3:00 Barçasini-Hepsini demek, Parça-Parçadır özbekçedede siladi-Okşadı demek Çaptı demek Şey Baltada çaparsın mesala Kılıçta Soyarsın ,Bıçakta kesersin,Yani anlamını anladınız))) 5:55 Koşulurdu-Takılırdı yani,Qoshilmoq-Eklenmek ya da Takılmaq anlamına gelir ,yani Onlarla Bir Araya gelirdiler 6:00 Ahir barçasını aldı - Sonunda hepsini aldı yani
Özbek türki olarak ve Çağatay dili eski özbek dili oldği için, size yardim ediyim. "Musulman bo'lganlarni siladi" bu Musulman olanlara iyilik yapti anlamida geliyor.
Hocam 17:05 te "onların özlerini" tamlamasında -ları 3.çoğul iyelik eki olması gerekmiyor mu? Burada çoğulluktan ziyade müslüman olmayan insanların (onların) özleri yani iyelik olmalı sanki varsa hatam lütfen düzeltin, teşekkür ederim.
Oğlanlarını kelimesinde de aynı sorun var yine burada tamlayanımız çoğul "müslüman olmayanların / oğlanları" eğer ki şöyle olsaydı "müslüman olanın / oğlanları" deseydi o zaman oradaki -lar eki çokluk eki olurdu hocam, yorumum bu şekilde, teşekkürler tekrar.
Doğrudur. Ben ona pek takılmıyorum. Çünkü onların evleri diyebildiğimiz gibi onların evi de diyebiliriz. Onlara ait ama bir tane ev var. O halde onların evi dediğimizde ev-i için 3.çoğul iyelik mi demeliyiz tekil mi? Müslüman olanların oğlanları derken acaba herkesin tek oğlanı mı var? birden fazla oğlanları da olabilir değil mi? O halde oradaki -lar oğlanın çoğulu da olamaz mı? Bu gibi felsefik tartışmalara girmek yerine ben 3.şahıslarda tekil deyip geçiyorum. Ancak şıklarda çoğulu aratıyorsa dikkat kesiliyorum
Hocam çağatay türkçesi arap veya uygur alfabesi ile yazılmıyor mu? Ben bilgi edinmek için videonuza girmiştim öğrenci değilim. Ali şir nevainin eserlerini orijinal dilinden orijinal yazdığı alfabe ile okumak istiyorum. O yüzden araştırma yapıyorum. Latin harfi kullanılmıyor değil mi aslında çağataycada
“Barça” kelimesi Türkiye Türkçesinde “Varca” olarak geçiyor, yani “varı, var olan hepsi, hepsi” anlamında. Türkiye Türkçesinde bulunan “parça” kelimesi ise Çağataycada فارچه olarak geçiyor, yani aynısı, “parça” olarak telaffuz ediniyor.
@@kubanhoca Hocam ben de Eski Türk Edebiyatı alanında master yapıyorum Erciyes Üniversiteside haddıme değil eleştirmek ama Özbek bi arkadasım vardı ve Argünşah hocanın kitabında bir çok kelimenin yanlış okunduğuna dair hocanın bizzat kendısi ile görüşmüştü hani o açıdan tereddütte kaldım ayrıca bılgımız dahilinde Çağatsyca metinde zamir n si olmaması gerektiği düşünülürse mantıgıma yatmadı bu yüzdeN sordum teşekkür ediyorum size emeğinize sağlık🙏🏻🌸
Rica ederim. İşin magazin kısmını bilemiyorum tabi. Benim de Hocanın okumalarını eleştirmek haddime olmadığı için ben de okunduğu gibi tahlil etmek durumundayım. Ancak şu da bir gerçek: Bir kaç farklı Terakime çevirisi okudum. Onlarda da nadir de olsa zamir n'si gördüm. Zamir n'si olmaması Çağatay için belirleyici bir özelliktir. Ancak istisnalar da olabiliyor. Bu açıdan bakmak lazım. İlgine teşekkür ederim.
