Üniversitelerin Derdi Ne? | Önce CAN Sonra CANAN | 152.Bölüm
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 3 ส.ค. 2024
- Yaşantımıza dair bir çok şey özellikle pandeminin de etkisiyle hızlı bir değişim ve dönüşüm halinde. Bunların en önemlilerinden biri ise hiç kuşkusuz eğitim alanı. Bu değişim sebebiyle özellikle üniversitelerin ömrünün her geçen gün daha da kısaldığı aşikar. Bu duruma ayak uyduramayıp, geçmişteki düşünce yapısıyla ilerlemeye çalışanlar, kendilerini geliştiremeyenler, döneme adapte olamayanlar, bilgi üretemeyenler malesef yok olmaya yüz tutuyor. Bu bölümde bunun sebepleri üzerine Mustafa Can ve Sinan Canan oldukça kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdi. İyi seyirler.
00:00 Giriş
00:30 Üniversite Fonksiyonu
04:13 Sistemlerin Ömür Süresi
06:08 Akademi Neydi? Şimdi Ne Oldu?
08:59 Bu Kadar Doktoralı Ne Olacak?
11:10 Bizdeki ve Dünyadaki Sorunlar
13:43 Türkiye'de İdeoloji ve Akademi İlişkisi
16:58 "Bir Anekdot"
18:23 Akademisyenler
20:51 Değişim ve Dönüşüm
22:34 Coğrafi ve Bilimsel Keşifler
23:39 Yeni Bilgi Üretebilme Meselesi
27:00 Akademik Sorunlar
28:39 Akademi Ömrünü Tamamladı
29:54 Üniversite Hocası Figürü
31:26 Sermaye Bilgeliği
32:30 Problemlerimiz Artık Çok Net ve Gerçek
35:48 İlk 14 gün ücretsiz Storytel aboneliği için: story.tel/once-can-sonra-canan
36:00 Bilimsel Düşünme ve Akademi
38:11 "Üniversiteler İşsizliği Erteleme Kurumlarıdır" - Gündüz Vassaf
38:42 Üniversitenin Ne Olduğunun Farkında Olarak Okuma
39:55 Sen Ne Yapabiliyorsun?
40:40 Özerk ve Özerklik
41:45 "Hikayesini Arayan Gelecek" - Bekir Ağırdır www.storytel.com/tr/tr/books/...
43:37 Seçkincilik
45:40 Bariz Sorunlar Üzerine Çalışma Yapılmaması
46:45 Nevzat Tarhan ve Bilgeleşme
47:56 Kapanış
AçıkBeyin'e Katıl!:
/ @acikbeyin
Üniversitelerin Derdi Ne? | Önce CAN Sonra CANAN | 152.Bölüm gibi videolarımızı görmek ve takip etmek istiyorsan kanalımıza abone olmayı ve zili açmayı unutmayın;
► bit.ly/AçıkBeyin
Önce kendimizin sonra da toplumun olumlu ve faydalı yönde dönüşümüne katkı sağlamak için buradayız…
AçıkBeyin Eğitim ve Danışmanlık
''Kendine İyi Bak... Göreceksin!''
Daha fazla bilgi için:
0 (216) 356 49 69
AçıkBeyin: www.acikbeyin.com/
Facebook: / acikbeyin
Instagram: / acikbeyinegitim
Twitter: / acikbeyinegitim
Linkedin: / açıkbeyin
Bazı hocalarımın dersine girmek yerine açık beyin izlesem daha faydalı olur diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. İyi ki varsınız sevgili Sinan Canan ve Mustafa Can😊
Üniversitelerin en büyük derdi, bir çoğunun aslında "üniversite" olmamasından kaynaklanıyor.. Hatta ülkemizde,adındaki "evrensel" niteliğini taşıyabilen en fazla iki, üç üniversite vardır... Sevgiler 🌻
Katılmamak elde değil 😔
Altına imzamı atarım (.)
Hangi evrenmiş o :D))
Çok doğru.
