~Devamı Tae: Hayır, hayır. Böyle gitmesine izin veremem Ona her şeyi anlatmak zorundayım." dedi ve şiddetli yağmuru umursamadan hemen evin bahçesinden dışarı çıktı. Tae: ARİN! ARİN! Neredesin!? Geri gel, geri gel LÜTFEN! Boğazı acıyana kadar bağırdı. Kafasını her tarafa çevirdi ama bulamadı. Sevgilisinin izini kaybetmişti. Yağmur hala daha yağarken vücudunun ıslanıp ıslanmamasını umursamıyordu ve onu bulmak için resmen etrafında dönüyordu. Seni kaybetme düşüncesiyle dolu olan gözlerinde yaşlar oluşmaya başlamıştı. Evinizin birkaç kilometre're ötesinde seni bir otobüs durağının oturağında görünce hüzünle gülümsedi ve sana doğru yürümeye başladı. O sırada burnunu çektin ve hıçkırarak ağlamaya başladığın zaman içi gitti. Taehyung'un kalbi seni kırdığı için ağrıyordu. Kalbini bir kez daha kırdığı için pişmandı..İçi gidiyordu... Tae: A-arin Duyduğun tanıdık ses ile kafanı sesin geldiği yere çevirdin ve kırmızı gözlerinle ona baktın. Ona baktıkça bile ağlayasın geliyordu ~Arin'den Hemen ayağa kalkıp hızla düz yürümeye başladım Tae:Arin! Hala daha peşinden geliyordu. Panikle koşmaya başladım. Yüzüne bakmak istemiyorum, yüzüme baksın istemiyordum. Beni görmesini istemiyorum Ama oda koşuyordu... ve ne yazık ki benden daha hızlıydı Kolumdan tuttuğu sırada daha çok hızı mı arttırım. Daha sonra tişörtümün arasında tutup beni kendine doğru çekti. Vücudum ona hızla çarparken, hızla yüzümü ona çevirdim Arin:NE İSTİYORSUN BENDEN!? Hiç birşey demeden bileğimden tutarak beni geldimiz yoldan tekrar götürmeye çalışıyordu. Beni nazik bir şekilde çekmeye çalışıyor olsada canım acıyordu. Parmakları bileklerimi delip geçiyor gibi hissediyordum. Arin:Bileğim acıyor Taehyung! Bana dönüp gözlerini kıstı.. Tae: Özür dilerim bebeğim Bu sefer kucağına alıp görmeye başladı. Sürekli ona vurmayan çalıyordum ama olmuyordu. Beni bırakmaması içimde daha çok ağlama isteği uyandırıyordu Arin: BENİ BIRAK A-ARTIK Gözyaşlarıma artık engel olamayıp düşmelerine izin verdim. Göğsüne yumruk atmaya başladım Tae: Acıyor sanıyorsun ama acımıyor. Orası değil göğüs kafesimin içimdeki acıyor. Arin: Romantiklik yapma burda! İğrenç bir insansın sen! Söz verdin ya bana, söz verdin! Tae:Rahat dur düşünceksin Nefes nefese kalıyorken birden kucağından ayağımı hızla yukarı-aşağı sallayınca dengesini kaybedip benimle birlikte dizlerinin üstüne çöktü. Hemen ellerinin arasında sıyrılıp ondan uzaklaştım Arin:SEN DAHA NE KADAR GÜVENİMİ KIRICAKSIN!? Ellerini kaldırıp yüzümü avuçlarının içine aldı ve alınlarımızı birleştirdi. Tae:Şşş..şş..sakin ol.. lütfen sakin ol. Ben sana aşığım Yn: Aşık falan değilsin! Tae: Aşığım Yn: Değilsin. Tae: Sana yemin ederim seni seviyorum, yemin ederim seni canımdan bile çok seviyorum Yağmur daha çok hızlanmaya devam ederken daha çok yoruluyordum. Suratına hala daha bağırmak istiyordum ama sesim kısılmış gibi, gitmek istiyorum ama ayaklarım çizilenmiş gibi. Ceketini vücudundan çıkarıp başımızın üstüne koydu. Yn: Ne yapıyorsun?" dedim yorgun bir sesle Tae: Islanıyoruz... o yüzden Cevap vermedim. Gene sessiz kaldım. Gözlerim son derece yorgun hissediyordu. Tae: Hadi gidelim Yn: Hayır Derin bir nefes alıp tahammül edemez bir şekilde yüzüme bakmaya başladı. Tae: O benim kız