@Orçun Özdoğan hayır, biri Allahın sözü diğeri kulun sözü. Ayrıca burada ne açıdan ortaktır dediğimiz de önemli. Mesela rasulullah ın koyduğu bir yasak ve kurandaki bir yasak, İkisi de vahiy olması yönüyle ortak olabilir mesela. Lakin rasulullah ın yasak kıldığı bir şeyin yasak olmasında Allahın da rızası vardır. Çünkü rasulullah Allahın yasak olmasını istemeyeceği bir şeyi yasaklayamaz.
@Orçun Özdoğan ..Kur'an tüm tarihi kayıtlarda Osman r.a zamanında kitap haline gelmiştir . Burdan dövün . Birde şunu düzeltelim !! Buhari r.h vs vahiy değil peygamber s a s sözleri vahye dayalıdır . Ayette Allah peygamberler hevalarindan konuşmaz diyiyor ? Peygamber SAS sözlerinde hayatindaki uygulamasında kati olmayan meseleler terk edilebilir . Kuran'da ise hiç birşey terk edilmez .
EGER İSĹAMIN YEK KAYNAĞI AL LAHIN VƏHYİ OLAN KURANİ KE KERİMDİRSE --- KURANDA SÜNNE--- TULLA AYELERİ --- YANİ ALLAHIN SÜNNES -- HÖKÜMLERİ GEÇER. BİR SÖZLE KURANDA SÜNNETİ--- RESULULAH -- NƏBİNİN SÜNNESİ -- HÖKÜMLERİ YASAKLARI GEÇMİR YENİ BEŞERİ HEDİSLERİDE ALLAH KELAMI KİMİ VEHYİ Kİ -- Mİ KABUL ETSEK MENCE BİR ANARHİYA ALINAR. ÇÜNKİ, O ZAMAN BİR ANLAŞILMAZLIK YA- RANIR VE BENZYİR TÜRKLER DEMİŞKEN (( LAF OLSUN TORBA DOLSUN )) BİLMİRSEN ALLAHMI VEHY ETTİ NEBİYE YOKSA NE -- BİMİ ÖYLE MESLEHET BUYURDU ALLAHA BÖYLE VEHY ETSEN DAHA İYİ OLUR. SANKİ MERAC UYDURMASINDAKI MUSA , MUHE MMET VE ALLAH ARASINDAKI ((PAZARLIK)) KİMİ ❤❤❤ SANKİ MUSA ə.s. ALLAHTAN DAHA ÇOK ALİM VE DAHA ÇOK MERHE --- METLİİYMİŞ ❤❤
Hazreti Musa Allah’tan aldığı levhalarla kavmine gidince kızgın ve üzgün bir şekilde sizce ne yaptı? Kaldıki Allah ona haber de verdi ‘Kavmin senden sonra buzağıyı ilah yaptı’ buna rağmen açıp levhaları okuyup oradaki ayetleri mi uyguladı yoksa levhaları elinden yere atıp kardeşinin saçını ve sakalını tutup, Samir’e ise lanet edip kendi şahsi sünnetini mi uyguladı? Düşünsenize az önce Allah’tan ayetler almışsınız kitap almışsınız Kur’an gibi levhalar bir peygamber olarak ama siz onları yere atıp kendi sünnetinizi uyguluyorsunuz ve buna Kur’an‘da yer veriliyor.buradan bile sünnetin varlığını anlayabilirsiniz ve kurandaki makbulyetini
Allah razı olsun abi çok güzel bir video ve çok ikna edici deliller olmuş. Yorumlarda haşa her yere Allah yok yazan ateistler gibi delilsiz ve videoyu izlemeden yorum yapan "Kuran yeter" ciler türemiş. Cidden çok garipler. Allah hidayet versin.
"Ey Rabbimiz Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. Ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl. Ve kafirler güruhuna karşı bize yardım et, bize zafer ihsan eyle!" (Al-i imran 147)
İzlemeden ilk işim beğeni oluyor artık çünkü biliyorum altay kardeşimin içi boş video atmayacağını Allah seni cennetine koysun güzel kardeşim cehennem yüzü göstermesin peygamberimize komşu eylesin sıratı müstakim yolunda ayağını sapasağlam yapsın.
Selamun Aleykum kardeşlerim; Bu hususta elbette söylenecek birçok ayet daha var ancak ben de birkaç noktaya daha işaret etmek istiyorum. Bunlardan ilki Nisa Suresi 65. ayettir. Hak teala mealen buyurdular ki "Hayır! rabbine and olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda SENİ HAKEM kılıp sonra da SENİN verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." Bu ayeti dikkatle incelediğimizde öncelikle fark ederiz ki Rab, kendi üzerine yemin ederek ayete başlamıştır. Allah'ın yemin ettiği ayetler çeşitli olmakla birlikte (Asr'a, Güneş'e vb) bizatihi kendi üzerine yemin ettiği ayetler daha fazla ihtimam gösterilerek incelenmelidir. (Bu sözden maksat diğer ayetlerin daha değersiz olduğu değildir, haşa!) Rab teala bu ayette insanların aralarında çıkacak olan uyuşmazlıklarda Muhammed a.s'ın verdiği hükümleri uygulamadıkça iman etmiş olmayacaklarını belirtir. Dikkat edilmesi gereken husus ayette Allah "benim hükümlerim" dememiş "seni hakem kılıp" "senin verdiğin hükümler" ile hareket etmedikçe ifadelerini kullanmıştır. Allah'ın burada Hz. Muhammed a.s'a bir vurgu yapması bizzat ONUN hükümlerinin bağlayıcı olduğunu gösterir. Ayrıca bu hükümleri İÇİMİZDE BİR SIKINTI DUYMAKSIZIN KABUL ETMEDİKÇE mü'min olamayacağımızı da söyler. Bu konuda örnek gösterilecek başka ayet-i kerimeler ise Necm suresinin baş ayetleridir. Bu ayetlerde Allah, açık bir şekilde Muhammed a.s'ın kendi istekleri doğrultusunda konuşmadığını (وَمَا يَنْطِقُ), onun konuşmalarının vahiy olduğunu (اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ) söyler. (Fakat bu ayetlerde Muhammed a.s'ın konuşmasına genel bir olumsuzluk eki [وَمَا] getirilmesine rağmen bu ayet sanki sadece Kur'an'ın vahiy olduğu söylüyormuş gibi mana verilmektedir. Kur'an'ın vahiy olduğu zaten açıktır, ayetin kapsamını sadece Kur'an'a indirgemek birtakım emellere hizmet etmek amacıyladır.) Aynı şekilde Hakka suresi 43- 45 arasında Allah, şayet Muhammed a.s kendi istekleri doğrultusunda dine bir şey ekleyecek olsaydı onun şah damarını keseceğini bildirmektedir. Hadislerin Allah tarafından Muhammed a.s'a söyletildiğini reddedenler Kur'an'da olmayan ama hadislerle konulan haramlar hakkında (örneğin eşek etinin haram olduğunu bildiren hadis...) bu ayet gözetildiğinde nasıl cevap verecektir? Son olarak da pratik bir imkansızlığa dikkatinizi celbetmek istiyorum. Bilindiği üzere namaz, Mekke döneminde farz kılındı bununla birlikte abdest ayeti (Maide suresinin 6.ayeti) Medine döneminde inzal olundu. Ancak şunu kesin olarak biliyoruz ki abdest alınmadan namaz kılınan bir dönem yok. Bu insanlar yıllarca neye göre abdest aldılar? Hadisleri edille-i şer'iyye'den addetmemenin ne gibi tenakuz ve imkansızlıklara yol açacağı daha birçok ayet ve durum ile misallendirilebilir. Ancak ibret alacak bir kalp için bunlar bile kafidir. Rab, hepimizden razı olsun!
Abi bu uçaktaki ateist şahsına twitter'dan yaptığın cevap çok iyi olmuş. Senin münazara yapmayı çok istemeyen biri olduğunu bilyorum ama gene de şunu söylemeliyim ki eğer münazara teklifinde bulunursa sakın kabul etme. Senin argümanlarına cevap verebilecek seviyede değil. Eğer böyke bir tartışma olursa muhtemelen cevap vermediği için ayetler ve hadislerle ilgili farklı konulara girecektir ve konuyu dağıtacaktır. Gürkan Engin'de olduğu gibi sonuçsuz, dağınık bir tartışma olur büyük ihtimalle.
@@ahmettar6384 Şuana kadar kaç tane münazara izledin? Hangisinden bir sonuç çıktığını gördün? Bu tür münazaralar çoğunlukla kişilerin kendi taraftarlarını canlı tutmasına yarıyor. Arada faydalı olanları da oluyor ama çoğunlukla vakit kaybılar. Eğer derseniz ki Altay gel biz birkaç gün boyunca senle konuşalım meseleleri detaylı bir şekilde ele alalım o zaman belki mantıklı olabilir. Geçen Altay abi ile Gürkan Engin arasında bir konuşma oldu ve cidden iki tarafı da tatmin etmedi. Konuşmanın konusu dışına çıkılarak tüm konuşma 19'a döndü. Üç saatte 19'un neyini konuşacaksın? Bir sürü matematiksel işlem. Bunu tartışmak için günler gerek. O yüzden de hiçbir sonuç çıkmadı tartışmadan.
Cem bey önce sizi tebrik ediyor, çalışmalarınızda doğruya isabet etmenizi temenni ediyorum. Ben de, sünnet vahiy midir? sorusunu anlamaya çalışıyorum. bu nedenle Kuranda, Allah Rasulü ile ilgili tüm ayetleri inceleyerek bir sonuca ulaşabilirim diye düşündüm ve bir çalışma başlattım. Arapça biliyorum. uzun bir süredir, Kuran ayetlerine verilen farklı mealleri anlama konusunda bir çaba içine girdim. Rabbim doğru anlamayı bize nasip etsin. Benim kafama takılan bir mesele ile ilgili olarak sizin görüşünüzü merak ediyorum. Kuran Muhammed as ın bir RASUL/ELÇİ olduğunu açıkça bildirmiştir. Arap dilinde ya da Türkçede bu kelimenin manasını düşündüğümüzde, Son Nebi Muhammed as ın vahyin denetiminde, Allahın dinini insanlara tebliğ eden, onu öğreten, yaşayarak bizzat örnek olan Allahın seçkin bir şahsiyet olduğuna inanıyorum. Rasulün emretme, helal ya da haram kılma, hükmetme, hakemlik yapma gibi yetkilerini bir elçi olarak düşündüğümüzde, yaptığı tüm bu fiillerinde, bağımsız olmadan, Allahın Kurandaki emir v e yasakları çerçevesinde tüm bu fiilleri işlediğini düşünmekteyim. Bir elçinin görevi kendisine tevdi edileni yerine getirmektir. Bir kurum bir şahıs ya da bir devleti temsil eden bir elçiyi düşünelim; bu kişi kendi reyine göre, elçiliğini yaptığı varlığın/gücün dışında söz söyleme, yetki kullanma hakkı olabilir mi? böyle bir kişi, temsil ettiği varlık/ gücün dışında bir tasarruf hakkı taşıyorsa, bu takdirde bu elçi değil, yardımcı vasfını taşımaz mı? Mesela; Ankaradaki Amerikan elçisini, ya da Türkiyenin Moskovadaki elçisini düşünelim. bu elçiler kendi ülkelerinin politikaları ve siyasetleri dışında, şahsi görüşlerini kullanarak yeni kurallar ve siyasetler oluşturabilir mi? ülkesinin belirlediği siyaset ve sistemin dışında kararlar alabilir mi? böyle şahsi kararlar alabilen kişiler elçi midir yoksa bunların başka vasıfları mı vardır? bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İbni Hazm rahimehullah şöyle demiştir: "ZİKR, Allah Teâlâ'nın, elçisi Muhammed aleyhisselama indirdiği Kur'an ve Sünnetin hepsine verilen isimdir." (El İhkâm fî Usûli'l Ahkâm, c.1 s.115)
@@theriddler8734 eğer sahih bir hadis mantıksızsa ya yanlış yorumlanıyordur ya senedi sahih gözüküp bazı ufak detaylara girince sahih olmadığı anlaşılıyordur ayrıca bunu baz alırsak bazı hadislerin de kuranla çeliştiğini bu yüzden sahih olmadığını söyleyebiliriz ekstra olarak
@@theriddler8734 onun için altay abi kendi kendi metodlarımız olmalı ve hadis usülü bilmemiz lazım zaten ayrıca tek bir sahih görünen hadis sahih çıkmadı diye diğerlerini de onun gibi sanmamız mantıklı değil o yüzden seçici kurana uygun ve akılcı olamlıyız ki islam sayemizde gelişsin
@@vhb792 O konuda haklısın ama bazılarını görünce herhangi şekilde mantığımıza uyduramadım mesala şeytanın zart diye osurması gerçek olsa bile bu bilgi ne işime yarayacak abi
Resüle biz kurancılar olarak da itaat eduyoruz resül diyince aklınıza hemen Hz Muhammed değil bütün peygamberler gelsin biz resula itaat ediyoruz çünkü resul kuran dışında kendi hükmünü veremez bunun kanıtı ise: Hakka 44,45,46. Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Sonra onun can damarını koparırdık.
Ayrıca beyan etmek ayrı acıklamak ayrı seylerdir Altay bey.Zaten Allah tarafından acıklanmıs(hud/1-2) olan bir kitap yalnızca beyan edilebilir.Bu ince cizgiyi kacırdıgımız zaman ztn diger bircok kavramı yakalamak zorlasıyor.
Hâfız İbn Receb rahimehullah bu konuda şöyle demiştir: "Allah Teâlâ sünneti korumak ve muhafaza etmek için sünnete giren yalan, vehim ve yanlışları ayırt eden topluluklar görevlendirmiş, bu topluluklar, son derece güzel bir şekilde sünneti kontrol altına almışlar ve onu mükemmel bir şekilde ezberlemişlerdir." (İbn Receb el-Hanbelî, Tefsir c.1 s.605)
Kitap dışı vahyi inkar edenlerin Resul olmayan Nebilere, hatta Nebi dahi olmayan Hz Meryem ve Hz Musa'nın (a.s) annesine nasıl vahyedildiğini açıklamaları gerekir. Ve dahi Resul olan Hz Musa'nın (a.s) firavunun sarayında asasını yere atmasının. Tevrat Mısır'dan çıktıktan sonra verildi diye biliyorum çünkü, yanlışsam düzeltin. Hayırlı bayramlar
Dostum, kitap disi vahiy Resulle-Rabbimiz arasinda olmus olabilir bunu bilemeyiz, olmasi da muhtemeldir. ama Kur'an ayetlerinin icinden bu tarz hukumler cikarmak yanlis bir cikarim oluyor, ucu sonu acik bir suru beseri katkiya sebep oluyor ki Allah buna musade etmez. Rabbimiz, Hz. Musa ile direk konusmustur, buna bakarak Resulla da direk konusmustur mu diyoruz. Her nebiye farkli sekilde vahiy etmistir. Biz son kitaptan mesuluz, her nebinin gorevi ve resullugu ayridir. Resul ve Nebi kavramlarina ve ayrimlarina Kur'an'daki kullanimlarina lutfen dikkat ediniz. Sevgiyle kalin, tesekkurler.
@@okangucun34 kardeşim Kur'an ayetlerinden hüküm çıkarma meselesinde haklısın, ancak videodaki ayetler açıkça kitap dışı vahye işaret ediyor. Resul'un kitabı açıklama görevi olmasaydı, neden Resul'e itaat birkaç yerde vurgulansın ki? Görevi sadece kitabı okumak olsaydı şu anda hâşâ işlevsiz olmaz mıydı? Hükmü kıyamete kadar olan kitabın yalnızca Ashab-ı Kiram'ı muhattap alan bir emri olabilir mi? İşin ilginç yanı Kuran yeterciler mealler tefsirler yazıyorlar. Kendilerinde söz söyleme hakkı görüyorlar ama Resul'de görmüyorlar, hâşâ bir posta güvercinine indirgeyip onun görevi bitti diyorlar, hâliyle tarihselciliğe kapı aralıyorlar.
@@ahmethakan2348 sevgili kardesim selamlar, az cok ayni seyleri savunuyoruz, tabiki nuzul zamani resul azhabina Kur'an'i yasayarak anlatiyordu, o yasayan Kur'andi. sorularina sikintilarina aninda cevap verebiliyordu. Biz su anda mushafa muhattabiz. Son saate kadar hukmu gecerli olucak kitabi, bu sekilde okumamiz icap ediyor diye dusunuyorum. lutfen asagidaki diger ayet yorumlarima da bakarmisiniz. Kilit konular Kur'an'daki Resul ve Nebi kavramlari ve kullanimlari, Ehli Kitap ile tasdik iliskisi konuyu daha buyuk resimden bakarak okumak ozetle boyle soyleyeyim. Yoksa ucu sonu belli olmayan bir suru dine bindirmeye maruz kaliyoruz ki kalmisiz. Sevgi ve Muhabbetle..selamlar
@@okangucun34 Birader guzel konusuyorsun ancak ortada inatla yanlis anlasilan ya da anlasilmak istenmeyen bir mesele var. Bence meselenin temeline inip ortak paydalardan yola cikip nerede ayristigimizi tespit edip oradan devam edersek ben meselenin cozulecegi taraftariyim eger her iki tarafta samimi ise. Zira kuran disi vahyi kabul etmeyenler ya da kabul edip dinde bizi baglayiciligi yok diyenler hep inanmadiklari ve inkar ettikleri hadislere sarilip ezber ettikleri bir kac hadisi ortaya atarak inanmadiklari hadislerden kendilerini hakli cikarmya calisiyorlar. Diger bir tabirle kose kapmaca oynuyorlar. Eger Allah Resulun'e kuran disi vahiy verdigini kabul ediyorsan ki kabul etmemek imkansiz kuranda bir cok ornegi var. O zaman Resule itaat ayetleri bizi bu kuran disi vahye goturdugunude kabul etmek zorundasin. Zira baska turlu anlasilmasi abes oluyor.
