Aynı terane. neden böyleyiz? 2000 den sonraki politikalar... 1990 larda 1980 den sonraki politikalar. Ne bu politikalar neo liberal politikalar. Evet bu kısım doğru neo libersl politikalar. Hoca ve benzerlerinin 80 den beri anlartığı örgüde herşey var bir şey yok. Şirketler vr sermaye. Yav eskiden şirketleri sermayeyi protesto ederdik aparatlarını değil. Sermaye vr ikişkiler ağından öyle çekiniliyor ki denkleme sokulamıyor. Ben de buna tuzum kuruluk diyorum. Kusura bakmasın hocam. Politikadan eğitime ekonomiden aileye topluma herşeye giriyorlar. Sermaye ve dayattığı harcama kültürüne laf söylemeden şapka sallayıp geçiyorlar selamsız bandosu gibi. 3. Kalkınma planından itibaren neo liberal politikalar uygulandı, ülkede üretim araçları tekelleşmesinin kökeni cumhuriyetin kuruluş yılı ile başlayıp 50 sonrası hızlandı. 40 ların ikinci yarısındaki yardımlar ve tarıma binen göçü hızlandıran vergi yüklerinden bahsetmezler. Öğretmen okullarını görmeyip 15 tane köy enstitüsü hikayesini anlatırlar. 60 80 arası dönemde kök saldı palazlandı kurumsallaştı sermaye. Bu eski fişek solcularımız, "şimdi bize ne güzeldi eskiler bezirganlığı yapanlar", politik ve eylemsel hareketlerin zirvede olduğu dönemde memleketin gözleri önünde bölüşüldüğünü göremediklerini anlatamıyorlar. 80 den sonra 2000 den sonra. Hep yeni nesile var ya esasında 30 yıl önce çok iyidik masalı geçiniz, sıktınız. Hedefin teorik adını koyup, aktöre laf yok. Aktör anca başka aktörle ilişkili ise laf var sadece. Neyse ya. Grnç kuşak arkadaşlar şunlar nereye oy atın diyorsa atında buralarda kafamızı şişirmesinler.
Paralel evren değil, gelişmiş ülkelerdeki durum bu. O kadar ülke olarak kabuk içinde yaşiyor ki insanlar bu tarz bir gerçeklik " alternatif evren" olarak algılanıyor. Sosyal devlet olmayı becermiş ülkelerde bu tarz bir yapılanma var. Bizim gibi gelişmeye niyeti olmayan totaliter rejime bayılan, eğitim seviyesi düşük toplumlarda ise bu tip bir " sosyal devlet " , yani devletin gerçekten işlediği ve vatandaşa hizmet ettiği yapılar " ütopya" olarak görülüyor.
Çok keyifli ve çok açıklayıcı bir program oldu, incellerin birebir kendilerinden ziyade oluşmalarını sağlayan yapıyı anlamak umutsuzluğa kapılmak yerine çözümler hakkında konuşabilmemizi sağlıyo ve bu çok daha anlamlı ve önemli bence
Hanımefendi bu konuyu gerçekten yetişkince ve sağlıklı bir şekilde ele almış; bu kişiler gökten zembille inmediler, onları var eden şartları anlamadan bu tür akımlara engel olamaz, sağlıklı bir toplum kuramayız.
Potansiyel suçlular, ( katiller, sapıklar, madde bağımlıları ) köylerine geri dönerse ,bu tür olaylar kısa sürede azalır Bitmez ama azalır. Potansiyel suçluların, suç işlemeye alışmış kişilerin , milyonlarca insanın yaşadığı büyük Kentlerde barınmaması ve bir şekilde Tecrit edilmesi lazım. Bu da ,köylerine geri göndermekle mümkün olabilir.
