Esselamun aleykum allah sizlerden razı olsun sizden ricam sizlere ulaşabileceğim bi telefon numarası göndermeniz soru ve cevablar için hakkınızı helal edin allah razı olsun
Hocam bizde bir kitap var tevhid le ilgili ve mevdudi diye birinin adı geçiyor ve araştırdık ama tevhid ehli deyil ama bu şekilde olması dogrumudur çünkü kişi müslüman deyil ama kitapta onun eserine yer verilmiş ama nakadar doğru olabilir ki hocam bilginiz varsa dönüş yaparsanız çok seviniriz busekilde ki kitapları okumak doğru olurmu cezakallah hayr
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtrı korumakla görevlendirmişti. Bir adam gelip yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve: - Vallahi seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna götüreceğim, dedim. Adam: - Şüphesiz ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var, dedi. Bunun üzerine ben adamı salıverdim. Sabaha çıkınca, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: - “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” buyurdu. Ben de: - Yâ Resûlallah! İhtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Resûl-i Ekrem: - “O sana yalan söyledi, tekrar gelecek.” buyurdu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu sözü üzerine tekrar geleceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum. Adam geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Bunun üzerine: - Seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım, dedim. Adam: - Beni bırak, çünkü ben gerçekten muhtacım. Çoluk çocuğum da var. Bir daha gelmem, dedi. Ben de acıdım ve salıverdim. Sabah olunca yine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: - “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” diye sordu. Ben de: - Yâ Resûlallah! Bana yine ihtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Peygamberimiz: - “O kesinlikle sana yalan söyledi, ama tekrar gelecek.” buyurdu. Ben de üçüncü defa gelmesini bekledim. Gerçekten geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Onu tekrar yakaladım ve: - Seni mutlaka Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım; artık bu üçüncü ve son gelişindir. Bir daha gelmeyeceğine söz veriyorsun, sonra tekrar geliyorsun, dedim. Bu defa bana: - Beni bırak! Allah’ın seni faydalandıracağı bazı kelimeleri ben sana öğreteyim, dedi. Ben: - O kelimeler nelerdir, dedim. O: - Yatağına girdiğinde Âyetü’l-kürsî’yi oku. O takdirde, senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz, dedi. Bunun üzerine ben onu salıverdim. Sabah olunca Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: - “Tutsağın dün gece ne yaptı?” diye sordu. Ben de: - Yâ Resûlallah! Allah’ın beni faydalandıracağı birtakım kelimeleri bana öğreteceğini söyledi, ben de onu salıverdim, dedim. Peygamber Efendimiz: - “O kelimeler neler?” diye sordu, ben de o kimsenin bana: - Yatağına girdiğin zaman Âyetü’l-kürsî’yi, “Allahü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm” âyetini başından sonuna kadar oku; senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz, dediğini söyledim. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: - “Bak hele! Kendisi yalancı olduğu hâlde bu sefer sana doğruyu söylemiş. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun, ey Ebû Hüreyre?” dedi. Ben: - Hayır, bilmiyorum, dedim. Resûl-i Ekrem: - “O şeytandır!..” buyurdular. (Buhârî, Vekâlet 10, Fezâilü’l-Kur’ân 10, Bed’ü’l-halk 11) Şüpheşizki her türlü müşriklerden beriyiz إن شاء الله. Mevdudinin hangi hakikat üzere öldüğünü biz bilemeyiz. Sözleri bir çok yerde isabetli olduğu için kitaplarından istifade edilebilir. Bu derstede sözü doğru olduğundan kullandık. Ama kişi müşrik ve kafir olsada(Mevdudi için demiyoruz) hiçbir sözü kullanılmaz diye şeriatta bir kaide yoktur. Bunun şartıda vardır. Sözün kendisinin şeriata ters olmaması lazım. Kuranda Şeytanın, iman etmeden önce Belkısın, Kafirlerin sözleri buna örnek olarak gösterilebilir. Allahu alem.
Allah Azze ve Celle
sizleri cennetle müjdelesin
Allahumme amin ❤
Allahumma amin ecmain ☝️
Her şeyin elde Allah elinde olduğunu sınacak tek merceh Allah cella lo olduğunu ve Allah dilediği olur Allahümme amin
☝️
Allah cc ecrini versin abi rabbim ilmini artırsın
Allahumma amin ecmain.
Allah Subhanehu ve Teâlâ razı olsun hocam
Allahumma amin ecmain.
Allah subhanehu ve teâla razı olsun,ve size rahmet etsin..🤲🏻
Allahumma amin ecmain ☝️
جزاك الله خيرا
Wa iyyakum ☝️
Allah Razı olsun. Faydalı bir ders olmuş 👍
Amin ecmain.
Allah Sübhanehu ve Teala sizi hayırla mükafatlandirsin Hocam Allahümme Amin ecmain
Allahumma amin ecmain ☝🏽
Allah ragzi olsun
Esselamun aleykum akhi RABBİM SUBHABEU WE TEALA ilmini arttırsın
Ve aleykume selam, Allahumma amin ecmain.
