Atatürk'ün Sevdiği Türküler - Yanık Ömer (Hikayesi)
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 7 ก.พ. 2025
- Kurtuluş savaşı yıllarında Mehmetçikler yakmış bu türküyü. Yanık Ömer cesur ve vatanı için canını hiçe sayan bir askerdir. Savaşta yara alması onun için önemli değildir. Çünkü kanının son damlasına kadar vatanı için savaşan Mehmetçik'tir o. Kurtuluş savaşından gazi olarak köyüne döner. Köy bayram havasındadır. Nişanlısına kavuşur. Gururludur fakat hiçbir zaman yaptığı kahramanlıkla övünmez zira kendine göreve sadece vatanı için görevini yapmıştır.
Atatürk, Safiye Ayla'nın her konserinden sonra onu tebrik eder ve sohbet edermiş. Ve yine günlerden bir gün, Florya'daki köşkünde Atatürk'ün huzurunda müthiş bir konser vermişti. O coşku içinde "Yanık Ömer" şarkısını öyle bir okumuştu ki, adeta mest olmuştu Atatürk. Bir daha, bir daha söyletmiş aynı şarkıyı. Sonra da yanına çağırmış, "Beni çok duygulandırdın Safiye. Bu şarkını büyük bir orkestra ile okursan bütün dünyaya dinletebilirsin. Bunu yapmanı istiyorum senden" demiş.
Yanık Ömer bestesinin orkestrasyonunu Muammer Sun'a hazırlatan Safiye Ayla, masrafları da cebinden karşıladı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde çok sesli seslendirerek bant kaydını gerçekleştirme saadetini yaşadı. Ama Safiye Ayla, bugün tek kaydı bulunan bu çalışmayı ne yazık ki plak olarak bastıramadığı gibi, radyo ve televizyonlarda dahi okuyarak halka sunamadı.
O günden sonra Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları için yapılan bu besteyi Atatürk, Safiye Ayla'dan her zaman ister olmuş.
Yanık Ömer, her savaştan bir yara taşıyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer, övünmeden yaşıyor
Kurtuluş savaşında, yirmi sekiz yaşında
Mangasının başında, taşıyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer siperleri aşıyor
Savaş biter, Yanık Ömer, köye döner
Köylü bütün bayram eder
Yanık Ömer kutlanır
Nişanlısı mutlulanır
Hey, Yanık Ömer, attan iner
Pembegül'e bağlar kemer
Köylülere gider haber
Düğüne, düğüne
Eline kına yakar, başına teller takar
Belinde altın kemer, öyle alana çıkar
Heey
Pembegül, allanır, pullanır
Yanık Ömer'in köyüne düğün alayı yollanır