Özgür Hanım'ın ücretsiz belediye/bakanlık kurslarıyla ilgili durumu, tam da anlattığı şekilde yaşadım. İstanbul'da çok imkan var ancak ulaşım ciddi maliyet. Ben -diğer tüm sorunlarla ilgili de- çözümü memlekete dönmekte buldum. Burada uygulanan model gayet güzel işliyor, aynı modeli büyükşehirlerde uygulamak imkansız ne yazık ki. Hocamızın dediğini tekrar etmek gibi olacak belki ama büyükşehirlerin yerel yönetimlerinin farklı modeller ve çözümler geliştirmesi gerek çünkü ihtiyaç aynı gibi görünse de ulaşılabilirlik sağlanmadıkça, sunulanlar "çözüm" değil ancak "çözüm önerisi" düzeyinde kalıyor.
Detaylı bir anlatım olmuş. Ben ekonomistim diyenlerin bile anlayabileceği biçimde açıklamış hoca; fakat iktidarın niyeti sorunu çözmek değil. Hatta “dindar ve kindar nesiller yetiştireceğiz” cümlesinin bile içini dolduramadılar. Karşımıza öfkeli yığınlar çıktı.
Sonuçların ağırlığına rağmen nedenleri her zaman anlamaya çalışıp, sorgulayıp, çözüm üretmek gerekliliği üzerine çok güzel bir anlatım olmuş. Teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum. 🍀
Bılderberg Neo -liberaci özelleştirmeci Türk Kamu endüstrisinin dişlerinin sökülmesinin kılıfını hazırlamış Ali Babacan ve saz arkadaşları geliyor aklıma :)))çohhh iyimiş ahparti 2002-2012 çooooh eyiymiş çohhhh
Ben daha ilerisini söylüyorum; inceller ve sokak çocukları diye tabir edilen iki genç erkek tipi, iki uç kutuptur. İncellerle sokak çocukları arasındaki en belirgin fark: inceller aşırı çekingen hayata atılamamış içinde bastırılmış öfke bulunan gençler pasif gençlerdir, sokak çocukları feleğin çemberinden geçmiş hiç kimseden çekincesi olmayan, kadınlara ulaşmakta sıkıntı yaşamayan serseri diye tabir edilen gençlerdir. İnceller aslında taşra köy çocukları değil, çoğu beyaz yaka ailelerden gelen orta sınıf aile çocukları. Dışarıdan bakıldığında çok efendi sessiz sakin görünün, zamanın çoğunu bilgisayarında geçiren hayata atılamamış gençler. İnceller aslında herkesin ailesinde arkadaşlarında görebileceği genç erkek tipleridir. Ben taşra çocuklarında incelle karşılaşmadım onlar sert yetiştirilmiş hayatı öğrenmiş gençler oluyor ve sokağın nimetlerinden faydalanıyorlar. İnceller eğitimde, sosyal hayatta sistemin ailelerinin sunduğu yolda ilerleyemyen, tökezleyen, istediğini bulamamış gençler. Bunlar içlerinde topluma, sisteme ve özellikle de kadınların pozitif ayrımcılıkla birlikte öne çıkarılmasına karşı öfke geliştirdiklerini görüyoruz. İnceller istemediği bir hayatı yaşarken, sokak çocukları tercih ettiği başka türlü bir hayat yaşayamam diye düşündükleri hayatı yaşıyor.
Başlığı gördüm direk beğen butonuna tıkladım. Ülkedeki ve hatta dünyadaki problemlerim büyük çoğunluğunun temel sebebi neo-liberalizm, daha doğrusu kapitalizm.
Özgür hanımın bakan olduğu paralel evrende yaşamak istiyorum ❤
Aynı terane. neden böyleyiz? 2000 den sonraki politikalar... 1990 larda 1980 den sonraki politikalar. Ne bu politikalar neo liberal politikalar. Evet bu kısım doğru neo libersl politikalar. Hoca ve benzerlerinin 80 den beri anlartığı örgüde herşey var bir şey yok. Şirketler vr sermaye. Yav eskiden şirketleri sermayeyi protesto ederdik aparatlarını değil.
Sermaye vr ikişkiler ağından öyle çekiniliyor ki denkleme sokulamıyor.
