Beyfendilerin sesleri kısık ancak sizin sesiniz yüksek ve hamleli geldiği için , kulaklık ile dinlemek hiç konforlu değil. Lütfen bir sonraki yayında şunu bir ayarını bir denkleyinde biz de rahat rahat dinleyelim .Teşekkürler
Çok güzel bir yayındı; zaten üçünüzün bir arada olup da beğenmediğim bir yayın olmadı. Umarım sık sık bu tarz zevkli yayınlarınız olur. Teşekkürler, iyi geceler dilerim.
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık Yüz yıldır alacakaranlıkta Koşuyorum ardından
Kadın olarak benim en çok korktuğum ve izleyemediğim filmler taciz, tecavüz, takip içerenler. "Barda"'yı izleyemem, bir tane yabancı film vardı bir türlü adı aklıma gelmedi (Duvara KArşı gibi bir adı vardı) onu izleyemem. Yeni bir film geldi Can Evrenol'un "Sayara" diye izlediniz mi? Onda da bir taciz ve katletme vakasının intikamı var izlemek istiyorum Can Evrenol'ü çok sevdiğimden izleyemem. Cindir peridir çıtır çerez gibi izlerim onlardan korkmuyorum :D
Valla anne tarafından nogay türkü ve tatar karışımı olan biri olarak girişteki tartışmayı zevkle izledim. Ayrıca tarihçiler arasındaki böyle bir dolu dolu geyik muhabbeti ayrı bir zevkle izledim.
Kendim de anksiyete bozukluğu yaşayan biri olarak kaygı ve korkuyu şu şekilde ayırıyorum. Hissettiğim tedirginliğin, tehditin şu şu oldu diye açıkalaybiliyorsam korku diyorum. Eğer ne olduğunu anlamadan bu duyguları hissediyorsam kaygı diyorum.
Anlamamazlığa verme ceren bazen kafan takılıyor anlamak istemediğini anlamıyorsun . Ama gene de orta noktaya gelmeyi başardınız bir şekilde. Bu da bize iyi niyetler içinde olduğunuzu göstersin.
@NaneMolla; @SonGulyabani 1. Sevgili Nanemolla' ya katılıyorum. Kelimelerin manası önemlidir ve ben o kelimeye şu manayı verdim diyemeyiz, çünkü kelimenin manasını kafamıza göre değiştiremeyiz. 2. Korku bizi hayatta tutar sözü mü, yoksa korkunun ecele faydası yok sözü mü? Hadi bakalım 😊
Bir lise öğretmeniyim ve 6. Sınıfta pandemiye denk gelmiş öğrencilerim ortaokulu bitirene kadar tekrar uyum sağlayamamışlar okul kurallarına ve 9. Sınıfa geldiler geçen sene . Ben öğretmenlik hayatımda böyle zor bir dönem yaşamadım. Bakalım bu sene nasıl geçeçek. Bence bu pandemi çocuklarını yeniden kazanmak için okul olarak elimizden geleni yaptık ama bakalım güzel gelişecek mi.4 sene bitene kadar işimiz zor olabilir. Umarım bu sene yeni 9 larımız normal gelir.