Q
soylediklerinize o kadar katılıyorum ki... lise 3. sınıf öğrencisi ve seneye sınava girecek bir genç olarak bunları söylediğimde cok garip karşılanıyorum. aslında herkes bir şeylerin yanlış gittiğinin farkında ama kımsenın bunu dile getirmeye ve eyleme geçmeye cesareti yok. daha doğrusu var olan sistemin korumasına girmiş durumdayız ve değişimden korkuyoruz.... 12 yıl boyunca ömrü hiç uğruna heba edilen ve uyutulan bır nesiliz....
Hocam etkileşimli videolar istiyoruz. Bizlerin de kendini, fikrini hayata bakışını ifade ettiği :) Fikir zenginliği ve birlik beraberlik adına...
Sizi takip etmeye başladığımda çevremdeki insanların boşluğunu farkedip yalnızlaştırdığınız için de ayrıca çok merci 😀
Ege universitesi ndeki hocanin dedigi;sadece ismi var artik.
Bugünkü mesleklerin birçoğu 10 yıla kadar bir halta yaramayacaktır. iki üniversiteye gitmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki; Bugün bildiğimiz birçok kavram ve bilgilerin geçerliliğini kaybettiği ve paradigmaların baştan aşağı yeniden yazıldığı şu süreçte en önemli sorunlardan biride eğitim ve eğitimcilerin özellikle de üniversitelerin deforme olmasıdır.
Türkiye'de yapılan en büyük hatalardan biride üniversitelerde geleceğe yönelik yeni bölümler açmak ve gençleri yetiştirmek yerine sürekli her yere üniversite açmak hadi açtınız bu üniversitelerde ileriye dönük vizyonu olan çalışmalar yapmak, projeler üretmek yerine her üniversitede aynı bölümler ve sayıca aşırı kontenjanlar sonra niye bu kadar işsiz... Ama buradaki benim anlatmak istediğim esas mesele yapay zekanın giderek egemen olduğu, insanlara ihtiyacın azaldığı bilgiye kolay ulaşımın yanı sıra bugün doğru olan bir bilginin yarın geçerliliğini kaybettiği bu çağda,hazır bilgiyi sunan meslekler değil bilgiyi üretip satan veya onu kullanmasını bilen insanlar kazanacaklardır. Onun için bugünkü mesleklerin birçoğu yakın gelecek zaman içerisinde yok olacaktır.
Kız baba bu ses tonun ve bu vicdanın her vakit iş görür , yeterki sulandırmayın . Baştan sona güzelsiniz..
çok beğenerek izledim, bol izlenmeler olsun inş.
Can Hocalarım sizlerden gençlere otodidakt olmayı anlatan program bekliyorum 🙏🏻 otodidaktların çağı geldi, teşekkür ederim, sevgiler
hocam bir akademisyen olarak söylüyorum, iyi kötü üniversitelerde bilgi üretiliyor. ama bu bilgileri kamu yararına kullanacak karar verici mekanizma yok. yani turizm veya eğitim ile alakalı bir makale var diyelim. ve sonuçlarını uygularsak iyi olacak bahsi geçen alanlarda. ama asıl sorun akademisyenin ürettiği kendi kütüphanesinde kalıyor. onu alıp değerlendirecek ne bakan ne millet vekili ne de belediye başkanı var.
Mükemmel bir sohbet.
Okumuş cahil daha tehlikelidir diyorum her zaman ve çünkü bu kadari ancak eğitimle mümkün dediğim çok anlar gördüm.insan düzelmeli gerisi ancak o zaman düzelir.
Yks'ye hazırlanan "özellikle mezun" izlemesin zira hazırlanmaktan vazgeçebilir.
siz hazırlanan bir mezun musunuz
Vazgeçemem
sadece girdiğim bataklığı gördüm
Universitelerin, liseden farki kalmadi. (Zorunlu egitim gibi vs.)
