Öğrenememenin sorunu sadece öğretim şekli değil. Dile maruz kalmak lazım. Yıllarca ingilizce eğitim aldım (8 yıl) liseden mezun olup 3 ay Amerikaya gittim bir kursa katıldım. Benim gibi birçok ülkeden gelmiş yabancılarla geçirdiğim 3 ay içinde hem özgüvenm arttı hem de ingilizcem sürekli maruz kaldığım için gelişti. Ingilizce veya başka bir dil olsun, sonunda kullanmazsanız 4 ay yada 44 ay olsa da farketmez. Konuşacak, dinleyecek, izleyeceksiniz. Herkese başarılı bir hayat dilerim
14:18’e kadar geldim ama maalesef hala adamı haklı bulamadım. Türkçe sondan eklemeli bir dil. Ayrıca sondan eklemeli bir dil gerçekten çok keyifli. Bizim en sık kullandığımız mışlı geçmiş zamanımız Ingilizce’de yok. Asıl zorlanma sebebimiz budur. Ingilizce’deki perfect zamanı öğrenmek çok basit. Asıl zor olan mışlı geçmiş zamanın Ingilizce’de olmaması. Mışlı geçmiş zaman bizim dilimizde çok önemli ve gerçekten çok keyifli bir zamandır. Kullanması, anlatması, sohbeti çok güzeldir. Mesela gizli özne de başka keyifli tarafıdır. Siz daha dilinizin alt yapısını öğrenememişsiniz. Çok acı. Bizim dilimiz sezgisel bir dildir. Diğer yandan şu da var; Siz iki dilin birbirine çok uzak olmasından dolayı arada nasıl bir köprü oluşturabiliriz yerine kendi dilinizi yererek konuyu bağlamışsınız.
@@peacehero4194 ağzı bozuk evet bana da özelden pis küfür etti 😅kime göre neye göre İngilizcenin kitabını felsefesini yazmış bilmiyorum ama güzel PR’ı var 😃
Ingiliz İngilizce öğretemez görüşüne kesinlikle katılmıyorum. 22 yaşında Çin’e sıfır Çince ile gidip ordaki dil kursunda 2 sene içinde rahatça kendimi ifade edecek kadar Çince öğrendim. Öğretmenler ilk 1-2 ayda az Ingilizce kullanarak sonra yavaş yavaş tamamen Çince’ye geçerek öğrettiler. Hiç İngilizce bilmeyen arkadaşlarım bile öğretmenlerin bir bebeğe konuşur gibi Çince konuşmalarıyla Çince öğrendiler. Öğretmenlerimin gram Türkçe bilmediklerini tahmin edebilirsiniz. Bir dili öğretirken yapılan en büyük yanlış, o dile çevirerek öğretmektir. Oysa yapılması gereken diyalog ve metin üzerinden dil öğretmektir. Bebekler dil öğrenirken asla tense öğrenmez okullarda da öğretilmez, metin ve diyaloglar üzerinden çocuk kendi öğrenir. Bir insanın seviyesi ne olursa olsun seviyesine uygun İngilizce diyaloglar dinleyerek context üzerinden ingilizceyi en kolay ve doğru sekilde öğrenebilir. Bence dil kursları da grameri bırakıp context üzerinden dil öğretmeli. Bir amerikalıya past perfect tense nedir diye sorsan haberi bile yoktur. Ama anadolu liseli bir genç size hemen söyler. Sorunda budur zaten.
Duygularıma tercüman olmuşsunuz adeta. Türk eğitim sistemi daha doğrusu ing hocaları gramer takıntısından kurtulmalıdır. Dinleme ve konuşma pratikligini üniversiteye gelinceye kadar öğrenciye aşılamalılar. Reading ve Writing 6 aylık bir online kurs ile çok rahat yapılıyor ki ülkemizdeki yds vb sınavlar reading ı iyi olan ama konuşma ve dinleme egitimi kötü ( buna bende dahil) öğrencilerden oluşuyor.
Canada da sıfır ingilizce ile okula başlayan ev hanımı 1 yıl sonunda kendisi dışarı çıkıp işlerini halledebilecek seviyeye geliyor. Sanırım teoriniz çürüdü sayın kordinator
dil, bağlamla öğrenilir. içinde bulunulan durum, aktarılmak istenen bilgiye göre, kalıp seçilir. kitaptan okuyarak yüzme öğrenilemeyeceği gibi, gerçek durumlar yaratmadan ingilizce öğrenilmez. ya hayal dünyanız geniş olacak, cümlenin geçtiği ortamı kafanızda canlandırabileceksiniz, ya da küçük tiyatral 3-5 dakikalık oyunlar oynatacaksınız çocuklara. kendilerini fiziksel olarak olayın bir parçası haline getirebilmeleri, dili anlamalarını algılamalarını sağlar. bir genç okuldan çıkıp eve geldiğinde, evdekiler "haydi yarım saate kadar yemek yiyoruz" derse, bunu "going to" ile anlatır, sadece -ing ile de anlatabilir, ama "will" ile anlatmaz. "we're going to have the dinner soon" der, ya da "we're having the dinner soon" der, "we will have the dinner" demez asla. "wil" çok resmi kaçar, aile içinde öyle konuşulmaz, daha kestirme, halk dili kullanılır mesela. o yüzden ingilizce film, tiyatro izlemek son derece faydalı dil öğrenirken. ama bence en güzeli, eğer okul ortamındaysa, küçük 3-5 dakikalık tiyatral diyalogları ezberleyin, oynayın. her derste bir köşede iki sandalye dursun, orada öğrenciler sahneyi canladırsın, diyaloğu ezberleyip çıksın oynasın. gelecek derste işlenecek diyaloglar, kimler oynayacak, öğretmen belirlesin. her öğrenci de, o diyalogları kartlara yazıp dönem boyunca biriktirsin, sürekli elinde gezdirip tekrar etsin, diyalogları okudukça arkadaşlarının canlandırmalarını getirsin aklına, ya da kendisi hayalini kursun kafasında. ezber, kelime ezberi ya da cümle ezberi yetmez, öğretmez. durum duygu hatırlaması da yapmalı dil öğrenenler. "I am so sad today" dediğinde, derken, aklına başından geçen kötü bir olayı getirsin öğrenci, duygu ve durum bağlantısı kursun. İngilizce, kuralları sonradan çeşitli kereler elden geçirilerek, eski kalıpların yeniden yapılandırılmasıyla icat edilmiş bir dildir, Türkçe gibi binlerce yıllık geçmişi olan bir dil değil. o yüzden Türkçe'nin mükemmelliğini İngilizce'de aramayın. İngilizce'yi en kolay ve hızlı öğrenmenin yolu, tiyatral oyunlarla, duygu durum bağlantılarını kurarak öğrenmektir. Türkiye'de öğrendiğim ingilizceyle uluslarası firmalarda çalıştım, yabancı okullarda bilgisayar derslerine girdim, daha sonra Amerika'ya yerleştim, hiç zorlanmadan kariyerime devam ettim. Sesli kitaplar alırdım kütüphaneden, gece uyumadan önce dinler, hayaller kurardım, ingilizce rüyalar görürdüm. anahtar noktası, ezber + duygu durum bağlantısı kurabilmek. bol şans dilerim.
Hocam yorumunuz için teşekkür ederim ben de profesyonel kaynakçıyım ingilizcem orta seviye rica etsem yardımcı olabilir misiniz bende Amerika ya gelip çalışıyım üniversite mezunu yum aynı zamanda
Taner hocayı bir yıldır takip ediyorum ve düşüncelerinin temelini anlamaya çalışıyorum. Malesef bir iki detay dışında dili bu kadar matematikleştirmesi ve formüllere bağlamasını doğru bulmuyorum. Dilde direkt olarak her şeyin tam karşılığını araması zaten çevirmenlikte bile yapılmaması gerek bir şey. Hem Türkçe'de hem İngilizce'de birbirine karşılık gelmeyen çokça kelime ve yapı vardır. Bizler çevirirken dilimize uygun halde çeviririz. Örneğin ''will'' aslında -ecek, -acak değildir. Will you marry me? cümlesi benimle evlenecek misin değil ''Benimle evlenir misin?'' diye çeviririz. Fakat ''I will do it later.'' Sonra yaparım, sonra yapacağım şekillerinde çevrilebilir. Zaten ülkece problemimiz konuşurken bu kadar formül düşünüyor olmamız. Kaldı ki birçok İngilizce öğretmeninin Türkçe grameri mükemmel değildir. Elbette kendi gramerimizi çok iyi bilmek bir artıdır fakat devamlı her şeyi formüle bağlamaya ve karşılığını bulmaya çalışmak, birebir çevirmek çok büyük bir hatadır. Türkçe öğretmeni olan bir öğrencimin yaşadığı en temel zorluk bu hatta. Her şeyin kendi dilinizdeki karşılığını hiçbir dilde bulamazsınız. Bambaşka dil ailelerine mensup iki dilin hem apayrı iki dil olduğunu başta söyleyip hem de birebir karşılıklarını bulmaya çalışmayı doğru bulmadım. Üniversitede bir ders boyunca bunu tartıştığımızı hatırlıyorum. Çok başarılı bir hocamızın Türkçe grameri sıfırdı. Sıfat,zarf,edat,bağlaç vs. hiçbirini bilmiyordu ve soru şuydu; Bir kişinin başka bir dili öğrenmesi için kendi gramerini bilmesi şart mı? Bir saat tartışmamızın sonucunda hayır cevabına varmıştık. Yine de farklı hocaları ve düşüncelerini izlemeye, bakış açılarını dinlemeye devam ediyorum :)
Biz zamanında bunun şahidi olduq ki,öz dilinin qrammatikasını bilməyən başqa dili öyrənməkdə çətinlik çəkir.Əgər isim,sifət,zərf və s.bilmiriksə,o zaman bir də onu öyrənməli oluruq. Will tutalım izah edilir. Zaman formalarını bilməyən birinə tərcümə qalır bir tərəfə,bunları anlatmağa çalışırsan😧
Will you marry me? Diyen ingiliz kendi düşündüğü gelecek zamandır yani will kesin karşılığı -ecek'tir. Ama türk biri çevirirken evlenir misin diye tercih etmiş çünkü bu türkçede daha sık kullanılır.
Alandan olmadığınız sözlerinizden o kadar belli ki hocam. Ya da Hocam siz dil edinimi alanından değilsiniz. Yanlış ve temelsiz dilbilimi ve yöntem yorumlarınızdan anladım 😂
Harika tespitler. Bu videoyu izlendikten sonra, hocanın sayfasına gidip, birkaç video daha izledim, hayranlıkla; akıl ve emek dolu, bir o kadar da eğlenceli ve öğretici videolar... Beni Taner Çağlı'yla tanıştırdığınız için size kucak dolusu teşekkürler Haberlercom 😊
Bu adamın gereksiz videolarını izleyip zaman kaybedeceğine direk ingilizce içerikler dinleyerek pratik yaparsanız çook daha faydalı olucaktır. Denendi onaylandı 😊
“SİZE TÜRKÇE ÖĞRETEBİLECEK EN SON KİŞİ YABANCILARDIR” ÇOK DOĞRU BİR TESPİT. KONUŞTUĞUZ ANA DİLİNİZİ MUHAKEME EDEN BİRİ OLDUĞUNUZ İÇİN VE BUNLARI ANLATTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER.
