Bu hayatta ya zagor olursun ortalıkta olmazsin ama bütün hikaye etrafında döner ya da bekir olursun oraya buraya koşturup bir şeyler yapmaya çalışırsın ama yapamazsın usul usul yürürsün sonra
@@salyangozzyildiz1502 bu soru bir şaka mı?ya kader de ya da masumiyette tam hatırlamıyorum.üç yıl çalıştığım civar olan Kadifekale ile ilgili bir açı buulmuş..bulduğu açı da kadifekale konduları var..kadın buca cezaevine ziyarete gidiyor yaya...her an gördüğüm o gecekonduları muhteşem bir şekilde yansıtma başarısı ile adeta bir minyatür görüntüsü (havası) yakalamış.bu bile sanatçı gözü olduğunun kanıtı.bakmayıp görenlerden ..
Dönerken bir meyhane gördüm bir içeri girdiğimi hatırlıyorum bide rakıya yumulduğumu arkasından en az 4cigaralik dedim Bekir bu kapı ahiret kapısı sırat köprüsü bir defa geçersen bir daha dönemezsin isyan etmenin faydası yok KADERİN böyle...
Bekir 'in uğursuzluğuda, gurursuzluğuda, dünyanın en güzel, en umut dolu duygusunun ( aşkın) yarttuğı bağımlılıktır. Ama olsun bağımlılık da olsa hiçliğin içine sıkıştırsa da bizi ne güzeldir sevmek ne güzeldir aşık olmak . ( sadece bir yorum)
@@sparowjack7221 tiradın geçtiği film "masumiyet" 1997 yapımı. Ufuk bayraktarın oynadığı film ise "kader" 2006 çekimi. Masumiyet daha önce çekilmiş olmasına rağmen kader filminin devamı niteliğindedir. Yani ilk kaderi izleyin
Biliyorsun. Hala birine aşık olabilirim. Sana hiç benzemeyen çocuklarım olur… Adının hiç anılmadığı bir hayat kurarım. Hayalimdeki yüzünü eskitir zaman… Biliyorsun. Herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında. Herkes unutur. Annenin cüzdanından çaldığın paralar gibidir bazı şeyler. Belli oluncaya kadar devam edilir. Biliyorsun. Belli oldun! Biliyorsun. Unutabilirim. Zaten ben kimleri unuttum. Onlardan biri olur, hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin. Tozlanırsın. Üzerin örtülür… Biliyorsun. Seni sevdim! Bir gün kör kalsaydın da severdim. Ellerin olmasaydı mesela. Ellerin olmasaydı, sen bile kendini sevmezdin oysa… Biliyorsun. Kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta. Hala bana seni unutturacak insanlar tanıyabilirim. Başka bir ses kazınır kulaklarıma. Biliyorsun herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi vardır aslında… Oysa; Ölene kadar seni sevebilirdim. Eğer biraz yardım etseydin bana! Nursen Yıldırım
Hayatı 1 gram sokakta geçmiş neyin ne olduğunu bilen delikanlı adamlar bu hikayeyi çok daha güzel anlar Hele bir de aşık olmuşlarsa daha da iyi anlar hepimizin hayatına inceden dokunuyor ya tanık olduk ya da başrolünde yaşadık ama bildik...
anlatsak roman olur yazmaktan yorulmayız içimiz yana yana hatıraları. ama yorulduk be usta. kader deyip geçiyoruz işte kader..
4 ปีที่แล้ว +367
Muhteşem olmuş. Yusuf ile zagorun bağlantısı da ayrı güzel. Zeki demirkubuz bu işi biliyor. Yusuf'un deri montunun kaderdeki bekirin montu olması da ayrı bir detay..
Çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi Zeki Demirkubuz çok büyük bir yönetmen. Kendi sineması içinde filmler arasında daima ufak bağlantılar kuruyor bu da hayatın içinden kavrıyor izleyiciyi.
Uzun hikaye. Karışık. Bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. Mevlanakapı’da. Babası zabıtaydı. Alkolik, hasta bir adamdı rahmetli; erkenden de gitti zaten. Bu anasıyla yoksul, perişan. Bizim tuzumuz kuruydu; hacı babam yapmış bir şeyler. Bir de Zagor vardı. Bizim eski evin kiracısının oğlu. Babası filmciydi Yeşilçam'da. Cepçilik, arpacılık... her yol vardı itte; ama sevimli, yakışıklı oğlandı. Bizimkini aşık etmiş kendine. Ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. Öylece büyüdük gittik işte. Ne bok varsa hep askerliği beklerdim. Dört sene kaldı, üç sene kaldı... sonunda o da geldi, gittik. Bizde de herkes bunu bekliyormuş, gelir gelmez yapıştılar yakama. Ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. İki taksi bir dükkan verdi peder. Dükkanda koltuk moltuk satardım. Bir gün bu orospu çıkageldi. Hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. Böyle basma bir etek, dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bir bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlayacağın. Şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. Kanıma girdi o gün. Tabii taktım ben bunu kafaya. Ertesi gün bir soruşturma... dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede; ama asıl Zagor’a kesikmiş. Zagor da kaftiden içerde o sıra. Bir gün, süslenmiş püslenmiş, zırt geçti dükkanın önünden. Yazıldım peşine. Tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı, minibüs, otobüs, geldik Sağmalcılar’a. Benim içimde bir sıkıntı. İşi anladım tabii, Zagor’u ziyarete gidiyor. Bir tuhaf oldum. Piçi de kıskandım. Uzatmayalım, çaresiz evlendik ötekiyle. O ara Zagor içeriden çıktı. Sonra bir duyduk, kaçmış bunlar. Altı ay mı bir sene mi, kayıp. Hep rüyalarıma girerdi orospu. O gün dükkana gelişini hiç unutamadım. Benimkine bile dokunamaz oldum. Sonra bir daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş Zagor. Biri polis. İkisinin de gırtlağını kesmiş. Karakolda beş gün beş gece işkence buna. Arkadaşlarının öcünü alıyorlar. Kaltağa da öyle. Önce öldü dediler Zagor’a, sonra komalık. Ankara’da oluyor bunlar. Bizimki bir gün çıkageldi mahalleye. Zagor içeride, en iyisinden müebbet. Bir sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyor. Önce tanıyamadım, anlayınca içim cız etti. Cız etti de ne? Tornavida yemiş gibi oldum. Çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bir surat; ama bu sefer başka güzel orospu. Orhan'ın şarkıları gibi. Kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. Dedi “Para lazım, çok para”. Zagor’a avukat tutacakmış. “İleride öderim” dedi. Esnafız ya biz de, “Nasıl?” diye sormuş bulunduk. “Orospuluk yaparım” dedi, “... istersen metresin olurum”. İçime bir şey oturdu, ağlamaya başladım. Ama ne ağlamak! İşte o gün bir inandım orospuya, tam yirmi yıl geçti. Uzatmayalım, Zagor’a müebbet verdiler. Ama rahat durmaz ki piç! Ha birini şişledi, ha firara teşebbüs... o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyor... orospu da peşinden. Sonunda dayanamadım, ben