❗️ Oppacı değilim, her hayal et yazan oppacı olmuyor. ❗️ Kurgu bana aittir. ❗️Yazım yanlışları için kusura bakmayın. ➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖ Jeon (28) Leila (24) Maria (24) ✍️ Leila’dan* Sonbahar, adımını darbelerle atar gibi rüzgarını savurup duruyordu. Ağaçların dalları, o sert esintilere boyun eğmiş, yapraklarını bir bir teslim ediyordu. Toprak, üzerine dökülen yaprakları bir kucaklama, bir de veda edermiş gibi kabul ederken rüzgârın uğultusu bir ağıt gibi kulaklarda çınlıyordu. Maria’nın aceleci sesi odanın dışından yankılandı. Maria: Hala hazır değil misin Leila? Geç kalıyoruz. Tonundaki sabırsızlık ve hafif serzeniş her zamanki gibiydi, ama bu kez daha sert bir şekilde kulağıma çarpmıştı. Leila: Bir saniye, saçıma karar veremedim. Maria, o kapının önünde durup kollarını bağladı, kaşlarını çatmış bir şekilde beni süzüyordu. Maria: Leila, saçını kimse fark etmeyecek bile. Hadi ama, ne kadar oyalanabilirsin? Onun bu sabırsız tavrı bile içimdeki kararsızlığı dağıtmıyordu. Nihayet evden çıktık. Maria, yanımda yürürken kendi kendine bir şeyler anlatıyordu. Konuşması hızlı ve coşkuluydu ama söylediklerinin bir kısmını bile gerçekten duyup duymadığımdan emin değildim. Maria: Sonra o bana dedi ki, bu iş böyle olmayacak. Ama ben de tabii ki haklıydım. Şimdi düşündükçe komik geliyor ama o an sinirden deliye dönmüştüm. Ellerini havaya kaldırarak söylediklerini dramatize etmeye çalışıyordu. Maria: Leila, beni dinliyor musun? Tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu. Leila: Evet, dinliyorum. Gece kulübünün önüne gelmiştik. Maria, sanki yıllardır buraya geliyormuş gibi bir özgüvenle yürüyordu. Yüzünde bir heyecan vardı ama benim hislerim onun tam tersiydi. Maria: Bu gece çok eğleneceğiz. Birkaç saat sonra, bar köşesinde tek başıma oturmuş olan biteni izliyordum. Kulübün içinde kaşıklar sürekli rahatsız edici bir şekilde hareket ediyordu. Etrafa dalgın bakışlarla göz gezdirmeye devam ederken omzuma bir elin dokunduğunu hissettim. Daha ne olduğunu anlayamadan, kolum sertçe çekildi ve kendimi soğuk bir duvara yaslanmış bir şekilde buldum. Şok ve korku birbirine karıştı, gözlerimi hızla üzerimdeki kişiye çevirdim. Leila: Jeon? Şok olmuştum. Jeon, beni duvara yaslanmış bir şekilde üzerime eğildi. Jeon: Aptal kız, ayrılığın acısını böyle mi çıkartıyorsun? Sana ne dedim ben? Kendini tehlikeye atma dedim. Burada ne işin var bir söylesene bana. Böyle bir yerde bu kadar tehlikenin içinde tek başına ne işin var? Sesi, adeta bir kükremeye dönüşmek üzereydi. Onu itmeye çalışsam da, bunu beceremedim. Leila: Tek başıma değilim, Maria da benimle. Birlikte geldik ki ayrıca benim ne yapıp yapmadığımdan sana ne acaba? Tonla derdin arasında, bir de seninle mi uğraşıcam? Bunları büyük bir cesaretle söylesem de, ellerim istemsizce arkamdaki duvara doğru yaslamıştı. Jeon: Yok ya, sen baya baya yürek yemişsin. Bu tarz yerleri seven bir insan da değildin oysaki, ne oldu ben hayatından gittikten sonra, bu yönünü de mi değiştirdin? Leila: Sen sen ne anlatıyorsun ya? Maria ile geldim, o sadece dans ettiği için yalnız gibi gözüktüm. Yalnız değilim yani. Güldü. Jeon: Yalnızsın yani. Sesi alaycı bir tonla doluydu. Gözlerini yüzümde gezdirirken, dudaklarım anda kullandı. Sanki sadece burada olmakla değil, aynı zamanda onun beni bulmasına neden olduğum içinde suçlu hissediyordum. Leila: Maria burada, sorun olmaz dedim. Jeon, dudaklarını sıkarak bir adım daha yaklaştı, aramızdaki mesafeyi tamamen kapatmıştı. Jeon: Maria mı? O aptalca kahkahalarıyla