Osman abi size ve erkan abimize bu guzel koleksiyonu bizlerin evine misafir ettigi icin tesekkur ederim.. cok guzel bir koleksiyon..tarihimize sahip cikmamiz gerektigini bir kez daha gosteriyor
Üstadlarımızın bu güzel videosuna nacizhane bir kaç bilgi ilave etmek istiyorum. Nasıl ki, Osmanlı yayı tüm yaylar içinde, yüz yıllar süren bilgi ve tecrübe birikimi ile tasarlanarak son halini almış ve zamanının en ileri teknolojisine sahip bir yay ise, yatağanda bütün kılıçlar içinde, demircilik ve kılıç yapımı bilgisinin gelmiş olduğu en son noktadır. O zamanki bilgi birikimi açısından en teknolojik kılıçtır diyebiliriz. Bu bilgi ve tecrübeler, Osmanlıdan sonra loncaların kapanması, ateşli silahların yayılması gibi nedenlerle, ustalarının ve hali ile yüz yılların bilgi birikimlerinin yok olmasına neden olmuştur. Yatağan, çok farklı teknik özelliklere sahip bir kılıçtır. Zira, bir kılıcın kesme gücü, çeliğin ve malzemenin teknolojisi, kullanıcının hüneri yanında. aynı zamanda kılcın tasarımı ile de doğrudan ilgilidir. kılıçların kesme güçleri, hızları ile doğru orantılıdır. Bir kılıcın formu ve ağırlık merkezi ise direk o kılıcın hızına etki eder. İşte bu yüzden. Batılı muadilleri ve pek çok kılıcın tersine, yatağanlarda, ağırlık noktası, kabzaya yakın bir yerde değil, kılıcın ucuna yakın yapılmış. Bu sayede kılıç diğer kılıçlardan çok daha hızlı bir şekide savrulabilir. Elden fırlama riskine karşın, kabzası elin dış alt kısmını kavrayacak şekide, oldukça geniş yapılmış. Sallama hızından başka, bir çok teknik avantaj nedeniyle, oraklarda da gördüğümüz şekilde, iç taraf keskinleştirilmiş. Dış kısmı ise oldukça kalın tutularak, çok sağlam, çarpışmalarda kırılmayacak, aynı zamanda savunma yapmayı kolaylaştıran ve ezici gücü ilede avantaj sağlıyan bir form kazandırılmış. Muhtemelen, bir yatağan ile bir katana çarpışsalar, katana oldukça zarar görür ve hatta kırılır. Eskiden dövüş ustalarımız, acemileri, yatağanın, kalın tarafı ile vurarak eğitirlermiş. Bugünlerde tekrar hatırlanmaya ve teknolojisi yeniden öğrenilmeye çalışılan şam çeliği dediğimiz teknoloji ile imal edildiklerini sanıyorum ki, bu günlerde Daha çok desenleri için çaba harcanırken, o zamanlar, sağlamlık, esneklik ve keskinlik için ustaların çıraklarına aktardıkları katlama ve burma yöntemleri olduğunu düşünüyorum. Aslında keşke bir yatağanı kıya bilipte, yüzeyini asitleyerek, desenlerini görebilme şansımız, çeliğini labarutuvarda inceleme şansımız olabilse. Tabiki tek bir yatağana bakmak yeterli değil, pek çok yatağana kıymak gerekirdi, ki ben tek birine bile kıyamazdım. Gerçi, Osmanlı topraklarında, Anadoluda, demir, Japonyadaki gibi kıt ve verimsiz değildi, bu yüzden osmanlı ustalarımız, katlama tekniklerinden çok, demirin, uygun karbon miktarlarını bulmaya, soğutma tekniklerini, homojen ve uygun sertleştirme tekniklerini geliştirmeye yönelmiş olabilirler. Keşke günümüzde bunları ve kullanma tekniklerini, nasıl kullanıldığını, öğrenme şansımız olabilse. Son olarak, Batıda kılıçların çok fazla çeşitleri yoktur. Yüz yıllarca hemen hemen aynı formlarda az miktarda çeşitlendirdikleri kılıçların mantığını, bu