Ben de buna tuzum kuruluk diyorum. Kusura bakmasın hocam. Politikadan eğitime ekonomiden aileye topluma herşeye giriyorlar. Sermaye ve dayattığı harcama kültürüne laf söylemeden şapka sallayıp geçiyorlar selamsız bandosu gibi.
3. Kalkınma planından itibaren neo liberal politikalar uygulandı, ülkede üretim araçları tekelleşmesinin kökeni cumhuriyetin kuruluş yılı ile başlayıp 50 sonrası hızlandı. 40 ların ikinci yarısındaki yardımlar ve tarıma binen göçü hızlandıran vergi yüklerinden bahsetmezler. Öğretmen okullarını görmeyip 15 tane köy enstitüsü hikayesini anlatırlar. 60 80 arası dönemde kök saldı palazlandı kurumsallaştı sermaye. Bu eski fişek solcularımız, "şimdi bize ne güzeldi eskiler bezirganlığı yapanlar", politik ve eylemsel hareketlerin zirvede olduğu dönemde memleketin gözleri önünde bölüşüldüğünü göremediklerini anlatamıyorlar. 80 den sonra 2000 den sonra. Hep yeni nesile var ya esasında 30 yıl önce çok iyidik masalı geçiniz, sıktınız. Hedefin teorik adını koyup, aktöre laf yok. Aktör anca başka aktörle ilişkili ise laf var sadece. Neyse ya. Grnç kuşak arkadaşlar şunlar nereye oy atın diyorsa atında buralarda kafamızı şişirmesinler.
Paralel evren değil, gelişmiş ülkelerdeki durum bu. O kadar ülke olarak kabuk içinde yaşiyor ki insanlar bu tarz bir gerçeklik " alternatif evren" olarak algılanıyor. Sosyal devlet olmayı becermiş ülkelerde bu tarz bir yapılanma var. Bizim gibi gelişmeye niyeti olmayan totaliter rejime bayılan, eğitim seviyesi düşük toplumlarda ise bu tip bir " sosyal devlet " , yani devletin gerçekten işlediği ve vatandaşa hizmet ettiği yapılar " ütopya" olarak görülüyor.
o kadar nitelikli bir program ki şu anda iki saat sonra ikince kez dinliyorum, teşekkürler
Çok keyifli ve çok açıklayıcı bir program oldu, incellerin birebir kendilerinden ziyade oluşmalarını sağlayan yapıyı anlamak umutsuzluğa kapılmak yerine çözümler hakkında konuşabilmemizi sağlıyo ve bu çok daha anlamlı ve önemli bence
harika bir program olmuş. hocamızı daha sık görmek dileğiyle ❤
Teşekkürler
Hanımefendi bu konuyu gerçekten yetişkince ve sağlıklı bir şekilde ele almış; bu kişiler gökten zembille inmediler, onları var eden şartları anlamadan bu tür akımlara engel olamaz, sağlıklı bir toplum kuramayız.
Potansiyel suçlular, ( katiller, sapıklar, madde bağımlıları ) köylerine geri dönerse ,bu tür olaylar kısa sürede azalır
Bitmez ama azalır.
Potansiyel suçluların, suç işlemeye alışmış kişilerin , milyonlarca insanın yaşadığı büyük Kentlerde barınmaması ve bir şekilde Tecrit edilmesi lazım.
Bu da ,köylerine geri göndermekle mümkün olabilir.
Teşekkür ederim. Harika bir program. ❤
Çok teşekkürler ❤
Hocamızı sizin sayenizde tanımış olmaktan utandım. Enfes program
Harika bir program olmuş👏🏾👏🏾
Özgür Hanım'ın ücretsiz belediye/bakanlık kurslarıyla ilgili durumu, tam da anlattığı şekilde yaşadım. İstanbul'da çok imkan var ancak ulaşım ciddi maliyet. Ben -diğer tüm sorunlarla ilgili de- çözümü memlekete dönmekte buldum. Burada uygulanan model gayet güzel işliyor, aynı modeli büyükşehirlerde uygulamak imkansız ne yazık ki. Hocamızın dediğini tekrar etmek gibi olacak belki ama büyükşehirlerin yerel yönetimlerinin farklı modeller ve çözümler geliştirmesi gerek çünkü ihtiyaç aynı gibi görünse de ulaşılabilirlik sağlanmadıkça, sunulanlar "çözüm" değil ancak "çözüm önerisi" düzeyinde kalıyor.
