Osmanlı Sıkma’ya bir değerlendirme Kelimeler dünyadaki herşey gibi ihtiyaçtan doğar,yaşar,gelişir ve değişir. Kelimeleri toplumlar yaşatır,benimser ve ihtiyacı karşılamadığını görünce değiştirir ya da kullanmaz. Sözlükler ölmüş kelimelerle doludur. Bugün ben babamın konuştuğu Türkçe’yi kullanmıyorum,o da muhtemelen dedesinin kullandığı Türkçe’yi konuşmuyordu. Bin yıllarca aynı topraklarda yaşayan toplum olmadığımız için,yerleşik olarak yaşayan Avrupa toplumları gibi dili değişmeyen toplum değiliz. Göçebelik ,başka toplumların kültürlerinden etkilenir. İlk aldığı şeyde kelimelerdir. Bizim dilimizdeki bu kadar çok değişik toplumların kelimelerinin varlığı buna dayanıyor.Biz hâlâ göçebe toplum niteliğini sürdürüyoruz. İnsanlarımız dünyanın dört bir yanına dağılarak dillerinin etki altına girdiğinin farkına varmıyor. Tesbih âlemindeki hal de böyle. Bütün tesbih malzemelerinin ismi Arapça ,Farsça ,Latince vb dillerden bize geçmiştir. Bu aynı hayatı dolduran öteki nesneler gibidir. Siz icat edenin kullandığı ismide satın alıyorsunuz. Televizyonda,Telefonda ve radyoda olduğu gibi. Doğaya ait varlıkların ve nesnelerin adı her dilde farklılık gösterir. Ama bir materyal icat edildiği toplumun dilini yansıtır. Muhtemelen icat edenin ismiyle anılır. Materyallerde eskir,zamanla çağını tamamlar yerini dolduracak daha iyisi ,daha güzeli ,daha verimlisine terk eder. İnsanların kullandığı,elinden gelip geçen herşey antika olur. Bunlara etnoğrafik antika deniyor. Bu antikalarda kendi zamanıyla ifade edilir;mesela Osmanlı dönemi,Selçuklu dönemi,Bizans dönemi diye ifade edilir. Şimdi özelde konumuz bakalit ve ona bu kıstaslardan bakalım.Leo Hendrik Baekeland’ın mucidi olduğu bu malzeme tesbih için kullanıldığı bütün dünyaca bilinmekte. Tesbih yapılmak için değil,sıcak iletkenleri aktarmak maksadıyla icat edilmiştir. İlerleyen zamanda maksadı karşılamadığı anlaşıldığından o alanda kullanılmasada;zaman içinde değişen renk tonu ve çıkardığı ses itibariyle görsel şov alanında rağbet görmüştür. Bütün dünyada mucitinin adıyla anılmaktadır. İcat senesi 1909 olsada alınan patentin tekrarı verimemiş;patent başvurusuyla üretilen malzeme farklılık arzettiği için değerlendirmeye alınmamıştır. 1927 senesinde tekrar bir patent alınmış bu da Catalin adıyla tanınmaktadır. Bu malzemeninde ilkinden farklılığı daha donuk renkli olması ve renk değişimine uğramamasıdır. Her iki malzemede,patentteki orjinal haliyle 1950’den sonra üretimi yapılmamıştır. Bakalitin renk değiştirmesi ve özellikle vişne rengine dönen içi hareli olanları tesbih severleri büyülemiştir. Ambere muadil bir ürün olarakta beğenilmesi,amberin fiyatının yüksek olması sebebiyle de geniş halk kitleleri tarafından çok hızlı benimsenmiştir. Malzemenin üretildiği ülke olan Almanya’da aynı zamanda hammadde ürün haline dönüştürülerek çeşitli mamuller üretilmiştir. Bunlardan biri tesbih ve kolyelerdir. Üretilen tesbihler bütün İslam alemine ve öteki dinlere mensup ülkelere satılmıştır. 