Türklerin Altın Çağı (Prof. Dr. İlber Ortaylı)

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 22 ธ.ค. 2024

ความคิดเห็น • 11

  • @kaqlanjan
    @kaqlanjan 2 ปีที่แล้ว +18

    Eski programları yayınlarken rica ederim ilk yayınlandığı tarihi de verir misiniz?

    • @anticomar4345
      @anticomar4345 9 หลายเดือนก่อน +2

      Afedersin icine etmisler her yerde farkli ayni yarim stereo ses mono ses yapacaginiz isi …

  • @sifujack35
    @sifujack35 2 ปีที่แล้ว +4

    Habertürk radyo Diyarbakır frekansınız çok zayıf güçlendirilmesi için çalışanlarınızı bilgilendirirseniz sevinirim

  • @yurttas5830
    @yurttas5830 2 ปีที่แล้ว +3

    Esenlikler arkadaşlar:
    Yad/el kökenli sözcüklerin, Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen gösterelim. Türkçemiz; çok değerli, varlıklı bir dildir!..
    ( Türkçemiz; Türk ulusunun en önemli yaşam kaynağıdır.)
    Cevap = Yanıt/la-mak ( Soru-Yanıt )
    Sebep = Neden
    Netice = Sonuç
    Fayda = Yarar
    Zarar = Dokunca
    Kayıp = Yitik
    İhtiyaç = Gereksinim
    Kıymet/li = Değer/li
    İmkan/sız = Olanak/sız
    Lüzum/Lazım = Gerek/li
    Basit = Kolay
    Mikro = Küçük/Ufak
    Kadar = Değin/Dek
    Rağmen = Karşın ( Buna karşın )
    Zıt = Karşıt
    Tezat = Aykırı/lık - Çelişki/li
    Kıyas/Mukayese = Karşılaştırma
    Şekil = Biçim
    Şeffaf = Saydam/lık
    İzin = Onay
    Fikir = Düşünce
    His = Duygu
    Hassas = Duyarlı
    Hissetmek = Duyumsamak
    Sabır = Dayanç
    Perspektif = Bakış açısı/Görüngü
    Tecrübe = Deneyim
    Muazzam/Mükemmel = Olağanüstü
    Prensip = İlke/sel
    Orijinal = Özgün
    Trend = Eğilim
    Moda = Akım
    Faaliyet = Etkinlik
    Teşebbüs = Girişim
    Pratik = İşlevsel
    Keşif-İcat = Buluş/Bulgu
    Seyahat = Yolculuk/Gezi
    Dikkat = Abay
    Hakikat = Gerçek
    Şüphe = Kuşku
    Maalesef = Ne yazık ki
    Telaş-Endişe = Kaygı/Tedirgin
    Komik = Gülünç
    Komedi = Güldürü
    Tenkit = Eleştiri
    Şart = Koşul
    Mesaj = İleti
    Haber/İstihbarat = Duyum/Bilgi
    Talep/Arzu = İstek/Dilek
    İhtimal = Olasılık
    Plan = Tasarı
    Link = Bağlantı
    Tespit = Saptama/Belirleme
    İşaret = İz/İpucu
    Analiz = İnceleme/Çözümleme
    Metot = Yöntem
    Tercih = Seçenek ( Benim seçimim )
    Mülakat = Görüşme
    Tavsiye/Teklif = Öneri
    Objektif = Yansız/Nesnel
    Detay = Ayrıntı
    Taviz = Ödün
    Seyretme = İzleme
    Seyirci = İzleyici ( İyi izlemeler )
    Taraftar = Yandaş
    Pilot = Sürücü
    Müsabaka = Yarış
    Rekabet = Çekişme
    Mücadele = Uğraşı
    Gayret = Çaba/Emek
    Galibiyet = Kazanmak
    Mağlubiyet = Yenilgi
    Hız = İvme
    Acil = İvedi/likle
    Hareket = Devinim
    Aksi = Ters/ine
    Temas = Dokunma/Değinme
    İkaz = Uyarı
    Zorlama/Empoze = Dayatma
    Mobbing = Baskı
    Aile = Oguş/Ocak
    Baba = Ata
    Valide = Ana/Ög ( Ög/ksüz - Anasız )
    Akraba = Yakın
    Sülale = Soy/Sop
    Nesil = Kuşak
    Ecdat = Atalar
    Hukuk = Tüze
    Kanun = Yasa
    Legal = Yasal
    İllegal = Yasa dışı
    Taahhüt = Bağıt/la-mak
    Şahit = Tanık/lık
    Mahkeme = Duruşma
    Resmi = Kamusal/Biçimsel
    Nizam = Düzen
    Nizamname = Tüzük
    Miras = Bırakıt
    Örf-Adet = Gelenek-Görenek ( Töre )
    Medeni/yet = Uygar/lık
    Modern = Çağdaş
    Lider = Önder
    Mefkure/İdeal = Ülkü
    Zafer = Utku/Başarı
    Emir = Buyruk
    Amir = Buyuran
    Hakim/iyet = Egemen/lik-Boyunduruk
    Harp = Savaş
    Sulh = Barış
    Millet = Ulus/Budun
    Halk = Kamu/Toplum
    Vatan = Yurt
    Vatandaş = Yurttaş
    Vatansever = Yurtsever