arkadaşım değil. Sana tüm bunları söylemediğim için üzgünüm çünkü daha erken olduğunu düşündüm. Aslında o kızın babası benim düşmanım. Onu sadece bilgi almak için kullanıyordum Söyledikleri ile anlamaz bir şekilde gözlerine bakmaya başladım Tae: Bu yüzden birkaç günlüğüne ona aşık gibi davranıyordum, erkek arkadaşı gibi davranıyordum. Ama bütün bunlar sahte. Ben sadece seni seviyorum. Başkasını değil onu değil, seni seviyorum. Lütfen inan bana. Onu kullanıyordum ve yarın son gün olacaktı, biticekti. Bir eli ile çeketi tutuyordu, diğer eli ile yanağımı okşuyordu. Tae: Sana söylemem lazımdı biliyorum ama özür dilerim. Yanlış yaptım sana tekrar o anları yaşattın özür dilerim. Ama lütfen bana inan, beni bırakma. Benim cidden sana ihtiyacım var Koşmasını bitirdiği sırada hiç bir şey söylemeden gözlerimi kapattım... Ona seviyordum, ona ve sevgisini ihtiyacım vardı. Onsuz olmak çok kötüydü. Ailem beni terk ettiğinde Üniversite'ye yeni başlamıştım ve o zaman Taehyung'u bulmuştum. İkimizinde sorunları vardı ve biz o soruları birbirimize aşık olduktan sonra yok etmiştik. Yarı açık gözleriyle bana baktı ve burnunun ucunu benimki'nin ucuna hafifçe değdirdi. Yanağımda ki elini belimin yanına koyunca, ceketi tutduğu elini ile belimi sardı. Ceketi kafamdan yerle buluşunca onunla birlikte bende ıslanmaya başlamıştım. Ellerim ile gömleğini sıkıca tutmaya başladım. Yavaşça gözlerini kapattı ve yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı. Daha da çok yaklaştırdı.. Sıcak nefesini yüzüme vurdu. Diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra belini eğip yumuşak dudaklarını benimkiler ile buluşturdu. Dudaklarını oynatmaya başlayınca heyecanıma yenik düşüp gömleğini daha çok sıktım. Şehvetli ve yumuşak bir şekilde öpüyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Daha fazla dayanamayıp bende ona karşılık verdim. Yağmurun altında bedenlerimizi birbirine değiyor ve dudaklarınımız birbirleri ile dans ediyordu... Birkaç dakika sonra dudaklarım da ayrılan dudaklar ile gözlerimi açtım. Hissettiğim soğukluk ile titredim. O kadar sıcaktı ki benden ayrılınca üşüyordum... ............. Evin bahçesine girinceye kadar yağmur sakinleşmişti. Açık olan kapıdan içeri girince evin sıcaklığı ile hem rahatladım hemde yorgunluğum daha çok artmıştı. Salona girice kanepeye doğru gittim ve kendimi yavaşça kanepenin üzerine bıraktım. Taehyung ise kapıyı kapattıktan sonra yanıma oturdu. Kafasını geriye attığında düşünmeye başladım. Daha sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. Arin: Söyleyebilirdin. Başında söyleyebilirdin, sana "kız arkadaşın" olup olmadığını sorduğumda evet demek yerine direk hayır diyebilirim. Tae: Böyle olucağını düşünemedim. Arin: Düşünmeliydin. Gözlerim tekrar dolarken titreyen sesimle konuştum Arin: B-ben tekrar bana o günü yaşattın sandım. Ve cidden bu sefer bitirmek istedim. Sana olan güvenim tekrar yerle bir olucaktı, verdiğim şansı bir çöp gibi attın sandım. Tae: Sana o günü hatırlattığım için özür dilerim. Güvenimi ve kalbini bir daha kırmıcağıma söz verdim ama kırdım. Söylemem lazımdı biliyorum ama hen- Arin: Şimdi ben tekrar sana nasıl tam güvenicem!? Gözlerini açıp kafasını bana çevirdi. Gözlerini dolduğuna