Hem kendi kişisel hayatımda hem iş hayatımda hem toplumda hem de tüm dünyayı ilgilendiren o kadar çok korkum endişem kaygım var ki altında ezilmiş durumdayım. Her şey için herkes için endişelenmekten ve asla kontrolümde olamayacak dehşetengiz olaylardan öyle çok korkuyorum ki artık hiç biriyle baş edemiyorum. Bu yüzden de yok saymayı günü kurtarmayı yarına Allah Kerim demeyi adet edindim. Akıl sağlığımı korumak için de son 5 6 yıldır gavurun escapism dediği şeyi yapıyorum ve sanki hiç bir sorunum yokmuş gibi eğlendirici içerikleri tüketmekle kendimi uyuşturuyorum. Umut korkunun panzehiri gibiydi her şey düzelecek ve korkuya yer kalmayacak umudu ama umut da günden güne azalan ve yeri zor dolan bir duygu. Ayrıca tüm bunlardan bağımsız olarak şunu eklemek istiyorum hocanın halkımız bilimden yoksun bu yüzden bilimle ilintili korkuları bile yok sözüne tam olarak katılmıyorum. Nane ile aynı jenerasyondan 95 li biri olarak bizler nispeten okullarda bedava iyi bir eğitim verilen son nesilleriz ve aramızda okuyan yazan dünyadan ve gelişmelerden haberi olan okuduğunu gayet net anlayan ve derdini en az iki dilde anlatabilen binlerce insan var. Ama bizim de nükleer enerjinin açığa çıkmasından veya çevre ve iklim krizinden korkmaya fırsatımız yok. Bilmediğimiz için değil daha farklı önceliklerimiz olduğu için benim karnım açken buzulların erdiğinden korksam ne olacak zaten ben o safhayı görmeyeceğim ki açlıktan sefaletten öleceğim. Muassır medeniyetlerin genci gibi uzaya gitme ümidim var mı ki uzayla ilgili korkularım olsun. Biz sistematik olarak aç ve çaresiz bırakıldığımız için bunlardan korkamıyoruz korkmaya gerek duymuyoruz. Metafizik korkular bizim için en azından bir eğlence bir fantezi dünyası.
Nane ile aynı fikirde olmayabilirsin ama tartışmaya olan yaklaşımın ortamı çok gerip izleme zevkini azaltmış. "Sen abdülhamiti savundun" kıvamına gelmesini beklemiyordum chill bir şekilde yayını izleme umuduyla açmışken. 😅
Bilimsel korku yaşamamızın nedeni o Mars'a falan giden uzay kolonilerinde olamayacagimizdan bence. Biz direk radyasyon distopyasinda eriyerek öleceğiz.
1:28:37 true crime tutkunlarının neredeyse tamamı kadınlar. Bir de cerenin söylediğine ek olarak korku zaten alışık olduğumuz bir duygu. Başıma da gelebilir diyoruz. Yakın bir senaryo daha çok ilgi çekiyor. Yalnızca kurtuluş planlama değil ihtimaller de bizi çekiyor. Nanenin söylediği konfor alanı fikri bence hiç doğru değil.
UĞUR TANYELİ
Türkler Neden Korkuyor?
manifold.press/turkler-neden-korkuyor
Beyfendilerin sesleri kısık ancak sizin sesiniz yüksek ve hamleli geldiği için , kulaklık ile dinlemek hiç konforlu değil. Lütfen bir sonraki yayında şunu bir ayarını bir denkleyinde biz de rahat rahat dinleyelim .Teşekkürler
Ne yazık kş her yayın böyle oluyor. Bu yayın daha bir kötü olmuş. Devam edemedim, benzer yorum atmaya gelmiştim ki yorumunuzu gördüm.
Bu nedenle yarıda bıraktım üzülerek.
Ses büyük sıkıntı çok rahatsız edici.🙁
Siz konuştukça bende aklıma geleni yazdım ve sizlerle muhabbet etmiş gibi hissettim . Güzel yayındı . Saolun.
Çok güzel bir yayındı; zaten üçünüzün bir arada olup da beğenmediğim bir yayın olmadı. Umarım sık sık bu tarz zevkli yayınlarınız olur. Teşekkürler, iyi geceler dilerim.
Ben üniversite zamanı öğrenci yurtlarında açlık yaşadım ve 40 yaşıma geldim hala tamamen çürümeden bir ekmek parçası atamam . Travmalar çok önemli.
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli
Belini sarmayalı
Gözünün içinde durmayalı
Aklının aydınlığına sorular sormayalı
Dokunmayalı sıcaklığına karnının
Yüz yıldır bekler beni
Bir şehirde bir kadın
Aynı daldaydık aynı daldaydık
Aynı daldan düşüp ayrıldık
Aramızda yüz yıllık zaman
Yol yüz yıllık
Yüz yıldır alacakaranlıkta
Koşuyorum ardından
KISMET OBASI İSTİYORUZ😂😂😂❤
Kadın olarak benim en çok korktuğum ve izleyemediğim filmler taciz, tecavüz, takip içerenler. "Barda"'yı izleyemem, bir tane yabancı film vardı bir türlü adı aklıma gelmedi (Duvara KArşı gibi bir adı vardı) onu izleyemem. Yeni bir film geldi Can Evrenol'un "Sayara" diye izlediniz mi? Onda da bir taciz ve katletme vakasının intikamı var izlemek istiyorum Can Evrenol'ü çok sevdiğimden izleyemem. Cindir peridir çıtır çerez gibi izlerim onlardan korkmuyorum :D
Çok keyifliydi. Çok teşekkürler.