    Nüfus = Toplum/Topluluk ( Arapça nüfus; kişiler, anlamına gelir, Türkçe karşılığı ise; "toplumdur." )
    Meclis = Kurultay/Kamutay
    Cumhuriyet = Ulus Yönetimi
    Edebiyat = Yazın
    Gramer = Dil Bilgisi
    Harf = İmce
    Alfabe = Abece/İmceler
    Kelime = Sözcük
    Cümle = Tümce
    İmla = Yazım
    Üslup/Tarz = Biçem
    Vezin = Ölçü
    Kafiye = Uyak
    Redif = Ek/Yineleme
    Nesir = Düzyazı
    Hikaye = Öykü
    Destan = Koçak/ Erteği
    İsim = Ad
    Zamir = Adıl
    Sıfat = Ön ad
    Zarf = Belirteç
    Fiil = Eylem
    Edat = İlgeç
    Hal = Durum
    Mana = Anlam
    Husus = Konu
    Sade = Yalın/Duru
    Hatıra = Anı/msamak
    Biyografi = Yaşam öyküsü
    Otobiyografi = Öz yaşam öyküsü
    Anekdot = Kısa anlatı/Öykücük
    Sohbet = Söyleşi
    Mülakat = Görüşme
    İlave = Ek
    Unsur = Öge
    Parça = Bölüm
    Grup = Öbek ( Söz öbekleri )
    Küme = Yığın
    Sahip =İye/Koruyucu
    Has = Özgü
    Bizzat = Kendi/si
    Zat/Şahıs = Birey/Kişi
    Karakter = Kişilik
    Tamamlayan = Tümleyen/Tümleç ( Dil Bilgisinde )
    Tercüme = Çeviri
    Tercüman = Çevirmen
    Tabir = Deyiş/Anlatım
    Telaffuz = Söyleyiş
    Kalem = Yazak/aç
    Kağıt = Yaprak
    Defter = Kaplık
    Kitap = Betik/Bitig
    Mecmua = Dergi
    Matbaa = Basımevi
    Talebe = Öğrenci
    Hoca = Öğretmen
    İmtihan = Sınav
    Pedagoji = Eğitim bilimi
    Departman = Bölüm
    Kampüs = Yerleşke
    Akademi = Bilimtay
    Tasfiye = Ayıklama/Temizleme
    Kabiliyet = Yetenek/Beceri
    Standart = Ölçün/lü
    Af/fetmek = Bağış/lamak-Yarlıgar
    Merhamet = Acıma
    Keder = Üzüntü
    Kader = Yazgı
    Huzur/Rahat = Erinç
    Akıl/lı = Us/lu
    Zeka = Anlak
    Şuur = Bilinç
    Hafıza = Bellek
    Nefes = Soluk/lanmak
    Hayat/i = Yaşam/sal
    Hayatını kaybetti = Yaşamını yitirdi ( Türkçe tümcesi kullanılmalı )
    Defin/kabir = Gömüt
    Eczacı = Emçi
    Hasta = Sayrı/u
    Doktor/Hekim = Sagun/Otacı
    Uzuv = Organ
    Acemi = Çaylak
    Profesyonel = Uzman
    İhtisas = Uzmanlık
    Kainat = Uzay/Evren
    Planet = Gezegen
    Sema = Gökyüzü
    Hafta = Yedil ( Farsça Haft/a = 7 demektir. Farsça Haftanın karşılığı ise öz Türkçe olan Yedi/l'dir!..)
    Sene = Yıl
    Takvim = Yıllık
    Devir = Çağ
    Asır = Yüzyıl
    Saat = Sayaç
    Zaman = Süre/ç
    Defa = Kez ( Eski Türkçe Kezik'ten türeme = Dönüş demek )
    Kazara = Bilmeden/İstemeden
    Enteresan = İlginç
    Spontane = Kendiliğinden
    Tatmin = Doyum
    Cimri = Eli sıkı
    Destek = Yardım
    İhmal = Boşlama/Görmezlik
    Zor/luk = Güç/lük
    Tamamen = Tümüyle/Bütünüyle
    Tebliğ/Anons = Duyuru
    Beyan = Açıklama
    Beyanname = Bildirge
    Deklare = Bildirmek
    İfade = Anlatım
    Hitabet Konuşma
    Nutuk = Söylev
    Laf = Söz
    Gıybet = Dedikodu
    Yemin = Ant
    Tatil = Dinlence
    Merhaba/ Selam = Esenlik ( Es'mekten türemiştir, öz Türkçedir! Farsça olan Âsân = kolay, dinlenmek anlamına gelir.
    Anahtar = Açar
    İrtifa = Yükselti
    İmar = Bayındır
    İnşaat = Yapı İşleri/Dikinti
    Eser = Yapıt
    Mekan = Yer
    Saha = Alan
    Etraf = Çevre
    Yeryüzü şekilleri = Yeryüzü biçimleri
    Coğrafya = Yeryüzü
    Tayyare = Uçak
    Uçak Pilotu = Uçman
    İta = Ödeme
    Mübalağa = Abartı
    Tasvir = Betimleme
    Asil = Soylu
    Zengin = Varlıklı
    Fakir = Yoksul
    Zayıf = Güçsüz
    Alim = Bilge
    Entelektüel = Aydın
    Elit = Seçkin
    İtibar = Saygın/lık
    Sosyoloji = Toplum Bilim
    İhtilal = Devrim
    İnkılap = Yenilik
    İmtiyaz = Ayrıcalık
    Aidat = Ödenti
    Maaş = Aylık
    İskan = Yerleşme
    Misafir = Konuk
    Sandalye = Oturak/Koltuk