gün bile batı mutfaklarında görebiliriz aslında. Avrupa yapımı Şef bıçaklarının formları hemen hemen aynıdır. İstisna modeller hariç, çok fazla form u bulunmaz. Ama Japon mutfağına baktığınızda, hemen hemen her besin için, her iş için ayrı bir bıçak yapmıs adamlar. Tıpkı bizim yüz yıllar boyunca, farklı amaçlar ve kullanım yerlerine göre farklı farklı kılıç çeşitleri tasarladığımız, geliştirdiğimiz gibi... Türklerde, kılıç ve bıçakların çeşitliliği, Demircilik teknolojisinin, ustalığının, ne kadar ileri olduğunu anlamak için yeterli bir ispattır. Zira bu kadar çok çeşitte ve kullanım amacına yönelik tasarım geliştirmiş olabilmek için, gerekli imalat yöntemlerine ulaşmak, yüz yıllar süren bir çaba ve bilgi birikimi gerektirir. Ne yazık ki, Japon çeliği, Alman çeliği, Amerikan çeliği, Finlandiya çeliği gibi tabirler var iken, ( üstelik almanya ve Japonya, demir bakımından çok fakirdir.)Türk çeliği tabiri günümüzde söylenmemektedir. Sahip olduğumuz tek tabir şam çeliğidir, ki yüz yıllarca Türk yurdu olduğu halde, şu an sınırlarımız içinde bulunmadığı için, bunun gururu dahi, bize bırakılmamaktadır...
Yatağan Kılıcı ilk defa Denizli Yatağanda yapılmıştır 800 yıldır geçmişi vardır Selçuklulardan bu zamana kadar devam etmekdedir ...Muğla yatağanda kılıç yapılmamıştır yanlış telafuz sanırım..Hala da DENİZLİ yatağanda Bıçak Satır Vb üretim tüm hızı ile devam etmektedir..
OSMAN HOCAM VE YANINDA Kİ ÇOK KIYMETLİ ABİM KATANA AŞİNASI ŞU IKI GÜZEL ABIM SAYESİNDE YERİNİ YATAĞAN SEVDASINA BIRAKTI ÇOK SAYGI DEĞER HOCAM VE BIR O KADAR SAYGI DEĞER SİYAHLI ABIM..
yataganlarda çok güzel.abimizde mukemmel bir insan. kılıç güzel insanlara yakışır. umarım erkan bey kılıç yatağan üzerine bir youtube kanalı oluşturur ve ondan öğreniriz.. her ikinizede çok teşekkürler.
Hayda Muğla Yatağan nedir? (Muğla Yatağan 2 Haziran 1944 tarih ve 4662 sayılı kanunla Ahiköy ismi, Yatağan olarak değiştirildi) Hocam ben Denizli yatağanlıyım Bence rivayetlerin en doğrusu bizim oradan gelmiş olmasıdır, yatık durduğu için olsa adı yatuk (yatık) olurdu, Yatağan olmazdı çünkü Türkler uzun isim kullanmayı sevmez. Yatağanımızın tarihi çok eskiye dayanır. Kurucusu Selçuklu uç beyi osman beydir. lakabı Yatağan baba (şimdiki yaşadığımız bölgeyi Bizanslılardan almış, savaşta düşmanı kendi şartlarına uydurarak zorlanmadan kazandığı için. Yata yata zafer kazandı, benzetmesi yapıldığından yatukbaba Yatağanbaba olmuş. Hem kurucumuz hem ismimiz olmuş YATAĞAN)
çok keyifli bir video olmuş osman bey tşklr..birkaç eksik bilgi var bilgilendirmek istedim.abanoz mu diye sorduğunuz yatağanın kabzesi gergedan boynuzudur,ameli sahibi yeniçeri ağası olan beyaz kabzeli yatağanın kabzesi fildişi değil mors dişidir,kını üzerindeki deri ise yılan değil,vatoz balığı yada iguana derisidir..Şanlı ecdadımızın harp sanatında tarih yazarken kullandığı bu eşşiz güzelliklerin (pala,şimşir,şaşka kafkas ) gibi serilerinide bekleriz..saygılar.
Hocam bu guzel video icin tesekkur ederiz. Sayin Erkan beyle iletisimde olmak isteriz. Kendilerinden ogrenecegimiz cok bilgi var. Acaba mail adreslerini paylasirlar mi bizlerle. Tekrar cok tesekkur ederim.