Ancient turkish language.. (Mu)=Bu= this (Tsu)=Şu= that (ts=~th)=θ (peltek S) (Hou)=(Ou)=O= it (he /she) (Al)-/El=(bearer) /carrier (Iz)- iz= S (old plural suffix) Der/Dar=(der)= diger= other /...(dar)=(nearest to the other) (ler/lar= current plural suffixes) (ɜ:ne)=Eun= Ön= (fore- first) =~uno- one (ilk) önce=~firstly) (öncesi=~before) (öncü=pioneer) (Kendi= own)=(Ka-eun-de-u= which's it at fore-which one at first) (ɜ:z=Öz= self ) (kendisi=oneself) (This one)= Mu-eun= (Men)= Ben= Me (That one)= Tsu-eun= (Tsıen)/thien= Sen= You (These ones)= Mu-eun-iz=(miŋiz)=Biz = We (Those ones)=Tsu-eun-iz=(siŋiz)= Siz =You (Plural) Hou-al=Ol =O= it (he /she) El=someone else (El-der)= Eller= other people (someones) Hou-al-dar= (Ouldar) =Onlar (The bearer and other-s nearest to it/him) Hou-eun-dar= (Ondar)=Onlar= They Dayı=(maternal) uncle Dayım=my uncle Dayımlar=my uncle and other ones closest to him=(~my uncle and his family) or (~my uncle and his close friends) Dayılarım=my uncles ikiz=(two similar ones) =twin ikiler =two and other dual ones üçüz=(three similar ones)=triplet üçler = three and other triple ones for other languages... (eun)- mu =ene.....ma...me...mo..bi..bo...wo.. (eun) -tsu =eni...ente..anda..anata.. thu..tu...ti..you (eun)- hou= auwn...huve..he.... Men-ning=Meniŋ=Benim=My Sen-ning=Seniŋ=Senin=Your Ou-al-ning=Olniŋ=Onun=his/her/its Miŋiz-ning=Bizniŋ=Bizim=our Siŋiz-ning=Sizniŋ=Sizin=your (Plural) Ou-al-dar-ning=Oldarnıŋ=Onların=their Ka=(Qua)= which U=(ou)= it's (that) Ka-u=Ki=(Qui)=which that (Meniŋ-ka-u):=which that my...= benimki=mine (Seniŋ-ka-u):=which that your = seninki=yours (Olniŋ-ka-u):=which that his/her/its= onunki= his/hers/its Annemin pişirdiği tavuk çorbası =(Anne-m-niŋ Biş-dir-di-ka-u Tavğuk Şorba-tsu)= the chicken soup which (that of) my mom cook-ed... Babanın gitqen şehir = (Baba-n-nıŋ Git-ka-eun Şehir) = The city which (one of) your father goes Arkadaşımdan bana gelğen mektubu okudum= (Arkadaş-ım-dan baŋ-a (gel-ka-eun) mektup-u oku-du-m)= I've read the-letter (which-one-comes) from my friend to me Sen eve giderken = (Sen Ev-e Git-e-er u-ka-en) = (that-which-time You get-to-Go to-Home)= While you go home Seni gördüğüm yer = (Sen-u Gör-dü-ka-u-m yer) = (which-that-place (of) I Saw (that) You) = Where I saw you İşe başlayacağı gün= iş-e başla-y'a-çak-ka-u gün (.Ki o gün işe başlayacaktı (iş-e baş-la-y'a-çak-er-di))=(which) the day s/he's gonna start to work Ben dükkana anca varmışken=Ben dükkan-a an-ça var-mış-u-ka-en=when I've just arrived at the shop
Question words in turkish .. (Mu)=Bu= this (Tsu)=Şu= that...(ts=~th))=θ (peltek S) Ka=(Qua)= (which) U=(ou)= it (that) (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that Ne = what (Ça -çe)(Ca-ce)= As An (en) = time (moment) Dem= time (demurrage) Vakit= (time) while Saat=hour (Tsu-dem-an)=(the-time-moment)=- Zaman =the time (Dem-u-en)= Demin= Just now Di= now on (Tsu-dem-di)= Şimdi=(the-time-new on)= now Tsu-an=Şu an= this moment (now) Tsu-an-da =Şu anda= right now (currently)(at present) Hal= situation (status) Hal-en =Halen= currently Hala= still Henüz=yet Hazır=ready Hal-i hazır-da=hali hazırda= at present Hem-di =emdi=imdi=Now on Hem-an =Hemen=(all the same-as moment)(exactly the same time)=in no time (Hem-ma)=not exactly the same ...(amma) Ama= but (An-ça)= Anca =as moment= (just) for now (An-ça-ka-u)= Ancak =here now just this=(just this for now)=all but=( but just this ? ) Denk=(deng)=equal Denge=balance (equilibrium) ....(deŋer)=değer=value Dar= nearest to the other- (narrow) Dara=specific weight (Ka-dara)= which specific weight.. (Ka-değer)= which value.. (Ka-dar)= which proximate Kader=~potential (measure) Kadar=extent (Ka-u)=Ki=(Qui)=which that=(it's so)= so that (Ki-mu)=Kim=(which that so this)= Who (ki-mu=kimi=gibi=like) Ki-mu-tsu-ne=(kimesne)= kimse=any one (whosoever) (U-çün)= İçün=için= (that factor..)(because)= For.. (that's for) (Ne-u-çün)=Niçün=Niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for) Ne-ğe = Neye=(what to) what-where toward = ~for what Ne-u-ğe=Niye =(what that to )= Why (Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because Ne-çe = Nece=How.. (like what) (as what) (Ne-u-çe) = Nice=what as that= how long... (how too much) (Ka-u-ne-çe)=qınça= how much that (Ka-çe)=kaç..