Tehlikeli oyunlar | Oğuz Atay

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 10 ก.พ. 2025
  • #OğuzAtay #tehlikelioyunlar #afnalbantoglu #şiirbaba
    -
    Seslendirme Ahmet Faruk Nalbantoğlu
    -
    Instagram @afnalbantoglu
    -
    Canlarım ciğerlerim,
    Kanalımıza abone olarak, videoları beğenerek, yorum yazarak veya paylaşarak destek verebilirsiniz. Gözlerinizden tebessüm, kalbinizden sevgi eksik olmasın.
    -
    Sanırım şimdiye kadar yaptığım en kaliteli seslendirme oldu. Ruh halime de uygun olduğu için belki. Kim bilir?
    -
    Oğuz Atay şiir ve yazıları
    Şiir sözleri
    TEHLİKELİ OYUNLAR - OĞUZ ATAY
    Bakın! Ben bile ağlıyorum albayım.
    İmkânsızlık duvarının önünde ağlıyorum.
    Bu duvar beni çıldırtıyor albayım.
    Başımı, bu duvara vurup parçalamak istiyorum.
    Başım ağrıyor albayım; biraz yürümek, biraz kendime gelmek istiyorum.
    Şimdi ne olacak albayım?
    Bilge beni istemiyor diye onu göremeyecek miyim artık?
    Böyle şey olur mu? Biraz önce birlikteydim onunla.
    Nereye gitmiş olabilir hemen? Onu sokaklarda bulamayacak mıyım?
    Aslında kötü bir oyun oynamıştım, kötü bir niyetim yoktu.
    Sizinle de oyunları düzeltmiyor muyduk birlikte?
    Bilge de anlamıştır canım. Birazdan gelir herhalde, değil mi?
    Yoksa eve dönüp beklesem mi onu? Ben de kötü davrandım ama albayım.
    Böyle oyun da olur muydu?
    Utanıyorum kendimden albayım. Üstelik utanmadan bu kalabalık caddenin köşesinde duruyorum. Belki de artık herkes öğrenmiştir. Herkes birbirine anlatıyor. Beni görünce de belli etmeden gülümseyecekler.
    Ben dünyayı kirletiyorum albayım.
    Hiç olmazsa kimseye belli etmeden bekleyebilsem burada.
    Kendimi gizleyebilsem. Yakamı kaldırayım da beni tanımasınlar.
    Acaba ölürsem çok üzülür mü albayım? O zaman koşup bana gelir mi dersiniz?
    Siz çok ağlarsınız biliyorum, albayım.
    Fakat sizi hiç ağlarken görmedim, biliyor musunuz?
    Ben öldükten sonra sizi ağlarken görmeyi doğrusu çok isterdim.
    Sadece bir kere, Mütercim Arifi okurken gözlerinizin dolduğunu görmüştüm.
    Biraz ölseydim, biraz da sizin bana ağlamanızı seyretseydim.
    Tabii Bilge pişman olacak, ama iş işten geçecek. Beni çok arayacak.
    Size çok önemli bir şey söyleyeyim mi albayım: Bu Bilge akıllı değil albayım.
    Burası çok önemli. Ben ondan akıllıyım, birçok insandan akıllıyım.
    Mesela Bilge, benim gibi sözler bulup söyleyemez duruma göre.
    Beni sevseydi, onun çok yararına olurdu. Onu adam edebilirdim albayım.
    Tabii akıllı olduğum için bana dayanamadı.
    Belki de akıllı insanlar yalnız kalırsa daha iyi olur. Kim bilir?
    Bilge de bunu çok söylerdi. Yalnız kalırsam daha iyi olurmuş.
    Üşüyorum albayım, aceleden ceketimi giymeyi unutmuşum.
    Sokağa nasıl çıkılacağını bilmem mesela.
    Bende hayat bilgisi zayıf albayım.
    Bilge bunları bilir, bu bakımdan akıllıdır; birlikte olabilseydik, insanlık çok yararlanacaktı bundan.
    Yazık oldu. Şimdi yanımda olsaydı, böyle üşümezdim albayım; beni bir arabaya bindirirdi hemen. Ben bunlara çabuk karar veremem albayım:
    Kararsızlığımla yanımdakilerin canını sıkarım.
    Hava da çok soğudu albayım, eve dönmek istiyorum.
    Biliyor musunuz, Bilge beni evde bekliyormuş gibi geliyor bana.
    Yoksa eve dönmek istemiyorum. Beni bekleyen yalnızlığı ve karanlığı istemiyorum. Bilge’den akıllı olduğum halde neden bu duruma düştüm acaba?
    Neden herkes benden kaçıyor albayım?
    Yaşamasını bilmiyorum da ondan mı?
    Bir dakika albayım, karşıdan birileri geçiyor:
    Kadını Bilge’ye benzettim; peki erkek kim? Değilmiş.
    Bu köşede de fazla bekledim galiba: Gelip geçenlerin dikkatini çekiyorum.
    Başka bir köşeye gitmeli. Biliyor musunuz albayım, bugün Bilge’ye ne diyordum?
    Diyordum ki köşe başlarında bekliyorum kadınlara bakmak için.
    Beni kıskandı albayım. Demek ki seviyordu.
    Ha-ha. Ona öyle şeyler bulup söylüyordum ki, bana hayran oluyordu.
    Onun için diyorum ki, odama dönmüş beni bekliyordur şimdi.
    Eve dönmek istemiyorum albayım. Ya gelmemişse.
    Ne dediniz? Yazacak oyunlarımız mı var? Onlarla mı uğraşırız?
    Nedense bugün içimden gelmiyor.
    Ben artık biraz çöktüm albayım.
    Aklıma yeni bir şey gelmiyor.
    Oyunlar beni de yordu galiba.
    Tabii Bilge’ye belli etmedim, ama ben herhalde bu oyunlara artık devam edemeyeceğim. Hava soğudu, biraz yürümeliyim albayım, ısınırım.
    Evet, zor oluyor gecekonduda artık, diyordum.
    Bilge’ye belli etmedim ama;
    ben galiba artık sizinle ve dul kadınla birlikte yürütemeyeceğim bu hayatı.
    Ben Bilge’yi istiyorum albayım,
    Belki kızacaksınız ama, onunla her şey başka türlü oluyordu. Siz şimdi ağladığıma bakmayın, aslında böyle hissediyorum.
    Oğuz ATAY
    Bilge’ye de bunu söyledim mi yoksa?
    Galiba, biraz başka türlü anlattım ona. Dedim ki:
    Bilge, aklını başına topla, beni yalnız bırakma.
    Bilge, Bilge, neden beni yalnız bıraktın?
    Şiir Baba kanalına abone olma linki: / @afnalbantoglu