de onun peşinden. Önce dükkan gitti, ardından taksiler. Karı terk etti, peder kapıları kapadı. Yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. İş bilmem, zanaat yok. Bu durmuyor hiç. İlk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. Gözünü yumup yatıyor milletin altına. Gel dönelim diye çok yalvardım. Evlenelim, pederi kandırırım, Zagor’a bakarız... yok. Kancık köpek gibi izini sürüyor itin. Ne yaptı buna anlamadım. Kaç defa dönüp gittim İstanbul’a. Yeminler ettim. Doktorlar, hocalar, kar etmedi. Her seferinde yine peşinde buldum kendimi. Bir keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu... hamile. Beni abisiyim diye yutturduk herife. Nedense rahatladım, “ohh” dedim, kurtuluyorum. Bu da akıllanmış görünüyor. Yüzü gözü düzelmiş, çocuk diyor başka bir şey demiyor. Sinop’ta oluyor bunlar. Ben de döndüm İstanbul’a. Doğumuna yakın, Zagor bir isyana karışıyor yine. Hemen paketleyip Diyarbakır Cezaevi'ne postalıyorlar. Çok geçmeden bizimki depreşiyor yine. O haliyle kalk git sen Diyarbakır’a, üç gün ortadan kaybol... Herif kafayı yiyor tabii. Dönünce bir dayak buna... eşek sudan gelinceye kadar. Kızın sakatlığı bu yüzden. Sonra çocuğu doğuruyor. Durum hemen anlaşılmamış. Ortaya çıkınca bir gece esrarı çekip takıyor herife bıçağı. Çocuğu da alıp vın Diyarbakır’a, Zagor’un peşine. Allahtan herif delikanlı çıkıyor da şikayet etmiyor. Ben o ara İstanbul’da taksiden yolumu buluyorum. Epey bir zaman böyle geçti. Yine her gece rüyalarımda bu. Zagor’un Diyarbakır Cezaevi'nde olduğunu duymuştum o sıra. Bir gece bir büyükle eve geldim, hepsini içtim. Zurnayım tabii. Bir ara gözümü açıp baktım, karlı dağlar geçiyor. Bir daha açtım, başımda bir çocuk, “Kalk abi, Diyarbakır’a geldik” diyor. Baktım, sahiden Diyarbakır’dayım. Bir soruşturma... Kale Mahallesi vardır oranın. Bir gecekonduda buldum. Malımı bilmez miyim? Görünce hiç şaşırmadı. Hiçbir şey demedik. O gece oturup düşündüm. Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok, çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok. Kaderin böyle. Yol belli; eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum işte.
esrarı çekip takıyo herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır'a, zagor'un peşine. allahtan herif delikanlı çıkıyo da şikayet etmiyo. ben o ara istanbul'da taksiden yolumu buluyorum. epey bi zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor'un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıralar. bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır'dayım. bi soruşturma... kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bişey demedik. o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını,usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte
Bu hayatta Bekir olursun tüm yaşamını hiçe sayar o kızın etrafında 4 dönersin aşkın için mücadele edersin ama olmaz ne yaparsan yap unutulursun.Ya da Zagor olursunuz hiç ortalıkta görünmeseniz bile hikaye sizin etrafınızda döner sizde biter.Bir kadın sizi sevmemişse buna çare yoktur ne yaparsanız yapın sevmez hayatınıza bakın Uğurun şu sözlerini unutmayın: Hiç gurur yok mu lan sende erkek değil misin sen…
Sevilmek bu kadar güzelken sevmek ne kadar rezil bir durum... İnsanda ne akıl ne gurur nede şeref kalıyor, degersizlesip kayboluyoruz gecen yılların degmeyen insanların arasında...
Bekir'in aşkı mı gerçek yoksa Uğur'un mu? Hangisi daha büyük? Hangisi doğru aşk? Bu sorulara her seyirci farklı cevap verir. İşte tam da sinema budur. Teşekkürler Demirkubuz.
@Pala Uğur kaç defa siktiri çekti buna anlatamazsın işte kardeş bu düpedüz saplantı buna aşk denmez aşk karşılıklıdır ağzında kuş da tutsa uğur bunu sevmeyecekti sevmedi
@@harunberberhb kötüyü sevmek mi? Bi aralar ölümü göze alacak kadar sevdiğim hayatımdan bir türlü çıkaramadığım biri vardı, hayatı tercihleri kötüydü yanlış şeyler yapıyordu, onu o çukurdan çıkarmak istedim iyi gelmek istedim ama olmadı. 4 yıl heba oldum. Bu saplantıya aşk diyip kansaydım kötüyü sevip iyi etmeye hâlâ devam etseydim şu an o kişi tarafından öldürülmüş olacaktım. Aşk saplantıya dönüşmemeli, dönüşürse psikolojik destek alınmalı
Ulan 1-2 sene önce izlerdim bu videoyu şimdi Bekir’in aynısı gibi bi kıza özlem duyacağımı hiç düşünmezdim çok korkuyordum Bekir gibi olmaktan ama öyle oldum işte ona dönüştüm
muhtesem bi videoydu. once oyunculara, sonra yapimciya en son da bize bu guzelligi tekrar tekrar izleme firsati veren size sonsuz tesekkur ederim. herkese sevgiler... biliyorum cogumuzun ihtiyaci var.
Bu kadar sevgiye saplantıya nasıl içi cız etmedi nasıl kayıtsız kaldı anlamıyorum. Başkasıyla evlenmiş çocuk yapmış bekir hiç mi aklına gelmedi neden onunla evlenmedi. Yada bekir bu kadar uğur diye sayıklarken neden evlendi? Hadi evlendi ikinci çocuğu neden yaptı her hareket ofsayt düşündükçe haksız buluyorum iki toksik insanı da
Bence öncelikle kader sonra masumiyet izlenilmelidir.Fikrimce atıfta bulunmaktan ziyade kaderin devamıdır masumiyet filmi. Çünkü kaderde ne kadar yılmasa da bekir masumiyet filminde artık uğurun davranışlarına dayanamayıp intihar ediyor. Yabancı ülkelerde de bazı filmlerin başlangıcı ilk yayınlanan filmden sonra çekilir. Masumiyet o kadar güzeldi ki bekirin gençliğini de çekmek istediğini düşünüyorum zeki hocamızın.
Bu iki film de aslında bu videoya da konu olan tirattan doğuyor. Zeki Demirkubuz'un aklına yıllar önce, sevdiği kadının penceresine bakarken soğuktan hastalanıp günlerce hastanede yattığı sırada bu tirat belirmiş akabinde oturup bu tiradı yazmış. İlk önce Kader'i çekmeyi düşünmüş hatta fakat o dönemki koşullar el vermediği için film tiradın sonrasını anlatır şekilde Masumiyet olarak doğmuş. Yıllar sonra da tiradın öncesini konu alan Kader'i çekmiştir.
Ben yanlışlıkla önce kaderi izledim ama iyi ki izledim Bekir’i masumiyette anlayamazdım hatta kızardım. Bekir öldüğü için çok üzüldüm ya bir gecede kader ve masumiyeti izlemek çok ağır geldi bana 🥺
Kaldımı lan böğle sevgiler şimdiler görse şunu güler geçer lan aşk bazıları için yatmak öpmek hasret kalcaz yanlız gitcez be şu aşkın hakkını veren kimseleri görmeden ölcez geçmiş olsun..