Güzel sunum. Biraz yakından gösterseniz iyi olur. Bilgileriniz çok iyi ve böyle sunumların devamını bekleriz. Topkapı müzesindeki envanteri halka sunmaları lazım. Saygılar.
Bahsettiğiniz Osmanlı paşa yataganlari nasıl oraya gitti acaba , kim yolladı yada sattı . Kendi elleriyle vermediler herhalde ... gerçekten yazık . Bilgilendirici videolarınız için teşekkürlerimi sunuyorum
yataganlari kimse göndermedi 550 sene orada kaldık. beş on tane yatağan kalması normal. osmanlı döneminde yatağan herkesin belindeydi. rumu sirpi hirvati arnavudu vs vs herkes evinde yatağan bulundururdu.
14:47 de ki yatğanda Mustafa oğlu Ali nin kılcı yazıyor bildiğim kadarıyla yeniçeriler devşirme yoluyla oluyor ve müslümanlar ocağa giremiyor amacım sizi yalanlamak değil beni yanlış anlamayın bunun hakkında bir bilgi verebilirmisiniz
Bende sizler gibi Yatagan'a vurgunum, ozellikle de Laz Yatagan'i. Sizden ricam Laz Yatani hakkinda bilgi ve gorsellerdir. Yardimci olabilirseniz cok memnun olurum. Saygilarimla, C.
yeniçeri lerin 3 lü set olurdu.o elinizde tuttuğunuz,kılıç değil kamadır.birde 2 ağızlı hançer olur.zülfikar kılıcına benzer.savaşlarda daha ağır ve büyük kılıç olur.
Osman Hocam elinize sağlık çok güzel bir video olmuş. Ancak 14.54' te ''La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim'' cümlesi bir ayet değildir, duadır. Ayet olan ise "Lâ Kuvvete İllâ Billâh" (Kehf Suresi 39. Ayet). Bu arada doksan bin aboneye ulaşmışsınız tebrik ederim videolarınız gerçekten çok kaliteli keyifle izliyorum başarılarınızın devamını dilerim.
Osman abi youtube da bu alan da en eski içerik üretici ama bakıyorum da Osman abi den sonra youtube da bu tarz kendi çapında içerik üretmeye çalışan kişiler var baba parasıyla yapan dan tut da sponsor luk bulan eş dost hatır işi ile girişen ve çoğunun da abonesi Osman abininkinden fazla ama nedeni o kanalların çoğu velet ve ergen kısıma hitap ediyor bu kanal daha veteran kaliteli olduğu için sanırım o kadar rağbet görüp hakkettiği değeri alamadı hala
5 ปีที่แล้ว
Herkesin tavrı kendine özel. Ben bilgimin zekatını veriyorum.
![POLYCAT - ข้อความรูปยิ้ม :) [Music Video]](http://i.ytimg.com/vi/lBhIgPGCgbI/mqdefault.jpg)
Maşallah abimizin ağzından kültür ve tarih akıyor. Bu eserlerin böyle kıymet bilenler tarafından bulundurulması çok güzel.
Tarihimize sahip çıkıp geleceğe aktarmaya gayret gösterenlerden Allah razı olsun
Osman bey kac saatir sizin ve Erkan beyin videolarini izliyorum anlatamam Cok Tesekkurler butun emekleriniz icin,
Şeref duydum.
Erkan beyle daha çok video gelmesi dileğiyle.
Çok güzel bir çekim olmuş ağzınıza sağlık
Helal olsun dayilar ve amcalar, videoyu cok begendim, insaallah milletimiz tarihi mirasimiza giderek daha cok sahib cikar, Amiiiiin
Nedense bu kılıcı görünce mutlu oluyorum.
ne kadar kibar bı abımız on numara ınsanmış
Kılıçlara ayrı beyefendiliğinize ayrı hayran kaldım. Ellerinize sağlık.
Laz Yatağanı çok hoş...