    Rengarenk = Alaca
    Ekran = Gösterge
    Pazar = Satak
    Dükkan = Satış Yeri
    Yabancı = Yad/t ( Farsça Yâd = “Anma” anlamına gelir, öz Türkçe yad/t İle hiçbir biçimde benzer anlam taşımamaktadır!.. )
    İnkar = Yokumsama/Yadsıma ( Türkçe; Yad/t kökenlidir, türemiştir. )
    Harabe/Enkaz = Yıkıntı
    Hücum = Atılım/Akın/Saldırı
    Müdafaa/Defans = Savunma
    Sertifika/Diploma = Belge/ Yeterlilik Belgesi
    Sekreter/Katip = Yazman ( Sık kullanılıyor )
    Randevu = Buluşma
    Hediye = Armağan/Ödül
    Define = Gömü
    Teşekkür = Sağ ol
    Siyah = Kara
    Beyaz = Ak
    Kırmızı = Al/Kızıl
    Jenerik = Tanıtımlık
    Agresif = Saldırgan
    Kalp = Yürek
    Cesaretli = Yürekli
    Mert = Yiğit
    Kombine = Birleşik
    Kamuflaj = Gizleme
    Prosedür = İzlek
    Periyot = Dönem
    Versiyon = Sürüm
    Fenomen = Görüngü
    Derece = Aşama
    Dert = Sıkıntı
    İcraat = Uygulama
    Kurban = Adak
    Esir = Tutsak
    Cenah = Kesim
    Vasıf = Nitelik
    Ayan beyan = Açık seçik
    Vak'a =Olay
    Vasati = Ortalama
    Skandal/Rezalet = Utanç
    Müzakere = Görüşme/Oylaşma
    Mütareke = Uzlaşma
    İdare = Yönetim
    İdareci = Yönetici
    Teşkilat = Örgüt
    Takip/çi = İzleme/İzleyici
    Kuvvet = Güç
    Problem = Sorun
    Mülteci = Sığınmacı
    Hicret = Göç
    Mevki = Konum/Orun
    Mabet = Tapınak
    İhtişam = Görkem
    Petrol = Akaryakıt
    Camia/Kitle = Topluluk/Yığın
    Lakap = Takma ad
    Eşkal = Görünüş ( Dış )
    Keyif = Sevinç
    İmtina = Kaçınma
    Merdiven = Basamak
    İstirahat = Dinlenme
    Cahil = Bilgisiz
    Taraf = Yön
    Kabullenme = Benimseme
    Lüks = Gösteriş
    Güzergah = Yol boyu
    Kültür = Ekin/im
    Otomobil = Araç/Araba
    Tenha = Issız
    Mütalaa = Değerlendirme
    İltimas = Kayırma
    Berbat = Korkunç/İğrenç
    Zelzele = Deprem
    Antipatik = Sevimsiz/İtici
    Sempatik = Sevimli
    Doküman = Belge
    Sahil = Kıyı
    Çeşme = Kaynak
    Tabiat = Doğa
    Not:
    Aşağıdaki yad/el kökenli sözcükleri Türkçeleştirmeden bütünüyle Türkçe anlam vererek Türkçe kökenli denilerek kolay biçimde Türkçe sözcükler üretilebilir!..
    Konak = Konmaktan türemiş gibi benimsenebilir.
    Yalı = Yalamaktan denizin kara kısmındaki evleri ıslatmasından yola çıkarak Türkçe benimsenebilir.
    Önemli:
    Türk Dil Devrimi boşuna mı yapıldı?..
    Dilimizi zenginleştiriyor diye savunduğunuz Farsça, Arapça, Batı dillerinden dilimize giren yad/el kökenli sözcükler yüzünden, Türkçe sözcük, tümce kullanamıyoruz ya da karşılıklarını yazdığımızda "aman boş ver zenginlik" diye geçiştiriyoruz!..
    Türkçeye sonradan kullandığımız ünlü sözcüklerden olan "siyaset" Arapça; AT BAKICISI, "Bekir" diye koyduğumuz ad ise Arapça; DEVE YAVRUSU yavrusu, Farsça kız adı olarak kullandığımız "Jülide" ise; DAĞINIK demektir, zamanla kullanım anlamları değiştirmiştir, genelde yad/el kökenli sözcüklerde olur. Bir de insanlar yeniliklere yeni sözcüklere ilkin tepki koyar sonra ise; alışmaya, kullanmaya, uygulamaya başlar. Tabure yerine "oturak" denilmeye başlandığında ilkin tepki oluştu şimdi ise bol bol kullanıyor!..
    Bir dilde ister yeni ister 2000 yıldır yad/el sözcük kullanılsın bu onun kullanılması gerektiği anlamına gelmez!.
    Türkçe; yeni sözcük üretebilen varlıklı bir dildir, kullandığın sözcüklerin Türkçe karşılığı yazdıklarımdaki gibi kullanıyorsa yad/el sözcük kullanmanın hiçbir anlamı yoktur.
    Örnek; dükkan yerine "satış yeri" anahtar yerine "açar" neden gülünç olsun ? Gerçekte gülünç olan senin Türkçe sözcüklere karşı aşırı biçimde yozlaşman el kalman!

