Tarık Tufan’ın yeri bende çok başkadır. Kendimi bulma yolculuğumda yazdıkları bana çok yol göstermiştir ve hâlâ da gösteriyor! Bazen kitaplarından bir karakter olmak istiyorum; hayatın sıradan gibi görünen anlarından derin anlamlar çıkarmayı, yalnızlığımda huzur bulmayı… Yayını maalesef kaçırdım, ama yayından hemen sonra paylaştığınız için çok teşekkür ederim. 🙏🏻
osmanlı'nın son zamanlardan bir derviş romanı geliyor tarık tufan abiden, sizle aynı gönülü, duyguları paylaşan biri olarak sizle paylaşmak istedim. hepimiz bir hikâyenin parçasıyız. tarık abiyi yıllardır yanında büyüdüğüm biri kadar tanırım. bakışlarından, sesinden, nasıl davranacağını biliyorum.. ne hissettiğini biliyorum.. onun kitaplarını da okuduktan sonra bir gün ona sarılmak istediğimi söyledim. bir söyleşisinde bulundum ve ona baktığımda "o kişi sen misin, ali şahin" dedi.. sarıldık.. bir uçurumun kenarında yürüyen bir yürek içinde olduğumu o gözlerimden görmüştür.. "demek ki derdimiz aynı kardeşim" dedi.. insan ne kadar garip.. yüreğimiz.. kalbimiz..
@ İnce düşünceniz ve paylaştığınız güzel anı için çok teşekkür ederim. Tarık Bey’in yeni kitabını ben de büyük bir heyecanla bekliyorum. Kitapları bana her seferinde bambaşka yolculuklar yaşatıyor ve bunu o kadar çok seviyorum ki! Zaten hayat da biraz böyle değil mi? Aynı dertleri paylaşan insanlarla sohbet etmekten ya da bir kitapta kendimizi bulmaktan teselli bulmuyor muyuz? Ne mutlu bize ki hislerimizi böylesine güzel anlatabilen bir yazar ile ve kitaplarıyla tanıştık. Rabbim sizi, sizin gibi ince düşünceli insanlarla tanıştırsın ve hayatınızdan sizi anlayan insanları eksik etmesin. Çünkü kelimeler öyle güçlü köprüler kurar ki, bize yalnız olmadığımızı hissettirir… tıpkı Tarık Bey’in kitapları gibi ya da sizin bu güzel mesajınız gibi!
@@kizuna2002 kendisi fatih - zeyrek'te doğdu. beni onlara verme kitabı da o semtte geçen hadiseleri anlatan kıymetli ve kesik bir eser. o eserini, kitapta bahsi geçen mekanlarda okumaya çalıştım. Zeyrek'te. oraları gezerek. bir kitabı ilk defa böyle okudum. derin yaralar açmadı bende lakin yaramın derinliğini anladım. insanın çaresizliğini. hikayesizliği. silikleşen hikayemizi. insan hayatının bir yerinde bir teselli arar dediğiniz gibi ve ben o teselliyi kendimce onun her söyleşisini dinleyerek, eserlerini okuyarak bulmaya çalıştım. lâkin şimdi anlıyorum ki insanın en büyük tesellisi aynı yüreği ve derdi içinde saklı tutan bir insanla mümkündür.. ben zeyrek'e şimdilerde gittiğimde bazı yerlerde ağlamamak için tutuyorum kendimi. Süleyman Çobanoğlu diyor ya "içimde bir şey acır, bu göğsüme ne kattın" sizin bu cümlelerinizi okuduktan sonra yüreğimde hissettiğim sancının da derdin de bir hikâyeyi kurmanın da mümkünlüğünü hissettim. asıl incelik anlayıp, hissedip cevap buyurmanızda.. "bu bir garip öyküsüdür anlamak için garip kulağı gerek" derken hz. mevlânâ bu anlaşılmayı fısıldıyordu kalbimize.. teşekkür ederim cevabınız için.. serfinazlığınız için..