Islam in kültürü sünnettir. Eger bir millet sünneti kaybederse kültürünü kaybeder. Bu nedenle asil önemli olan burada sünnettir. Bizi buradan vurmaya çalışmaları gayet doğaldır. Cunku sünnetti kaldırmadan dini kaldıramazsın. Bizim burada yapmamız gereken once farzları oturtturup ardından sünnete geçmemiz lazım.
Hocam Allah razı olsun, çok açıklayıcı olmuş. İtirazları olan arkadaşların mezheplere ve tarikatlara saldırmak yerine videoda belirtilen her bir delile itirazlarını madde madde yazmaları daha yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
@@bethebestfucktherest Estağfurullah, İslâm dininde herhangi bir çelişkiye araştırmalarımda ve kendi fikri münakaşalarımda yer olmadı. Elhamdülillah. İnsan çelişkili { inanmak istediği durumun varsa çelişkisini elbet idrak eder} olan hiçbir şeye inanmaz, kabullenmek istiyor olabilir. Vesselam...
Selamün aleyküm abi. Yaptığın hizmetten dolayı Rabbim senden razı olsun. Senden bir ricam olacak. Bu konu ettiğin ayetleri tek tek açıklama kısmına yazar mısın?
videonun sonunu nasıl bağladınız hayret ediyorum. gayri metlüv vahyi sünnet olarak tanımlamanız gerçekten inanılır gibi değil! incelediğiniz ayetlerden bazıları gayri metluv vahyi işaret ediyor, başka türlü düşünülemez. Ancak sünneti vahiy olarak tanımlamanız ise hiç doğru değil, çünkü deliller yetersiz. benim size sorum olacak; -------yanlış bir vahyin olması mümkün müdür?; bir vahiy indikten sonra arkasından bu vahyin yanlış olduğunu, doğrusunun ise yeni gelen olduğunu ifade eden bir vahiy var mıdır? Enfal 67 ve 68 in bildirdiğine göre; ''O yerde gerekli temizliği yapıp hâkimiyetini kuruncaya kadar bir peygamberin esirlerinin olması uygun değildir. Siz geçici dünya varlığını istiyorsunuz, oysa Allah âhireti istiyor; Allah izzet ve hikmet sahibidir. Allah’ın daha önceden yazılmış bir hükmü olmasaydı elde ettiğiniz menfaat sebebiyle size büyük bir azap dokunurdu.'' Rasul ve müminler azap gerektirecek bir davranışta bulunuyor. eğer Rasulün davranışlarını / sünneti vahiy olarak tanımlarsanız Kuranda bir çok eleştirilen, uyarılan vahiy /sünnet olduğunu görürüsünüz. Ahzap 37 de ''Bir zaman, Allah’ın kendisine lutufta bulunduğu, senin de lutufkâr davrandığın kişiye, “Eşinle evlilik bağını koru, Allah’tan kork” demiştin. Bunu derken Allah’ın ileride açıklayacağı bir şeyi içinde saklıyordun; öncelikle çekinmen gereken Allah olduğu halde sen halktan çekiniyordun. Zeyd onunla evlenip ayrıldıktan sonra müminlere, evlâtlıklarının -kendileriyle beraber olup ayrıldıkları- eşleriyle evlenmeleri hususunda bir sıkıntı gelmesin diye seni o kadınla evlendirdik. Allah’ın emri elbet yerine getirilecektir.'' Rasul Allahtan değil, başkalarının eleştirilerinden çekiniyor, açıklaması gereken şeyi içinde saklıyor. Rasulün davranışlarına biz sünnet diyorsak ve sizler de buna vahiy derseniz. Nasıl olurda bir vahiy başka bir vahyi eleştirir. bu mümkün müdür! Yine Tahrim suresi 1. ayet'' Ey peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığını, eşlerini hoşnut etmek arzusuyla niçin kendine haram kılıyorsun? Bununla beraber Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.'' Allahın kendisine helal kıldığı bir şeyi kendisine haram kıldığı için uyarılan bir rasul var. bu davranışının uygun olmadığını ve yaptığı bu davranışı affettiğini Allah kendisine bildiriyor. yani doğru olmayan isabet etmeyen bir davranıştan söz ediliyor. eğer Raslün davranışını yani eşiyle birlikteliğini kendisine haram kılmasını sünnet kabul edersek ve buna vahiy denirse, HAŞA Allah cc kendi kendini mi yalanlıyor! böyle birşey düşünülebilir mi! Kuran ayetleri iyi anlaşılmadan , özellikle Allaha ait fiillerde yapacağımız tanımlamalar bizi telafisi imkansız sonuçlara götürebilir. bu nedenle bu konularda çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sizin çok iyi niyetle çalışmalar yaptığınıza inanıyorum. Ancak eskilerden gelenleri çok iyi araştırmamız gerek. insanlar alim de olsa yanılabilir. birbirlerini küfürle itham eden büyük alimler yaşamış İslam dünyasında. bu nedenle her bir müminin ulaştığı bilgilerin mutlaka ve mutlaka Kuranla uyumunu araştırması gerekir. aksi takdirde farkında olmadan yanlışların içine dalarız bu da bizim dinimiz olur. Ehli Kitabın düştüğü durumu iyi okumamız gerek. Rabbim bizi kendisine iftira tanlar olmaktan muhafaza etsin.
Çok önemli bir noktaya temas etmişsiniz. Ancak Hz. Peygamber'in her davranışı sünnet olarak kabul ediliyor mu? Onun bir beşer olarak yaptığı ve bazen de yanıldığı davranışlar da sünnet kapsamında mıdır? Tahrim Suresi'nin ilk ayetinde Hz. Peygamber'in yaptığı bir davranış eleştirilirken, iki ayet sonra ona Kur'an dışında Allah'tan bir bilgi verildiğine şahit oluyoruz. Bu durumda onun tüm davranışlarını gayr-i metluv vahiy olarak değerlendirip vücup ifade etmesi şeklinde anlamak doğru olmayacaktır elbette. O halde bunu belli bir usûl çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Açıkçası Altay abinin videonun sonunda ne dediğini bilmiyorum, çünkü video kesilmiş galiba. Fakat videonun genelinden anladığım haliyle Altay abi Hz. Peygamber'in tüm davranışlarını sünnet kabul etmekten ziyade vahy-i gayr-i metluvun varlığını ispatlamaya çalışıyor.
Allah rasülünün yapılmasını tavsiye ettikleri ile yapılmasını emrettiği-istediği fiilleri aynı kategoride değerlendirmemiz gerektiğini Allah Rasülünün hayatından görüyoruz. Ayrıca Allah cc Efendimizin bazı tercihlerini düzeltmesini hayattayken bunu da bizlere bizzat Kuran ile haber vermesi de vahyin dış ve iç müdahalelere kapalı olduğunun başka bir göstergesidir.
@@mevlutdagdeviren4597 Size bir sorum olacak; Allah Rasulü, Ahzap 21. ayette Rabbimiz tarafından müminler için ÜSVEİ HASENE olarak gösterilir. Kuranda aynı zamanda Rasulüllahın hem şahsi /özel hayatında hem Elçilik görevini yaptığı durumda hem de müminler arasında ilişkilerinden söz edilirken bazı davranışlarının tenkid edildiğini, çoğu davranışından da övgüyle söz edildiğini görürüz. Ayrıca Rasulün kimsenin bilemeyeceği; içinde hissettikleri bazı korku, heyecan ve sırlarının da ayetler aracılığı ile ifşa edildiğine tanık olmaktayız. Diğer taraftan, Rasulüllaha isnad edilen davranış, emir ve nehiylerinin toplanmış olduğu bazı eserlere/HADİS KİTAPLARINA sahibiz. Bu eserlerdeki bilgilerin Rasule ait olduğuna dair elimizde kesin bir kanıt olmadığı gibi bu rivayetlerin doğruluğu hakkında Allahtan gelen bir garanti de yoktur. Diğer taraftan Mümtehine 4 ve 6. ayetlerde Atamız İbrahim ve beraberindekiler de Müminler için ÜSVEİ HASENE olarak gösterilmektedir. Başka birçok ayette İbrahimin davranışları övülmekte, Nisa 125. ayet İbrahimin dinine tabi olanlardan da övgüyle söz edilmektedir. Hatta Rasulüllahın da İbrahimin dinine uyması emredilmektedir. Bize örnek /ROL MODEL olarak gösterilen İbrahim as ve beraberindeki müminlere ait elimizde ne bir hadis kitabı ne bir oto biyoğrafi ne de tarihi bir vesika vardır. Soru şu; Müminler Atalarını nasıl örnek alacaklar? Rabbimizin ÜSVEİ HASENE olarak gösterilen İbrahim ve beraberindekilerin KURANDA BİZE BİLDİRİLEN TAVIR VE DAVRANIŞLARINI ÖRNEK ALMAMIZI SÖYLEMİŞ OLMASI GEREKMEZ Mİ? Elimizde Kuran dışında hiçbir bilgi kaynağı olmadığını bilen Rabbimizin başka bir şekilde İbrahim ve beraberindekileri örnek alamayacağımızı bilmesi kadar doğal bir şey olabilir mi! Onları örnek almak için ONLARDAN SÖZ EDEN AYETLER YETERLİ olur diyenler, Rasulüllahın ÖRNEKLİĞİ İÇİN KURANDA KENDİSİNDEN SÖZ EDİLEN AYETLER neden yeterli olmasın? '' Rasulüllahın ÖRNEKLİĞİ için Kurandaki ayetler yeterli değildir, başka belgelere/haber kaynaklarına ; BUHARİ, MÜSLİM, TİRMİZİ vb. eserlere ihtiyacımız vardır '' diye düşünenler İbrahimi ve beraberindekileri ÖRNEK gösteren Mümtehine 4 ve 6. ayetlerin gereğini nasıl yerine getireceklerdir.? Bu sorunun cevabını biliyorsanız, lütfen benimle paylaşır mısınız?
@@mehmetogretmen7739 Rasulüllahın davranışlarını beşeri davranışlar, yanılgıları vs tasnif ediyorsunuz. Size iki rivayet sunacağım, Rahmet peygamberinin bilinmeyen yönlerini /kerametlerini de bu şekilde öğrenmiş olacağız!. Müslimde geçen ve Seleme İbni Amr İbni Ekvâ radıyallahu anh’ın naklettiğine göre, bir adam Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yanında sol eliyle yemek yedi. Peygamber Efendimiz adama: - “Sağ elinle ye” buyurdu. Adam: - Bir türlü yapamıyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: - “Yapamaz ol” diye beddua etti. Bu beddua üzerine, adam elini ağzına götüremez oldu. Diğer rivayet ise Ebu Davutta geçen ve çocuk olan bir sahabinin namaz kılan Rasulüllahın önünden geçmesi nedeniyle uyarılması hakkındadır. "Resulullah Tebük'e geldiğinde bir hurma ağacının önüne inmişti. 'Şu ağaç bizim kıblemizdir.' buyurdu. Ve hurma ağacına dönerek namaza durdu. Ben daha o zaman çocuktum. Koşarak geldim. Sütre olarak duran hurma ağacı ile onun arasından geçtim. Bunun üzerine Resulullah: 'O bizim namazımızı kesti, Allah da onun ayağını kessin.' dedi. O günden bugüne kadar ayağa kalkamaz oldum.” Bu hadisle ilgili Sayın Üstad Hazretlerinin sözleri ise daha ibret vericidir. ''Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselam namaz kılarken hırçın bir çocuk namazını katedip geçtiğinden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm اَللّٰهُمَّ اقْطَعْ اَثَرَهُ (Allah'ım onun izini (ayağını) kes.) demiş. Ondan sonra çocuk daha yürüyememiş, öyle kalmış, hırçınlığının cezasını bulmuş." (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Üçüncü İşaret) Müminler için iki yol vardır; ya şaşmayan Allahın Kitabı ve kurtuluş ya da yalan dolanlarla şişirilmiş rivayetler ve dalalet!
Abi bakara 187. ayet üzerinden gayri metlu vahiy için delil getirmek doğru olur mu ? Diyanetin sitesinde ayetin tefsirinde farklı şekilde açıklanıyorda izah eder misiniz?
Evet, bu ayet bu konuya delil olmayabilir. Hem eskilerin uygulaması böyle olmuş olabilir hem de konu açıklığa kavuşmadığı için böyle zannediliyor olabilir. Ama Altay abinin dikkat çektiği nokta çok önemli: Ayetin devamında bunun bir günah olduğu ve Allah'ın affettiğinin belirtilmesi ilginç.
@@yusuf-kp6wl Kurana inandigim icin , kuranin uzun zaman once arap toplumundaki secilmis bir kisiye indigine de inanmam gerekir. Kurani kabul eden birinin kabul etmesi gereken bi sey bu. Cikarim yapiyorum.
@@yusuf-kp6wl bilmiyorum arastirdin mi ama hem matematiksel oruntuler (sadece 19 degil , gun ay vb kelimelerin , veya es ve zit anlamli kelimelerin belirli oranlarda gecmesi) ve donemin siyasi ve kisisel sorunlarina hic karismamasi bence gayet net delillerdir.
@@yusuf-kp6wl 19 ve tum matematiksel oruntuleri bir arada degerlendirince bir ayet eklemek veya cikarmanin imkani yok. Icerik bakimindan tahrif edilse de uyumsuzluk ve celiski olurdu
Çok güzel video güzel noktalara temas etmişsiniz hocam şimdiden Bayramınız mübarek olsun. Insallah bu kanal daha iyi yerlere gelir pek çok kişiye ulaşır.
Arada İslamın temelleri ile alakalı bu tarz videolara tekrar bir dönüş olabilirse kendi adıma çok sevinirim. Tabi felsefe vb ile ilgili diğer videolarınız da kıymetli çünkü onları da bir nevi irşad ve İslama yönelik tenkitlere kalkan olsun ve cevap versin diye çekiyorsunuz fakat bana sanki bu video gibi videolar bu yönde de daha çok hizmet ediyormuş gibi geliyor. Hem bunların maneviyatımıza yani ebedi hayatımıza faydası da daha çok.
@@denizcankurt2410 >Bundan sonra kurdun yanına inen kızlar, onun eşi olurlar. Mitolojik unsurlar barındıran Türeyiş Efsanesi’nde kurtla kızların birleşmesinden pek çok çocuk doğar. Bu çocukların sesleri bile bozkurt sesine benzeyip hepsi pek yaman savaşçılar olmuş ve bunlara Dokuz Oğuz-On Uygur denilmiştir.
Ateistler içinde bile doğru dürüst adam çıkarken, Tengricilerin tamamı ciddiyetsiz hakaret etmekten başka bir şey yapmayan iki üç tane lafı ağzına sakız eden tarih yoksunu cahil tayfası
Bu video baştan sona insan ürünü sünnet ve hadis sözlerini kutsama üzerine kurgulanmış Kur'an da Sünnet ifadesi peygamberler için değil Allahın sünneti olarak geçmekte Allah hükümlerine ortak kabul etmez Ayetler peygambere sayfa sayfa (kitap) olarak verilmiştir.
kendini yalanlandıgının farkındamısın ? sünnete ve hadıse insan ürünü diyosun o zaman bu mantıkla kuran da insan ürünü ? peygamber e vahyedildi cünkü ? azabın en sıddetlisini siz cekeceksiniz
Değerli kardeşim Bu konu hakkında naçizane bir örnek vermek istedim . Kan ibni Mâlik tebuk seferi ile ilgili Sahabe sadece Kur'an bizi ilgilendirir Nebi aleyhisselam anca postacı gibi ayetleri bize söyler ve bırakır olsa idi Tebuk seferi ne katılamayan kişilere Nebi aleyhisselam yaptırım uyguladığı ni biliyorz.
