Kilitlenen Türkiye Siyasetinin Anahtarı: Kürtler veya Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- Halit Yalçın (M. Xalid Sadînî)
Moderatör: Cafer Solgun
Kitap Sohbeti
Altıncı yılındaki şenliğimize bu yıl ilk kez katılan yayınevlerinden biri de Van merkezli Peywend Yayınları.
Halit Yalçın'ın etkinliğe ilişkin notu şu yekilde:
“Stefan Zweig'ın İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar adlı hacmi küçük muhtevası fevkalade büyük bir denemeler kitabı var. Bu kitabı okuyunca birkaç dakikalığına da olsa insan bulunduğu evreden bir üst evreye çıkıyor. Zira insanlık tarihine yön vermiş belirleyici anlar üstüne çevrelerindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilmiş Fatih Sultan Mehmed, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi "yaratıcı bireyler"in o benzersiz "anlarını" anlatıyor. Bakınız kendisi bunu nasıl betimliyor: "Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.
Birkaç aydır Kürt siyasetinin dağınık halini düşünüyorum. Karanlığın her tarafı sardığı bu zamanda bir umut var mı diye kendi kendime sorular soruyorum. Sonra cevabımı buldum. Lakin bu cevabımı sizlere sunmadan önce son 6 yılda Allah'ın insana bahşettiği o muhteşem zamanlara nasıl tanıklık ettiğimizi ve fakat en azından bizim için parlamasına az kala yıldızın nasıl da söndürüldüğü üzerine bir iki kelam etmek isterim.”
Halit Yalçın: 1966 yılında Hakkari’de dünyaya geldi. İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra, bir dönem kitapçılık ve yayıncılık yaptı. Hakkari’de bir kitabevi çalıştırırken gazeteciliğe heves etti. Yaptığı haberler Yeni Ülke ve Özgür Gündem Gazetesi'nde yayınlandı. Uzun zaman Klasik Kürt edebiyatı ve Kürt folkloru derleme çalışmalarını sürdürdü. Peywend Yayınevi’nde Kürtçe ve Kürt tarihi ile ilgili çalışmalar yapıyor. M. Xalid Sadînî mahlasıyla yayınlanan birçok kitabı bulunmaktadır. İsmail Beşikçi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi.
Cafer Solgun: 1962 yılında doğdu. Dersimli Kürt, Alevi bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini Elazığ’da tamamladı. Katıldığı bir boykot eylemi nedeniyle İstanbul’da lise öğrencisiyken ilk kez gözaltına alınıp işkence gördüğünde 16 yaşında bile değildi. Siyasi nedenlerle İstanbul’da sıkıyönetim mahkemesi ve Diyarbakır’da DGM’de yargılandı. Toplamda 17.5 yıl hapis yattı. Çeşitli medya kuruluşlarında çalıştı. Köşe yazarlığı yaptı. Dersim, Alevi ve Kürt sorunuyla ilgili görüşleri, çalışma ve kitapları tartışmalar yarattı. 2007 yılında sağlıklı ve işleyen bir demokrasinin ancak “geçmişle yüzleşerek” mümkün olabileceği inancıyla kurulan Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği’nin (Yüzleşme Derneği) başkanlığını yaptı. Toplumsal barış, geçmişle yüzleşme, din-devlet-yurttaşlık ilişkileri gibi konularda birçok sivil toplum etkinliğine öncülük etti. Bir kız çocuğu babasıdır. - บันเทิง
Cafer kardeşim muhteşem program için çok tşkler.umarim devamıda gelir.
Selamlar hocam
Gerçek anlanlamda koordi zevanin kodlarina ve kod ilişkilerine ulaşıldığında ,insa lık tarihi boyun oluşmuş ve günümüze kadar aktarilmış bütün sosyal konular başta linguistik , teoloji , mitoloji , tarih , sanat vs tüm konularda yazılı metinlerin hepsinin yeniden tercümesi yeniden üretilmesi söz konusudur bu bakımdan herkes işe tebratun genesis kısmı 11 . bölümünün ilk 10 ayetini okuyarak konuya giriş yapsınlar
Weş û war bin
Cafer arkadaş seni tekrar görebilmek sesini duyabilmek gerçekten çok güzel bir his...