Osman abi size ve erkan abimize bu guzel koleksiyonu bizlerin evine misafir ettigi icin tesekkur ederim.. cok guzel bir koleksiyon..tarihimize sahip cikmamiz gerektigini bir kez daha gosteriyor
Üstadlarımızın bu güzel videosuna nacizhane bir kaç bilgi ilave etmek istiyorum. Nasıl ki, Osmanlı yayı tüm yaylar içinde, yüz yıllar süren bilgi ve tecrübe birikimi ile tasarlanarak son halini almış ve zamanının en ileri teknolojisine sahip bir yay ise, yatağanda bütün kılıçlar içinde, demircilik ve kılıç yapımı bilgisinin gelmiş olduğu en son noktadır. O zamanki bilgi birikimi açısından en teknolojik kılıçtır diyebiliriz. Bu bilgi ve tecrübeler, Osmanlıdan sonra loncaların kapanması, ateşli silahların yayılması gibi nedenlerle, ustalarının ve hali ile yüz yılların bilgi birikimlerinin yok olmasına neden olmuştur. Yatağan, çok farklı teknik özelliklere sahip bir kılıçtır. Zira, bir kılıcın kesme gücü, çeliğin ve malzemenin teknolojisi, kullanıcının hüneri yanında. aynı zamanda kılcın tasarımı ile de doğrudan ilgilidir. kılıçların kesme güçleri, hızları ile doğru orantılıdır. Bir kılıcın formu ve ağırlık merkezi ise direk o kılıcın hızına etki eder. İşte bu yüzden. Batılı muadilleri ve pek çok kılıcın tersine, yatağanlarda, ağırlık noktası, kabzaya yakın bir yerde değil, kılıcın ucuna yakın yapılmış. Bu sayede kılıç diğer kılıçlardan çok daha hızlı bir şekide savrulabilir. Elden fırlama riskine karşın, kabzası elin dış alt kısmını kavrayacak şekide, oldukça geniş yapılmış. Sallama hızından başka, bir çok teknik avantaj nedeniyle, oraklarda da gördüğümüz şekilde, iç taraf keskinleştirilmiş. Dış kısmı ise oldukça kalın tutularak, çok sağlam, çarpışmalarda kırılmayacak, aynı zamanda savunma yapmayı kolaylaştıran ve ezici gücü ilede avantaj sağlıyan bir form kazandırılmış. Muhtemelen, bir yatağan ile bir katana çarpışsalar, katana oldukça zarar görür ve hatta kırılır. Eskiden dövüş ustalarımız, acemileri, yatağanın, kalın tarafı ile vurarak eğitirlermiş. Bugünlerde tekrar hatırlanmaya ve teknolojisi yeniden öğrenilmeye çalışılan şam çeliği dediğimiz teknoloji ile imal edildiklerini sanıyorum ki, bu günlerde Daha çok desenleri için çaba harcanırken, o zamanlar, sağlamlık, esneklik ve keskinlik için ustaların çıraklarına aktardıkları katlama ve burma yöntemleri olduğunu düşünüyorum. Aslında keşke bir yatağanı kıya bilipte, yüzeyini asitleyerek, desenlerini görebilme şansımız, çeliğini labarutuvarda inceleme şansımız olabilse. Tabiki tek bir yatağana bakmak yeterli değil, pek çok yatağana kıymak gerekirdi, ki ben tek birine bile kıyamazdım. Gerçi, Osmanlı topraklarında, Anadoluda, demir, Japonyadaki gibi kıt ve verimsiz değildi, bu yüzden osmanlı ustalarımız, katlama tekniklerinden çok, demirin, uygun karbon miktarlarını bulmaya, soğutma tekniklerini, homojen ve uygun sertleştirme tekniklerini geliştirmeye yönelmiş olabilirler. Keşke günümüzde bunları ve kullanma tekniklerini, nasıl kullanıldığını, öğrenme şansımız olabilse. Son olarak, Batıda kılıçların çok fazla çeşitleri yoktur. Yüz yıllarca hemen hemen aynı formlarda az miktarda çeşitlendirdikleri kılıçların mantığını, bu gün bile batı mutfaklarında görebiliriz aslında. Avrupa yapımı Şef bıçaklarının formları hemen hemen aynıdır. İstisna modeller hariç, çok fazla form u bulunmaz. Ama Japon mutfağına baktığınızda, hemen hemen her besin için, her iş için ayrı bir bıçak yapmıs adamlar. Tıpkı bizim yüz yıllar boyunca, farklı amaçlar ve kullanım yerlerine göre farklı farklı kılıç çeşitleri tasarladığımız, geliştirdiğimiz gibi... Türklerde, kılıç ve bıçakların çeşitliliği, Demircilik teknolojisinin, ustalığının, ne kadar ileri olduğunu anlamak için yeterli bir ispattır. Zira bu kadar çok çeşitte ve kullanım amacına yönelik tasarım geliştirmiş olabilmek için, gerekli imalat yöntemlerine ulaşmak, yüz yıllar süren bir çaba ve bilgi birikimi gerektirir. Ne yazık ki, Japon çeliği, Alman çeliği, Amerikan çeliği, Finlandiya çeliği gibi tabirler var iken, ( üstelik almanya ve Japonya, demir bakımından çok fakirdir.)Türk çeliği tabiri günümüzde söylenmemektedir. Sahip olduğumuz tek tabir şam çeliğidir, ki yüz yıllarca Türk yurdu olduğu halde, şu an sınırlarımız içinde bulunmadığı için, bunun gururu dahi, bize bırakılmamaktadır...