Bir dil öğreniyorsan neyi yapacğını tam olarak bilmesem neyi yapmaman gerektiğini söyleyebilirim. 1. Kendi dilini unut. Karşı dilde durum nasıl ifade ediliyor ona odaklan. Meselâ arapça'a "Allah bizi korusun" diye bir ifade yok. Bunu yerine "Allah bizi korudu" derler ama kastettikleri ""Allah bizi korusundur". 2. İlk önce hayat içinde yani pratikte kullanılan 3000 ifadeyi öğrenin. Yani grameri bırakın. Pratikten ve metinden giderek öğrenin. Yani diyalog ve metin okuyun.
Meselâ Arabistan'da Arapça öğrenirken tam çeviri ile "vakit bulamıyorum", dedim. Hoca bana biz bunu "vakit bulmam" şeklinde söyleriz, dedi. O zaman anladım ki Türkçeyi kenara bırakmak lâzım önemli olan karşı taraf bunu nasıl söylüyor ona odaklanmak lâzım.
Birkaç shorts videosunu izlemiştim ve bu adam hakkında bir düşüncem var. Dil öğrenme olayını ve dillerin bire bir kıyaslanıp her şeyin karşılığının aranmaması gerektiğini bilmiyor. Bu en temel yanlıştır. Önemli olan kelimenin ya da cümlenin ne ifade ettiğidir. Her dilin yapısı o dili geliştiren toplulukların yaşam tarzı, önem verdikleri değerler, kültürleri ve hatta fiziksel özelliklerinden bile etkilenir. İnsan her dilde farklı düşünmek zorundadır. Türkçeyi ingilizce gibi de öğrenemezsiniz, dilimizdeki birçok şeyi ana dili olmayan birisine anlatamazsınız bir matematiği yoktur.
zaten ogretmen degil ..en buyuk eksisi bu..ogretmek cok farkli bir sey ..her bilen ogretemez ve cok buyuk hatalari var . konusmalari bile isi bilmedigini acikca gosteriyor...
Bundan sebeepp aaa simdi farkettim.Kpss de bu yıl Türkçe çok zor dedi herkes.. bense hiç hazırlanmadan girdim tarih coğrafya vs salladm o sebeple netlerim çok azdı ama genel yetenek kısmında sadece Türkçe 20 soru falan yaptım hepsi doğruymuş nasıl oldu diye anlayamamıştım.Simdi anladım çünkü soruları okurken önce cümlenin fiilinden başlarım o nedenle Türkçe sorular bana kolay geldi ve hepsi doğruydu demekki
Ben de Taner hocanın kursuna katıldım fakat hayal kırıklığı benim icin. Böyle 3 dk lik 5 dk lik yada instagram dan paylasilanlari görünce çok ilgimi çekmişti.Ama ben A2 sevisinde bir ingilizceye sahibim ve çok çok sıkıldım derslerinin tamamını izleyemedim.Butun cümleleri ogerine ayırıp sonra ingilizceye çevirmek ayy gına geldi bana.Taner hoca da bir cümleyi yarım saat anlatıyordu yaaa Bilale anlatır gibi Açıkçası belki sıfır ingilizcem olsa biraz faydasını görürdüm Bana orta seviye İngilizcesi olan da katılabilir dedikleri için katıldım. Benim seri bir şekilde konuşmaya ihtiyacım vardı.Ama benim icin cok faydalı olmadı maalesef
Bu adam tam bir zirva - yaptigi mutercimlik kursunu Ingiltere’de yaptim. Galiba ceviriler arasinda imgelem ozdesligini unutmus. Teoman Durali’dan dil dersi almaliymis. Ingilizce bir insan icin en uygun dilmis: kargalar bile guler!
Harikasınız Taner hocam . Neden İngilizce tersten başlıyor diye sorduğumda hocalarımıza cevap veremezlerdi çünkü onlarda cevap bilmiyorlardı teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık 🎉
Saptamalar büyük oranda doğru ancak onlar üzerinden yapılan değerlendirmeler büyük oranda yanlış. Verdiği örnekler doğru değil. Örneğin okuma alışkanlığı konusunda haksız. Okuma gerçekten de bir kültürel alışkanlıktır. Yani işin içinde aile, eğitim, çevre ve kişinin kendisi vardır. Türkçenin bağlaçlı yapısı okuma yazma oranını azaltmaz. Dilin karmaşık yapısının okuma yazmaya bir etkisi olacaksa, tam aksine artırması gerekir. Öyle ya, dil ne kadar karmaşıksa yazma ve yazılandan okuma gereksinimi artar. Karmaşık ve bağlaçlı dil yapısı anlamayı zorlaştırmaz. Dil doğru kullanılıyorsa anlamayı ve kavramayı yükseltir. Yanlış kullanılıyor ve hatta kullanılamıyorsa anlamayı ve kavramayı zorlaştırır. Türkiye'de bugün yaşanan budur. Çoğu kişi Türkçeyi bilmiyor. Türk çocuklarının kendi dilini anlama konusunda çok kötü durumda olması, özellikle son 30-40 yılın eğitim politikaları yüzündendir. Türkçe neredeyse bilinçli bir biçimde öğretilmiyor. Bugün bir çok gencin söylediği ile söylemek istediği bambaşka şeyler. Benzer durum matematikte de vardır. Bunların dille ilgisi yok. Eğitimin yok edilmesinin sonucudur.
56 yaşındayım.Lise yıllarımda bu adamla karşılaşmak isterdim.Resmen beynimize format attı bu adam.Tüm bakış açısı değişti.Yıllardır söylerdim biz neden bunu öğrenemiyoruz bizmi eksiğiz yoksa verilen yöntemlermi yanlış.Sene 2023 anlıyorum ki yanlış ve eksik kodlarla bir dil öğrenilmez.Taner hoca bu konuda gerçekten bir çağ kapattı.Gelecek nesiller için umarım bu yöntemler kullanılır...
dil öğrenmek her gün düzenli olarak 2 saat çalışılarak 2 yılda öğrenilir bu oyunlara gelmeyin bir ticari amaç gütmeyen bir insan bu süreden daha az bir süre söyleyemez bilimsel olarakta araştırabilirsiniz ancak sonuç aşağı yukarı böyledir 1.5 yıldır ingilizce çalışıyorum bu tür kişiler motivasyon düşürmekten başka bişey yapmıyorlar
Dil öğrenmek bir yetenek ve yatkınlık meselesi, yabanci bir dil en iyi o ülkede öğrenilir, dile maruz kalmak çok önemli, aksiyon ve polisiye filmleri anlayabilir olduğunda öğrenmişsin demektir, konuşmak yetmiyor hizli anlamak da gerekli.
Hocam anlatımınıza katılıyorum, doğru tespitler. Lakin insan ucu bucağı olmayan, derinliklerine ve iliklerine kadar duygu yüklü, kendisini keşfettikçe her daim gelişmeye müsait bir varlık. Bu yüzden Türkler diğer ırklara göre daha duygusal ve derin. Sizin mantığınıza göre bir atıyorum bir şiir dizesinde geçen bir cümle gibi düşünelim. Çocuk mantığına göre Türkçe; ''Perde arkasında bir insan, saklanıyor, içsel sorunu var. Yaşantısını etkiliyor. Travmatik ruh hali var'' Şimdi bunun ruhani boyutu ile, vurgulama yaptığı yer ile, daha derin anlamı ile düşünsek, 'Perde arkasına saklanan insanların yaşadığı içsel sorunların yarattığı travmatik ruh hali' dersek bence çok daha derin bir cümle oluyor. Yani varsın Türkçe düşünerek büyüyen çocuk ingilizceyi zor öğrensin :)
Taner Bey'in haklı olduğu yerler var lakin, tüm yabancı diller yaşayarak öğrenilir. Ben, hepimizin bildiği İncirlik Hava Üssü'nde 13 yıldır çalışıyorum ve Tr ortalamasının çok üstünde bir İngilizce ile işe başladım ama ingilizcemin ne derece yetersiz olduğunu da işe başladığım gün gördüm. İşimiz gereği üs içerisindeki tüm evlere ve yurt odalarına girdim çıktım. Eskiden Abd askerleri aileri çocukları ve hatta evcil hayvanları ile bu yaşam alanlarında ikamet ediyordu. Size çok samimi şekilde şunu söyleyeyim; bu evlerde çalışan çocuk bakımı ve temizlikten sorumlu, şalvarlı ve başı yazmalı ablalar vardı ve net şekilde aile hangi eyalettense oranın aksanı ile muhteşem seviyede ingilizce konuşuyorlardı. Bir ablaya sordum "abla nasıl öğrendin" dedim ablamızın cevabı gayet net "aha bunlardan öğrendim işe girdiğimde 2 ve 3 yaşındaydılar şimdi 6 - 7 oldular" deyip evdeki çocukları gösterdi. İngilizce tıpkı yeni konuşmaya başlayan çocuk gibi ihtiyacı ileten kalıplarla öğrenilir başlangıç için. Çocuk gramer bilmez tek parça halinde ayemhangıriy der. Sonrasında ayemhappy der ingilizce dediğimiz dil Genel olarak Türkçe'den zengin fakat günlük kullanılan kısmı Türkçe'den çok daha fakirdir 500 kalıp ile çok rahat şekilde Amerika'da yaşarsınız. Bu sayıyı 1000 kalıba çıkartırsanız zaten oranın enteli olursunuz.
"Türkçenin yapısı okuduğunu anlamamaya sebep oluyor" dedikten sonra "Türkçe çok ciddi zeka gerektiriyor" (37:47) demesi, övüyor mu yoksa gömüyor mu tam anladım.🤔😂
Anlıyorum, para kazanmak için bir şekilde kendini pazarlamak durumundasın ama yanılıyorsun. Almanya'da restoran açtık cümlesini hiç bir Türk yanlış anlamaz. Çünkü konuşmanın öncesi var, sohbetin o cümleye kadar gelen bir geçmişi var. Türkçe çok pratik bir dildir. Çünkü Türkler pratik, zeki insanlardır.
Zeki oldukları için mi yabancı dil konuşamıyorlar iki cümle kuramıyorlar ? Bırak bu işleri kaç yabancı ülkeye gittin. Ben afrikaya gittim oradaki çocuklar dahi daha çok kelime ile daha çok ve akıcı cümleler kurabilyor, bizdekiler gibi haha, aynen, okay gibi değil, Türkçe böyle değildi harf inkılabından sonra cahilleştirildik. araştırın "fulbright anlaşması"
Sahane anlatmis, super seri ve dogru seyler soyluyor. Kutluyorum. Tek kesinlikle katilmadigim seyi dediklerinin arasinda: Will ile going to arasindaki farki anlatmasi ogretmenin beyhude veya zararli degildir bu beyin dedigi gibi. Aksine cok faydali bir konudur.
"I know, you are a friend of my father's denmez! Ne demek istediğinizi anlarlar ama yanlış gramer. Doğrusu " I know you are a friend of my father"dır ( sonunda ' s yoktur) çünkü oradaki of zaten babaMIN anlamına gelir. "I know, you are my father's friend" de diyebilirsiniz.
İngilizce ve Türkçe'nin yapısal farklılıklarını vurgulaması konusunda haklı olsa da, bunu yaparken Türkçe yanlış yapan tarafmış gibi anlaşılıyor. Aslında Türkçe kuralları ve az sözcük ile çok şey anlatabilmesi bakımında dünya tarafından övülen bir dil. Öğrenmesi de kolay bir dildir, çünkü kuralları nettir, bozan durumların sayısı azdır. Türk Çocuklarının okuduğunu anlama konusunda geri kalması ise Türkçe'den değil eğitim sisteminden kaynaklıdır.
