Nacizane fikrim biraz plastik kalmış bir romandı. Karakterler derinliksizdi, derin karakterlerin de üzerine çok eğilinmemişti. Misal annesinin solcu hayat tarzının neticesinde, terk edilmiş ve acı çeken bir birey olarak kendini bulan oğlanın tepkisel olarak muhafazak olması ve dini dergilere şiirler yazması çok güzeldi. Ama bu özgün karakter çok yüzeyel geçildi ve fikirleri de o kısa "öyleyse neden Allaha inanmıyorsun" diyaloğu dışında -bir de sinirlenince annesine orospu demesi var- hiç işlenmedi. Yani derinlikli bir karakter olduğunu sezdik ama kişiliğinden mahrum kaldık. Biraz kar daki Muhtarı andırsa da onun daha özgünü bir karakter olabilirdi. Olmadı. Romanın kurgusallığını rasyonalize etmek için en sonunda yazarın oğul çıkması da bence aksi tepmiş ve kurguyu bozmuş. Yirmi yaşında bir gencin babasını o kadar iyi anlatabilmesi mümkün değil. Yeni hayattaki gibi kurgunun rasyonelliğini dert etmese daha iyi olurmuş. Yine fena değil tabi ama Orhan Pamuk'a göre kötü bir roman olmuş.
Selamlar. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Özellikle kahramanların derinlik probelimde çok haklısınız. Kadın karakterlerin yüzeyselliği daha çok göze çarpıyor. Orhan Pamuk sanırım bu hikayeye Türk sineması entrikaları üzerinden bir ironi yapmak istemiş. Tesadüfler ve ani duygu patlamaları bu yüzden eklenmiş. Fakat hikayenin genel yapısına göre biraz yabanıl kalmış.
Teşekkür ederim yorumlarınız için
Çok teşekkürler yararlanıyoruz. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Çok teşekkür ederim. Mutlu ettiniz.
Nacizane fikrim biraz plastik kalmış bir romandı. Karakterler derinliksizdi, derin karakterlerin de üzerine çok eğilinmemişti. Misal annesinin solcu hayat tarzının neticesinde, terk edilmiş ve acı çeken bir birey olarak kendini bulan oğlanın tepkisel olarak muhafazak olması ve dini dergilere şiirler yazması çok güzeldi. Ama bu özgün karakter çok yüzeyel geçildi ve fikirleri de o kısa "öyleyse neden Allaha inanmıyorsun" diyaloğu dışında -bir de sinirlenince annesine orospu demesi var- hiç işlenmedi. Yani derinlikli bir karakter olduğunu sezdik ama kişiliğinden mahrum kaldık. Biraz kar daki Muhtarı andırsa da onun daha özgünü bir karakter olabilirdi. Olmadı. Romanın kurgusallığını rasyonalize etmek için en sonunda yazarın oğul çıkması da bence aksi tepmiş ve kurguyu bozmuş. Yirmi yaşında bir gencin babasını o kadar iyi anlatabilmesi mümkün değil. Yeni hayattaki gibi kurgunun rasyonelliğini dert etmese daha iyi olurmuş. Yine fena değil tabi ama Orhan Pamuk'a göre kötü bir roman olmuş.
Selamlar. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Özellikle kahramanların derinlik probelimde çok haklısınız. Kadın karakterlerin yüzeyselliği daha çok göze çarpıyor. Orhan Pamuk sanırım bu hikayeye Türk sineması entrikaları üzerinden bir ironi yapmak istemiş. Tesadüfler ve ani duygu patlamaları bu yüzden eklenmiş. Fakat hikayenin genel yapısına göre biraz yabanıl kalmış.