1744’lerde o topraklar Osmanlı Devleti’nin yönetimindeydi. Yarımadanın Deriye şehrinde ise Suud oğlu Muhammet adlı bir eşkıya yaşıyordu. İşte bu çöl eşkıyasının yanına, Abdülvehhab oğlu Muhammet diye bir yobaz din adamı geldi. İki eşkıya baş başa vererek buradan Vehhabilik diye bilinen bir bozguncu hareket başlattılar. Ve bu Suud’un çocukları başlarına topladıkları çapulcularla şehirlere saldırıp yağmalamaya başladılar. Mekke ve Medine ahalisini bile kâfir gösterip kılıçtan geçirdiler; mallarını yağmaladılar; bütün İslam ulularının mezarlarını yıktılar. Sonunda Osmanlı Devleti bunların üstüne Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğullarını saldı. Suud eşkıyasının elebaşıları yakalanıp İstanbul’a getirildi. Bunlar şeriat mahkemesinde yargılandıktan sonra idam cezasına çarptırıldılar ve 1819 yılında İstanbul’da asıldılar. Bu olay, Suudluların ruhuna işledi ve Vehhabi eşkıyaları Türkleri hep düşman ve hatta kâfir olarak gördüler. Sonunda 1902 yılında Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit 1902 yılında Vehhabi Suud Abdülaziz’i Necid valisi ilan etti. Suudiler ancak 1918’de imzalanan Mondoros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra bölgeye hakim oldular ve 1927 yılında da İngiltere’nin desteğiyle bağımsızlıklarını ilan ettiler.
1744’lerde o topraklar Osmanlı Devleti’nin yönetimindeydi. Yarımadanın Deriye şehrinde ise Suud oğlu Muhammet adlı bir eşkıya yaşıyordu. İşte bu çöl eşkıyasının yanına, Abdülvehhab oğlu Muhammet diye bir yobaz din adamı geldi. İki eşkıya baş başa vererek buradan Vehhabilik diye bilinen bir bozguncu hareket başlattılar. Ve bu Suud’un çocukları başlarına topladıkları çapulcularla şehirlere saldırıp yağmalamaya başladılar. Mekke ve Medine ahalisini bile kâfir gösterip kılıçtan geçirdiler; mallarını yağmaladılar; bütün İslam ulularının mezarlarını yıktılar. Sonunda Osmanlı Devleti bunların üstüne Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğullarını saldı. Suud eşkıyasının elebaşıları yakalanıp İstanbul’a getirildi. Bunlar şeriat mahkemesinde yargılandıktan sonra idam cezasına çarptırıldılar ve 1819 yılında İstanbul’da asıldılar. Bu olay, Suudluların ruhuna işledi ve Vehhabi eşkıyaları Türkleri hep düşman ve hatta kâfir olarak gördüler. Sonunda 1902 yılında Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit 1902 yılında Vehhabi Suud Abdülaziz’i Necid valisi ilan etti. Suudiler ancak 1918’de imzalanan Mondoros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra bölgeye hakim oldular ve 1927 yılında da İngiltere’nin desteğiyle bağımsızlıklarını ilan ettiler. ....
Seni çok özledim hocam. Allah seni ve diğer müslümanların esaret bağını çözsün inşallah
Allahumme Amin
1744’lerde o topraklar Osmanlı Devleti’nin yönetimindeydi. Yarımadanın Deriye şehrinde ise Suud oğlu Muhammet adlı bir eşkıya yaşıyordu. İşte bu çöl eşkıyasının yanına, Abdülvehhab oğlu Muhammet diye bir yobaz din adamı geldi. İki eşkıya baş başa vererek buradan Vehhabilik diye bilinen bir bozguncu hareket başlattılar.
Ve bu Suud’un çocukları başlarına topladıkları çapulcularla şehirlere saldırıp yağmalamaya başladılar. Mekke ve Medine ahalisini bile kâfir gösterip kılıçtan geçirdiler; mallarını yağmaladılar; bütün İslam ulularının mezarlarını yıktılar.
Sonunda Osmanlı Devleti bunların üstüne Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğullarını saldı. Suud eşkıyasının elebaşıları yakalanıp İstanbul’a getirildi. Bunlar şeriat mahkemesinde yargılandıktan sonra idam cezasına çarptırıldılar ve 1819 yılında İstanbul’da asıldılar.
Bu olay, Suudluların ruhuna işledi ve Vehhabi eşkıyaları Türkleri hep düşman ve hatta kâfir olarak gördüler.
Sonunda 1902 yılında Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit 1902 yılında Vehhabi Suud Abdülaziz’i Necid valisi ilan etti. Suudiler ancak 1918’de imzalanan Mondoros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra bölgeye hakim oldular ve 1927 yılında da İngiltere’nin desteğiyle bağımsızlıklarını ilan ettiler.
@@imanvehicret_bu dersın devamı varmı
Allah esaret bağlarını çözsün kardeşin
Allahumme Amin
Allah razı olsun
Amin Ecmain
Allah s.t razı olsun qardaş
Allahumme Amin
Allahu Ekber Allah razı olsun hocamızdan ve tüm emeği geçenlerden
Allahumme Amin
1744’lerde o topraklar Osmanlı Devleti’nin yönetimindeydi. Yarımadanın Deriye şehrinde ise Suud oğlu Muhammet adlı bir eşkıya yaşıyordu. İşte bu çöl eşkıyasının yanına, Abdülvehhab oğlu Muhammet diye bir yobaz din adamı geldi. İki eşkıya baş başa vererek buradan Vehhabilik diye bilinen bir bozguncu hareket başlattılar.
Ve bu Suud’un çocukları başlarına topladıkları çapulcularla şehirlere saldırıp yağmalamaya başladılar. Mekke ve Medine ahalisini bile kâfir gösterip kılıçtan geçirdiler; mallarını yağmaladılar; bütün İslam ulularının mezarlarını yıktılar.
Sonunda Osmanlı Devleti bunların üstüne Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğullarını saldı. Suud eşkıyasının elebaşıları yakalanıp İstanbul’a getirildi. Bunlar şeriat mahkemesinde yargılandıktan sonra idam cezasına çarptırıldılar ve 1819 yılında İstanbul’da asıldılar.
Bu olay, Suudluların ruhuna işledi ve Vehhabi eşkıyaları Türkleri hep düşman ve hatta kâfir olarak gördüler.
Sonunda 1902 yılında Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit 1902 yılında Vehhabi Suud Abdülaziz’i Necid valisi ilan etti. Suudiler ancak 1918’de imzalanan Mondoros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra bölgeye hakim oldular ve 1927 yılında da İngiltere’nin desteğiyle bağımsızlıklarını ilan ettiler. ....
RABBIM seni islâma müslümanlara baqışlasın sadık insan
Allahumme Amin
Allahümme amin
Amin ya Rabbi
☝️
☝☝☝☝
Allahummə Amin
☝
☝☝☝
❤❤❤❤
Allah azze ve celle seni korusun aği
Allahumme Amin
☝🌺☝
☝☝☝☝
seni çox sevirem Allah rizasçün,
Allah seni Cennetlerle müjdelesin Insallah
Allahumme Amin
🌼🖤
☝☝
❤️☝️❤️🦁
☝☝☝☝
Allah s.t səni esirlikden KURTARSIN.,
As salam aleykum. Bu ders hangi kitaptan(ismi) nakl edilmiş?
☝
☝☝☝
☝
☝☝☝☝