Merhaba Enis hocam. Bir fikir sebebi olur diye paylaşmak istedim: Bu dünyaya gelmeden öncesi ile ilgili çok sınırlı bir malumatımız var. "Başınıza gelenler ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir. Allah birçoğunu da affetmiştir." ayetini de dikkate alırsak, dünyaya masum olarak gelmediğimiz, yapılan bazı yanlışları affettirebilmek için Allahın bize sunduğu bir fırsat olarak düşünebilir miyiz acaba. Bu görüşte günahsızlar Melekler, hatasından dönenler hayvanlar vb. diğer canlılar, hatasında ısrar edenler insanlardır.
@@yolcu2646 O tip ayetler ahirete gönderme yapar, yani Allah affetti cennete olan cennette cehennemde olan cehennemde başlarımıza zaten geldi her şey fakat biz henüz deneyimlemedik. Dediğin reenkarnasyon içeren inançlara kayıyor İslam bunlardan beridir.
@@yusufasikk fiili mazi nasıl ahirete gönderme yapar? "Başınıza gelenler", "gelecek olanlar" değil. Bu olayla reenkarnasyonun bir alakası olamaz çünkü yaşanıldığı söylenen olaylar dünyada değil, dünyaya gönderildi eden önce.
@@yolcu2646Fiili mazi de olsa genelde geleceğe atıfta bulunuluyor. Mazi fiili var diye hangi tefsire veya hadise dayanarak bu evrenden önce göndermesi yapıldığı kanısına vardın? Ayet yorumlamak için bütün Kuran ilimleri yanında muazzam bir arapçan da olmalı ki yine müctehid değilsen tehlikeli bir iş. Bahsettiğin örneğe birkaç ayeti kerime getireyim: Nasr suresi 1. Ayeti Kerime إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ جَاءَ geldi fiili Mekkenin fethi henüz gelmemişti. Meryem suresi 68. Ayeti Kerime فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا لَنَحْشُرَنَّهُمْ toplayacağız geleceğe dair kesinlik içeriyor. Nahl suresi 1. Ayeti Kerime َتَىٰ أَمْرُ اللَّهِ فَلَا تَسْتَعْجِلُوهُ أَتَىٰ geldi geçmiş zaman ama kıyametten bahsediyor. Tefsirlere de baktığımızda “Bir şeyin olacağını Allah bildirmişse artık o olmuş demektir” anlamında bir kesinlik bulunmasıdır (Kurtubî, X, 70) bu gibi ifadelere sıkça rastlıyoruz. Kısacası Allahü Teala vaadinden dönmez, ve gelecekte olan her şeyi bilir, tasavvufa da girersek gelecekte olan her şey zaten yaşanmıştır noktai cevvale ile açıklanabilir o da. Yani zaman, geçmiş, gelecek Allahü Teala için bir nokta, bir an gibi çünkü o zamandan münezzeh.
"Bir delilden neş'et etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur" olan kaide-i meşhure; hem usûlü'd-din, hem usûlü'l-fıkhın kaide-i mukarreresindendir. Sözler - 278
Enis hocam iki ateist kanalının teodise ile ilgili yaptığı programa cevap bekliyordum ve bu cevap sizden geldi teşekkürler hocam.fakat daha detaylı daha uzun bir video ile tüm sorulara ve itirazlara cevap bekliyoruz hocam sizden
Çok Evrenler Teodisesine göre, içinde bulunduğumuz evrende yaşayan bir insan, farklı diğer evrenlerde de var mı? Buradaki hayatı ile oralardaki hayatları hepsi birbirinden farklı mı? Farklıysa bu insan mahşerde hangi evrendeki hayatından hesaba çekilecek? ….
Hocam teistik evrimi naturalist evrime neden tercih etmeliyiz? Kelam ekolleri vs meşşai (islam filozofları) gibi büyük konularda videolar gelir mi ileride. Gelirse çok mutlu oluruz :)
Hocam kötülüğün iyiliğe göre az olduğunu söylediniz. Konuyla alakalı David Benatar'ın kitabı var, o kitap hakkında video çekseniz on numara olur. Büyük bölümünde bunu bi daha düşünün der gibi aksi argümanlar getiriyor. Kitabın tanrıyla alakası yok antinatalizm savunması ama baştan sona kötülüğün daha baskın olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Merhaba abi, selamun aleyküm. Şu iddiayı hatalı buluyorum: “Allah, bu evreni yaratmadan önce de yaratıcıydı; bu yüzden daha önce başka evrenler yaratmış olmalı.” Bu, Allah için de bir zaman akışı olduğunu varsayıyor. Ancak Einstein’ın görelilik teorisi, akan bir zamandan ziyade, dört boyutlu bir resim gibi durağan bir evren modeli öneriyor. Bu nedenle, bizim evrenimizin Allah’ın yaratımlarından biri olduğunu ve “evren yaratılmadan önce” veya “evren sona erdikten sonra” gibi kavramların yalnızca bizim için anlam taşıdığını düşünüyorum. Allah’ın bu evreni yaratma fiilinin ise zamandan bağımsız olarak yalnızca var olduğunu düşünmenin daha mantıklı olduğu kanaatindeyim. Biz ise bu zamansız yaratılışı sadece deneyimliyoruz, tıpkı bilgisayarda kayıtlı ve durağan olan bir filmi izlemek gibi. Dolayısıyla Allah her zaman yaratıcıydı, çünkü aslında zaman diye bir şey yok. Bunu daha çok bir matematiksel özellik gibi düşünmek daha doğru olur. Örneğin, Allah varlığın aksiyomu gibi; yaratılanlar ise bir küme ve bizim kainatımız da bu kümenin bir elemanı. Elbette Allah, sayısız evren yaratmış olabilir ve bu yaratılanlar kümesi sonsuz da olabilir. Ancak tüm bunlar zamansız bir şekilde gerçekleştiğinden, Allah için matematiksel, mantıksal, durağan ve ilişkisel, ancak zamandan bağımsız bir yaratıcılık tanımı yapmak mümkündür.
Gökler ifadesine multiverse diyorsak bazı ayetlere açıklama getirmemiz gerekir. Mesela 2:29, 41:10,11,12'ye göre evrenlerin dünyadan sonra oluştugu ortaya çıkar ki bu pek makul durmamakta. Ayrıca göklerden riziklarin geldiğine yada göklerdeki ayetlerden insanlarin yuz cevirdigine dair birçok ayet var. Bu gökler ne ise insanlar tarafından tecrübe edilen birşey. Oysa multiverse var olsa bile ne tecrübe edebiliyoruz ne de oradan bize rızık olacak birsey geliyor. Bu ayetler o dönemdeki insanların algısına göre şekillenmiş gibi.
12:52 Hocam ne mübarek adamsın sen ya. Tam benim düşündüğüm şeyi dedin. Vallaha kendi kendime şu dediğin olayı düşünmüştüm. Hadi dünyadaki şeyleri güzel bulmamızı göre göre güzel bulmayla falan açıkladık.(Ki dünyadaki her şeyi de böyle açıklayamayız.) Ben nebulalara, karadeliklere, galaksilere, yakın çekimden yıldızlara ve gezegenlere bakınca neden onlara hayran kalıyorum? Demek ki evreni yaratan, yarattığı gök cisimlerini gözlemleyeceğimizi bilip onları güzel bulacak şekilde tasarladı beynimizi. Kimse böyle bir argüman ortaya atmıyordu bizim camiadan. İlk defa senden duyunca çok sevindim. Allah'ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.
Ben olaya şöyle bakıyorum.evrende herşey zıddı ile var.bu dünya böyle her türlü pisliğin acının olduğu bir yer olacakki, cennet dediğimiz varoluş ta bunların tam zıddı yer alsın.sonsuz huzur ve sevgi..
Selamlar hocam, çok evrenler teodisesine şu açılardan itirazlar yapılamaz mı? 1- Doğal kötülükleri ahlaki kötülüklerden tamamen ayrımak mümkün olmayabilir. Doğal kötülüklerin olmadığı bir evrende teklif sırrının ortadan kalkması muhtemel. Bu durum da özgürlük açısından sıkıntı oluşturacağı için ahlaki kötülük problemini en azından sizin anlattığınız açıdan çözülmesini imkansız kılıyor. 2- Çok evrenler teodisesi toplam iyiliği maksimize amacında olmasından dolayı şu varsayımı içinde barındırıyor: iyilik nicel olarak ne kadar fazla ise toplam iyilik de o kadar fazladır. Fakat oluşan net iyilik ya da kötülük ahlaki taraftan geldiği için totalde iyiliği mi yoksa kötülüğü mü maksimize ettiğimizden emin olamayız. (Buradaki iyilik ahlaki (insani) tarftan geliyor, çünkü doğal tarafta iyilik değil sadece kötülük konuşabiliyoruz diye anlıyorum.)
Merhaba, sizi dinlemek çok keyifli. Burada aklıma takılan bir durum var: aynı mantık kurgusuyla iyiliği maksimize etmekle birlikte kötülüğü de maksimize ediyor anlamı çıkartılabilir diye düşünüyorum.
Bu videodaki ana fikir şu mu : burada yaşanan kötü olayların yaşanmadığı evrenler var. Eğer buysa yine tam kötülük problemine çözüm sunmuyor. Evet öteki evrende ceylan yanmadı ama bu evrendeki ceylan yandı ve acı çekti. Ne değişti peki şimdi? Bunu ben şuna benzetiyorum. İkiz kardeşler var bunlardan biri cok zengin xigeri cok fakir. Ikiz kardeşlerden birinin zengin olup olmaması fakir kardeş icin neyi degiştiriyor veya neyi kolaylaştırıyor?
Dc comics merakınız da paralel evrenler teorisi ile ilişkişli mi hocam. Multiverse den geçilmez dc serilerinde. Crysis on infinite earths okumuşsunuzdur.
kötülüğün iyilikten fazla olduğu evrenlerde mevcuttur o zaman, o evrendeki varsa özgür iradeli varlıklar açısından ve sizin açınızdan kötülük problemini nasıl açıklarız ?
Hocam makaleyi okudum, şu hadis karşıt bir delil olarak getirilebilir mi? "Allah vardı ve O’ndan başka hiçbir şey yoktu." (Sahih-i Buhari) Ne cevap verirsiniz?