şahit oluyorum. Sertçe yutkunup dudaklarını araladı. Tae:Bana inanmıyor m-musun? Konuşurken titreyen sesiyle gözlerinde bir damla yaş düştü. Tae:Ben cidden doğruyu söylüyorum Her cümlesinde daha çok göz yaşı akıyordu. Dayanamayıp kollarımı ona sardım. Çok geçmeden oda bana sarıldı. Kokusunu içime çekip Tanrıya tekrar şükür ettim, onu bana verdiği için.. Arin:Sana inanıyorum ama beni de anla, güvenim tekrardan sarsıldı. Benden ayrılıp yüzümü avcuna aldı. Tae: Lütfen.. Söz veriyorum sana o güveni vericem. Bugün'ü ve o günü yaşamadan önceki gibi bana güveniceksin. Yemin ederim. O gün hata yaptım. Ama şimdi sadece bilgi almak için yaptım. Bana güven lütfen Seslice ağlıyordu. Ağladıkça gözlerim sızlıyordum. Yutkunup gözlerinin en derine baktım. Gözlerimde ki aşkı, umudu, pişmanlığı ve çaresizliği görebiliyordum. O gün bir hata yapmıştı. O günden sonra 2 yıl ayrı kalmıştık. Ve ben ona yanlış olsa bile bir şans vermiştim. Bugün ise o tekrar yaptımız duvarda küçük delikler açılmıştı. Ona inanıyordum. Gözlerinde ki ifade bana "inan" diyordu. Doğru söylüyordu, bu sefer yapmamıştı. Yakasından tutup onu yavaşça kendime doğru çekip dudaklarını dudaklarıma değdirdim. İlk şaşırsa da daha sonra karşılık verdi. Birlikte duvarda ki delikleri kapatmıştım. Bu sefer o delikler açılmıcaktı. Bu sefer bu duvar yıkılmıcaktı...
~Açıklamada Göremeyenler İçin... 🖋️ Kurgularım da bir gerçeklik pay yoktur. Sadece üyelerin isimlerini kullanıyorum. Lütfen bir kitabın bölümünü okuyormuş gibi okuyun. 🖋️ Lütfen saygı çerçevesi içinde iyi yada kötü belirtiniz. 🖋️ Benzerini gördüyseni, lütfen haber veriniz. ~İyi okumalar dilerim 🏹KTH- Seni Tekrar Aldattığını Sanarsın Açmak istediğim şarkıyı bulup, oynat düğmesine tıkladım ve hoparlörün hacmini yükselttim. Balkona çıkarken, yumuşak yağmur damlalarının yerle buluşma seslerini duyunca derin bir nefes aldım. Hafif yağan yağmur kulağa çok güzel geliyordu. En sevdiğim yağmur şarkısı ve en sevdiğim mevsim...Doyasıya eğlenmem için mükemmel bir andı. Vücudumu şarkının ritmine göre hareket ettirdiğim de içimde çok büyük bir patlamak üzere olan enerji vardı. Her ritimde daha da canlanıyordum... Tüm enerjimle şarkı söyleyip dans ediyordum, her saniyenin tadını çıkarıyordum. Güzel şarkıma farklı bir ses eşlik edince. Kendimi durdurup etrafıma bakmaya başladım. Bu anın cidden uzun sürmesini isterdim. Çalan telefonu erkek arkadaşım Kim Taehyung'un olduğunu gördüm. Hoparlör'ün sesini kısmak için elimi kaldırdığım zaman telefonun sesi durmuştu. Fazla umursamadan tekrar şarkı söyleyeceğim sırada aklıma Taehyung'un uzun zamandır olmadığı geldi. İş yerinde bilgisayarını unutmuştu ve bende hazır dışarı çıkıyorken evde ki eksik malzeleri alması için eline liste verip onu göndermiştim. Uzun süredir dışarıdaydı ve hala dönmedi. Arin: Zevkimi bitirdikten sonra onu ararım Kendi kendime söylendikten sonra tekrar dans etmeye koyuldum. ...... Zaman hızlı geçiyordu ve yorulduğumu hissettim. Eve girip müziği kapattım. Dağıttığım yerleri toplamaya başladım ve banyo yapıp üstümü değiştirmek için merdivenlere gittiğim sırada tekrar Taehyung'un telefonu çaldı. Yönümü o tarafa çevirdiğimde telefonu elime alıp kim arıyor diye baktım. Arayan kişinin "Mina" olduğu