çok haklısınız hocam, çok iyi tespitler yapmışsınız... Yorumlara baktım. Türkçeyi gömmeye çalışmış demişler, işte algılama problemiyle yine karşı karşıyayız... Adam diyor ki Türkçe zengin bir dil, İngilizce de ise salağa anlatıyormuş gibi basit düşünerek konuşun diyor. Daha ne desin? Sosyal medyadan da takip edeceğim sizi... Çalışmalarınızı hayranlıkla takip ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.
5 yıldan fazla Avustralya'da yaşayan bir Türk olarak altına imzamı atıyorum. Ben herkese tavsiye ediyorum, "öğrenmeden gelmeyin sakın". Sıfırdan gelip ingilizce öğreneni görmedim henüz. Oğlum 5 yaşındaydı geldiğimizde "native speaker" şu an ve ikidilli (bilingual).
Benimde cocuklarimda gördüğüm şu, ilkokul 2 den beri ingilizce dersi alıp hala cümle kurmakta zorlanıyor olmalarını anlayamıyorum. Sadece tense öğretmeye adapte olunmuş bir yapı ile gittik. Ve tabii dogru cevabı bulmaya yönelik :/// bu bizim deneyimimiz herkesin farklı olabilir ..
Çok akıllıca, çok güzel ve çok yerinde tespitler. İngilizce öğrenmek isteyen herkes kesinlikle bu hocayı dinlemeli!!! Eline ve emeğine sağlık, çok teşekkür ederim.
@PasaportoElTurko Selamlar tekrardan. Öneri ve tekliflerinizden dolayı müteşekkir oldum. Uygulamaya koyacağım kendimi. Ve evet,öğrenciyim. Amma ve lakin taşındığım yerde maalesef ki ingilizce dersi bile almıyorum. Lisanlara tutkum oluştuğundan ingilizce ile başlamak istedim. Tabii ki ingilizce evrensel dil olduğundan da ilk olarak seçtiğim dil ingilizce oldu. B1 seviyyesine kadar gele bilsem de,bildiğin gibi b1 seviyesi dilin kilit noktası olduğundan en zorlayıcı kısmı olarak kabul ediliyor.
@PasaportoElTurko Nasihatlarının hepsini uygulayacağım. Ve evet 1. Cildi bana yetecektir çünkü,öyle zor bir sınava girmek gibi bir isteğim bulunmuyor şu anda. Kendimi geliştirmek için öğreniyorum. Ve umarım bir gün Türkiyeye gelebilirsem,senin gibi bir altın insanı göre bilirim.
Avrupa’da bulundum gerçekten fiziksel güç olarak çalıştığım yerlerde ben çok hızlı ve pratiktim. Ama onlar yavaş nedenini bağdaşlaştırabiliyorum şimdi.
Taner beyin acaba Krashen’ın dil edinim teorisinden haberi var mı? Immersion gibi metodolojilerin beyindeki süreçlerinden, affective filter’lardan, authentic language input’dan, receptive becerilerden haberi var mı? Dil edinimi böyle bir matematikle açıklanamaz, çok fazla komponenti olan bir süreç. Herhangi bir beceri geliştirmek için bu böyledir, sadece İngilizce değil. 20 yıllık İngilizce öğretmeniyim. İşim gereği bu konuda en son yenilikleri ve teknolojiyi takip etmek zorundayım. Kendisi Türkçe’yi iyi kullanan bir şovmen. Zaten şov programı yaptığını söyledi. Ama dil eğitimine gelince tam bir pazarlamacı/ şovmen olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Malesef bizim insanımız bilimsel olanla olmayanı ayırt edebilmek için biraz daha yol katetmeli. Temel olarak birçok yanlış beyanda bulundu Taner bey. Örneğin İngilizce’nin çok kolay bir dil olduğunu söyledi. Ne açıdan ve kime göre kolay? Anadili Türkçe gibi fonetik bir dil olan insanlar için İngilizce son derece zor bir dildir. İngilizce 5. Zorluk derecesindedir Türkler için. Bu en son zorluk seviyesidir. Ama bir Alman için İngilizce 1. Zorluk seviyesindedir. Ve let’s be real: İngilizce 3 ayda öğrenilemez!! Biri size böyle sahte vaatler veriyorsa ondan kaçın. Bir işin eğitimini almadan eğitmeni olduğunu iddia etmek büyük cüret ve yalancılıktır. Lütfen böyle şovlara kanmayın.
Türkçe geniş zaman will + genel geçer doğrulardır. 1- It can be used for “will tense” (uncertain, unplanned, guessed future) Belki yarın gelirim= maybe i will come tomorrow. Yarın yağmur yağar mı? = will it rain tomorrow 2- and it can be used also in questions to request.Such as “would you please” kapıyı açar mısınız= would you open the door? (request) çay içer misiniz? = would you drink tea? 3- It can be used to tell general facts such as “Sun rises from east.” 4- Yes you can use this tense to talk about daily routine but it is not common usage because we use present continuous tense to talk about daily routine. - USAGES OF present continuous tense (-yor) 1-present continuous tense is used to talk about the moment. şimdi su içiyorum = I'm drinking water now. 2-present continuous tense is used to talk about daily routine her gün çay içiyorum =I'm drinking tea everyday. But there is also present simple tense in Turkish. 3-As it is in English, present continuous tense can be used for planned future tense "to be going to". Yarın akşam geliyorum. =I'm coming tomorrow evening. But there is also a future tense in Turkish.
Siz cok yasayin Taner kardesim iste buydu benim problemim 30 senedir Almanyadayim Almancayi sakir sakir konusamiyorum .Neden diye hep sordum kendime bulamamistim nedenini 🤷♀️demekki bu yüzden ögrenememisim ☹️Tesekkür ederim size 👏👏👍👍
Okuduğunu anlama dilin gramer yapısına değil eğitim sistemine bağlıdır. Cin yıllardır bu konuda birinci. Kanada ABD den çok önde. And İngiltere in önünde hepsinde İngilizce konuşuluyor. Hatta kanada çift dilli. Türkçe İngilizce'ye göre çok daha eski bir dil. Kelime haznesi, doğadan yansıma kelimeler ve grammer yapısı olarak birbiriyle karşılaştırılabilecek iki dil değiller. Ayrıca okuduğunu anlama düşünme yetisine bağlıdır. Ezberci, düşünmeye zorlamayan eğitim formatı, öğrencinin aile altyapısı, okuma sıklığı, okuma egzersizlerinin sıklığı okuduğunu anlama kapasitesini etkiler. Dilimizin gramer kurallarını iyi bilmek okuduğunu anlamayı üst seviyeye taşır. Bir yabancıya dilinizi açıklarken daha çok düşündugunuz bir gerçek. Düşünmeden kullandığınız birçok şeyin mantığını açıklamak durumunda kalıyorsunuz.5 dil bilen biri olarak söylüyorum. Türkçe ifade potensiyeli yüksek bir dil. İngilizce'ye göre çok daha pratik bir dil. Acelemiz varsa 3 kelime ile aynı ifadeyi karşınıza iletirken, hitabet yeteneğiniz ile etki yarns gereken bir ortamda aynı cümleyi daha zengin kurabilirsiniz. Biz bir iş ortamında Almanya'da Türk yemekleri kültürü Avrupa'ya tanıtan bir restorant açmış bulunmaktayız diyebilirsiniz. Veya sadece işinizi belirtmek istiyorsanız Almanya'da Türk restoranti açtık diyebilirsiniz. Okul öncesi çocuksun kendini ifade yeteneğine Türk çocukları avrupadakilere göre önde okula başladıktan sonra kendini okula kadar daha iyi ifade eden bu çocuksun okul potensiyellerinin düşmesinin sebebi sistem ne yazık ki
turkce sade degil bilakis cok zor ve karmasik bir dildir..ifade bicimleri cok fazladir..dunya dilleri zorluk siralamasinda ikinci sirada yer alir...ingilizcede bir kelime onlarca anlam ifade ederken , turkcede bir anlami ifade edecek onlarca kelime vardir..icinden en uygun olani secmek icin hem turkceyi iyi bilmek , hem nuanslari iyi bilmek gerekir...insanlarin artik 50 kelimeyle homurdandigini ve duzgun konusulan bir turkceyi anlamadiklari icin bön bön baktiklarini farkettiyseniz , cehaletin boyutunu da farketmissinuz demektir..
@@seldamirgi2390 Türkçede konusulan kelimelerin birçoğu Türkçe bile değil bundan dolayı olmasın. Ayrıca ingilizce de iki milyona yakın kelime var Türkçede ise 500 bini geçmiyor ve zorluk sıralamasında 2. Dil olduğu bilgisi tamamen safsata..
Bu adam YKS de matematik çözer gibi dil öğretmeye çalışıyor. Küçüklükten 2 ardından 3 dil öğrendim her dili yabancıdan öğrendim dediği tamamen dil metoduna ters. Kendisi belki dili biliyor ama dil, dile ne kadar maruz kalmanla ilgilidir. Formüllerle eksiyle artıyla olmaz.
Türkçe insana en yakın dildir. tam tersini ifade ediyor. ingiltere yaşayan birisi olarak bunu söylüyorum. bizdeki sorun dili öğrenememek değil kapalı bir ülkeyiz. uygulama pratik alanınımız çok kısıtlı. Profesör Johan Vandewalle dinlemenizi tavsiye ederim. bizde büyük bir korku var. bizde sadece ingilizce değil yabanci dil öğrenme sorunu var. ülkemizde kaç Türk Kürtçe Kaç Kürt Arapça kaç Arap Kürtçe bilir. bilmez çünkü bizde ciddi bir gereksinim psikoljik dil baskısı var. bu işin sırrı bollca dinlemek
Nasıl kurarsan kur. Sadece bir mekanın faaliyete resmî olarak başladığına dair bilgi vermiş olursun. Açılan meranın hala, daha günümüzde açık olduğu başka bir bilgidir ve ayrıca belirtilmesi gerekir. Senin dediğine göre açılan her şeyin sonsuza kadar açık kalacağını varsaymak gerekir. Olum ne salaksın ya 😂😂
@@usluviyat91 Restoran açılıp kapanmış olsaydı "Restoran açmıştım." denilebilirdi. Bu denmediğine göre eğer başka bir bilgi istemeden restoranın şu an açık olup olmadığını düşünüyorsan restoranın hâlâ açık olduğunu varsayabilirsin.
Almanya’da restoran açtık cümlesinden söyleyen kişinin şu an Türkiye’de yaşadığını görüp de restoranın bir zamanlar açılıp şimdi ise kapalı olduğunu düşünemezsiniz… açmıştık derse ancak o zaman belki
İngilizce fıtrat a en yakın dil diyor Taner hoca.Kuran ı kerimin kelime meallerine bakınca İngilizce gibi önce eylemin söylendiğini görmüştüm ve çok şaşırnıştım.
