹💙♥️🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤💗💗💗🧡🧡🤍💝❤️💚❤️🔥❤️🔥❤️🔥🤎🤎💞💗💗💓💓🧡🧡🧡🤍💜💜💞💚💚💞❤️❤️❤️❤️❤️💝💝💝💝🤍🤍🤍💓💓💗💗💞💞💚💚❤️🔥🤎🤎🤎
♥️♥️♥️
❤🌹🌸
"B" harfi 🫠
❤❤❤❤❤❤❤❤
🌷❤️🌹
♥♥♥🌹🌹
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
🤍🤍🤍
Teşekkürler çok güzel program...
Ama neden Kalb yazdınız? Kalp değil mi Türkçe de...
İlk dakikalarda bu sorunuz cevaplanıyor, kalp “sahte, düzmece” anlamlarına da geliyor, kalb’i bu manadan ayırmak için b harfi kullanıldı. KZT’deki Kalb makalesi de b ile yazılmış, program için de o yüzden öyle tercih edildi.