yazıyordu Arin: Şimdi kim bu Mina? diye mırıldandım ve telefonu açtım. Ben daha bir şey söylemeden karşı taraftaki kız konuşmaya başladı. Mina: Merhaba bebeğim. Ne yapıyorsun?? Seni uzun zamandan beri arıyorum. Neden telefonumu açmadın? Randevumuzu unuttun mu? Arin: Randevu? Sen kimsin? derken sesim çatladı. Mina: Ha? Taehyung'un telefonu değil mi? Sen kimsin? Arin: Ben Arin...onun- Mina: Ah sen onun ablasısın. Aslında ben onun kız arkadaşıyım Arin: Kız arkadaşı mı? Karşıdaki kız öyle saçma sapan konuşuyordu ki ona saldırmak istiyordum.Taehyung'u seviyorum ve ona kendimden daha çok güveniyorum. Böyle saçma bir telefon konuşması ile onu yargılayamazdım Konuşmak üzereyken kapı açılma sesi duymanla Taehyung aniden koridordan göründü. Arin: Ta- Tae: Merhaba bebeğim Elindeki eşyaları mutfağa götürdüğü sırada sana içerden bağırıyordu Tae: Bugün cidden aşırı unutkan oldum Salona gelip anahtarı masaya koyup çekeni çıkarırken hala daha konuşuyordu. Tae: Ne yapıyorsun? Ve kıyafetlerin neden ıslak? Bana doğru yürürken kafamın yanındaki telefonunu görünce konuşmaya başladı. Tae: Telefonumu burda mı unuttum. Kim o bebeğim? Arin:Mina...kız arkadaşın... "Mina" ismini duyunca gülümsemesi anında düştü. Aklımın sorularla dolu olduğunu hissedebiliyordu. Ama önce Mina ile konuşmayı düşünmüş olmalı ki elimden telefonu aldı. Biran ona bağıracağını düşündün ama o onunla tatlı bir şekilde konuştu ve kalbimi tamamen kırdı. Tae: Bugün baya meşguldüm. Yarın *** restoranda buluşalım. diyin konuşmayı kesti. Yıkılmak üzereyim. İçimde tarif edilemez bir boşluk vardı. Karnım ağrıyordu. Gözlerimin dolmasını istemiyordum ama doluyorlar. İçim de bir öfke vardı, sinirleniyordum. Aynı şeyleri yaşamak istemiyordum. Verdiğim ikinci şansı da kaybetti o. Güvenimi tekrar yerle bir etti, yıktı geçti. Arin: Ben gidiyorum. diyip hemen kapıya doğru gitmeye başladım. Kapıyı açıp dışarı çıkınca bileğimi tutup kendine çekti Tae: Ne demek istiyorsun!!? Açıklayabilirim Arin, beni dinle 'dedi bileğimi tutarken ve beni biraz daha vücuduna çekerken.. Arin: Açıklamaya gerek yok! Ayrılıyorum senden! Bitti, bu kadar! "dedim akmakta olan gözyaşlarına hakim olurken. Tae: Ama bir kez olsun beni dinle! Yalvarıyorum. Lütfen bana güven, beni dinle. Aein: Kaç kere!? Sana kaç kere güveneyim ben!? Arin: O günden sonra bana söz verdiğini hatırlamıyor musun? Bana asla zarar vermeyeceğine dair söz vermiştin! Şimdi bütün bunlar ne demek oluyor? Mina gerçekten senin kız arkadaşın mı!? Tae: Evet öyle ama- duyduğum evet kelimesi ile daha çok sinirlendim ve kolumu ondan sinirle çekip onu sertçe kendimden ittim. Sendeleyip duvara tutunurken hemen evden çıkıp koşmaya başladım. Tae: ARİN! ARİN! Beni dinle. Yağmur çok şiddetli yağıyor, nereye gidiyorsun? Lütfen beni bir dinle. ~Yazar anlatımı Son cümlede sesi titremişti. Yaptıklarından dolayı suçluluk duyuyordu. Tae: En başından o kızla ilgili her şeyi temizlemeliydim. Şimdi ne yapacağım? Kafasını bahçeye çevirdiğin de sevgilisini göremedi. O noktadan itibaren onu göremeyince, daha da gerginleşti.
~Devamı
Tae: Hayır, hayır. Böyle gitmesine izin veremem Ona her şeyi anlatmak zorundayım." dedi ve şiddetli yağmuru umursamadan hemen evin bahçesinden dışarı çıktı.