Osman hocam Allah razı olsun sizden de Erkan beyden de
ayni tabancalardaki gibi sag el sol iki el icin yapilmislardir sahane maasallah ❤️💫💐👏
Harika keşke kılıç kültürümüze sahip çıkabilseydik. bir çok bilgi uçup gitmiş..
Hocam saygilar harikasiniz masallah eserleriniz harika yuce rabbim kolaylik versin
Yatağan Kılıcı ilk defa Denizli Yatağanda yapılmıştır 800 yıldır geçmişi vardır Selçuklulardan bu zamana kadar devam etmekdedir ...Muğla yatağanda kılıç yapılmamıştır yanlış telafuz sanırım..Hala da DENİZLİ yatağanda Bıçak Satır Vb üretim tüm hızı ile devam etmektedir..
Size ve Erkan Bey'e saygılar. Çok keyifli bir videoydu. Kıymetli. Bir koleksiyonu var, koruması ümidiyle...
Çok güzel bir video olmuş emeğinize sağlık
Böyle bir video paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum elinize sağlık
Çok güzel koleksiyonu var bu abinin ağa yatağanı çok güzel
Çok güzeller Emeğinize sağlık Ağzınıza sağlık
Ruh aydınlatan iki güzel insan ! Varolun !
Osman Bey! Emeğinize sağlık. Erkan Bey' e de paylaşımcıligi için teşekkür ederim. Gözlerimizin pası silindi. Selamlar.
Çok güzel bir tanıtımdı.
Lâ fetâ illâ ALI, lâ seyfe illâ Zulfikâr ...(Zülfikardan gayri kılıç, Ali'den gayri yiğit)
Her iki cümleye de 'yoktur' kelimesi gerekli La kelimesini unutmamak gerek.
OSMAN HOCAM VE YANINDA Kİ ÇOK KIYMETLİ ABİM KATANA AŞİNASI ŞU IKI GÜZEL ABIM SAYESİNDE YERİNİ YATAĞAN SEVDASINA BIRAKTI ÇOK SAYGI DEĞER HOCAM VE BIR O KADAR SAYGI DEĞER SİYAHLI ABIM..
Bizim kültürün kılıçları ile katana bence eş değer güzel ve özellikte kılıçlar
Şu çok can alan bol çentiklide gözüm kalıyo ne zaman izlesem, bide altın ağa kılıcında çentik yokmuydu
14:17
La feta illa Ali vela seyyife illa zülfikar
Ali den başka yiğit ve zülfikar dan başka kılıç yoktur.
teşekkürler ve saygılar sizlere
Abiler ikinizinde ağzına yüreğine sağlık 😊🖤
Aman Abi ne yaptın :) sen o yatağanı düşürdün sabahın 4.00'ü ben kalp krizi geçirdim odamda.
yataganlarda çok güzel.abimizde mukemmel bir insan. kılıç güzel insanlara yakışır. umarım erkan bey kılıç yatağan üzerine bir youtube kanalı oluşturur ve ondan öğreniriz.. her ikinizede çok teşekkürler.
Aynısı bendede var
Erkan Beyler de tam bir İstanbul beyefendisi gibi konuşuyorlar.