Bulunduğumuz gerçekliğin esas gerçeklik olmadığı, öldükten sonra başka bir gerçekliğe geçecek olmamız daha iyi bir cevap olarak geliyor bana. Rüyadan uyandığımızda rüyada yaşadıklarımızın gerçek olmaması gibi öldüğümüzde de bu dünyanın gerçek olmadığını anlayacak olmamız daha makul geliyor.
Vesile olan yapan gibi ise, her işlediğimiz kötülükle başka bir evrenin yaratılmasına vesile olacağımız için orada işlenecek iyiliklerde de pay sahibi mi oluyoruz?
6:42 ben bunun için argüman sunardım anlaşılmayacağını düşünüyorum bence fazla zayıf bakıyorsunuz olaylara Tanrıya bakış açınızı değiştirirseniz nasıl kusursuz bir evren yarattığını her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu görürsünüz
O (hayvanlarda) sizin ısınmanız için (giyecek) şeyler ve (daha) birçok faydalar vardır ve onlardan (yenilmesi helâl olan hayvanların, yenilmesi helâl olan yerlerinden de) yersiniz. Hayvanları, sizin için O yarattı. Isınma ve birçok yararları yanında, onlardan yiyecekler de elde edersiniz. Nahl 5
Genetik ve nörobiyolojik faktörlere bağlı olarak bazı insanların "kötülük" yapma eğilimlerinin yüksek olması ya da amigdala, prefrontal korteks gibi duyguları yöneten beyin kısımlarında bir hasar sonucu kişinin artık "iyilik" kavramının farkında dahi olamaması, empatinin yoksun şiddet ve saldırgan davranışlara evrilmesi teolojik açıdan nasıl açıklanır?
Kıymetli Hocam verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum; maksimize etmek deyince sanki "Allah bir şeyleri deniyormuş, nasıl yapacağını bilmiyormuş da yapmaya, bulmaya çalışıyormuş" gibi anlaşılabilir ki bu da bizim "Allah her şeyi bilir" bilgimizle çelişiyor. Allah yaratmadan önce de neyi nasıl yaratırsa ne olacağını, bizi yaratırsa ne yapacağımızı, neleri tercih edeceğimizi vb. her şeyi biliyor. Sonsuz ihtimaller içerisinden bizi yaratmayı "tercih etmiş". "Allah yaratmayı tercih ettiği farklı farklı parametrelere sahip farklı farklı evrenlerin hepsini yaratmış olabilir." Farklı farklı koşullarda farklı farklı özellikler, farklı farklı faydalar ortaya çıkması gayet mümkün, dolayısıyla maksimize etmekten kasıt "farklı farklı açılardan maksimuma ulaşmış varlıklar oluşturabilmek için farklı farklı evrenler yaratmayı tercih etmek" şeklinde değerlendirilse daha doğru olur diye düşünüyorum. Buradaki "maksimize etme" durumunu bu şekilde anlayıp açıklamak daha doğru olur gibi geliyor. Hocamın hangi anlamda maksimize etmek dediğini bilmiyorum, konuyu "deneme yanılma" olarak düşünecek arkadaşlar için bu şekilde izah etmek istedim. Saygılar. 🌸
Farklı farklı açılardan maksimize etmek de şu şekilde değerlendirilebilir; bir insan nasıl ki kendisini tek bir spor dalına odaklayıp o dalda başarılı olmaya gayret ediyor, ona yükleniyor, o durumda o alanda kendi maksimumuna ulaşıyorsa aynı bunun gibi Allah insanların farklı farklı alanlarda maksimuma ulaşabileceği farklı farklı evrenler yaratmış olabilir.
Teşekkürler hocam. Aklıma bir şey takıldı şimdi. Eğer paralel evrenler varsa ve bu paralel evrenlerin birinde hiç kötülük bulunmuyorsa buna cennet ve birinde de hiç iyilik bulunmuyorsa buna da cehennem diyebilir miyiz? Öldükten sonra sorguya çekilip bu iki evrenden birine gönderiliyor olabilir miyiz? Yoksa ben mi çok saçmalamadım. Teşekkürler.
Hocam öncelikle hürmet ve teşekkürlermi sunuyorum.ve konuyla ilgili BEDİUZZAMAN şer ve çirkinliklerin yaratılması hakaiki nisbiyenin zuhuru içindir ve hakaiki nisbiyenin ehemiyetini söylerken güzelliğin pek çok nevlerinin zuhur etmesini sağlıyor.eğer çirkinlik ve şer tebei olarak yaratılmasaydı gûzelliģin bir mertebesi görünürdü.özetle böyle söylüyor.zaten bunu ifade etmiyormu zatı alinizin nazarı ilmine takdim ediyorum
Benimde merakla anlam verme çabası içerisinde olduğum konulardan biri ise masum bir bebeğin, çocuğun acı içinde ölme senaryoları. Bir bebegin acı içinde ölmesi onun ne gibi bir sınava dahil olduğunu gösteriyor? O kişi cennetle dahi ödüllendirilse acı içinde ölmesi neden varoluşta yer alıyor? Buradaki mantık ve adalet arayışını insan beyni ile dusundugumuzde reenkarnasyon mantikli gelebiliyor. Fakat bu gibi hassas durumların sebeplerini akıl yoluyla kavrayabilme yetisine sahip olmamamız insan olduğumuz anlamina geldigine kanaat getirdim. Yani bunun mantik dogrultusunda bi açıklamasıni idrak edebilmemiz gerekmiyor. Buradaki belirsizliğin tasarlanması merhamet ve vicdanın varolabilmesi için gerekli bir durum olabilir.
Bebekken ölenleri imtihan edilmek istemeyenler olduğunu düşünüyorum. Kuranda Ahzap 72 de insanların sorumluluk almak istemesınden bahsediliyor yani imtihan edilmeyi insan kendisi istedi. Dünyaya gelmeden önce var olduğumuzu ama sorumlu olmadığımızı düşünüyorum.
Videoda zaten bunu açıklamış, suçsuz bir ceylanın yanması gibi masum bir bebeğin ölmesi de buna dahil edilebilir. Bahsettiğimiz evrende toplam iyilik, kötülükten “1 gram” bile fazlaysa masum bu bebeğin ölmesi gerçekliği “kabul edilebilir” oluyor. O masum bebeğin öldüğü söz konusu evren olmasaydı, o evren özelindeki iyiliklerden de feragat etmesi gerekecekti yaratıcının.
Enis hocam ateist düşüncede biri olarak bilgi birikiminize, bakış açınıza ve anlatımınıza bayılıyorum. Bu video ile ilgili de bir sorum var size. Sizin anlatımınıza göre allah yaratmaya değer her evreni yaratmak zorunda. Yaratmaya değer evren kriteriniz de kötülüğün iyilikten daha az olduğu evrenler. Ancak allah neden kötülüğün iyilikten daha az olduğu evrenler yaratmak zorunda olsun bu zorunluluk neye dayanıyor. Mesela doğal kötülük olmasa da olur, hayvanların da canı olmayabilirdi, sinir ve duygu sistemi olmayan hayvanlar ve doğal kötülüksüz sadece özgür iradeli insanların yapabildiği kötülükler içeren tek bir evren bence allaha daha çok yakışırdı.
toplam iyiliği arttırıyor diyor videoda. hocaya göre evrenlerin içinde değişen kötülük ve iyilik miktarı onları birbirinden farklı evren haline getiriyor. iyiliğin fazla olduğu her evreni yaratmak zorundadır bu durumda diyor. neden zorunda diye sorsan muhtemelen tanrının doğasından dolayı falan der.
@ yanıt için teşekkürler. önce tamamen kötülüksüz bir evren yaratıldıysa, toplam iyiliği artırma düşüncesiyle yeni bir evren yaratma zorunluluğu mantıklı gelmiyor. Zaten içinde kötülük olmayan harika bir şey yaratmış. Ayrıca Sonsuz kombinasyonda içinde kötülük olmayan farklı evrenler yaratılabilir, birbirinden farklı ama içinde kötülük olmayan evrenler düşünülebilir ve kötülük yine gereksiz kalırdı gibi. Yaratmaya değer diye bir sınır belirleyerek zorluyoruz sanki.
@@iskenderozkan tanrı doğası itibariyle yaratmayı ve iyiyi aynı anda maksimize etmek zorunda ise (yani hem yaratıcı, hem iyiyse) o zaman birbirinden farklı ama içinde kötülük olmayan evrenleri yarattığı gibi bunların üzerine içerisinde kötülük olan ama iyiliğin daha fazla olduğu diğer tüm evrenleri de yaratmak zorundadır. (argüman zaten bunu anlatmaya çalışıyor. bu arada ben de bu argümanı beğenmiyorum.)
Enis hocam levlake hadisi sizce bu teodise ile paralel değil mi? Peygamber as olmasaydı evren yaratılmaya değer olmazdı gibi bir yorum yapılamaz mı? Bence dikkat çekici bir durum.
Kötülük problemini ben ciddi bir problem olarak görmüyorum, Çünkü Rabbimiz adil ve ahirette bu dünyada yaptiklarimizin karşılığı olacak, Rabbim istikametinde sabit kılsın kalbimizi
Çok evrenlerin olduğunu kabul ettiğimizde "Yerde ve gökte ilahlar olsaydı düzen bozulurdu" meâlinde ki Ayet savunduğumuz tek ilah argümanı da çökmüş olmaz mı? Zira karşı taraf " niye ihtilaf çıksın ki her ilah kendi alemini yönetir " Diye bilir.
Mantıklı bir itiraz olmaz. Çünkü inandığımız ilah mutlak güç sahibi olan bir ilah. Diğer ilahların alemleri üzerinde bir hakimeyeti olmayan ilah mutlak hakimeyete sahip değildir. Aynı şekilde çoklu evren kuramındaki evrenler birbirden bağımsız evrenler değildir.
iyilik ve kötülüğün miktar olarak birbiri ile kıyaslanabilir, farklarının alınabilir şeyler olduğunun ispatlanması da lazım. mesela pasifikte bir deniz kaplumbağası, doğarken kabuğunun ense kısmında boynuna doğru uzanan keskin bir çıkıntı var. bu hayvan kafasını o kabuğa her sokup çıkartışında boynu kesiliyor. şimdi bu kaplumbağa bir gün önünden geçen bir balık sürüsü buldu ve aralarına dalıp az eforla karnını doyurdu. şimdi kaplumbağa açısından iyilik mi daha fazla kötülük mü? bunları ölçmenin birimi nedir? fizik falan pek bilmiyorum yanlışım varsa biri düzeltsin: şimdi bir ortamda foton varsa ışık var diyoruz. daha çok ışık var dediğimizde fotonun niceliği artıyor niteliği değil. ama mesela tecavüz edilerek öldürülmekle, bisikletten düşmek aynı oranda kötü değil gibi bir sezgim de var. daha çok kötülük derken bir nitelikten mi nicelikten mi bahsediyorsunuz hocam. ben bu olayı şöyle algılıyorum mesela: bir evrende kötülük varsa değeri 1, yoksa 0'dır. 1 olan her evren kötüdür. ya iyidir ya kötüdür gibi bir dualitenin zorunluluğu ne? bir evren hem iyi hem kötü olabilir. burda problem bir dil sorununa dönüşüyor gibi ama içinde kötülük barındıran bir evrene kötü dememek için bir sebep göremiyorum. bence kaplumbağa da görmüyor. saygılar hocam.
