Muhteşem bir video olmuş. Ana metinlerle boğuşmakla edinilen bilginin ve muhakeme becerisinin kalıcılığı ve derinliği hiçbir hap bilgi ile mukayese edilemez. Hap bilgi her yerde, bize kavramlarla güreşecekler lazım. Malumatfüruşluk değil sosyal bilimin peşindeyiz.
@@doqu16 üniversite ekseriyetle muhafazakar bir kurumdur (sadece Türkiye'de de değil) ve belki de bundan ötürü ölü bilgiyi, yani malumati kutsar. Bu önümüzdeki en büyük engellerden biri.
levent hocam paylaştığınız her bilgi çok kıymetli. sizden bir ricam var, yüksek lisans veya doktora öğrencileri için mutlaka okunması gereken temel metinleri liste halinde paylaşabilir misiniz? internette bu tarz listeler çokça var fakat özellikle daha çok tasnif metinlerden ibaret. 🙏🏼
Tasnif kitaplar konusunda çok haklısınız hocam. Yazarın kendisinin eserlerini okumak hatta bazen öz geçmişine bakmak bile, bazı kavramlar ya da sorunlar üzerinde neden durduğunu ve aralarındaki bağlantıyı anlamak açısından çok önemli. Sadece özetle yetinmek kalıcı bir öğrenme sağlamıyor, bir süre sonra kafan uçup gidiyor. Çok yararlı bir video olmuş, özellikle dizin okumasını daha fazla uygulamaya çalışacağım. Kıymetli tecrübeleriniz ve vaktiniz için teşekkür ederim. Ağzınıza sağlık. 🌸
Değerli Tansel ve Levent Hocam, lise talebelerinin bile ödevlerini AI'a yaptırdığı bir dönemde doğru okumanın nasıl olması gerektiğini anlattınız. Çok teşekkürler.
Levent bey Merhaba Video için teşekkür ederim değişik ve akılcı bir pencere açıyor Emekli Astsubayım ve 65 Yaşındayım Askeri okuldan sonra üçüncü üniversite olarak Sosyoloji okuyorum ve dördüncü sınıfa geçtim İşin pratiği konusunda ve izlenecek yolda rehberliğiniz çok önemli harika Keşke benimle irtibat kurabilseniz ve davet etseniz tanışıp Yüz yüze sohbet edebilsek Sayılılar sunuyorum Sizi izlemeye devam edeceğim ❤😊
Metinler mutlaka orjinal dilde okunmalı. Yanında varsa çevirisi, çağdaşları, öncülleri ve ardılları, varsa takipçileri... Metin Antikçağ eseri ise Eski Yunanca ve Latince öğrenmek gerekiyor. Dil öğrenmek ilk şart.
bu tasnif kitapları daha işin en başında, lisansta beni yer yer sosyolojiden soğuturdu. o kadar bağlamsız verirdi ki bir fikri, kavramı, teoriyi. "iyi de bu nereden çıkmış, ne alaka?" derdim. durkheim'ın dayanışmasını anlatıyor, organik dayanışma şudur mekanik dayanışma budur. ama durkheim neden bunun üzerine düşünmüş, en başta hangi sorunun peşinden gitmiş de buraya gelmiş, o yok. sonra mesela başlık başlık "intihar", "dinsel hayatın ilksel biçimleri" diye devam ediyor. ama durkheim'ın düşüncesinde bunların birbiriyle bağlantıları yok. süreklilik yok. adamın canı sıkılmış "dayanışma" demiş, canı sıkılmış "intihar" demiş gibi. bi de çoğu yerde teoriler bir başka teoriye cevap/karşılık mahiyetinde ortaya atılıyor, tasnif kitaplarında bu da yok. teorisyenler arasındaki diyalog yansımıyor bu tasnif kitaplarına. dolayısıyla orada yazan hiçbir şey temellenmiyor, ezberlenebilirse ezber olarak kalıyor.
hocam bi de ek olarak, telif eserlerin okunmasındaki güçlükte çevirinin çok rolü var bence. weber'in ekonomi ve toplum'u uzun süre sadece yarın yayıncılıkta vardı ve gerçekten çok kötü bir çeviriydi...
Muhteşem bir video olmuş. Ana metinlerle boğuşmakla edinilen bilginin ve muhakeme becerisinin kalıcılığı ve derinliği hiçbir hap bilgi ile mukayese edilemez. Hap bilgi her yerde, bize kavramlarla güreşecekler lazım. Malumatfüruşluk değil sosyal bilimin peşindeyiz.