Zaten öyle
3:08 öyle bi gözüm kaldı ki nazar değdi 😂
Ne tatlı bir abimiz bu.
La fetahna illa Ali la seyfe illa Zülfikar. Osman bey
Hayda Muğla Yatağan nedir?
(Muğla Yatağan 2 Haziran 1944 tarih ve 4662 sayılı kanunla Ahiköy ismi, Yatağan olarak değiştirildi)
Hocam ben Denizli yatağanlıyım Bence rivayetlerin en doğrusu bizim oradan gelmiş olmasıdır, yatık durduğu için olsa adı yatuk (yatık) olurdu, Yatağan olmazdı çünkü Türkler uzun isim kullanmayı sevmez.
Yatağanımızın tarihi çok eskiye dayanır. Kurucusu Selçuklu uç beyi osman beydir.
lakabı Yatağan baba (şimdiki yaşadığımız bölgeyi Bizanslılardan almış, savaşta düşmanı kendi şartlarına uydurarak zorlanmadan kazandığı için. Yata yata zafer kazandı, benzetmesi yapıldığından yatukbaba Yatağanbaba olmuş. Hem kurucumuz hem ismimiz olmuş YATAĞAN)
Kiliclari sabit bi yere koyunda gorelim yada kilic gorunecek bir sekilde tutunuz.
çok keyifli bir video olmuş osman bey tşklr..birkaç eksik bilgi var bilgilendirmek istedim.abanoz mu diye sorduğunuz yatağanın kabzesi gergedan boynuzudur,ameli sahibi yeniçeri ağası olan beyaz kabzeli yatağanın kabzesi fildişi değil mors dişidir,kını üzerindeki deri ise yılan değil,vatoz balığı yada iguana derisidir..Şanlı ecdadımızın harp sanatında tarih yazarken kullandığı bu eşşiz güzelliklerin (pala,şimşir,şaşka kafkas ) gibi serilerinide bekleriz..saygılar.
hocam zülfikarda yazan yazı La feta illa Ali La seyfe illa Zülfikardır. Bilgi vermek haddim değil hatırlatmak istedim saygılar sevgiler.
Rica ederim, anımsayınca videoya da Arapça ve Türkçe anlamını yazı olarak ekledim, dikkatinizden kaçmış olacak.
ilk yatağan kanuniye yapılmıştır ve topkapı sarayındadır.
Kılıç Osman BAŞKURT ismini aratsın, Türk kılıcının yaşayan yeni efsanesi,,,
Hocam bu guzel video icin tesekkur ederiz. Sayin Erkan beyle iletisimde olmak isteriz. Kendilerinden ogrenecegimiz cok bilgi var. Acaba mail adreslerini paylasirlar mi bizlerle. Tekrar cok tesekkur ederim.
💫💐👏👍
Güzel sunum. Biraz yakından gösterseniz iyi olur. Bilgileriniz çok iyi ve böyle sunumların devamını bekleriz. Topkapı müzesindeki envanteri halka sunmaları lazım. Saygılar.
Teşekkürler Osman hocam :)
merhaba erkan saracik nasil ulasabilirim osman bey
bana yardimci olabilirmisiniz
Saygilar
Bahsettiğiniz Osmanlı paşa yataganlari nasıl oraya gitti acaba , kim yolladı yada sattı . Kendi elleriyle vermediler herhalde ... gerçekten yazık . Bilgilendirici videolarınız için teşekkürlerimi sunuyorum
yataganlari kimse göndermedi 550 sene orada kaldık. beş on tane yatağan kalması normal. osmanlı döneminde yatağan herkesin belindeydi. rumu sirpi hirvati arnavudu vs vs herkes evinde yatağan bulundururdu.
14:47 de ki yatğanda Mustafa oğlu Ali nin kılcı yazıyor bildiğim kadarıyla yeniçeriler devşirme yoluyla oluyor ve müslümanlar ocağa giremiyor amacım sizi yalanlamak değil beni yanlış anlamayın bunun hakkında bir bilgi verebilirmisiniz
Bende sizler gibi Yatagan'a vurgunum, ozellikle de Laz Yatagan'i. Sizden ricam Laz Yatani hakkinda bilgi ve gorsellerdir. Yardimci olabilirseniz cok memnun olurum.