1950’den sonra üretim yapılmayınca malzeme hızla tükenmiş ve piyasadan çekilmiştir. Sonra soğuk savaş,iki kutuplu dünya özelde Türkiye’nin 1952 senesinden itibaren bazı ürünlere getirdiği ithalat kısıtlaması ve bugünkü gibi hızlı iletişim ve ulaşımın olmaması nedeniyle insanların bu malzemelere erişimi durmuş ve eldeki ürünlerin alım satımı hız kazanmıştır. Eldeki tesbihlerin ya da kesilerek tesbihe dönüştürülebilecek iri veya obje şeklindeki malzemelere rağbet giderek artmış;bir taraftan antika özelliğindeki tesbihlerin ve malzemelerin fiyatları,talep patlaması nedeniyle sürekli artmıştır. Başlangıçta malzemeye Alman sakızı,Alman sıkması denirken piyasada amberle benzeştirilerek oluşturulan rekabetle adı Sıkma Kehribar olarak değişikliğe uğramıştır. 2004 sonrası büyüyen piyasa tesbihin adını Osmanlı Sıkma Kehribar’a yüceltmiştir. Bu tamamen piyasa tarafından benimsenerek kullanılan ‘algı’ya dönüşmüştür. Hiçbir şekilde Osmanlı dönemiyle ilgisi olmayan,eskiliği ifade aracı olarak kullanırken müthiş bir manipülasyon yapan bu ifade Türkiye tesbih ortamınca benimsendiği için yerleşik kullanılan ifade olmuştur. Bu ifade öteki İslam ülkelerinde ve alım satımı yapılan diğer ülkelerde benimsenmemektedir. Malzeme Alman menşehlidir. Mucitleri Alman’dır. Dönem olarak Osmanlı dönemine ait değildir. Osmanlı döneminde üretilmiş Osmanlı tabiyetli ustalardan çıkmış ürünler mevcut değildir. Bunların tersini söyleyen bütün iddiâlar,sadece bir iddiâdır,gerçeği yansıtmamaktadır. Kısacası bu malzemeden alıp satılan tesbihlerin;bugün üretilmiş malzeme yada malzemeden yapılma tesbihlerine Osmanlı Sıkma Kehribar adı;bir toplum tarafından konulmuş içeriğiyle uyuşmayan bir isimdir. Bu ifadeyi benimseyenler tarafından bir gün mutlaka terk edilecektir. Ozan tekeli kardeşim bunu başa tuttur.
Güzel paylaşım yalnız Almanyada üretilen bu malzemelerden tesbih yapıldığına dair bilgi yok, bu malzemenin Arap ülkelerine gönderilmesi üzerine tesbih ve bayanlar için süs eşyaları yapılmaya başlanmıştır. Arap ülkelerinden Türkiyeye satılmıştır. Tabi bu gelen malzemelerin hepsinin orjinalliği tartışılır. Çünkü arap ülkelerinde de dökümü yapılmaktadır. Almanyadaki bakalit müzesine bakıcak olursanız üretilelen bu malzemeden çok sayıda eşyalar yapılmıştır. Yapılan bu malzemelerden örn; kül tablası,boston sapı vs az sayıda Türkiye' ye gelmesiyle tesbih yapımına başlanmıştır. Hatta çok nadir olsada 1930 yılları öncesi ve sonrası bu malzemelerden tesbih ustalarının sigara ağızlığıda yaptığı biliniyor.
Ustam senin bu anlatımların ne kadarda birilerinin hoşuna gitmese bir o kadarda benim gibi Tesbihlerine bakım yaparken dinlemesi ve DOĞRU bilgilendirmesi adına olmazsa olmaz haline geldi. Devam et seviliyorsun. Hakkını Helal et.
Abi sen ne kadar efendi mütevazı düzgün diksiyonlu ve bilgi dolu birisin. Her videonu tek tek sonuna kadar izleyip hem bilgi alıp hemde öğreniyorum. Bu piyasada senin değişinle tesbihe u camiada senin kadar bilgili birisini ilkkez gördüm ve tanıdım seni tanıdığıma çok memnunum rabbim herşeyi gönlünce yaşatsın abi mükemmelsin ( abi kusura bakma hepsine tek tek yorum yazmayla uğrasamıyorum ama videolarının öne çıkması için hepsine yorum yapmayı kendime görev ve borç olarak gördüm kabullendim saygı ve sevgilerimle...
