Dehb ve diskeksi tanısı koyuldu . Sizi keşfetmem sandık dolusu altından daha faydalı oldu 😊 teşekkürler. Herhangi bir konuda araştırmak ve yardımlaşmaktan çoook memnun olurum.
Sorgulama aşamasında bana en faydalı gelen şey otizimli gerçek kişilerin hayat deneyimlerini öğrenmek oldu. Takıldığım, anlamlandıramadığım her noktada, dünyanın her yerinden binlerce kadın ile aynı şeyleri yaşıyor olmak hem nihayet bir anlaşılma hissini hem de nihayet bir birlik hissini doğurdu. Bütün adalet takıntılarımız, bütün "asiliklerimiz", bütün meraklarımız, işleyişimiz, önemseyişimiz, kırıldığımız yerler... Otizm konusunda benim için kilit noktalar şunlar oldu: 1. çocukluktan süregelen ait hissetmeme / dışlanma / zorbalığa uğrama 2. yetişkinliğe doğru eklenen psikoloji, sosyoloji gibi ilgi alanları (uyum ve anlama çabası kaynaklı) 3. sosyal olayları sürekli tekrar tekrar düşünme/analiz etme 4. ışık/ses/doku/koku duyarlılığı veya arayışı 5. sosyal ilişkiler sonrası yorgunluk ve dinlenme ihtiyacı 6. ergenlikte beden algısı bozukluğu (anoreksiya) 7. psikiyatride birden fazla farklı tanı ve şüphe geçmişi 8. dikkatin herkesten farklı noktalarda yoğunlaşması 9. pattern tanıma 10. sosyal ilişkilerde kendine özgülük (sırf sohbete dahil olabilmek için konuyu kendi ilgi alanlarımda ele alırdım mesela, sonra diğerleri tarafından göz devirmeler, gülüşmeler :) Otizimini keşif konusunda yeni olan kız kardeşlerime şunu söylemek istiyorum. Yaşadıklarınızın isminin konulması ve nihayet aidiyet hissini bulmak paha biçilemez bir şey. Bu bir çeşitlilik. Milyonlarca yıllık evrim sonucunda, tüm atalarımızın başarılı şekilde hayatta kalmasını sağlamış, dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek insanları doğurmuş bir çeşitlilik. O yüzden gururla kucaklamanızı diliyorum sizi siz yapan bu güzel beyni 🧠 Ve heyecanla yeni videolarını bekliyorum Şeyma.. İyi ki varsın ♥
@@Eyüp-b6z çoğunlukla kişilerin youtube vloglarından veya rastgele sitelerden. Okumak için Türkçe kaynak isterseniz bildiğim kadarıyla bir tek Cem Atbaşoğlu'nun kitabı var.
Yüksek işlevli otizm nedir. Nasıl davranışlar sergiler. Tanı nasıl koyulur. Detaylı şekilde açıklar mısı? Yüksek işlevli otizm (High-Functioning Autism, HFA), otizm spektrum bozukluğunun (OSB) bir parçasıdır. HFA'lı bireyler, zeka açısından ortalama veya ortalamanın üzerinde becerilere sahip olabilirler ancak sosyal iletişim, sosyal etkileşim ve duyusal hassasiyetlerde farklılık gösterirler. HFA, genellikle Asperger sendromuna yakın özellikler sergiler; bazı kaynaklar, bu iki durumu benzer kabul eder. İşte yüksek işlevli otizm ile ilgili detaylar: 1. Belirtiler ve Davranışlar HFA'lı bireylerde öne çıkan davranışlar şunlardır: Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunları: Sosyal ipuçlarını anlamakta güçlük çekerler, göz teması kurmaktan kaçınabilirler ve karşılıklı iletişimde zorlanabilirler. Bu kişiler bazen konuşmalarını "tek yönlü" yapabilirler, yani yalnızca kendi ilgilerini çeken konular hakkında uzun süre konuşabilirler. Duyusal Hassasiyetler: Yüksek veya düşük duyusal hassasiyet gösterebilirler. Sesler, dokunma, ışık gibi dış uyaranlara aşırı veya az duyarlı olabilirler. Rutinlere Bağlılık: Günlük hayatlarında belirli bir rutine sıkı sıkıya bağlı kalma eğilimindedirler. Rutinlerin bozulması durumunda kaygı artışı ve uyum problemleri yaşanabilir. Yoğun İlgi Alanları: Belirli konulara veya hobilere derin bir ilgi gösterebilirler. Bu ilgi alanları sınırlı olabilir ve dışarıdan tekrarlayıcı görünebilir. Detaylara Odaklanma: Bütünden çok detaylara odaklanabilirler. Örneğin, bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olabilirler ancak daha geniş bağlamda düşünmekte zorlanabilirler. 