=how many.. O Bunu Yaptığınca=Bu'nu yap-tı-ka-u-ne-çe= (how much (in that time) s/he did this)=as much as s/he does this O Bunu Yaptıkca=Bu'nu yap-tı-ka-çe= how many (in that time) s/he did this=as s/he does this (in each time) (Ka-ne-çe)=Kança ............(Ka-çe)=Kaç........ =How many (as a numerical quantity) (Ne-ka-dar)= Ne kadar =(what extent)= what-which-nearest= How much (as the attribute) Ne-ğe ka-dar= Neye kadar =what which closest to Ne-yir-ğe ka-dar=Nereye kadar =where which nearest to =where up to Ne zaman=When ......Ka-çe-an= Haçan= when.... Ne vakit= when Ne zamana kadar=(when which nearest to)= when up to Ne-yir-e-denk = Nereye dek=(where equal to)= where till Ne-yir-e denk-u-en= Nereye değin=(then where equal to)= where until Ne-zaman-a denk-u-en= Ne zamana değin=(when-equal-to-then)= when until (Ka-en)= Ken=which time=~(When) (U-ka-en)= İken = (that-which-time)=when it's (that when...) (Ka-ne-u) =Hani =which what so Ka-u-tsu= Kaysı.... Ka-ne-tsu=Hansı..... (Ka-ne-ki) = Hangi =which Ka-ne-ki-tsu=Hangisi=which one that Ka-yir= which place.... Ne-yir= what place Ka-yir-de= Kayda=harda= where.......Ne-yir-de= Nerde=nerede= where Ka-ile-u=Kalay....Ne-u-ile=Neyle....Ka-ne-deng =kanday........Ne-asıl=Nasıl= How Ne-de-en=Neden=thereat what (then at what reason)= why Ne-yir-de-en=Nereden (nerden)=thereat where =(1.where from)=(2.under what condition)=when- where and how Da-en=(Dan-Den) =from (at.. then) (than) (thereat)
Mak/Mek...(emek)=exertion (process) Ka=(Qua)= (which) U=(ou)= it's (that) Çün=(chun)=factor (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that (Çün-ka-u)=(factor-which-that) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because U-Çün = that Factor =it's for= için=for Gel-mek için =(it's factor to the process of coming)= for coming Görmek için= for seeing Gitmek için= for going for deriving new adjectives from verbs ...A/e U-Çün =It's Factor To .. suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü) (geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary (uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile (kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent (yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material) (bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective for deriving new adjectives from nouns and adjectives suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü) Yaban-cı = foreign-er İş-çi= work-er kapıcı=doorman demirci=ironsmith gemici=sailor denizci=seaman for deriving adjectives from the numbers U-Ne-Çün =that-what-factor suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü) (Bir-u-ne-çün)=Birinci= first (initial) (İki-u-ne-çün)= İkinci= second (Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third (Yüz-u-ne-çün)=Yüzüncü=hundredth
The names of some organs in our body In turkish.. Ak= ~each one of both Yan= side Yan-ak= each of both sides=Yanak=the cheek Kül-ak = each of both roses=Kulak= the ear Şak-ak=şakak Tut-ak=dudak=the lip Dal-ak=dalak=the spleen Böbür-ak=böbrek=the kidney Paça-ak=bacak= the leg Paytı-ak=(phathiack)fatyak..hadyak...adyak..=Ayak= the foot Taş-....= Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung Tül-karn-ak =the covering of each one of both (dark-covert) periods= her iki karanlık çağı örten (tül). Zu'l-karn-eyn=the owner of each one of both time (periods) Dhu'al-chorn-ein=two horned one=Herne the hunter= Cernunnos
Ka=(Qua)= which U=(ou)= it's (that) Ka-u=Ki=(Qui)=which that An (en) = time (moment) Da/de Ta/te = at (in/on it) Ne=what Ça/çe ...Ca/ce= as Yaptığı zaman= (Yap-tı-ka-u zaman)= which-that-time s/he do-ed = that when s/he did it Yaptığında= (Yap-tı-ka-u-an-da)= at-which-that-moment s/he do-ed = at while s/he did= when did s/he do it Yapacağı zaman= yap-a-çak-ka-u zaman (...ki o zaman yapacak idi/(yap-a çak-erdi)yapacaktı)=that when will s/he do it Gideceği sırada= git-e-çek-ka-u sırada (...ki o esnada gidecek idi/(git-e çek-erdi)/gidecekti)= that when s/he would be going Yaptıkça = yap-tı-ka-çe= how many (in that time) have s/he done=(whenever s/he kept to do) = as s/he does it (in each time) Yaptığınca=yap-tı-ka-u-ne-çe= how much (in that time) have s/he done= as much as s/he does it Yapınca=yap-u-an-ça= by that moment which s/he does= when s/he does it Yapıyorken=yap-ı-yor u-ka-en=that-which-time s/he tries to do= while s/he is doing it
Özbek türki olarak ve Çağatay dili eski özbek dili oldği için, size yardim ediyim. "Musulman bo'lganlarni siladi" bu Musulman olanlara iyilik yapti anlamida geliyor.