Yakın zaman içerisinde ruh eşim dediğim kişi terk etti beni ve bende bu efsane tirat sahnesinde buldum. Onunla birlikte izlemiştik bu tirat sahnesini tabi o hayatıma girmeden önce 2 filmide izlemiştim. Neyse uzun lafın kısası birlikte izlerken 4.16 uğurun söylediği şarkıyı defalarca birlikte söylerdik çok mutlu olduğum zamanlardı bu kız benim herşeyim demiştim sanırım yanılmışım şuan bu tiratı ve uğurun 4.16 da söylediği şarkıyı yalnız başıma söylemem gerekecek.
Sakın bu tiratı izledikten sonra kader ve masumiyeti aynı anda izlemeyin duvara toslar gibi bir his bırakıyor insanda en azından bende öyle oldu izleyen olacaksa da önce kaderi izlesin
tirad ile yaşanan olay örgüsü arasında farklar var, ama sonda söylenen cümle virgülüne kadar aynı. yaşananlar unutulur ama kendine verdiğin sözü unutumazsını mıh gibi çakmış akıllara zeki abim
Bence ilk masumiyet çekildiği için diyarbakır olarak bir kere yapılmıştı ama kaderi çekerken karsın (karlı dağlar mevzusundan) daha mantıklı olduğunu düşündü Zeki abi. Birde böyle şaheserlerde ufak çelişkiler hem merakı diri tutuyor hemde daha bir orjinal oluyor kanaatimce :)
Kimse anlayamamış onun mantığını ben anlatayım. Hatırlarsanız kaderde Bekirin mahalledeki gençlerle esrar çektiği sahnede Bekir Uğur'la dükkanda birlikte olduğunu anlatıyordu argo dille ama biliyoruz ki bu hiç yaşanmamış, Bekir hayati boyunca hiç Uğur'la birlikte olmamıştı. İşte burdan yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: İnsan geçmişinde yaşadıklarını kendine, ortamın türüne ve hatta bazen keyfine göre çarpitip değiştirebilir ve burda da Demirkubuz bize bunu göstermeye çalışıyor. Son olarak güzel bir sözle noktaliyorum; geçmiş sen nasıl hatırlamak istersen öyledir bazen.
@@belginozgurkoc147 aslında birkaç daha yanlış var ana ufak tefek hatalarla bu filmleri lekelemek olmaz.mesala bi büyükle eve geldim diyor ama eve gitmiyor. Meyhanenede 2duble raki içip 2de üçlü cigara içiyor
Zamanında Çok Fazla Bekir Olduk Bedelini de Fazlasıyla Ödediğimiz Gün Zagor Olmaya Karar Verdik. İşte Bu Yüzden Artık Daha Huzurluyuz Ezip Geçmeyi Öğrenin Beyler. Her Seni Seviyorum Diyene Gönül Vermek Yerine Eline Verdiğiniz Zaman Vazgeçilmez Olursunuz. Acı Tecrübe Oldu Ama Güzel Oldu 👍
Çocukluğum o sokaklarda geçti 10 yaşında hayatımın hatasını yapıp abi dediğimiz adama inandım hırsızlık gasp ne bok varsa yaptım 5 sene sonra en yakın dostum sırdaşım Fırat kollarımda öldü o zaman anladım bu işlerin sonunda ölüm olduğunu . Ölümünden sonra 3 kez intihar etmeye kalktım başaramadım 2016 da bıraktım bu işleri 2017 de Ankara’da zengin piçlere bodyguardlık yapardım tabi dövüş eğitimi var bayaa bir yaptım bu işi sonra bıraktım hiç aşık olmamıştım bu yılın 29 Ağustos ayına kadar hani yazar ya kitaplarda ilk görüşte diye o biçim ben Eylül’ün 28 ine kadar bekledim açılmak için bu işlerden de anlamam hiç neyse çektim bir köşeye açıldım bana “Ben zaten biliyordum” dedi anlamadım hiçbir şey sonradan öğrendim en yakın arkadaşım dediği çocukla yiyişiyormuş. Ne diyeyim ben zaten hayatın sillesini doğarken yedim 28/09/1998 doğumluyum babam kimliğimi çıkartmadığı için 28/09/2002 yazdılar 4 yaşındayken yeni doğdu dediler hep bir beden büyüktüm arkadaşlarımdan. Bu ortamlar insana hayatı hızlıca gösterir kimi zaman tonla param oldu kimi zaman 5kuruşa muhtaç oldum ama şunu söylemek isterim ki yeraltı bok çukuru gibidir ne kadar tırmanırsan tırman eninde sonunda boka batarsın şu anda Ankara’da yaşıyorum yada yaşıyormuş gibi yapıyorum tek bir insan var yanımda oda anam zaten o da olmasa darağcına asardım kendimi
Eline emeğine sağlık.Yalniz burdan 17-25 yaş arası kardeşlerime bir tavsiyem var kader filmini izlemeyin.Ben 21 yaşındayken izlemiştim 6 ay etkisinden kurtulamamştm.Hayatımı sikmişti.
evet dediğiniz gibi sert etkileri olabilmekte, ülkelerin ve bireylerin gerçeklikleri farklıdır belki de bu sebepten Zeki Demirkubuz sinemasına rastlama yaşı önemli olabilmektedir.
O kadar doğru söyledin ki helal olsun kardeş sinesinde Allah sevgisinden gayrısını barındırmayan kazanır ne kadına ne paraya nede mal ve makama meyletmeyen dava adamı olur çıkar hak davası güder bunlar dünyalık yaşayan kaybolan ruhlar her sigaralarının dumanı aslında ben ne bok yedim niye harcadım ziyan ettim bu ömrü demektir
Kader ve Masumiyet. İkisi de Zeki Demirkubuz filmi. Benzerlikleri normaldi :) Bu arada Kemal Sunal`ın Yoksul filminde sürekli çay ocağına gelip, çay isteyen seyyar satıcı vardı. "Dışarıya çay yok" diyerek Kemal Sunal ın patronu onu terslerdi. He işte o Zeki Demirkubuz ;)
Evet çok haklısınız orası Kars Kalesi, şunu unutmamak lazım ki bu film(ler) aslında bunun üzerine kurulu. İnsan ki "eşref-i mahlukat" olan, olayları(hayatı) yaşayan ve yaşatandır. Bekir, daima epik bir aşk hikayesinin trajik mağduru olarak yansıtır kendini fakat bunun üzerinde bize hakikati işaret eden bir güç vardır o da sinemadır. Bekir'in olayları yanlış değil yanlı aktarması hayatı ve o karmaşadaki insanı imler.
Adam o kadar yıl ne bulduysa yemiş içmiş, adını hatırladığına bile şükretmek lazım ; bu açıdan hiç düşündün mü ? yani aslında hikayelerin geçtiği yerleri hatırlamaması olasılığı ? 20 yıl ? o kadar cuvara ?
Haluk bilginer hikayeyi anlatirken sanki gercekten yasamis gibi hem hissediyor hem hissettiriyor ne oyuncusun be 👏
Aynen
bu filmde tek üzüldüğüm kişi Bekir in eşi ve çocuğu..
Bir de uğurun babasıyla kardeşi
@@bilemedim6398 aynen 👍👍
Ben en çok pandik yiyen çocuğa üzüldüm
Filmin adı ne
@@berhedantatar kader
Bu hayatta ya zagor olursun ortalıkta olmazsin ama bütün hikaye etrafında döner ya da bekir olursun oraya buraya koşturup bir şeyler yapmaya çalışırsın ama yapamazsın usul usul yürürsün sonra
😢
Kafana sıkar ve hiç olmamış gibi ölürsün
@@nisa5541 yok yok baktın hayatı yakalayamıyorsun akışına bırakacaksın ne diyor Bekir o günden bugüne usul usul yürüyorum işte.