2. Tanı Süreci Yüksek işlevli otizm tanısı koymak, ayrıntılı bir değerlendirme gerektirir. Bu süreçte genellikle aşağıdaki yöntemler izlenir: Gelişimsel Tarama ve Gözlem: Çocukların sosyal etkileşimleri, iletişim becerileri ve davranışları gözlemlenir. Ebeveynler ve öğretmenler de çocuğun günlük hayattaki davranışları hakkında bilgi verir. Psikolojik Değerlendirme: Uzman psikologlar veya çocuk nörologları tarafından yapılan değerlendirmelerde, çocuğun bilişsel işlevleri, duygusal durumu, ilgi alanları ve sosyal becerileri analiz edilir. Tanı Ölçekleri: Otizm tanısında kullanılan çeşitli ölçekler ve testler vardır. Sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili olarak DSM-5 kriterleri temel alınır. Bu kriterlere göre; bireyin sosyal iletişimde zorluk yaşaması, kısıtlayıcı ve tekrarlayıcı davranışlarda bulunması gibi belirtilerin belirli bir düzeyde ve sürede devam etmesi gereklidir. 3. Tedavi ve Destek Yöntemleri Yüksek işlevli otizm için kesin bir tedavi olmamakla birlikte, bireylerin sosyal, iletişimsel ve bilişsel becerilerini geliştirmek için çeşitli terapi ve eğitim programları uygulanabilir: Davranışsal Terapi: Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) gibi yöntemler, sosyal becerilerin artırılmasına yönelik çalışmalarda kullanılır. Dil ve Konuşma Terapisi: İletişim becerilerini geliştirmeye yönelik terapi yöntemleridir. Duyusal Entegrasyon Terapisi: Duyusal hassasiyetlerin giderilmesi veya yönetilmesi için kullanılan terapi yöntemleridir. Psiko-eğitim Programları: HFA'lı bireylerin özel ilgi alanlarına yönelik eğitim programları veya bireysel dersler, becerilerini geliştirerek günlük hayata adapte olmalarına yardımcı olabilir. Yüksek işlevli otizmde erken tanı ve uygun destek, bireyin sosyal ve akademik yaşamında başarılı bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunur.
Dsm 5 kriterleri nelerdir. Testi ve neye göre değerlendirme yapıldığını detaylı anlatır mısın? DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), otizm spektrum bozukluğunun (OSB) tanısı için belirli kriterler sunar. DSM-5 kriterleri, tanı koyma sürecinde tanımlanmış bir dizi semptom ve bu semptomların gözlemlenme düzeyine göre değerlendirme yapılmasını sağlar. DSM-5'te otizm spektrum bozukluğu, iki temel alanda sorunları içerir: 1. Sosyal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler 2. Kısıtlayıcı, Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları Otizm spektrum bozukluğu için DSM-5 kriterleri aşağıda detaylandırılmıştır: 1. Sosyal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler Bu başlık altında bireyde en az aşağıdaki 3 belirti bulunmalıdır: Sosyal-Emosyonel Karşılıklılık Eksiklikleri: Bireyler karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürme konusunda zorlanabilir. Duygularını paylaşmakta zorluk yaşarlar ve diğer bireylerin duygularına anlam verme veya yanıt verme konusunda eksiklik gösterebilirler. Sosyal İletişim Davranışlarında Eksiklik: Göz teması kurmama, yüz ifadelerini ve beden dilini kullanamama veya sınırlı kullanma gibi belirtiler gösterebilir. Örneğin, jestleri veya mimikleri anlamakta zorlanırlar ya da karşılıklı iletişim sırasında uygunsuz veya sınırlı vücut dili kullanabilirler. İlişkileri Geliştirme ve Sürdürme Sorunları: Yaşlarına uygun sosyal ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Oyun oynama gibi etkileşimli faaliyetlerde güçlük yaşayabilirler. Yaşıtlarıyla arkadaşlık kurmada zorluk çeker ve sosyal bağların dinamiklerini anlamakta zorlanabilirler. 