Yayin başında anlattigin olaya birgün şahit oldum bulunduğum ilde çocukluğumdan beri tanıdığım bir tesbihci ağabey vardı birgün yanina uğradım dükkanına bir müşteri geldi Necef bağa varmı abi diyince şöyle ayağa kalktı yeter yav 40 yıllık tesbhiciyim acemi olduk çıktık delikanlı necef ayrı birşey bağa ayrı birşey bilin bunları nerden cikiyo bu kelime oyunlari demişti bu videoda tam konunun üzerine deginmissin ozan abim yüreğine diline sağlık
Zaman ayırdığın ve bu güzel yorumun için teşekkür ederim. Yorumunda bahsettiğin esnafa dört elle sarıl. O adamlardan çok az kaldı çünkü. Başka esnaf olsa baga diye yaslar geçerdi.
Ozan abicim isim takma olayında üstümüze yok.hadi necef bagaya miskevi bagaya alıştıkta,son zamanlarda iş iyice çığırından çıktı.sandaloz katalinler,ay katalinler vb havada uçmaya başladı.Bilmeyen dostlarım adına gerçekten çok üzülüyorum.Bu arada orjinal necef ve orjinal mercan tesbihlere bayıldım ellerinde eskisin maşallah.
Çok teşekkür ederim kardeşim güzel yorumun için, sen daha iyi bilirsin ama artık neredeyse tesbihi tespih demeyeceğiz. Ben bile bir dükkana girdiğim zaman tespih sormaya korkuyorum😀
Çok güzel bir video olmuş. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapılan yanlış yönlendirme ve adlandırmalardan kurtulmak lazım. Kelime oyunları varsa kandırma vardır bu bizim toplumumuza yakışmıyor.
malzemesi yeni diyenler var.ben tesbihimin ne oldugunu biliyorum.sizin dediginiz gibi necef deniyo biliyorum bunlarin hepsi katalin 61 habbe sizin dediginiz gibi mükemmel cekimi var rengi siyaha dönüsmek üzre
Bunları yeni yeni duyarak tesbih cahili olduğumu anlıyorum bunları öğrenmek çok güzel oldu. Hayatıma bir 30 dk eklendi diyebilirim bu bilgiler çok değerli ülkemiz maalesef bunlara inanmayacak çünkü bize öyle bir işlendiki inanmakta zorluk çekiyorsun. Maalesef Çok özür diliyorum "tesbih cahili türkiye" demem yanlış olmaz diye düşünüyorum Saygılarımı sunuyorum 💛
Selam aleyküm abi nasılsın? Abi doğal mercan ve sentetik mercan ayrımı nasıl yapılır, bide orjinal necef doğal taş ve sentetik nasıl olur diye bi bilgilendirici video olursa sevinirim, hayırlı günler
Aleykümselam sevgili kardeşim. Şükür iyiyim sizler nasılsınız? Kardeşim öncelikle doğal taşların en büyük özellikleri ağırlıkları. Sentetik malzemelere göre aynı boyuttaki bir tespihe göre çok ağır olurlar. Mercan’ın anlaşılmasının bir diğer yolu da Tesbihe Çakmak tutmaktır. Ancak kısa süreli bir tutum olacak. Eğer sentetik bir malzeme İse habbelerin formu bozulacaktır. Eğer gerçek mercan ise haberin üzerinde siyah bir iş olur ancak islak bezle silindiğinde haber eski haline döner deforme olmaz.Ancak bu testi yapmanızı önermem. Nedeni de mercan pahalı bir taş sonuçta ateş her şeyi yakar tesbihim başına bir şey gelebilir. Onun için önce ağırlıklarına dikkat etmek lazım ve güvenilir bir yerden almak lazım.
Zaman ayırıp izlediğin ve bu güzel yorumun için teşekkür ederim sevgili kardeşim. Çok haklısın, Buda benim teknolojiyle Sınavım 😊Ama söylediğinde haklısın düzeltmeye çalışırım sonraki videolarda kardeşim👍👋
Ağzına sağlık abim 😁 Esnaflara bunu anlatmaktan yorulmuştum. Aynı fikirde olmak güzel 😅 Bi ara şişirme carettayı da anlat sana zahmet 😁 Bu arada kaç tane esnafın iddalarına savı şu; 70 yıl üzeri ürünler piyasada artık osmanlıdır diyorlar 🤦 Eskiliğini ifade ediyormuş. Normal şartlarda necef tesbih osmanlı zamanında 1 yılda kemane tornalarla yapılan tesbihler. Koleksiyon yapan kişinin de bu tarz emek ve tarih kokan ürünlerin 250 300 liraya satılmayacağını da düşünmesi lazım.