Abi oruç geceleri eşlere yaklaşma yasağı. Bir ayet olup hem manası hemde metni nesh olmuş olabilirmi mesela bu ayet bana gayri metlü vahy'e delil değilde biraz recm ayetinin neshi gibi geldi Allahualem
Eleştiri İddia 1:''Allah'a ve Rasule'e itaat edin'' 1.1.Allah'a ve rasule itaat edin demek, Kuran'a itaat edin demektir. ''Emniyet müdürüne itaat et'' diyince emniyet müdürünün saçın, sakalına, hangi ayakla tuvalete girdiğine bakmıyorsun. O'nun kanunlar çerçevesinde yaptıklarına bakıyorsun. Ayette makama vurgu yapılmış rasul denmiş. Muhammed'e itaat denmemiş. 1.2. ''Allah'a ve Rasul'e itaat'' hadis anlamına gelmez. ''Benim peygamberime inanın '' anlamına da gelir. O sizi kandırmıyor, O benim peygamberimdir anlamındadır. Yani deizme bir gönderme yapıyor. Sadece Allah'a değil, rasule de itaat et. 1.3. Peygamberin sadece peygamberlik kimliği yoktur. Aynı zamanda baba, eş, komutan, devlet başkanı kimliği vardır. Uhud Savaşı'nda rasule itaat edilmediği için yenildik. Sonuç: Buradan hadis çıkarmak çok zor bir anlam. Hiç bir delili yok. Demişsiniz ki '' Neden sadece Allah demedi, Rasul kelimesi de eklendi?'' Bende o zaman derim ki ''Neden Allah'a ve Rasul'ün hadislerine itaat edin'' denmedi. Haşa Allah bizle dalga mı geçiyor? İddia 2: ''Rasul Kuran'ı açıkladı'' 1.1. Huruf-u Mukatta nerede ? Onları neden açıklamamış ? 1.2. Resulullah (sav), Gaybın anahtarı beştir» dedi ve şu mealdeki ayeti okudu: «O saatin (kıyametin) ilmi şüphesiz ki Allah›ın nezdindedir. Yağmuru O indirir. Rahimlerde olanı O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) bilendir. Her şeyden haberdardır» (Lokman 34). Sahih hadiste diyor ki '' gaybın anahtarı 5 tir.'' Ve yağmurun yağmasını da içine ekliyor. Meteoroloji dünyası şokta. Ayette ''yağmuru o yağdırır'' diyor. Yağmurun ne zaman yağacağını bilemezsiniz demiyor. Ama bu sahih hadis, açık bir şekilde bilimle çelişiyor. İddia 3 '' Zikri indirdik, beyan edesin'' ifadesi Beyan etmek, bildirmek ve açıklamak anlamına gelir. Allah, Kuran'ı peygambere vahyeder, peygamber onu sözlü olarak açıklar. beyan eder. Hadisle alakalı bir durum yok. İddia 4 '' Kuran dışı vahiy yoktur'' Hadis inkarcıları kuran dışı vahiy yoktur demez. Bunu en basitinden 4 kitap var ama bir çok peygamber var örneği ile açıklarız. Ki ayrıca Gürkan Engin'de size bunun böyle olduğunu söyledi. Söylemediğimiz şeyle bizi itham etmişsiniz. Allah aşkına şunu öğrenin. Biz '' Kuran yeter'' derken Dünya'da sadece Kuran var. Hadislerin hepsi yalan, tefsir yalan, yumurta kırmasını bile Kuran'dan öğrenirsiniz'' tarzı bir şey iddia etmiyoruz. Kuran yeter demek helal ve haram noktasında kuran yeter demektir. Mesela biz (hadisçiler bu hadisleri saklarlar) resim çizmenin,heykelin,sol elle yemek yemenin, tavla oynamanın, Dünya'nın ömrünün 7000 sene olduğunu, köpek beslemenin haram olduğunu ve beslenirse eve melek girmeyeceğini (evine köpek alan evde ölmez herhalde, Azrail nasıl girecek :D) vs. inkar ederiz. İddia 5 '' Ahzab 36 içinde gizlediği şey ne idi?'' Cevap; Banane kardeşim. Dini bir hüküm mü bu ? Helal haram mı belirliyor? Tahrim 1-5 ayetlerinde de peygamberin özel hayatına değinilmiş. Banane oradaki olayın ne olduğundan ? Bunu niye bu kadar merak ediyoruz? Ha merak ediyorsanız hadisleri okuyun. Tarihsel kaynak olarak okursun.Problem yok. Doğru olabilir yanlış olabilir ama sonuçta tarihi kaynaktır. TEVATÜRLE GELEN BİLGİLER VAR DEĞİL Mİ ? Bende bir soru sorayım size. Allah bizi ilgilendirseydi Tahrim 1-5 deki olayları söylemez miydi ? Söylemediyse bizi ilgilendirmemiş demektir. Hadisçilere güzel bir ayet var. ''Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. Kur’an indirilirken böyle sorular sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan sizi muaf tutmuştur. Allah çok bağışlayıcıdır, halîmdir.'' Maide 101 Hadisçilere bazı sorular: 1. Allah madem ki hadislere önem veriyor. O zaman neden Kuran'ın yanında bir hadis kitabı yazdırmamış? Ve bu işi bizzat peygambere vermemiştir? Neden bu işi Buhari, Müslim yapmıştır? 2. Kuran 5925212515 ayette, neden Kuran yetmez, hadiste lazım dememiştir? Allah bizle kelime oyunu mu oynuyor ? 3. Madem hadislerden sorumluyuz. Allah ayetinde neden sadece Kuran'dan sorumlusunuz demektedir. ''Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız.'' (zuhruf 44) Başka bir ayet, ''İşte şunlar, sana gerçekten okuduğumuz âyetlerdir. Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra (buna değil de) hangi hadise inanacaklar?'' (Casiye 6) Hadis nerede ? 4. Allah neden ayetinde '' Kuran'ı biz indirdik, O'nu koruyacağız'' demiştirde, size ''hadiste lazım onlarıda koruyacağız'' dememiştir. Ve Allah hadisleri koruyacağız dememesine rağmen siz nasıl olurda Buhari'nin yazdığı hadislere '' bu ayettir'' '' hadis ayeti iptal eder'' dersiniz? 5. Ümmet Kuran üzerine ittifak etmişken neden herkesin hadisleri farklıdır? Şii'lerde sizin hadislere uydurma diyor ? 6. Hadiste ''dinden döneni öldürün'' der. Nisa 137'de ise ''İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir.'' der. Hdis ve ayet kabak gibi çelişirken bu hadisi nasıl savunursunuz ? Öldürüleceğinden korkan adam dinden döndüğünü söyler mi ? Münafık yetiştirmek mi istiyorsunuz ? Namaz kılarken Allaha küfreden insanlar olmasını mı istiyorsunuz ? not: Bütün iddialara değinemedim, kısa özet geçtim. gerçekten vaktim yok.
Peki ben sana bir soru sorayım: Madem bu hadisler müslümanları bağlamıyor ya da bir hüküm ifade etmiyor, uydurma hadisler neden ortaya çıkıyor peki? Eğer hadisler önemsizse ve sadece kuran yeterse insanlar neden hadis uydurma işine giriyorlar,ne gerek var?
- Allah’a ve Rasul’üne itaat وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُواۚ Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve onlara itaatsizlikten sakının. (Mâide / 92. Ayet) Ayette 2 farklı şey zikredilmiş: Allah’a itaat ve Rasul’e itaat. Eğer ikisi aynı şey olsaydı bu Allah’ın iki kelimeyi iki sefer anlamsız yere tekrarlaması demek olur (haşa). Bir de Arapçaya göre (الرسول) buradaki ifade ile The Messenger, yani maruf/bilinen Elçi anlamında kulanılmış ki bu hz Muhammed aleyhissalatu vesselam’dır. - Tahrim suresi hakkında Hani peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti. Eşi bunu başkalarına aktarıp Allah da durumu peygambere açıklayınca peygamber bunun bir kısmını anlattı, bir kısmından vazgeçti. Eşine konuyu anlatınca o, “Bunu sana kim haber verdi?” diye sordu. “Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana bildirdi” diye cevap verdi. (Tahrim 3) Allah’ın Rasulullah aleyhissalatu vesselam’a bir haberi bildirdiğini söylüyor, bu Kur’an haricinde vahiy yoksa, nerede bu ayet? - Lokman suresi 34. Ayet Bilmek ile tahmin etmek arasında bir fark vardır. Allah’ın bilmesi kesin bir bilgiyledir, meteorolojik veriler ise zandır, bilgi değildir. - Hadisler ve teşrii Allah hangi ayette oruç gecesinde ilişkiyi haram kılmıştır? Bakara suresi 187 Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Bu ayet oruç zamanında ilişkinin önceden haram olduğunu gösteriyor. Sadece Kur’an diyenler ilgili ayeti getirebilecek mi? Hadislerin dinde otorite olduğu bu ayetle çok net bir şekilde zahir oluyor. 1. Elhamdulillah, hadis ilmi İslam’ın her döneminde öğretilmiş. Sahabeler bilgilerini talebelerine onlar da kendi talebelerine aktarmıştır. İlk hadis kitabı İmam Buhari tarafından yazılmamış ki. Habil Ademoğlu’nun islam tarihi ile alakalı videosuna göz at. 2. Kur’an’da zaten onca ayette Nebi aleyhissalatu vesselam’a atıf var. Bana İslam’ın il 1200 yılından 1 tane sadece Kur’ancı bir alimin işimizi verebilir misin? 3. وَاِنَّهُ لَذِكْرٌ لَكَ وَلِقَوْمِكَۚ وَسَوْفَ تُسْـَٔلُونَ O kitap sana ve kavmine bir hatırlatmadır; yakında sorgulanacaksınız. (Zuhruf Suresi - 44 . Ayet) Ayette sadece ifadesi geçmiyor. Hadis kelimesinin bir çok anlamı vardır. Haber, eskinin zıttı yeni ve bildiğimiz hadis bunun anlamıdır. Ayette haber anlamında kullanılmış. 4. Allah sahabelerden razı olduğunu söylemiştir. Onlar bize Nebi aleyhissalatu vesselam’dan yalan bilgi aktarsaydı Allah onlardan razı olur muydu? Onlar kesinlikle güvenilir kimselerdi, demek ki onların talebeleri de güvenilirdi. 5. Bazı şiiler de Kur’an’ın (haşa) tahrif olduğuna inanıyor, bu sizce bir ölçü müdür?
@@Eserimumin tahrim süresinde nebi deniliyor. Yani insanlara tebliğ etmesi gerekmeyen vahiy geliyor. Mesela hz musanın annesi gibi onada vahiy gelmişdi. Ama o rasül deyildi. Rasüllük ancak erkeklere vermişdir Rabbimiz. Hz musanın annesine çocuğu suya at deniliyor. Birde diğer ayetde zaten oruçun diğer ümmetlere farz olduğu gibi bizede farz oldu. Önceleri her halde gecelerde ilişki yapılmazdı. Ama burda helal kılınıyor . En azından ben böyle anladım.
@Eserimumin dedigin herseye cevap vereyim ilk dedigin peygambere ve allaha itaati ayirmis diyorsun gereksiz yere fakat gereksizlikten degil bu kuranin dili budur bir seyi vurgulamak icin bir cok kere soyler tekrar eder nesrla biz size kurani ve hikmeti indirdik der ama hikmet kuranin bir ozelligidir yada allahin melegine peygamberine ahirete kutabina inanin der ancak sadece kuran dese yeter di cunku kurana inanan digerlerinede otomatik olarak inanmid olur neden soyler cunku vurgu yapar bu kadar 2. konu biz kuran bize yeter derken islami bilgi olarak helal haram yapmamiz gerekenler ve yapmamamiz gerekenler olarak yeter diyoruz ben sahsen kuran disi vahiye inaniyorum allah oeygamberle ellbet konusmustur vahiy iletmistir fakat bizle alakali bir durum yoktur kuranda yazan hersey yeterlidir. 3. konu biz uydurma hadislerin sahabeler yapti demiyoruz bunu yapanlar munafiklar fakat bir sahabede gayet yalan hadis aktarabilir bunu bilerek yapmasa bile yanlis duymasi yeter sonucta
Önemli bir sorum var:Miraçta peygambercennet kapısındaki yazıları okuduğunu söylüyor ama peygamber okuma yazma bilmiyor bu nasıl bir çelişki yada neden bir çelişki değil cevaplayabilecek var mı
Bir muslüman icin en gözel örnek Muhammed elehiselamdır. Kuranı en doğru anlayan ve onu en mükkemmel olarak heyata tatpik eden Rasulullahdır(s). Ama malesef bu gün bize tagdim olunan sünnet heç de yüz de yüz doğru olarak muhammedden(s) gelmiyor. Doğrudan ondan gelen hadislerin içerisine çoxlu sayda uydurma hadisler de katılmişdır. Hetta demek olar ki, uydurma hadisler doğru hadislerden oranla kat kat çoxdur. Hele ben sahih hadisler külliyatından söz edirem. Kurana açik aşikar zidd olan rivayetleri de sahih adlandırmışlar. Hadis sahesi çok berbad haldadir.
Hz Musaya kitap verilende tur daginda Hz Musa peyganberliginin Yarisindaydi halbuki Hz Musa vahi alip firavunla tartişiyordu ancak ortada bir kitap yokuydu
Kuran'da görebildiğimiz gayrı metluv vahiyler hadislerde mevcut mu ? Yani mesela "Ramazan ayı gecelerinde ilişki size haram kılındı" gibi bir bilgi hadis ile bize ulaşabilmiş mi ?
3. Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi. (Tahrîm, 66/3) Kuran dışı hadisin net delillerinden
Bakara 143. ayete Türkçe meallerde farklı anlamlar verilmektedir. CEGALE fiilinin lügat anlamını ve Kurandaki kullanımlarını incelediğimizde çok geniş anlamlara sahip olduğunu görürüz. Yapmak, yaratmak, yerine koymak, sebep olmak, hasıl etmek, oluşturmak, ....vb manalara gelen bu fiilin kullanıldığı ayete ''............Yöneldiğin O (Mescidi Aksayı) kıble kıldık .... '' manası vermemiz uygun değildir. Çünkü ayette Mescidi Aksa veya Beytul Maksid ya da benzer bir kelime olmadığı gibi onu işaret eden bir kelime de yoktur. Ayetteki ibare '' .....جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ Kıbleyi /ciheti kıldık, hasıl ettik, ....'', manasındadır. hemen gelen sıla cümlesi de, KIBLE olarak tanımlanan mekanının sıfatıdır. burada cümle tamamlanmamıştır. Bu kıblenin ne kılındığı/neye sebep kılındığı ise '' İLLA ''' HASR edatından sonra gelen cümle ile tamamlanmıştır. Bu cümlenin başında içinlik/sebep bildiren Lİ edatı vardır. Ayet, herhangi bir mescidin ya da yapının kıble yapıldığını ifade etmekten ziyade, Bilinen bir Kıblenin (ki bu cihet daha önce Rasulüllahın yöneldiği bir mekan idi ), Rasule uyanlarla gerisin geriye dönenleri Allah cc nin bilmesi / ortaya çıkarması için bir sebep kılınmasıdır. Ayete bu şekilde bir anlam verilince hem Arapça dil açısından bir yanlışlık olmadığı gibi, anlam açısından da daha uygun bir ifade ortaya çıkar. bu nedenle ayetteki CEGALE FİİLİ, bir mekanın kıble yapıldığının haberini bize vermek için kullanılmamış olup, kıblenin hangi murada sebep/hasıl kılındığını vurgulamaktadır. Allah cc. Rasulün yöneldiği kıble (Mescidi Aksa ) yı ne zamandan beri KIBLE olarak tayin etmesi ile ilgili bir bilgi vermemektedir. Eğer biz, bu ayetten ''daha önce Allah cc nin Rasulüne gayri metluv vahiyle Mescidi Aksaya yönelmesini emrettiği anlamını çıkarırsak'' bir çelişki içine düşmüş oluruz. Çünkü Rasulüllahın hicret öncesi Kabeyi önüne alarak Mescidi Aksaya doğru yöneldiğine dair rivayetler var. Kıble hem kabe hem mescidi aksa mı idi? Ayrıca dikkat edersek, gayri metluv vahiy dediğimiz, Rasulüllahı bilgilendiren, onu destekleyen, koruyan ve eğiten vahiy türünün daha çok Rasulün kendi şahsı ile ilgili olduğunu görürüz. Kuran ayetlerinden bunu anlıyoruz. Oysa Ümmeti ilgilendiren, TÜM TOPLUMUN/İNSANLIĞIN BİLMESİ VE UYMASI GEREKEN KURALLAR, HÜKÜMLER KURANDA BELİRTİLMİŞTİR. Allah cc bilmemiz gereken tüm kuralların /her şeyin örneğini Kuranda verdiğini, hiçbir şeyi eksik bırakmadığını bize bildirmektedir. İlahi vahyin kontrolunde ve korumasında olan Allah Rasulü bu kuralların, ibadetlerin nasıl ve ne şekilde uygulanacağını yine Rabbinin kendisine öğrettiği şekilde ümmetine göstermiş, her konuda onlara GÜZEL BİR ÖRNEK olmuştur.