@@1212-m6b yo o’zi rostdanam shunaqa. O’tkan asrda ruslar bu tilga o’zbek tili deb ot qo’yib qo’ygandan keyin, Chig’atoy tili o’lik tillar qatoriga kirib qoldi. Lekin siz bilan man gaplashadigan til bu chig’atoy tili.
Yok bu eski Harzemşahlarının dili yani devleti kuranlarda Oğuzlardır. Bu Oguz dili yani Türkmenlerin dili bu günki Özbekler aslında eski Türkmenceyi konuşuyorlar
@@BabaPer-e3m😅😅. Kipçak ve oğüzler türklerın ayni soyundan geliyorlar ama karluklarla ayni değil. Karluklar eski Hakaniye türkleri yada eski Göktürklerın evlatleri. Eski türk sözlüklerinede bakarsanız, görebilirsiniz. Karahanlılar hanedanı eski Göktürklerdan geliyor. Harezm bölgesinde oğüz özbekleri yaşıyorlar. Ama diğer bölgelerde kıpçak ve karluk özbekler çoğunluk ve yoğun yaşarlar. O yüzden biraz bir şeyleri karıştırmış olabilirsiniz.
3:00 Barçasini-Hepsini demek, Parça-Parçadır özbekçedede
siladi-Okşadı demek
Çaptı demek Şey Baltada çaparsın mesala Kılıçta Soyarsın ,Bıçakta kesersin,Yani anlamını anladınız)))
5:55 Koşulurdu-Takılırdı yani,Qoshilmoq-Eklenmek ya da Takılmaq anlamına gelir ,yani Onlarla Bir Araya gelirdiler
6:00 Ahir barçasını aldı - Sonunda hepsini aldı yani
Devamı lütfen gelsin hocam, Allah her şeyi gönlünüze göre versin, var olun🤗.
Harika bir tekrar oldu hocam şu son günlerde. Emeğinize sağlık 🙏🌸
sayenizde Eski dilde sorunumuz kalmadı hocam
💐
Hoop buradayız, saniyede 😄
Elinize sağlık hocam 👍🏻
😄
Özbek türki olarak ve Çağatay dili eski özbek dili oldği için, size yardim ediyim. "Musulman bo'lganlarni siladi" bu Musulman olanlara iyilik yapti anlamida geliyor.
Bolmak ya da bolmamak... İşte bütün mesele bu 😂 yapmazsam çatlardım 😅
😄
Muhteşemsiniz hocam, emeğinize sağlık 😌😌
teşekkürler detaylar için. bir kez daha belirteyim. islam Türk'lerin başına gelen en kötü şey. sevgilerle. yaşasın Türk ırkı.
Hocam 17:05 te "onların özlerini" tamlamasında -ları 3.çoğul iyelik eki olması gerekmiyor mu? Burada çoğulluktan ziyade müslüman olmayan insanların (onların) özleri yani iyelik olmalı sanki varsa hatam lütfen düzeltin, teşekkür ederim.
Oğlanlarını kelimesinde de aynı sorun var yine burada tamlayanımız çoğul "müslüman olmayanların / oğlanları"
eğer ki şöyle olsaydı "müslüman olanın / oğlanları" deseydi o zaman oradaki -lar eki çokluk eki olurdu hocam, yorumum bu şekilde, teşekkürler tekrar.
Doğrudur. Ben ona pek takılmıyorum. Çünkü onların evleri diyebildiğimiz gibi onların evi de diyebiliriz. Onlara ait ama bir tane ev var. O halde onların evi dediğimizde ev-i için 3.çoğul iyelik mi demeliyiz tekil mi?
Müslüman olanların oğlanları derken acaba herkesin tek oğlanı mı var? birden fazla oğlanları da olabilir değil mi? O halde oradaki -lar oğlanın çoğulu da olamaz mı?
Bu gibi felsefik tartışmalara girmek yerine ben 3.şahıslarda tekil deyip geçiyorum. Ancak şıklarda çoğulu aratıyorsa dikkat kesiliyorum
@@kubanhoca Anladım hocam teşekkür ederim ilginiz için 😊
Çok faydalı, teşekkür ederiz hocam
Hocam keşke başka Eski Türkçe tahlilleri de yapsanız çok öğretici 👏🙏
Hep var olun hocamm👏🏻
Allah razı olsun hocam ellerinize sağlık 🌷
böyle okuyunca ne keyifli oldu. :)
Hocam çağatay türkçesi arap veya uygur alfabesi ile yazılmıyor mu? Ben bilgi edinmek için videonuza girmiştim öğrenci değilim. Ali şir nevainin eserlerini orijinal dilinden orijinal yazdığı alfabe ile okumak istiyorum. O yüzden araştırma yapıyorum. Latin harfi kullanılmıyor değil mi aslında çağataycada
Hocam barçası demek bir kısmı değil hepisi demek oluyor
Emeğinize sağlık hocam.