ความคิดเห็น • 10

  • @emresaat8908
    @emresaat8908 5 ปีที่แล้ว +3

    abi oguz atayi cok iyi okusun daha cok gelmeli

  • @gulbaharakyol3821
    @gulbaharakyol3821 5 ปีที่แล้ว +7

    Sesinizle büyüleniyor insan

    • @afnalbantoglu
      @afnalbantoglu  5 ปีที่แล้ว +2

      Bu ne güzel bir yorum böyle. Ömürlü ol canım ciğerim.

  • @batuygl
    @batuygl 3 ปีที่แล้ว +1

    Oğuz Atay Türk Edebiyatının tacıdır

  • @ferhanersar4637
    @ferhanersar4637 5 ปีที่แล้ว +4

    Deli gibi sevenler sevdiklerini doğrudürüst anlatamıyor galiba..Deli gönül işte nolacak..Ama sevdikleri sonradan,yani ayrılıktan sonra en çok bunu özlüyor

  • @yeraltisakinii
    @yeraltisakinii 5 ปีที่แล้ว +1

    Bu aralar şiirlere ve şiir dinletilerine merak saldım ve galiba şu ana kadar yaptığım en yararlı şeylerden biri sesle şiirin uyumu desem yeterlidir:)

  • @Sametcl1
    @Sametcl1 5 ปีที่แล้ว +1

    Bende hayat bilgisi zayıf albayım.

  • @temelkuvali
    @temelkuvali 5 ปีที่แล้ว +2

    Sana diyebilseydim ki durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim...

  • @celaldeniz2363
    @celaldeniz2363 5 ปีที่แล้ว +1

    Abi yorumun müthiş ya

  • @hakkhakkatapan3113
    @hakkhakkatapan3113 5 ปีที่แล้ว +1

    KarTanesi Aşk
    İlk önce acılarımız, ömrümüzün karlı
    Buzlu
    Ve kaygan virajlarında çarpıştı
    Derken aşkı bulduk, acıların hengamesinde
    Mutluluğu yudumladık, gençliğimizin büyülü atmosferinde
    Mutluluk içinde dans edebilirdik
    Sevinç gözyaşlarımız birbirine karışırken
    Belki içimizdeki aşk tomurcuğu açarken
    Belki de nefeslerimizi gökyüzüne ateşte yanan kehribar tesbih taneleri gibi savururken
    Hayallerimizi yedi renge boyayabilirdik
    Belki belli belirsiz bir vakit
    Bembeyaz bir güvercin kanatlarında
    uçabilirdik
    Dünyanın en derin yerinde
    Derin bir çukur kazıp
    Efkârlarımızı ve acılarımızı gömerek
    Gün ışığı içmiş gibi kelebeğin kanatlarında yanabilirdik
    Pervanenin etrafında döne döne
    Bir ağustos ayında müzik söyleyebilirdik ağustos böceklerin yanı başında
    Sevdamızı sırtımıza yükleyerek kalbimizden ötelere
    Çok ötelere taşıyabilirdik
    Sevdaya susayan karıncalarla kol kola girerek
    Tatlı
    Ve huzur veren bir bestenin büyüsüne kalbimizi kaptırarak
    Sevinçten
    Ve bitmeyen enerjimizle ayaklarımız yerden kesilircesine
    Bulutlarla sarmaş dolaş olarak yeryüzüne sevda yağmurları olarak yağabilirdik
    Bir kar tanesi gibi bembeyaz
    Saf ve tertemizdi aşkımız