Çoook güzel program olmuş. Ellerinize sağlık.
Keyifle dinledim, bu konuda en doğru yorumlardan biri olmuş. O öyle bu böyle demeden önce olayın derinine inmek gerekiyor.
Detaylı bir anlatım olmuş. Ben ekonomistim diyenlerin bile anlayabileceği biçimde açıklamış hoca; fakat iktidarın niyeti sorunu çözmek değil. Hatta “dindar ve kindar nesiller yetiştireceğiz” cümlesinin bile içini dolduramadılar. Karşımıza öfkeli yığınlar çıktı.
Sonuçların ağırlığına rağmen nedenleri her zaman anlamaya çalışıp, sorgulayıp, çözüm üretmek gerekliliği üzerine çok güzel bir anlatım olmuş. Teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum. 🍀
Bılderberg Neo -liberaci özelleştirmeci Türk Kamu endüstrisinin dişlerinin sökülmesinin kılıfını hazırlamış Ali Babacan ve saz arkadaşları geliyor aklıma :)))çohhh iyimiş ahparti 2002-2012 çooooh eyiymiş çohhhh
👏👏👏
Hocamı tanıtmak için iyi program olmuş hoxam😢
👏
Harika bir program olmuş kesinlikle Özgür hanım bakan olmalı emeklerinize sağlık.Teşekkür ederiz
İyi yayınlar
Hocam sokak çocukları/tinerci çocuklar ve incel'leri aynı potada görmek bana biraz hatalı bir yaklaşım gibime geliyor.
O dönemde sosyallik sokaklardaydı şimdi internette. Aradaki bağlantı gayet açık (bence)
Ben daha ilerisini söylüyorum; inceller ve sokak çocukları diye tabir edilen iki genç erkek tipi, iki uç kutuptur. İncellerle sokak çocukları arasındaki en belirgin fark: inceller aşırı çekingen hayata atılamamış içinde bastırılmış öfke bulunan gençler pasif gençlerdir, sokak çocukları feleğin çemberinden geçmiş hiç kimseden çekincesi olmayan, kadınlara ulaşmakta sıkıntı yaşamayan serseri diye tabir edilen gençlerdir. İnceller aslında taşra köy çocukları değil, çoğu beyaz yaka ailelerden gelen orta sınıf aile çocukları. Dışarıdan bakıldığında çok efendi sessiz sakin görünün, zamanın çoğunu bilgisayarında geçiren hayata atılamamış gençler.
İnceller aslında herkesin ailesinde arkadaşlarında görebileceği genç erkek tipleridir. Ben taşra çocuklarında incelle karşılaşmadım onlar sert yetiştirilmiş hayatı öğrenmiş gençler oluyor ve sokağın nimetlerinden faydalanıyorlar. İnceller eğitimde, sosyal hayatta sistemin ailelerinin sunduğu yolda ilerleyemyen, tökezleyen, istediğini bulamamış gençler. Bunlar içlerinde topluma, sisteme ve özellikle de kadınların pozitif ayrımcılıkla birlikte öne çıkarılmasına karşı öfke geliştirdiklerini görüyoruz. İnceller istemediği bir hayatı yaşarken, sokak çocukları tercih ettiği başka türlü bir hayat yaşayamam diye düşündükleri hayatı yaşıyor.
Hocam 3 kelimeyi bir araya getiren bi hoca kafa atma az
Clickbait
Başlığı gördüm direk beğen butonuna tıkladım.
Ülkedeki ve hatta dünyadaki problemlerim büyük çoğunluğunun temel sebebi neo-liberalizm, daha doğrusu kapitalizm.
👏👏👏
👏👏👏👏👏