Tae: ARİN! ARİN! Neredesin!? Geri gel, geri gel LÜTFEN!
Boğazı acıyana kadar bağırdı. Kafasını her tarafa çevirdi ama bulamadı. Sevgilisinin izini kaybetmişti. Yağmur hala daha yağarken vücudunun ıslanıp ıslanmamasını umursamıyordu ve onu bulmak için resmen etrafında dönüyordu.
Seni kaybetme düşüncesiyle dolu olan gözlerinde yaşlar oluşmaya başlamıştı.
Evinizin birkaç kilometre're ötesinde seni bir otobüs durağının oturağında görünce hüzünle gülümsedi ve sana doğru yürümeye başladı.
O sırada burnunu çektin ve hıçkırarak ağlamaya başladığın zaman içi gitti. Taehyung'un kalbi seni kırdığı için ağrıyordu. Kalbini bir kez daha kırdığı için pişmandı..İçi gidiyordu...
Tae: A-arin
Duyduğun tanıdık ses ile kafanı sesin geldiği yere çevirdin ve kırmızı gözlerinle ona baktın. Ona baktıkça bile ağlayasın geliyordu
~Arin'den
Hemen ayağa kalkıp hızla düz yürümeye başladım
Tae:Arin!
Hala daha peşinden geliyordu. Panikle koşmaya başladım. Yüzüne bakmak istemiyorum, yüzüme baksın istemiyordum. Beni görmesini istemiyorum
Ama oda koşuyordu... ve ne yazık ki benden daha hızlıydı
Kolumdan tuttuğu sırada daha çok hızı mı arttırım. Daha sonra tişörtümün arasında tutup beni kendine doğru çekti. Vücudum ona hızla çarparken, hızla yüzümü ona çevirdim
Arin:NE İSTİYORSUN BENDEN!?
Hiç birşey demeden bileğimden tutarak beni geldimiz yoldan tekrar götürmeye çalışıyordu. Beni nazik bir şekilde çekmeye çalışıyor olsada canım acıyordu. Parmakları bileklerimi delip geçiyor gibi hissediyordum.
Arin:Bileğim acıyor Taehyung!
Bana dönüp gözlerini kıstı..
Tae: Özür dilerim bebeğim
Bu sefer kucağına alıp görmeye başladı. Sürekli ona vurmayan çalıyordum ama olmuyordu. Beni bırakmaması içimde daha çok ağlama isteği uyandırıyordu
Arin: BENİ BIRAK A-ARTIK
Gözyaşlarıma artık engel olamayıp düşmelerine izin verdim. Göğsüne yumruk atmaya başladım
Tae: Acıyor sanıyorsun ama acımıyor. Orası değil göğüs kafesimin içimdeki acıyor.
Arin: Romantiklik yapma burda! İğrenç bir insansın sen! Söz verdin ya bana, söz verdin!
Tae:Rahat dur düşünceksin
Nefes nefese kalıyorken birden kucağından ayağımı hızla yukarı-aşağı sallayınca dengesini kaybedip benimle birlikte dizlerinin üstüne çöktü. Hemen ellerinin arasında sıyrılıp ondan uzaklaştım
Arin:SEN DAHA NE KADAR GÜVENİMİ KIRICAKSIN!?
Ellerini kaldırıp yüzümü avuçlarının içine aldı ve alınlarımızı birleştirdi.
Tae:Şşş..şş..sakin ol.. lütfen sakin ol. Ben sana aşığım
Yn: Aşık falan değilsin!
Tae: Aşığım
Yn: Değilsin.
Tae: Sana yemin ederim seni seviyorum, yemin ederim seni canımdan bile çok seviyorum
Yağmur daha çok hızlanmaya devam ederken daha çok yoruluyordum. Suratına hala daha bağırmak istiyordum ama sesim kısılmış gibi, gitmek istiyorum ama ayaklarım çizilenmiş gibi.
Ceketini vücudundan çıkarıp başımızın üstüne koydu.
Yn: Ne yapıyorsun?" dedim yorgun bir sesle
Tae: Islanıyoruz... o yüzden
Cevap vermedim. Gene sessiz kaldım. Gözlerim son derece yorgun hissediyordu.
Tae: Hadi gidelim
Yn: Hayır
Derin bir nefes alıp tahammül edemez bir şekilde yüzüme bakmaya başladı.