@@ceyhancapar9182 ama kendini akışına bırakan bekir kendi kafasına sıktı
@@nisa5541 2. Filmi dikkate alarak yazdim izledin mi kaderi ?
Selma kitap okumayı seviyor diye kitap okuyan Ramiz , sevdiği kadının sevdiği adamın saçları kısa diye saçını kazıtan Bekir.
Çok güzel yakalamışsın.
@TYLER DURDEN dayı ne anlatıyon ya
@@-muhammetgungor9158 sevmemiş kardeş hiç sevmemiş ondann
@@fatihcanarslan1922 adam haklı birader birisi için kendini degistirmen mi lazım
Bu hayatta en son güvenilecek kişilerdir kadınlar
Haliç köprü altı, Ezel'in de mekanı. Zeki demirkubuz Türk sinema ve dizilerine inanılmaz katkılar yapmış.
Nasıl bır katkı kı?
@@salyangozzyildiz1502 Karakterler yaratmış işte, dizilerin yönetmenleri de kullanmışlar.
@@salyangozzyildiz1502nasıl bir katkı mı ? Nerenle izlediğine bağlı , ince detaylar belirlemiş ve etrafından ışık saçmış . Sen çukurunu izlemeye devam
Halıcıoglu
@@salyangozzyildiz1502 bu soru bir şaka mı?ya kader de ya da masumiyette tam hatırlamıyorum.üç yıl çalıştığım civar olan Kadifekale ile ilgili bir açı buulmuş..bulduğu açı da kadifekale konduları var..kadın buca cezaevine ziyarete gidiyor yaya...her an gördüğüm o gecekonduları muhteşem bir şekilde yansıtma başarısı ile adeta bir minyatür görüntüsü (havası) yakalamış.bu bile sanatçı gözü olduğunun kanıtı.bakmayıp görenlerden ..
Bu tiradı bir de bu şekilde izleyebildiğim için kendimi çok şanslı hissettim. Bunun için sizlere çok teşekkür ederim, emeğinize sağlık.
Nazik ve de içten yorumunuz için teşekkür ederim. Var olsun Zeki Demirkubuz sineması.
"Birden durup dururken içim cız etti. Baktım yine aynı karın ağrısı. Öyle özlemişim ki seni.."
Dönerken bir meyhane gördüm bir içeri girdiğimi hatırlıyorum bide rakıya yumulduğumu arkasından en az 4cigaralik dedim Bekir bu kapı ahiret kapısı sırat köprüsü bir defa geçersen bir daha dönemezsin isyan etmenin faydası yok KADERİN böyle...
Kaderimde Bekir'in Uğur'suzluğu
Bekir'in gurursuzluğu var.
Bekir 'in uğursuzluğuda, gurursuzluğuda, dünyanın en güzel, en umut dolu duygusunun ( aşkın) yarttuğı bağımlılıktır. Ama olsun bağımlılık da olsa hiçliğin içine sıkıştırsa da bizi ne güzeldir sevmek ne güzeldir aşık olmak . ( sadece bir yorum)
@@ferhatkayran4907 aynen zaten her şeyin nedeni sevmek
Yol yakınken dön iki taksi bir dükkan sat bodruma yerleş
@@sacitkral5286 o yolda kurtuluş değil ki
Kaderinden kurtulan var mıdır bu dünyada
Kim hazırladıysa ellerine sağlık. Muhteşem olmuş. Çok teşekkür ediyorum. Tüm Kader'ciler adına...
Çok teşekkür ediyorum, var olsun Zeki Demirkubuz sineması.
Film adı ?
@@sparowjack7221 tiradın geçtiği film "masumiyet" 1997 yapımı. Ufuk bayraktarın oynadığı film ise "kader" 2006 çekimi. Masumiyet daha önce çekilmiş olmasına rağmen kader filminin devamı niteliğindedir. Yani ilk kaderi izleyin
@@lal1391 krall çok teşekkür ederim kader filmini bulup izledim 🙏☺️
@@sparowjack7221 nasıl hissediyorsun ben ilk izlediğimde 3 gün nefes alamadım. Bağrıma fil oturdu.
Biliyorsun.
Hala birine aşık olabilirim.
Sana hiç benzemeyen çocuklarım olur…
Adının hiç anılmadığı bir hayat kurarım.
Hayalimdeki yüzünü eskitir zaman…
Biliyorsun.
Herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında.
Herkes unutur.
Annenin cüzdanından çaldığın paralar gibidir bazı şeyler.
Belli oluncaya kadar devam edilir.
Biliyorsun.
Belli oldun!
Biliyorsun.
Unutabilirim.
Zaten ben kimleri unuttum.
Onlardan biri olur, hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin.
Tozlanırsın.
Üzerin örtülür…
Biliyorsun.
Seni sevdim!
Bir gün kör kalsaydın da severdim.
Ellerin olmasaydı mesela.
Ellerin olmasaydı, sen bile kendini sevmezdin oysa…
Biliyorsun.
Kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta.
Hala bana seni unutturacak insanlar tanıyabilirim.
Başka bir ses kazınır kulaklarıma.
Biliyorsun herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi vardır aslında…
Oysa;
Ölene kadar seni sevebilirdim.
Eğer biraz yardım etseydin bana!
Nursen Yıldırım
N güzel be.
Sonu bitirdi beni..
Sonunda tüylerim ürperdi..
@@elifbilgeduru7292 aslinda siirin sonu berbat etmis güzelim siiri.oysa ask pazarlik konusu olamayacak kadar kontrolsüzdür.
Cok guzel
Hayatı 1 gram sokakta geçmiş neyin ne olduğunu bilen delikanlı adamlar bu hikayeyi çok daha güzel anlar Hele bir de aşık olmuşlarsa daha da iyi anlar hepimizin hayatına inceden dokunuyor ya tanık olduk ya da başrolünde yaşadık ama bildik...
Seninde hayatını bi kısmı sokaklarda geçmiş breamin
Bu filmin yönetmenine çok lafım vardı, artık o da umurumda değil.
@@shahmeran07 neden kardesim
Evet o yüzden bu filmi bu kadar yaşıyoruz bu kadar seviyoruz her defasında izlerken
anlatsak roman olur yazmaktan yorulmayız içimiz yana yana hatıraları. ama yorulduk be usta. kader deyip geçiyoruz işte kader..
Muhteşem olmuş. Yusuf ile zagorun bağlantısı da ayrı güzel. Zeki demirkubuz bu işi biliyor. Yusuf'un deri montunun kaderdeki bekirin montu olması da ayrı bir detay..
Çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi Zeki Demirkubuz çok büyük bir yönetmen. Kendi sineması içinde filmler arasında daima ufak bağlantılar kuruyor bu da hayatın içinden kavrıyor izleyiciyi.
Yusufla Zagor un bağlantısı neydi ?