Canlı yayını izleyememiştim maalesef.. Ama gene çok güzel bir yar bana bir eğlence medet bölümü olmuş üçünüze de teşekkürler!🎉❤
Eğitim seviyemizi çok güzel güncelllediniz .... Teşekkürler
Valla anne tarafından nogay türkü ve tatar karışımı olan biri olarak girişteki tartışmayı zevkle izledim. Ayrıca tarihçiler arasındaki böyle bir dolu dolu geyik muhabbeti ayrı bir zevkle izledim.
Kendim de anksiyete bozukluğu yaşayan biri olarak kaygı ve korkuyu şu şekilde ayırıyorum. Hissettiğim tedirginliğin, tehditin şu şu oldu diye açıkalaybiliyorsam korku diyorum. Eğer ne olduğunu anlamadan bu duyguları hissediyorsam kaygı diyorum.
Anlamamazlığa verme ceren bazen kafan takılıyor anlamak istemediğini anlamıyorsun . Ama gene de orta noktaya gelmeyi başardınız bir şekilde. Bu da bize iyi niyetler içinde olduğunuzu göstersin.
Güzel yayındı teşekkürler.Bu arada Yaltırık Hocanın bahsettiği kitap Demirci Kazan ve Ateş/ Y.Hakan Mermeroluk
@NaneMolla; @SonGulyabani
1. Sevgili Nanemolla' ya katılıyorum. Kelimelerin manası önemlidir ve ben o kelimeye şu manayı verdim diyemeyiz, çünkü kelimenin manasını kafamıza göre değiştiremeyiz.
2. Korku bizi hayatta tutar sözü mü, yoksa korkunun ecele faydası yok sözü mü? Hadi bakalım 😊
Zaten korkunç bir dünyada yaşayan günümüz insanının korku hikayelerine ihtiyacı kalmamış bence de. Gene nanemolla haklı.
Bir lise öğretmeniyim ve 6. Sınıfta pandemiye denk gelmiş öğrencilerim ortaokulu bitirene kadar tekrar uyum sağlayamamışlar okul kurallarına ve 9. Sınıfa geldiler geçen sene . Ben öğretmenlik hayatımda böyle zor bir dönem yaşamadım. Bakalım bu sene nasıl geçeçek. Bence bu pandemi çocuklarını yeniden kazanmak için okul olarak elimizden geleni yaptık ama bakalım güzel gelişecek mi.4 sene bitene kadar işimiz zor olabilir. Umarım bu sene yeni 9 larımız normal gelir.
Hem kendi kişisel hayatımda hem iş hayatımda hem toplumda hem de tüm dünyayı ilgilendiren o kadar çok korkum endişem kaygım var ki altında ezilmiş durumdayım. Her şey için herkes için endişelenmekten ve asla kontrolümde olamayacak dehşetengiz olaylardan öyle çok korkuyorum ki artık hiç biriyle baş edemiyorum. Bu yüzden de yok saymayı günü kurtarmayı yarına Allah Kerim demeyi adet edindim. Akıl sağlığımı korumak için de son 5 6 yıldır gavurun escapism dediği şeyi yapıyorum ve sanki hiç bir sorunum yokmuş gibi eğlendirici içerikleri tüketmekle kendimi uyuşturuyorum. Umut korkunun panzehiri gibiydi her şey düzelecek ve korkuya yer kalmayacak umudu ama umut da günden güne azalan ve yeri zor dolan bir duygu. Ayrıca tüm bunlardan bağımsız olarak şunu eklemek istiyorum hocanın halkımız bilimden yoksun bu yüzden bilimle ilintili korkuları bile yok sözüne tam olarak katılmıyorum. Nane ile aynı jenerasyondan 95 li biri olarak bizler nispeten okullarda bedava iyi bir eğitim verilen son nesilleriz ve aramızda okuyan yazan dünyadan ve gelişmelerden haberi olan okuduğunu gayet net anlayan ve derdini en az iki dilde anlatabilen binlerce insan var. Ama bizim de nükleer enerjinin açığa çıkmasından veya çevre ve iklim krizinden korkmaya fırsatımız yok. Bilmediğimiz için değil daha farklı önceliklerimiz olduğu için benim karnım açken buzulların erdiğinden korksam ne olacak zaten ben o safhayı görmeyeceğim ki açlıktan sefaletten öleceğim. Muassır medeniyetlerin genci gibi uzaya gitme ümidim var mı ki uzayla ilgili korkularım olsun. Biz sistematik olarak aç ve çaresiz bırakıldığımız için bunlardan korkamıyoruz korkmaya gerek duymuyoruz. Metafizik korkular bizim için en azından bir eğlence bir fantezi dünyası.