Teodisenin doğru olduğunu kabul edersek, evrenler arası geçişin de mümkün olabileceği varsayımında bulunabilir miyiz? Veya cennetin o en mükemmel evren olabileceğini, cehennemin de kötülüklerin en fazla olduğu evren olduğunu düşünebilir miyiz?
Hocam sizi Bayadır takip ediyorum kötülük problemini açıklamaya çalışan şimdiye kadar duyduğum en saçma teori buydu gerçekten. Allah birden fazla evren yaratmış olsa dahi yine bu bu evrende çekilen acıları değersiz veya normal kılmaz. Allah sonsuz merhametlidir aslında hayvanlar acı çekmiyor ama imtihan gereği sizin acı çektiklerini sanmaniz lazım gibi basit bir teodise bile sizin bu çoklu evren aciklamanizdan kat kat daha basit ve açıklayıcı bence.
Bir şey basit olunca doğru olmuyor dediğin açıklama imtihan işte ya diyen köylüler için geçerli olabilir enis doko bilimsel olayları da göz önüne almak istiyor bir bilim insanı olarak
Bir olayın kötü veya iyi olduğunu nereden biliyoruz? Farz edelim o dediğiniz evrenler var veya evrene gerek yok başka galaksilerde o dediğiniz sizce iyi gezegenler ve farz edelim sadece yıldız enerjisiyle canlılar ihtiyaçlarını gideriyor birinin bunun iyi veya kötü oldugunu belirleme yetkisi nerednrn geliyor? Biri diyebilirki yıldızın enerjisini sömürmek kötüdür. Veya bizim bu evrenimizde iyiliğin sınırı ne mesela koyun yemenin iyi olduğunu ve insan yemenin kötü olduğunu nereden biliyoruz veya ot yemenin kötü olmadığını nereden biliyoruz. Burada temel soru bence iyi ve kötünün ne olduğunu kim belirliyor. Bir araya gelmiş insan toplumları mı karar veriyor. Eğer öyleyse bu ne kadar doğru?
Hayır gerektirmez.Mesela sen 10kg dumbell kaldıra biliyosun diyelim ama sen onu her zaman yanında taşıyıpda kaldırmıyon ama bu senin 10kg dumbell kaldıramıyosun gibi anlaşılmaz ve bu o anlama geliyoki Tanrı sonsuz güçe malik olup onun gördüğümüz herşeyi yaratması, Görmediğimiz ve bilemediğimiz şeyleri yaratamaması anlamına gelmez
Evrenimiz yaratilmadan once neler oldugu sorusu ve bunu dusunmek mantikli olamaz ki cunku zaten zaman dedigimiz sey bizim evrenimizin icinde bizim evrenimizle baslayan ortaya cikan evrenimizde algilanan bir sey oyuzden zaman algimiz daha genis tabirler zaman ve mekan algimiz evrenimiz icin gereklidir diye dusunmustum de hocam
peki tanrı neden o kötülük olmayan evrenden sonsuz tane yaratmıyor sonsuz tane yarattığında bizim evrenimizin olması sonsuz iyiliği dahada arttıramayacağı için gereksiz olmazmı
Plantinga'nın savunusu beni hiç tatmin etmiyor. Çünkü bu konuya getirilen her açıklama Allah'a bir mecburiyet atfediyor. Yani Allah'ın güzel bir amacı var ama o amaca ulaşmak için başka bir şey yapmaya "mecbur". Bu durumda da sonsuz kudret sahibi bir yaratıcı sıfatından söz edemeyiz. Ben teodise sorununa yıllardır kafa yoran biri olarak hiçbir açıklamadan tatmin olmadım. Kendim de tatminkar bir açıklama getiremedim. Bu sebeple bu konuda verilecek en iyi cevap bana kalırsa "BİLMİYORUM" demekten öteye geçemiyor.
Ciddi ciddi soruyorum çoklu evren nazariyesine inanıyorsan NİYE ondan daha kadim ve sağlam olan ruhların reenkarnasyon nazariyesine inanmıyorsun⁉️Zira koca koca evrenler yerine sadece ruhların adalet kaidesince döngüsü daha sade ve daha mantıklı değil mi⁉️
Dediğinize göre cennet Dünya'dan daha kötü olmuyor mu? İyiliğin maksimimize olduğu evren bu evren ise cennet Dünya'dan daha kötü bir yer olmalı. Eğer ki cennet mutlak iyiyse tanrı gene kötü olmuş oluyor çünkü mutlak iyi bir evren var o da cennet olmalı.
Allah'ın iyiliği maksimize etmek için farklı evrenler yarattığını söylemek bana şu açıdan pek tutarlı görünmüyor hocam. Allah her şeyi biliyorken iyiliği maksimize etmek için farklı evrenler yaratması Allah'ın her şeyi biliyor olması ile çelişik değil midir ?
Kötülük nasıl bir şey? Vektörel bir büyüklük mü? Skaler bir büyüklük mü? Nasıl toplanıyor? Çıkarma işlemi de yapılabiliyor mu? Bir insanın çektiği acının öldü birimi nedir? Ben savunmanızı hollywood filmlerinden esinlenme, güzel görünen ama dayanıksız buluyorum. Kendi cam kemik hastası doğduğu için, dünyada kendinin alamadığı gücü alan bir adamı arayan bir film vardı. Adı “yenilmez” gibi bir şeydi. O da aynı mantığı sağlığa uygulamıştı
Tabiattaki doğal olaylarin işleyişinin izahi sebep sonuc iliskisi baglaminda iyi veya kötü diye tanımlanamaz. Ceylan veya bir insanin yanması gibi. İyi veya kötü insana yönelik sonuclari itibariyle kişinin beseri mantigina göre göreceli olabilir veya herkesce kabul edilmis evrensel etik değerlere bagli olarak değişir. Misal, tetikçi cinayet işler bu fiil ona kazanç sağladığı için kendisi için iyi fakat maktul ve hukuki degerler açısından kötüdür. Esas olan iyi ve kötü sifatlarinin teolojik ilahi tanimlamasidir. Bunun da normlari yuce allah tarafindan hüküm altına alınmış ve insanlara elçi ve kitapla bildirilmiştir. İyilik ve kötülüğü bu baglamda ve ayrıca evrensel normlar yönüyle tanımlayarak değerlendirmek gerekir ki hem genele haiz adaleti sağlasın hem de bu yönüyle toplumlar tarafindan kabul edilebilir olsun. Ayrıca insana ait özgür iradenin tercihi olan beşeri fiiller ile yaşamdaki gayri iradi meydana gelen olaylari ve fiilleri aynı kefede tartmak ve eşit hüküm vermek te yanıltıcı olur. Yani gazzede öldürülen sivillere yuce allah neden izin veriyor? bu kötüdür hükmü ile İsrail devletinin iradesiyle yapilan katliam neticesinde Şehid edilen aynı insanlarin, beşeri iradeyle bu kötü muameleye maruz kalması birbiriyle eşdeğer degildir aynı sıfatla veya kategoride tartışılmaz veya tanımlanamaz, aynı hüküm veya yargıda bulunulamaz. Yuce allah beserin evrensel ve kişinin şahsi kader programındaki olaylari yaratir ki neticesinde insanların vukuatlari ve karşılığı olan ahiret ecirleri belirlensin. kuranda yuhyi ve yumit yani yaratan, yaşatan ve öldüren yuce allahtir diye bildirilmistir. Bu yüzden iyi ve kötü sifatlariyla malikulmulk olan yuce allahi değil onun koyduğu normlara göre cuzi iradesiyle seçim yaparak fiil işleyen insanlar değerlendirilir. Cunku yaratılan kendini sinava tabi tutan yaratani kendi hukumleriyle sinayamaz, onu sorumlu tutamaz. Adl u hakim olan zulcelali vel ikram hikmetsiz hiçbir fiil işlemez ve yaratmaz 😊
Yaratılan bir şeyin yaratan bir zat hakkında felsefe yapması gerçekten cok ilginç! sonsuz kainata görece ayın güneş in bile zerrenin zerresinin zerresi olduğu insanin büyüklük olarak nesabesinin olmadığı bir evrende böyle konuşması aklın ne kadar önemli birşey olduğunu bize gösteriyor kuran akla bu yüzden bu kadar önem atfediyor ! İnsan da akıl olmasa evrendeki en zayıf varlik olacak iken kainata aklı ile kısmen hükmedip şekil verebiliyor ! Ve yeryüzü onun emrine veriliyor ne mutlu aklını kullanabilenlere ....
Çoklu evrenler fiziki anlamda var mı ? Buna fiziki anlamda delil var mı ? Çoklu evrenler varsa evrenin kendi kendine yaratılış olasılığı anlamsız kalmıyor mu?