@@busra1934 hapishanedeki arkadaşı yanılmıyorsam
Rez
@ kaderde son sahnede uğurun bahsettiği Yusuf mu acaba hani bekire anlatıyordu birini öldürmüş içeri girmiş diye
Uzun hikaye. Karışık. Bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. Mevlanakapı’da. Babası zabıtaydı. Alkolik, hasta bir adamdı rahmetli; erkenden de gitti zaten. Bu anasıyla yoksul, perişan. Bizim tuzumuz kuruydu; hacı babam yapmış bir şeyler. Bir de Zagor vardı. Bizim eski evin kiracısının oğlu. Babası filmciydi Yeşilçam'da. Cepçilik, arpacılık... her yol vardı itte; ama sevimli, yakışıklı oğlandı. Bizimkini aşık etmiş kendine. Ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. Öylece büyüdük gittik işte. Ne bok varsa hep askerliği beklerdim. Dört sene kaldı, üç sene kaldı... sonunda o da geldi, gittik. Bizde de herkes bunu bekliyormuş, gelir gelmez yapıştılar yakama. Ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. İki taksi bir dükkan verdi peder. Dükkanda koltuk moltuk satardım. Bir gün bu orospu çıkageldi. Hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. Böyle basma bir etek, dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bir bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlayacağın. Şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. Kanıma girdi o gün. Tabii taktım ben bunu kafaya. Ertesi gün bir soruşturma... dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede; ama asıl Zagor’a kesikmiş. Zagor da kaftiden içerde o sıra. Bir gün, süslenmiş püslenmiş, zırt geçti dükkanın önünden. Yazıldım peşine. Tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı, minibüs, otobüs, geldik Sağmalcılar’a. Benim içimde bir sıkıntı. İşi anladım tabii, Zagor’u ziyarete gidiyor. Bir tuhaf oldum. Piçi de kıskandım. Uzatmayalım, çaresiz evlendik ötekiyle. O ara Zagor içeriden çıktı. Sonra bir duyduk, kaçmış bunlar. Altı ay mı bir sene mi, kayıp. Hep rüyalarıma girerdi orospu. O gün dükkana gelişini hiç unutamadım. Benimkine bile dokunamaz oldum. Sonra bir daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş Zagor. Biri polis. İkisinin de gırtlağını kesmiş. Karakolda beş gün beş gece işkence buna. Arkadaşlarının öcünü alıyorlar. Kaltağa da öyle. Önce öldü dediler Zagor’a, sonra komalık. Ankara’da oluyor bunlar. Bizimki bir gün çıkageldi mahalleye. Zagor içeride, en iyisinden müebbet. Bir sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyor. Önce tanıyamadım, anlayınca içim cız etti. Cız etti de ne? Tornavida yemiş gibi oldum. Çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bir surat; ama bu sefer başka güzel orospu. Orhan'ın şarkıları gibi. Kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. Dedi “Para lazım, çok para”. Zagor’a avukat tutacakmış. “İleride öderim” dedi. Esnafız ya biz de, “Nasıl?” diye sormuş bulunduk. “Orospuluk yaparım” dedi, “... istersen metresin olurum”. İçime bir şey oturdu, ağlamaya başladım. Ama ne ağlamak! İşte o gün bir inandım orospuya, tam yirmi yıl geçti. Uzatmayalım, Zagor’a müebbet verdiler. Ama rahat durmaz ki piç! Ha birini şişledi, ha firara teşebbüs... o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyor... orospu da peşinden. Sonunda dayanamadım, ben de onun peşinden. Önce dükkan gitti, ardından taksiler. Karı terk etti, peder kapıları kapadı. Yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. İş bilmem, zanaat yok. Bu durmuyor hiç. İlk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. Gözünü yumup yatıyor milletin altına. Gel dönelim diye çok yalvardım. Evlenelim, pederi kandırırım, Zagor’a bakarız... yok. Kancık köpek gibi izini sürüyor itin. Ne yaptı buna anlamadım. Kaç defa dönüp gittim İstanbul’a. Yeminler ettim. Doktorlar, hocalar, kar etmedi. Her seferinde yine peşinde buldum kendimi. Bir keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu... hamile. Beni abisiyim diye yutturduk herife. Nedense rahatladım, “ohh” dedim, kurtuluyorum. Bu da akıllanmış görünüyor. Yüzü gözü düzelmiş, çocuk diyor başka bir şey demiyor. Sinop’ta oluyor bunlar. Ben de döndüm İstanbul’a. Doğumuna yakın, Zagor bir isyana karışıyor yine. Hemen paketleyip Diyarbakır Cezaevi'ne postalıyorlar. Çok geçmeden bizimki depreşiyor yine. O haliyle kalk git sen Diyarbakır’a, üç gün ortadan kaybol... Herif kafayı yiyor tabii. Dönünce bir dayak buna... eşek sudan gelinceye kadar. Kızın sakatlığı bu yüzden. Sonra çocuğu doğuruyor. Durum hemen anlaşılmamış. Ortaya çıkınca bir gece esrarı çekip takıyor herife bıçağı. Çocuğu da alıp vın Diyarbakır’a, Zagor’un peşine. Allahtan herif delikanlı çıkıyor da şikayet etmiyor. Ben o ara İstanbul’da taksiden yolumu buluyorum. Epey bir zaman böyle geçti. Yine her gece rüyalarımda bu. Zagor’un Diyarbakır Cezaevi'nde olduğunu duymuştum o sıra. Bir gece bir büyükle eve geldim, hepsini içtim. Zurnayım tabii. Bir ara gözümü açıp baktım, karlı dağlar geçiyor. Bir daha açtım, başımda bir çocuk, “Kalk abi, Diyarbakır’a geldik” diyor. Baktım, sahiden Diyarbakır’dayım. Bir soruşturma... Kale Mahallesi vardır oranın. Bir gecekonduda buldum. Malımı bilmez miyim? Görünce hiç şaşırmadı. Hiçbir şey demedik. O gece oturup düşündüm. Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok, çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok. Kaderin böyle. Yol belli; eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum işte.
👏👏👏👏👏
Bütün her şeyi nasıl ezberleyebiliyorlar aklım almıyor nereden baksan 1 sayfa yazı neredeyse
@@erinckula7779 Uzun hikaye. Karışık.
Onu da siktir et, ne güzel noktalar virgüller. Bravo
esrarı çekip takıyo herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır'a, zagor'un peşine. allahtan herif delikanlı çıkıyo da şikayet etmiyo. ben o ara istanbul'da taksiden yolumu buluyorum. epey bi zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor'un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıralar. bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır'dayım. bi soruşturma... kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bişey demedik.
o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını,usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte
Yıllardır masumiyetteki tiradi izlerim, sonra kaderi baştan sona.senden Allah razı olsun kardeşim benim
"Yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir."
- Friedrich Nietzsche
W bir. EFT
4Tt. 5sen 😅1:16 😅1❤
iki filmi izledikten sonra beynimin aldığı hali video yapmışsınız, somut görünce daha ağır geliyor.. elinize emeğinize sağlık çok güzel bir video
Aynen bende artık zamansızlıktan izleyemezsem bu videoyu açarım :) izlemiş kadar oluyor insan.
Filmlerin adı nedir 🙏?
@@sparowjack7221 kader ve masumiyet. Kader ilk film ama daha sonra çekilmiş ilk kaderi sonra masumiyeti izlemeni öneririm
@@begumdincerr Kader filmini izledim çok teşekkür ederim 🙏
Bahsı geçen 2filmin adını yazarmısınız lütfen🙏🏻
Bekir'in meyhanede giydiği ceketle, Yusuf'un ceketi aynı ceket.