Faydalandık sağolun
Kalite akan bir kanal vizeye çalışırken mola verince izledim içim açıldı😁
Gerçekten açık beyin.. iyi ki varsınız iyi ki tartışıyor ve bunu kamera karşısında yapıyorsunuz. binlerce lira değerinde sohbet
Hocam beynimin bir köşesindeki gizli ben'in sürekli düşündüğü ama kelimelere dökemediği şeyleri söylüyorsunuz çok teşekkür ederim
Keşke bundan 4 yıl önce bir şekilde bunlardan bir şekilde haberdar olsaydım. Üniversiteye başladığımda çok daha doluydum. Üniversite birçok dalımı budamış gibi hissediyorum. Yeni bir şeyler eklemesini bir kenara koyuyorum, keşke olduğum yerde kalabilseydim. İdealist olarak kendini tanımlayan biri için bu durum psikolojik açıdan da ciddi erozyona sebep oldu. Şu an ise umudu, enerjisi, beklentisi ve hevesi kalmayan biri kaldı geriye.
Beyin jimnastiği yapmak, ya acaba ne izlesemde boşa zaman kaybetsem ve hemide bişiler öğrensem dediğimde videolarınızı izlemek, sizi dinlediğimde ve anladığımda kendimi özel hissettiğim fakat ben bu kadar öğrendiğim konuyu kimle sohbet edip tartışabilirim kısmına geldiğimde de dehlize düştüğüm durumsunuz😏😃 Metrobüse binmek sadece sizin sayenizde keyifli😎 Sağlığınız ömrünüz uzun olsun.
Beni de sesli güldürdünüz.Var olun...
yeni bilgi üretme parçasına itafen, bilim ile girişimcilik arasındaki ilişki gibi geldi. bilim bilgi üretir ama bunu halktan çok uzakta yapar, girişimciler ise o bilgiyi alır halka yaklaştırır. Bunu yapmamız gerekecek.
Bu çok önemli bir konu olmasına rağmen üniversiteye hazırlanan gençlerin çoğu bunun farkında değil.
Bu Ben 🤦♀️
O kadar cok uzun ki dinleyemiyorum yarim saatten sonra ben iptal
Hocam sisteme yabancı yani üniversite okumamış biri olarak değerlendirme yapıyorum o yüzden belki çözüm önerim biraz cahilce olabilir, şöyle bir şey yapılsa ör: "Cumhurbaşkanlığı araştırmacı eğitim kurumu" gibi bir yapı kurulsa, bu kuruma dahil olabilmek için üniversitelerde yada lise son sınıfta eğitici tavsiyesi ile kuruma geçiş yapılabilse, eğitim alanların bütün eğitim masrafları (yurt dışı programlar dahil) karşılansa ve maaş bağlansa, bunun karşılığında devlet 4-5 yıllık mezuniyet sonrası 10-15 yıl yerli şirketlere veya üniversitelere hizmet verme şartı getirse, burada okuyanların mezuniyeti eleme usulü olsa her yıl bir sonraki sınıf yada eğitim seviyesine geçişlerde kişiler elense, hem devlet buradan laf olsun diye okuyanları elemiş, hem prestijli bir kurum oluşturmuş, hem gerçekten kendini işine adamış kişileri ortaya çıkarmış olmaz mı, şu an ilk aklıma gelen alternatif yaratma fikri, belki de böyle bir şey imkansızdır aşırı saçmalıyorumdur :)
Eskiden eğitim sistemi böyle işliyordu zaten. Bu yönetim değiştirdi. Ama adı başladı. Tek bir kurum da değildi, birçok kurum yapıyordu bunu.
Ağalar, kebabcilikla geçiriyorum. Sizin konustuklariniz zihnimde olanlar. Yüksek egitimin yok. Kültür baskısı üzerimden kalktıktan sonra capimdan ve boyundan büyük laflar etmeye başladım. Sizi dinledikçe her lafiniza 10 soru soracak kadarda pervasizim. Sizinle karşılaşmak, sohbetinizi dinlerken size sorular sormak istiyorum. Gereği bilimin ve hayatin anlamına olan merakimiza . Saygılar
Sinan Canan Mustafa Can hocamız videolarını genellik izlenmeye çalışıyorum 😄
zorla öğretmenliği seçtikten sonra bari biligayar seviyeyorum bilişim öğretmenliği olsun dedim annem tüm notlardan en yükseğini almam için yine çok çalışmam gerekiyordu. dedim öğretmenlikte kalmayayım yeter dedim ne dediler dersiniz akademisyen olacaksın dayın gibi...