Tae: O benim kız arkadaşım değil. Sana tüm bunları söylemediğim için üzgünüm çünkü daha erken olduğunu düşündüm. Aslında o kızın babası benim düşmanım. Onu sadece bilgi almak için kullanıyordum
Söyledikleri ile anlamaz bir şekilde gözlerine bakmaya başladım
Tae: Bu yüzden birkaç günlüğüne ona aşık gibi davranıyordum, erkek arkadaşı gibi davranıyordum. Ama bütün bunlar
sahte. Ben sadece seni seviyorum. Başkasını değil onu değil, seni seviyorum. Lütfen inan bana. Onu kullanıyordum ve yarın son gün olacaktı, biticekti.
Bir eli ile çeketi tutuyordu, diğer eli ile yanağımı okşuyordu.
Tae: Sana söylemem lazımdı biliyorum ama özür dilerim. Yanlış yaptım sana tekrar o anları yaşattın özür dilerim. Ama lütfen bana inan, beni bırakma. Benim cidden sana ihtiyacım var
Koşmasını bitirdiği sırada hiç bir şey söylemeden gözlerimi kapattım...
Ona seviyordum, ona ve sevgisini ihtiyacım vardı.
Onsuz olmak çok kötüydü. Ailem beni terk ettiğinde Üniversite'ye yeni başlamıştım ve o zaman Taehyung'u bulmuştum. İkimizinde sorunları vardı ve biz o soruları birbirimize aşık olduktan sonra yok etmiştik.
Yarı açık gözleriyle bana baktı ve burnunun ucunu benimki'nin ucuna hafifçe değdirdi. Yanağımda ki elini belimin yanına koyunca, ceketi tutduğu elini ile belimi sardı. Ceketi kafamdan yerle buluşunca onunla birlikte bende ıslanmaya başlamıştım.
Ellerim ile gömleğini sıkıca tutmaya başladım.
Yavaşça gözlerini kapattı ve yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı. Daha da çok yaklaştırdı..
Sıcak nefesini yüzüme vurdu. Diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra belini eğip yumuşak dudaklarını benimkiler ile buluşturdu. Dudaklarını oynatmaya başlayınca heyecanıma yenik düşüp gömleğini daha çok sıktım. Şehvetli ve yumuşak bir şekilde öpüyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Daha fazla dayanamayıp bende ona karşılık verdim. Yağmurun altında bedenlerimizi birbirine değiyor ve dudaklarınımız birbirleri ile dans ediyordu...
Birkaç dakika sonra dudaklarım da ayrılan dudaklar ile gözlerimi açtım. Hissettiğim soğukluk ile titredim. O kadar sıcaktı ki benden ayrılınca üşüyordum...
.............
Evin bahçesine girinceye kadar yağmur sakinleşmişti. Açık olan kapıdan içeri girince evin sıcaklığı ile hem rahatladım hemde yorgunluğum daha çok artmıştı.
Salona girice kanepeye doğru gittim ve kendimi yavaşça kanepenin üzerine bıraktım. Taehyung ise kapıyı kapattıktan sonra yanıma oturdu.
Kafasını geriye attığında düşünmeye başladım. Daha sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
Arin: Söyleyebilirdin. Başında söyleyebilirdin, sana "kız arkadaşın" olup olmadığını sorduğumda evet demek yerine direk hayır diyebilirim.
Tae: Böyle olucağını düşünemedim.
Arin: Düşünmeliydin.
Gözlerim tekrar dolarken titreyen sesimle konuştum
Arin: B-ben tekrar bana o günü yaşattın sandım. Ve cidden bu sefer bitirmek istedim. Sana olan güvenim tekrar yerle bir olucaktı, verdiğim şansı bir çöp gibi attın sandım.
Tae: Sana o günü hatırlattığım için özür dilerim. Güvenimi ve kalbini bir daha kırmıcağıma söz verdim ama kırdım. Söylemem lazımdı biliyorum ama hen-
Arin: Şimdi ben tekrar sana nasıl tam güvenicem!?
Gözlerini açıp kafasını bana çevirdi. Gözlerini dolduğuna şahit oluyorum. Sertçe yutkunup dudaklarını araladı.
Tae:Bana inanmıyor m-musun?
Konuşurken titreyen sesiyle gözlerinde bir damla yaş düştü.