Enfal 7.Ayet: وَاِذْ يَعِدُكُمُ اللّٰهُ اِحْدَى الطَّٓائِفَتَيْنِ اَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ اَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُر۪يدُ اللّٰهُ اَنْ يُحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِه۪ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِر۪ينَۙ Ayette geçen tüm fiiller muzari , maziye (geçmişe) delalet eden bir zaman eki kullanılmamış , ama derseniz ki "" إذ ön eki geçmiş zamana hamlediyor o sebeble "Allah size vadediyordu veya Allah size vadetmisti" anlamı verilir"" ancak,, اذ ön ekinin sadece Zaman ön eki değil , işte , o vakit, zira gibi anlamlara da geldiğini hatırlatmak isterim. maamafih , o takdirde ayetin anlamı " işte Allah size vadediyor veya vadetmekte" manası ile geleceğe veya an'a hitap şeklinde okunur... Üstelik ayetin siyak ve sibakina bakarsanir , hem öncesinde hemde sonrasında hep muzarı fiiller kullanılarak olay kurgusu, şimdiki , geniş veya gelecek zamanı vurgular . Dolayısıyla durum, dile getirdiğiniz gibi geçmişte bu konu ile ilgili vadedillen bir şeyin varlığına delalet etmez
Bu ayeti (enfal 7) doğru anlamak için 5 -13 arası ayetleri de iyi okumak gerek. 5. ayette; Allah cc ''Nitekim müminlerin bir kısmı isteksiz oldukları halde rabbin seni, doğru bir kararla evinden savaşa çıkarmıştı'' buyurmaktadır. bu ayet için de ''Allah cc, Rasulüne savaş için evinden çıkmasını emreden gayri metlüv bir vahiy indirdi diyebilir miyiz? Ayetleri siyak ve sıbakını hatta Kuranın diğer ayetleri ile uyumuna bakmadan ve Arap dili ve Belağatine vakıf olmadan ayetleri açıklamak yanlışlar yapılmasına sebep olabilir. 5-12 ayetler; Rasulün ve müminlerin kervanı ele geçirmek üzere, Medineden ayrılmaları, kervanı kaçırmaları sonucu müşrik ordusu ile karşılaşmaları ve tüm bu olaylarda yaşadıkları endişeler, korkular ve sonunda Rasule itaatleri; Allahın takdiri ile meydana gelen kaçınılmaz olan hakikatler olduğunu Allah cc o günün müminlerine bildirirken tüm müminlere de, '' karşılaştığımız her bir olayın Allahın izni ve takdiri ile İlahi bir maksada binaen yaratıldığını, her zaman sınava çekilebileceğimizi, Allahın her şeye gücü yettiğine iman etmemizi'' haber vermektedir. (bu ayetler, Kervan için evlerinden çıkan Rasul ve beraberindeki müminlerin yaşadıklarını gözler önüne sermektedir.. eğer bu ayet olmasa idi bu gün biz müminlerin bu olaylardan (bu kadar doğru ) haberi olmayacaktı.) Gayri metlüv bir vahiyle Allahın iki taifeden birini müminlere vadettiği şeklindeki görüş zanni bir görüştür. hiçbir dayanağı yoktur. bu tür görüşler, Allaha bilmediğimiz bir konuda bir fiil isnad etmek olur ki vebali ağırdır. Allah cc ve Onun Rasulü hakkında konuşurken kesin delil olmadan konuşmak bir mümine yakışmaz.
Tek bişey diyeceğim kuran müslümanları her biri kendi hadisini oluşturuyor haberi yok,üstüne aynı ateistlerin ahlak yapısı oluşturmadığı gibi bir noktaya düşüyorlar çünkü her birinden ayrı tel çıkıyor ve en basitinden 2 kuran müslümanından nisa 34 için 2 side farklı yorum yapabilir çünkü kurandan bunu anlamış oluyorlar.
Enfâl, 1. Ayet: (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "Ganimetler, Allah'a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü'minler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin." bu ayette ganimetler Allah ve rasulüne aittir derken Allah' a ayrı rasule ayrı ganimet mi oluyor?
Fatır 32.Ayet: Sonra Kitab´ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan (insanlardan) kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah´ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur.kuran adına atıp tutanlar kuranın cahillerin elinemi bırakıldığı sanılır ayet açık kuranın varisleri var diyor kuran
ALTAY KARDEŞİM BIRAK ŞU İNSAN UYDURMASI SÖZLERİ DE KURANA KULAK VER ''ALLAH'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir.'' (enam-114)
@מוסלמי işte bu şeytanın insanı Allah'ın vahiyinden saptırma aldatmasından başka birşey değildir. Hadis şeytanın bir plandır insanı Allah'ın yolundan saptırmasi planıdır
Hayırlı çalışmalar dilerim, Allah Resulü bizlere önder, lider, rehber, muallim ve en güzel örnektir, Hud suresi 1-2 ayetlerde görevi (hakim ve habir olanın tafsilatıyla açıkladığı ayetler ile bizleri uyarır/müjdeler) açıklanmış, Kur'an'ı anlayabilmemiz için en iyi anlayan/yaşayan ve bizlere örnek olan Resulullah'a ihtiyaç var. Sorum şu ki; vahy-i metluv 6236 ayet, peki, vahy-i gayri metluv kaç adet.. Miktarı belirleme yetkisi muhaddisler/beşer mi oluyor, veya 6 imamın ittifak ettiği hadisler mi kabul edilecek yada ittifaken mütevatir olanlar mı.. Tekrar hayırlı çalışmalar dilerim..
üstad açıklamalar gerçekten ikna edici lakin şüpheleri gidermek amacıyla hadis ilminde bir konu hakkındaki hadislerin bütününe bakarak en doğrusunu anlamaya çalışmak lazım çünkü kendi içinde çelişen farklı farklı riayetlerin olduğu herkesin malumu bu konuda önerebileceğiniz veya istifade edebileceğimiz bir kitap tavsiyesi almak istereim sizden . kısaca hangi hadis kitabını önerirsiniz .
kur'an gibi koruyacağını taahhüt etmediği ve gerçekten de kişisel çabalarla aktarılmış ve öğrenimi de kişisel çabalara kalan hadis külliyatından allahın bizi sorumlu tutacağını sanmıyorum. islam tarihini ve ayetlerin bağlamını anlamak açısından başvurulabilir ama hadislerden farz ve haram devşirmek saçma geliyor bana. allah bir şeyi yapmamamızı kesinkes beklese açık açık kur'anda geçerdi diye düşünüyorum.
İbn Kayyim rahimehullah şöyle demiştir: "... Bu sebeple Rasulullah aleyhisselamın #Dindeki bütün sözlerinin Allah katından bir vahiy olduğu ve Allah katından olan her vahyin de Allah Teâlâ'nın indirdiği bir 'Zikr' olduğu böylelikle anlaşılmış olmaktadır. Nitekim Allah azze ve celle bu konuda şöyle buyurmuştur: Nisâ Sûresi 113: "(Ey Nebi!) Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah'ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür." Âyette geçen 'Kitab', Kur'an'dır; 'Hikmet' ise, Sünnettir. Nitekim Resulullah aleyhisselam bu konuda şöyle buyurmuştur: "Biliniz ki bana, Kur’an ve onun benzeri (sünnet) verildi..." Resulullah aleyhisselam bu hadiste, kendisine Kur'an verildiği gibi sünnet de verildiğini haber vermiştir. Allah Teâlâ, kıyâmet gününe kadar insanlara onunla huccetini ikâme etmesi (delillerini gösterip tamam etmesi) için Muhammed aleyhisselama vahyettiği ve O'na indirmiş olduğu şeyleri korumayı garanti altına almıştır." (Muhtasaru's Savâiki'l Mursele, c.2 s.371)
Kuran dışı vahiye ikna oldum ama bunların hadis olarak kabul edilmesi ve uygulanması hala soru işareti. Eğer hadis olarak kabul edilmeli ve uyulması gerekiyor ise Kuran eksik bir kitap sayılmaz mı? Belli ki biz yine sadece Kurandan sorumluyuz çünkü Allah'ın tarih boyunca tüm müslümanların uyması gereken başka emirleri olsa muhakkak Kur'an'da olması gerekirdi. Yanlış düşünüyorsam düzeltiniz
Kuranın peygambere uyun,ona ittiba edin,o sizin için güzel bir örnek demeside Kuranın emirlerine uymak olduğundan Kuran yine eksik değildir.Eğer peygamberin tüm sahih sünneti Kuranda yer alsa ciltler dolusu bir kitap olması gerekirdi.
Sorduğunuz soruya Cevap da vermişsiniz kuran hiç eksik bir kitap olabilirmi? Yüce Allah onu eksiksiz tam olarak indiirdigini ve dinini tamamladigini bildirmis iken biz nasıl eksikliğinden bahsedebiliriz. Kuran dışı vahiy yoktur. İnsan nasıl Allah kelamı ile Peygamber kelamıni bir tutar bu kadar bozulmuş hadis varken, bunlari nasıl ayrı bir vahiy olarak kabul ederek, Allahın kelamı ile haşa bir tutarlar. . Nebi aynı zamanda bir beserdir. Onun beşer olarak söyledikleri yaptıkları nasıl hadis olarak kabul edilerek dine sokuyorlar anlaşılır gibi deyil. Resul olarak söyledikleri zaten birebir kuranla uyumlu olmalıdır. Dolayısıyla hadisler mutlak surette kurana uygun olmalıdir. Bozulmuş veya kurana uygun olmayan hadisleri ile kurana uygun olan hadislerde nasıl vahiy olarak kabul ederler anlaşılır gibi deyil. Biz hasap günü hadislerden mi sorguya çekileceğiz yoksa Kurandan mi? Sahihi Müslim, Buhari, Kutubi Sitte mi hesaba çekilecek yoksa Kurandan mi? Karar versinler. Muhammed As başımızın tacı canımız ona feda. Ancak ; Nebimizi aşırı kutsuyiip onu kuranin önüne getirmek isteyenlere de şunu soruyorum Cenabı Hak neden sen sadece bir uyaricisin senin gorevin sadece TEBLİĞ etmek. Sen hidayete erdiremessin diyerek şirke girmemesi ve günah işlememesi Kuranda değişiklik yapmaması konusunda uyarılarak Aksi takdirde cezalandırilacagini, kaybefenlerden olacağını Nebisine ayetlerle bildirmis. . Nebimizde ben ancak bir uyarıcıyim, sizede banada ne olacağını bilmem. Gaybi da bilmem diyerek Rabbine bağlılığıni bildirerek kendisininde neticede bir beşer ve bizim gibi kul olduğunu dile getirmiş.? Burada Peygamber nebi ve Resul kavramlarının ayıramayip karistiranlarin sünnet ile Kuranıda ayiramayip karistirdiklarindan bu soruların cevabıni bildiğiniz halde sizinde kafanızı karıştırmışlar anlaşılan.
@@dursunbaran3656 Hiç bir müslüman sünnetiveya sahih hadisi ayetin önüne geçirmez.Sünnet ve sahih hadis 2. kaynak ve delildir.1450 yıldır tüm İslam alimlerinin görüşü budur.Sünnete ve sahih hadise uymak Kuranı 2. plana atmak değilki,sen zorlama ile yorum yapma.Kuran temel kaynaktır,sünnet ve sahih hadiste onu destekler.Allah resule o nefsinden konuşmaz derken neyi kastediyor acaba tabiki sahih hadis ve sünneti kastediyor.Hadissiz ve sünnetsiz din öğrenilmez.Bunlar Kuranın uygulamalardır.Onlarca ayette Allah ve resulü diye hitap ederken Allah yanına resulü ilave etmesi bizi destekler zaten bu görüş İslam alimleri ve tüm ümmetin icmasıdır ve tüm müslümanları bağlar.Bu ayette bunu destekler. Kendisine doğru yol belli olduktan sonra, her kim Resul'e karşı gelir, mü'minlerin yolundan başkasına yönelirse, onu saptığı yolda bırakırız. Onu Cehennem'e atarız.Nisa 115. Ayet.
Bu konuyu daha önceden de Halis Aydemir hocanın hadis derslerinden dinlemiştim. Ancak aklıma şöyle bir soru takıldı. Kur'an da bizim bugün Resûlullah'ın sünneti dediğimiz şeye aslında hikmet diyor, niye hikmet aynı vuduu ve salah gibi dini kavramsal bir anlam kazanamamış da sünnet kavramı onu yerinden etmiş?
Arapça bilen biri cevap verebilir mi? Tam yazamayacağım şimdi Türkçe hâllerini yazayım: Kur'an-ı Kerim'de bazen kelimeler birleşiyor mu acaba? Mesela "mimmâ" diye bir kelime var bu "min" ve "mâ" kelimelerinin birleşimi mi yoksa başka bir anlamı mı var? Nebe suresinin başındaki "Amme" derken o "An" ve "mâ" kelimelerinin birleşimi mi oluyor? Bunun gibi örnekler var bunlar dediğim gibi mi acaba? Öyleyse hangi durumlarda birleşiyor böyle?
@@celilunver7966 Usta eyvallah cevap için fakat bu dediğim tecvid değil diye biliyorum ben "mimma" diye okunan demedim, direkt o kelime dedim. Yani "مِمَّا" Bu galiba tecvid değil de bizdeki birleşik kelime sınıfına giren kelimeler gibi. Değil mi?
Ehl-i sünnetin nasıl sağlam bir temel üzerine inşa edildiğini bir kez daha anladım. Allahu Ekber ve lillahil hamd.
@Orçun Özdoğan hayır, biri Allahın sözü diğeri kulun sözü. Ayrıca burada ne açıdan ortaktır dediğimiz de önemli. Mesela rasulullah ın koyduğu bir yasak ve kurandaki bir yasak, İkisi de vahiy olması yönüyle ortak olabilir mesela. Lakin rasulullah ın yasak kıldığı bir şeyin yasak olmasında Allahın da rızası vardır. Çünkü rasulullah Allahın yasak olmasını istemeyeceği bir şeyi yasaklayamaz.
@Orçun Özdoğan ..Kur'an tüm tarihi kayıtlarda Osman r.a zamanında kitap haline gelmiştir . Burdan dövün .
Birde şunu düzeltelim !!
Buhari r.h vs vahiy değil peygamber s a s sözleri vahye dayalıdır .
Ayette Allah peygamberler hevalarindan konuşmaz diyiyor ?
Peygamber SAS sözlerinde hayatindaki uygulamasında kati olmayan meseleler terk edilebilir .
Kuran'da ise hiç birşey terk edilmez .
Allaha ve resule itaat kavmine hitap tek otorite kurana uymak Allaha itaat etmek
EGER İSĹAMIN YEK KAYNAĞI AL
LAHIN VƏHYİ OLAN KURANİ KE
KERİMDİRSE --- KURANDA SÜNNE---
TULLA AYELERİ --- YANİ ALLAHIN
SÜNNES -- HÖKÜMLERİ GEÇER.
BİR SÖZLE KURANDA SÜNNETİ---
RESULULAH -- NƏBİNİN SÜNNESİ --
HÖKÜMLERİ YASAKLARI GEÇMİR
YENİ BEŞERİ HEDİSLERİDE ALLAH KELAMI KİMİ VEHYİ Kİ --
Mİ KABUL ETSEK MENCE BİR
ANARHİYA ALINAR. ÇÜNKİ, O
ZAMAN BİR ANLAŞILMAZLIK YA-
RANIR VE BENZYİR TÜRKLER
DEMİŞKEN (( LAF OLSUN TORBA
DOLSUN )) BİLMİRSEN ALLAHMI
VEHY ETTİ NEBİYE YOKSA NE --
BİMİ ÖYLE MESLEHET BUYURDU
ALLAHA BÖYLE VEHY ETSEN
DAHA İYİ OLUR. SANKİ MERAC
UYDURMASINDAKI MUSA , MUHE
MMET VE ALLAH ARASINDAKI
((PAZARLIK)) KİMİ ❤❤❤ SANKİ
MUSA ə.s. ALLAHTAN DAHA ÇOK
ALİM VE DAHA ÇOK MERHE ---
METLİİYMİŞ ❤❤
Hazreti Musa Allah’tan aldığı levhalarla kavmine gidince kızgın ve üzgün bir şekilde sizce ne yaptı? Kaldıki Allah ona haber de verdi ‘Kavmin senden sonra buzağıyı ilah yaptı’ buna rağmen açıp levhaları okuyup oradaki ayetleri mi uyguladı yoksa levhaları elinden yere atıp kardeşinin saçını ve sakalını tutup, Samir’e ise lanet edip kendi şahsi sünnetini mi uyguladı? Düşünsenize az önce Allah’tan ayetler almışsınız kitap almışsınız Kur’an gibi levhalar bir peygamber olarak ama siz onları yere atıp kendi sünnetinizi uyguluyorsunuz ve buna Kur’an‘da yer veriliyor.buradan bile sünnetin varlığını anlayabilirsiniz ve kurandaki makbulyetini
Allah razı olsun abi çok güzel bir video ve çok ikna edici deliller olmuş. Yorumlarda haşa her yere Allah yok yazan ateistler gibi delilsiz ve videoyu izlemeden yorum yapan "Kuran yeter" ciler türemiş. Cidden çok garipler. Allah hidayet versin.
"Ey Rabbimiz Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. Ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl. Ve kafirler güruhuna karşı bize yardım et, bize zafer ihsan eyle!" (Al-i imran 147)
Allahümme Amin
ehli sünnet müşriktir.
Buradaki taşkınlardan ve kafirlerden kastın hadisleri eleştiren kesim mi ?
İzlemeden ilk işim beğeni oluyor artık çünkü biliyorum altay kardeşimin içi boş video atmayacağını Allah seni cennetine koysun güzel kardeşim cehennem yüzü göstermesin peygamberimize komşu eylesin sıratı müstakim yolunda ayağını sapasağlam yapsın.
Allah Teâlâ sizden razı olsun Hocam.
Cok önemli bir konu. Allah razi olsun.
02:55 Kur'an'ın bir yerinde keşke böyle olmasaydı dediğimde İslam'ı yanlış anlıyorum..muazzam bir tespit
Yeni bilgisayar hayırlı olsun
Msi candır :)
Allah razı olsun güzel bir izah olmuş.meâlcilerin kulakları çınlasın...