Er- yardımcı fiil kökü fiile gelirse birleşik zamanlı yapar isme gelirse ismi yüklem yapar
Hocam galip kelür erdi de geniş zamanın rivayeti dediniz hikayesi olmayacak mıydı ? Sonlara doğru
Teşekkürler
Doğrudur. Dilim sürçmüş ✌️
@@kubanhoca teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık
“Barça” kelimesi Türkiye Türkçesinde “Varca” olarak geçiyor, yani “varı, var olan hepsi, hepsi” anlamında.
Türkiye Türkçesinde bulunan “parça” kelimesi ise Çağataycada فارچه olarak geçiyor, yani aynısı, “parça” olarak telaffuz ediniyor.
Hoş geldiniz hocammm 😊😊🥰
"barça" kelimesi hepsi anlamında değil mi Hocam?
Var-ça gibi düşünülebilir. Tama yakın. Çeşitli görüşler var tabi...
Barçasini(hammasini) demek anadolu turkçesinde hepsini demekdir
Hocam devamı var mı acaba
Her dönemden bir metin yaptım hocam.
Teşekkürler hocamm
barçası "hepsi" manasına gelir güman ederim
Cigatay dili eski ozbek dolidor
şecerei terakime süper
Çağatay t de zamir n si yoktu hatta karakteristik bir özellik değilmi idi hocaaamm🙄
Tarafında okuması dogru mudur acaba ki:/
Evet, doğrudur. Videoda bu durumu açıklamaya çalıştım ✌️
Vallahi okunuşu doğrudur heralde. Argunşah'ın ders kitabından okuyoruz...
@@kubanhoca Hocam ben de Eski Türk Edebiyatı alanında master yapıyorum Erciyes Üniversiteside haddıme değil eleştirmek ama Özbek bi arkadasım vardı ve Argünşah hocanın kitabında bir çok kelimenin yanlış okunduğuna dair hocanın bizzat kendısi ile görüşmüştü hani o açıdan tereddütte kaldım ayrıca bılgımız dahilinde Çağatsyca metinde zamir n si olmaması gerektiği düşünülürse mantıgıma yatmadı bu yüzdeN sordum teşekkür ediyorum size emeğinize sağlık🙏🏻🌸
Rica ederim. İşin magazin kısmını bilemiyorum tabi. Benim de Hocanın okumalarını eleştirmek haddime olmadığı için ben de okunduğu gibi tahlil etmek durumundayım. Ancak şu da bir gerçek: Bir kaç farklı Terakime çevirisi okudum. Onlarda da nadir de olsa zamir n'si gördüm. Zamir n'si olmaması Çağatay için belirleyici bir özelliktir. Ancak istisnalar da olabiliyor. Bu açıdan bakmak lazım. İlgine teşekkür ederim.
Ancient turkish language..
(Mu)=Bu= this
(Tsu)=Şu= that (ts=~th)=θ (peltek S)
(Hou)=(Ou)=O= it (he /she)
(Al)-/El=(bearer)
/carrier
(Iz)- iz= S (old plural suffix)
Der/Dar=(der)= diger= other /...(dar)=(nearest to the other) (ler/lar= current plural suffixes)
(ɜ:ne)=Eun= Ön= (fore- first) =~uno- one (ilk) önce=~firstly) (öncesi=~before) (öncü=pioneer)
(Kendi= own)=(Ka-eun-de-u= which's it at fore-which one at first)
(ɜ:z=Öz= self
) (kendisi=oneself)
(This one)= Mu-eun= (Men)= Ben= Me
(That one)= Tsu-eun= (Tsıen)/thien= Sen= You
(These ones)= Mu-eun-iz=(miŋiz)=Biz = We
(Those ones)=Tsu-eun-iz=(siŋiz)= Siz =You (Plural)
Hou-al=Ol =O= it (he /she)
El=someone else
(El-der)= Eller= other people
(someones)
Hou-al-dar= (Ouldar) =Onlar (The bearer and other-s nearest to it/him)
Hou-eun-dar= (Ondar)=Onlar= They
Dayı=(maternal) uncle
Dayım=my uncle
Dayımlar=my uncle and other ones closest to him=(~my uncle and his family) or (~my uncle and his close friends)
Dayılarım=my uncles
ikiz=(two similar ones) =twin
ikiler =two and other dual ones
üçüz=(three similar ones)=triplet
üçler = three and other triple ones
for other languages...
(eun)- mu =ene.....ma...me...mo..bi..bo...wo..