    • @metehan4451
      @metehan4451 ปีที่แล้ว +1

      Dil milliyetçiliğinin manası yok. Bu dil bir imparatorluk dilidir. Pekala her dilden sözcükler olabilir. Kaldı ki bir kelimenin yerine Türkçe bir kelime koymanız o kelimenin kullanılacağı anlamına gelmez. Dil, uzlaşıma dayalı olarak gelişir. Herkes o kelimeyi kullanırsa o kelime dilde bir yer kazanır. Kullanalım diyerek olmaz. Olacaksa olur olamayacaksa olmaz. Zorlama bir dil üretmek gereksizdir.

    • @yurttas5830
      @yurttas5830 ปีที่แล้ว +1

      @@metehan4451
      Dil ulusalcılığının anlamı yok. Bu dil bir imparatorluk dilidir. Pekala her dilden sözcükler olabilir. Kaldı ki bir sözcüğün yerine Türkçe bir sözcük koymanız o sözcüğün kullanılacağı anlamına gelmez. Dil, uzlaşıma dayalı olarak gelişir. Çoğunluk o sözcüğü kullanırsa o sözcük dilde bir yer kazanır. Kullanalım diyerek olmaz. Olacaksa olur olamayacaksa olmaz. Dayatma bir dil üretmek gereksizdir."
      Önemli:
      Gördüğün gibi yalın bir Türkçe ile kendini çok kolay biçimde açıklayabiliyorsun.
      Önemli olan; "Batı dillerden, Arapça'dan Farsça'dan Türkçe karşılığı olmayan sözcükler var ise bu sözcüklerin kullanımında bir sakınca yoktur." demek istiyoruz.
      Bizim sıkıntımız, sorunumuz; Türkçe karşılıkları var iken neden el/yad kökenli sözcükleri kullanarak kendimizi açıklama gereği duyduğumuz?. İmparatorluk kavramı ile bu durum benimsenip geçiştirilemez kaldı ki Selçuklu'da Farsça'ya Osmanlı'da ise Osmanlıca dil kullanımına karşı Türk toplumu Farslaşıyoruz, Araplaşıyoruz diye ağır tepkiler koymuş bu duruma karşı Anadolu'da başkaldırılar olmuştur. Bir dile Türkçe'de olduğu gibi çokça el kökenli sözcük girerse bu o dilin yavaş yavaş yozlaşarak yok olmasına yol açabilir!.

  • @jusiasyk
    @jusiasyk 2 ปีที่แล้ว +1

    ilber hocayla murat Bardakçıyı özledik

  • @bythemoonlight
    @bythemoonlight ปีที่แล้ว

    hocaya göre hunların dili çözülememiş ama günümüz macarların eklemeli dili gökten mi gelmiş?
    hunlar öz be öz türktür.

  • @jumshudhuseynov8267
    @jumshudhuseynov8267 2 ปีที่แล้ว +1

    🇦🇿

  • @emregüler-g5i
    @emregüler-g5i ปีที่แล้ว

    like