Tarık Tufan’ın yeri bende çok başkadır. Kendimi bulma yolculuğumda yazdıkları bana çok yol göstermiştir ve hâlâ da gösteriyor! Bazen kitaplarından bir karakter olmak istiyorum; hayatın sıradan gibi görünen anlarından derin anlamlar çıkarmayı, yalnızlığımda huzur bulmayı…
Yayını maalesef kaçırdım, ama yayından hemen sonra paylaştığınız için çok teşekkür ederim. 🙏🏻
osmanlı'nın son zamanlardan bir derviş romanı geliyor tarık tufan abiden,
sizle aynı gönülü, duyguları paylaşan biri olarak sizle paylaşmak istedim. hepimiz bir hikâyenin parçasıyız. tarık abiyi yıllardır yanında büyüdüğüm biri kadar tanırım. bakışlarından, sesinden, nasıl davranacağını biliyorum.. ne hissettiğini biliyorum..
onun kitaplarını da okuduktan sonra bir gün ona sarılmak istediğimi söyledim.
bir söyleşisinde bulundum ve ona baktığımda "o kişi sen misin,
ali şahin" dedi.. sarıldık.. bir uçurumun kenarında yürüyen bir yürek içinde olduğumu o gözlerimden görmüştür.. "demek ki derdimiz aynı kardeşim" dedi..
insan ne kadar garip..
yüreğimiz.. kalbimiz..
@ İnce düşünceniz ve paylaştığınız güzel anı için çok teşekkür ederim. Tarık Bey’in yeni kitabını ben de büyük bir heyecanla bekliyorum. Kitapları bana her seferinde bambaşka yolculuklar yaşatıyor ve bunu o kadar çok seviyorum ki! Zaten hayat da biraz böyle değil mi? Aynı dertleri paylaşan insanlarla sohbet etmekten ya da bir kitapta kendimizi bulmaktan teselli bulmuyor muyuz? Ne mutlu bize ki hislerimizi böylesine güzel anlatabilen bir yazar ile ve kitaplarıyla tanıştık. Rabbim sizi, sizin gibi ince düşünceli insanlarla tanıştırsın ve hayatınızdan sizi anlayan insanları eksik etmesin. Çünkü kelimeler öyle güçlü köprüler kurar ki, bize yalnız olmadığımızı hissettirir… tıpkı Tarık Bey’in kitapları gibi ya da sizin bu güzel mesajınız gibi!
@@kizuna2002 kendisi fatih - zeyrek'te doğdu. beni onlara verme kitabı da o semtte geçen hadiseleri anlatan kıymetli ve kesik bir eser. o eserini, kitapta bahsi geçen mekanlarda okumaya çalıştım. Zeyrek'te. oraları gezerek. bir kitabı ilk defa böyle okudum. derin yaralar açmadı bende lakin yaramın derinliğini anladım. insanın çaresizliğini. hikayesizliği. silikleşen hikayemizi. insan hayatının bir yerinde bir teselli arar dediğiniz gibi ve ben o teselliyi kendimce onun her söyleşisini dinleyerek, eserlerini okuyarak bulmaya çalıştım. lâkin şimdi anlıyorum ki insanın en büyük tesellisi aynı yüreği ve derdi içinde saklı tutan bir insanla mümkündür..
ben zeyrek'e şimdilerde gittiğimde bazı yerlerde ağlamamak için tutuyorum kendimi. Süleyman Çobanoğlu diyor ya "içimde bir şey acır, bu göğsüme ne kattın" sizin bu cümlelerinizi okuduktan sonra yüreğimde hissettiğim sancının da derdin de bir hikâyeyi kurmanın da mümkünlüğünü hissettim.
asıl incelik anlayıp, hissedip cevap buyurmanızda..
"bu bir garip öyküsüdür
anlamak için garip kulağı gerek"
derken hz. mevlânâ bu anlaşılmayı fısıldıyordu kalbimize..
teşekkür ederim cevabınız için..
serfinazlığınız için..