Allah senden razı olsun hocam. Ehli sünnetin değerini bilen bir hocamız var Elhamdülillah.
Selamun Aleykum kardeşlerim;
Bu hususta elbette söylenecek birçok ayet daha var ancak ben de birkaç noktaya daha işaret etmek istiyorum. Bunlardan ilki Nisa Suresi 65. ayettir. Hak teala mealen buyurdular ki "Hayır! rabbine and olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda SENİ HAKEM kılıp sonra da SENİN verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." Bu ayeti dikkatle incelediğimizde öncelikle fark ederiz ki Rab, kendi üzerine yemin ederek ayete başlamıştır. Allah'ın yemin ettiği ayetler çeşitli olmakla birlikte (Asr'a, Güneş'e vb) bizatihi kendi üzerine yemin ettiği ayetler daha fazla ihtimam gösterilerek incelenmelidir. (Bu sözden maksat diğer ayetlerin daha değersiz olduğu değildir, haşa!) Rab teala bu ayette insanların aralarında çıkacak olan uyuşmazlıklarda Muhammed a.s'ın verdiği hükümleri uygulamadıkça iman etmiş olmayacaklarını belirtir. Dikkat edilmesi gereken husus ayette Allah "benim hükümlerim" dememiş "seni hakem kılıp" "senin verdiğin hükümler" ile hareket etmedikçe ifadelerini kullanmıştır. Allah'ın burada Hz. Muhammed a.s'a bir vurgu yapması bizzat ONUN hükümlerinin bağlayıcı olduğunu gösterir. Ayrıca bu hükümleri İÇİMİZDE BİR SIKINTI DUYMAKSIZIN KABUL ETMEDİKÇE mü'min olamayacağımızı da söyler.
Bu konuda örnek gösterilecek başka ayet-i kerimeler ise Necm suresinin baş ayetleridir. Bu ayetlerde Allah, açık bir şekilde Muhammed a.s'ın kendi istekleri doğrultusunda konuşmadığını (وَمَا يَنْطِقُ), onun konuşmalarının vahiy olduğunu (اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ) söyler. (Fakat bu ayetlerde Muhammed a.s'ın konuşmasına genel bir olumsuzluk eki [وَمَا] getirilmesine rağmen bu ayet sanki sadece Kur'an'ın vahiy olduğu söylüyormuş gibi mana verilmektedir. Kur'an'ın vahiy olduğu zaten açıktır, ayetin kapsamını sadece Kur'an'a indirgemek birtakım emellere hizmet etmek amacıyladır.)
Aynı şekilde Hakka suresi 43- 45 arasında Allah, şayet Muhammed a.s kendi istekleri doğrultusunda dine bir şey ekleyecek olsaydı onun şah damarını keseceğini bildirmektedir. Hadislerin Allah tarafından Muhammed a.s'a söyletildiğini reddedenler Kur'an'da olmayan ama hadislerle konulan haramlar hakkında (örneğin eşek etinin haram olduğunu bildiren hadis...) bu ayet gözetildiğinde nasıl cevap verecektir?
Son olarak da pratik bir imkansızlığa dikkatinizi celbetmek istiyorum. Bilindiği üzere namaz, Mekke döneminde farz kılındı bununla birlikte abdest ayeti (Maide suresinin 6.ayeti) Medine döneminde inzal olundu. Ancak şunu kesin olarak biliyoruz ki abdest alınmadan namaz kılınan bir dönem yok. Bu insanlar yıllarca neye göre abdest aldılar?
Hadisleri edille-i şer'iyye'den addetmemenin ne gibi tenakuz ve imkansızlıklara yol açacağı daha birçok ayet ve durum ile misallendirilebilir. Ancak ibret alacak bir kalp için bunlar bile kafidir.
Rab, hepimizden razı olsun!
@Aze🎈 ne konuda?
@Aze🎈 Elimizden geleni yapalım inşaallah
Senin Peygamberin hakemliği dediğin buharinin hakemliği
Allah teala ilmini hayr üzerine arttırsın. Allah razı olsun, yine çok istifade ettiğim bir video olmuş.
Allahım Hidayetimizi ve İlmimizi ziyadeleştirsin. Hamd olsun Rabbime
Elhamdulillah abi.
Yüce Allah ihlasımızı arttırsın
Canımsın ❤
Abi bu uçaktaki ateist şahsına twitter'dan yaptığın cevap çok iyi olmuş. Senin münazara yapmayı çok istemeyen biri olduğunu bilyorum ama gene de şunu söylemeliyim ki eğer münazara teklifinde bulunursa sakın kabul etme. Senin argümanlarına cevap verebilecek seviyede değil. Eğer böyke bir tartışma olursa muhtemelen cevap vermediği için ayetler ve hadislerle ilgili farklı konulara girecektir ve konuyu dağıtacaktır.
Gürkan Engin'de olduğu gibi sonuçsuz, dağınık bir tartışma olur büyük ihtimalle.
@@ahmettar6384 Şuana kadar kaç tane münazara izledin? Hangisinden bir sonuç çıktığını gördün? Bu tür münazaralar çoğunlukla kişilerin kendi taraftarlarını canlı tutmasına yarıyor. Arada faydalı olanları da oluyor ama çoğunlukla vakit kaybılar. Eğer derseniz ki Altay gel biz birkaç gün boyunca senle konuşalım meseleleri detaylı bir şekilde ele alalım o zaman belki mantıklı olabilir.
Geçen Altay abi ile Gürkan Engin arasında bir konuşma oldu ve cidden iki tarafı da tatmin etmedi. Konuşmanın konusu dışına çıkılarak tüm konuşma 19'a döndü. Üç saatte 19'un neyini konuşacaksın? Bir sürü matematiksel işlem. Bunu tartışmak için günler gerek. O yüzden de hiçbir sonuç çıkmadı tartışmadan.
Cem bey önce sizi tebrik ediyor, çalışmalarınızda doğruya isabet etmenizi temenni ediyorum.
Ben de, sünnet vahiy midir? sorusunu anlamaya çalışıyorum. bu nedenle Kuranda, Allah Rasulü ile ilgili tüm ayetleri inceleyerek bir sonuca ulaşabilirim diye düşündüm ve bir çalışma başlattım. Arapça biliyorum. uzun bir süredir, Kuran ayetlerine verilen farklı mealleri anlama konusunda bir çaba içine girdim. Rabbim doğru anlamayı bize nasip etsin.
Benim kafama takılan bir mesele ile ilgili olarak sizin görüşünüzü merak ediyorum.
Kuran Muhammed as ın bir RASUL/ELÇİ olduğunu açıkça bildirmiştir. Arap dilinde ya da Türkçede bu kelimenin manasını düşündüğümüzde, Son Nebi Muhammed as ın vahyin denetiminde, Allahın dinini insanlara tebliğ eden, onu öğreten, yaşayarak bizzat örnek olan Allahın seçkin bir şahsiyet olduğuna inanıyorum.
Rasulün emretme, helal ya da haram kılma, hükmetme, hakemlik yapma gibi yetkilerini bir elçi olarak düşündüğümüzde, yaptığı tüm bu fiillerinde, bağımsız olmadan, Allahın Kurandaki emir v e yasakları çerçevesinde tüm bu fiilleri işlediğini düşünmekteyim.
Bir elçinin görevi kendisine tevdi edileni yerine getirmektir. Bir kurum bir şahıs ya da bir devleti temsil eden bir elçiyi düşünelim; bu kişi kendi reyine göre, elçiliğini yaptığı varlığın/gücün dışında söz söyleme, yetki kullanma hakkı olabilir mi?
böyle bir kişi, temsil ettiği varlık/ gücün dışında bir tasarruf hakkı taşıyorsa, bu takdirde bu elçi değil, yardımcı vasfını taşımaz mı?
Mesela; Ankaradaki Amerikan elçisini, ya da Türkiyenin Moskovadaki elçisini düşünelim. bu elçiler kendi ülkelerinin politikaları ve siyasetleri dışında, şahsi görüşlerini kullanarak yeni kurallar ve siyasetler oluşturabilir mi? ülkesinin belirlediği siyaset ve sistemin dışında kararlar alabilir mi?
böyle şahsi kararlar alabilen kişiler elçi midir yoksa bunların başka vasıfları mı vardır? bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Merhabalar. Hocam sizinle nasıl iletişime geçebilirim?
Çok güzel ve doğru bir video olmuş abi Allah ﷻ razı olsun
İbni Hazm rahimehullah şöyle demiştir:
"ZİKR, Allah Teâlâ'nın, elçisi Muhammed aleyhisselama indirdiği Kur'an ve Sünnetin hepsine verilen isimdir."
(El İhkâm fî Usûli'l Ahkâm, c.1 s.115)
Bu onun düşüncesi dimi?
@MustafaYalçın6101 Sen inanmazsan darılırız(!)
Kurancı olmak yerine ehlisünnet olduğum için hamd olsun Allaha
Çok mantıksız hadislerde var onu ne yapacağız hocam sahih olarak geçiyor
@@theriddler8734 eğer sahih bir hadis mantıksızsa ya yanlış yorumlanıyordur ya senedi sahih gözüküp bazı ufak detaylara girince sahih olmadığı anlaşılıyordur ayrıca bunu baz alırsak bazı hadislerin de kuranla çeliştiğini bu yüzden sahih olmadığını söyleyebiliriz ekstra olarak
@@vhb792 Sahih olarak geçmesi mesele zaten hocam ya bazılarını gördüm dedim bunu bizim elçimiz söylemiş olamaz
@@theriddler8734 onun için altay abi kendi kendi metodlarımız olmalı ve hadis usülü bilmemiz lazım zaten ayrıca tek bir sahih görünen hadis sahih çıkmadı diye diğerlerini de onun gibi sanmamız mantıklı değil o yüzden seçici kurana uygun ve akılcı olamlıyız ki islam sayemizde gelişsin
@@vhb792 O konuda haklısın ama bazılarını görünce herhangi şekilde mantığımıza uyduramadım mesala şeytanın zart diye osurması gerçek olsa bile bu bilgi ne işime yarayacak abi
Allah ilmini artırsın mübarek. Allah senden ve senin gibilerden ebeden razı olsun. Rabbim son nefesine dek seni hak yol üzere kılsın 🤲🏻🌹
Mesele hadis inkarcılığı değil. Mesele Kuran ayetlerini reddeden hadisleri reddetmektir..
Mesala?
Mesela recm, dinden dönenin öldürülmesi
Allah razı olsun. Allah güç kuvvet versin dilinize zihninize. ilminizi artırsın inşaallah. Daha çok insana ulaşabilmenizi nasip etsin. Amin.
Resüle biz kurancılar olarak da itaat eduyoruz resül diyince aklınıza hemen Hz Muhammed değil bütün peygamberler gelsin biz resula itaat ediyoruz çünkü resul kuran dışında kendi hükmünü veremez bunun kanıtı ise:
Hakka 44,45,46. Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Sonra onun can damarını koparırdık.
Çok sıkıntılı hadisler var inanmayanları idam etmek gibi yine inananları namaz kılmayıp oruç tutmazsa dövmek gibi
@@theriddler8734 O hadisi bir yazsanada bir görelim.Yalana inanma.
@@cengizozdemir3685 ben demiyorum canım benim herkes altay gibi değil programlarda basbas söyleyenler var
Ne kadar anlamakta zorlanıyosunuz ya Peygamberimiz a.s KENDİ KAFASINA GÖRE HÜKÜM VERMİYOR tamamen Kuran-ı Kerim ve Yüce Allahın ışığında veriyor.
Ayrıca beyan etmek ayrı acıklamak ayrı seylerdir Altay bey.Zaten Allah tarafından acıklanmıs(hud/1-2) olan bir kitap yalnızca beyan edilebilir.Bu ince cizgiyi kacırdıgımız zaman ztn diger bircok kavramı yakalamak zorlasıyor.
hocam ekrem buğra ekinci ve kitaplarıyla ilgili bir video gelir. mi? osmanlı hukuku ve islam hukuku kitaplarını okudunuz mu tavsiye eder misiniz?
Ekrem hocayı önermişti gsllbs
@@demirturk6765 hangi videoydu
Maşaallah .
Allah razı olsun Hocam
Hâfız İbn Receb rahimehullah bu konuda şöyle demiştir:
"Allah Teâlâ sünneti korumak ve muhafaza etmek için sünnete giren yalan, vehim ve yanlışları ayırt eden topluluklar görevlendirmiş, bu topluluklar, son derece güzel bir şekilde sünneti kontrol altına almışlar ve onu mükemmel bir şekilde ezberlemişlerdir."
(İbn Receb el-Hanbelî, Tefsir c.1 s.605)
Kitap dışı vahyi inkar edenlerin Resul olmayan Nebilere, hatta Nebi dahi olmayan Hz Meryem ve Hz Musa'nın (a.s) annesine nasıl vahyedildiğini açıklamaları gerekir. Ve dahi Resul olan Hz Musa'nın (a.s) firavunun sarayında asasını yere atmasının. Tevrat Mısır'dan çıktıktan sonra verildi diye biliyorum çünkü, yanlışsam düzeltin. Hayırlı bayramlar
Dostum, kitap disi vahiy Resulle-Rabbimiz arasinda olmus olabilir bunu bilemeyiz, olmasi da muhtemeldir. ama Kur'an ayetlerinin icinden bu tarz hukumler cikarmak yanlis bir cikarim oluyor, ucu sonu acik bir suru beseri katkiya sebep oluyor ki Allah buna musade etmez. Rabbimiz, Hz. Musa ile direk konusmustur, buna bakarak Resulla da direk konusmustur mu diyoruz. Her nebiye farkli sekilde vahiy etmistir. Biz son kitaptan mesuluz, her nebinin gorevi ve resullugu ayridir. Resul ve Nebi kavramlarina ve ayrimlarina Kur'an'daki kullanimlarina lutfen dikkat ediniz. Sevgiyle kalin, tesekkurler.
@@okangucun34 Katılıyorum
@@okangucun34 kardeşim Kur'an ayetlerinden hüküm çıkarma meselesinde haklısın, ancak videodaki ayetler açıkça kitap dışı vahye işaret ediyor. Resul'un kitabı açıklama görevi olmasaydı, neden Resul'e itaat birkaç yerde vurgulansın ki? Görevi sadece kitabı okumak olsaydı şu anda hâşâ işlevsiz olmaz mıydı? Hükmü kıyamete kadar olan kitabın yalnızca Ashab-ı Kiram'ı muhattap alan bir emri olabilir mi? İşin ilginç yanı Kuran yeterciler mealler tefsirler yazıyorlar. Kendilerinde söz söyleme hakkı görüyorlar ama Resul'de görmüyorlar, hâşâ bir posta güvercinine indirgeyip onun görevi bitti diyorlar, hâliyle tarihselciliğe kapı aralıyorlar.
@@ahmethakan2348 sevgili kardesim selamlar, az cok ayni seyleri savunuyoruz, tabiki nuzul zamani resul azhabina Kur'an'i yasayarak anlatiyordu, o yasayan Kur'andi. sorularina sikintilarina aninda cevap verebiliyordu. Biz su anda mushafa muhattabiz. Son saate kadar hukmu gecerli olucak kitabi, bu sekilde okumamiz icap ediyor diye dusunuyorum. lutfen asagidaki diger ayet yorumlarima da bakarmisiniz. Kilit konular Kur'an'daki Resul ve Nebi kavramlari ve kullanimlari, Ehli Kitap ile tasdik iliskisi konuyu daha buyuk resimden bakarak okumak ozetle boyle soyleyeyim. Yoksa ucu sonu belli olmayan bir suru dine bindirmeye maruz kaliyoruz ki kalmisiz. Sevgi ve Muhabbetle..selamlar
@@okangucun34 Birader guzel konusuyorsun ancak ortada inatla yanlis anlasilan ya da anlasilmak istenmeyen bir mesele var. Bence meselenin temeline inip ortak paydalardan yola cikip nerede ayristigimizi tespit edip oradan devam edersek ben meselenin cozulecegi taraftariyim eger her iki tarafta samimi ise. Zira kuran disi vahyi kabul etmeyenler ya da kabul edip dinde bizi baglayiciligi yok diyenler hep inanmadiklari ve inkar ettikleri hadislere sarilip ezber ettikleri bir kac hadisi ortaya atarak inanmadiklari hadislerden kendilerini hakli cikarmya calisiyorlar. Diger bir tabirle kose kapmaca oynuyorlar.
Eger Allah Resulun'e kuran disi vahiy verdigini kabul ediyorsan ki kabul etmemek imkansiz kuranda bir cok ornegi var. O zaman Resule itaat ayetleri bizi bu kuran disi vahye goturdugunude kabul etmek zorundasin. Zira baska turlu anlasilmasi abes oluyor.
Abi,kültür üzerine bir video çekebilir misin? Sürekli kültür üzerinden bizi vurmaya çalışiyorlar.
Islam in kültürü sünnettir. Eger bir millet sünneti kaybederse kültürünü kaybeder. Bu nedenle asil önemli olan burada sünnettir. Bizi buradan vurmaya çalışmaları gayet doğaldır. Cunku sünnetti kaldırmadan dini kaldıramazsın. Bizim burada yapmamız gereken once farzları oturtturup ardından sünnete geçmemiz lazım.