@@doqu16 üniversite ekseriyetle muhafazakar bir kurumdur (sadece Türkiye'de de değil) ve belki de bundan ötürü ölü bilgiyi, yani malumati kutsar. Bu önümüzdeki en büyük engellerden biri.
levent hocam paylaştığınız her bilgi çok kıymetli. sizden bir ricam var, yüksek lisans veya doktora öğrencileri için mutlaka okunması gereken temel metinleri liste halinde paylaşabilir misiniz? internette bu tarz listeler çokça var fakat özellikle daha çok tasnif metinlerden ibaret. 🙏🏼
Yol gösterici bir yayın.., nasıl sosyal bilimci olunur? Sorusuna en güzel yanıtlar burada... Emeğinize sağlık..
Tasnif kitaplar konusunda çok haklısınız hocam. Yazarın kendisinin eserlerini okumak hatta bazen öz geçmişine bakmak bile, bazı kavramlar ya da sorunlar üzerinde neden durduğunu ve aralarındaki bağlantıyı anlamak açısından çok önemli. Sadece özetle yetinmek kalıcı bir öğrenme sağlamıyor, bir süre sonra kafan uçup gidiyor. Çok yararlı bir video olmuş, özellikle dizin okumasını daha fazla uygulamaya çalışacağım. Kıymetli tecrübeleriniz ve vaktiniz için teşekkür ederim. Ağzınıza sağlık. 🌸
Yine harika bir konu, yine harika bir video. Emeğinize sağlık hocam 🎉
çok güzel video hocam
Hocam ağzınıza sağlık, teşekkürler!
Değerli Tansel ve Levent Hocam, lise talebelerinin bile ödevlerini AI'a yaptırdığı bir dönemde doğru okumanın nasıl olması gerektiğini anlattınız. Çok teşekkürler.
“Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.” demiş Francis Bacon, zamanınız için teşekkürler hocam.
Bacon'un bir kitabını okumuşmuydun?
:))
Çoook Tşkler sevgili hocam 🙏
@@yaseminersoy5846 ben teşekkür ederim.
Dizin hususunu dinlerken tam olarak şöyle dedim: vay anasını... Yine zihin açıcı bir video olmuş hocam. Çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.
Levent bey Merhaba
Video için teşekkür ederim değişik ve akılcı bir pencere açıyor
Emekli Astsubayım ve 65 Yaşındayım
Askeri okuldan sonra üçüncü üniversite olarak
Sosyoloji okuyorum ve dördüncü sınıfa geçtim
İşin pratiği konusunda ve izlenecek yolda rehberliğiniz çok önemli harika
Keşke benimle irtibat kurabilseniz ve davet etseniz tanışıp
Yüz yüze sohbet edebilsek
Sayılılar sunuyorum
Sizi izlemeye devam edeceğim
❤😊
Çok teşekkür ederiz.
Metinler mutlaka orjinal dilde okunmalı. Yanında varsa çevirisi, çağdaşları, öncülleri ve ardılları, varsa takipçileri... Metin Antikçağ eseri ise Eski Yunanca ve Latince öğrenmek gerekiyor. Dil öğrenmek ilk şart.
@@aylinozus8988 evet, en az bir yabancı dil şart.
Konuşun hep konuşun siz...
bu tasnif kitapları daha işin en başında, lisansta beni yer yer sosyolojiden soğuturdu. o kadar bağlamsız verirdi ki bir fikri, kavramı, teoriyi. "iyi de bu nereden çıkmış, ne alaka?" derdim. durkheim'ın dayanışmasını anlatıyor, organik dayanışma şudur mekanik dayanışma budur. ama durkheim neden bunun üzerine düşünmüş, en başta hangi sorunun peşinden gitmiş de buraya gelmiş, o yok. sonra mesela başlık başlık "intihar", "dinsel hayatın ilksel biçimleri" diye devam ediyor. ama durkheim'ın düşüncesinde bunların birbiriyle bağlantıları yok. süreklilik yok. adamın canı sıkılmış "dayanışma" demiş, canı sıkılmış "intihar" demiş gibi. bi de çoğu yerde teoriler bir başka teoriye cevap/karşılık mahiyetinde ortaya atılıyor, tasnif kitaplarında bu da yok. teorisyenler arasındaki diyalog yansımıyor bu tasnif kitaplarına. dolayısıyla orada yazan hiçbir şey temellenmiyor, ezberlenebilirse ezber olarak kalıyor.
@@hilaltk-v4b harika yorum. Altına imzamı atarım. Bravo. Tam da bu.
🎉🎉🎉
hocam bi de ek olarak, telif eserlerin okunmasındaki güçlükte çevirinin çok rolü var bence. weber'in ekonomi ve toplum'u uzun süre sadece yarın yayıncılıkta vardı ve gerçekten çok kötü bir çeviriydi...
@@hilaltk-v4b evet o kanayan yara diyelim. O yüzden en az bir yabancı dil ne yazık ki şart, sadece bu açıdan bile.