Öncelikle zaman ayırıp izlediğiniz ve sorunuz için teşekkür ederim. Katalin, Sıkma ve ateş malzemeler yenisi ve eskisi dahil olmak üzere herkesin malumu renk alır. Ancak malzeme durduğu yerden zaten renk aldığı için tespih haline getirildiği zaman doğal olarak traşlanır. Ya da tespihte deformasyon olduğu zaman taşlanır.Tıraşlamadan sonra haliyle rengi açılır ve şeffafa döner. Katalin için konuşuyorum. Ama dökümden kaynaklı olarak kimi katalin renkli olarak çıkar. Yine döküme bağlı olarak renk alma süreleri hemen hemen her tespih de farklıdır. Umarım cevap tatmin edici olmuştur.
Ustam dedem den kalan güzel bir katalinim var.Deprem den dolayı nakit ihtiyacim var. yanlış anlamayın herkes bi şey diyor.antikacilar ve tesbihciler baktirdim.cok güzel diyende var
bide abi osmanli diyeda bi şey yokdur varsada kuka var merçan var okadar cokkk cok az skma var abi osmanli. benim açizane koleksiyonum var yaresi turkiyeden dir . ama abi inan bana irandan 5 tane tesbihim var hepside dogal malzeme. abi bide irandan şefaf sendolus var ve dukiyorlar ama cok azz buluniyor abi turkiyede gelmesi cok nadir ve zor . bende var istersen gosterim . bide abi iran gerçek sendulosi inanki reng almaz fazla damla giby reng alir ve cokk agir abi taş gibidir . ve ben turkiyeden 30 tane iran neçef aldim ama hepsi yalan
Osmanlı Sıkma’ya bir değerlendirme
Kelimeler dünyadaki herşey gibi ihtiyaçtan doğar,yaşar,gelişir ve değişir. Kelimeleri toplumlar yaşatır,benimser ve ihtiyacı karşılamadığını görünce değiştirir ya da kullanmaz. Sözlükler ölmüş kelimelerle doludur. Bugün ben babamın konuştuğu Türkçe’yi kullanmıyorum,o da muhtemelen dedesinin kullandığı Türkçe’yi konuşmuyordu. Bin yıllarca aynı topraklarda yaşayan toplum olmadığımız için,yerleşik olarak yaşayan Avrupa toplumları gibi dili değişmeyen toplum değiliz. Göçebelik ,başka toplumların kültürlerinden etkilenir. İlk aldığı şeyde kelimelerdir. Bizim dilimizdeki bu kadar çok değişik toplumların kelimelerinin varlığı buna dayanıyor.Biz hâlâ göçebe toplum niteliğini sürdürüyoruz. İnsanlarımız dünyanın dört bir yanına dağılarak dillerinin etki altına girdiğinin farkına varmıyor. Tesbih âlemindeki hal de böyle. Bütün tesbih malzemelerinin ismi Arapça ,Farsça ,Latince vb dillerden bize geçmiştir. Bu aynı hayatı dolduran öteki nesneler gibidir. Siz icat edenin kullandığı ismide satın alıyorsunuz. Televizyonda,Telefonda ve radyoda olduğu gibi. Doğaya ait varlıkların ve nesnelerin adı her dilde farklılık gösterir. Ama bir materyal icat edildiği toplumun dilini yansıtır. Muhtemelen icat edenin ismiyle anılır. Materyallerde eskir,zamanla çağını tamamlar yerini dolduracak daha iyisi ,daha güzeli ,daha verimlisine terk eder. İnsanların kullandığı,elinden gelip geçen herşey antika olur. Bunlara etnoğrafik antika deniyor. Bu antikalarda kendi zamanıyla ifade edilir;mesela Osmanlı dönemi,Selçuklu dönemi,Bizans dönemi diye ifade edilir. Şimdi özelde konumuz bakalit ve ona bu kıstaslardan bakalım.Leo Hendrik Baekeland’ın mucidi olduğu bu malzeme tesbih için kullanıldığı bütün dünyaca bilinmekte. Tesbih yapılmak için değil,sıcak iletkenleri aktarmak maksadıyla icat edilmiştir. İlerleyen zamanda maksadı karşılamadığı anlaşıldığından o alanda kullanılmasada;zaman içinde değişen renk tonu ve çıkardığı ses itibariyle görsel şov alanında rağbet görmüştür. Bütün dünyada mucitinin adıyla anılmaktadır. İcat senesi 1909 olsada alınan patentin tekrarı verimemiş;patent başvurusuyla üretilen malzeme farklılık arzettiği için değerlendirmeye alınmamıştır. 