I heard they arrived: Duydum ki varmışlar. Eğer sen burda duydum kiyi çıkaracaksan o senin niyetinle alakalı. Ben de tam karşı tezi savunayım. Türkçe'de Duydum ki varmışlar deriz. İngilizce'de They arrived derler. Ee noldu şimdi? Ayrıca I heard that they arrived daha doğru kalıp olarak. Genel olarak ben bu adamı beğenmiyorum. İngilizce'yi yanlış öğretiyor. Ancak şöyle bir durum var. İngilizce'yi bilmeyenlere yanlış İngilizce'yi çok hızlı öğretebilir :)
Taner bey sizin hangi ingilizce den ki ulkeden ulkeye degisir bahsettiginizi bilmiyorum ama hicbir ingiliz americali Australia li vesaire kapi calindiginda “ I will open the door “ demez ya da kimse I have decided to wash the car demez, ve will/want ayni sey degil. “ wake up early tomorrow I will wash the car” also yanlis I will degil we will wash the car. Ve yes “ I will want” diyebilirsin tamamen dogru ve cok kullanilir gunluk konusmalarda mesela “ you will want to listen to her if you want the truth” Ya da you will want to grab an umbrella it’s about to pour” bu cok tavsiye ederim senin iyiligine olur anlamina gelir. Ama sizi dinlerken benim en gucume giden de suydu “ will” kelimesini yanlis telaffuz etmeniz ingilizce yi yeni ogrenen bir cok turk gibi “w” sound yerine “v” harfinin sesiyle soyluyorsunuz bu biz turkler icin kucuk bir hata gibi gorunebilir ama eger siz w yerine v harfini yada “th” yerine “t” sesini kullaniyorsaniz bir ingilizce ama dili olan bir ulkede pek anlasilmazsiniz. Bence turklerin ingilizce yi ogrenmelerinin basinda ki engellerden biri ingilizceyi turkce agziyla konusmak. Ingilizce butun agiz organlarini ( dudak dil dis ve yanaklari kullanmayi gerektiriyor bizim turkce gibi sadece kucuk dudak hareketleri ile konusabilen bir dil degil. Size tavsiyem turkce ile ingilizceyi hic alakasizca ve gereksizce karsilastirarak ne demek istediginiz anlasilmaz bir laf salatasi yapma yerine once kendiniz den baslayarak ogrencilerinize temel ingilizce phonics ogretin. Yani her harfin dogru olarak nasil soylenmesi. Kisaca yavas tonlu ve dusuk energy turkce konusma modu ile ingilizce konusamazsiniz. Cunku akis frekanslari ayni degil. Son olarak ingilizce sizin iddia ettiginiz gibi ogrenmesi kolay bir dil degil. Google it.
Kuzenim doğma büyüme Avustralyalı. Haliyle anadili ingilizce üstelik ağır bir avustralya aksanıyla konuşuyor. Türkçesi pek iyi değil. Bir gün sohbet ederken bana “ingilizce çok basit ve saçma bir dil” demişti sürekli ingilizce çalışırken bunu fark ediyorum. Türkçenin verdiği esnekliği vermiyor.
Simit eğer Sultanahmet'te satılcaksa yine ingilizce bilmeli meselâ how much dedi turist eee etmiycek ten Turkish lira diycek ama ben ingilizce konuşamıyorum 😮
Ercan muhtemelen ingizlice kursu sahibisin.yuzde yüz ingilizce 9 Yıl üniversite okumuş birisi olarak İngilizcem vasat . Bunun sebebi tamamen bugüne kadarvbize anlatılan yontemlerin hep yanlış olduğuna inanmaktaydim. Okulumun en caliskani iken ingilizcemin kötü olması garip geliyordu bana.
@@Hysxsxteria Yurt disinda 3 ayda ingilizce konusabiliyorlar mi zannediyorsun sen 😂 Bizim Turkler 30-40 yil yasadiklari Amerika’da ingilizce iki kelam edemiyorlar. Yani pek cogu boyle
@@Hysxsxteria cok haklisiniz ..adam zaten ogretmen degil ..ne ingiluzceyi dogru duzgun biliyor ne turkceyi ..bu belirgin bir sekilde goruluyor..turkce bilgisi cok kıt ve iki dili kiyaslamasi bile hatali...
Türkçeyi aşağılayarak ingilizce öğretmek hoş olmamış. Öge dizilişi ve mantığı tamamen farklı iki dilden bahsediyoruz. Bir Almanın ingilizce öğrenmesi ile bir Türk'ün öğrenmes tabii ki farklı süreçler. Alman, dizilişi ve birçok kelimesi aynı olan akraba bir dil öğreniyor, kültür de çok yakın.
😢 aşağılama nerde? Sizin nasıl bir aşağılık kompleksiniz var? Geçmişte deneyip İngilizce öğrenemediniz mi? O yüzden duyduklarınız sizi aptal mı hissettirdi ?
ingilizce dediğiniz oktay sinanoğlunun tabiriyle tarzancadır öğrenmeyin demiyorum eğer mesleğinizde lazımsa veya seyahat edecekseniz öğrenin fakat tarzanca olduğunu bilin türkçe dediğiniz dil binlerce yıllık kökenleri olan bir dildir 100 200 yıllık yeni yetme bir dili bu kadar övmek ilginç olmuş
İngilizce ve Almanca konuşabiliyorum,dil öğrenmede bir problem yaşamadım... Dil öğrenmenin matematiği diyerek Türkçe dilini yerin dibine sokmuşsunuz yani..tebrikler..
@@nukreelkarnasyon9980 Dilimiz hiçbir zaman asimile edilemedi. Türkçenin diğer dillerle etkileşime girmesini asimile olarak değerlendirmeyin. Bu etkileşim izole olmayan her dilde geçerlidir, şu an dünyada konuşulan diller arasında izole kalmış bir dil olduğunu da sanmıyorum.
Birisi “biz bir restoran açtık” derse bu, restoranı var demektir ama “biz bir restoran açmıştık” derse o zaman açıp kapattığını düşünebilirsiniz! Türkçe’yi acaba fazla mı hafife alıyorsunuz da böyle yanlış aktarıyorsunuz!?
Afrika üşkesinde sadece 1 yıl kaldım, çok fazla bir sosyal ortamımda olmadı. Evimde ailemle, gündelik ihtiyac gereği temaslarla 1 yılda 40 yaşımdan sonra fransızca öğrendim, hemde zerre eğitm almadan, zerre fr bilmezken.. dil maruz kalark öğrenilir, kelime ve gramer bazlı değil cümle kalıpları ile öğrenilir. Yurtdışında yaşayarak öğrenilir. İngilizce içinde orta altı seviyedeyken 2 ay yurtdışı dil eğitimi ile akıcı şekilde konuştum. Kendi tecrübemden yola çıkarak söylüyorum, söylediklerinin çoğu dogru degıl.
Öğrenememenin sorunu sadece öğretim şekli değil. Dile maruz kalmak lazım. Yıllarca ingilizce eğitim aldım (8 yıl) liseden mezun olup 3 ay Amerikaya gittim bir kursa katıldım. Benim gibi birçok ülkeden gelmiş yabancılarla geçirdiğim 3 ay içinde hem özgüvenm arttı hem de ingilizcem sürekli maruz kaldığım için gelişti.
Ingilizce veya başka bir dil olsun, sonunda kullanmazsanız 4 ay yada 44 ay olsa da farketmez. Konuşacak, dinleyecek, izleyeceksiniz. Herkese başarılı bir hayat dilerim
14:18’e kadar geldim ama maalesef hala adamı haklı bulamadım. Türkçe sondan eklemeli bir dil. Ayrıca sondan eklemeli bir dil gerçekten çok keyifli. Bizim en sık kullandığımız mışlı geçmiş zamanımız Ingilizce’de yok. Asıl zorlanma sebebimiz budur. Ingilizce’deki perfect zamanı öğrenmek çok basit. Asıl zor olan mışlı geçmiş zamanın Ingilizce’de olmaması.
Mışlı geçmiş zaman bizim dilimizde çok önemli ve gerçekten çok keyifli bir zamandır. Kullanması, anlatması, sohbeti çok güzeldir. Mesela gizli özne de başka keyifli tarafıdır.
Siz daha dilinizin alt yapısını öğrenememişsiniz. Çok acı. Bizim dilimiz sezgisel bir dildir.
Diğer yandan şu da var; Siz iki dilin birbirine çok uzak olmasından dolayı arada nasıl bir köprü oluşturabiliriz yerine kendi dilinizi yererek konuyu bağlamışsınız.
Ben bu şahsı eleştirdim diye beni mahkemeye verdi 😂
Aman dikkat yani
@@peacehero4194 ağzı bozuk evet bana da özelden pis küfür etti 😅kime göre neye göre İngilizcenin kitabını felsefesini yazmış bilmiyorum ama güzel PR’ı var 😃
@@orhanbertan679 bir halt bildiği yok. İngilizce öğretmeni olarak söylüyorum. Yalan yanlış sallıyor millet saf inanıyor böyle tiplere
Ingiliz İngilizce öğretemez görüşüne kesinlikle katılmıyorum. 22 yaşında Çin’e sıfır Çince ile gidip ordaki dil kursunda 2 sene içinde rahatça kendimi ifade edecek kadar Çince öğrendim. Öğretmenler ilk 1-2 ayda az Ingilizce kullanarak sonra yavaş yavaş tamamen Çince’ye geçerek öğrettiler. Hiç İngilizce bilmeyen arkadaşlarım bile öğretmenlerin bir bebeğe konuşur gibi Çince konuşmalarıyla Çince öğrendiler. Öğretmenlerimin gram Türkçe bilmediklerini tahmin edebilirsiniz. Bir dili öğretirken yapılan en büyük yanlış, o dile çevirerek öğretmektir. Oysa yapılması gereken diyalog ve metin üzerinden dil öğretmektir. Bebekler dil öğrenirken asla tense öğrenmez okullarda da öğretilmez, metin ve diyaloglar üzerinden çocuk kendi öğrenir. Bir insanın seviyesi ne olursa olsun seviyesine uygun İngilizce diyaloglar dinleyerek context üzerinden ingilizceyi en kolay ve doğru sekilde öğrenebilir. Bence dil kursları da grameri bırakıp context üzerinden dil öğretmeli. Bir amerikalıya past perfect tense nedir diye sorsan haberi bile yoktur. Ama anadolu liseli bir genç size hemen söyler. Sorunda budur zaten.
Tam olarak öğretirken nasıl yaptılar, aşama aşama anlatabilir misin. Rica etsem
Duygularıma tercüman olmuşsunuz adeta. Türk eğitim sistemi daha doğrusu ing hocaları gramer takıntısından kurtulmalıdır. Dinleme ve konuşma pratikligini üniversiteye gelinceye kadar öğrenciye aşılamalılar. Reading ve Writing 6 aylık bir online kurs ile çok rahat yapılıyor ki ülkemizdeki yds vb sınavlar reading ı iyi olan ama konuşma ve dinleme egitimi kötü ( buna bende dahil) öğrencilerden oluşuyor.
Ulan 2 sene de kendini ifade edebilecek kadar dil öğrenmişsin bide yerinde ögrenmişsin ya beynin çok zayıf yada bu adam söylediğinde haklı
Canada da sıfır ingilizce ile okula başlayan ev hanımı 1 yıl sonunda kendisi dışarı çıkıp işlerini halledebilecek seviyeye geliyor.