Tae:Ben cidden doğruyu söylüyorum
Her cümlesinde daha çok göz yaşı akıyordu. Dayanamayıp kollarımı ona sardım. Çok geçmeden oda bana sarıldı. Kokusunu içime çekip Tanrıya tekrar şükür ettim, onu bana verdiği için..
Arin:Sana inanıyorum ama beni de anla, güvenim tekrardan sarsıldı.
Benden ayrılıp yüzümü avcuna aldı.
Tae: Lütfen.. Söz veriyorum sana o güveni vericem. Bugün'ü ve o günü yaşamadan önceki gibi bana güveniceksin. Yemin ederim. O gün hata yaptım. Ama şimdi sadece bilgi almak için yaptım. Bana güven lütfen
Seslice ağlıyordu. Ağladıkça gözlerim sızlıyordum. Yutkunup gözlerinin en derine baktım. Gözlerimde ki aşkı, umudu, pişmanlığı ve çaresizliği görebiliyordum. O gün bir hata yapmıştı. O günden sonra 2 yıl ayrı kalmıştık. Ve ben ona yanlış olsa bile bir şans vermiştim. Bugün ise o tekrar yaptımız duvarda küçük delikler açılmıştı.
Ona inanıyordum. Gözlerinde ki ifade bana "inan" diyordu. Doğru söylüyordu, bu sefer yapmamıştı.
Yakasından tutup onu yavaşça kendime doğru çekip dudaklarını dudaklarıma değdirdim. İlk şaşırsa da daha sonra karşılık verdi.
Birlikte duvarda ki delikleri kapatmıştım. Bu sefer o delikler açılmıcaktı. Bu sefer bu duvar yıkılmıcaktı...
gözlerim doldu...
ilk😌
Al bakim ödülün 🫀
~Açıklamada Göremeyenler İçin...
🖋️ Kurgularım da bir gerçeklik pay yoktur. Sadece üyelerin isimlerini kullanıyorum. Lütfen bir kitabın bölümünü okuyormuş gibi okuyun.
🖋️ Lütfen saygı çerçevesi içinde iyi yada kötü belirtiniz.
🖋️ Benzerini gördüyseni, lütfen haber veriniz.
~İyi okumalar dilerim
🏹KTH- Seni Tekrar Aldattığını Sanarsın
Açmak istediğim şarkıyı bulup, oynat düğmesine tıkladım ve hoparlörün hacmini yükselttim. Balkona çıkarken, yumuşak yağmur damlalarının yerle buluşma seslerini duyunca derin bir nefes aldım. Hafif yağan yağmur kulağa çok güzel geliyordu.
En sevdiğim yağmur şarkısı ve en sevdiğim mevsim...Doyasıya eğlenmem için mükemmel bir andı.
Vücudumu şarkının ritmine göre hareket ettirdiğim de içimde çok büyük bir patlamak üzere olan enerji vardı. Her ritimde daha da canlanıyordum...
Tüm enerjimle şarkı söyleyip dans ediyordum, her saniyenin tadını çıkarıyordum.
Güzel şarkıma farklı bir ses eşlik edince. Kendimi durdurup etrafıma bakmaya başladım. Bu anın cidden uzun sürmesini isterdim. Çalan telefonu erkek arkadaşım Kim Taehyung'un olduğunu gördüm. Hoparlör'ün sesini kısmak için elimi kaldırdığım zaman telefonun sesi durmuştu. Fazla umursamadan tekrar şarkı söyleyeceğim sırada aklıma Taehyung'un uzun zamandır olmadığı geldi. İş yerinde bilgisayarını unutmuştu ve bende hazır dışarı çıkıyorken evde ki eksik malzeleri alması için eline liste verip onu göndermiştim. Uzun süredir dışarıdaydı ve hala dönmedi.
Arin: Zevkimi bitirdikten sonra onu ararım
Kendi kendime söylendikten sonra tekrar dans etmeye koyuldum.
......
Zaman hızlı geçiyordu ve yorulduğumu hissettim. Eve girip müziği kapattım. Dağıttığım yerleri toplamaya başladım ve banyo yapıp üstümü değiştirmek için merdivenlere gittiğim sırada tekrar Taehyung'un telefonu çaldı. Yönümü o tarafa çevirdiğimde telefonu elime alıp kim arıyor diye baktım.