Bu hayatta Bekir olursun tüm yaşamını hiçe sayar o kızın etrafında 4 dönersin aşkın için mücadele edersin ama olmaz ne yaparsan yap unutulursun.Ya da Zagor olursunuz hiç ortalıkta görünmeseniz bile hikaye sizin etrafınızda döner sizde biter.Bir kadın sizi sevmemişse buna çare yoktur ne yaparsanız yapın sevmez hayatınıza bakın
Uğurun şu sözlerini unutmayın:
Hiç gurur yok mu lan sende erkek değil misin sen…
Hiç izlememiş olanlar önce Kader i izlemeli sonra Masumiyet i izlemeli çünkü Kader gençlik yıllarını Masumiyet son yıllarını anlatıyor.
yaşlanmış şuanda geçen bi film daha cekseler yine nasıl oolurdu
Bence önce masumiyet izlenmeli.
@@seko7943 ne bekir kaldi ne ugur
Dostum teşekkür ederim tam aradığım bilgiydi birden karşıma çıkıverdi 😅
3:01 müthiş detay olmuş, eline sağlık
“Dedim oğlum Bekir yolu yok çekeceksin. Eğ başını usul usul yürü şimdi. O gün bügün usul usul yürüyorum işte.”
Lan kim hazirladiysa Allah onun elini ayağını altına cevirsin muhteşem bile değil muhteşem oğlu muhteşem olmuş supersinizzz
son da fotoğrafta ve hayatta diyorya o kısmı anlayamadım ne dmeek istemiş
@@jedi8865 fotoğrafta sevimli güzel birisiyken hayatta orospu olmasını anlatmaya çalışmış
Sevilmek bu kadar güzelken sevmek ne kadar rezil bir durum...
İnsanda ne akıl ne gurur nede şeref kalıyor, degersizlesip kayboluyoruz gecen yılların degmeyen insanların arasında...
Kesinlikle
Bekir'in aşkı mı gerçek yoksa Uğur'un mu? Hangisi daha büyük? Hangisi doğru aşk? Bu sorulara her seyirci farklı cevap verir. İşte tam da sinema budur. Teşekkürler Demirkubuz.
@Pala Uğur kaç defa siktiri çekti buna anlatamazsın işte kardeş bu düpedüz saplantı buna aşk denmez aşk karşılıklıdır ağzında kuş da tutsa uğur bunu sevmeyecekti sevmedi
Dostlar iyi olanı herkes sever önemli olan kötüyü sevebilmek kabullenmek herkesten herşeyden vazgeçmek bence saplantı değil
@@harunberberhb saplantı. Psikolojik destek almak şart.
Doğru aşk diye bir şey mi var ? Doğru aşk bu diyelim
@@harunberberhb kötüyü sevmek mi? Bi aralar ölümü göze alacak kadar sevdiğim hayatımdan bir türlü çıkaramadığım biri vardı, hayatı tercihleri kötüydü yanlış şeyler yapıyordu, onu o çukurdan çıkarmak istedim iyi gelmek istedim ama olmadı. 4 yıl heba oldum. Bu saplantıya aşk diyip kansaydım kötüyü sevip iyi etmeye hâlâ devam etseydim şu an o kişi tarafından öldürülmüş olacaktım. Aşk saplantıya dönüşmemeli, dönüşürse psikolojik destek alınmalı
"Arkasından en az dört cigaralık" 🚬 🚬
Herkesin Bekir olduğu bi dönem olmuştur. O kadar çok izledim ki iki filmide replikleri ezbere okuyoz
*Oyunculuğun kralının yapıldığı,en sevdiğim sahnelerden biridir...Ayrıca video da harika olmuş..Tam uymuş..Emeğinize sağlık.*
birden durup dururken içim bi cız etti. baktım gene aynı karın ağrısı. öyle özlemişim ki seni...
Çocukken neşesini büyüdükçe ızdırabını çekeriz hayatın ve mutluluk hayallerinin düş kırıklığı ile ölürüz
Yolu yok çekeceksin, isyan etmenin faydası yok. Kaderim böyle..
hayatta ve fotoğrafta en iyi pozu yalnızlar verir
Türkiye'de yüzde seksen böyle hayat yaşıyoruz , yaşıyorsunuz,
Ulan 1-2 sene önce izlerdim bu videoyu şimdi Bekir’in aynısı gibi bi kıza özlem duyacağımı hiç düşünmezdim çok korkuyordum Bekir gibi olmaktan ama öyle oldum işte ona dönüştüm
Her beğeni geldiğinde ben sizlerleyim kardeşlerim merak etmeyin tek değilsiniz
Filmlerin Kolajına bak, ikisi başlı başına başka bir kısa metraj film çıkarmış.
Çok iyi hazırlanmış. Sanki farklı değil, aynı filmdi.
Elinize, emeğinze sağlık.
Haluk Bilginer türk sineması için bir şans oyunculugu anlatımı ne muhteşem
Ne hayatlar... kaçın böyle hayatlardan kardeşler
beni her sey mutlu edebilirdi bir sey cok mutsuz etmeseydi
iki filmi de izledim ikisi de birbirinden güzel hikayeler... baktım ki hayat hep aynı... acı...
*naptın be saat 4.41 buraya bi bakayım dedim içim gitti be*
muhtesem bi videoydu. once oyunculara, sonra yapimciya en son da bize bu guzelligi tekrar tekrar izleme firsati veren size sonsuz tesekkur ederim. herkese sevgiler... biliyorum cogumuzun ihtiyaci var.
Bunca sevğiye rağmen yüreğinde bşey yeşermediyse eğer,toprağı sen değilsin be Bekir…
Bu kadar sevgiye saplantıya nasıl içi cız etmedi nasıl kayıtsız kaldı anlamıyorum. Başkasıyla evlenmiş çocuk yapmış bekir hiç mi aklına gelmedi neden onunla evlenmedi. Yada bekir bu kadar uğur diye sayıklarken neden evlendi? Hadi evlendi ikinci çocuğu neden yaptı her hareket ofsayt düşündükçe haksız buluyorum iki toksik insanı da
Dönüyorum dolaşıyorum buraya düşüyorum işte
4:21 Bekir'i döven Zeki DEMİRKUBUZ
Bence öncelikle kader sonra masumiyet izlenilmelidir.Fikrimce atıfta bulunmaktan ziyade kaderin devamıdır masumiyet filmi. Çünkü kaderde ne kadar yılmasa da bekir masumiyet filminde artık uğurun davranışlarına dayanamayıp intihar ediyor. Yabancı ülkelerde de bazı filmlerin başlangıcı ilk yayınlanan filmden sonra çekilir. Masumiyet o kadar güzeldi ki bekirin gençliğini de çekmek istediğini düşünüyorum zeki hocamızın.
Bu iki film de aslında bu videoya da konu olan tirattan doğuyor. Zeki Demirkubuz'un aklına yıllar önce, sevdiği kadının penceresine bakarken soğuktan hastalanıp günlerce hastanede yattığı sırada bu tirat belirmiş akabinde oturup bu tiradı yazmış. İlk önce Kader'i çekmeyi düşünmüş hatta fakat o dönemki koşullar el vermediği için film tiradın sonrasını anlatır şekilde Masumiyet olarak doğmuş. Yıllar sonra da tiradın öncesini konu alan Kader'i çekmiştir.