Cennet kötülüğün olmadığı ve özgürlüğün olduğu bir senaryo değil mi? (Evet hakkında yüce kuran yine açık bir yorum sunmuyor ama buna yönelik göndermeler çok daha fazla) Ve farklı özellik neden "yaratılan öznelerin acı çekme dereceleri" olmak zorunda? "Kötülük var çünkü evrenler farklılaşmalı" Hocam bunu cevap gibi mi görüyorsunuz gerçekten? Allaha -malı -meli şartı mı koyuyoruz? Neden farklılaşmak zorunda? Neden kötülük değil de başka bir durum üzerinden farklılaşmıyor? Allah kötülüğe izin verdi/var etti çünkü x olmalıydı (fark) demek allahı mekanik bir töz haline getirir. Ve maximize etmek konusu hiç makul gelmiyor. Zaten hiçbir şey yokken hangi değerin varlığından veya maximizasyonundan bahsedilebilir ki? Bu durumda maximize etme de allahın kendi kendine sebepsizce (hiçbir değer yokken sebep atfedemezsiniz, değer varsa allah mutlak özgür veya tek olmaz) atıp tuttuğu tek kişilik bir oyuna döner. Baştan bahsettiğiniz değerlerin mutlak haline zaten gücü yetiyorken, veya hiçbir şey yaratmadığı bir durumda böyle bir problemden söz edilemiyorken; allahın neden kötülüğü (hatta iyiliği de katabilirsiniz) var ettiği açıklanamaz. Ve mevcut dünyada bile kötülüğün iyilikten daha fazla olduğunu iddia etmek gayet mümkün. Benatarın insanın çaresizliği kitabında ilgili konu ele alınıyor. Daha çok kötü olmayan her durumu iyi görme eğilimindeyiz fakat hayatın değişmez durumları gibi gördüğümüz her şey de sadece kötü olmama üzerine kurulu. Doğrudan iyi hal budur diye işaret edebildiğimiz durumlar çol kısıtlı. (Misal sağlıklı beden hasta olmayan/kötü olmayan bedendir. Yani olumsuzun değillenmesi iyiliği çoğaltmaz. Olumlunun neliği sorunu çok belirgin bir sorun. Hasta olmayan değil de iyi/olumlu bir bedeni nasıl tasvir ederdiniz? Kötü bir beden inanılmaz boyutlarda acıya ev sahipliği yapabiliyorken, iyi bir beden ya sadece kötü olmamaya ya da çok az bür miktarda hazza ev sahipliği yapabiliyor (yeme, ısınma, cinsellik vs). Hayatın temel durumlarında karşıt olgusal ihtimalleri de göz önünde bulundurursak aslında iyi diyebileceğimiz neredeyse hüçbür şey kalmıyor (ilişkiler eskir/bozulur bozulmasa bile sürekli sıcak hissettirmez. Yemek-su ihtiyacı sonsuz bir döngüdedir. Bedenin bozulması/hastalanması/çürümesi zorunludur. Ölüm herkese zorunlu, herkes için çetindir. Bedenin mevcut sınırları herkesin canını sıkar (uçamama, çabuk yorulma, en küçük darbede kalıcı hasar/acı görme) ve "işkence" olumsuz olanın bedenin potansiyel sonsuz kötüye ev sahipliği yapabilme haline göndermede bulunur fakat buna eş bir olumlu sözcüğümüz, olumlu olgumuz yoktur. Hayat baştan sona eksiklikleri/olumsuzu giderme/örtme üzerine kuruludur, olumluyu arttırma yolu çok kısıtlıdır ve olumluyu arttırma bile aslında zorunlu olan olumsuzun giderilmesidir (günlerce aç kalmış birinin ziyafet çekmesi gibi). İlk konular dahil bu konuda da acele davrandığınızı düşünüyorum. (Yazı saldırgan gibi görünüyorsa özür dilerim. Doğrudan canımı sıkan bir durum "var olmak" kendimi tutamamış olabilirim. Sevgilerimle hocam🎉)
iman ettiğim yaratıcı benim anlamaya güç yetiremeyeceğim derecede adil merhametli cömert bir yaratıcıdır. böyle bir yaratıcıyı tanıma anlama çabası takdir edilecek bir çabadır tabi ki. ancak insanların "genel ahlak kuralları" veya "kendi doğru yanlış sıkalası" ekseninde yaratıcıyı yargılama çabası çok aklıma yatan birşey değil. zira çoğu zaman yapılanlar, anlama faaliyetinin ötesine geçip, hesap sorma eylemine dönüşüyor. Diğer tarafta "yaratıcıyı temize çıkarma" motivasyonu ile kendisine haber verilen bilgilerin ötesine geçerek el feneri ile dünyayı aydınlatmaya çalışıyor. zaten iman dediğimiz şeyde içinde bilinmezlikler barındırmak zorunda değil midir? yoksa iman olmaz bilgi olur. imansa ancak gayba dair şeylerde olur. özellikle iman ehli olan kardeşlerimizin "okuyorum, araştırıyorum" gibi takdir edilesi davranışlar(!) üzerinden bu saf ve duru itikadı ikinci derece değerli görmesi benim kanaatimce kar değil zarardır. Efendimizi (as) ın buyurduğu gibi "Allahım ikaabından affına, gadaabından rızana, senden yine sana sığınırım. Ben seni layıkı ile sena etmekten acizim. Sen kendini nasıl sena ettinse öylesin Allahım"
Kötülüğün varlığını hiçbir zaman bir sorun olarak görmedim. Önemli olan tanrı varmı varsa insanlarla ilgileniyormu yani din gönderir mi, ilgileniyorsa hangi din doğru. Bu sorulara cevabın evetse kötülük niye var niye hayvanlar acı cekiyor gibi konular gereksiz gibi biraz. Eger Allah varsa zaten yanlış hatalı iş yapmaz bir nedeni vardır. Özelden genele değilde genelden özele gitmek lazım.
Ayrıca imtihan teorisi de kötülük sorununu açıklamaya yetmiyor. Pekala Allah, insanları iyilikte de yarıştırarak bir imtihan yaratabilirdi. Kim daha çok iyilik ederse o imtihanı kazanırdı böylece kimse cehenneme gitmek zorunda da kalmazdı. Ben Kuran'a ve Allah'a iman eden biri olarak bunları söylüyorum ve diyorum ki evet Allah merhametlidir, her şeyi bilendir ve hikmet sahibidir ona yaptıklarından sual olunmaz. Yani vardır bir bildiği.
Allahın amacı daha fazla kişiyi cennete koymak değilki. Böyle olsa firek herkezi cennete koyardı veya direk iyi olarak yaratırdı. Kurana göre insan kendisi sorumluluk almak istedi yani imtihan edilmeyi kendisi istedi. Cehennem gitme ihtimalini bilerek imtihanı kabul etmiş olabiliriz. Allah herkezi direk iyi olarak yaratsaydı bu sefer programlanmıs bır makıne gıbı olurduk. Bir bilgisayar programlayabilirsiniz ama bu onu dürüst bir bilgisayar yapmaz. Kendi özgür iradenle seçiyorsan ve acının cekmenın ne oldugunu bilmen yanı acı cekıyor olman gerek aksi halde makıneden farkın kalmaz.
Çoklu evren varsa,hesap hangi evrendeki bize olacak..yapma enis hocam,diğer evrenlerden kasın melekler alemi,cinler alemi gibi..insana tek evren vardır
İslamın Tanrı tasavvurunun çok evrenleri ima ettiğini savunduğum akademik makalem:👇
www.mdpi.com/2077-1444/15/7/861
Merhaba Enis hocam. Bir fikir sebebi olur diye paylaşmak istedim: Bu dünyaya gelmeden öncesi ile ilgili çok sınırlı bir malumatımız var. "Başınıza gelenler ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir. Allah birçoğunu da affetmiştir." ayetini de dikkate alırsak, dünyaya masum olarak gelmediğimiz, yapılan bazı yanlışları affettirebilmek için Allahın bize sunduğu bir fırsat olarak düşünebilir miyiz acaba. Bu görüşte günahsızlar Melekler, hatasından dönenler hayvanlar vb. diğer canlılar, hatasında ısrar edenler insanlardır.
@@yolcu2646 O tip ayetler ahirete gönderme yapar, yani Allah affetti cennete olan cennette cehennemde olan cehennemde başlarımıza zaten geldi her şey fakat biz henüz deneyimlemedik. Dediğin reenkarnasyon içeren inançlara kayıyor İslam bunlardan beridir.
@@yusufasikk fiili mazi nasıl ahirete gönderme yapar? "Başınıza gelenler", "gelecek olanlar" değil. Bu olayla reenkarnasyonun bir alakası olamaz çünkü yaşanıldığı söylenen olaylar dünyada değil, dünyaya gönderildi eden önce.
Düşünmemiz gereken bu aleme gelmeden önce biz ne yapıyorduk. Acaba yok muyduk?
@@yolcu2646Fiili mazi de olsa genelde geleceğe atıfta bulunuluyor. Mazi fiili var diye hangi tefsire veya hadise dayanarak bu evrenden önce göndermesi yapıldığı kanısına vardın? Ayet yorumlamak için bütün Kuran ilimleri yanında muazzam bir arapçan da olmalı ki yine müctehid değilsen tehlikeli bir iş.
Bahsettiğin örneğe birkaç ayeti kerime getireyim:
Nasr suresi 1. Ayeti Kerime إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ
جَاءَ geldi fiili Mekkenin fethi henüz gelmemişti.
Meryem suresi 68. Ayeti Kerime فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا
لَنَحْشُرَنَّهُمْ toplayacağız geleceğe dair kesinlik içeriyor.
Nahl suresi 1. Ayeti Kerime َتَىٰ أَمْرُ اللَّهِ فَلَا تَسْتَعْجِلُوهُ
أَتَىٰ geldi geçmiş zaman ama kıyametten bahsediyor.
Tefsirlere de baktığımızda “Bir şeyin olacağını Allah bildirmişse artık o olmuş demektir” anlamında bir kesinlik bulunmasıdır (Kurtubî, X, 70) bu gibi ifadelere sıkça rastlıyoruz. Kısacası Allahü Teala vaadinden dönmez, ve gelecekte olan her şeyi bilir, tasavvufa da girersek gelecekte olan her şey zaten yaşanmıştır noktai cevvale ile açıklanabilir o da. Yani zaman, geçmiş, gelecek Allahü Teala için bir nokta, bir an gibi çünkü o zamandan münezzeh.
Tufan ve Taner hoca son Kötülük Problemi yayınlarında bu konuyu kısmen eleştirmişdiler.Videoyu da değerlendirirseniz güzel olur bence.
Hocam ağzınıza sağlık. Lütfen daha fazla video paylaşın. Özellikle bu teodise ile ilgili itiraz ve diğer detayları merak ediyoruz.
"Bir delilden neş'et etmeyen bir ihtimalin hiç ehemmiyeti yoktur" olan kaide-i meşhure; hem usûlü'd-din, hem usûlü'l-fıkhın kaide-i mukarreresindendir.