(eun) -tsu =eni...ente..anda..anata.. thu..tu...ti..you
(eun)- hou= auwn...huve..he....
Men-ning=Meniŋ=Benim=My
Sen-ning=Seniŋ=Senin=Your
Ou-al-ning=Olniŋ=Onun=his/her/its
Miŋiz-ning=Bizniŋ=Bizim=our
Siŋiz-ning=Sizniŋ=Sizin=your (Plural)
Ou-al-dar-ning=Oldarnıŋ=Onların=their
Ka=(Qua)= which
U=(ou)= it's (that)
Ka-u=Ki=(Qui)=which that
(Meniŋ-ka-u):=which that my...= benimki=mine
(Seniŋ-ka-u):=which that your = seninki=yours
(Olniŋ-ka-u):=which that his/her/its= onunki= his/hers/its
Annemin pişirdiği tavuk çorbası =(Anne-m-niŋ Biş-dir-di-ka-u Tavğuk Şorba-tsu)= the chicken soup which (that of) my mom cook-ed...
Babanın gitqen şehir = (Baba-n-nıŋ Git-ka-eun Şehir) = The city which (one of) your father goes
Arkadaşımdan bana gelğen mektubu okudum= (Arkadaş-ım-dan baŋ-a (gel-ka-eun) mektup-u oku-du-m)= I've read the-letter (which-one-comes) from my friend to me
Sen eve giderken = (Sen Ev-e Git-e-er u-ka-en) = (that-which-time You get-to-Go to-Home)= While you go home
Seni gördüğüm yer = (Sen-u Gör-dü-ka-u-m yer) = (which-that-place (of) I Saw (that) You) = Where I saw you
İşe başlayacağı gün= iş-e başla-y'a-çak-ka-u gün (.Ki o gün işe başlayacaktı (iş-e baş-la-y'a-çak-er-di))=(which) the day s/he's gonna start to work
Ben dükkana anca varmışken=Ben dükkan-a an-ça var-mış-u-ka-en=when I've just arrived at the shop
Question words in turkish ..
(Mu)=Bu= this
(Tsu)=Şu= that...(ts=~th))=θ (peltek S)
Ka=(Qua)= (which)
U=(ou)= it (that)
(Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
Ne = what
(Ça -çe)(Ca-ce)= As
An (en) = time (moment)
Dem= time (demurrage)
Vakit= (time) while
Saat=hour
(Tsu-dem-an)=(the-time-moment)=- Zaman =the time
(Dem-u-en)= Demin= Just now
Di= now on
(Tsu-dem-di)= Şimdi=(the-time-new on)= now
Tsu-an=Şu an= this moment (now)
Tsu-an-da =Şu anda= right now (currently)(at present)
Hal= situation (status)
Hal-en =Halen= currently
Hala= still
Henüz=yet
Hazır=ready
Hal-i hazır-da=hali hazırda= at present
Hem-di =emdi=imdi=Now on
Hem-an =Hemen=(all the same-as moment)(exactly the same time)=in no time
(Hem-ma)=not exactly the same ...(amma) Ama= but
(An-ça)= Anca =as moment= (just) for now
(An-ça-ka-u)= Ancak =here now just this=(just this for now)=all but=( but just this ? )
Denk=(deng)=equal
Denge=balance (equilibrium) ....(deŋer)=değer=value
Dar= nearest to the other- (narrow)
Dara=specific weight
(Ka-dara)= which specific weight.. (Ka-değer)= which value.. (Ka-dar)= which proximate
Kader=~potential (measure)
Kadar=extent
(Ka-u)=Ki=(Qui)=which that=(it's so)= so that
(Ki-mu)=Kim=(which that so this)= Who (ki-mu=kimi=gibi=like)
Ki-mu-tsu-ne=(kimesne)= kimse=any one (whosoever)
(U-çün)= İçün=için= (that factor..)(because)= For.. (that's for)
(Ne-u-çün)=Niçün=Niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for)
Ne-ğe = Neye=(what to) what-where toward = ~for what
Ne-u-ğe=Niye =(what that to )= Why
(Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because
Ne-çe = Nece=How.. (like what) (as what)
(Ne-u-çe) = Nice=what as that= how long... (how too much)
(Ka-u-ne-çe)=qınça= how much that
(Ka-çe)=kaç..=how many..