Ben yanlışlıkla önce kaderi izledim ama iyi ki izledim Bekir’i masumiyette anlayamazdım hatta kızardım. Bekir öldüğü için çok üzüldüm ya bir gecede kader ve masumiyeti izlemek çok ağır geldi bana 🥺
Bu iki filmin bir bütün olduğunu anlayamamıştım ama "kader" hep bi başka benim için
Çok başarılı olmuş edit. Zeki Demirkubuz'u da karakterlerine olan bağlılığı için tebrik etmek lazım. Birebir ne dediyse yapmış adam.
Yaaa çok güzel olmuş bu tirat'ın görüntüler ile birleşmesi emeğinize sağlık çok beğendim 👍🙏
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Var olsun Zeki Demirkubuz sineması!
Fotoğrafta ve hayatta... Yüzümüze bakmıyor
inanılmaz 👏 gece gece gene döndük yüzümüzü masumiyete.
Zeki Demirkubuz'dan sinema ve hayat dersi niteliğinde.
Ramiz dayı saçını üçe vurup kirli sakal bıraksan zagora değil sana bakardı
Kaldımı lan böğle sevgiler şimdiler görse şunu güler geçer lan aşk bazıları için yatmak öpmek hasret kalcaz yanlız gitcez be şu aşkın hakkını veren kimseleri görmeden ölcez geçmiş olsun..
Onlar hâlâ bir yerlerde aniden içi cız edip aynı karın ağrısı ile özlemeye devam ediyor kardeşim sen merak etme.
Ok boomer
Kaldı...aynısını yaşıyorum
Ben kaldım kardeş ben kaldım
Ne bilirdim ergenliğimde izlediğim
Masumiyet filminin hayatım olacagını.....
Aölahım yarabbim bu nasıl güzel bir video emeğinize sağlık
Yıllardır kafamın içindekileri video yapmışşın resmen eline emeğine sağlık 👍👍👍
Haluk Bilginer gerçekten efsane . Gelmez böyle oyuncular .
birini unutacağına ömrünün yetmeyeceği gibi hissetmek..
Birden durup dururken içim cız etti.Bi baktım gene aynı karın ağrısı.Öyle özlemişim ki seni
Fotoğrafta ve hayatta.. yüzümüze bakmıyor
Bende bir resmin var oda yüzüme bile bakmıyor...
Benim kaderle masumiyetten sonra tv 📺 hayatım kapandı üstüne hiç bir filmin anlamı kalmadı izleyemedim ..
Yakın zaman içerisinde ruh eşim dediğim kişi terk etti beni ve bende bu efsane tirat sahnesinde buldum. Onunla birlikte izlemiştik bu tirat sahnesini tabi o hayatıma girmeden önce 2 filmide izlemiştim. Neyse uzun lafın kısası birlikte izlerken 4.16 uğurun söylediği şarkıyı defalarca birlikte söylerdik çok mutlu olduğum zamanlardı bu kız benim herşeyim demiştim sanırım yanılmışım şuan bu tiratı ve uğurun 4.16 da söylediği şarkıyı yalnız başıma söylemem gerekecek.
hayirli olan degilmis demek ki salla kimse icin degmez kendi degerini dusurmeye
@@elab06 insta var mı
10-20 m izlenmesi yada ücretli olmalı bu video o kadar sağlam o kadar güzel video
Kardeşim eline koluna sağlık ne efsane yapmışsın burdan tüm kadercilere selamlar var olsun zeki demirkubuz
Sakın bu tiratı izledikten sonra kader ve masumiyeti aynı anda izlemeyin duvara toslar gibi bir his bırakıyor insanda en azından bende öyle oldu izleyen olacaksa da önce kaderi izlesin
Bu videoyu editleyen arkadaş emeğine, yüreğine sağlık! Muhteşemsin!
Adam hem Ramiz Karaeskiyle Tuncel kurtiz oldu hemde haluk bilginerin gençliğini oynadı
tirad ile yaşanan olay örgüsü arasında farklar var, ama sonda söylenen cümle virgülüne kadar aynı. yaşananlar unutulur ama kendine verdiğin sözü unutumazsını mıh gibi çakmış akıllara zeki abim
sırat köprüsü eksik
anlatsak roman olur yazmaktan yorulmayız içimiz yana yana hatıraları. ama yorulduk be usta. kader deyip geçiyoruz işte kader..
Bir türlü anlayamadığım şey de Diyarbakır ve Kars çelişkisi.
Bence ilk masumiyet çekildiği için diyarbakır olarak bir kere yapılmıştı ama kaderi çekerken karsın (karlı dağlar mevzusundan) daha mantıklı olduğunu düşündü Zeki abi. Birde böyle şaheserlerde ufak çelişkiler hem merakı diri tutuyor hemde daha bir orjinal oluyor kanaatimce :)
@@ysdysd daha iyi açıklanamazdı bu mevzu 👍😂
@@ysdysd aynen aslında meraki diri tutuyor böyle çelişkiler. Başka celiskiler de var mesela evlenme zamanı uymuyor ikisinde diğer bazi şeyler de.
bence demirkubuz insan hafızasının yanıltıcılığına, bekir'in bilinçsizliğine bir örnek olarak koymuş o çelişkiyi. ben hep böyle düşündüm.
Kimse anlayamamış onun mantığını ben anlatayım. Hatırlarsanız kaderde Bekirin mahalledeki gençlerle esrar çektiği sahnede Bekir Uğur'la dükkanda birlikte olduğunu anlatıyordu argo dille ama biliyoruz ki bu hiç yaşanmamış, Bekir hayati boyunca hiç Uğur'la birlikte olmamıştı. İşte burdan yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: İnsan geçmişinde yaşadıklarını kendine, ortamın türüne ve hatta bazen keyfine göre çarpitip değiştirebilir ve burda da Demirkubuz bize bunu göstermeye çalışıyor.
Son olarak güzel bir sözle noktaliyorum; geçmiş sen nasıl hatırlamak istersen öyledir bazen.
Kalk abi Kars'a geldik diyor Kader'de ama Masumiyet filminde Diyarbakır diyor her izlediğimde aklıma takılıyor bu
benimde aklıma takıldı böylesine kaliteli bi filmde büyük bi yanlışlık nasıl olur şaşkınım gerçekten
@@belginozgurkoc147 aslında birkaç daha yanlış var ana ufak tefek hatalarla bu filmleri lekelemek olmaz.mesala bi büyükle eve geldim diyor ama eve gitmiyor. Meyhanenede 2duble raki içip 2de üçlü cigara içiyor
@@dursundurmaz9648 evet çok haklısınız çok güzel bir film sıkılmadan sürekli izliyorum her izlediğimde farklı anlamlar kazandırıyor
filmler tamamen aynı değil o yüzden
Yanlışlık yok cigara zamanla hafıza ve yer hatırlama problemi yapar İzmir'de olan olay içinde Ankara diyor mesela ahhhh gençler ahhhhhh 😉
Çok değişik manalar içeren, insanı sorgulamaya sevk eden iyi bir film.
Herkesin usul usul yürüdüğü bi yolu vardır bu hayatta. Naparsın işte kader...
Olağanüstü bir video.. çok güzel olmuş soluksuz izletti ellerine sağlık
Sondaki şarkı Gonca Önal - Tüm Aşklar Birgün Biter
Filmin Adı nedir
@@senemletikpeker4397 kader
5.58 de ki şarkı ile aynı mı?
oh be bunu arıyordummmmmm
Tek çekimlik efsane sahne."Kader"filmiyle beraber editlenmesi de ayrı bir güzel olmuş.