Hocam Allah razı olsun, çok açıklayıcı olmuş. İtirazları olan arkadaşların mezheplere ve tarikatlara saldırmak yerine videoda belirtilen her bir delile itirazlarını madde madde yazmaları daha yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
Çok realist bir yaklaşım. Tebrikler
F
Ve aleyküm selam abi. Bu arada msi laptop almışsın hayırlı olsun 😂😂😂
Çelişkinin olmadığı her yerde inanmamak için sebep aramıyorum 😇
A2 Türkçe asjsjhzavjdvdhg
Kardeş ben seni anlayamadım.
@@bethebestfucktherest Estağfurullah, İslâm dininde herhangi bir çelişkiye araştırmalarımda ve kendi fikri münakaşalarımda yer olmadı. Elhamdülillah. İnsan çelişkili { inanmak istediği durumun varsa çelişkisini elbet idrak eder} olan hiçbir şeye inanmaz, kabullenmek istiyor olabilir. Vesselam...
@@fatma_05 Sağol.☺️
@@cakmakmuhammmed1820 adına bak yazdıgına bak :D bi celiski göster dayı telefonumun sarjı bitti ilim bitti muhabbeti olmasın sonra :D
Elhamdulillah. Sünnet inkarcılarıyla ilgili videoları daha sık yaparsan güzel olur abi. Uzun zamandır bekliyordum
Selamün aleyküm abi. Yaptığın hizmetten dolayı Rabbim senden razı olsun. Senden bir ricam olacak. Bu konu ettiğin ayetleri tek tek açıklama kısmına yazar mısın?
Allah razı olsun abi müthiş yeni bilgisayarda hayırlı olsun :D
Allah razı olsun Altay abi.
Allah razı olsun Altay abi 🖐️❤️
Cemre Demirel buradaki tüm argümanlara çok sağlam şekilde cevap veriyor Hadislerin İslam'daki Yeri isimli videosunda.
Mübarek gecemiz kutlu olsun.
videonun sonunu nasıl bağladınız hayret ediyorum. gayri metlüv vahyi sünnet olarak tanımlamanız gerçekten inanılır gibi değil!
incelediğiniz ayetlerden bazıları gayri metluv vahyi işaret ediyor, başka türlü düşünülemez.
Ancak sünneti vahiy olarak tanımlamanız ise hiç doğru değil, çünkü deliller yetersiz.
benim size sorum olacak;
-------yanlış bir vahyin olması mümkün müdür?; bir vahiy indikten sonra arkasından bu vahyin yanlış olduğunu, doğrusunun ise yeni gelen olduğunu ifade eden bir vahiy var mıdır?
Enfal 67 ve 68 in bildirdiğine göre;
''O yerde gerekli temizliği yapıp hâkimiyetini kuruncaya kadar bir peygamberin esirlerinin olması uygun değildir. Siz geçici dünya varlığını istiyorsunuz, oysa Allah âhireti istiyor; Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Allah’ın daha önceden yazılmış bir hükmü olmasaydı elde ettiğiniz menfaat sebebiyle size büyük bir azap dokunurdu.''
Rasul ve müminler azap gerektirecek bir davranışta bulunuyor. eğer Rasulün davranışlarını / sünneti vahiy olarak tanımlarsanız Kuranda bir çok eleştirilen, uyarılan vahiy /sünnet olduğunu görürüsünüz.
Ahzap 37 de ''Bir zaman, Allah’ın kendisine lutufta bulunduğu, senin de lutufkâr davrandığın kişiye, “Eşinle evlilik bağını koru, Allah’tan kork” demiştin. Bunu derken Allah’ın ileride açıklayacağı bir şeyi içinde saklıyordun; öncelikle çekinmen gereken Allah olduğu halde sen halktan çekiniyordun. Zeyd onunla evlenip ayrıldıktan sonra müminlere, evlâtlıklarının -kendileriyle beraber olup ayrıldıkları- eşleriyle evlenmeleri hususunda bir sıkıntı gelmesin diye seni o kadınla evlendirdik. Allah’ın emri elbet yerine getirilecektir.''
Rasul Allahtan değil, başkalarının eleştirilerinden çekiniyor, açıklaması gereken şeyi içinde saklıyor. Rasulün davranışlarına biz sünnet diyorsak ve sizler de buna vahiy derseniz. Nasıl olurda bir vahiy başka bir vahyi eleştirir. bu mümkün müdür!
Yine Tahrim suresi 1. ayet'' Ey peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığını, eşlerini hoşnut etmek arzusuyla niçin kendine haram kılıyorsun? Bununla beraber Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.'' Allahın kendisine helal kıldığı bir şeyi kendisine haram kıldığı için uyarılan bir rasul var. bu davranışının uygun olmadığını ve yaptığı bu davranışı affettiğini Allah kendisine bildiriyor. yani doğru olmayan isabet etmeyen bir davranıştan söz ediliyor.
eğer Raslün davranışını yani eşiyle birlikteliğini kendisine haram kılmasını sünnet kabul edersek ve buna vahiy denirse, HAŞA Allah cc kendi kendini mi yalanlıyor! böyle birşey düşünülebilir mi!
Kuran ayetleri iyi anlaşılmadan , özellikle Allaha ait fiillerde yapacağımız tanımlamalar bizi telafisi imkansız sonuçlara götürebilir. bu nedenle bu konularda çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Sizin çok iyi niyetle çalışmalar yaptığınıza inanıyorum. Ancak eskilerden gelenleri çok iyi araştırmamız gerek. insanlar alim de olsa yanılabilir. birbirlerini küfürle itham eden büyük alimler yaşamış İslam dünyasında. bu nedenle her bir müminin ulaştığı bilgilerin mutlaka ve mutlaka Kuranla uyumunu araştırması gerekir. aksi takdirde farkında olmadan yanlışların içine dalarız bu da bizim dinimiz olur.
Ehli Kitabın düştüğü durumu iyi okumamız gerek.
Rabbim bizi kendisine iftira tanlar olmaktan muhafaza etsin.
Çok önemli bir noktaya temas etmişsiniz. Ancak Hz. Peygamber'in her davranışı sünnet olarak kabul ediliyor mu? Onun bir beşer olarak yaptığı ve bazen de yanıldığı davranışlar da sünnet kapsamında mıdır? Tahrim Suresi'nin ilk ayetinde Hz. Peygamber'in yaptığı bir davranış eleştirilirken, iki ayet sonra ona Kur'an dışında Allah'tan bir bilgi verildiğine şahit oluyoruz. Bu durumda onun tüm davranışlarını gayr-i metluv vahiy olarak değerlendirip vücup ifade etmesi şeklinde anlamak doğru olmayacaktır elbette. O halde bunu belli bir usûl çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Açıkçası Altay abinin videonun sonunda ne dediğini bilmiyorum, çünkü video kesilmiş galiba. Fakat videonun genelinden anladığım haliyle Altay abi Hz. Peygamber'in tüm davranışlarını sünnet kabul etmekten ziyade vahy-i gayr-i metluvun varlığını ispatlamaya çalışıyor.
Allah rasülünün yapılmasını tavsiye ettikleri ile yapılmasını emrettiği-istediği fiilleri aynı kategoride değerlendirmemiz gerektiğini Allah Rasülünün hayatından görüyoruz. Ayrıca Allah cc Efendimizin bazı tercihlerini düzeltmesini hayattayken bunu da bizlere bizzat Kuran ile haber vermesi de vahyin dış ve iç müdahalelere kapalı olduğunun başka bir göstergesidir.
@@mevlutdagdeviren4597 Size bir sorum olacak;
Allah Rasulü, Ahzap 21. ayette Rabbimiz tarafından müminler için ÜSVEİ HASENE olarak gösterilir. Kuranda aynı zamanda Rasulüllahın hem şahsi /özel hayatında hem Elçilik görevini yaptığı durumda hem de müminler arasında ilişkilerinden söz edilirken bazı davranışlarının tenkid edildiğini, çoğu davranışından da övgüyle söz edildiğini görürüz. Ayrıca Rasulün kimsenin bilemeyeceği; içinde hissettikleri bazı korku, heyecan ve sırlarının da ayetler aracılığı ile ifşa edildiğine tanık olmaktayız.
Diğer taraftan, Rasulüllaha isnad edilen davranış, emir ve nehiylerinin toplanmış olduğu bazı eserlere/HADİS KİTAPLARINA sahibiz. Bu eserlerdeki bilgilerin Rasule ait olduğuna dair elimizde kesin bir kanıt olmadığı gibi bu rivayetlerin doğruluğu hakkında Allahtan gelen bir garanti de yoktur.
Diğer taraftan Mümtehine 4 ve 6. ayetlerde Atamız İbrahim ve beraberindekiler de Müminler için ÜSVEİ HASENE olarak gösterilmektedir. Başka birçok ayette İbrahimin davranışları övülmekte, Nisa 125. ayet İbrahimin dinine tabi olanlardan da övgüyle söz edilmektedir. Hatta Rasulüllahın da İbrahimin dinine uyması emredilmektedir.
Bize örnek /ROL MODEL olarak gösterilen İbrahim as ve beraberindeki müminlere ait elimizde ne bir hadis kitabı ne bir oto biyoğrafi ne de tarihi bir vesika vardır.
Soru şu; Müminler Atalarını nasıl örnek alacaklar? Rabbimizin ÜSVEİ HASENE olarak gösterilen İbrahim ve beraberindekilerin KURANDA BİZE BİLDİRİLEN TAVIR VE DAVRANIŞLARINI ÖRNEK ALMAMIZI SÖYLEMİŞ OLMASI GEREKMEZ Mİ? Elimizde Kuran dışında hiçbir bilgi kaynağı olmadığını bilen Rabbimizin başka bir şekilde İbrahim ve beraberindekileri örnek alamayacağımızı bilmesi kadar doğal bir şey olabilir mi!
Onları örnek almak için ONLARDAN SÖZ EDEN AYETLER YETERLİ olur diyenler, Rasulüllahın ÖRNEKLİĞİ İÇİN KURANDA KENDİSİNDEN SÖZ EDİLEN AYETLER neden yeterli olmasın?
'' Rasulüllahın ÖRNEKLİĞİ için Kurandaki ayetler yeterli değildir, başka belgelere/haber kaynaklarına ; BUHARİ, MÜSLİM, TİRMİZİ vb. eserlere ihtiyacımız vardır '' diye düşünenler İbrahimi ve beraberindekileri ÖRNEK gösteren Mümtehine 4 ve 6. ayetlerin gereğini nasıl yerine getireceklerdir.?
Bu sorunun cevabını biliyorsanız, lütfen benimle paylaşır mısınız?
@@mehmetogretmen7739 Rasulüllahın davranışlarını beşeri davranışlar, yanılgıları vs tasnif ediyorsunuz. Size iki rivayet sunacağım, Rahmet peygamberinin bilinmeyen yönlerini /kerametlerini de bu şekilde öğrenmiş olacağız!.
Müslimde geçen ve Seleme İbni Amr İbni Ekvâ radıyallahu anh’ın naklettiğine göre, bir adam Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’ in yanında sol eliyle yemek yedi. Peygamber Efendimiz adama:
- “Sağ elinle ye” buyurdu. Adam:
- Bir türlü yapamıyorum, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz:
- “Yapamaz ol” diye beddua etti.
Bu beddua üzerine, adam elini ağzına götüremez oldu.
Diğer rivayet ise Ebu Davutta geçen ve çocuk olan bir sahabinin namaz kılan Rasulüllahın önünden geçmesi nedeniyle uyarılması hakkındadır.
"Resulullah Tebük'e geldiğinde bir hurma ağacının önüne inmişti. 'Şu ağaç bizim kıblemizdir.' buyurdu. Ve hurma ağacına dönerek namaza durdu. Ben daha o zaman çocuktum. Koşarak geldim. Sütre olarak duran hurma ağacı ile onun arasından geçtim. Bunun üzerine Resulullah: 'O bizim namazımızı kesti, Allah da onun ayağını kessin.' dedi. O günden bugüne kadar ayağa kalkamaz oldum.”
Bu hadisle ilgili Sayın Üstad Hazretlerinin sözleri ise daha ibret vericidir.
''Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselam namaz kılarken hırçın bir çocuk namazını katedip geçtiğinden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm اَللّٰهُمَّ اقْطَعْ اَثَرَهُ (Allah'ım onun izini (ayağını) kes.) demiş. Ondan sonra çocuk daha yürüyememiş, öyle kalmış, hırçınlığının cezasını bulmuş." (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Üçüncü İşaret)
Müminler için iki yol vardır; ya şaşmayan Allahın Kitabı ve kurtuluş ya da yalan dolanlarla şişirilmiş rivayetler ve dalalet!
Allah senden razı olsun hocm..
elhamdülillah cok mantıklı Allah razı olsun
Yüce kitabımız rehberimiz kuran tek kitap değildir temel kaynaktır.
"Habibim size ne verdiyse onu alın"
Abi bakara 187. ayet üzerinden gayri metlu vahiy için delil getirmek doğru olur mu ? Diyanetin sitesinde ayetin tefsirinde farklı şekilde açıklanıyorda izah eder misiniz?
eskı toplumların uygulaması olara kyazmıslar degıl mı ayetın tefsırını? benım de aklımı bulandırdı dıyanetın tefsırı
Evet, bu ayet bu konuya delil olmayabilir. Hem eskilerin uygulaması böyle olmuş olabilir hem de konu açıklığa kavuşmadığı için böyle zannediliyor olabilir. Ama Altay abinin dikkat çektiği nokta çok önemli: Ayetin devamında bunun bir günah olduğu ve Allah'ın affettiğinin belirtilmesi ilginç.
Allah razi olsun
Dakika 4 ike 6 arası tüm bu konuyu açıklamıştır bence.
Genel olarak tatmin ediciydi Allah razı olsun
Doğrusu Kur'ân, sana ve kavmine bir şereftir. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız. Zuhruf 44
aynı kuran resul e itaat edin diyor ? kurana itaat edin demesi yetmezmiydi ? biraz kuıllanın su beyninizi
Bu dini bize anlatana sen karışma demek... 😅 Düşünsenize bi Nebi aleyhisselamın karşısında iken kendinizi.
Sen de karsisinda olmadiginin farkinda olsan keske
@@yusuf-kp6wl Kurana inandigim icin , kuranin uzun zaman once arap toplumundaki secilmis bir kisiye indigine de inanmam gerekir. Kurani kabul eden birinin kabul etmesi gereken bi sey bu. Cikarim yapiyorum.
@@yusuf-kp6wl bilmiyorum arastirdin mi ama hem matematiksel oruntuler (sadece 19 degil , gun ay vb kelimelerin , veya es ve zit anlamli kelimelerin belirli oranlarda gecmesi) ve donemin siyasi ve kisisel sorunlarina hic karismamasi bence gayet net delillerdir.
@@yusuf-kp6wl 19 ve tum matematiksel oruntuleri bir arada degerlendirince bir ayet eklemek veya cikarmanin imkani yok. Icerik bakimindan tahrif edilse de uyumsuzluk ve celiski olurdu
@@yusuf-kp6wl evet dedigim olay da bu herhangi bir ekleme yapildiginda bunu anlayabiliyosun
Çok güzel video güzel noktalara temas etmişsiniz hocam şimdiden Bayramınız mübarek olsun. Insallah bu kanal daha iyi yerlere gelir pek çok kişiye ulaşır.
Arada İslamın temelleri ile alakalı bu tarz videolara tekrar bir dönüş olabilirse kendi adıma çok sevinirim. Tabi felsefe vb ile ilgili diğer videolarınız da kıymetli çünkü onları da bir nevi irşad ve İslama yönelik tenkitlere kalkan olsun ve cevap versin diye çekiyorsunuz fakat bana sanki bu video gibi videolar bu yönde de daha çok hizmet ediyormuş gibi geliyor. Hem bunların maneviyatımıza yani ebedi hayatımıza faydası da daha çok.
Abi lütfen tengricilik hakkında video gelsin Türkçü/tengrici olanlara hem cevap olur
@@eneskaya1905 çünkü tengriciler İslam'la peygamber efendimizle alay ettikleri için video çekilmesini istiyorum
@@eneskaya1905 haklısın
@@denizcankurt2410 tengri inancına göre kadınlar kurtlarla cinsel ilişkiye giriyor onu söyle sende alay et
@@denizcankurt2410 >Bundan sonra kurdun yanına inen kızlar, onun eşi olurlar. Mitolojik unsurlar barındıran Türeyiş Efsanesi’nde kurtla kızların birleşmesinden pek çok çocuk doğar. Bu çocukların sesleri bile bozkurt sesine benzeyip hepsi pek yaman savaşçılar olmuş ve bunlara Dokuz Oğuz-On Uygur denilmiştir.
Ateistler içinde bile doğru dürüst adam çıkarken, Tengricilerin tamamı ciddiyetsiz hakaret etmekten başka bir şey yapmayan iki üç tane lafı ağzına sakız eden tarih yoksunu cahil tayfası
Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullah
Allah razı olsun abim
Rabbim razi olsun değerli abi
Sağlam deliller maşallah Allah razı olsun
Ve Aleykumus Selam ve Rahmetullahi ve Beraketuhu
Allah razı olsun abi ❤☺️🤲
allah razı olsun üstad.