Allah cc razı olsun hocam
Allahumma amin ecmain ☝️
Allahu Ekber
☝️
Selamaleykumrahmetullah Allah ecrini versin abi 🌹
Ve aleykume selam, Allahumma amin ecmain.
ÇOK GÜZEL ÖZET İNŞEALLAH HOCAM ☝️ben ferdi kayseri ☺️
☝️
☝🏻
☝️
cezakallahuxeyran kesira
Wa iyyakum ☝🏽
Selâmün aleyküm hocam bir sorum olacaktı allah u ekber vallahi tam bu konu için size sorum olacaktı ki sizde mevdudi diden bahsetiniz allah u ekber
Aleykum selam ☝️
Allah razı olsun değerli hocamızdan.İsmi ne bilen var mı hocamızın
Allahumma amin ecmain, ismi Arif Özkan hocamızın.
Esselamun aleykum allah sizlerden razı olsun sizden ricam sizlere ulaşabileceğim bi telefon numarası göndermeniz soru ve cevablar için hakkınızı helal edin allah razı olsun
hanifleryolu@gmail.com
Hocam bizde bir kitap var tevhid le ilgili ve mevdudi diye birinin adı geçiyor ve araştırdık ama tevhid ehli deyil ama bu şekilde olması dogrumudur çünkü kişi müslüman deyil ama kitapta onun eserine yer verilmiş ama nakadar doğru olabilir ki hocam bilginiz varsa dönüş yaparsanız çok seviniriz busekilde ki kitapları okumak doğru olurmu cezakallah hayr
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtrı korumakla görevlendirmişti. Bir adam gelip yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve:
- Vallahi seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna götüreceğim, dedim. Adam:
- Şüphesiz ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var, dedi. Bunun üzerine ben adamı salıverdim. Sabaha çıkınca, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” buyurdu. Ben de:
- Yâ Resûlallah! İhtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Resûl-i Ekrem:
- “O sana yalan söyledi, tekrar gelecek.” buyurdu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu sözü üzerine tekrar geleceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum. Adam geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Bunun üzerine:
- Seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım, dedim. Adam:
- Beni bırak, çünkü ben gerçekten muhtacım. Çoluk çocuğum da var. Bir daha gelmem, dedi. Ben de acıdım ve salıverdim. Sabah olunca yine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
- “Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağın ne yaptı?” diye sordu. Ben de:
- Yâ Resûlallah! Bana yine ihtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim, dedim. Peygamberimiz:
- “O kesinlikle sana yalan söyledi, ama tekrar gelecek.” buyurdu. Ben de üçüncü defa gelmesini bekledim. Gerçekten geldi ve yine yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Onu tekrar yakaladım ve:
- Seni mutlaka Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna çıkaracağım; artık bu üçüncü ve son gelişindir. Bir daha gelmeyeceğine söz veriyorsun, sonra tekrar geliyorsun, dedim. Bu defa bana:
- Beni bırak! Allah’ın seni faydalandıracağı bazı kelimeleri ben sana öğreteyim, dedi. Ben:
- O kelimeler nelerdir, dedim. O:
- Yatağına girdiğinde Âyetü’l-kürsî’yi oku. O takdirde, senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz, dedi. Bunun üzerine ben onu salıverdim. Sabah olunca Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
- “Tutsağın dün gece ne yaptı?” diye sordu. Ben de:
- Yâ Resûlallah! Allah’ın beni faydalandıracağı birtakım kelimeleri bana öğreteceğini söyledi, ben de onu salıverdim, dedim. Peygamber Efendimiz:
- “O kelimeler neler?” diye sordu, ben de o kimsenin bana:
- Yatağına girdiğin zaman Âyetü’l-kürsî’yi, “Allahü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm” âyetini başından sonuna kadar oku; senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz, dediğini söyledim. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Bak hele! Kendisi yalancı olduğu hâlde bu sefer sana doğruyu söylemiş. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun, ey Ebû Hüreyre?” dedi. Ben:
- Hayır, bilmiyorum, dedim. Resûl-i Ekrem:
- “O şeytandır!..” buyurdular. (Buhârî, Vekâlet 10, Fezâilü’l-Kur’ân 10, Bed’ü’l-halk 11)
Şüpheşizki her türlü müşriklerden beriyiz إن شاء الله. Mevdudinin hangi hakikat üzere öldüğünü biz bilemeyiz. Sözleri bir çok yerde isabetli olduğu için kitaplarından istifade edilebilir. Bu derstede sözü doğru olduğundan kullandık. Ama kişi müşrik ve kafir olsada(Mevdudi için demiyoruz) hiçbir sözü kullanılmaz diye şeriatta bir kaide yoktur. Bunun şartıda vardır. Sözün kendisinin şeriata ters olmaması lazım. Kuranda Şeytanın, iman etmeden önce Belkısın, Kafirlerin sözleri buna örnek olarak gösterilebilir. Allahu alem.
@@hanifleryolu275 allah azze ve celle razı olsun hocam