1927 senesinde tekrar bir patent alınmış bu da Catalin adıyla tanınmaktadır. Bu malzemeninde ilkinden farklılığı daha donuk renkli olması ve renk değişimine uğramamasıdır. Her iki malzemede,patentteki orjinal haliyle 1950’den sonra üretimi yapılmamıştır. Bakalitin renk değiştirmesi ve özellikle vişne rengine dönen içi hareli olanları tesbih severleri büyülemiştir. Ambere muadil bir ürün olarakta beğenilmesi,amberin fiyatının yüksek olması sebebiyle de geniş halk kitleleri tarafından çok hızlı benimsenmiştir. Malzemenin üretildiği ülke olan Almanya’da aynı zamanda hammadde ürün haline dönüştürülerek çeşitli mamuller üretilmiştir. Bunlardan biri tesbih ve kolyelerdir. Üretilen tesbihler bütün İslam alemine ve öteki dinlere mensup ülkelere satılmıştır. 1950’den sonra üretim yapılmayınca malzeme hızla tükenmiş ve piyasadan çekilmiştir. Sonra soğuk savaş,iki kutuplu dünya özelde Türkiye’nin 1952 senesinden itibaren bazı ürünlere getirdiği ithalat kısıtlaması ve bugünkü gibi hızlı iletişim ve ulaşımın olmaması nedeniyle insanların bu malzemelere erişimi durmuş ve eldeki ürünlerin alım satımı hız kazanmıştır. Eldeki tesbihlerin ya da kesilerek tesbihe dönüştürülebilecek iri veya obje şeklindeki malzemelere rağbet giderek artmış;bir taraftan antika özelliğindeki tesbihlerin ve malzemelerin fiyatları,talep patlaması nedeniyle sürekli artmıştır. Başlangıçta malzemeye Alman sakızı,Alman sıkması denirken piyasada amberle benzeştirilerek oluşturulan rekabetle adı Sıkma Kehribar olarak değişikliğe uğramıştır. 2004 sonrası büyüyen piyasa tesbihin adını Osmanlı Sıkma Kehribar’a yüceltmiştir. Bu tamamen piyasa tarafından benimsenerek kullanılan ‘algı’ya dönüşmüştür. Hiçbir şekilde Osmanlı dönemiyle ilgisi olmayan,eskiliği ifade aracı olarak kullanırken müthiş bir manipülasyon yapan bu ifade Türkiye tesbih ortamınca benimsendiği için yerleşik kullanılan ifade olmuştur. Bu ifade öteki İslam ülkelerinde ve alım satımı yapılan diğer ülkelerde benimsenmemektedir. Malzeme Alman menşehlidir. Mucitleri Alman’dır. Dönem olarak Osmanlı dönemine ait değildir. Osmanlı döneminde üretilmiş Osmanlı tabiyetli ustalardan çıkmış ürünler mevcut değildir. Bunların tersini söyleyen bütün iddiâlar,sadece bir iddiâdır,gerçeği yansıtmamaktadır. Kısacası bu malzemeden alıp satılan tesbihlerin;bugün üretilmiş malzeme yada malzemeden yapılma tesbihlerine Osmanlı Sıkma Kehribar adı;bir toplum tarafından konulmuş içeriğiyle uyuşmayan bir isimdir. Bu ifadeyi benimseyenler tarafından bir gün mutlaka terk edilecektir.
Ozan tekeli kardeşim bunu başa tuttur.
Güzel paylaşım, sabitledim👍
Güzel paylaşım yalnız Almanyada üretilen bu malzemelerden tesbih yapıldığına dair bilgi yok, bu malzemenin Arap ülkelerine gönderilmesi üzerine tesbih ve bayanlar için süs eşyaları yapılmaya başlanmıştır. Arap ülkelerinden Türkiyeye satılmıştır. Tabi bu gelen malzemelerin hepsinin orjinalliği tartışılır. Çünkü arap ülkelerinde de dökümü yapılmaktadır. Almanyadaki bakalit müzesine bakıcak olursanız üretilelen bu malzemeden çok sayıda eşyalar yapılmıştır. Yapılan bu malzemelerden örn; kül tablası,boston sapı vs az sayıda Türkiye' ye gelmesiyle tesbih yapımına başlanmıştır. Hatta çok nadir olsada 1930 yılları öncesi ve sonrası bu malzemelerden tesbih ustalarının sigara ağızlığıda yaptığı biliniyor.