Bu video baştan sona insan ürünü sünnet ve hadis sözlerini kutsama üzerine kurgulanmış Kur'an da Sünnet ifadesi peygamberler için değil Allahın sünneti olarak geçmekte Allah hükümlerine ortak kabul etmez Ayetler peygambere sayfa sayfa (kitap) olarak verilmiştir.
kendini yalanlandıgının farkındamısın ? sünnete ve hadıse insan ürünü diyosun o zaman bu mantıkla kuran da insan ürünü ? peygamber e vahyedildi cünkü ? azabın en sıddetlisini siz cekeceksiniz
Altay Cem Meriç'in bu videosuna REDDİYE:
th-cam.com/video/bQwSr3JTQME/w-d-xo.html
@@bossfightz bu videoya REDDİYE:
th-cam.com/video/bQwSr3JTQME/w-d-xo.html
Değerli kardeşim
Bu konu hakkında naçizane bir örnek vermek istedim .
Kan ibni Mâlik tebuk seferi ile ilgili
Sahabe sadece Kur'an bizi ilgilendirir
Nebi aleyhisselam anca postacı gibi ayetleri bize söyler ve bırakır olsa idi
Tebuk seferi ne katılamayan kişilere
Nebi aleyhisselam yaptırım uyguladığı ni biliyorz.
Allah razı olsun hocam ❤
Abi oruç geceleri eşlere yaklaşma yasağı. Bir ayet olup hem manası hemde metni nesh olmuş olabilirmi mesela bu ayet bana gayri metlü vahy'e delil değilde biraz recm ayetinin neshi gibi geldi Allahualem
Oruç geceleri öyle bi yasak yok aksine mübahtır bak ayete bakara 187
Eleştiri
İddia 1:''Allah'a ve Rasule'e itaat edin''
1.1.Allah'a ve rasule itaat edin demek, Kuran'a itaat edin demektir. ''Emniyet müdürüne itaat et'' diyince emniyet müdürünün
saçın, sakalına, hangi ayakla tuvalete girdiğine bakmıyorsun. O'nun kanunlar çerçevesinde yaptıklarına bakıyorsun.
Ayette makama vurgu yapılmış rasul denmiş. Muhammed'e itaat denmemiş.
1.2. ''Allah'a ve Rasul'e itaat'' hadis anlamına gelmez. ''Benim peygamberime inanın '' anlamına da gelir. O sizi
kandırmıyor, O benim peygamberimdir anlamındadır. Yani deizme bir gönderme yapıyor. Sadece Allah'a değil, rasule de itaat
et.
1.3. Peygamberin sadece peygamberlik kimliği yoktur. Aynı zamanda baba, eş, komutan, devlet başkanı kimliği vardır.
Uhud Savaşı'nda rasule itaat edilmediği için yenildik.
Sonuç: Buradan hadis çıkarmak çok zor bir anlam. Hiç bir delili yok. Demişsiniz ki '' Neden sadece Allah demedi, Rasul
kelimesi de eklendi?'' Bende o zaman derim ki ''Neden Allah'a ve Rasul'ün hadislerine itaat edin'' denmedi. Haşa Allah bizle
dalga mı geçiyor?
İddia 2: ''Rasul Kuran'ı açıkladı''
1.1. Huruf-u Mukatta nerede ? Onları neden açıklamamış ?
1.2. Resulullah (sav), Gaybın anahtarı beştir» dedi ve şu mealdeki ayeti okudu: «O saatin (kıyametin) ilmi şüphesiz ki Allah›ın nezdindedir.
Yağmuru O indirir. Rahimlerde olanı O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez.
Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) bilendir. Her şeyden haberdardır» (Lokman 34).
Sahih hadiste diyor ki '' gaybın anahtarı 5 tir.'' Ve yağmurun yağmasını da içine ekliyor. Meteoroloji dünyası şokta.
Ayette ''yağmuru o yağdırır'' diyor. Yağmurun ne zaman yağacağını bilemezsiniz demiyor. Ama bu sahih hadis, açık bir şekilde
bilimle çelişiyor.
İddia 3 '' Zikri indirdik, beyan edesin'' ifadesi
Beyan etmek, bildirmek ve açıklamak anlamına gelir. Allah, Kuran'ı peygambere vahyeder, peygamber onu sözlü olarak açıklar.
beyan eder. Hadisle alakalı bir durum yok.
İddia 4 '' Kuran dışı vahiy yoktur''
Hadis inkarcıları kuran dışı vahiy yoktur demez. Bunu en basitinden 4 kitap var ama bir çok peygamber var örneği ile açıklarız.
Ki ayrıca Gürkan Engin'de size bunun böyle olduğunu söyledi. Söylemediğimiz şeyle bizi itham etmişsiniz. Allah aşkına şunu öğrenin.
Biz '' Kuran yeter'' derken Dünya'da sadece Kuran var. Hadislerin hepsi yalan, tefsir yalan, yumurta kırmasını bile Kuran'dan öğrenirsiniz'' tarzı bir şey iddia etmiyoruz. Kuran yeter demek helal ve haram noktasında kuran yeter demektir.
Mesela biz (hadisçiler bu hadisleri saklarlar) resim çizmenin,heykelin,sol elle yemek yemenin, tavla oynamanın, Dünya'nın ömrünün
7000 sene olduğunu, köpek beslemenin haram olduğunu ve beslenirse eve melek girmeyeceğini
(evine köpek alan evde ölmez herhalde, Azrail nasıl girecek :D)
vs. inkar ederiz.
İddia 5 '' Ahzab 36 içinde gizlediği şey ne idi?''
Cevap; Banane kardeşim. Dini bir hüküm mü bu ? Helal haram mı belirliyor? Tahrim 1-5 ayetlerinde de peygamberin özel hayatına
değinilmiş. Banane oradaki olayın ne olduğundan ? Bunu niye bu kadar merak ediyoruz? Ha merak ediyorsanız hadisleri okuyun.
Tarihsel kaynak olarak okursun.Problem yok. Doğru olabilir yanlış olabilir ama sonuçta tarihi kaynaktır. TEVATÜRLE GELEN BİLGİLER VAR DEĞİL Mİ ?
Bende bir soru sorayım size. Allah bizi ilgilendirseydi Tahrim 1-5 deki olayları söylemez miydi ?
Söylemediyse bizi ilgilendirmemiş demektir.
Hadisçilere güzel bir ayet var.
''Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. Kur’an indirilirken böyle sorular sorarsanız size açıklanır.
Allah onlardan sizi muaf tutmuştur. Allah çok bağışlayıcıdır, halîmdir.'' Maide 101
Hadisçilere bazı sorular:
1. Allah madem ki hadislere önem veriyor. O zaman neden Kuran'ın yanında bir hadis kitabı yazdırmamış? Ve bu işi bizzat
peygambere vermemiştir? Neden bu işi Buhari, Müslim yapmıştır?
2. Kuran 5925212515 ayette, neden Kuran yetmez, hadiste lazım dememiştir?
Allah bizle kelime oyunu mu oynuyor ?
3. Madem hadislerden sorumluyuz. Allah ayetinde neden sadece Kuran'dan sorumlusunuz demektedir.
''Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız.'' (zuhruf 44)
Başka bir ayet,
''İşte şunlar, sana gerçekten okuduğumuz âyetlerdir. Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra (buna değil de) hangi hadise inanacaklar?''
(Casiye 6) Hadis nerede ?
4. Allah neden ayetinde '' Kuran'ı biz indirdik, O'nu koruyacağız'' demiştirde, size ''hadiste lazım onlarıda koruyacağız'' dememiştir.
Ve Allah hadisleri koruyacağız dememesine rağmen siz nasıl olurda Buhari'nin yazdığı hadislere '' bu ayettir'' '' hadis ayeti iptal eder'' dersiniz?
5. Ümmet Kuran üzerine ittifak etmişken neden herkesin hadisleri farklıdır? Şii'lerde sizin hadislere uydurma diyor ?
6. Hadiste ''dinden döneni öldürün'' der. Nisa 137'de ise ''İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir.'' der. Hdis ve ayet kabak gibi çelişirken bu hadisi nasıl savunursunuz ? Öldürüleceğinden korkan adam dinden döndüğünü söyler mi ? Münafık yetiştirmek mi istiyorsunuz ? Namaz kılarken Allaha küfreden insanlar olmasını mı istiyorsunuz ?
not: Bütün iddialara değinemedim, kısa özet geçtim. gerçekten vaktim yok.
Peki ben sana bir soru sorayım: Madem bu hadisler müslümanları bağlamıyor ya da bir hüküm ifade etmiyor, uydurma hadisler neden ortaya çıkıyor peki? Eğer hadisler önemsizse ve sadece kuran yeterse insanlar neden hadis uydurma işine giriyorlar,ne gerek var?
Dedi Kuran'ı kuranla inkar eden edip yüksel ve gürkan engin müridi...
- Allah’a ve Rasul’üne itaat
وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُواۚ
Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve onlara itaatsizlikten sakının.
(Mâide / 92. Ayet)
Ayette 2 farklı şey zikredilmiş: Allah’a itaat ve Rasul’e itaat. Eğer ikisi aynı şey olsaydı bu Allah’ın iki kelimeyi iki sefer anlamsız yere tekrarlaması demek olur (haşa). Bir de Arapçaya göre (الرسول) buradaki ifade ile The Messenger, yani maruf/bilinen Elçi anlamında kulanılmış ki bu hz Muhammed aleyhissalatu vesselam’dır.
- Tahrim suresi hakkında
Hani peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti. Eşi bunu başkalarına aktarıp Allah da durumu peygambere açıklayınca peygamber bunun bir kısmını anlattı, bir kısmından vazgeçti. Eşine konuyu anlatınca o, “Bunu sana kim haber verdi?” diye sordu. “Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana bildirdi” diye cevap verdi.
(Tahrim 3)
Allah’ın Rasulullah aleyhissalatu vesselam’a bir haberi bildirdiğini söylüyor, bu Kur’an haricinde vahiy yoksa, nerede bu ayet?
- Lokman suresi 34. Ayet
Bilmek ile tahmin etmek arasında bir fark vardır. Allah’ın bilmesi kesin bir bilgiyledir, meteorolojik veriler ise zandır, bilgi değildir.
- Hadisler ve teşrii
Allah hangi ayette oruç gecesinde ilişkiyi haram kılmıştır?
Bakara suresi 187
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı.
Bu ayet oruç zamanında ilişkinin önceden haram olduğunu gösteriyor. Sadece Kur’an diyenler ilgili ayeti getirebilecek mi?
Hadislerin dinde otorite olduğu bu ayetle çok net bir şekilde zahir oluyor.
1. Elhamdulillah, hadis ilmi İslam’ın her döneminde öğretilmiş. Sahabeler bilgilerini talebelerine onlar da kendi talebelerine aktarmıştır. İlk hadis kitabı İmam Buhari tarafından yazılmamış ki. Habil Ademoğlu’nun islam tarihi ile alakalı videosuna göz at.
2. Kur’an’da zaten onca ayette Nebi aleyhissalatu vesselam’a atıf var. Bana İslam’ın il 1200 yılından 1 tane sadece Kur’ancı bir alimin işimizi verebilir misin?
3. وَاِنَّهُ لَذِكْرٌ لَكَ وَلِقَوْمِكَۚ وَسَوْفَ تُسْـَٔلُونَ
O kitap sana ve kavmine bir hatırlatmadır; yakında sorgulanacaksınız.
(Zuhruf Suresi - 44 . Ayet)
Ayette sadece ifadesi geçmiyor.
Hadis kelimesinin bir çok anlamı vardır. Haber, eskinin zıttı yeni ve bildiğimiz hadis bunun anlamıdır. Ayette haber anlamında kullanılmış.
4. Allah sahabelerden razı olduğunu söylemiştir. Onlar bize Nebi aleyhissalatu vesselam’dan yalan bilgi aktarsaydı Allah onlardan razı olur muydu? Onlar kesinlikle güvenilir kimselerdi, demek ki onların talebeleri de güvenilirdi.
5. Bazı şiiler de Kur’an’ın (haşa) tahrif olduğuna inanıyor, bu sizce bir ölçü müdür?
@@Eserimumin tahrim süresinde nebi deniliyor. Yani insanlara tebliğ etmesi gerekmeyen vahiy geliyor. Mesela hz musanın annesi gibi onada vahiy gelmişdi. Ama o rasül deyildi. Rasüllük ancak erkeklere vermişdir Rabbimiz. Hz musanın annesine çocuğu suya at deniliyor. Birde diğer ayetde zaten oruçun diğer ümmetlere farz olduğu gibi bizede farz oldu. Önceleri her halde gecelerde ilişki yapılmazdı. Ama burda helal kılınıyor . En azından ben böyle anladım.
@Eserimumin dedigin herseye cevap vereyim ilk dedigin peygambere ve allaha itaati ayirmis diyorsun gereksiz yere fakat gereksizlikten degil bu kuranin dili budur bir seyi vurgulamak icin bir cok kere soyler tekrar eder nesrla biz size kurani ve hikmeti indirdik der ama hikmet kuranin bir ozelligidir yada allahin melegine peygamberine ahirete kutabina inanin der ancak sadece kuran dese yeter di cunku kurana inanan digerlerinede otomatik olarak inanmid olur neden soyler cunku vurgu yapar bu kadar 2. konu biz kuran bize yeter derken islami bilgi olarak helal haram yapmamiz gerekenler ve yapmamamiz gerekenler olarak yeter diyoruz ben sahsen kuran disi vahiye inaniyorum allah oeygamberle ellbet konusmustur vahiy iletmistir fakat bizle alakali bir durum yoktur kuranda yazan hersey yeterlidir. 3. konu biz uydurma hadislerin sahabeler yapti demiyoruz bunu yapanlar munafiklar fakat bir sahabede gayet yalan hadis aktarabilir bunu bilerek yapmasa bile yanlis duymasi yeter sonucta
Önemli bir sorum var:Miraçta peygambercennet kapısındaki yazıları okuduğunu söylüyor ama peygamber okuma yazma bilmiyor bu nasıl bir çelişki yada neden bir çelişki değil cevaplayabilecek var mı
Allah razı olsun
La İlahe illallah Muhammedun Resulullah
19.08.22 dewamkee
allah razı olsun.
Bir muslüman icin en gözel örnek Muhammed elehiselamdır. Kuranı en doğru anlayan ve onu en mükkemmel olarak heyata tatpik eden Rasulullahdır(s). Ama malesef bu gün bize tagdim olunan sünnet heç de yüz de yüz doğru olarak muhammedden(s) gelmiyor. Doğrudan ondan gelen hadislerin içerisine çoxlu sayda uydurma hadisler de katılmişdır. Hetta demek olar ki, uydurma hadisler doğru hadislerden oranla kat kat çoxdur. Hele ben sahih hadisler külliyatından söz edirem. Kurana açik aşikar zidd olan rivayetleri de sahih adlandırmışlar. Hadis sahesi çok berbad haldadir.
Hz Musaya kitap verilende tur daginda Hz Musa peyganberliginin Yarisindaydi halbuki Hz Musa vahi alip firavunla tartişiyordu ancak ortada bir kitap yokuydu
Allah razı olsun abi
Maşallah Allah razı olsun
Elhamdülillah
Allah razı olsun hocam
Kuran'da görebildiğimiz gayrı metluv vahiyler hadislerde mevcut mu ? Yani mesela "Ramazan ayı gecelerinde ilişki size haram kılındı" gibi bir bilgi hadis ile bize ulaşabilmiş mi ?
Vahiyse hadis değil ayet olurlar
3. Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.
(Tahrîm, 66/3)
Kuran dışı hadisin net delillerinden
Bakara 143. ayete Türkçe meallerde farklı anlamlar verilmektedir. CEGALE fiilinin lügat anlamını ve Kurandaki kullanımlarını incelediğimizde çok geniş anlamlara sahip olduğunu görürüz.
Yapmak, yaratmak, yerine koymak, sebep olmak, hasıl etmek, oluşturmak, ....vb manalara gelen bu fiilin kullanıldığı ayete ''............Yöneldiğin O (Mescidi Aksayı) kıble kıldık .... '' manası vermemiz uygun değildir. Çünkü ayette Mescidi Aksa veya Beytul Maksid ya da benzer bir kelime olmadığı gibi onu işaret eden bir kelime de yoktur.
Ayetteki ibare '' .....جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ Kıbleyi /ciheti kıldık, hasıl ettik, ....'', manasındadır. hemen gelen sıla cümlesi de, KIBLE olarak tanımlanan mekanının sıfatıdır. burada cümle tamamlanmamıştır. Bu kıblenin ne kılındığı/neye sebep kılındığı ise '' İLLA ''' HASR edatından sonra gelen cümle ile tamamlanmıştır. Bu cümlenin başında içinlik/sebep bildiren Lİ edatı vardır.
Ayet, herhangi bir mescidin ya da yapının kıble yapıldığını ifade etmekten ziyade, Bilinen bir Kıblenin (ki bu cihet daha önce Rasulüllahın yöneldiği bir mekan idi ), Rasule uyanlarla gerisin geriye dönenleri Allah cc nin bilmesi / ortaya çıkarması için bir sebep kılınmasıdır. Ayete bu şekilde bir anlam verilince hem Arapça dil açısından bir yanlışlık olmadığı gibi, anlam açısından da daha uygun bir ifade ortaya çıkar.
bu nedenle ayetteki CEGALE FİİLİ, bir mekanın kıble yapıldığının haberini bize vermek için kullanılmamış olup, kıblenin hangi murada sebep/hasıl kılındığını vurgulamaktadır.
