Osman Karatay - İbn Fazlan Seyahatnamesi 3

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 11 พ.ย. 2024

ความคิดเห็น • 12

  • @TürkTarihi
    @TürkTarihi 4 ปีที่แล้ว +9

    Ahlakın edebiyatını yapmıyorlar, kendisini yaşıyorlar. Ne zarif bir yorum. Tarihçilerimiz çoğunlukla okuyup geçiyor. Derslerinizdeki bu pragmatik üslup başka bir tat katıyor.

  • @BikeTurhan
    @BikeTurhan 4 ปีที่แล้ว +7

    “Ahlakın edebiyatını yapmayıp, ahlakın kendisini yaşayan” sözünü ne güzel söylemişsiniz hocam👏
    Yıllar önce okuduğumda, Türk lere karşı olan önyargılı tutumu, Örf Töre kavramlarının yanından geçmeyen kafa yapısı sonucu, Türk topluluklarından aldığı ayar üstüne ayarlar(kusuruma bakmayın hocam başka türlü açıklayamam) açıkçası beni onurlandırmıştı.
    Yine de dediğiniz gibi çok önemli bir kaynaktır, ilgililer mutlak okumalı.

  • @topalgeyik1
    @topalgeyik1 4 ปีที่แล้ว +4

    kayın ağacından tahtaları kürek gibi kullanarak, İbni Fazlan ın heyetinde rüya gibi gezindik...Çok teşekkürler Osman Hocam...Bi cigarayı hakettik..

  • @guvenaydin9449
    @guvenaydin9449 4 ปีที่แล้ว +2

    "Ahlakın edebiyatını yapmayıp ahlakın kendini yaşamak " harika bir ifade tarzı, Idil Bulgarları için .
    Türk toplum yapısı bu olsa gerek.

  • @Leyla_Han
    @Leyla_Han 4 ปีที่แล้ว +2

    İkinciyi seyretmeden 3. Videoyu seyretmişim farkında değilim. 😄

  • @ibrahimekiz1453
    @ibrahimekiz1453 3 ปีที่แล้ว

    Bu adama Fazlan dıyen sadece siz varsınız. 😀🤔

    • @osmankaratay2009
      @osmankaratay2009  3 ปีที่แล้ว +2

      Ne demek gerekiyordu? Arapçasını da okuyan biri olarak soruyorum? Ne diyeceğime ben karar veririm sadece.

    • @enginbozkaya2
      @enginbozkaya2 3 ปีที่แล้ว +1

      İkisi de doğru ikisi de denir

  • @ImperiumTurcicumTR
    @ImperiumTurcicumTR 3 ปีที่แล้ว +1

    Karlukların ahlaksız olduğunu söylüyordu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

  • @enginbozkaya2
    @enginbozkaya2 3 ปีที่แล้ว

    Genelde ahlakın edebiyatıyla uğraşanlar pratikte hep sınıfta kalıyor. Ve genelde bunlar İslam'ı Arap kültürüyle anlamaya çalışanlar

  • @serdarvarol7424
    @serdarvarol7424 4 ปีที่แล้ว +2

    “Ahlakın edebiyatını yapmayıp, ahlakın kendisini yaşıyoyorlar" sözü doğru bir bakış açısı değil. Ahlak felsefesine göre ahlak, toplumlara göre bazı yönleri beraber seyreden, bazen de farklılıkları olan bir olgudur. Yani buradaki olgu Araplarla, Türklerin ahlak normlarının farklı olmasıdır. Sosyal (Kadın-Erkek ilişkileri) ve ekonomik ilişkilerin (müslüman olmayan Oğuzların faiz almadıklarından bahsettiniz) farklı olmasının sebebi de budur.
    İdil Bulgarları "müslüman" olmuşlar ama İslamın kesin hükmü olan tesettür pek umurlarında değil. Kadın-Erkek ilişkileri girift ama zina yok diyecekler olabilir. İslamda haram haramdır. Sen onun hikmetini bilemezsin. Dolayısıyla akıl yürüterek haramı helal yapamazsın. Yani buradaki olgu Türk alimleri tarafından kavram olarak gündeme getirilmiş olan "Hetederoks İslam" Birileri sadece bunu tuhaf giyimleri olan Kalenderi dervişleriyle sınırlı tutar ama aslında gerçek islamdan her türlü sapma hetedoroksidir. Yani adı islam ama gerçekte islamla çelişen tonla inanış ve uygulama var. Mürcie iseniz Allah birdir diyen herkesi müslüman sanırsınız ancak, islama göre bu yeterli değildir.
    Bu durum aslında Türklerde çöküşün neden islama girdikten yüzyılar sonra başladığını anlatan güzel bir delildir. Neler demişti büyük bir adam Erkek-Kadın İlişkisinde ve Kadının Toplumsal Yeri konusunda .
    "İnsan topIuIuğu kadın ve erkek deniIen iki cins insandan mürekkeptir. KabiI midir ki, bu kütIenin bir parçasını iIerIeteIim, ötekini ihmaI edeIim de kütIenin bütünIüğü iIerIeyebiIsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirIerIe bağIı kaIdıkça öteki kısmı gökIere yükseIebiIsin?"