3- Al-i İmran Suresi Ayet 79-119 Kısa Tefsiri

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
  • AL-İ İMRAN SURESİNİN ANLAMI
    Ayet: 79-83
    Herkes şunu iyi bilsin ki, Allah'ın kendisine ilahi kitap, doğru hükümler ve peygamberlik verdiği bir insanın (yani İsa'nın) insanlara, "Allah'tan başka bana da ibadet edin" demesi asla mümkün değildir. Doğrusu İsa (havarilere): "Öğrettiğiniz ve dersini yaptığınız ilahi kitabın gereğince yalnız Rabb'inize adanmış kullar olun." dedi. (Ey Hristiyanlar, şunu iyi bilin ki,) İsa size melekleri ve peygamberleri rabbler edinmenizi asla emretmez. Siz Allah'a teslim olup İslam'ı kabul ettikten sonra, İsa size bu elçiyi inkar etmenizi emretmez. Çünkü Allah tüm peygamberlerden: "Ben size ilahi kitap ve doğru hükümler verdikten sonra sizdeki ilahi bilgiyi doğrulayan bir elçim geldiğinde, ona inanıp yardım edeceksiniz." diyerek yeminle söz almıştır. Allah onlara: "Bu görevi üstlenip kabul ettiniz mi?" dediğinde, onlar: "Evet, kabul ettik." dediler. Allah onlara: "Öyleyse birbirinize şahit olun. Ben de sizinle beraber şahit olacağım. Bundan sonra sözünden dönenler ise günahta ısrar eden fasıklardır." dedi. Ama bazıları Allah'ın dininden (İslam'dan) başka (uydurma) bir din ararlar. Doğrusu göklerde ve yerdeki herkes / her şey istese de istemese de Allah'a teslim olup İslam'ı kabul etmiştir. Sonuçta herkes ahirette Allah'ın huzuruna döndürülüp tüm yaptıklarından hesaba çekilecektir.
    Ayet: 84-85
    Ey elçi, insanlara de ki: "Doğrusu biz (İslam'a inananlar) Allah'a ve bize indirilen bu ilahi kitaba / Kuran'a, sonra da İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve onların soylarından gelen elçilere indirilene de inandık; Rabb'lerinden Musa'ya, İsa'ya ve diğer peygamberlere verilen önceki ilahi kitapların asıllarına da inandık. Allah'ın elçileri arasında ayrım yapmayız. Herkes şunu iyi bilsin ki, biz Allah'a teslim olup İslam'ı kabul edenleriz." Ama İslam'dan başka (uydurma) bir din arayanlar şunu iyi bilsinler ki, o uydurma din onlardan asla kabul edilmeyecektir. Sonuçta onlar ahirette zarara uğrayıp kaybedecektir.
    Ayet: 86-90
    Doğrusu Allah, kendilerine apaçık kanıtlar gelen, bu elçinin doğruluğuna şahit olan ve İslam'a inandıktan sonra ısrarla inkar eden kimseleri asla doğruluğa yöneltmez. Doğrusu Allah haksızlıkta / zulümde ısrar eden zalimleri dosdoğru yola / İslam'a / doğruluğa yöneltmez. İşte böylelerinin cezası Allah'ın, meleklerinin ve tüm insanların lanetlerine uğramaktır. Sonuçta onlar sonsuza kadar kalmak üzere cehenneme girecektir. Onların cezası asla hafifletilmeyecek ve ertelenmeyecektir. Ama bu uyarıdan sonra hatadan dönüp / tövbe edip kendini düzelten kimseler şunu iyi bilsinler ki, Allah çok bağışlayandır ve en merhametlidir. Ama İslam'a inandıktan sonra ısrarla inkar eden ve inkarını artıran kimselerin (sözde) tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar dosdoğru yoldan / İslam'dan / doğruluktan sapanların ta kendileridir.
    Ayet: 91
    Doğrusu İslam'ı ısrarla inkar eden ve inkarcı olarak ölen kimselerden her biri (ahiretteki cezadan kurtulmak için) bir dünya dolusu altını fidye / kurtuluş bedeli olarak vermek istese de, bu, ondan asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar (ahirette) şiddetli cezalara uğrayacaktır. Sonuçta İslam'ı ısrarla inkar eden kafirler ahirette yardımcısız / çaresiz kalacaktır.
    Ayet: 92
    Şunu iyi bilin ki, sevdiğiniz şeylerden (İslam için) harcama / yardım yapmadıkça iyiliğe erişemezsiniz. Şüphesiz ki Allah iyilik için harcadığınız her şeyi bilir (ve sizi ödüllendirir.)
    Ayet: 93-95
    Şunu iyi bilin ki, Tevrat indirilmeden önce İsrail'in (Yakub'un) kendine yasakladığı şeyler dışında tüm (temiz / sağlıklı) yiyecekler İsrailoğullarına helaldi. Ey elçi, İsrailoğullarına de ki: "Eğer (siz aksini iddia ediyorsanız ve) doğru söylüyorsanız Tevrat'ı getirip okuyun da görelim! Artık bundan sonra yalan uydurup Allah'a iftira edenler, işte onlar haksızlıkta / zulümde ısrar eden zalimlerin ta kendileridir. Allah'ın dediği doğrudur. Öyleyse ey insanlar, batıl inançlara (hurafelere) inanmadan İbrahim'in (İslam) toplumuna / inancına uyun. Doğrusu İbrahim hiçbir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı."
    Ayet: 96-97
    Şunu iyi bilin ki, insanlar için yapılmış ilk (kutsal) ev / mescit Bekke'deki (yani şimdiki adıyla Mekke'deki) Kabe'dir. Kabe tüm varlıklar için bereketlerle doludur ve doğruya yönelişin simgesidir. Orada apaçık kanıtlar ve (inanç) atanız İbrahim'in makamı vardır. (Mescidi Haram'a giren) Kabe'ye gelen kimseler huzur duyarlar. Öyleyse oraya gidebilen insanların Allah için (kutsal) evi / Kabe'yi haccetmesi gerekir. Doğrusu İslam'ı ısrarla inkar eden kafirler (ahirette kendilerine zarar vermiş olacaktır.) Şüphesiz ki Allah herkesten daha zengindir / hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır.
    Ayet: 98-119 ...
    Diğer surelerin tefsirini öğrenmek için www.kurantefsir.com

ความคิดเห็น •