Sözler - 278
Bu konu hakkında sizden başka herhangi birinin çektiği video göremedim teşekkürler hocam
Enis hocam iki ateist kanalının teodise ile ilgili yaptığı programa cevap bekliyordum ve bu cevap sizden geldi teşekkürler hocam.fakat daha detaylı daha uzun bir video ile tüm sorulara ve itirazlara cevap bekliyoruz hocam sizden
Çok Evrenler Teodisesine göre, içinde bulunduğumuz evrende yaşayan bir insan, farklı diğer evrenlerde de var mı? Buradaki hayatı ile oralardaki hayatları hepsi birbirinden farklı mı? Farklıysa bu insan mahşerde hangi evrendeki hayatından hesaba çekilecek? ….
Hocam teistik evrimi naturalist evrime neden tercih etmeliyiz? Kelam ekolleri vs meşşai (islam filozofları) gibi büyük konularda videolar gelir mi ileride. Gelirse çok mutlu oluruz :)
Hocam kötülüğün iyiliğe göre az olduğunu söylediniz. Konuyla alakalı David Benatar'ın kitabı var, o kitap hakkında video çekseniz on numara olur. Büyük bölümünde bunu bi daha düşünün der gibi aksi argümanlar getiriyor. Kitabın tanrıyla alakası yok antinatalizm savunması ama baştan sona kötülüğün daha baskın olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Merhaba abi, selamun aleyküm. Şu iddiayı hatalı buluyorum: “Allah, bu evreni yaratmadan önce de yaratıcıydı; bu yüzden daha önce başka evrenler yaratmış olmalı.” Bu, Allah için de bir zaman akışı olduğunu varsayıyor. Ancak Einstein’ın görelilik teorisi, akan bir zamandan ziyade, dört boyutlu bir resim gibi durağan bir evren modeli öneriyor. Bu nedenle, bizim evrenimizin Allah’ın yaratımlarından biri olduğunu ve “evren yaratılmadan önce” veya “evren sona erdikten sonra” gibi kavramların yalnızca bizim için anlam taşıdığını düşünüyorum. Allah’ın bu evreni yaratma fiilinin ise zamandan bağımsız olarak yalnızca var olduğunu düşünmenin daha mantıklı olduğu kanaatindeyim. Biz ise bu zamansız yaratılışı sadece deneyimliyoruz, tıpkı bilgisayarda kayıtlı ve durağan olan bir filmi izlemek gibi. Dolayısıyla Allah her zaman yaratıcıydı, çünkü aslında zaman diye bir şey yok. Bunu daha çok bir matematiksel özellik gibi düşünmek daha doğru olur. Örneğin, Allah varlığın aksiyomu gibi; yaratılanlar ise bir küme ve bizim kainatımız da bu kümenin bir elemanı. Elbette Allah, sayısız evren yaratmış olabilir ve bu yaratılanlar kümesi sonsuz da olabilir. Ancak tüm bunlar zamansız bir şekilde gerçekleştiğinden, Allah için matematiksel, mantıksal, durağan ve ilişkisel, ancak zamandan bağımsız bir yaratıcılık tanımı yapmak mümkündür.
Yazdıkların tamamen doğru, Kadiri Mutlak yaratıcı ancak böyle olmalıdır. Yalnız sorun şu ki Kurana da bir o kadar ters düşünceler maalesef
Konu ile ilgili makaleme göz atmanızı öneririm.
kurandaki Allah kral gibi...
kuranda zamandan ve mekandan münezzih olan bir yaratici yok
Neye ters mesela?@@metecan9638
@@yaseminwagner826 Sahabelerin daha kolay anlaması için
Allah razi olsun hocam
Gökler ifadesine multiverse diyorsak bazı ayetlere açıklama getirmemiz gerekir. Mesela 2:29, 41:10,11,12'ye göre evrenlerin dünyadan sonra oluştugu ortaya çıkar ki bu pek makul durmamakta. Ayrıca göklerden riziklarin geldiğine yada göklerdeki ayetlerden insanlarin yuz cevirdigine dair birçok ayet var. Bu gökler ne ise insanlar tarafından tecrübe edilen birşey. Oysa multiverse var olsa bile ne tecrübe edebiliyoruz ne de oradan bize rızık olacak birsey geliyor. Bu ayetler o dönemdeki insanların algısına göre şekillenmiş gibi.
bu işler RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
12:52 Hocam ne mübarek adamsın sen ya. Tam benim düşündüğüm şeyi dedin. Vallaha kendi kendime şu dediğin olayı düşünmüştüm. Hadi dünyadaki şeyleri güzel bulmamızı göre göre güzel bulmayla falan açıkladık.(Ki dünyadaki her şeyi de böyle açıklayamayız.) Ben nebulalara, karadeliklere, galaksilere, yakın çekimden yıldızlara ve gezegenlere bakınca neden onlara hayran kalıyorum? Demek ki evreni yaratan, yarattığı gök cisimlerini gözlemleyeceğimizi bilip onları güzel bulacak şekilde tasarladı beynimizi. Kimse böyle bir argüman ortaya atmıyordu bizim camiadan. İlk defa senden duyunca çok sevindim. Allah'ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.
Hocam konu hakkında tavsiye edebileceğiniz türkçe bir kitap var mı acaba kapsamlı bir şekilde öğrenmek istiyorum
,
Ben olaya şöyle bakıyorum.evrende herşey zıddı ile var.bu dünya böyle her türlü pisliğin acının olduğu bir yer olacakki, cennet dediğimiz varoluş ta bunların tam zıddı yer alsın.sonsuz huzur ve sevgi..
Selamlar hocam, çok evrenler teodisesine şu açılardan itirazlar yapılamaz mı?
1- Doğal kötülükleri ahlaki kötülüklerden tamamen ayrımak mümkün olmayabilir. Doğal kötülüklerin olmadığı bir evrende teklif sırrının ortadan kalkması muhtemel. Bu durum da özgürlük açısından sıkıntı oluşturacağı için ahlaki kötülük problemini en azından sizin anlattığınız açıdan çözülmesini imkansız kılıyor.
2- Çok evrenler teodisesi toplam iyiliği maksimize amacında olmasından dolayı şu varsayımı içinde barındırıyor: iyilik nicel olarak ne kadar fazla ise toplam iyilik de o kadar fazladır. Fakat oluşan net iyilik ya da kötülük ahlaki taraftan geldiği için totalde iyiliği mi yoksa kötülüğü mü maksimize ettiğimizden emin olamayız.
(Buradaki iyilik ahlaki (insani) tarftan geliyor, çünkü doğal tarafta iyilik değil sadece kötülük konuşabiliyoruz diye anlıyorum.)
Merhaba, sizi dinlemek çok keyifli. Burada aklıma takılan bir durum var: aynı mantık kurgusuyla iyiliği maksimize etmekle birlikte kötülüğü de maksimize ediyor anlamı çıkartılabilir diye düşünüyorum.
Yaşasın Enis hoca video attı ❤
'Yangında geyigin yanması bu evrenin var olması için ödenen bir bedel.' Bu cumlenin bir anlamı var mı gerçekten? Kim kime bedel öduyor?
Seviliyorsun 🤗🤗🤗
Teşekkür ederiz
Bu videodaki ana fikir şu mu : burada yaşanan kötü olayların yaşanmadığı evrenler var. Eğer buysa yine tam kötülük problemine çözüm sunmuyor. Evet öteki evrende ceylan yanmadı ama bu evrendeki ceylan yandı ve acı çekti. Ne değişti peki şimdi? Bunu ben şuna benzetiyorum. İkiz kardeşler var bunlardan biri cok zengin xigeri cok fakir. Ikiz kardeşlerden birinin zengin olup olmaması fakir kardeş icin neyi degiştiriyor veya neyi kolaylaştırıyor?
Dc comics merakınız da paralel evrenler teorisi ile ilişkişli mi hocam. Multiverse den geçilmez dc serilerinde. Crysis on infinite earths okumuşsunuzdur.
Kral video atmış
kötülüğün iyilikten fazla olduğu evrenlerde mevcuttur o zaman, o evrendeki varsa özgür iradeli varlıklar açısından ve sizin açınızdan kötülük problemini nasıl açıklarız ?
HOCAM LÜTFEN NKEA VE ÖZGÜR İRADE HAKKINDA VİDEO YAPAR MISINIZ
(AYRI AYRI)
Muhteşem bir video❤
Hocam makaleyi okudum, şu hadis karşıt bir delil olarak getirilebilir mi?
"Allah vardı ve O’ndan başka hiçbir şey yoktu." (Sahih-i Buhari)
Ne cevap verirsiniz?
Allahtan öncesi oluyorsa zaten yaratıcı olamaz. Konuyla alakalı değil
Bulunduğumuz gerçekliğin esas gerçeklik olmadığı, öldükten sonra başka bir gerçekliğe geçecek olmamız daha iyi bir cevap olarak geliyor bana. Rüyadan uyandığımızda rüyada yaşadıklarımızın gerçek olmaması gibi öldüğümüzde de bu dünyanın gerçek olmadığını anlayacak olmamız daha makul geliyor.
bu işler RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Hocam blok evren modelinde özgür olabilir miyiz diye video yapacağınızı söylemiştiniz
Allah'ın hedefi sözü ne anlama geliyor ? 14:02..Ayrıca lütfen vahyin mahiyeti üzerine de bir yayın da bekleriz.
Hocam iyilik problemini ne zaman işlersiniz
İyi günler bir şeyin azı varsa çoğuda vardır gibime geliyor. Ne dersiniz?
Vesile olan yapan gibi ise,
her işlediğimiz kötülükle başka bir evrenin yaratılmasına vesile olacağımız için orada işlenecek iyiliklerde de pay sahibi mi oluyoruz?
6:42 ben bunun için argüman sunardım anlaşılmayacağını düşünüyorum bence fazla zayıf bakıyorsunuz olaylara Tanrıya bakış açınızı değiştirirseniz nasıl kusursuz bir evren yarattığını her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu görürsünüz
İslam için
O (hayvanlarda) sizin ısınmanız için (giyecek) şeyler ve (daha) birçok faydalar vardır ve onlardan (yenilmesi helâl olan hayvanların, yenilmesi helâl olan yerlerinden de) yersiniz. Hayvanları, sizin için O yarattı. Isınma ve birçok yararları yanında, onlardan yiyecekler de elde edersiniz. Nahl 5
Genetik ve nörobiyolojik faktörlere bağlı olarak bazı insanların "kötülük" yapma eğilimlerinin yüksek olması ya da amigdala, prefrontal korteks gibi duyguları yöneten beyin kısımlarında bir hasar sonucu kişinin artık "iyilik" kavramının farkında dahi olamaması, empatinin yoksun şiddet ve saldırgan davranışlara evrilmesi teolojik açıdan nasıl açıklanır?
bence gerek yok teolojik açıklamaya sorunun içinde cevap yatıyor gibi.
