Bir şey söyle(ye)memek... Sayın İsmail Kara'nın hazırladığı dört oturumu da takip ettim. Önemli verileri bir araya getirmiş fakat sadece tasvir edip hiçbir sonuca var(a)mamıştır. 1924'ten sonra Cumhuriyet'i kuran kadronun keskin bir dönüşüm yaşadığını fakat bunun niçin olduğunu söyle(ye)miyor. Temel olarak Cumhuriyet kadrosunun İslam'ı dışladığını ama bunu yaparken yine de kendine uygun bir İslam ve Müslüman algısı ve tipi oluşturduğunu ifade ediyor. Bu bakış açısının Türkiye'de hâlâ kuvvetli bir şekilde işlediğini ifade ediyor ama bir türlü bu bakış açısının yorumunu yap(a)mıyor. Cumhuriyet'in dine bakışı resimlerle güzel olarak anlatıldı. Peki söz konusu kadronun bu çabası bugün hangi noktadadır? İsmail Kara'ya göre bu ideolojinin olumlu olumsuz yanları nelerdir, bilemiyoruz. Aralarda "Bu da çalışılması gereken önemli bir konu..." diyor ama kendisi yaptığı çalışmada maalesef kendine ait düşüncesini söyle(ye)miyor. Gönül isterdi ki Türkiye'de belli bir birikimde olan bir bilim insanı kendi düşüncesini net bir şekilde ifade etsin, doğruluğunu yanlışlığını ise takip edenler kendilerince yorumlasın. Ne yazık ki Sayın İsmail Kara netice olarak hiçbir şey söyle(ye)miyor. Neden?
Bir şey söyle(ye)memek...
Sayın İsmail Kara'nın hazırladığı dört oturumu da takip ettim. Önemli verileri bir araya getirmiş fakat sadece tasvir edip hiçbir sonuca var(a)mamıştır. 1924'ten sonra Cumhuriyet'i kuran kadronun keskin bir dönüşüm yaşadığını fakat bunun niçin olduğunu söyle(ye)miyor. Temel olarak Cumhuriyet kadrosunun İslam'ı dışladığını ama bunu yaparken yine de kendine uygun bir İslam ve Müslüman algısı ve tipi oluşturduğunu ifade ediyor. Bu bakış açısının Türkiye'de hâlâ kuvvetli bir şekilde işlediğini ifade ediyor ama bir türlü bu bakış açısının yorumunu yap(a)mıyor. Cumhuriyet'in dine bakışı resimlerle güzel olarak anlatıldı. Peki söz konusu kadronun bu çabası bugün hangi noktadadır? İsmail Kara'ya göre bu ideolojinin olumlu olumsuz yanları nelerdir, bilemiyoruz. Aralarda "Bu da çalışılması gereken önemli bir konu..." diyor ama kendisi yaptığı çalışmada maalesef kendine ait düşüncesini söyle(ye)miyor. Gönül isterdi ki Türkiye'de belli bir birikimde olan bir bilim insanı kendi düşüncesini net bir şekilde ifade etsin, doğruluğunu yanlışlığını ise takip edenler kendilerince yorumlasın. Ne yazık ki Sayın İsmail Kara netice olarak hiçbir şey söyle(ye)miyor. Neden?