2- kendi yazdığım bir yorumdan buraya aktarayım işte bunu türkçe sanılan ama kürtçe olan kelimelerle gerçek anlamda türkçe diye altaik bir dil anadoluda olmadığını çünkü kontrol ettiğim hemen hemen her kelimenin orjinal morfemi koordi zebana koordinasyon diline ki bu kodların % 80 i - 90 ı kürmanci lehçesinde halen direk kod olarak kullanıldığı için ben kürmanci üzerinden kontrol edilebilsin diye yani kimse yalan yanlış konuşamasın diye örnekleyeceğim.
türkçe de ki en çok kullanılan kelimeler öyle teknik terim ilimi terim sanat terimi devlet ordu yönetimle ilgili terimlerde değil ki bunlardan da örnek vereceğim gerekirse
ana = kelimesi kürtçe de suffix olarak kullanılan bir kelimeyi dişil yapan a ( e ) - ana - anna - anay - aney - annais - anney gibi halleri görülen son ektir yani bunlardan biri kelimenin sonuna gelirse o kelimeyi dişil yapar ( koordi zebanda müenneslik - feminen yapı - dişil hali kelimenin kendisinin yapısında bulunan kodlardan da kaynaklana bilir ama bu ekler direk dişil yapar )
eğer bir kürt anasına ana - aney - anna - annay gibi vurgulu hitap ediyorsa o kişi anasının inatçı ve olumsuzluk gösterdiğini aşırı derecede dişillik özelliğini belirginleştirdiğini ima ediyordur yok eğer normal halde anasından bahsederken anasına
de = veren ana der
anası onun yanına gelmişse daye der -- anasının yanına kendi gitmişse yade der -- eğer başkasıyla annesi hakkında konuşuyorsa anasından bahsederken diya ( mın ) diye bahseder veya ona öz annesi değilde başka kadın analık yapmışsa o kadına dade der . analık verdi ki bu kelimeyi türkçe de kullanıyorlar ..
eğer dayısından bahsediyorsa gene ona daye der çünkü anası ile yan yana demektir ve day i anası ile alakalı demektir her ikisi de kullanılır nasıl ki anası onun yanına geldiğinde daye dediği gibi ayrıca dayı kelimesinin bir çok başka kökten gelen kelimesi de koordinasyon dilinde mevcuttur xal - veya xalo kelimesi kürmançların yoğun kullandığı bir kelimedir bu kelimede halo diye tek h harfi olduğu için latin alfabesinde yanlış telaffuzla türkçede de kullanılıyor .....bir tek anne kelimesi ki burada yazdıklarımın onlarca defa daha fazla yazıla bilecek bir şekilde kürtçe de ( doğrusu koordi zevan = koordi zeban = koordi zıman ) bitmeyen bir konudur ...
bu daha başlangıç .
baba = bav = sperm ile demektir kürtçedir
oğul = üremeye hazır kişi kürtçedir
kız = en az iki ayrı kökten gelir
a - kiz = alta yatan
b - qiz = çığlık atan - ince sesli
damad = annesi bize verdi ( da + ma + de)
gelin = yeni üremeye hazır
yetim = atime - etime şekilide bulunur = sadece bize susamış sadece anaya susamış demektir kürtçedir
gerçekte altaik bir türkçe yoktur kürtçe vardır ve türkçe denen bu dil kürtçeden duyduğu kelimeleri çoğu zaman yanlış kullananların konuştuğu garip kırık dökük toplama kürtçenin düşük matematikli pakistandaki ve hindistanın kuzeyinde konuşulan orduca yada ordu dili gibi tuhaf yapısıdır mesela
babık = sürekli ağlayan - kırılgan - narıin - mızmız türkçede bebek bu kelimenin manasını anlamadan kullandıkları için - bebek ağladığında bebeğe de kızıyorlar zaten bebek devamlı ağlayan demek
ki + le + bık = kılıbık mızmız kişi
Ke+ le+bık = kelebek = kırilgan şey
dede = bu kelimeyi hepten saçma kullanıyorlar türkler
de + de = anne + anne = ama türkçede anne ve babanın babası için kullanıyorlar oysa
ananın babası = nede
babanın babası = nene dir ---
babanın anası da dene dir
ayrıca pir - pire - kal - kalo debav babav vede bir çok kökten gelen kelime vardır anadoluda altaik dil olarak türçe yoktur bu dil kürtçenin düşük matematikli kırık dökük kötü bir halidir
örnek
at = it = eğer atey - etey - itey den gelen at - it - et kelimesi ise emirle harket eden şartlı hareket eden genelde terbiye edilmiş domestik hayvanlar için kullanılan yada bir patronun işçisi içinde kullana bileceği yada komutanın asker içinde kullanacağı bir kelimedir aynı zamanda ki ingilizce deki üçüncü tekil şahıs zamiri hayvanlar ve cansızlar için kullanılan it kelimesi de bu kelimedir
kuçu = nereye gitti köpek orjinalde kupek ( ku peket ) ama bu kelimenin istihza ve eril hali kopektir ve = ilahi şekilde iz süren demektir - takip eden peşine düşen demektir
deve = geviş getiren ( dev = ağız - deve ( kürtçede 3 tane e harfi vardır ) deve ağızla alakalı aslında buda koordi zebanda de + ve = dev = açık veren - açığın anası - açılan şey anlamındadır ve ağız bir yere açılan nokta anlamında kullanılır ) dev kelimeside buradan gelir canavar kelimeside
can aver = can getiren - götüren anlamındadır .