Güzel yayın
Nane ile aynı fikirde olmayabilirsin ama tartışmaya olan yaklaşımın ortamı çok gerip izleme zevkini azaltmış. "Sen abdülhamiti savundun" kıvamına gelmesini beklemiyordum chill bir şekilde yayını izleme umuduyla açmışken. 😅
Bilimsel korku yaşamamızın nedeni o Mars'a falan giden uzay kolonilerinde olamayacagimizdan bence. Biz direk radyasyon distopyasinda eriyerek öleceğiz.
Fabisad ödüllerinde Roman kategorisinin kazananı: DEMİRCİ: KAZAN VE ATEŞ
Yazarı: YİĞİT HAKAN MERMEROLUK
Ceren Kırım lıyım dedi durdu ama bu bölüm %100 Trabzon luydu❤😊❤
Konuklar tam ismiyle müsemma :) Özellikle nanemolla mahlası :)
Ceren söylemek istemezdim ama bana da Nane haklı gibi geldi. İnş beyaz,karadenizli ve erkek ve sakallı olduğundan öyle gelmiyodur.
Korkmuyorlar çünkü: Tahayyül edemiyorlar, anlakları yetmiyor...
1:36:05 korku ve endişe arasında nasıl bu kadar kolay ayrım yapılabilir ki ve herkesin bunları ayrı ayrı deneyimlediğini sanmıyorum
Nanemolla program boyunca bezmiş bıkmış bir hava estirdiği halde yinede tek başına izlettirir 😅😅 acayip zeki ve nüktedan bir insan
şimdi sesleri çıkmıyor beylerin.
Ses büyük sıkıntı. Yarıda bıraktım üzülerek.🙁
Büyü filmi dışında hiç bir Türk korku filmi ilgi çekici değil.
Cereni ilk defa bu kadar ters ve aksi gorduk....
Bence ters olmakta haklı, benim bile sinirim bozuldu izlerken.
İsim vermemişsiniz biraz araştırdım fabisad roman ödülünü alan eserin adı demirci kazan ve ateş mis en yakın zamanda merakla okuyacağım
Şakkka gibi bir yayın.
Nane'nin araştırmasi için sathiye türünü tavsiye ederim
Evet bende Kırım Türküyü
TAHT TATARINDIR😂😂😂😂
Nanemolla çok güzel trolledin.😂
Bence korku konusunda nane haklı
1:28:37 true crime tutkunlarının neredeyse tamamı kadınlar. Bir de cerenin söylediğine ek olarak korku zaten alışık olduğumuz bir duygu. Başıma da gelebilir diyoruz. Yakın bir senaryo daha çok ilgi çekiyor. Yalnızca kurtuluş planlama değil ihtimaller de bizi çekiyor. Nanenin söylediği konfor alanı fikri bence hiç doğru değil.
Herşeyden.
Şu kadın öğretmencilik oynar gibi tavırlarını bıraksa da sohbet keyifle aksa, çok kasıyo ya hiç mi seveni yok uyarmıyorlar mı ki
Offf ceren
Nane Molla’nın ajitasyonları dışında tatsız tuzsuz bir bölüm.
Kaçırdığıma inanamıyorum
Mogollardan
Nane çok boş muhalefetlik yapıyorsun