2. Kısıtlayıcı, Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları Bu başlık altında ise en az iki belirti bulunmalıdır: Tekrarlayıcı Motor Hareketler, Nesne Kullanımı veya Konuşma: Örneğin el çırpma, sallanma, nesneleri döndürme gibi sürekli tekrarlayan hareketler, belirli kelimeleri veya ifadeleri tekrar etme (ekolali) gibi davranışlar sergilenir. Rutinlere Sıkı Bağlılık: Günlük yaşam rutinlerine aşırı bağlılık, aynı şekilde yapılmadığında rahatsızlık veya stres yaşama, değişikliklere aşırı direnç gösterme gibi davranışlar gözlemlenir. Yoğun ve Sınırlı İlgi Alanları: Belirli bir konuya aşırı ilgi duyma, bu konuda derinlemesine bilgi sahibi olma ve diğer konulardan ziyade yalnızca bu konuya odaklanma eğilimi vardır. İlgi alanı, aşırı yoğun veya sıra dışı olabilir. Duyusal Anormallikler: Gürültüye, ışığa veya dokunsal uyaranlara aşırı duyarlı veya tam tersi duyarsız olabilirler. Örneğin, bazı bireyler belirli dokulardan veya dokunmalardan rahatsız olurken, diğerleri yüksek seslere veya parlak ışıklara tahammül edemez. 3. Gelişim Döneminde Ortaya Çıkma Otizm belirtileri genellikle çocukluk döneminde, yani erken gelişim döneminde başlar. Ancak bazı durumlarda bireylerin sosyal beklentilerle karşı karşıya kaldıkları daha ileri yaşlarda da tanı koyulabilir. 4. Günlük İşlevleri Etkileyen Belirtiler Belirtilerin, bireyin sosyal hayatında, okul yaşamında, iş yaşamında veya günlük işlevsellikte önemli bir bozulmaya yol açması gerekir. DSM-5'e Göre Değerlendirme Süreci DSM-5 kriterlerine göre otizm spektrum bozukluğunun değerlendirilmesi için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Gözlem ve Aile Görüşmesi: Çocuğun sosyal iletişim becerileri, günlük davranışları ve tekrarlayıcı davranışları gözlemlenir. Aile üyeleri ile yapılan görüşmeler, çocuğun belirtilerini ve gelişim geçmişini anlamada önemlidir. 2. Tanı Ölçekleri ve Testler: Tanıyı destekleyen çeşitli ölçüm araçları ve testler kullanılır. Bunlardan bazıları: ADOS-2 (Autism Diagnostic Observation Schedule): Çocuğun sosyal ve iletişim becerilerini değerlendirir. Yapılandırılmış oyun aktiviteleri ile çocuğun sosyal etkileşimdeki güçlü ve zayıf yönleri incelenir. ADI-R (Autism Diagnostic Interview-Revised): Aileyle yapılan detaylı görüşme yöntemiyle çocuğun belirtileri incelenir. Bu yöntem, çocukluk dönemi semptomlarını ve gelişimsel geçmişi anlamak için kullanılır. Social Responsiveness Scale (SRS): Aileler ve öğretmenler tarafından doldurulan bu ölçek, sosyal etkileşim ve duyusal hassasiyet gibi belirtileri puanlar. Vineland Adaptive Behavior Scales: Bireyin günlük yaşam becerilerini değerlendiren bir ölçek olup, otizmin günlük yaşamda yarattığı etkileri gözlemler. 3. DSM-5 Kriterlerine Göre Tanı Koyma: Yukarıdaki gözlemler, aile görüşmeleri ve test sonuçları birlikte değerlendirilerek DSM-5 kriterlerine göre bir tanı konur. Birey, DSM-5'te belirtilen sosyal iletişim zorlukları ve tekrarlayıcı davranış kalıplarına uyuyorsa otizm spektrum bozukluğu tanısı alabilir. Ayrıca belirtilerin bireyin günlük işlevselliğini etkileme derecesine göre hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırma yapılır. Sonuç ve Tanı Sürecinde Erken Müdahale DSM-5 kriterleri doğrultusunda konan tanı, erken müdahale ile bireyin sosyal, iletişimsel ve bilişsel becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.