Herkes üniversite okuyana hayranlıkla bakar ama sınıf ortamım ve yaşadıklarıma bakarak üniye gitmeden çok da iyi bir yer olmadığını tahmin etmiştim.
sermayenin bilgelesmesi cabasi 1800 lerden beri akliniza gelebilecek her avrupa universitesinde calisiliyor .Bu konuda yazilan tezler istanbuldan bagdata yol olur.
42:40 do kitap guzel önemli
👏👏👏👏👏👏👏
O halde birbirimizi daha çok tanımalıyız bence yahu :) Akademide olup, bu sorunların farkında ve bunlardan muzdaripsek eğer, ve çözüme aç isek, bunu önemseyen dimağlar olarak neden birbirimizi daha çok tanımıyor ve bu dijital olanakları daha çok kullanmıyoruz??!
Hep beraber (küçük-büyük demeden), Açık Beyin'de veya benzer kurumlarda, veya bireysel veya arkadaş formatında birçok şey yapabiliriz. Veya yapamasak bile, en azından hangimizin hangi konuda daha yetkin olduğunu fark edebilir, ve bu sayede her zaman bir potansiyel çözüm ve gelişim gücü oluşturabiliriz aramızda...
Networkümüz artar, bu perspektifteki insan linklerimiz artar, fena mı...
Birbirimizi daha çok tanımalıyız bu kafalardaki herkes olarak. Yaratım ve çözüm odaklı. Değişim ve dönüşümü seven...
Bu kurumsal bazda da olabilir bireysel bazda da...
Bu kafa yapısındaki iki kişi bile birbirinden daha çok haberdar olup, sadece ne yaptıkları konusunda paslaşsalar bile kardır bu; en azından motivasyon ve fikirsel güç sağlarlar birbirlerine kendi akademik/iş hayatlarında, ve/veya tüm bu çözüm geliştirilmesi gereken konulara dair yaratıcılıklarda...
Bu tür sorularla uğraşan insanlar bireysel olarak sadece kendi hayatını çizebiliyor halbuki bizim bir sosyal ağımızın olması kanısındayım. Ben Mete üniversite sınavına hazırlanan 19 yaşında bir gencim ve daha nice benim gibi arkadaşlarımın olduğunu biliyorum. Fiziksel olarak buluşamıyoruz belki ama sosyal ağda etkileşim halinde kalmalıyız bence, uzun süredir bu sorun üstünde düşünüyorum bu konuda ne yapabilirim. İleride bu sorunlara çözüm üretecek atılımlar yapmayı planlıyorum.
@@herseypsikolojiicinakdeniz9733 İleri düzeyde memnun oldum sevgili dostum :) Ben de bir doktora öğrencisiyim; lisans ve yüksek lisans elektrik elektronik müh. de idim (bir mikrosistem laboratuvarında MEMS çalışıyorduk ve bir basınç sensörü tasarlayıp ürettik) ve şu an fizik-nanoteknoloji bölümünde devam ediyorum (fotodetektör çalışıyoruz). Elektromanyetiğe tutkunum. Ve bunun yanı sıra sistem dinamiğine de aşığım (ve böyle olunca da nörobilime de tabii kaçınılmaz olarak :)) Sana ve herkese, selam ve sevgilerimi sunarım...
👍
Diziler bile bu kadar uzun değil 152 nee? (arka sokakları mi örnek aliyosunuz)
Off ya, konunun içinde o kadar konu geçti ki, neresinden başlasam şimdi.
Hocam, üniversite okumanın arkasında sizin belki de aklınıza gelmeyen ya da burda değinemediğiniz sebepler de var. Videonun sonunda geldiğiniz göçmen konusu mesela. Ben o konuya farklı bir taraftan girecektim ama en azından konuya girmiş olmanız iyi oldu.