O Bunu Yaptığınca=Bu'nu yap-tı-ka-u-ne-çe= (how much (in that time) s/he did this)=as much as s/he does this
O Bunu Yaptıkca=Bu'nu yap-tı-ka-çe= how many (in that time) s/he did this=as s/he does this (in each time)
(Ka-ne-çe)=Kança ............(Ka-çe)=Kaç........ =How many (as a numerical quantity)
(Ne-ka-dar)= Ne kadar =(what extent)= what-which-nearest= How much (as the attribute)
Ne-ğe ka-dar= Neye kadar =what which closest to
Ne-yir-ğe ka-dar=Nereye kadar =where which nearest to =where up to
Ne zaman=When ......Ka-çe-an= Haçan= when.... Ne vakit= when
Ne zamana kadar=(when which nearest to)= when up to
Ne-yir-e-denk = Nereye dek=(where equal to)= where till
Ne-yir-e denk-u-en= Nereye değin=(then where equal to)= where until
Ne-zaman-a denk-u-en= Ne zamana değin=(when-equal-to-then)= when until
(Ka-en)= Ken=which time=~(When)
(U-ka-en)= İken = (that-which-time)=when it's (that when...)
(Ka-ne-u) =Hani =which what so
Ka-u-tsu= Kaysı.... Ka-ne-tsu=Hansı..... (Ka-ne-ki) = Hangi =which
Ka-ne-ki-tsu=Hangisi=which one
that
Ka-yir= which place.... Ne-yir= what place
Ka-yir-de= Kayda=harda= where.......Ne-yir-de= Nerde=nerede= where
Ka-ile-u=Kalay....Ne-u-ile=Neyle....Ka-ne-deng =kanday........Ne-asıl=Nasıl= How
Ne-de-en=Neden=thereat what (then at what reason)= why
Ne-yir-de-en=Nereden (nerden)=thereat where =(1.where from)=(2.under what condition)=when- where and how
Da-en=(Dan-Den) =from (at.. then) (than) (thereat)
Mak/Mek...(emek)=exertion (process)
Ka=(Qua)= (which)
U=(ou)= it's (that)
Çün=(chun)=factor
(Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
(Çün-ka-u)=(factor-which-that) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because
U-Çün = that Factor =it's for= için=for
Gel-mek için =(it's factor to the process of coming)= for coming
Görmek için= for seeing
Gitmek için= for going
for deriving new adjectives from verbs
...A/e U-Çün =It's Factor To ..
suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü)
(geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary
(uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile
(kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent
(yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material)
(bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective
for deriving new adjectives from nouns and adjectives
suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü)
Yaban-cı = foreign-er
İş-çi= work-er
kapıcı=doorman
demirci=ironsmith
gemici=sailor
denizci=seaman
for deriving adjectives from the numbers
U-Ne-Çün =that-what-factor
suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü)
(Bir-u-ne-çün)=Birinci= first (initial)
(İki-u-ne-çün)= İkinci= second
(Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third
(Yüz-u-ne-çün)=Yüzüncü=hundredth
The names of some organs in our body
In turkish.. Ak= ~each one of both
Yan= side
Yan-ak= each of both sides=Yanak=the cheek
Kül-ak = each of both roses=Kulak= the ear
Şak-ak=şakak
Tut-ak=dudak=the lip
Dal-ak=dalak=the spleen
Böbür-ak=böbrek=the kidney
Paça-ak=bacak= the leg
Paytı-ak=(phathiack)fatyak..hadyak...adyak..=Ayak= the foot
Taş-....=
Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung
Tül-karn-ak =the covering of each one of both (dark-covert) periods= her iki karanlık çağı örten (tül).
Zu'l-karn-eyn=the owner of each one of both time (periods)
Dhu'al-chorn-ein=two horned one=Herne the hunter= Cernunnos
Türkçede bazı fiiller....
Bezmek=sıkılmak, (sıkışmak)
Büzmek=sıkıştırarak ezmek
Ezmek= üstüne basarak inceltmek
Üzmek=(inceltip koparmak) incitip kırmak
Yüzmek= Yüzeyinden (sıyırıp) gitmek
Yormak=(mecazen) üstüne gitmek, üstüne varmak ( tümüyle uğramak= uğraşmak) (A-yormak)=Kesin ve nihai olmayan bir fikre/sonuca varmak...
Yörmek/Yörümek=üstünde gitmek, üzerinde gezmek
, dolaşmak ( yöre=....) (yörük=...)
Yürmek/Yürümek=üstünde gitmek/üzerinden gitmek (yürü=go on)
Yülmek/Yülümek=üstünden sıyırıp gitmek
Yalamak=üstünden sıyırıp almak
Yolmak=üstünden çekmek, koparmak (~üstünü düzleştirmek)
Yılmak=üstünden aşağı (üstten alta) atmak, tırsmak, ürkmek (Yılan=...) (Yıldırım=...)