Sanırım teoriniz çürüdü sayın kordinator
Çin’e gitmeden burda deneseydiniz değil 2 yıl 10 yılda öğrenemezdiniz, o ülkede yaşarken öğrenmek çok farklı
dil, bağlamla öğrenilir. içinde bulunulan durum, aktarılmak istenen bilgiye göre, kalıp seçilir. kitaptan okuyarak yüzme öğrenilemeyeceği gibi, gerçek durumlar yaratmadan ingilizce öğrenilmez. ya hayal dünyanız geniş olacak, cümlenin geçtiği ortamı kafanızda canlandırabileceksiniz, ya da küçük tiyatral 3-5 dakikalık oyunlar oynatacaksınız çocuklara. kendilerini fiziksel olarak olayın bir parçası haline getirebilmeleri, dili anlamalarını algılamalarını sağlar. bir genç okuldan çıkıp eve geldiğinde, evdekiler "haydi yarım saate kadar yemek yiyoruz" derse, bunu "going to" ile anlatır, sadece -ing ile de anlatabilir, ama "will" ile anlatmaz. "we're going to have the dinner soon" der, ya da "we're having the dinner soon" der, "we will have the dinner" demez asla. "wil" çok resmi kaçar, aile içinde öyle konuşulmaz, daha kestirme, halk dili kullanılır mesela.
o yüzden ingilizce film, tiyatro izlemek son derece faydalı dil öğrenirken. ama bence en güzeli, eğer okul ortamındaysa, küçük 3-5 dakikalık tiyatral diyalogları ezberleyin, oynayın. her derste bir köşede iki sandalye dursun, orada öğrenciler sahneyi canladırsın, diyaloğu ezberleyip çıksın oynasın. gelecek derste işlenecek diyaloglar, kimler oynayacak, öğretmen belirlesin.
her öğrenci de, o diyalogları kartlara yazıp dönem boyunca biriktirsin, sürekli elinde gezdirip tekrar etsin, diyalogları okudukça arkadaşlarının canlandırmalarını getirsin aklına, ya da kendisi hayalini kursun kafasında.
ezber, kelime ezberi ya da cümle ezberi yetmez, öğretmez. durum duygu hatırlaması da yapmalı dil öğrenenler. "I am so sad today" dediğinde, derken, aklına başından geçen kötü bir olayı getirsin öğrenci, duygu ve durum bağlantısı kursun.
İngilizce, kuralları sonradan çeşitli kereler elden geçirilerek, eski kalıpların yeniden yapılandırılmasıyla icat edilmiş bir dildir, Türkçe gibi binlerce yıllık geçmişi olan bir dil değil. o yüzden Türkçe'nin mükemmelliğini İngilizce'de aramayın. İngilizce'yi en kolay ve hızlı öğrenmenin yolu, tiyatral oyunlarla, duygu durum bağlantılarını kurarak öğrenmektir.
Türkiye'de öğrendiğim ingilizceyle uluslarası firmalarda çalıştım, yabancı okullarda bilgisayar derslerine girdim, daha sonra Amerika'ya yerleştim, hiç zorlanmadan kariyerime devam ettim. Sesli kitaplar alırdım kütüphaneden, gece uyumadan önce dinler, hayaller kurardım, ingilizce rüyalar görürdüm. anahtar noktası, ezber + duygu durum bağlantısı kurabilmek. bol şans dilerim.
Hocam yorumunuz için teşekkür ederim ben de profesyonel kaynakçıyım ingilizcem orta seviye rica etsem yardımcı olabilir misiniz bende Amerika ya gelip çalışıyım üniversite mezunu yum aynı zamanda
👏👏
Taner hocayı bir yıldır takip ediyorum ve düşüncelerinin temelini anlamaya çalışıyorum. Malesef bir iki detay dışında dili bu kadar matematikleştirmesi ve formüllere bağlamasını doğru bulmuyorum. Dilde direkt olarak her şeyin tam karşılığını araması zaten çevirmenlikte bile yapılmaması gerek bir şey. Hem Türkçe'de hem İngilizce'de birbirine karşılık gelmeyen çokça kelime ve yapı vardır. Bizler çevirirken dilimize uygun halde çeviririz. Örneğin ''will'' aslında -ecek, -acak değildir. Will you marry me? cümlesi benimle evlenecek misin değil ''Benimle evlenir misin?'' diye çeviririz. Fakat ''I will do it later.'' Sonra yaparım, sonra yapacağım şekillerinde çevrilebilir. Zaten ülkece problemimiz konuşurken bu kadar formül düşünüyor olmamız. Kaldı ki birçok İngilizce öğretmeninin Türkçe grameri mükemmel değildir. Elbette kendi gramerimizi çok iyi bilmek bir artıdır fakat devamlı her şeyi formüle bağlamaya ve karşılığını bulmaya çalışmak, birebir çevirmek çok büyük bir hatadır. Türkçe öğretmeni olan bir öğrencimin yaşadığı en temel zorluk bu hatta. Her şeyin kendi dilinizdeki karşılığını hiçbir dilde bulamazsınız. Bambaşka dil ailelerine mensup iki dilin hem apayrı iki dil olduğunu başta söyleyip hem de birebir karşılıklarını bulmaya çalışmayı doğru bulmadım. Üniversitede bir ders boyunca bunu tartıştığımızı hatırlıyorum. Çok başarılı bir hocamızın Türkçe grameri sıfırdı. Sıfat,zarf,edat,bağlaç vs. hiçbirini bilmiyordu ve soru şuydu; Bir kişinin başka bir dili öğrenmesi için kendi gramerini bilmesi şart mı? Bir saat tartışmamızın sonucunda hayır cevabına varmıştık. Yine de farklı hocaları ve düşüncelerini izlemeye, bakış açılarını dinlemeye devam ediyorum :)
Biz zamanında bunun şahidi olduq ki,öz dilinin qrammatikasını bilməyən başqa dili öyrənməkdə çətinlik çəkir.Əgər isim,sifət,zərf və s.bilmiriksə,o zaman bir də onu öyrənməli oluruq. Will tutalım izah edilir. Zaman formalarını bilməyən birinə tərcümə qalır bir tərəfə,bunları anlatmağa çalışırsan😧
Adam da zaten bunu söylüyor.Bu cevabınız adamın söylediklerinin aşağı yukarı aynısı.O halde şöyle düşünmek isterim ki bu yazdıklarınız boşuna olmuş
@@mustafahonca5273 Boşuna olmamış,məndən öncəki yorumu oxuyun nə demək istədiyimi anlayacaqsınız.
Will you marry me? Diyen ingiliz kendi düşündüğü gelecek zamandır yani will kesin karşılığı -ecek'tir. Ama türk biri çevirirken evlenir misin diye tercih etmiş çünkü bu türkçede daha sık kullanılır.
Bizdə olduğu kimi hər ölkədə danışıq dili və ədəbi dil var.Bir ölkədə yaşayıb ,danışıq dilini öyrənə bilərsən.Ədəbi dil isə,mütləq,tədrislə öyrənilir.
Alandan olmadığınız sözlerinizden o kadar belli ki hocam. Ya da Hocam siz dil edinimi alanından değilsiniz. Yanlış ve temelsiz dilbilimi ve yöntem yorumlarınızdan anladım 😂
Harika tespitler.
Bu videoyu izlendikten sonra, hocanın sayfasına gidip, birkaç video daha izledim, hayranlıkla; akıl ve emek dolu, bir o kadar da eğlenceli ve öğretici videolar...
Beni Taner Çağlı'yla tanıştırdığınız için size kucak dolusu teşekkürler Haberlercom 😊
Bu adamın gereksiz videolarını izleyip zaman kaybedeceğine direk ingilizce içerikler dinleyerek pratik yaparsanız çook daha faydalı olucaktır. Denendi onaylandı 😊
“SİZE TÜRKÇE ÖĞRETEBİLECEK EN SON KİŞİ YABANCILARDIR” ÇOK DOĞRU BİR TESPİT. KONUŞTUĞUZ ANA DİLİNİZİ MUHAKEME EDEN BİRİ OLDUĞUNUZ İÇİN VE BUNLARI ANLATTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER.
Size ingilizce öğretecek son kişi bir ingilizdir.
😂😂 heralde bize Türkçe öğretecek en son kişi yabancılardır. Bu nassı cümle ya
Bir dil öğreniyorsan neyi yapacğını tam olarak bilmesem neyi yapmaman gerektiğini söyleyebilirim.
1. Kendi dilini unut. Karşı dilde durum nasıl ifade ediliyor ona odaklan.
Meselâ arapça'a "Allah bizi korusun" diye bir ifade yok.
Bunu yerine "Allah bizi korudu" derler ama kastettikleri ""Allah bizi korusundur".
2. İlk önce hayat içinde yani pratikte kullanılan 3000 ifadeyi öğrenin. Yani grameri bırakın. Pratikten ve metinden giderek öğrenin. Yani diyalog ve metin okuyun.
Meselâ Arabistan'da Arapça öğrenirken tam çeviri ile "vakit bulamıyorum", dedim. Hoca bana biz bunu "vakit bulmam" şeklinde söyleriz, dedi. O zaman anladım ki Türkçeyi kenara bırakmak lâzım önemli olan karşı taraf bunu nasıl söylüyor ona odaklanmak lâzım.
Birkaç shorts videosunu izlemiştim ve bu adam hakkında bir düşüncem var. Dil öğrenme olayını ve dillerin bire bir kıyaslanıp her şeyin karşılığının aranmaması gerektiğini bilmiyor. Bu en temel yanlıştır. Önemli olan kelimenin ya da cümlenin ne ifade ettiğidir. Her dilin yapısı o dili geliştiren toplulukların yaşam tarzı, önem verdikleri değerler, kültürleri ve hatta fiziksel özelliklerinden bile etkilenir. İnsan her dilde farklı düşünmek zorundadır. Türkçeyi ingilizce gibi de öğrenemezsiniz, dilimizdeki birçok şeyi ana dili olmayan birisine anlatamazsınız bir matematiği yoktur.
zaten ogretmen degil ..en buyuk eksisi bu..ogretmek cok farkli bir sey ..her bilen ogretemez ve cok buyuk hatalari var . konusmalari bile isi bilmedigini acikca gosteriyor...
@@seldamirgi2390zaten öğretmenlerin çoğu İngilizceyi öğretmiyor, bir de bu tip insanları tecrübe edelim.
'The problem with the world is that the intelligent people are full of doubts, while the stupid ones are full of confidence.'
Bundan sebeepp aaa simdi farkettim.Kpss de bu yıl Türkçe çok zor dedi herkes.. bense hiç hazırlanmadan girdim tarih coğrafya vs salladm o sebeple netlerim çok azdı ama genel yetenek kısmında sadece Türkçe 20 soru falan yaptım hepsi doğruymuş nasıl oldu diye anlayamamıştım.Simdi anladım çünkü soruları okurken önce cümlenin fiilinden başlarım o nedenle Türkçe sorular bana kolay geldi ve hepsi doğruydu demekki
Fiilden başlayıp nasıl soru çözülüyor, anlamadım
Ben de Taner hocanın kursuna katıldım fakat hayal kırıklığı benim icin.
Böyle 3 dk lik 5 dk lik yada instagram dan paylasilanlari görünce çok ilgimi çekmişti.Ama ben A2 sevisinde bir ingilizceye sahibim ve çok çok sıkıldım derslerinin tamamını izleyemedim.Butun cümleleri ogerine ayırıp sonra ingilizceye çevirmek ayy gına geldi bana.Taner hoca da bir cümleyi yarım saat anlatıyordu yaaa Bilale anlatır gibi
Açıkçası belki sıfır ingilizcem olsa biraz faydasını görürdüm
Bana orta seviye İngilizcesi olan da katılabilir dedikleri için katıldım.
Benim seri bir şekilde konuşmaya ihtiyacım vardı.Ama benim icin cok faydalı olmadı maalesef
Önce ekşi sözlükten bu zat hakkında yazılanları okusaydin kursu almazdın bence
Bu adam tam bir zirva - yaptigi mutercimlik kursunu Ingiltere’de yaptim. Galiba ceviriler arasinda imgelem ozdesligini unutmus. Teoman Durali’dan dil dersi almaliymis.
Ingilizce bir insan icin en uygun dilmis: kargalar bile guler!