Merhabalar benim oğlumda 4 yaşında dehb tanısı aldı ama tekrarlayan davranışları ve hala pragmatik dil alanı gelismedigi icin psikiyatristimiz silik otizm olacağını düşünüyor. Bunun yanında öğrenme güçlüğü var çoklu tanı alıyoruz .. yazmak istedim biraz daha farkındalık ile ilgili video çekerseniz sevinirim gerçekten yaşayanlardan dinlemek daha iyi anlamamı sağlıyor.. kendimden bincok parça da buluyorum sayenizde ... iyiki varsınız 🎉❤
Elimden geleni yapmaya çalışacağım 🥲 bunun ne kadar önemli olduğunu fark ettirdiğiniz için teşekkür ederim. Bilinçli bir ebeveyn olduğunuz için ayrıca tebrik ederim. Gurur duyuyorum. Elimden ne gelirse yapmaya devam edeceğim. 🧡💙
16 yaşında Dehb tanısı aldım.19 yaşında hafif asperger ve bipolar tanısı aldım.Video için teşekkürler Şeyma abla.
Dehb ve diskeksi tanısı koyuldu . Sizi keşfetmem sandık dolusu altından daha faydalı oldu 😊 teşekkürler. Herhangi bir konuda araştırmak ve yardımlaşmaktan çoook memnun olurum.
Çok faydalandim. Teşekkürler ❤
Ben çok teşekkür ederim.. 🤗🥰
Yaşayan dan dinle derler ya ne güzel anlatmışsın yüreğine sağlık ❤
Sorgulama aşamasında bana en faydalı gelen şey otizimli gerçek kişilerin hayat deneyimlerini öğrenmek oldu. Takıldığım, anlamlandıramadığım her noktada, dünyanın her yerinden binlerce kadın ile aynı şeyleri yaşıyor olmak hem nihayet bir anlaşılma hissini hem de nihayet bir birlik hissini doğurdu. Bütün adalet takıntılarımız, bütün "asiliklerimiz", bütün meraklarımız, işleyişimiz, önemseyişimiz, kırıldığımız yerler...
Otizm konusunda benim için kilit noktalar şunlar oldu:
1. çocukluktan süregelen ait hissetmeme / dışlanma / zorbalığa uğrama
2. yetişkinliğe doğru eklenen psikoloji, sosyoloji gibi ilgi alanları (uyum ve anlama çabası kaynaklı)
3. sosyal olayları sürekli tekrar tekrar düşünme/analiz etme
4. ışık/ses/doku/koku duyarlılığı veya arayışı
5. sosyal ilişkiler sonrası yorgunluk ve dinlenme ihtiyacı
6. ergenlikte beden algısı bozukluğu (anoreksiya)
7. psikiyatride birden fazla farklı tanı ve şüphe geçmişi
8. dikkatin herkesten farklı noktalarda yoğunlaşması
9. pattern tanıma
10. sosyal ilişkilerde kendine özgülük (sırf sohbete dahil olabilmek için konuyu kendi ilgi alanlarımda ele alırdım mesela, sonra diğerleri tarafından göz devirmeler, gülüşmeler :)
Otizimini keşif konusunda yeni olan kız kardeşlerime şunu söylemek istiyorum. Yaşadıklarınızın isminin konulması ve nihayet aidiyet hissini bulmak paha biçilemez bir şey.
Bu bir çeşitlilik. Milyonlarca yıllık evrim sonucunda, tüm atalarımızın başarılı şekilde hayatta kalmasını sağlamış, dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek insanları doğurmuş bir çeşitlilik.