mı seni koruyacak? Koruyabilecekse, korusun bakalım Leila: Sence benim korunmaya ihtiyacım var- Jeon, sözlerimi tamamlayamadan beni aniden dudağından öptü. Ne olduğunu anlayamadan, nefesi için varlığımı sardı, bedenim istemsizce hareketsiz kaldı. Geri çekildiğini de gözleri hala benimkilerdeydi. Jeon: Bundan da koruyabilir mi mesela? Ya da korudu mu, Leila? Leila: Jeon.. sen tam bir.. Jeon: Lafını sakın ola tamamlama. Sana zarar veren her şeye karşı durabilirim, bebeğim. Ama beni delirtme ne daha ne kadar dayanabilirim, inan hiç bilmiyorum. Girdabı çekilmiş gibi hissediyordum. Beni bu defa sıkıca kavradı ve bu defa dudaklarımdan değil, boynumdan öptü. Karanlık bir ses tonuyla, şöyle dedi: Jeon: Maria nerede? Bak, seni benden koruyamıyor. Cümlesi, hiç de hafife alınmayacak bir şekilde ağır ve suçlayıcıydı. Leila: Lütfen.. bana ders vermek için bu yöntemi seçme. Jeon: Sana ders vermek için seçtiğm yöntem bu olsaydı, haline şükür ederdin. Ben sadece seni özledim, seni burada, bu kıyafetlerle görmek kolay mı zannediyorsun? Deliye döndüm, anladın mı? Deliye döndüm. Ellerimi, onun boynuna doğru yerleştirdim. Leila: Beni bir daha asla bırakma. Korktum, gerçekten birinin bana kötü bir şey yapacağını zannettim. Jeon: öyle birisi olsaydı şayet, dünyadaki son günü olurdu. Hadi, gidelim. End.
❗️ Oppacı değilim, her hayal et yazan oppacı olmuyor.
❗️ Kurgu bana aittir.
❗️Yazım yanlışları için kusura bakmayın.
➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖
Jeon (28)
Leila (24)
Maria (24)
✍️
Leila’dan*
Sonbahar, adımını darbelerle atar gibi rüzgarını savurup duruyordu. Ağaçların dalları, o sert esintilere boyun eğmiş, yapraklarını bir bir teslim ediyordu. Toprak, üzerine dökülen yaprakları bir kucaklama, bir de veda edermiş gibi kabul ederken rüzgârın uğultusu bir ağıt gibi kulaklarda çınlıyordu.
Maria’nın aceleci sesi odanın dışından yankılandı.
Maria: Hala hazır değil misin Leila? Geç kalıyoruz.
Tonundaki sabırsızlık ve hafif serzeniş her zamanki gibiydi, ama bu kez daha sert bir şekilde kulağıma çarpmıştı.
Leila: Bir saniye, saçıma karar veremedim.
Maria, o kapının önünde durup kollarını bağladı, kaşlarını çatmış bir şekilde beni süzüyordu.
Maria: Leila, saçını kimse fark etmeyecek bile. Hadi ama, ne kadar oyalanabilirsin?
Onun bu sabırsız tavrı bile içimdeki kararsızlığı dağıtmıyordu.
Nihayet evden çıktık.
Maria, yanımda yürürken kendi kendine bir şeyler anlatıyordu. Konuşması hızlı ve coşkuluydu ama söylediklerinin bir kısmını bile gerçekten duyup duymadığımdan emin değildim.
Maria: Sonra o bana dedi ki, bu iş böyle olmayacak. Ama ben de tabii ki haklıydım. Şimdi düşündükçe komik geliyor ama o an sinirden deliye dönmüştüm.
Ellerini havaya kaldırarak söylediklerini dramatize etmeye çalışıyordu.
Maria: Leila, beni dinliyor musun?
Tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu.
Leila: Evet, dinliyorum.
Gece kulübünün önüne gelmiştik. Maria, sanki yıllardır buraya geliyormuş gibi bir özgüvenle yürüyordu. Yüzünde bir heyecan vardı ama benim hislerim onun tam tersiydi.
Maria: Bu gece çok eğleneceğiz.
Birkaç saat sonra, bar köşesinde tek başıma oturmuş olan biteni izliyordum. Kulübün içinde kaşıklar sürekli rahatsız edici bir şekilde hareket ediyordu.
Etrafa dalgın bakışlarla göz gezdirmeye devam ederken omzuma bir elin dokunduğunu hissettim. Daha ne olduğunu anlayamadan, kolum sertçe çekildi ve kendimi soğuk bir duvara yaslanmış bir şekilde buldum.
Şok ve korku birbirine karıştı, gözlerimi hızla üzerimdeki kişiye çevirdim.
Leila: Jeon?
Şok olmuştum.