Ben bu adamı eleştirdim diye dava açtı bana. Dikkat et kaldıramaz eleştiriyi 😂
İngilizceyi kanadada öğrendim, okulda will ve going to farkını anlattılar, demek Kanadalılarda bile eksiklik var 😂😂😂😂😂
Hocaya yüzde yüz katılıyorum onu dinledikçe biraz daha ingilizce mantığını anladım dinlemeye ve çalışmaya devam başlangıç seviyesini geçtim 👍💌
Harikasınız Taner hocam . Neden İngilizce tersten başlıyor diye sorduğumda hocalarımıza cevap veremezlerdi çünkü onlarda cevap bilmiyorlardı teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık 🎉
Saptamalar büyük oranda doğru ancak onlar üzerinden yapılan değerlendirmeler büyük oranda yanlış. Verdiği örnekler doğru değil. Örneğin okuma alışkanlığı konusunda haksız. Okuma gerçekten de bir kültürel alışkanlıktır. Yani işin içinde aile, eğitim, çevre ve kişinin kendisi vardır. Türkçenin bağlaçlı yapısı okuma yazma oranını azaltmaz. Dilin karmaşık yapısının okuma yazmaya bir etkisi olacaksa, tam aksine artırması gerekir. Öyle ya, dil ne kadar karmaşıksa yazma ve yazılandan okuma gereksinimi artar.
Karmaşık ve bağlaçlı dil yapısı anlamayı zorlaştırmaz. Dil doğru kullanılıyorsa anlamayı ve kavramayı yükseltir. Yanlış kullanılıyor ve hatta kullanılamıyorsa anlamayı ve kavramayı zorlaştırır. Türkiye'de bugün yaşanan budur. Çoğu kişi Türkçeyi bilmiyor.
Türk çocuklarının kendi dilini anlama konusunda çok kötü durumda olması, özellikle son 30-40 yılın eğitim politikaları yüzündendir. Türkçe neredeyse bilinçli bir biçimde öğretilmiyor. Bugün bir çok gencin söylediği ile söylemek istediği bambaşka şeyler.
Benzer durum matematikte de vardır. Bunların dille ilgisi yok. Eğitimin yok edilmesinin sonucudur.
56 yaşındayım.Lise yıllarımda bu adamla karşılaşmak isterdim.Resmen beynimize format attı bu adam.Tüm bakış açısı değişti.Yıllardır söylerdim biz neden bunu öğrenemiyoruz bizmi eksiğiz yoksa verilen yöntemlermi yanlış.Sene 2023 anlıyorum ki yanlış ve eksik kodlarla bir dil öğrenilmez.Taner hoca bu konuda gerçekten bir çağ kapattı.Gelecek nesiller için umarım bu yöntemler kullanılır...
😂
Türkçe'nin hayranı oldum.♥️
Ana dili farklı olan insanların hayata bakış açılarida farklı. Olayları ifade ve anlamlandırma durumlarıda çok farklı.
suriyelilerle kürtler aynı
dil öğrenmek her gün düzenli olarak 2 saat çalışılarak 2 yılda öğrenilir bu oyunlara gelmeyin bir ticari amaç gütmeyen bir insan bu süreden daha az bir süre söyleyemez bilimsel olarakta araştırabilirsiniz ancak sonuç aşağı yukarı böyledir 1.5 yıldır ingilizce çalışıyorum bu tür kişiler motivasyon düşürmekten başka bişey yapmıyorlar
Dil öğrenmek bir yetenek ve yatkınlık meselesi, yabanci bir dil en iyi o ülkede öğrenilir, dile maruz kalmak çok önemli, aksiyon ve polisiye filmleri anlayabilir olduğunda öğrenmişsin demektir, konuşmak yetmiyor hizli anlamak da gerekli.
Restoran açtık. (hala devam ediyor) Restoran açmıştık. (kapandı, devam etmiyor) Türkçede var işte. Açmıştık'tan hiç bahsetmiyor Taner.
Hocam anlatımınıza katılıyorum, doğru tespitler. Lakin insan ucu bucağı olmayan, derinliklerine ve iliklerine kadar duygu yüklü, kendisini keşfettikçe her daim gelişmeye müsait bir varlık. Bu yüzden Türkler diğer ırklara göre daha duygusal ve derin. Sizin mantığınıza göre bir atıyorum bir şiir dizesinde geçen bir cümle gibi düşünelim. Çocuk mantığına göre Türkçe; ''Perde arkasında bir insan, saklanıyor, içsel sorunu var. Yaşantısını etkiliyor. Travmatik ruh hali var'' Şimdi bunun ruhani boyutu ile, vurgulama yaptığı yer ile, daha derin anlamı ile düşünsek, 'Perde arkasına saklanan insanların yaşadığı içsel sorunların yarattığı travmatik ruh hali' dersek bence çok daha derin bir cümle oluyor. Yani varsın Türkçe düşünerek büyüyen çocuk ingilizceyi zor öğrensin :)
Taner Bey'in haklı olduğu yerler var lakin, tüm yabancı diller yaşayarak öğrenilir.
Ben, hepimizin bildiği İncirlik Hava Üssü'nde 13 yıldır çalışıyorum ve Tr ortalamasının çok üstünde bir İngilizce ile işe başladım ama ingilizcemin ne derece yetersiz olduğunu da işe başladığım gün gördüm. İşimiz gereği üs içerisindeki tüm evlere ve yurt odalarına girdim çıktım. Eskiden Abd askerleri aileri çocukları ve hatta evcil hayvanları ile bu yaşam alanlarında ikamet ediyordu. Size çok samimi şekilde şunu söyleyeyim; bu evlerde çalışan çocuk bakımı ve temizlikten sorumlu, şalvarlı ve başı yazmalı ablalar vardı ve net şekilde aile hangi eyalettense oranın aksanı ile muhteşem seviyede ingilizce konuşuyorlardı. Bir ablaya sordum "abla nasıl öğrendin" dedim ablamızın cevabı gayet net "aha bunlardan öğrendim işe girdiğimde 2 ve 3 yaşındaydılar şimdi 6 - 7 oldular" deyip evdeki çocukları gösterdi. İngilizce tıpkı yeni konuşmaya başlayan çocuk gibi ihtiyacı ileten kalıplarla öğrenilir başlangıç için. Çocuk gramer bilmez tek parça halinde ayemhangıriy der. Sonrasında ayemhappy der ingilizce dediğimiz dil Genel olarak Türkçe'den zengin fakat günlük kullanılan kısmı Türkçe'den çok daha fakirdir 500 kalıp ile çok rahat şekilde Amerika'da yaşarsınız. Bu sayıyı 1000 kalıba çıkartırsanız zaten oranın enteli olursunuz.
"Türkçenin yapısı okuduğunu anlamamaya sebep oluyor" dedikten sonra "Türkçe çok ciddi zeka gerektiriyor" (37:47) demesi, övüyor mu yoksa gömüyor mu tam anladım.🤔😂
Çok bilgili çok doyurucu anlatımlar 🙏🏼
😂
Anlıyorum, para kazanmak için bir şekilde kendini pazarlamak durumundasın ama yanılıyorsun. Almanya'da restoran açtık cümlesini hiç bir Türk yanlış anlamaz. Çünkü konuşmanın öncesi var, sohbetin o cümleye kadar gelen bir geçmişi var. Türkçe çok pratik bir dildir. Çünkü Türkler pratik, zeki insanlardır.
Zeki oldukları için mi yabancı dil konuşamıyorlar iki cümle kuramıyorlar ? Bırak bu işleri kaç yabancı ülkeye gittin. Ben afrikaya gittim oradaki çocuklar dahi daha çok kelime ile daha çok ve akıcı cümleler kurabilyor, bizdekiler gibi haha, aynen, okay gibi değil, Türkçe böyle değildi harf inkılabından sonra cahilleştirildik. araştırın "fulbright anlaşması"
Sahane anlatmis, super seri ve dogru seyler soyluyor. Kutluyorum. Tek kesinlikle katilmadigim seyi dediklerinin arasinda: Will ile going to arasindaki farki anlatmasi ogretmenin beyhude veya zararli degildir bu beyin dedigi gibi. Aksine cok faydali bir konudur.
"I know, you are a friend of my father's denmez! Ne demek istediğinizi anlarlar ama yanlış gramer. Doğrusu " I know you are a friend of my father"dır ( sonunda ' s yoktur) çünkü oradaki of zaten babaMIN anlamına gelir.
"I know, you are my father's friend" de diyebilirsiniz.
Bir söz var sözün tamamı essege söylenir diye. Düşünce şeklimiz bu
Türkçe muhteşem konsantre bir dil..
Çok doğru , ve daha net anlaşılmak insanı daha iyi hissettiriyor .
Anladıgım şey şu ne bilirseniz bilin ingilizce alt yapimiz degil üst yapimiz olurmuş. Bu hoca harika tesekkurler hocam❤
Ben türkçe bile zor adres tarif ediyorum. Tarif etmek dilden bağımsız zor zaten😅
İngilizce ve Türkçe'nin yapısal farklılıklarını vurgulaması konusunda haklı olsa da, bunu yaparken Türkçe yanlış yapan tarafmış gibi anlaşılıyor. Aslında Türkçe kuralları ve az sözcük ile çok şey anlatabilmesi bakımında dünya tarafından övülen bir dil. Öğrenmesi de kolay bir dildir, çünkü kuralları nettir, bozan durumların sayısı azdır. Türk Çocuklarının okuduğunu anlama konusunda geri kalması ise Türkçe'den değil eğitim sisteminden kaynaklıdır.
çok haklısınız hocam, çok iyi tespitler yapmışsınız... Yorumlara baktım. Türkçeyi gömmeye çalışmış demişler, işte algılama problemiyle yine karşı karşıyayız... Adam diyor ki Türkçe zengin bir dil, İngilizce de ise salağa anlatıyormuş gibi basit düşünerek konuşun diyor. Daha ne desin? Sosyal medyadan da takip edeceğim sizi... Çalışmalarınızı hayranlıkla takip ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.
Videoyu izlemesem gaza gelecektim, tebrik ederim.
Çok haklısınız, katılıyorum size. Algılama problemi.
Olur ya yurtdışına gidip ing. Ögrenen çok insan tanıyorum
İlk 10 dakikadaki yorumlar insanın bilmediği konular hakkında yorum yapmaması gerektiğinin kanıtı gibi.
çok güzel sohbet olmuş. 4. dakikada konukları netlemeyi başaran kameraman sana da teşekkürler.
Taner hocanın dediklerine kesinlikle katılıyorum. Üniversitedeyken ingilizce hocasına söylediğimde sen bahane uyduruyosun diyordu. Umarım o hoca da izlemiştir Taner hocayı. İngilizce hocaları feyz alsın Taner hocadan, milletin parasını boşa harcatmasın.
Sunucu çok şirin , Taner hoca da iyi anlatmış . Güzel bir video olmuş
Allah Türkçeyi böyle yaratmış olabilirmiye kadar izledim
😅
😂😂😂😂
Evet bu çok şaşırtıcı oldu😳 İng hocası olduğum için meraktan hepsini izledim😅
😅😅😅
5 yıldan fazla Avustralya'da yaşayan bir Türk olarak altına imzamı atıyorum. Ben herkese tavsiye ediyorum, "öğrenmeden gelmeyin sakın". Sıfırdan gelip ingilizce öğreneni görmedim henüz. Oğlum 5 yaşındaydı geldiğimizde "native speaker" şu an ve ikidilli (bilingual).
cocuklarim ingilizce okumayi daha cok seviyorlar.turkceyi unutmasinlar diye zorluyoruz ama istemiyorlar sebebini şimdi anladım.
Bu işin hocası Erhan hocadır matematiksel İngilizce
Restoranı geçmişte açıp batırmış olsaydı, "açmıştık" derdi.
Benimde cocuklarimda gördüğüm şu, ilkokul 2 den beri ingilizce dersi alıp hala cümle kurmakta zorlanıyor olmalarını anlayamıyorum. Sadece tense öğretmeye adapte olunmuş bir yapı ile gittik. Ve tabii dogru cevabı bulmaya yönelik :/// bu bizim deneyimimiz herkesin farklı olabilir ..