O yüzden gururla kucaklamanızı diliyorum sizi siz yapan bu güzel beyni 🧠
Ve heyecanla yeni videolarını bekliyorum Şeyma.. İyi ki varsın ♥
merhaba bu bahsettiğiniz deneyimleri nerden okudunuz bende okumak istiyorum da
@@Eyüp-b6z çoğunlukla kişilerin youtube vloglarından veya rastgele sitelerden. Okumak için Türkçe kaynak isterseniz bildiğim kadarıyla bir tek Cem Atbaşoğlu'nun kitabı var.
Ne güzel özetlemişsin her şeyi canım kadın
İyi ki varsın..
İyi ki varız..
Yüksek işlevli otizm nedir. Nasıl davranışlar sergiler. Tanı nasıl koyulur. Detaylı şekilde açıklar mısı?
Yüksek işlevli otizm (High-Functioning Autism, HFA), otizm spektrum bozukluğunun (OSB) bir parçasıdır. HFA'lı bireyler, zeka açısından ortalama veya ortalamanın üzerinde becerilere sahip olabilirler ancak sosyal iletişim, sosyal etkileşim ve duyusal hassasiyetlerde farklılık gösterirler. HFA, genellikle Asperger sendromuna yakın özellikler sergiler; bazı kaynaklar, bu iki durumu benzer kabul eder. İşte yüksek işlevli otizm ile ilgili detaylar:
1. Belirtiler ve Davranışlar
HFA'lı bireylerde öne çıkan davranışlar şunlardır:
Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunları: Sosyal ipuçlarını anlamakta güçlük çekerler, göz teması kurmaktan kaçınabilirler ve karşılıklı iletişimde zorlanabilirler. Bu kişiler bazen konuşmalarını "tek yönlü" yapabilirler, yani yalnızca kendi ilgilerini çeken konular hakkında uzun süre konuşabilirler.
Duyusal Hassasiyetler: Yüksek veya düşük duyusal hassasiyet gösterebilirler. Sesler, dokunma, ışık gibi dış uyaranlara aşırı veya az duyarlı olabilirler.
Rutinlere Bağlılık: Günlük hayatlarında belirli bir rutine sıkı sıkıya bağlı kalma eğilimindedirler. Rutinlerin bozulması durumunda kaygı artışı ve uyum problemleri yaşanabilir.
Yoğun İlgi Alanları: Belirli konulara veya hobilere derin bir ilgi gösterebilirler. Bu ilgi alanları sınırlı olabilir ve dışarıdan tekrarlayıcı görünebilir.
Detaylara Odaklanma: Bütünden çok detaylara odaklanabilirler. Örneğin, bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olabilirler ancak daha geniş bağlamda düşünmekte zorlanabilirler.
2. Tanı Süreci
Yüksek işlevli otizm tanısı koymak, ayrıntılı bir değerlendirme gerektirir. Bu süreçte genellikle aşağıdaki yöntemler izlenir:
Gelişimsel Tarama ve Gözlem: Çocukların sosyal etkileşimleri, iletişim becerileri ve davranışları gözlemlenir. Ebeveynler ve öğretmenler de çocuğun günlük hayattaki davranışları hakkında bilgi verir.
Psikolojik Değerlendirme: Uzman psikologlar veya çocuk nörologları tarafından yapılan değerlendirmelerde, çocuğun bilişsel işlevleri, duygusal durumu, ilgi alanları ve sosyal becerileri analiz edilir.
Tanı Ölçekleri: Otizm tanısında kullanılan çeşitli ölçekler ve testler vardır. Sosyal iletişim ve etkileşimle ilgili olarak DSM-5 kriterleri temel alınır. Bu kriterlere göre; bireyin sosyal iletişimde zorluk yaşaması, kısıtlayıcı ve tekrarlayıcı davranışlarda bulunması gibi belirtilerin belirli bir düzeyde ve sürede devam etmesi gereklidir.