Jeon, beni duvara yaslanmış bir şekilde üzerime eğildi.
Jeon: Aptal kız, ayrılığın acısını böyle mi çıkartıyorsun? Sana ne dedim ben? Kendini tehlikeye atma dedim. Burada ne işin var bir söylesene bana. Böyle bir yerde bu kadar tehlikenin içinde tek başına ne işin var?
Sesi, adeta bir kükremeye dönüşmek üzereydi.
Onu itmeye çalışsam da, bunu beceremedim.
Leila: Tek başıma değilim, Maria da benimle. Birlikte geldik ki ayrıca benim ne yapıp yapmadığımdan sana ne acaba? Tonla derdin arasında, bir de seninle mi uğraşıcam?
Bunları büyük bir cesaretle söylesem de, ellerim istemsizce arkamdaki duvara doğru yaslamıştı.
Jeon: Yok ya, sen baya baya yürek yemişsin. Bu tarz yerleri seven bir insan da değildin oysaki, ne oldu ben hayatından gittikten sonra, bu yönünü de mi değiştirdin?
Leila: Sen sen ne anlatıyorsun ya? Maria ile geldim, o sadece dans ettiği için yalnız gibi gözüktüm. Yalnız değilim yani.
Güldü.
Jeon: Yalnızsın yani.
Sesi alaycı bir tonla doluydu. Gözlerini yüzümde gezdirirken, dudaklarım anda kullandı. Sanki sadece burada olmakla değil, aynı zamanda onun beni bulmasına neden olduğum içinde suçlu hissediyordum.
Leila: Maria burada, sorun olmaz dedim.
Jeon, dudaklarını sıkarak bir adım daha yaklaştı, aramızdaki mesafeyi tamamen kapatmıştı.
Jeon: Maria mı? O aptalca kahkahalarıyla mı seni koruyacak? Koruyabilecekse, korusun bakalım
Leila: Sence benim korunmaya ihtiyacım var-
Jeon, sözlerimi tamamlayamadan beni aniden dudağından öptü. Ne olduğunu anlayamadan, nefesi için varlığımı sardı, bedenim istemsizce hareketsiz kaldı.
Geri çekildiğini de gözleri hala benimkilerdeydi.
Jeon: Bundan da koruyabilir mi mesela? Ya da korudu mu, Leila?
Leila: Jeon.. sen tam bir..
Jeon: Lafını sakın ola tamamlama. Sana zarar veren her şeye karşı durabilirim, bebeğim. Ama beni delirtme ne daha ne kadar dayanabilirim, inan hiç bilmiyorum.
Girdabı çekilmiş gibi hissediyordum.
Beni bu defa sıkıca kavradı ve bu defa dudaklarımdan değil, boynumdan öptü.
Karanlık bir ses tonuyla, şöyle dedi:
Jeon: Maria nerede? Bak, seni benden koruyamıyor.
Cümlesi, hiç de hafife alınmayacak bir şekilde ağır ve suçlayıcıydı.
Leila: Lütfen.. bana ders vermek için bu yöntemi seçme.
Jeon: Sana ders vermek için seçtiğm yöntem bu olsaydı, haline şükür ederdin. Ben sadece seni özledim, seni burada, bu kıyafetlerle görmek kolay mı zannediyorsun? Deliye döndüm, anladın mı? Deliye döndüm.
Ellerimi, onun boynuna doğru yerleştirdim.
Leila: Beni bir daha asla bırakma. Korktum, gerçekten birinin bana kötü bir şey yapacağını zannettim.
Jeon: öyle birisi olsaydı şayet, dünyadaki son günü olurdu. Hadi, gidelim.
End.
Mükemmel ötesi olmuş.. Karakterler arasındaki çekim eşsiz ve kurguyu üst düzeye taşıyor. Defalarca okumama rağmen hala vazgeçemediğimi hissediyorum..
Teşekkür ederim kii🐥🕊️✨
@nilsutae 🥹💌🫀
Okumamama rağmen müthiş olduğunu seziyorum..
Kalemini sorgulamana izin vermeyecekmişim gibi duruyor...Harika olmuş, kesinlikle daha güzellerini hakkediyorsun.🤍
Teşekkür ederim nefhammm🕊️🫂🎀
Cok güzel olmuş lütfen devamını yaz benim için nolurrr😢😢
50. abonen olarak seni tebrik ediyorum harika birisin umarım hak ettiğin yerlere gelirsin 🤍🎀
@onlyminjiwq desteğin için çoook teşekkür ederimm☺️😻🫂🕊️
@nilsutae çoook rica ederim 💖
Güzelim şaşırtmıyooorr🎀🤩🕊️
🥹🥹🫂
Çok iyi olmuş
Mükemmel 🫨🥵
:)