Buradaki bahsettiğiniz şeyler doğal kötülük kavramına giriyor. Ele aldığım teodise buna da cevap veriyor.
@@enisdokovideo. HOCAM HAYATIN nesnel amacı varımdır herşey öznelmi ?
Ağzınıza sağlık
Kıymetli Hocam verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum; maksimize etmek deyince sanki "Allah bir şeyleri deniyormuş, nasıl yapacağını bilmiyormuş da yapmaya, bulmaya çalışıyormuş" gibi anlaşılabilir ki bu da bizim "Allah her şeyi bilir" bilgimizle çelişiyor. Allah yaratmadan önce de neyi nasıl yaratırsa ne olacağını, bizi yaratırsa ne yapacağımızı, neleri tercih edeceğimizi vb. her şeyi biliyor. Sonsuz ihtimaller içerisinden bizi yaratmayı "tercih etmiş". "Allah yaratmayı tercih ettiği farklı farklı parametrelere sahip farklı farklı evrenlerin hepsini yaratmış olabilir." Farklı farklı koşullarda farklı farklı özellikler, farklı farklı faydalar ortaya çıkması gayet mümkün, dolayısıyla maksimize etmekten kasıt "farklı farklı açılardan maksimuma ulaşmış varlıklar oluşturabilmek için farklı farklı evrenler yaratmayı tercih etmek" şeklinde değerlendirilse daha doğru olur diye düşünüyorum. Buradaki "maksimize etme" durumunu bu şekilde anlayıp açıklamak daha doğru olur gibi geliyor.
Hocamın hangi anlamda maksimize etmek dediğini bilmiyorum, konuyu "deneme yanılma" olarak düşünecek arkadaşlar için bu şekilde izah etmek istedim.
Saygılar. 🌸
Farklı farklı açılardan maksimize etmek de şu şekilde değerlendirilebilir; bir insan nasıl ki kendisini tek bir spor dalına odaklayıp o dalda başarılı olmaya gayret ediyor, ona yükleniyor, o durumda o alanda kendi maksimumuna ulaşıyorsa aynı bunun gibi Allah insanların farklı farklı alanlarda maksimuma ulaşabileceği farklı farklı evrenler yaratmış olabilir.
Teşekkürler hocam. Aklıma bir şey takıldı şimdi. Eğer paralel evrenler varsa ve bu paralel evrenlerin birinde hiç kötülük bulunmuyorsa buna cennet ve birinde de hiç iyilik bulunmuyorsa buna da cehennem diyebilir miyiz? Öldükten sonra sorguya çekilip bu iki evrenden birine gönderiliyor olabilir miyiz?
Yoksa ben mi çok saçmalamadım.
Teşekkürler.
Hocam öncelikle hürmet ve teşekkürlermi sunuyorum.ve konuyla ilgili BEDİUZZAMAN şer ve çirkinliklerin yaratılması hakaiki nisbiyenin zuhuru içindir ve hakaiki nisbiyenin ehemiyetini söylerken güzelliğin pek çok nevlerinin zuhur etmesini sağlıyor.eğer çirkinlik ve şer tebei olarak yaratılmasaydı gûzelliģin bir mertebesi görünürdü.özetle böyle söylüyor.zaten bunu ifade etmiyormu zatı alinizin nazarı ilmine takdim ediyorum
Tebrik ederim, artık çoklu evrenlerin sayısı kadar yeni kötülük problemimiz oldu
İtirazlarda cevap verin hocam lütfen
Benimde merakla anlam verme çabası içerisinde olduğum konulardan biri ise masum bir bebeğin, çocuğun acı içinde ölme senaryoları. Bir bebegin acı içinde ölmesi onun ne gibi bir sınava dahil olduğunu gösteriyor? O kişi cennetle dahi ödüllendirilse acı içinde ölmesi neden varoluşta yer alıyor? Buradaki mantık ve adalet arayışını insan beyni ile dusundugumuzde reenkarnasyon mantikli gelebiliyor. Fakat bu gibi hassas durumların sebeplerini akıl yoluyla kavrayabilme yetisine sahip olmamamız insan olduğumuz anlamina geldigine kanaat getirdim. Yani bunun mantik dogrultusunda bi açıklamasıni idrak edebilmemiz gerekmiyor. Buradaki belirsizliğin tasarlanması merhamet ve vicdanın varolabilmesi için gerekli bir durum olabilir.
Bebekken ölenleri imtihan edilmek istemeyenler olduğunu düşünüyorum. Kuranda Ahzap 72 de insanların sorumluluk almak istemesınden bahsediliyor yani imtihan edilmeyi insan kendisi istedi. Dünyaya gelmeden önce var olduğumuzu ama sorumlu olmadığımızı düşünüyorum.
Videoda zaten bunu açıklamış, suçsuz bir ceylanın yanması gibi masum bir bebeğin ölmesi de buna dahil edilebilir. Bahsettiğimiz evrende toplam iyilik, kötülükten “1 gram” bile fazlaysa masum bu bebeğin ölmesi gerçekliği “kabul edilebilir” oluyor. O masum bebeğin öldüğü söz konusu evren olmasaydı, o evren özelindeki iyiliklerden de feragat etmesi gerekecekti yaratıcının.
bu işler RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Enis hocam ateist düşüncede biri olarak bilgi birikiminize, bakış açınıza ve anlatımınıza bayılıyorum.
Bu video ile ilgili de bir sorum var size.
Sizin anlatımınıza göre allah yaratmaya değer her evreni yaratmak zorunda. Yaratmaya değer evren kriteriniz de kötülüğün iyilikten daha az olduğu evrenler. Ancak allah neden kötülüğün iyilikten daha az olduğu evrenler yaratmak zorunda olsun bu zorunluluk neye dayanıyor. Mesela doğal kötülük olmasa da olur, hayvanların da canı olmayabilirdi, sinir ve duygu sistemi olmayan hayvanlar ve doğal kötülüksüz sadece özgür iradeli insanların yapabildiği kötülükler içeren tek bir evren bence allaha daha çok yakışırdı.
toplam iyiliği arttırıyor diyor videoda. hocaya göre evrenlerin içinde değişen kötülük ve iyilik miktarı onları birbirinden farklı evren haline getiriyor. iyiliğin fazla olduğu her evreni yaratmak zorundadır bu durumda diyor. neden zorunda diye sorsan muhtemelen tanrının doğasından dolayı falan der.
@ yanıt için teşekkürler. önce tamamen kötülüksüz bir evren yaratıldıysa, toplam iyiliği artırma düşüncesiyle yeni bir evren yaratma zorunluluğu mantıklı gelmiyor. Zaten içinde kötülük olmayan harika bir şey yaratmış. Ayrıca Sonsuz kombinasyonda içinde kötülük olmayan farklı evrenler yaratılabilir, birbirinden farklı ama içinde kötülük olmayan evrenler düşünülebilir ve kötülük yine gereksiz kalırdı gibi. Yaratmaya değer diye bir sınır belirleyerek zorluyoruz sanki.
@@iskenderozkan tanrı doğası itibariyle yaratmayı ve iyiyi aynı anda maksimize etmek zorunda ise (yani hem yaratıcı, hem iyiyse) o zaman birbirinden farklı ama içinde kötülük olmayan evrenleri yarattığı gibi bunların üzerine içerisinde kötülük olan ama iyiliğin daha fazla olduğu diğer tüm evrenleri de yaratmak zorundadır. (argüman zaten bunu anlatmaya çalışıyor. bu arada ben de bu argümanı beğenmiyorum.)
@@iskenderozkan bu din işleri RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Teşekkürler 🎉
Bunun maksatsız kötülüğü çözdüğünü düşünmüyorum. En fazla bu işte yalnız değiliz hissiyatı uyandırıyor o kadar.
Enis hocam levlake hadisi sizce bu teodise ile paralel değil mi? Peygamber as olmasaydı evren yaratılmaya değer olmazdı gibi bir yorum yapılamaz mı? Bence dikkat çekici bir durum.
2 grubum olsa, birindekile .ok iyi davrandığım için diğerlerine berbat davranıyorum, bu yüzden kötülük yok diyebilir miyim? Çok mantıksız olmuş bence.
insanın bir ötekiye muhtaç olduğu yerde nasıl iyi veya kötü kavramlarından bahsedebiliriz?
Kötülük problemini ben ciddi bir problem olarak görmüyorum, Çünkü Rabbimiz adil ve ahirette bu dünyada yaptiklarimizin karşılığı olacak, Rabbim istikametinde sabit kılsın kalbimizi
Çok evrenlerin olduğunu kabul ettiğimizde
"Yerde ve gökte ilahlar olsaydı düzen bozulurdu" meâlinde ki
Ayet savunduğumuz tek ilah argümanı da çökmüş olmaz mı?
Zira karşı taraf
" niye ihtilaf çıksın ki her ilah kendi alemini yönetir "
Diye bilir.
Mantıklı bir itiraz olmaz. Çünkü inandığımız ilah mutlak güç sahibi olan bir ilah. Diğer ilahların alemleri üzerinde bir hakimeyeti olmayan ilah mutlak hakimeyete sahip değildir. Aynı şekilde çoklu evren kuramındaki evrenler birbirden bağımsız evrenler değildir.
iyilik ve kötülüğün miktar olarak birbiri ile kıyaslanabilir, farklarının alınabilir şeyler olduğunun ispatlanması da lazım. mesela pasifikte bir deniz kaplumbağası, doğarken kabuğunun ense kısmında boynuna doğru uzanan keskin bir çıkıntı var. bu hayvan kafasını o kabuğa her sokup çıkartışında boynu kesiliyor. şimdi bu kaplumbağa bir gün önünden geçen bir balık sürüsü buldu ve aralarına dalıp az eforla karnını doyurdu. şimdi kaplumbağa açısından iyilik mi daha fazla kötülük mü? bunları ölçmenin birimi nedir? fizik falan pek bilmiyorum yanlışım varsa biri düzeltsin: şimdi bir ortamda foton varsa ışık var diyoruz. daha çok ışık var dediğimizde fotonun niceliği artıyor niteliği değil. ama mesela tecavüz edilerek öldürülmekle, bisikletten düşmek aynı oranda kötü değil gibi bir sezgim de var. daha çok kötülük derken bir nitelikten mi nicelikten mi bahsediyorsunuz hocam. ben bu olayı şöyle algılıyorum mesela: bir evrende kötülük varsa değeri 1, yoksa 0'dır. 1 olan her evren kötüdür. ya iyidir ya kötüdür gibi bir dualitenin zorunluluğu ne? bir evren hem iyi hem kötü olabilir. burda problem bir dil sorununa dönüşüyor gibi ama içinde kötülük barındıran bir evrene kötü dememek için bir sebep göremiyorum. bence kaplumbağa da görmüyor. saygılar hocam.