karınca = karenç = zahmetli iş --- sadece iş ( kurmanc - narenci - rençber kelimeleride bu kodları barındırır )
papağan = ayayk ayak üzere hareket eden yani paitak kelimesinin yaklaşık eş anlamlısıdır
ördek = ordek = anasının arkasında hizalanmış
söylendiği gibi altaik kökenli bir türkçe yok daha binlerce yazabilirim son bir örnek vereyim fasih arapçanın da kürtçe kodlardan önce aramca sonrada aramcadan labratuvarda yapay olarak oluşturulmuş bir dil olduğu konusunda da itiraz edeceklerin dikkat etmeleri için ben her yazdığımın arkasındayım tükçedeki kelebek kelimesi aslında bebek kelimesiyle aynı kürtçe kodlalara ek olarak ke + le + bık = o şey ki + üzere + kırlgan = kırılgan şey demektir -
arapçada kelebeğe ferraşa denir bu kelimede koordi zebana ait bir kelimedir fer + ra + şa = kanat - uçmak + yükseldi + mutlu = kanatla mutlu olarak yükseldi ve kürtçede bir ara çıkarmıştım kelebek kelimesinin tam 36 adet ismini şimdi
1 - kelebek 2 - ferraşa veya feraşa da dendiğinde anlam çok değişmiyor 3 - pırpır 4 - perperok 5 - pırpırık - 6 - perpule - 7 - pepule 8 - çarpule 9 - hin hinok 10 - id idok 11 - min mink 11 - perpali 12 - parpali 13 - epenek epernek - kepernek kepenek ( aslında bu kelimede ra kodu düşmüştür ) 14 - ferferik - per perik - şiperik şaperik - şaşiperik şaferik bitmez bu iş , anadoluda türkçe yoktur maalesef osmanlı bakiyesi bu coğrafyada belli amaçlar için kurulmuş türkiye cumhuriyetinin kürtçeden korkusu allah korkusundan milyonlarca kat fazladır . ama korkunun ecele faydası yok . bu kadar devlet desteğine rağmen dünya dilleri arasında türkçe 20 sıradayken ki her kelime alıntı sayılar hariç ( sayıların nereden çıktığı konusunda sağlam bilgi yok bu yüzden saçmalamak istemem zaten onlarda toplamda 20 adet kelimedir ) dünya dilleri arasında kürtçenin sadece kürmanç lehçesi yüz binlerce milyona yakın kelime ki iyi bir atraştırma ile bu rakkam bir kaç milyonu rahat geçer bu gövde ile 9 . sırada yer alıyor bu sadece bir tek lehçesi
koordi zebanın .
koordi zeban ise ses kodları konsonant bazlı en düşük bir simgeleme yani alfabe ile vovelları vede ekstra kodları çarpıma katmadan sadece kısıtlı çarpanla 43 x 43 x 43 x 43 x 43 x 43 ve çok daha fazla katı kelimeye sahip teoride ise sonsuz sayıda bir kelime ve dil fabrikasıdır ......
yer yüzünde insanlık önce ingilizce ortak dil sonra koordinasyon dili ile anlaşıp telepatiye geçecektir . bunları size cevap olsun diye yazmadım sadece türkiye de devlet halka zorla türklük dayatmış üç beş nesil sonra doğanlarda devletin dayattığı üstelik tümüyle gerçek dışılık üzerinden oluşmuş bir şeye allah misali kutsallaştırıp tapmaya başlamışlar işte insanlar kendine gelsin yalanla uğraşacaklarına düşünmeleri kolaylaşsın gerçeği arasınlar daha mutlu daha ahlaklı daha üretken daha çağdaş daha zengin daha huzurlu kölelikten kurtulup zalimlere baltacı olarak hizmet etmekten kurtulup onurlu insan olmanın yoluna girerler diye yazdım bunları ....
‐--------
‐--------‐------------
////////////
Merhaba mamöste ler biz kurd halkı ve PKK ypg ypj sîlâhi bir gül ve bir çiçek olarak kulaniyoruz onun için öz savunma olarak kullanıyoruz 🌹✌️🌹✌️🌹✌️🌹