Yurmak= üstüne çekmek/örtmek (yur-ut=yurt ..yur-gan=yorgan)
Yırmak= içten/dışa gelmek, altından/üstüne çıkmak, üste gelmek (yoruşmak/yırışmak=yarışmak= birbirine üstün gelmek)
Yarmak=üstten aşağı (doğrudan, dimdik) inmek, bölmek
Yermek=(mecazen) üstten aşağı çekmek (yere çekmek, çekiştirmek)
Germek= dört bir yandan çekmek
Yıkmak= üstten aşağı almak,devirmek
Yığmak= üst üste koymak
Yağmak= üstüne dökülmek /üstten aşağıya dökülmek
Yoğmak=sıkışıp saflaşmak (mecazen)=ruhundan arınmak, ölmek (yoğunlaşıp arınmak.....yoga)
Yoğurmak=sıkıp yoğunlaştırmak ,bir kıvama getirmek (Yoğurt= yoğunlaştırılmış pastörize süt)
Yuğmak=sıkarak arındırdırmak (temizlemek) (yuğamak=yıkamak)
Yuvmak=sıkıp inceltmek, daraltmak ( yufka= ince hamur) (yuvka=yuka=ince, sığ) (yuvuz=yağız= ince, zayıf, narin) (yiv=sivri)
Yuvarlamak= döndürerek daraltmak (yuva=en dar/en ufak barınak) (yavru..=en ufak..)
Yummak=sıkarak kapamak, sıkıca kapamak (yumurmak=sıkıca kapatmak ) (yumruk=..) (yumurta=..)
(yukarı=yuka-yeri= ince tarafı, dar tarafı, üst tarafı)
(aykırı= arkırı= arka-yeri = arka taraftan, ters taraftan)
(üzeri=yüz-yeri= üst yüzeyi)
(astarı=ast-yeri= alt yüzeyi)
(astarı=asarı)
(aşağı= eşiği =eşik tarafı)
(dışarı=dış-yeri= dış taraf)
ağrı= çapraz yönde
uğru=(ön veya arka) yönü
eğri=
doğru=
Ka=(Qua)= which
U=(ou)= it's (that)
Ka-u=Ki=(Qui)=which that
An (en) = time (moment)
Da/de Ta/te = at (in/on it)
Ne=what
Ça/çe ...Ca/ce= as
Yaptığı zaman= (Yap-tı-ka-u zaman)= which-that-time s/he do-ed = that when s/he did it
Yaptığında= (Yap-tı-ka-u-an-da)= at-which-that-moment s/he do-ed = at while s/he did= when did s/he do it
Yapacağı zaman= yap-a-çak-ka-u zaman (...ki o zaman yapacak idi/(yap-a çak-erdi)yapacaktı)=that when will s/he do it
Gideceği sırada= git-e-çek-ka-u sırada (...ki o esnada gidecek idi/(git-e çek-erdi)/gidecekti)= that when s/he would be going
Yaptıkça = yap-tı-ka-çe= how many (in that time) have s/he done=(whenever s/he kept to do) = as s/he does it (in each time)
Yaptığınca=yap-tı-ka-u-ne-çe= how much (in that time) have s/he done= as much as s/he does it
Yapınca=yap-u-an-ça= by that moment which s/he does= when s/he does it
Yapıyorken=yap-ı-yor u-ka-en=that-which-time s/he tries to do= while s/he is doing it
Kırgız Türkçesine benziyormuş
barçasını "hepsini"
Var-ça gibi düşünülebilir. Tama yakın. Çeşitli görüşler var tabi...
Silamiş sevmek
Rezalet civiri
Çeviri kitabın yazarının çevirisi. Kendisi Profesör 🤷
@@kubanhoca men başini dinledim
Barcha - hepsini ,hammesini kullun demakdir
Il -se halk yane el -millat demakdir
Zaten dil turk dili lahce farki var
Özbek türki olarak ve Çağatay dili eski özbek dili oldği için, size yardim ediyim. "Musulman bo'lganlarni siladi" bu Musulman olanlara iyilik yapti anlamida geliyor.
Haqiqatda eski o’zbekcha 😅
Bazi so’zlarni inobatga olmasa,
deyarlik barchasi tushunarli.
@@1212-m6b yo o’zi rostdanam shunaqa. O’tkan asrda ruslar bu tilga o’zbek tili deb ot qo’yib qo’ygandan keyin, Chig’atoy tili o’lik tillar qatoriga kirib qoldi. Lekin siz bilan man gaplashadigan til bu chig’atoy tili.
Yok bu eski Harzemşahlarının dili yani devleti kuranlarda Oğuzlardır. Bu Oguz dili yani Türkmenlerin dili bu günki Özbekler aslında eski Türkmenceyi konuşuyorlar
@@BabaPer-e3m😅😅. Kipçak ve oğüzler türklerın ayni soyundan geliyorlar ama karluklarla ayni değil. Karluklar eski Hakaniye türkleri yada eski Göktürklerın evlatleri. Eski türk sözlüklerinede bakarsanız, görebilirsiniz. Karahanlılar hanedanı eski Göktürklerdan geliyor. Harezm bölgesinde oğüz özbekleri yaşıyorlar. Ama diğer bölgelerde kıpçak ve karluk özbekler çoğunluk ve yoğun yaşarlar. O yüzden biraz bir şeyleri karıştırmış olabilirsiniz.