3. Tedavi ve Destek Yöntemleri
Yüksek işlevli otizm için kesin bir tedavi olmamakla birlikte, bireylerin sosyal, iletişimsel ve bilişsel becerilerini geliştirmek için çeşitli terapi ve eğitim programları uygulanabilir:
Davranışsal Terapi: Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) gibi yöntemler, sosyal becerilerin artırılmasına yönelik çalışmalarda kullanılır.
Dil ve Konuşma Terapisi: İletişim becerilerini geliştirmeye yönelik terapi yöntemleridir.
Duyusal Entegrasyon Terapisi: Duyusal hassasiyetlerin giderilmesi veya yönetilmesi için kullanılan terapi yöntemleridir.
Psiko-eğitim Programları: HFA'lı bireylerin özel ilgi alanlarına yönelik eğitim programları veya bireysel dersler, becerilerini geliştirerek günlük hayata adapte olmalarına yardımcı olabilir.
Yüksek işlevli otizmde erken tanı ve uygun destek, bireyin sosyal ve akademik yaşamında başarılı bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunur.
Dsm 5 kriterleri nelerdir. Testi ve neye göre değerlendirme yapıldığını detaylı anlatır mısın?
DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition), otizm spektrum bozukluğunun (OSB) tanısı için belirli kriterler sunar. DSM-5 kriterleri, tanı koyma sürecinde tanımlanmış bir dizi semptom ve bu semptomların gözlemlenme düzeyine göre değerlendirme yapılmasını sağlar. DSM-5'te otizm spektrum bozukluğu, iki temel alanda sorunları içerir:
1. Sosyal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
2. Kısıtlayıcı, Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları
Otizm spektrum bozukluğu için DSM-5 kriterleri aşağıda detaylandırılmıştır:
1. Sosyal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
Bu başlık altında bireyde en az aşağıdaki 3 belirti bulunmalıdır:
Sosyal-Emosyonel Karşılıklılık Eksiklikleri: Bireyler karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürme konusunda zorlanabilir. Duygularını paylaşmakta zorluk yaşarlar ve diğer bireylerin duygularına anlam verme veya yanıt verme konusunda eksiklik gösterebilirler.
Sosyal İletişim Davranışlarında Eksiklik: Göz teması kurmama, yüz ifadelerini ve beden dilini kullanamama veya sınırlı kullanma gibi belirtiler gösterebilir. Örneğin, jestleri veya mimikleri anlamakta zorlanırlar ya da karşılıklı iletişim sırasında uygunsuz veya sınırlı vücut dili kullanabilirler.
İlişkileri Geliştirme ve Sürdürme Sorunları: Yaşlarına uygun sosyal ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Oyun oynama gibi etkileşimli faaliyetlerde güçlük yaşayabilirler. Yaşıtlarıyla arkadaşlık kurmada zorluk çeker ve sosyal bağların dinamiklerini anlamakta zorlanabilirler.
2. Kısıtlayıcı, Tekrarlayıcı Davranışlar ve İlgi Alanları
Bu başlık altında ise en az iki belirti bulunmalıdır:
Tekrarlayıcı Motor Hareketler, Nesne Kullanımı veya Konuşma: Örneğin el çırpma, sallanma, nesneleri döndürme gibi sürekli tekrarlayan hareketler, belirli kelimeleri veya ifadeleri tekrar etme (ekolali) gibi davranışlar sergilenir.
Rutinlere Sıkı Bağlılık: Günlük yaşam rutinlerine aşırı bağlılık, aynı şekilde yapılmadığında rahatsızlık veya stres yaşama, değişikliklere aşırı direnç gösterme gibi davranışlar gözlemlenir.
Yoğun ve Sınırlı İlgi Alanları: Belirli bir konuya aşırı ilgi duyma, bu konuda derinlemesine bilgi sahibi olma ve diğer konulardan ziyade yalnızca bu konuya odaklanma eğilimi vardır. İlgi alanı, aşırı yoğun veya sıra dışı olabilir.
Duyusal Anormallikler: Gürültüye, ışığa veya dokunsal uyaranlara aşırı duyarlı veya tam tersi duyarsız olabilirler. Örneğin, bazı bireyler belirli dokulardan veya dokunmalardan rahatsız olurken, diğerleri yüksek seslere veya parlak ışıklara tahammül edemez.