Aşkın peşinde koştuk rezil olduk. Paranın peşinde koştuk veriz olduk....
Nefis bir tirat... Zeki Demirkubuz hastasıyım... Bu filmleri defalarca izledim...
Bu filme 30 yaştan üzeri ibaresi koyulmalı izleyince hayatınız mahvolabilir
Zamanında Çok Fazla Bekir Olduk Bedelini de Fazlasıyla Ödediğimiz Gün Zagor Olmaya Karar Verdik. İşte Bu Yüzden Artık Daha Huzurluyuz Ezip Geçmeyi Öğrenin Beyler. Her Seni Seviyorum Diyene Gönül Vermek Yerine Eline Verdiğiniz Zaman Vazgeçilmez Olursunuz. Acı Tecrübe Oldu Ama Güzel Oldu 👍
Bizler karanlık sokağın cocuklariyiz..orospusu parayi sever..onu skeni sever..Bu hayatın kanunudur
ben zagorda olamıyorum hep ben koştum kimse benşi sevmedi
Çocukluğum o sokaklarda geçti 10 yaşında hayatımın hatasını yapıp abi dediğimiz adama inandım hırsızlık gasp ne bok varsa yaptım 5 sene sonra en yakın dostum sırdaşım Fırat kollarımda öldü o zaman anladım bu işlerin sonunda ölüm olduğunu . Ölümünden sonra 3 kez intihar etmeye kalktım başaramadım 2016 da bıraktım bu işleri 2017 de Ankara’da zengin piçlere bodyguardlık yapardım tabi dövüş eğitimi var bayaa bir yaptım bu işi sonra bıraktım hiç aşık olmamıştım bu yılın 29 Ağustos ayına kadar hani yazar ya kitaplarda ilk görüşte diye o biçim ben Eylül’ün 28 ine kadar bekledim açılmak için bu işlerden de anlamam hiç neyse çektim bir köşeye açıldım bana “Ben zaten biliyordum” dedi anlamadım hiçbir şey sonradan öğrendim en yakın arkadaşım dediği çocukla yiyişiyormuş. Ne diyeyim ben zaten hayatın sillesini doğarken yedim 28/09/1998 doğumluyum babam kimliğimi çıkartmadığı için 28/09/2002 yazdılar 4 yaşındayken yeni doğdu dediler hep bir beden büyüktüm arkadaşlarımdan. Bu ortamlar insana hayatı hızlıca gösterir kimi zaman tonla param oldu kimi zaman 5kuruşa muhtaç oldum ama şunu söylemek isterim ki yeraltı bok çukuru gibidir ne kadar tırmanırsan tırman eninde sonunda boka batarsın şu anda Ankara’da yaşıyorum yada yaşıyormuş gibi yapıyorum tek bir insan var yanımda oda anam zaten o da olmasa darağcına asardım kendimi
kader.. sıkma canını hayat bu
Bu hayat sırf annemiz için bile yaşamaya değer. Lütfen annene böyle bir acı yaşatma.
Çok kral film. İnanılmaz gerçeklerle dolu baştan sona. Çarpıcı bir öykü; harika oyunculuk.
Kral filmi cok kez izledim lakin bu seslendirme efsoo
Adı ney bu filmin
@@muhammedozcann kader .
@@muhammedozcann yutub ta var
Ufuk Bayraktarı Zeki Demirkubuz dövdükçe keyfim yerine geliyor çok güzel tekme atıyor
Hangi sahne
@@Reallalisa 4:21
6:05 şarkıyı söylenden allah razı olsun
Adi ne o şarkının bulamıyorum
@@hasancoban9863 Gonca Öncel - Tüm Aşklar Bir Gün Bitecek
Eline emeğine sağlık.Yalniz burdan 17-25 yaş arası kardeşlerime bir tavsiyem var kader filmini izlemeyin.Ben 21 yaşındayken izlemiştim 6 ay etkisinden kurtulamamştm.Hayatımı sikmişti.
evet dediğiniz gibi sert etkileri olabilmekte, ülkelerin ve bireylerin gerçeklikleri farklıdır belki de bu sebepten Zeki Demirkubuz sinemasına rastlama yaşı önemli olabilmektedir.
@@Fazilfazlidir 👍
17 yaşındayım teşekkür ederim abi ama geç oldu sigaraya başladım :)
@@begumdincerr anlamadım film mi seni sigaraya başlattı
Tmmy Shlby yok ama artışını etkiledi
hayatım boyunca birsürü fil izledim hiçbiri bu iki filmden daha çok içime oturmadı ayrıca ilk defa bir filme agladım oda bu filmlerdi
Benim hayattım işte tam olarak yaşamayan bilmez bu hayattı
Hepimiz sonunda bi duman çektik.
Allah kötüye düşürmesin hiç kimseyi .
Diyarbakır kale mahallesi orda doğduk büyüdük.. belanın her türlüsü ordadir
Çirkin işlerin, boş sevdaların, günahların insanı ne hallere soktuğunu gösteriyor
O kadar doğru söyledin ki helal olsun kardeş sinesinde Allah sevgisinden gayrısını barındırmayan kazanır ne kadına ne paraya nede mal ve makama meyletmeyen dava adamı olur çıkar hak davası güder bunlar dünyalık yaşayan kaybolan ruhlar her sigaralarının dumanı aslında ben ne bok yedim niye harcadım ziyan ettim bu ömrü demektir
6.16 saniyede bir hayatı sığdırmış, ama ben içime sığdıramadım.
Zeki Demirkubuz'un şahane eseri...
Kader ve Masumiyet. İkisi de Zeki Demirkubuz filmi. Benzerlikleri normaldi :) Bu arada Kemal Sunal`ın Yoksul filminde sürekli çay ocağına gelip, çay isteyen seyyar satıcı vardı. "Dışarıya çay yok" diyerek Kemal Sunal ın patronu onu terslerdi. He işte o Zeki Demirkubuz ;)
Videonun sonunda diyarbakıra geldim diyor ama aslında geldiği yer kars. Arkada görünen kale de kars kalesi.
Evet çok haklısınız orası Kars Kalesi, şunu unutmamak lazım ki bu film(ler) aslında bunun üzerine kurulu. İnsan ki "eşref-i mahlukat" olan, olayları(hayatı) yaşayan ve yaşatandır. Bekir, daima epik bir aşk hikayesinin trajik mağduru olarak yansıtır kendini fakat bunun üzerinde bize hakikati işaret eden bir güç vardır o da sinemadır. Bekir'in olayları yanlış değil yanlı aktarması hayatı ve o karmaşadaki insanı imler.
Adam o kadar yıl ne bulduysa yemiş içmiş, adını hatırladığına bile şükretmek lazım ; bu açıdan hiç düşündün mü ? yani aslında hikayelerin geçtiği yerleri hatırlamaması olasılığı ? 20 yıl ? o kadar cuvara ?
Tam da bu yorumu aramıştım kars olduğunu
Okadar cigaraya, rakıya iyi bile hatırlıyo
Dönüp dolaşıp buraya geliyorum. Çok güzel olmuş
Masumiyet Diyarbakır’a gelmişim diyor, Kader de ise Kars. Neden böyle bir farklılık var acaba