ไม่สามารถเล่นวิดีโอนี้
ขออภัยในความไม่สะดวก

Do you know how Allah talks to you?-[19th Window]-İntak Window

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 10 ส.ค. 2024
  • Allah yeryüzünde yarattığı tüm canlılığa bir mesaj gizlemiştir
    Bu mesajı okuyup Allah ile nasıl konuşuruz
    Beynimiz, İçtiğimiz Süt, Yediğimiz Karpuzda Allah bizlere ne söylemek istiyor.
    İyi Seyirler...
    33 Pencere video serisi için tıklayın:
    • 33. Söz 33 Pencere 📕
    00:00 Giriş
    01:44 Ön Frrontal Lob
    02:45 Amigdala
    04:19 Ruh
    06:25 Beyindeki Elektirik Faaliyetleri
    13:18 Kanun Manalı Bir Şey Yapamaz
    19:42 İntak (Maddeyi Konuşturmak)
    21:27 Hacivat ve Karagöz
    23:18 Elma
    26:14 Maddede Mana Aranmaz
    34:29 Mana İfade Eden Şey Benimle Konuşuyordur
    37:05 Allah Konuşur
    39:00 Risale-i Nur Bölümü
    46:37 Gök Gürültüsü (Ra'd)
    01:00:47 Kan Ölçümü
    01:09:37 En Büyük İbadet Tevhidde Terakkidir
    01:11:37 Şimdi Gel Bir Ağaca Dikkale Bak
    01:14:48 Namaz Bir Sonuçtur
    Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz
    / @hayalhanem
    Facebook ; / mehmedimyldz
    Twitter ; mehmedimyldz?lang=tr
    İnstagram ; / mehmedimyldz
    Bize Ulaşın:
    Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
    +90 (530) 895 13 33
    +90 (533) 417 33 41
    hayalhanemmersin@gmail.com
    Risale-i Nur'da okunan bölüm:
    otuz üçüncü söz on dokuzuncu pencere
    33.söz 19.pencere
    On Dokuzuncu Pencere
    تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ، السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
    "Yedi gök ve yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin." İsrâ Sûresi, 17:44.
    sırrınca, Sâni-i Zülcelâl, semâvâtın ecrâmına o kadar hikmetler, mânâlar takmış ki, güya celâl ve cemâlini ifade etmek için, semâvâtı güneşler, aylar, yıldızlar kelimeleriyle söylettirdiği gibi, cevv-i semâda olan mevcudata dahi öyle hikmetler ve mânâlar ve maksatlar takmış ki, güya o cevv-i semâyı berkler, şimşekler, ra'dlar, katreler kelimeleriyle intak ediyor ve kemâl-i hikmet ve cemâl-i rahmetini ders veriyor. Ve nasıl zemin kafasını hayvânat ve nebâtat denilen mânidar kelimeleriyle söyleştirip kemâlât-ı san'atını kâinata gösteriyor.
    Öyle de, o kafanın birer kelimesi olan nebatları ve ağaçları dahi yapraklar, çiçekler, meyveler kelimeleriyle intak edip yine kemâl-i san'atını ve cemâl-i rahmetini ilân ediyor. Ve birer kelime olan çiçekleri ve meyveleri dahi tohumcuklar kelimeleriyle konuşturup dekaik-i san'atını ve kemâl-i rububiyetini ehl-i şuura talim ediyor.
    İşte, bu hadsiz kelimât-ı tesbihiye içinde, yalnız tek bir sünbül ve tek bir çiçeğin tarz-ı ifadesine kulak verip dinleyeceğiz, nasıl şehadet eder, bileceğiz.
    Evet, herbir nebat, herbir ağaç, pek çok lisanla Sânilerini öyle gösteriyorlar ki, ehl-i dikkati hayretlerde bırakır ve bakanlara "Sübhanallah, ne kadar güzel şehadet ediyor" dedirtirler.
    Evet, herbir nebâtın çiçek açması zamanında ve sünbül vermesi ânında, tebessümkârâne mânevî tekellümleri hengâmındaki tesbihleri, kendileri gibi güzel ve zâhirdir. Çünkü, herbir çiçeğin güzel ağzıyla ve muntazam sünbülün lisanıyla ve mevzun tohumların ve muntazam habbelerin kelimâtıyla hikmeti gösteren o nizam, bilmüşahede, ilmi gösteren bir mizan içindedir. Ve o mizan ise, maharet-i san'atı gösteren bir nakş-ı san'at içindedir. Ve o nakş-ı san'at, lütuf ve keremi gösteren bir ziynet içindedir. Ve o ziynet dahi, rahmet ve ihsanı gösteren lâtif kokular içindedir. Ve birbiri içinde bulunan şu mânidar keyfiyetler öyle bir lisan-ı şehadettir ki, hem Sâni-i Zülcemâlini esmâsıyla tarif eder, hem evsâfıyla tavsif eder, hem cilve-i esmâsını tefsir eder, hem teveddüd ve taarrüfünü, yani sevdirilmesini ve tanıttırılmasını ifade eder.
    İşte, birtek çiçekten böyle bir şehadet işitsen, acaba zemin yüzündeki Rabbânî bağlarda umum çiçekleri dinleyebilsen, ne derece yüksek bir kuvvetle Sâni-i Zülcelâlin vücub-u vücudunu ve vahdetini ilân ettiklerini işitsen, hiç şüphen ve vesvesen ve gafletin kalabilir mi? Eğer kalsa, sana insan ve zîşuur denilebilir mi?..
    beyin kanalı
    beyin
    beyın
    ruh
    hacivat
    karagöz
    ses
    konuşma
    üreme sistemi
    eşeysiz üreme
    eşeyli üreme
    üreme
    bitkilerde üreme
    10.sınıf biyoloji mitoz ve eşeysiz üreme
    10.sınıf biyoloji eşeysiz üreme
    karaciğer
    kan ve kemik
    kan
    kloroplast
    klorofil
    fotosentez
    Bize Ulaşın:
    Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
    +90 (530) 895 13 33
    +90 (533) 417 33 41
    hayalhanemmersin@gmail.com

ความคิดเห็น • 456