Teodisenin doğru olduğunu kabul edersek, evrenler arası geçişin de mümkün olabileceği varsayımında bulunabilir miyiz? Veya cennetin o en mükemmel evren olabileceğini, cehennemin de kötülüklerin en fazla olduğu evren olduğunu düşünebilir miyiz?
Desene cehenemde spawnlanmışız 😂
@@amd8437 Sorma 🤦🏼♂️
@@mertozkan6110 bu işler RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
hocam Türkçe makale yazıyor musunuz?
Hocam sizi Bayadır takip ediyorum kötülük problemini açıklamaya çalışan şimdiye kadar duyduğum en saçma teori buydu gerçekten. Allah birden fazla evren yaratmış olsa dahi yine bu bu evrende çekilen acıları değersiz veya normal kılmaz. Allah sonsuz merhametlidir aslında hayvanlar acı çekmiyor ama imtihan gereği sizin acı çektiklerini sanmaniz lazım gibi basit bir teodise bile sizin bu çoklu evren aciklamanizdan kat kat daha basit ve açıklayıcı bence.
bu işler RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Bir şey basit olunca doğru olmuyor dediğin açıklama imtihan işte ya diyen köylüler için geçerli olabilir enis doko bilimsel olayları da göz önüne almak istiyor bir bilim insanı olarak
Bir olayın kötü veya iyi olduğunu nereden biliyoruz? Farz edelim o dediğiniz evrenler var veya evrene gerek yok başka galaksilerde o dediğiniz sizce iyi gezegenler ve farz edelim sadece yıldız enerjisiyle canlılar ihtiyaçlarını gideriyor birinin bunun iyi veya kötü oldugunu belirleme yetkisi nerednrn geliyor? Biri diyebilirki yıldızın enerjisini sömürmek kötüdür. Veya bizim bu evrenimizde iyiliğin sınırı ne mesela koyun yemenin iyi olduğunu ve insan yemenin kötü olduğunu nereden biliyoruz veya ot yemenin kötü olmadığını nereden biliyoruz. Burada temel soru bence iyi ve kötünün ne olduğunu kim belirliyor. Bir araya gelmiş insan toplumları mı karar veriyor. Eğer öyleyse bu ne kadar doğru?
işte bu yüzden RAMAZAN DEMİR efsanesini tek geçerim.
Abi lütfen özgür irade problemini ele al. En güçlü argüman o gibi görünüyor
Allah cennet yarata biliyorsa neden tek başına acısız mükemmel evren yaratamasın cevap verirseniz sevinirim aziz hocam saygılar
Bence bu teodisenin de Plantinga'nın teodisesi kadar konuşulması gerekir.
Hayatın anlamsızlığını nasıl yenerim?
Tanridaki sonsuz yaratma sıfatı olmasi sonsuz yaratması gerektirir mi onda bilkuvve bulunamaz mi salt
Hayır gerektirmez.Mesela sen 10kg dumbell kaldıra biliyosun diyelim ama sen onu her zaman yanında taşıyıpda kaldırmıyon ama bu senin 10kg dumbell kaldıramıyosun gibi anlaşılmaz ve bu o anlama geliyoki Tanrı sonsuz güçe malik olup onun gördüğümüz herşeyi yaratması, Görmediğimiz ve bilemediğimiz şeyleri yaratamaması anlamına gelmez
@Edit_Fifa_EaFc hoca gerektirdiğinden yola çıkılarak çoklu evrenlerin mümkün olabileceğinden bahsetti videonun sonlarına doğru
Evrenimiz yaratilmadan once neler oldugu sorusu ve bunu dusunmek mantikli olamaz ki cunku zaten zaman dedigimiz sey bizim evrenimizin icinde bizim evrenimizle baslayan ortaya cikan evrenimizde algilanan bir sey oyuzden zaman algimiz daha genis tabirler zaman ve mekan algimiz evrenimiz icin gereklidir diye dusunmustum de hocam
peki tanrı neden o kötülük olmayan evrenden sonsuz tane yaratmıyor sonsuz tane yarattığında bizim evrenimizin olması sonsuz iyiliği dahada arttıramayacağı için gereksiz olmazmı
Neden Hristiyan değilim serisinin yenisi gelsin
Hocam nasılsınız, yorgun gözüküyorsunuz.
Iyi fark etmişsiniz. Bu aralar biraz yorgun düştüm. Ama her şey yolunda çok şükür.
Varoluş sancısı nasıl geçer?
Plantinga'nın savunusu beni hiç tatmin etmiyor. Çünkü bu konuya getirilen her açıklama Allah'a bir mecburiyet atfediyor. Yani Allah'ın güzel bir amacı var ama o amaca ulaşmak için başka bir şey yapmaya "mecbur". Bu durumda da sonsuz kudret sahibi bir yaratıcı sıfatından söz edemeyiz. Ben teodise sorununa yıllardır kafa yoran biri olarak hiçbir açıklamadan tatmin olmadım. Kendim de tatminkar bir açıklama getiremedim. Bu sebeple bu konuda verilecek en iyi cevap bana kalırsa "BİLMİYORUM" demekten öteye geçemiyor.
bu din işleri RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Beni ikna etmedi.
"Allah mümkün olan en iyi gerçekliği yaratmaya çalışıyor" ( çalışıyor) nasıl yani⁉️⁉️⁉️
Ciddi ciddi soruyorum çoklu evren nazariyesine inanıyorsan NİYE ondan daha kadim ve sağlam olan ruhların reenkarnasyon nazariyesine inanmıyorsun⁉️Zira koca koca evrenler yerine sadece ruhların adalet kaidesince döngüsü daha sade ve daha mantıklı değil mi⁉️
Değil😂
Hayatın anlamı var mı?
O zaman acaba şöyle olabilir mi belki de ölünce bizim bir üst versiyonumuzun olduğu evrene geçiyor olabilir miyiz hocam 😅
bu din işleri RAMAZAN DEMİR efsanesinden sorulur
Dediğinize göre cennet Dünya'dan daha kötü olmuyor mu? İyiliğin maksimimize olduğu evren bu evren ise cennet Dünya'dan daha kötü bir yer olmalı. Eğer ki cennet mutlak iyiyse tanrı gene kötü olmuş oluyor çünkü mutlak iyi bir evren var o da cennet olmalı.
bu hiçbir şeyi çözmüyor çünkü olay varolan kötülüklerin kendisi, iyilik-kötülük oranı falan değil
Allah bu farkı neden kötülük üzerinden fark yaratıyor? Başka şekilde yapamaz mıydı?
RAMAZAN DEMİR efsanesini şiddete tavsiye ederim.
Allah'ın iyiliği maksimize etmek için farklı evrenler yarattığını söylemek bana şu açıdan pek tutarlı görünmüyor hocam. Allah her şeyi biliyorken iyiliği maksimize etmek için farklı evrenler yaratması Allah'ın her şeyi biliyor olması ile çelişik değil midir ?
Kötülük nasıl bir şey? Vektörel bir büyüklük mü? Skaler bir büyüklük mü? Nasıl toplanıyor? Çıkarma işlemi de yapılabiliyor mu? Bir insanın çektiği acının öldü birimi nedir? Ben savunmanızı hollywood filmlerinden esinlenme, güzel görünen ama dayanıksız buluyorum. Kendi cam kemik hastası doğduğu için, dünyada kendinin alamadığı gücü alan bir adamı arayan bir film vardı. Adı “yenilmez” gibi bir şeydi. O da aynı mantığı sağlığa uygulamıştı
Tabiattaki doğal olaylarin işleyişinin izahi sebep sonuc iliskisi baglaminda iyi veya kötü diye tanımlanamaz. Ceylan veya bir insanin yanması gibi. İyi veya kötü insana yönelik sonuclari itibariyle kişinin beseri mantigina göre göreceli olabilir veya herkesce kabul edilmis evrensel etik değerlere bagli olarak değişir. Misal, tetikçi cinayet işler bu fiil ona kazanç sağladığı için kendisi için iyi fakat maktul ve hukuki degerler açısından kötüdür. Esas olan iyi ve kötü sifatlarinin teolojik ilahi tanimlamasidir. Bunun da normlari yuce allah tarafindan hüküm altına alınmış ve insanlara elçi ve kitapla bildirilmiştir. İyilik ve kötülüğü bu baglamda ve ayrıca evrensel normlar yönüyle tanımlayarak değerlendirmek gerekir ki hem genele haiz adaleti sağlasın hem de bu yönüyle toplumlar tarafindan kabul edilebilir olsun. Ayrıca insana ait özgür iradenin tercihi olan beşeri fiiller ile yaşamdaki gayri iradi meydana gelen olaylari ve fiilleri aynı kefede tartmak ve eşit hüküm vermek te yanıltıcı olur. Yani gazzede öldürülen sivillere yuce allah neden izin veriyor? bu kötüdür hükmü ile İsrail devletinin iradesiyle yapilan katliam neticesinde Şehid edilen aynı insanlarin, beşeri iradeyle bu kötü muameleye maruz kalması birbiriyle eşdeğer degildir aynı sıfatla veya kategoride tartışılmaz veya tanımlanamaz, aynı hüküm veya yargıda bulunulamaz. Yuce allah beserin evrensel ve kişinin şahsi kader programındaki olaylari yaratir ki neticesinde insanların vukuatlari ve karşılığı olan ahiret ecirleri belirlensin. kuranda yuhyi ve yumit yani yaratan, yaşatan ve öldüren yuce allahtir diye bildirilmistir. Bu yüzden iyi ve kötü sifatlariyla malikulmulk olan yuce allahi değil onun koyduğu normlara göre cuzi iradesiyle seçim yaparak fiil işleyen insanlar değerlendirilir. Cunku yaratılan kendini sinava tabi tutan yaratani kendi hukumleriyle sinayamaz, onu sorumlu tutamaz. Adl u hakim olan zulcelali vel ikram hikmetsiz hiçbir fiil işlemez ve yaratmaz 😊
Zaten en iyisi cennet değil mi ? Neden iyliği maxsimize ediyor ki ?