Teşekkür etmeden geçemiyorum ağzına yüreğine emeğine sağlık kıymetli üstadım bilmeyenler için çok değerli bilgiler 👍
Rica ederim zaman ayırıp izlediğiniz ve değerli yorumunuz için asıl ben teşekkür ederim
Yine bilgilendirme için güzel oldu .Teşekkürler Ozan abi.
Hayırlı akşamlar dilerim.
@@YükselDemir-w9f zaman ayırıp izlediğin için çok teşekkür ederim kardeşim
Ustam senin bu anlatımların ne kadarda birilerinin hoşuna gitmese bir o kadarda benim gibi Tesbihlerine bakım yaparken dinlemesi ve DOĞRU bilgilendirmesi adına olmazsa olmaz haline geldi. Devam et seviliyorsun. Hakkını Helal et.
Çok teşekkür ederim kardeşim bu değerli yorumun için. Maalesef sosyal medyada bazıları tarafından hiç sevilmeyen bir adamım, kendimi tutamıyorum 😊
@@ozantekeli4104doğru dürüst adamı eğri büğrü olanlar sevmesin zaten gerekmez
Abi sen ne kadar efendi mütevazı düzgün diksiyonlu ve bilgi dolu birisin. Her videonu tek tek sonuna kadar izleyip hem bilgi alıp hemde öğreniyorum. Bu piyasada senin değişinle tesbihe u camiada senin kadar bilgili birisini ilkkez gördüm ve tanıdım seni tanıdığıma çok memnunum rabbim herşeyi gönlünce yaşatsın abi mükemmelsin ( abi kusura bakma hepsine tek tek yorum yazmayla uğrasamıyorum ama videolarının öne çıkması için hepsine yorum yapmayı kendime görev ve borç olarak gördüm kabullendim saygı ve sevgilerimle...
Güzel bilgiler veriyorsun üstadım. Videoların devamını bekliyoruz.
Çok teşekkür ederim başkanım, sizin gibi değerli esnaflardan bu tür övgüler almak beni onore ediyor.
Yayin başında anlattigin olaya birgün şahit oldum bulunduğum ilde çocukluğumdan beri tanıdığım bir tesbihci ağabey vardı birgün yanina uğradım dükkanına bir müşteri geldi Necef bağa varmı abi diyince şöyle ayağa kalktı yeter yav 40 yıllık tesbhiciyim acemi olduk çıktık delikanlı necef ayrı birşey bağa ayrı birşey bilin bunları nerden cikiyo bu kelime oyunlari demişti bu videoda tam konunun üzerine deginmissin ozan abim yüreğine diline sağlık
Zaman ayırdığın ve bu güzel yorumun için teşekkür ederim. Yorumunda bahsettiğin esnafa dört elle sarıl. O adamlardan çok az kaldı çünkü. Başka esnaf olsa baga diye yaslar geçerdi.
Eline diline emeğine sağlık çok aydınlatıcı bir video olmuş tabuları yıkmaya devam
Çok teşekkür ederim değerli kardeşim. Zaman ayırıp İzlediğin ve destek yorumun için minnettarım
Ağzına sağlık güzel insan herkes sizin gibi olsa hayat ne güzel olur
Çok teşekkür ederim kardeşim bu değerli yorumun için iyi ki varsınız 👋
Emeginiz icin tesekkurler.
@@thecuneytcakmak zaman ayırıp izlediğiniz için asıl ben teşekkür ederim.
Ders niteliğinde bir video olmuş emeğiniz için teşekkürler
Zaman ayırıp izlediğin be güzel yorumun İçin çok teşekkür ederim
Ozan abicim isim takma olayında üstümüze yok.hadi necef bagaya miskevi bagaya alıştıkta,son zamanlarda iş iyice çığırından çıktı.sandaloz katalinler,ay katalinler vb havada uçmaya başladı.Bilmeyen dostlarım adına gerçekten çok üzülüyorum.Bu arada orjinal necef ve orjinal mercan tesbihlere bayıldım ellerinde eskisin maşallah.