Şöyle ki, dünyanın her yerinde göç etmenin en elit yolu eğitimdir. Türkiyeli soydaşlarımız Avrupaya nasıl göç ediyorsa bir çok ülkeler de aynı amaçla Türkiyeye göç ediyor, özellikle türk devlertıeri. Türk (Azerbaycan) olmama rağmen Türkiyede kolaylıkla oturum alamam (aynı şey sizin için de burda geçerli malesef) ve bazen eğitim sırf oturum almak için araç oluyor. Çocuklarıma burdakından daha iyi eğitim verebilmek için oraya gelmem lazım ama oturabilmek için okumak zorundayım.
Diyelim ki, yarın kalktım geldim, hocam, ben sizin timinizde çalışmak istiyorum dedim:
1) Sadece açık beyinli olduğuma göre direk işe alıp, oturum, çalışma izni verecek misiniz? Hayır. Demek nolacak, üniversite okumak zorunda kalacağım.
2) Master, PhD yapmazsam, siz benim bilgimi neye göre ölçeceksiniz, neye göre karar vereceksiniz? Timinizdeki her kes phd olmasa bile en az master, demek ki, neymiş, kafama göre olduğunu düşündüğüm yerde çalışabilmek için ben de uygun bir master/phd yapmak zorunluğu hiss edeceğim çünkü her kes ona göre seçiyor adayı..
Üniversite sistemini yıkabileceğinizi düşünüyorsanız o derecelere sahip olmayanları alın timinize, sadece kafasına, üretim kapasitesine göre alın işe insanları, kendiniz eğitin, değişim görelim. Yoksa siz farklı bir şey yapamıyorsanız üniversite okumanın anlamsız olduğunu anlatmak anlamsız kalacak.
Bu arada, master için seçtiğim programlardan biri göç çalışmaları ve ya sosyal politika, ama bunlar beni BMTye götürür tekrar, size değil. İşte bu yüzden bilişsel bilim kadar zor bir şeyi seçmek zorunda kalıyorum. Bana bunu yaptırtmadan yanınıza alın bakalım alabiliyor musunuz. Alamıyorsanız demek üniversiteler gerekli. :) Çok uzun yazdım ve yoruldum çünkü şuan benim en büyük derdim olan konuya dokundunuz.
Saygılar
ODTU'de bile söylediğiniz şeyler var, üzücü...
Hocam öncelikle videolarınızından faydalanıyoruz teşekkürler. Sonrasında Mustafa abiye dikkatimi çeken bir şeyi söylemek istiyorum. Abi gözlüğünüzün kolları yüzünüzü baya sıkıyor. Ayarını yapması gayet kolaydır ama gözlüğü kırma ihtimaliniz var. Dolayısıyla gözlüğünüzü bir gözlükçüde yüzünüze göre ayarlatsanız daha rahat kullanırsınız bence.
Merhaba,
Üniversiteler hakkında konuşup, neden üniversitelerin bağlı olduğu kurum hakkında hiç konuşmadınız ?
Dışarda neden...sorgulamak....neeeee....
⭐⭐⭐⭐⭐
Bu anlattıklarınız üniversitelerde yine yaşanmıyor mu
Tekrar tekrar soruyorum ve cevap vermediginiz surecede her videonuzda tekrar yazacagim :) Sifirdan biyoloji nasil ogrenilir hangi kitaplar okunur ve nerden baslanir ? Lutfen bu soruya bi aciklik getirin :)
Yeterli öğrenme motivasyonuna sahip olan insanlar akan suya benzer. Akan sular ise her şekilde kendi yatağını bulur.
@@davutcahitcapoglu4513 kesinlikle
Sinan canan sen ne yapıyorsun bunlar neee?????!!!!!!
Destek yorumu.
Bu kadar reklam yapmadan reklam yapmanız çok güzel bir şey 😁
Mustafa Can ,fırsat verin hocam konuşsun, daha çok konuşsun 😊
Dorian Gray tablosu gibi yavaş yavaş çürüyorlar, eski kurumlar.
Bizim lavuklar statüye önem verdiği için olmasın😂😂😂😂
mustafa can'ın reklam yaptığına pek şahit olmazdık. biraz ağır geldi.