Saygilarimla,
C.
La fetta illa Ali la seyfe illa zülfikar
Ali gibi yiğit, Zülfikar gibi kılıç olmaz.
Osman abi bir vediode turk osmanli mizraklara ilgili yapsaniz
yeniçeri lerin 3 lü set olurdu.o elinizde tuttuğunuz,kılıç değil kamadır.birde 2 ağızlı hançer olur.zülfikar kılıcına benzer.savaşlarda daha ağır ve büyük kılıç olur.
Selamlar. Kabze önünde korkuluk olmaması kullanıcının elinin darbe almasına sebep olmaz mı? Neden böyle tercih etmisler ki??
Hocam Yatağan kullananlar oraya kadar gelen kılıç eli kessin derler kılıç maharetlerine o kadar guvenirlermis
Yatağanı hangi ustaya yaptırdınız acaba?
Osman abi emeğinize sağlık.Sayenizde yatağan isminin nerden geldiğini öğrenmiş olduk.Bir de Girsandaki mc'nin açılımı neymiş öğrenebildiniz mi?
Evet, MC kurucularının ad soyad baş harfleri imiş.
@ Bir canlı yayınınızda öyle olduğunu söylemiştim.Bir yerden aklımda kalmış.Dogru mu hatırlıyorum teyit etmiş oldum :)Selam ve saygılar abi...
Erkan beyin gözleri parlıyor konuşurken
Laz kılıcı ardesende kazlar yapmıs diyer yerde ok attılabılıyormus bende var cok cok eskı
9:08 o kadar kılıç kabzasından girdi çıktı bir damla 🩸 akmadı olmadı.
Avcı osman hoca kılıç tanıtımı aldı başını gitti yakında gürtz topuz kalkan çeşidi bollayip yakında onlarida tanıtımını yaparsınız 👍
Osman Hocam elinize sağlık çok güzel bir video olmuş. Ancak 14.54' te ''La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim'' cümlesi bir ayet değildir, duadır. Ayet olan ise "Lâ Kuvvete İllâ Billâh" (Kehf Suresi 39. Ayet). Bu arada doksan bin aboneye ulaşmışsınız tebrik ederim videolarınız gerçekten çok kaliteli keyifle izliyorum başarılarınızın devamını dilerim.
Eyvallah
Denizlimi Muğlamı Üstadım ?
Her ikisi de doğru.
telkari olan kılıç çeri başı kılıcı denir
Hocam kabzalar hangi malzemeden yapiliyor
Genelde boynuz.
Akıyo akıyo bilgi kültür muhabbet
Muğla yatağanın ismi 1970 lerde verildi :)))
Denizli Yatağan olması lazım, orada hala bıçakçılık ile ilgili çalışan işletmeler var
tüm kılıçlarda yapan kişinin mührü veya işareti olur
Maalesef hepsinde olmuyor
Hocam dedenizin şaşkasını tanıtıcaktınız noldu
Pazar'a canlı yayında inşallah.
@ sağolun bocam birde yivli av tufekleri yarıoto olanlar 7.62 39 muhammat kullanan bi model varmış ak etkisine sahipmidir
henry rifle tanitsana abi
Tabii. hemen. Bul getir tanıtayım.
Abi bu çakı bıçak kanunu değişirmi
19. yy da yataganı sırplar milli kilıç ilan etmislerdi. 😠
Osman abi youtube da bu alan da en eski içerik üretici ama bakıyorum da Osman abi den sonra youtube da bu tarz kendi çapında içerik üretmeye çalışan kişiler var baba parasıyla yapan dan tut da sponsor luk bulan eş dost hatır işi ile girişen ve çoğunun da abonesi Osman abininkinden fazla ama nedeni o kanalların çoğu velet ve ergen kısıma hitap ediyor bu kanal daha veteran kaliteli olduğu için sanırım o kadar rağbet görüp hakkettiği değeri alamadı hala
Herkesin tavrı kendine özel. Ben bilgimin zekatını veriyorum.
Bu devirde kim kime kılıçla saldıracak neye dayanarak yasaklanıyor anlaya bilmiş değilim
Teşekkürler efendim 👍