Allah cc. Rasulün yöneldiği kıble (Mescidi Aksa ) yı ne zamandan beri KIBLE olarak tayin etmesi ile ilgili bir bilgi vermemektedir.
Eğer biz, bu ayetten ''daha önce Allah cc nin Rasulüne gayri metluv vahiyle Mescidi Aksaya yönelmesini emrettiği anlamını çıkarırsak'' bir çelişki içine düşmüş oluruz. Çünkü Rasulüllahın hicret öncesi Kabeyi önüne alarak Mescidi Aksaya doğru yöneldiğine dair rivayetler var. Kıble hem kabe hem mescidi aksa mı idi?
Ayrıca dikkat edersek, gayri metluv vahiy dediğimiz, Rasulüllahı bilgilendiren, onu destekleyen, koruyan ve eğiten vahiy türünün daha çok Rasulün kendi şahsı ile ilgili olduğunu görürüz. Kuran ayetlerinden bunu anlıyoruz.
Oysa Ümmeti ilgilendiren, TÜM TOPLUMUN/İNSANLIĞIN BİLMESİ VE UYMASI GEREKEN KURALLAR, HÜKÜMLER KURANDA BELİRTİLMİŞTİR.
Allah cc bilmemiz gereken tüm kuralların /her şeyin örneğini Kuranda verdiğini, hiçbir şeyi eksik bırakmadığını bize bildirmektedir.
İlahi vahyin kontrolunde ve korumasında olan Allah Rasulü bu kuralların, ibadetlerin nasıl ve ne şekilde uygulanacağını yine Rabbinin kendisine öğrettiği şekilde ümmetine göstermiş, her konuda onlara GÜZEL BİR ÖRNEK olmuştur.
cünkü nebi as atıyorum namaz kılmayı gostermeseydi suan 1001 cesit farklı sekilde namaz kılan muslumanlar olacaktı .
Ağzınıza sağlık hocam
Câsiye, 6.. Ayet: Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?
Hocam uçaktaki ateist diye birisi size herhalde reddiye yada eleştiri yaptı bu konuda video gelirmi?
Enfal 7.Ayet: وَاِذْ يَعِدُكُمُ اللّٰهُ اِحْدَى الطَّٓائِفَتَيْنِ اَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ اَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُر۪يدُ اللّٰهُ اَنْ يُحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِه۪ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِر۪ينَۙ
Ayette geçen tüm fiiller muzari , maziye (geçmişe) delalet eden bir zaman eki kullanılmamış ,
ama derseniz ki "" إذ ön eki geçmiş zamana hamlediyor o sebeble "Allah size vadediyordu veya Allah size vadetmisti" anlamı verilir"" ancak,, اذ ön ekinin sadece Zaman ön eki değil , işte , o vakit, zira gibi anlamlara da geldiğini hatırlatmak isterim.
maamafih , o takdirde ayetin anlamı " işte Allah size vadediyor veya vadetmekte" manası ile geleceğe veya an'a hitap şeklinde okunur...
Üstelik ayetin siyak ve sibakina bakarsanir , hem öncesinde hemde sonrasında hep muzarı fiiller kullanılarak olay kurgusu, şimdiki , geniş veya gelecek zamanı vurgular .
Dolayısıyla durum, dile getirdiğiniz gibi geçmişte bu konu ile ilgili vadedillen bir şeyin varlığına delalet etmez
Bu ayeti (enfal 7) doğru anlamak için 5 -13 arası ayetleri de iyi okumak gerek. 5. ayette; Allah cc ''Nitekim müminlerin bir kısmı isteksiz oldukları halde rabbin seni, doğru bir kararla evinden savaşa çıkarmıştı'' buyurmaktadır. bu ayet için de ''Allah cc, Rasulüne savaş için evinden çıkmasını emreden gayri metlüv bir vahiy indirdi diyebilir miyiz?
Ayetleri siyak ve sıbakını hatta Kuranın diğer ayetleri ile uyumuna bakmadan ve Arap dili ve Belağatine vakıf olmadan ayetleri açıklamak yanlışlar yapılmasına sebep olabilir.
5-12 ayetler; Rasulün ve müminlerin kervanı ele geçirmek üzere, Medineden ayrılmaları, kervanı kaçırmaları sonucu müşrik ordusu ile karşılaşmaları ve tüm bu olaylarda yaşadıkları endişeler, korkular ve sonunda Rasule itaatleri; Allahın takdiri ile meydana gelen kaçınılmaz olan hakikatler olduğunu Allah cc o günün müminlerine bildirirken tüm müminlere de, '' karşılaştığımız her bir olayın Allahın izni ve takdiri ile İlahi bir maksada binaen yaratıldığını, her zaman sınava çekilebileceğimizi, Allahın her şeye gücü yettiğine iman etmemizi'' haber vermektedir. (bu ayetler, Kervan için evlerinden çıkan Rasul ve beraberindeki müminlerin yaşadıklarını gözler önüne sermektedir.. eğer bu ayet olmasa idi bu gün biz müminlerin bu olaylardan (bu kadar doğru ) haberi olmayacaktı.)
Gayri metlüv bir vahiyle Allahın iki taifeden birini müminlere vadettiği şeklindeki görüş zanni bir görüştür. hiçbir dayanağı yoktur. bu tür görüşler, Allaha bilmediğimiz bir konuda bir fiil isnad etmek olur ki vebali ağırdır.
Allah cc ve Onun Rasulü hakkında konuşurken kesin delil olmadan konuşmak bir mümine yakışmaz.
Tek bişey diyeceğim kuran müslümanları her biri kendi hadisini oluşturuyor haberi yok,üstüne aynı ateistlerin ahlak yapısı oluşturmadığı gibi bir noktaya düşüyorlar çünkü her birinden ayrı tel çıkıyor ve en basitinden 2 kuran müslümanından nisa 34 için 2 side farklı yorum yapabilir çünkü kurandan bunu anlamış oluyorlar.
Enfâl, 1. Ayet: (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "Ganimetler, Allah'a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü'minler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin." bu ayette ganimetler Allah ve rasulüne aittir derken Allah' a ayrı rasule ayrı ganimet mi oluyor?
Fatır 32.Ayet: Sonra Kitab´ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan (insanlardan) kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah´ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur.kuran adına atıp tutanlar kuranın cahillerin elinemi bırakıldığı sanılır ayet açık kuranın varisleri var diyor kuran
Musluman deyince aklıma bir karış sakal ve sırtında Kalaşnikof aklıma geliyor nedense
Teşekkür ederim
Cenabı Alla sizin üzerindeki nimetlerini artırsın inşallah
Kur'an'a itaat etttiğimizde yani Allah'a itaat ettiğimizde , peygambere de itaat etmiş olmuyor muyuz ?
ALTAY KARDEŞİM BIRAK ŞU İNSAN UYDURMASI SÖZLERİ DE KURANA KULAK VER
''ALLAH'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir.''
(enam-114)
@מוסלמי işte bu şeytanın insanı Allah'ın vahiyinden saptırma aldatmasından başka birşey değildir. Hadis şeytanın bir plandır insanı Allah'ın yolundan saptırmasi planıdır
@מוסלמי bende senin gibi düşünüyordum eskiden. Zincirin ucu şeytana çıkıyor
videoyu nerenizle izliyosunuz siz la .
@@bossfightz attığım ayeti nerenle okudun? Kuran ısrarla başka bir yasa koyucuyu reddediyor hiç mi Kur'an-ı anlayarak okumuyorsunuz be mukallitler
@@omersonmez6154 Cuma nabıyon
Hayırlı çalışmalar dilerim, Allah Resulü bizlere önder, lider, rehber, muallim ve en güzel örnektir, Hud suresi 1-2 ayetlerde görevi (hakim ve habir olanın tafsilatıyla açıkladığı ayetler ile bizleri uyarır/müjdeler) açıklanmış, Kur'an'ı anlayabilmemiz için en iyi anlayan/yaşayan ve bizlere örnek olan Resulullah'a ihtiyaç var.
Sorum şu ki; vahy-i metluv 6236 ayet, peki, vahy-i gayri metluv kaç adet..
Miktarı belirleme yetkisi muhaddisler/beşer mi oluyor, veya 6 imamın ittifak ettiği hadisler mi kabul edilecek yada ittifaken mütevatir olanlar mı..
Tekrar hayırlı çalışmalar dilerim..
üstad açıklamalar gerçekten ikna edici lakin şüpheleri gidermek amacıyla hadis ilminde bir konu hakkındaki hadislerin bütününe bakarak en doğrusunu anlamaya çalışmak lazım çünkü kendi içinde çelişen farklı farklı riayetlerin olduğu herkesin malumu bu konuda önerebileceğiniz veya istifade edebileceğimiz bir kitap tavsiyesi almak istereim sizden . kısaca hangi hadis kitabını önerirsiniz .
Hadislerle uğraşmak yerine kuranı anlamaya çalışmak daha mantıklı geliyor bana
Kendi kendini çelişkiye sokuyosun şeytan boş durmaz işini çok güzel yapıyor şeytan örnekleri mevcut
kur'an gibi koruyacağını taahhüt etmediği ve gerçekten de kişisel çabalarla aktarılmış ve öğrenimi de kişisel çabalara kalan hadis külliyatından allahın bizi sorumlu tutacağını sanmıyorum. islam tarihini ve ayetlerin bağlamını anlamak açısından başvurulabilir ama hadislerden farz ve haram devşirmek saçma geliyor bana. allah bir şeyi yapmamamızı kesinkes beklese açık açık kur'anda geçerdi diye düşünüyorum.
toplam kaş tane sahih hadis var hocam?
15bin civarı
@@Ahmet-dx4yh 4 bin diyolar
@@w0194 4 bin diyolar
@@mrsan_msc sırf sahih buharide zaten 7200 civarı hadis var hepsi sahih nasıl 4 bin
İbn Kayyim rahimehullah şöyle demiştir:
"... Bu sebeple Rasulullah aleyhisselamın #Dindeki bütün sözlerinin Allah katından bir vahiy olduğu ve Allah katından olan her vahyin de Allah Teâlâ'nın indirdiği bir 'Zikr' olduğu böylelikle anlaşılmış olmaktadır.
Nitekim Allah azze ve celle bu konuda şöyle buyurmuştur:
Nisâ Sûresi 113:
"(Ey Nebi!) Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah'ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür."
Âyette geçen 'Kitab', Kur'an'dır; 'Hikmet' ise, Sünnettir.
Nitekim Resulullah aleyhisselam bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Biliniz ki bana, Kur’an ve onun benzeri (sünnet) verildi..."
Resulullah aleyhisselam bu hadiste, kendisine Kur'an verildiği gibi sünnet de verildiğini haber vermiştir.
Allah Teâlâ, kıyâmet gününe kadar insanlara onunla huccetini ikâme etmesi (delillerini gösterip tamam etmesi) için Muhammed aleyhisselama vahyettiği ve O'na indirmiş olduğu şeyleri korumayı garanti altına almıştır."
(Muhtasaru's Savâiki'l Mursele, c.2 s.371)
Aleykümesselam
Kuran dışı vahiye ikna oldum ama bunların hadis olarak kabul edilmesi ve uygulanması hala soru işareti. Eğer hadis olarak kabul edilmeli ve uyulması gerekiyor ise Kuran eksik bir kitap sayılmaz mı? Belli ki biz yine sadece Kurandan sorumluyuz çünkü Allah'ın tarih boyunca tüm müslümanların uyması gereken başka emirleri olsa muhakkak Kur'an'da olması gerekirdi. Yanlış düşünüyorsam düzeltiniz
Kuranın peygambere uyun,ona ittiba edin,o sizin için güzel bir örnek demeside Kuranın emirlerine uymak olduğundan Kuran yine eksik değildir.Eğer peygamberin tüm sahih sünneti Kuranda yer alsa ciltler dolusu bir kitap olması gerekirdi.
Sorduğunuz soruya Cevap da vermişsiniz kuran hiç eksik bir kitap olabilirmi?
Yüce Allah onu eksiksiz tam olarak indiirdigini ve dinini tamamladigini bildirmis iken biz nasıl eksikliğinden bahsedebiliriz.
Kuran dışı vahiy yoktur. İnsan nasıl Allah kelamı ile Peygamber kelamıni bir tutar bu kadar bozulmuş hadis varken, bunlari nasıl ayrı bir vahiy olarak kabul ederek, Allahın kelamı ile haşa bir tutarlar. .
Nebi aynı zamanda bir beserdir. Onun beşer olarak söyledikleri yaptıkları nasıl hadis olarak kabul edilerek dine sokuyorlar anlaşılır gibi deyil.
Resul olarak söyledikleri zaten birebir kuranla uyumlu olmalıdır. Dolayısıyla hadisler mutlak surette kurana uygun olmalıdir.
Bozulmuş veya kurana uygun olmayan hadisleri ile kurana uygun olan hadislerde nasıl vahiy olarak kabul ederler anlaşılır gibi deyil.
Biz hasap günü hadislerden mi sorguya çekileceğiz yoksa Kurandan mi?
Sahihi Müslim, Buhari, Kutubi Sitte mi hesaba çekilecek yoksa Kurandan mi?
Karar versinler.
Muhammed As başımızın tacı canımız ona feda. Ancak ;
Nebimizi aşırı kutsuyiip onu kuranin önüne getirmek isteyenlere de şunu soruyorum
Cenabı Hak neden sen sadece bir uyaricisin senin gorevin sadece TEBLİĞ etmek. Sen hidayete erdiremessin diyerek şirke girmemesi ve günah işlememesi Kuranda değişiklik yapmaması konusunda uyarılarak Aksi takdirde cezalandırilacagini, kaybefenlerden olacağını Nebisine ayetlerle bildirmis. .
Nebimizde ben ancak bir uyarıcıyim, sizede banada ne olacağını bilmem. Gaybi da bilmem diyerek Rabbine bağlılığıni bildirerek kendisininde neticede bir beşer ve bizim gibi kul olduğunu dile getirmiş.?
Burada Peygamber nebi ve Resul kavramlarının ayıramayip karistiranlarin sünnet ile Kuranıda ayiramayip karistirdiklarindan bu soruların cevabıni bildiğiniz halde sizinde kafanızı karıştırmışlar anlaşılan.
@@dursunbaran3656 Hiç bir müslüman sünnetiveya sahih hadisi ayetin önüne geçirmez.Sünnet ve sahih hadis 2. kaynak ve delildir.1450 yıldır tüm İslam alimlerinin görüşü budur.Sünnete ve sahih hadise uymak Kuranı 2. plana atmak değilki,sen zorlama ile yorum yapma.Kuran temel kaynaktır,sünnet ve sahih hadiste onu destekler.Allah resule o nefsinden konuşmaz derken neyi kastediyor acaba tabiki sahih hadis ve sünneti kastediyor.Hadissiz ve sünnetsiz din öğrenilmez.Bunlar Kuranın uygulamalardır.Onlarca ayette Allah ve resulü diye hitap ederken Allah yanına resulü ilave etmesi bizi destekler zaten bu görüş İslam alimleri ve tüm ümmetin icmasıdır ve tüm müslümanları bağlar.Bu ayette bunu destekler.
Kendisine doğru yol belli olduktan sonra, her kim Resul'e karşı gelir, mü'minlerin yolundan başkasına yönelirse, onu saptığı yolda bırakırız. Onu Cehennem'e atarız.Nisa 115. Ayet.
Güzel konular
Bu konuyu daha önceden de Halis Aydemir hocanın hadis derslerinden dinlemiştim. Ancak aklıma şöyle bir soru takıldı. Kur'an da bizim bugün Resûlullah'ın sünneti dediğimiz şeye aslında hikmet diyor, niye hikmet aynı vuduu ve salah gibi dini kavramsal bir anlam kazanamamış da sünnet kavramı onu yerinden etmiş?
googleden hikmet ne demektir yazıp bu kanıya vardın demi :D sarj bitti ilim bitticilerden misin ? bizim hocanın lafı o kadar yerinde ve doğru ki
Arapça bilen biri cevap verebilir mi?
Tam yazamayacağım şimdi Türkçe hâllerini yazayım: Kur'an-ı Kerim'de bazen kelimeler birleşiyor mu acaba? Mesela "mimmâ" diye bir kelime var bu "min" ve "mâ" kelimelerinin birleşimi mi yoksa başka bir anlamı mı var? Nebe suresinin başındaki "Amme" derken o "An" ve "mâ" kelimelerinin birleşimi mi oluyor? Bunun gibi örnekler var bunlar dediğim gibi mi acaba? Öyleyse hangi durumlarda birleşiyor böyle?
evet dedigin gibi oluyor. tecvidli okumak deniyor buna. tecvid kelimesini arastırarak daha fazla sey bulabilirsin.
@@celilunver7966 Usta eyvallah cevap için fakat bu dediğim tecvid değil diye biliyorum ben
"mimma" diye okunan demedim, direkt o kelime dedim. Yani "مِمَّا"
Bu galiba tecvid değil de bizdeki birleşik kelime sınıfına giren kelimeler gibi. Değil mi?