Çok teşekkür ederim kardeşim güzel yorumun için, sen daha iyi bilirsin ama artık neredeyse tesbihi tespih demeyeceğiz. Ben bile bir dükkana girdiğim zaman tespih sormaya korkuyorum😀
OZAN baba son necef te kı hastane olaylarına,yorumlamana anıra anıra gulerek ızledım sen cok yaşa ıyıkı varsın.
İzlediğin ve bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim kardeşim. Allah hiçbirimizin neşesini bozmasın hep gülelim inşallah
Helal olsun dürüst olmak farklı bişey. Özellikle son yıllarda bu tesbih işi dipsiz bir kuyuya dönmüş. Allah'tan hayırlısı
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim kardeşim hepimiz hakkında hayırlısı inşallah
Güle eğlene izledim ve tesbihten anlayan Bi insan olduğunu gösterdin reis
Estağfurullah sevgili kardeşim, güzel bakan güzel görür muş değerli yorumun için çok teşekkür ederim iyi ki varsınız
Çok güzel bir video olmuş. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapılan yanlış yönlendirme ve adlandırmalardan kurtulmak lazım. Kelime oyunları varsa kandırma vardır bu bizim toplumumuza yakışmıyor.
Zaman ayırıp videoyu izlediğin ve bu değerli doğru yorumun için çok teşekkür ederim
malzemesi yeni diyenler var.ben tesbihimin ne oldugunu biliyorum.sizin dediginiz gibi necef deniyo biliyorum bunlarin hepsi katalin 61 habbe sizin dediginiz gibi mükemmel cekimi var rengi siyaha dönüsmek üzre
Eline diline emeğine sağlık ozan abi.
Çok teşekkür ederim güzel kardeşim
Güzel. bir video Ozan abi maşallah
Çok teşekkür ederim güzel kardeşim
Bunları yeni yeni duyarak tesbih cahili olduğumu anlıyorum bunları öğrenmek çok güzel oldu. Hayatıma bir 30 dk eklendi diyebilirim bu bilgiler çok değerli ülkemiz maalesef bunlara inanmayacak çünkü bize öyle bir işlendiki inanmakta zorluk çekiyorsun. Maalesef Çok özür diliyorum "tesbih cahili türkiye" demem yanlış olmaz diye düşünüyorum
Saygılarımı sunuyorum 💛
Bana zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim kardeşim, güzel yorumlarınız cesaretlendiriyor iyi ki varsınız sevgiler
Selam aleyküm abi nasılsın? Abi doğal mercan ve sentetik mercan ayrımı nasıl yapılır, bide orjinal necef doğal taş ve sentetik nasıl olur diye bi bilgilendirici video olursa sevinirim, hayırlı günler
Aleykümselam sevgili kardeşim. Şükür iyiyim sizler nasılsınız? Kardeşim öncelikle doğal taşların en büyük özellikleri ağırlıkları. Sentetik malzemelere göre aynı boyuttaki bir tespihe göre çok ağır olurlar. Mercan’ın anlaşılmasının bir diğer yolu da Tesbihe Çakmak tutmaktır. Ancak kısa süreli bir tutum olacak. Eğer sentetik bir malzeme İse habbelerin formu bozulacaktır. Eğer gerçek mercan ise haberin üzerinde siyah bir iş olur ancak islak bezle silindiğinde haber eski haline döner deforme olmaz.Ancak bu testi yapmanızı önermem. Nedeni de mercan pahalı bir taş sonuçta ateş her şeyi yakar tesbihim başına bir şey gelebilir. Onun için önce ağırlıklarına dikkat etmek lazım ve güvenilir bir yerden almak lazım.
@@ozantekeli4104 elhamdülillah bende iyiyim, cok tskr ederim abi değerli bilgin için
Zaman ayırıp izlediğin için ben teşekkür ederim kardeşim
@@ozantekeli4104 rica ederim abi aslında biz sana çok tşkr ederiz bize zaman ayırıp güzel doğru bilgiler verdiğin icin
Ustam ben ankaradan yaziyorum.