Ben de bağ fiillerin cok zekice yapilmis oldugunu düşünüyorum aslinda Bizim dil gelişmiş bir dil
Pratik olmak az kelime ile anlatmak başka dillerde de var ama !
Çok akıllıca, çok güzel ve çok yerinde tespitler. İngilizce öğrenmek isteyen herkes kesinlikle bu hocayı dinlemeli!!! Eline ve emeğine sağlık, çok teşekkür ederim.
@PasaportoElTurko Selam,acaba listening geliştirmenin yolları nelerdir?
@PasaportoElTurko Selamlar tekrardan. Öneri ve tekliflerinizden dolayı müteşekkir oldum. Uygulamaya koyacağım kendimi. Ve evet,öğrenciyim. Amma ve lakin taşındığım yerde maalesef ki ingilizce dersi bile almıyorum. Lisanlara tutkum oluştuğundan ingilizce ile başlamak istedim. Tabii ki ingilizce evrensel dil olduğundan da ilk olarak seçtiğim dil ingilizce oldu. B1 seviyyesine kadar gele bilsem de,bildiğin gibi b1 seviyesi dilin kilit noktası olduğundan en zorlayıcı kısmı olarak kabul ediliyor.
@PasaportoElTurko Teşekkür ederim bu değerli nasihatların için. Umarım sen de istediğin tüm alanlarda başarılı olup,hayallerini gerçekleştirirsin.
@PasaportoElTurko Nasihatlarının hepsini uygulayacağım. Ve evet 1. Cildi bana yetecektir çünkü,öyle zor bir sınava girmek gibi bir isteğim bulunmuyor şu anda. Kendimi geliştirmek için öğreniyorum. Ve umarım bir gün Türkiyeye gelebilirsem,senin gibi bir altın insanı göre bilirim.
Türkçe'yi yerin dibine soktunuz. Mükemmel edebi eserler var okunabilen.
Niye yerin dibine soksun ki adam aksine dolaylı yoldan Türkçenin zengin bir dil olduğunu söylüyor. Edebi eserlerle alaklı bir şey de demedi.
@@furkanaydemir5628 Siz videoyu nasıl izlediniz? Video boyunca birçok yerde Türkçeyi bariz ve haksız şekilde kötüledi hâlbuki.
harika tespitler gerçekten tebrik edilesi
ADAMIN DİLİN KÖKENİ VE TÜRK DİLİ İNGİLİZ DİLİ ARASIDAKİ GÖZLEMLERİ ÇOK DOĞRU VE İLGİ ÇEKİCİ
Hayır İngiliz dili hakkında söyledikleri tamamen yanlış
neden yanlış@@procambarusalleni
Sen İngiliz Dilini etüt etmemişsin zaten etseydin anlardın böyle saçma şeyler de yazmazdın. @@beytullahismettoprak6877
Ömer çelakılın ingilizce öğretmeni hali 😂. Basitlestiriken corba ediyor. Biri kral çıplak desin artık.
Avrupa’da bulundum gerçekten fiziksel güç olarak çalıştığım yerlerde ben çok hızlı ve pratiktim.
Ama onlar yavaş nedenini bağdaşlaştırabiliyorum şimdi.
Taner beyin acaba Krashen’ın dil edinim teorisinden haberi var mı? Immersion gibi metodolojilerin beyindeki süreçlerinden, affective filter’lardan, authentic language input’dan, receptive becerilerden haberi var mı? Dil edinimi böyle bir matematikle açıklanamaz, çok fazla komponenti olan bir süreç. Herhangi bir beceri geliştirmek için bu böyledir, sadece İngilizce değil. 20 yıllık İngilizce öğretmeniyim. İşim gereği bu konuda en son yenilikleri ve teknolojiyi takip etmek zorundayım. Kendisi Türkçe’yi iyi kullanan bir şovmen. Zaten şov programı yaptığını söyledi. Ama dil eğitimine gelince tam bir pazarlamacı/ şovmen olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Malesef bizim insanımız bilimsel olanla olmayanı ayırt edebilmek için biraz daha yol katetmeli. Temel olarak birçok yanlış beyanda bulundu Taner bey. Örneğin İngilizce’nin çok kolay bir dil olduğunu söyledi. Ne açıdan ve kime göre kolay? Anadili Türkçe gibi fonetik bir dil olan insanlar için İngilizce son derece zor bir dildir. İngilizce 5. Zorluk derecesindedir Türkler için. Bu en son zorluk seviyesidir. Ama bir Alman için İngilizce 1. Zorluk seviyesindedir. Ve let’s be real: İngilizce 3 ayda öğrenilemez!! Biri size böyle sahte vaatler veriyorsa ondan kaçın. Bir işin eğitimini almadan eğitmeni olduğunu iddia etmek büyük cüret ve yalancılıktır. Lütfen böyle şovlara kanmayın.
Gercekten cok faydali olmus✨️
Türkçe geniş zaman will + genel geçer doğrulardır.
1- It can be used for “will tense” (uncertain, unplanned, guessed future)
Belki yarın gelirim= maybe i will come tomorrow.
Yarın yağmur yağar mı? = will it rain tomorrow
2- and it can be used also in questions to request.Such as “would you please”
kapıyı açar mısınız= would you open the door? (request)
çay içer misiniz? = would you drink tea?
3- It can be used to tell general facts such as “Sun rises from east.”
4- Yes you can use this tense to talk about daily routine but it is not common usage because we use present continuous tense to talk about daily routine.
-
USAGES OF present continuous tense (-yor)
1-present continuous tense is used to talk about the moment.
şimdi su içiyorum = I'm drinking water now.
2-present continuous tense is used to talk about daily routine
her gün çay içiyorum =I'm drinking tea everyday.
But there is also present simple tense in Turkish.
3-As it is in English, present continuous tense can be used for planned future tense "to be going to".
Yarın akşam geliyorum. =I'm coming tomorrow evening.
But there is also a future tense in Turkish.
İzlediğimden anladığım kadarıyla sunucu da bu dertten muzdarip😅 ve çok korka korka soru soruyor tam biz😂
Siz cok yasayin Taner kardesim iste buydu benim problemim 30 senedir Almanyadayim Almancayi sakir sakir konusamiyorum .Neden diye hep sordum kendime bulamamistim nedenini 🤷♀️demekki bu yüzden ögrenememisim ☹️Tesekkür ederim size 👏👏👍👍
sohbeti izlemedim henuz. neymis sebeb kisa bahsede bilirmisiniz?
@@dr_rashadbuymuş sebep. Her şeyi kısa yoldan halletmeye çalışmak.
Bi de dile mâruz kalın derlerdi😮
Çok güzel ve aydınlatıcı olmuş. Teşekkürler.
Sonunda doğru düzgün dil mantığını anlatan bir hoca çıktı.
ne anlatti ?
Valla yıllardır Türkçede ne dediğimi bilmeden Ingilizcede ne olacağını düşünemedim😊
Okuma alışkanlığı merak ile alakalıdır. Meraklı çocuk yetiştirmek gerek.
Yani Türkçeyi cok değiştirilmiş derken tekrar değiştirmeyi öneriyorsunuz :)
Okuduğunu anlama dilin gramer yapısına değil eğitim sistemine bağlıdır. Cin yıllardır bu konuda birinci. Kanada ABD den çok önde. And İngiltere in önünde hepsinde İngilizce konuşuluyor. Hatta kanada çift dilli. Türkçe İngilizce'ye göre çok daha eski bir dil. Kelime haznesi, doğadan yansıma kelimeler ve grammer yapısı olarak birbiriyle karşılaştırılabilecek iki dil değiller. Ayrıca okuduğunu anlama düşünme yetisine bağlıdır. Ezberci, düşünmeye zorlamayan eğitim formatı, öğrencinin aile altyapısı, okuma sıklığı, okuma egzersizlerinin sıklığı okuduğunu anlama kapasitesini etkiler. Dilimizin gramer kurallarını iyi bilmek okuduğunu anlamayı üst seviyeye taşır. Bir yabancıya dilinizi açıklarken daha çok düşündugunuz bir gerçek. Düşünmeden kullandığınız birçok şeyin mantığını açıklamak durumunda kalıyorsunuz.5 dil bilen biri olarak söylüyorum. Türkçe ifade potensiyeli yüksek bir dil. İngilizce'ye göre çok daha pratik bir dil. Acelemiz varsa 3 kelime ile aynı ifadeyi karşınıza iletirken, hitabet yeteneğiniz ile etki yarns gereken bir ortamda aynı cümleyi daha zengin kurabilirsiniz. Biz bir iş ortamında Almanya'da Türk yemekleri kültürü Avrupa'ya tanıtan bir restorant açmış bulunmaktayız diyebilirsiniz. Veya sadece işinizi belirtmek istiyorsanız Almanya'da Türk restoranti açtık diyebilirsiniz. Okul öncesi çocuksun kendini ifade yeteneğine Türk çocukları avrupadakilere göre önde okula başladıktan sonra kendini okula kadar daha iyi ifade eden bu çocuksun okul potensiyellerinin düşmesinin sebebi sistem ne yazık ki
Türkçe , sade ve derin bir dildir.
O nedemek !! Hem sade hem derin🤔 nasil oluyor? Kullandigimiz kelime sayisi kac?
turkce sade degil bilakis cok zor ve karmasik bir dildir..ifade bicimleri cok fazladir..dunya dilleri zorluk siralamasinda ikinci sirada yer alir...ingilizcede bir kelime onlarca anlam ifade ederken , turkcede bir anlami ifade edecek onlarca kelime vardir..icinden en uygun olani secmek icin hem turkceyi iyi bilmek , hem nuanslari iyi bilmek gerekir...insanlarin artik 50 kelimeyle homurdandigini ve duzgun konusulan bir turkceyi anlamadiklari icin bön bön baktiklarini farkettiyseniz , cehaletin boyutunu da farketmissinuz demektir..
@@seldamirgi2390 Türkçede konusulan kelimelerin birçoğu Türkçe bile değil bundan dolayı olmasın. Ayrıca ingilizce de iki milyona yakın kelime var Türkçede ise 500 bini geçmiyor ve zorluk sıralamasında 2. Dil olduğu bilgisi tamamen safsata..
Bu adam YKS de matematik çözer gibi dil öğretmeye çalışıyor. Küçüklükten 2 ardından 3 dil öğrendim her dili yabancıdan öğrendim dediği tamamen dil metoduna ters. Kendisi belki dili biliyor ama dil, dile ne kadar maruz kalmanla ilgilidir. Formüllerle eksiyle artıyla olmaz.
Türkçe insana en yakın dildir. tam tersini ifade ediyor. ingiltere yaşayan birisi olarak bunu söylüyorum. bizdeki sorun dili öğrenememek değil kapalı bir ülkeyiz. uygulama pratik alanınımız çok kısıtlı. Profesör Johan Vandewalle dinlemenizi tavsiye ederim. bizde büyük bir korku var. bizde sadece ingilizce değil yabanci dil öğrenme sorunu var. ülkemizde kaç Türk Kürtçe Kaç Kürt Arapça kaç Arap Kürtçe bilir. bilmez çünkü bizde ciddi bir gereksinim psikoljik dil baskısı var. bu işin sırrı bollca dinlemek
Tamamen yanlış tespitler ve doğru tespitler arada...şaka gibi...😂
🇹🇷🇹🇷🇹🇷 hiç bir zaman düşüncemizi değiştirmeyiz, zekiyiz, çokta güzel öğreniyoruz.
