Fatih Savaş İle Sabah Sohbetleri 49. Bölüm | Doç. Dr. Oğuzhan Aydın

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 18 พ.ย. 2024

ความคิดเห็น • 5

  • @lazeriletisim3011
    @lazeriletisim3011 ปีที่แล้ว

    Selamünaleyküm çok değer verdiğim iki hocam bir arada Allah sizlerden razı olsun ne kadar güzel sohbetleriniz var aydınlatıcı bilgileriniz var teşekkür ediyorum

  • @ÇağlarTaşlı
    @ÇağlarTaşlı 7 หลายเดือนก่อน

    Emeğinize sağlık...

  • @nevinozek4089
    @nevinozek4089 2 ปีที่แล้ว

    Allahrazı olsun 🕋

  • @ismailturut1771
    @ismailturut1771 2 ปีที่แล้ว

    Selamünaleyküm Fatih Savaş Hocam Ben Sizi Ramazanda İzliyorum.
    BEN İSMAİL TÜRÜT
    SAYGILARIMLA

  • @libragemini1389
    @libragemini1389 2 ปีที่แล้ว

    Allah katında din İslam'dır/barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık/doymazlık/azgınlık/denge noktasından sapma/yalancılık/zulüm/kibir/zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın ayetlerine nankörlük/Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir.
    Âl-i İmrân, 19./Seninle kanıt yarıştırmaya girerlerse şöyle söyle: "Ben yüzümü Allah'a teslim ettim. Bana uyanlar da." Kitap verilenlerle ümmîlere de sor: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa doğruya ve güzele kılavuzlanmışlardır. Yüz çeviririlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir. Allah, kullarını görmektedir.
    Âl-i İmrân, 20./ Allah'ın ayetlerini inkâr edip haksız yere peygamberleri öldürenler ve insanlar içinden adaletle emredenlerin canına kıyanlar var ya, işte onlara korkunç bir azabı muştula.
    Âl-i İmrân, 21./Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur.
    Âl-i İmrân, 2./Elif, Lâm, Mîm.
    Âl-i İmrân, 1./ De ki: "Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir."
    Âl-i İmrân, 15./De o küfre sapanlara: "Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ne kötü döşektir o!"
    Âl-i İmrân, 12./ 1 De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
    2 Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
    3 Ne doğurmuştur O, ne doğurulmuştur!
    4 Hiç kimse O'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz! ( İhlas ) . / Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!
    Bakara, 152./ Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza/duaya sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir.
    Bakara, 153./ Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız.
    Bakara, 154./ Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.
    Bakara, 155./Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: "Biz Allah içiniz ve sonunda O'na dönüp gideceğiz."
    Bakara, 156./İşte böyleleri üzerine Rablerinden selamlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar.
    Bakara, 157./Safa ile Merve Allah'ın belliklerindendir. O evi hac veya umre ile ziyaret edenin onları tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim içinden gelerek bir hayır işlerse Allah Şâkir'dir, teşekkür eder, Alîm'dir, en iyi biçimde bilir.
    Bakara, 158./ De ki: "Kim Cebrail'e -ki o, Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden öncekini doğrulayacı, inananlara yol gösterici ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir- düşman kesilirse,
    Bakara, 97./Kim Allah'a, O'nun meleklerine, resullerine, Cebrail'e, Mikâil'e düşman kesilirse, Allah da bu tür inkârcılara düşman kesilir.
    Bakara, 98./De ki: "Allah katındaki âhiret yurdu diğer insanların değil de yalnız ve yalnız sizin ise, eğer doğru sözlü iseniz, hadi isteyin ölümü!"
    Bakara, 94./Elif, Lâm, Mîm, Sâd.
    A’râf, 1./Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak... O halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.
    A’râf, 2./Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir Kitap'tadır.
    Hûd, 6./ Elif, Lâm, Râ. Hakîm ve Habîr olandan bir kitaptır ki bu, ayetleri önce muhkem kılınmış, sonra ayrıntılı hale getirilmiştir.
    Hûd, 1./Kitap'ta Mûsa'yı da an. Çünkü o, içtenlik ve dürüstlüğe erdirilmişti ve o bir resul, bir peygamberdi.
    Meryem, 51./Kitap'ta İsmail'i de an. Çünkü o, vaadinde sadıktı; bir resuldü, bir peygamberdi.
    Meryem, 54./ Kitap'ta İdris'i de an. Çünkü o, özü-sözü tam uyuşan bir kişiydi, bir peygamberdi.
    Meryem, 56./İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.
    Meryem, 58./ Nas ve Felak süresi