Size teşekkür etmek istiyorum.kitabın ortasından konuşuyosun
Emegine saglık reis ama ses cok az geliyor
Zaman ayırıp izlediğin ve bu güzel yorumun için teşekkür ederim sevgili kardeşim. Çok haklısın, Buda benim teknolojiyle Sınavım 😊Ama söylediğinde haklısın düzeltmeye çalışırım sonraki videolarda kardeşim👍👋
necef taşının görünüşü çok güzelmiş gerçekten. o 99'luk bende olsa kendimi tutamazdım 33lük bi tesbih yapardım kendime:D
Çok teşekkür ederim kardeşim daha iyileri sana nasip olsun inşallah
Selamın aleyküm ustam sizden bi ricam var
Ve aleyküm selam. Buyurun?
Ağzına sağlık abim 😁 Esnaflara bunu anlatmaktan yorulmuştum. Aynı fikirde olmak güzel 😅 Bi ara şişirme carettayı da anlat sana zahmet 😁 Bu arada kaç tane esnafın iddalarına savı şu; 70 yıl üzeri ürünler piyasada artık osmanlıdır diyorlar 🤦 Eskiliğini ifade ediyormuş. Normal şartlarda necef tesbih osmanlı zamanında 1 yılda kemane tornalarla yapılan tesbihler. Koleksiyon yapan kişinin de bu tarz emek ve tarih kokan ürünlerin 250 300 liraya satılmayacağını da düşünmesi lazım.
Zaman ayırıp videoyu izlediğin ve bilgi Barındıran güzel yorumun için çok teşekkür ederim değerli kardeşim
50 yada 60 yıllık bir tesbih ( katalin ise ) renk almış olması gerekmez mi ?
Öncelikle zaman ayırıp izlediğiniz ve sorunuz için teşekkür ederim. Katalin, Sıkma ve ateş malzemeler yenisi ve eskisi dahil olmak üzere herkesin malumu renk alır. Ancak malzeme durduğu yerden zaten renk aldığı için tespih haline getirildiği zaman doğal olarak traşlanır. Ya da tespihte deformasyon olduğu zaman taşlanır.Tıraşlamadan sonra haliyle rengi açılır ve şeffafa döner. Katalin için konuşuyorum. Ama dökümden kaynaklı olarak kimi katalin renkli olarak çıkar. Yine döküme bağlı olarak renk alma süreleri hemen hemen her tespih de farklıdır. Umarım cevap tatmin edici olmuştur.
@@ozantekeli4104 asıl ben zaman ayırıp bukadar Bilgilendirici bir cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Allah bol kazançlar versin
Selamin aleyküm abi,
size nasil yada nerden ulasabilirim.
Hah tamam ya, aleykum selam bende haber bekliyordum senden. Kardeşim Koleksiyonerin_Tespih_Dunyasi instagram sayfasına özelden msg atar misin
@@ozantekeli4104 demin attim abi.
@@achmedschachbrett772 tamam gördüm kardeşim.
Necef taşı diye bir bileklik aldım ama plastik mi taş mı emin olamadım. Nasıl ayırt edebilirim, soğuk değil.
Taş gibi ağır ve serin değil ise maalesef sıkıntılıdır
@@ozantekeli4104 Eyvallah. Peki ağabey taş olup fiyatı da uygun sunan tavsiye edeceğiniz siteler var mı?
Ustam dedem den kalan güzel bir katalinim var.Deprem den dolayı nakit ihtiyacim var. yanlış anlamayın herkes bi şey diyor.antikacilar ve tesbihciler baktirdim.cok güzel diyende var
BAŞTAKİ CAM ŞEKLİNDE OLANLARIN FİYATINI ÖĞRENE BİLİRMİYİM
Değerli kardeşim, onlar Necef taşı idi ancak sahiplenildi.
yardımcı olurmusun
Ne konuda kardeşim.?
Ramazankeremcan🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
benimde bir hediyeye ihtiyaım var buraya cevap yazsanız hemen ararım :)
bide abi osmanli diyeda bi şey yokdur varsada kuka var merçan var okadar cokkk cok az skma var abi osmanli.
benim açizane koleksiyonum var yaresi turkiyeden dir . ama abi inan bana irandan 5 tane tesbihim var hepside dogal malzeme.
abi bide irandan şefaf sendolus var ve dukiyorlar ama cok azz buluniyor abi turkiyede gelmesi cok nadir ve zor . bende var istersen gosterim . bide abi iran gerçek sendulosi inanki reng almaz fazla damla giby reng alir ve cokk agir abi taş gibidir . ve ben turkiyeden 30 tane iran neçef aldim ama hepsi yalan