3. Gelişim Döneminde Ortaya Çıkma
Otizm belirtileri genellikle çocukluk döneminde, yani erken gelişim döneminde başlar. Ancak bazı durumlarda bireylerin sosyal beklentilerle karşı karşıya kaldıkları daha ileri yaşlarda da tanı koyulabilir.
4. Günlük İşlevleri Etkileyen Belirtiler
Belirtilerin, bireyin sosyal hayatında, okul yaşamında, iş yaşamında veya günlük işlevsellikte önemli bir bozulmaya yol açması gerekir.
DSM-5'e Göre Değerlendirme Süreci
DSM-5 kriterlerine göre otizm spektrum bozukluğunun değerlendirilmesi için aşağıdaki adımlar izlenir:
1. Gözlem ve Aile Görüşmesi: Çocuğun sosyal iletişim becerileri, günlük davranışları ve tekrarlayıcı davranışları gözlemlenir. Aile üyeleri ile yapılan görüşmeler, çocuğun belirtilerini ve gelişim geçmişini anlamada önemlidir.
2. Tanı Ölçekleri ve Testler: Tanıyı destekleyen çeşitli ölçüm araçları ve testler kullanılır. Bunlardan bazıları:
ADOS-2 (Autism Diagnostic Observation Schedule): Çocuğun sosyal ve iletişim becerilerini değerlendirir. Yapılandırılmış oyun aktiviteleri ile çocuğun sosyal etkileşimdeki güçlü ve zayıf yönleri incelenir.
ADI-R (Autism Diagnostic Interview-Revised): Aileyle yapılan detaylı görüşme yöntemiyle çocuğun belirtileri incelenir. Bu yöntem, çocukluk dönemi semptomlarını ve gelişimsel geçmişi anlamak için kullanılır.
Social Responsiveness Scale (SRS): Aileler ve öğretmenler tarafından doldurulan bu ölçek, sosyal etkileşim ve duyusal hassasiyet gibi belirtileri puanlar.
Vineland Adaptive Behavior Scales: Bireyin günlük yaşam becerilerini değerlendiren bir ölçek olup, otizmin günlük yaşamda yarattığı etkileri gözlemler.
3. DSM-5 Kriterlerine Göre Tanı Koyma: Yukarıdaki gözlemler, aile görüşmeleri ve test sonuçları birlikte değerlendirilerek DSM-5 kriterlerine göre bir tanı konur. Birey, DSM-5'te belirtilen sosyal iletişim zorlukları ve tekrarlayıcı davranış kalıplarına uyuyorsa otizm spektrum bozukluğu tanısı alabilir. Ayrıca belirtilerin bireyin günlük işlevselliğini etkileme derecesine göre hafif, orta ve ağır olarak sınıflandırma yapılır.
Sonuç ve Tanı Sürecinde Erken Müdahale
DSM-5 kriterleri doğrultusunda konan tanı, erken müdahale ile bireyin sosyal, iletişimsel ve bilişsel becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.
Merhabalar benim oğlumda 4 yaşında dehb tanısı aldı ama tekrarlayan davranışları ve hala pragmatik dil alanı gelismedigi icin psikiyatristimiz silik otizm olacağını düşünüyor. Bunun yanında öğrenme güçlüğü var çoklu tanı alıyoruz .. yazmak istedim biraz daha farkındalık ile ilgili video çekerseniz sevinirim gerçekten yaşayanlardan dinlemek daha iyi anlamamı sağlıyor.. kendimden bincok parça da buluyorum sayenizde ... iyiki varsınız 🎉❤
Elimden geleni yapmaya çalışacağım 🥲 bunun ne kadar önemli olduğunu fark ettirdiğiniz için teşekkür ederim. Bilinçli bir ebeveyn olduğunuz için ayrıca tebrik ederim. Gurur duyuyorum. Elimden ne gelirse yapmaya devam edeceğim.
🧡💙
Oğlum 16 yaşında teşhis aldi asperger..
Bir kardeşim daha var desenize! 🥰
@Dehbdunyasi evet tatlım 🥰