Eğer geçmiş olsaydı; restoran aç-mış-tım dersin. Aç-mış demek: Mekan açılmış ve halen açık anlamı verir.
Yani anlatım eksikliği yok.
Hayır -mış, -miş öğrenilen geçmiş zamandır.
Nasıl kurarsan kur. Sadece bir mekanın faaliyete resmî olarak başladığına dair bilgi vermiş olursun. Açılan meranın hala, daha günümüzde açık olduğu başka bir bilgidir ve ayrıca belirtilmesi gerekir. Senin dediğine göre açılan her şeyin sonsuza kadar açık kalacağını varsaymak gerekir. Olum ne salaksın ya 😂😂
Mişli geçmiş zaman da birinci tekil şahıs ile açma fiilini çekebilir misin? Söyledikleri mantıklı, ego yapmaya gerek yok
@@usluviyat91 Restoran açılıp kapanmış olsaydı "Restoran açmıştım." denilebilirdi. Bu denmediğine göre eğer başka bir bilgi istemeden restoranın şu an açık olup olmadığını düşünüyorsan restoranın hâlâ açık olduğunu varsayabilirsin.
Almanya’da restoran açtık cümlesinden söyleyen kişinin şu an Türkiye’de yaşadığını görüp de restoranın bir zamanlar açılıp şimdi ise kapalı olduğunu düşünemezsiniz… açmıştık derse ancak o zaman belki
İngilizce öğrenmede benim yaşadığım zorluk telaffuzun sürekli değişmesi..
nasil sey o ? tellaffuz nasil degisiyor ?
@@seldamirgi2390 harflerin telaffuzu her zaman aynı değil kelimeden kelimeye değişiyor
İngilizce fıtrat a en yakın dil diyor Taner hoca.Kuran ı kerimin kelime meallerine bakınca İngilizce gibi önce eylemin söylendiğini görmüştüm ve çok şaşırnıştım.
Hintçe,Farsça,Arapça,İngilizce kardeş lisanlar (Türkçe,Japonca gibi)
I heard they arrived: Duydum ki varmışlar. Eğer sen burda duydum kiyi çıkaracaksan o senin niyetinle alakalı. Ben de tam karşı tezi savunayım. Türkçe'de Duydum ki varmışlar deriz. İngilizce'de They arrived derler. Ee noldu şimdi? Ayrıca I heard that they arrived daha doğru kalıp olarak.
Genel olarak ben bu adamı beğenmiyorum. İngilizce'yi yanlış öğretiyor. Ancak şöyle bir durum var. İngilizce'yi bilmeyenlere yanlış İngilizce'yi çok hızlı öğretebilir :)
Abi iyi diyon da İngilizce'de de "get" "have" diye iki kelime var 100 tane anlamı var. Çözmen mümkün değil tüm örnek cümleleri görmeden
Yaw bi de get yaw 😅😅😅
Bu zekâda bir insanın dil öğretme ve öğrenme problemini ele alması büyük şans, çok iyi analiz ediyor
😂
Taner bey sizin hangi ingilizce den ki ulkeden ulkeye degisir bahsettiginizi bilmiyorum ama hicbir ingiliz americali Australia li vesaire kapi calindiginda “ I will open the door “ demez ya da kimse I have decided to wash the car demez, ve will/want ayni sey degil. “ wake up early tomorrow I will wash the car” also yanlis I will degil we will wash the car. Ve yes “ I will want” diyebilirsin tamamen dogru ve cok kullanilir gunluk konusmalarda mesela “ you will want to listen to her if you want the truth” Ya da you will want to grab an umbrella it’s about to pour” bu cok tavsiye ederim senin iyiligine olur anlamina gelir.
Ama sizi dinlerken benim en gucume giden de suydu “ will” kelimesini yanlis telaffuz etmeniz ingilizce yi yeni ogrenen bir cok turk gibi “w” sound yerine “v” harfinin sesiyle soyluyorsunuz bu biz turkler icin kucuk bir hata gibi gorunebilir ama eger siz w yerine v harfini yada “th” yerine “t” sesini kullaniyorsaniz bir ingilizce ama dili olan bir ulkede pek anlasilmazsiniz.
Bence turklerin ingilizce yi ogrenmelerinin basinda ki engellerden biri ingilizceyi turkce agziyla konusmak. Ingilizce butun agiz organlarini ( dudak dil dis ve yanaklari kullanmayi gerektiriyor bizim turkce gibi sadece kucuk dudak hareketleri ile konusabilen bir dil degil.
Size tavsiyem turkce ile ingilizceyi hic alakasizca ve gereksizce karsilastirarak ne demek istediginiz anlasilmaz bir laf salatasi yapma yerine once kendiniz den baslayarak ogrencilerinize temel ingilizce phonics ogretin. Yani her harfin dogru olarak nasil soylenmesi.
Kisaca yavas tonlu ve dusuk energy turkce konusma modu ile ingilizce konusamazsiniz. Cunku akis frekanslari ayni degil.
Son olarak ingilizce sizin iddia ettiginiz gibi ogrenmesi kolay bir dil degil. Google it.
Kuzenim doğma büyüme Avustralyalı. Haliyle anadili ingilizce üstelik ağır bir avustralya aksanıyla konuşuyor. Türkçesi pek iyi değil. Bir gün sohbet ederken bana “ingilizce çok basit ve saçma bir dil” demişti sürekli ingilizce çalışırken bunu fark ediyorum. Türkçenin verdiği esnekliği vermiyor.
Ya bu adam 😂 matematiğini yesinler 😂
Bizim zeka seviyesine onlar çıksınlar. Zekamızı küçültmeye gerek yok. İnsanlar bozmadıkça, dilimiz çok güzel, matematiksel, ve zeka gerektirir. 😏
bravo !
Oyhhhş Allah sana çok şükür, beynim yandı.
Halbuki basit ve anlaşılır şeylerdi. O zaman sen inkilizce filan hiç yorma kendini, o kafayla git simit sat.
@@usluviyat91 peki.
Simit eğer Sultanahmet'te satılcaksa yine ingilizce bilmeli meselâ how much dedi turist eee etmiycek ten Turkish lira diycek ama ben ingilizce konuşamıyorum 😮
Ercan muhtemelen ingizlice kursu sahibisin.yuzde yüz ingilizce 9 Yıl üniversite okumuş birisi olarak İngilizcem vasat . Bunun sebebi tamamen bugüne kadarvbize anlatılan yontemlerin hep yanlış olduğuna inanmaktaydim. Okulumun en caliskani iken ingilizcemin kötü olması garip geliyordu bana.
Okullarda kurslarda bir kitap alinirdi hep o kitap uzerinde teorik ogretilirdi en guzel hikaye kitaplariyla öğreniyorsun .
Bu adamdan once kimse dil ogrenmedi
Türkiye'de ilk dil ogretebilen adam bu. İnanmaya devam edin bu tarz kisilere...
😂 hakkaten ya yurtdışına git üç ayda zaten konuşamayan insan yok denecek kadar azdır neden yani bu zorlama
@@Hysxsxteria Yurt disinda 3 ayda ingilizce konusabiliyorlar mi zannediyorsun sen 😂 Bizim Turkler 30-40 yil yasadiklari Amerika’da ingilizce iki kelam edemiyorlar. Yani pek cogu boyle
@@rosenden2510o kendi eblehliklerinden ! ogrenemediklerinden degil , ogrenmek istemediklerinden ..
@@Hysxsxteria cok haklisiniz ..adam zaten ogretmen degil ..ne ingiluzceyi dogru duzgun biliyor ne turkceyi ..bu belirgin bir sekilde goruluyor..turkce bilgisi cok kıt ve iki dili kiyaslamasi bile hatali...
İngilizce için Felsefi tanım HARİKA! ^_^
Taner Bey’in eğitiminizi,hangi platformlarda veriyorsunuz?
Eylül için bir planınız var mı?
Türkçeyi aşağılayarak ingilizce öğretmek hoş olmamış. Öge dizilişi ve mantığı tamamen farklı iki dilden bahsediyoruz. Bir Almanın ingilizce öğrenmesi ile bir Türk'ün öğrenmes tabii ki farklı süreçler. Alman, dizilişi ve birçok kelimesi aynı olan akraba bir dil öğreniyor, kültür de çok yakın.
Will nedir
😢 aşağılama nerde? Sizin nasıl bir aşağılık kompleksiniz var? Geçmişte deneyip İngilizce öğrenemediniz mi? O yüzden duyduklarınız sizi aptal mı hissettirdi ?
Aşağılamamış ki tam tersine yüceltmiş.
@@SpirituelYasalar11 "Türkçenin yapısı okuduğunu anlamamaya sebep oluyor" deyince yücelmez bence.
@@ercanuz türkçeyle alakası yok ki latin alfabesinden kaynaklı bu harflerle yazılan bütün dillerde böyledir
37:06 Ay hörd yu forgat dı kalır of may ays (İngilizce Seviyem😂)
ingilizce dediğiniz oktay sinanoğlunun tabiriyle tarzancadır öğrenmeyin demiyorum eğer mesleğinizde lazımsa veya seyahat edecekseniz öğrenin fakat tarzanca olduğunu bilin türkçe dediğiniz dil binlerce yıllık kökenleri olan bir dildir 100 200 yıllık yeni yetme bir dili bu kadar övmek ilginç olmuş
Taner Çağlı dille ilgili olarak eğitim sistemine el atmalı bakış açısı doğru ve net bununla ilgili değişim gerekiyor.
İngilizce ve Almanca konuşabiliyorum,dil öğrenmede bir problem yaşamadım...
Dil öğrenmenin matematiği diyerek Türkçe dilini yerin dibine sokmuşsunuz yani..tebrikler..
dilimizin asimile edildiğini bozulduğunu söylüyor..
@@nukreelkarnasyon9980 Dilimiz hiçbir zaman asimile edilemedi. Türkçenin diğer dillerle etkileşime girmesini asimile olarak değerlendirmeyin. Bu etkileşim izole olmayan her dilde geçerlidir, şu an dünyada konuşulan diller arasında izole kalmış bir dil olduğunu da sanmıyorum.
Al benden de o kadar. Başka dil öğrenmesini tavsiye ediyorum kendisine acilen …
buna bir de kadınların söylenilen cümlelerden kendi kafalarından bir anlam uydurup öyle anlamaları eklenince hayat çekilmez oluyor
Dakka bir beynim yandı 😮
@PasaportoElTurko tabii ki yergi
Herkes kendine göre yorumlamış, ..katılmıyorum pek cok görüşüne..Bunun bir matematiği yok, matematikte bile herkes farklı seviyelerde 😅
Birisi “biz bir restoran açtık” derse bu, restoranı var demektir ama “biz bir restoran açmıştık” derse o zaman açıp kapattığını düşünebilirsiniz! Türkçe’yi acaba fazla mı hafife alıyorsunuz da böyle yanlış aktarıyorsunuz!?
Afrika üşkesinde sadece 1 yıl kaldım, çok fazla bir sosyal ortamımda olmadı. Evimde ailemle, gündelik ihtiyac gereği temaslarla 1 yılda 40 yaşımdan sonra fransızca öğrendim, hemde zerre eğitm almadan, zerre fr bilmezken.. dil maruz kalark öğrenilir, kelime ve gramer bazlı değil cümle kalıpları ile öğrenilir. Yurtdışında yaşayarak öğrenilir. İngilizce içinde orta altı seviyedeyken 2 ay yurtdışı dil eğitimi ile akıcı şekilde konuştum. Kendi tecrübemden yola çıkarak söylüyorum, söylediklerinin çoğu dogru degıl.