Arayan kişinin "Mina" olduğu yazıyordu
Arin: Şimdi kim bu Mina? diye mırıldandım ve telefonu açtım. Ben daha bir şey söylemeden karşı taraftaki kız konuşmaya başladı.
Mina: Merhaba bebeğim. Ne yapıyorsun?? Seni uzun zamandan beri arıyorum. Neden telefonumu açmadın? Randevumuzu unuttun mu?
Arin: Randevu? Sen kimsin? derken sesim çatladı.
Mina: Ha? Taehyung'un telefonu değil mi? Sen kimsin?
Arin: Ben Arin...onun-
Mina: Ah sen onun ablasısın. Aslında ben onun kız arkadaşıyım
Arin: Kız arkadaşı mı?
Karşıdaki kız öyle saçma sapan konuşuyordu ki ona saldırmak istiyordum.Taehyung'u seviyorum ve ona kendimden daha çok güveniyorum. Böyle saçma bir telefon konuşması ile onu yargılayamazdım
Konuşmak üzereyken kapı açılma sesi duymanla Taehyung aniden koridordan göründü.
Arin: Ta-
Tae: Merhaba bebeğim
Elindeki eşyaları mutfağa götürdüğü sırada sana içerden bağırıyordu
Tae: Bugün cidden aşırı unutkan oldum
Salona gelip anahtarı masaya koyup çekeni çıkarırken hala daha konuşuyordu.
Tae: Ne yapıyorsun? Ve kıyafetlerin neden ıslak?
Bana doğru yürürken kafamın yanındaki telefonunu görünce konuşmaya başladı.
Tae: Telefonumu burda mı unuttum. Kim o bebeğim?
Arin:Mina...kız arkadaşın...
"Mina" ismini duyunca gülümsemesi anında düştü.
Aklımın sorularla dolu olduğunu hissedebiliyordu. Ama önce Mina ile konuşmayı düşünmüş olmalı ki elimden telefonu aldı. Biran ona bağıracağını düşündün ama o onunla tatlı bir şekilde konuştu ve kalbimi tamamen kırdı.
Tae: Bugün baya meşguldüm. Yarın *** restoranda buluşalım. diyin konuşmayı kesti.
Yıkılmak üzereyim. İçimde tarif edilemez bir boşluk vardı. Karnım ağrıyordu. Gözlerimin dolmasını istemiyordum ama doluyorlar. İçim de bir öfke vardı, sinirleniyordum. Aynı şeyleri yaşamak istemiyordum. Verdiğim ikinci şansı da kaybetti o. Güvenimi tekrar yerle bir etti, yıktı geçti.
Arin: Ben gidiyorum. diyip hemen kapıya doğru gitmeye başladım. Kapıyı açıp dışarı çıkınca bileğimi tutup kendine çekti
Tae: Ne demek istiyorsun!!? Açıklayabilirim Arin, beni dinle 'dedi bileğimi tutarken ve beni biraz daha vücuduna çekerken..
Arin: Açıklamaya gerek yok! Ayrılıyorum senden! Bitti, bu kadar! "dedim akmakta olan gözyaşlarına hakim olurken.
Tae: Ama bir kez olsun beni dinle! Yalvarıyorum. Lütfen bana güven, beni dinle.
Aein: Kaç kere!? Sana kaç kere güveneyim ben!?
Arin: O günden sonra bana söz verdiğini hatırlamıyor musun? Bana asla zarar vermeyeceğine dair söz vermiştin! Şimdi bütün bunlar ne demek oluyor? Mina gerçekten senin kız arkadaşın mı!?
Tae: Evet öyle ama- duyduğum evet kelimesi ile daha çok sinirlendim ve kolumu ondan sinirle çekip onu sertçe kendimden ittim. Sendeleyip duvara tutunurken hemen evden çıkıp koşmaya başladım.
Tae: ARİN! ARİN! Beni dinle. Yağmur çok şiddetli yağıyor, nereye gidiyorsun? Lütfen beni bir dinle.
~Yazar anlatımı
Son cümlede sesi titremişti. Yaptıklarından dolayı suçluluk duyuyordu.
Tae: En başından o kızla ilgili her şeyi temizlemeliydim. Şimdi ne yapacağım?
Kafasını bahçeye çevirdiğin de sevgilisini göremedi. O noktadan itibaren onu göremeyince, daha da gerginleşti.
Nerelerdeydin yaaa öldün sandım
Yok yaşıyorum daha todkekskrksd