Yaratılan bir şeyin yaratan bir zat hakkında felsefe yapması gerçekten cok ilginç! sonsuz kainata görece ayın güneş in bile zerrenin zerresinin zerresi olduğu insanin büyüklük olarak nesabesinin olmadığı bir evrende böyle konuşması aklın ne kadar önemli birşey olduğunu bize gösteriyor kuran akla bu yüzden bu kadar önem atfediyor ! İnsan da akıl olmasa evrendeki en zayıf varlik olacak iken kainata aklı ile kısmen hükmedip şekil verebiliyor ! Ve yeryüzü onun emrine veriliyor ne mutlu aklını kullanabilenlere ....
Çoklu evrenler fiziki anlamda var mı ? Buna fiziki anlamda delil var mı ? Çoklu evrenler varsa evrenin kendi kendine yaratılış olasılığı anlamsız kalmıyor mu?
Cennet kötülüğün olmadığı ve özgürlüğün olduğu bir senaryo değil mi? (Evet hakkında yüce kuran yine açık bir yorum sunmuyor ama buna yönelik göndermeler çok daha fazla) Ve farklı özellik neden "yaratılan öznelerin acı çekme dereceleri" olmak zorunda?
"Kötülük var çünkü evrenler farklılaşmalı" Hocam bunu cevap gibi mi görüyorsunuz gerçekten? Allaha -malı -meli şartı mı koyuyoruz? Neden farklılaşmak zorunda? Neden kötülük değil de başka bir durum üzerinden farklılaşmıyor? Allah kötülüğe izin verdi/var etti çünkü x olmalıydı (fark) demek allahı mekanik bir töz haline getirir.
Ve maximize etmek konusu hiç makul gelmiyor. Zaten hiçbir şey yokken hangi değerin varlığından veya maximizasyonundan bahsedilebilir ki? Bu durumda maximize etme de allahın kendi kendine sebepsizce (hiçbir değer yokken sebep atfedemezsiniz, değer varsa allah mutlak özgür veya tek olmaz) atıp tuttuğu tek kişilik bir oyuna döner. Baştan bahsettiğiniz değerlerin mutlak haline zaten gücü yetiyorken, veya hiçbir şey yaratmadığı bir durumda böyle bir problemden söz edilemiyorken; allahın neden kötülüğü (hatta iyiliği de katabilirsiniz) var ettiği açıklanamaz.
Ve mevcut dünyada bile kötülüğün iyilikten daha fazla olduğunu iddia etmek gayet mümkün. Benatarın insanın çaresizliği kitabında ilgili konu ele alınıyor. Daha çok kötü olmayan her durumu iyi görme eğilimindeyiz fakat hayatın değişmez durumları gibi gördüğümüz her şey de sadece kötü olmama üzerine kurulu. Doğrudan iyi hal budur diye işaret edebildiğimiz durumlar çol kısıtlı. (Misal sağlıklı beden hasta olmayan/kötü olmayan bedendir. Yani olumsuzun değillenmesi iyiliği çoğaltmaz. Olumlunun neliği sorunu çok belirgin bir sorun. Hasta olmayan değil de iyi/olumlu bir bedeni nasıl tasvir ederdiniz? Kötü bir beden inanılmaz boyutlarda acıya ev sahipliği yapabiliyorken, iyi bir beden ya sadece kötü olmamaya ya da çok az bür miktarda hazza ev sahipliği yapabiliyor (yeme, ısınma, cinsellik vs). Hayatın temel durumlarında karşıt olgusal ihtimalleri de göz önünde bulundurursak aslında iyi diyebileceğimiz neredeyse hüçbür şey kalmıyor (ilişkiler eskir/bozulur bozulmasa bile sürekli sıcak hissettirmez. Yemek-su ihtiyacı sonsuz bir döngüdedir. Bedenin bozulması/hastalanması/çürümesi zorunludur. Ölüm herkese zorunlu, herkes için çetindir. Bedenin mevcut sınırları herkesin canını sıkar (uçamama, çabuk yorulma, en küçük darbede kalıcı hasar/acı görme) ve "işkence" olumsuz olanın bedenin potansiyel sonsuz kötüye ev sahipliği yapabilme haline göndermede bulunur fakat buna eş bir olumlu sözcüğümüz, olumlu olgumuz yoktur. Hayat baştan sona eksiklikleri/olumsuzu giderme/örtme üzerine kuruludur, olumluyu arttırma yolu çok kısıtlıdır ve olumluyu arttırma bile aslında zorunlu olan olumsuzun giderilmesidir (günlerce aç kalmış birinin ziyafet çekmesi gibi). İlk konular dahil bu konuda da acele davrandığınızı düşünüyorum. (Yazı saldırgan gibi görünüyorsa özür dilerim. Doğrudan canımı sıkan bir durum "var olmak" kendimi tutamamış olabilirim. Sevgilerimle hocam🎉)
❤
2:32 allahtan,tanrıdan niye kötülük bekliyoruz?
Bu da olmadı. Deniyorum deniyorum bi türlü istediğim evreni yaratmıyorum Allah(ben) beni(Allah) kahretmesin 🤣 çoklu saçmalıklar teodisesi
iman ettiğim yaratıcı benim anlamaya güç yetiremeyeceğim derecede adil merhametli cömert bir yaratıcıdır. böyle bir yaratıcıyı tanıma anlama çabası takdir edilecek bir çabadır tabi ki. ancak insanların "genel ahlak kuralları" veya "kendi doğru yanlış sıkalası" ekseninde yaratıcıyı yargılama çabası çok aklıma yatan birşey değil. zira çoğu zaman yapılanlar, anlama faaliyetinin ötesine geçip, hesap sorma eylemine dönüşüyor. Diğer tarafta "yaratıcıyı temize çıkarma" motivasyonu ile kendisine haber verilen bilgilerin ötesine geçerek el feneri ile dünyayı aydınlatmaya çalışıyor. zaten iman dediğimiz şeyde içinde bilinmezlikler barındırmak zorunda değil midir? yoksa iman olmaz bilgi olur. imansa ancak gayba dair şeylerde olur. özellikle iman ehli olan kardeşlerimizin "okuyorum, araştırıyorum" gibi takdir edilesi davranışlar(!) üzerinden bu saf ve duru itikadı ikinci derece değerli görmesi benim kanaatimce kar değil zarardır. Efendimizi (as) ın buyurduğu gibi "Allahım ikaabından affına, gadaabından rızana, senden yine sana sığınırım. Ben seni layıkı ile sena etmekten acizim. Sen kendini nasıl sena ettinse öylesin Allahım"
yani bir bebek depremde acı çekerek ölebilir.Bedel bu diyorsunuz.Açıkcası belli ön kabuller ile konuşuyorsunuz.
Çoklu evrenler yalan olsa dizisi yapılmazdı,marvell Loki 😂😂
Kötülük şeytandandir
Kötülüğün olmadığı evrende yaşayanlar için Cennet, cehennem var mıdır? Peygamber gitmiş midir? Tanrı inancına ve din mevhumuna ihtiyaçları var mıdır?
Kötülüğün olmadığı evren var mı başkan realist olalım
@@MrSakizci Başka evrenlerin olduğunu nerden biliyon kral realist olalım :D
Allah bilir ben bilmiyorum😊
@@enisdokovideo Hocam sitenize soru soruyorum güncel kullanmiyorsunuz herhalde size soru sorsak arada email olsa 😊
@@enisdokovideo Allah'ın bildiğini nereden biliyorsun
Kötülüğün varlığını hiçbir zaman bir sorun olarak görmedim. Önemli olan tanrı varmı varsa insanlarla ilgileniyormu yani din gönderir mi, ilgileniyorsa hangi din doğru. Bu sorulara cevabın evetse kötülük niye var niye hayvanlar acı cekiyor gibi konular gereksiz gibi biraz. Eger Allah varsa zaten yanlış hatalı iş yapmaz bir nedeni vardır. Özelden genele değilde genelden özele gitmek lazım.
RAMAZAN DEMİR efsanesini şiddete tavsiye ederim.
👍👍👍
🎉
Ayrıca imtihan teorisi de kötülük sorununu açıklamaya yetmiyor. Pekala Allah, insanları iyilikte de yarıştırarak bir imtihan yaratabilirdi. Kim daha çok iyilik ederse o imtihanı kazanırdı böylece kimse cehenneme gitmek zorunda da kalmazdı. Ben Kuran'a ve Allah'a iman eden biri olarak bunları söylüyorum ve diyorum ki evet Allah merhametlidir, her şeyi bilendir ve hikmet sahibidir ona yaptıklarından sual olunmaz. Yani vardır bir bildiği.
Allahın amacı daha fazla kişiyi cennete koymak değilki. Böyle olsa firek herkezi cennete koyardı veya direk iyi olarak yaratırdı. Kurana göre insan kendisi sorumluluk almak istedi yani imtihan edilmeyi kendisi istedi. Cehennem gitme ihtimalini bilerek imtihanı kabul etmiş olabiliriz. Allah herkezi direk iyi olarak yaratsaydı bu sefer programlanmıs bır makıne gıbı olurduk. Bir bilgisayar programlayabilirsiniz ama bu onu dürüst bir bilgisayar yapmaz. Kendi özgür iradenle seçiyorsan ve acının cekmenın ne oldugunu bilmen yanı acı cekıyor olman gerek aksi halde makıneden farkın kalmaz.
RAMAZAN DEMİR efsanesini şiddete tavsiye ederim.
Çoklu evren varsa,hesap hangi evrendeki bize olacak..yapma enis hocam,diğer evrenlerden kasın melekler alemi,cinler alemi gibi..insana tek evren vardır
Depremlerin, kötülük olduğunu söylemek çok saçma. İki lafı biraraya getiren ahkam keserse böyle olur.
Ceylanın yanması hiçbirşeye hizmet etmiyor mu?? Herşeyi biliyor olman lazım, herşeyi!!!
11:26 Allah deney mi yapıyor? Haşa Allah bundan münezzehtir. Dilediğini dilediği şekilde yaratır.
Fanteziye kaçmış
Mutlaka dil sürçmesidir ama; Allah mümkün olan en iyi evreni yaratmaya "çalışıyor" mu?
Ol deyince olması gerekmiyor mu?
Dil kaynaklı bir metafor. Yoksa zaten videoda diyorum her şeye kadir diye.