Değer yani evrensel ile durum farkını güzel anlatmış. Bir çok olayı anlıyorsun aslında Allah kuranı ilk muhataplar üzerinden hem onların durumlarını çözmüş hemde yeri geldiğinde evrensel tarihsel üstü mesajlar vermiş.
Anlamaktan muradı olanlar için muhteşem bir söyleşi.Sizi anlamaya karşı defans gosterenleri anlamak mumkun değil.Allah yolunuzu açık etsin.Bir seminerindenizde bir şahsiyetin soylediği gib işu anda TAIF desiniz.SABIR.
Gerçekten Mükemmel anlatmış değer ile durum farkını ve neyin evrensel olduğu ile neyin olgusal olduğunu. halkın rahat anlayacağı şekilde anlatmış ciddi güzel üslübü var.
Mustafa hocam sizi dinlerken Yaşar Nuri Hocamı andım!,,siz de çok değerlisiniz..O zaman yaşar nuri gibi yazacaksınız..son nefesinize kadar.Allah ömür versin …allah razı olsun ,,50 kişi dinleyip 3 kişi ayılsa bie yolunuz doğru demektir..
Antibiyotik tesirli bir sohbetti maşallah...ters piskoloji anabilim dali jüri özel ödülünü hak etmiştir..Sakin ve sabırlı bir üsluba kavuşması temennisiyle dahada hoş görünecek mücadelesi takdire sayan..Sonunda Din tarihle anlaşılır felsefeyle düşünülür bilimle tasdiklenir ise kayip ruh dirilecek ins. ...
Geri zekalı islam dini tüm insanlara gelmiş evrensel bir din'dir. Peygamber efendimiz arap ve arap topraklarında dünyaya gelmiştir herhalde uzayda dünyaya gelecek hali yoktu. Hz Isa'nın Avrupayla amerikayla ne bağlantısı vardıda hristiyan oldular.
bizim evimizde kuran hep vardı. Yaşar nuri ile kuran merakımız arttı ve incelemeye başladık. 53 yaşındayım hayatımın her döneminde kuran ve din vardı. herkes de kuranı arapça okuyordu. ben de dahilim buna arapça okuduk öğrendik. 35 yaşında yaşar nuri ile ilgimiz arttı. Mustafa hocanın dediği gibi kuran açık ve net değil. hem öldür hem sev der. Okuyan herkes de bu işte bir gariplik var der
Kuran yalnız sana hitap etmiyor. Her dile,her zamana,her coğrafyaya insanlara ve cinlere topyekün hitap ediyor. Sosyal ve fen bilimlerini bilmek gerekiyor.
maide 101 Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.
24:00 secde 5 i anlamak için secde 4 ten başlamak lazım, anlamayanlar için açıklama: secde 4'te "evreni 6 günde yarattım" denmekte, secde 5'te "ama Bizim için 1 gün sizinki gibi değil çooook uzun bir zaman dilimidir". Vesselam...
Cennet her kulturun icindeki insanlarin beklentilerine gore degisiyor ,bunu bana rahmetlik ninim derdi o cahil haliyle , kim ne diliyorsa yasadigi kultur icinde en guzeli ne varsa o verilecek , hiristiyanlarin dedigi gibi buda gibi oturmayacaksin :):) tabi sufli insanlarin algisiyla , ruhi anlamda fazilette yukselmis ruhlar icin Allahin guzelligini temasa etmek yetecek .......
Bu videoya son yorumum da şu olsun, Furkan 30 dan 35 e kadar olan ayetlerde ipek veya bilezik yok. Elbetteki Kuran'da bu mealde ayetler var, hafız olmadığım için ayet ve sûre veremiyorum.
bu konuştuklarınızın hepsi eskiden beri süre gelen medrese usullerinde vardır. tarihselcilik olarak yaklaştığınız şeyler zarurete binaen yapılması durumunda meşru görülmüş şeylerdir zaten.
hocam corona asri saadette yasansaydi ve ey inanlar birbirinize misafirlige gitmeyin , konusurken araniza iki metre mesafe koyun diye bir ayet inseydi acaba insanlar 1400 sene sonra da birbirlerine misafirlige gitmeyeceklermiydi? veya hala iki metre uzaktan mi konusacaklardi?
Kitaplarda yazılanlara göre o zaman yani sahabiler zamanında mut'a yapılmış, en son Hz Ömer yasaklamış. Benim sorum şu, mut'a'nın geçerli olduğu bir toplumda, NASIL OLURDA ZİNA HARAM OLUR?. Veya aynı soruyu tersten soralım. Zina'nın haram olduğu bir toplumda mut'a nasıl olurda normal karşılanır?.
Yeni Asya Gazetesinde ki yazidan. 04 Nisan 2018, Çarşamba 00:21 Kur’ân’ı ancak bir heyet tefsir edebilir İfadetü’l-Meram Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine ve fertlerine hitaben Arş-ı Âlâdan irad edilen İlâhî ve şümullü bir nutuk ve umumî, Rabbânî bir hitabe olduğu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya küçük bir cemaatin iktidarından hariç olan ve bilhassa bu zamanda, dünya maddiyatına ait pek çok fenleri ve ilimleri câmi’dir. Bu itibarla, zamanca, mekânca, ihtisasça daire-i ihatası pek dar olan bir ferdin fehminden ve karihasından çıkan bir tefsir, bihakkın Kur’ân-ı Azîmüşşan’a tefsir olamaz. Çünkü, Kur’ân’ın hitabına muhatap olan milletlerin, insanların ahvâl-i ruhiyelerine ve maddiyatlarına, câmi’ bulunduğu ince fenlere, ilimlere bir fert vâkıf ve sahib-i ihtisas olamaz ki, ona göre bir tefsir yapabilsin. Hem, bir ferdin mesleği ve meşrebi taassubdan hâlî olamaz ki, hakaik-ı Kur’âniyeyi görsün, bîtarafâne beyan etsin. Hem, bir ferdin fehminden çıkan bir dâvâ, kendisine has olup, başkası o dâvânın kabulüne dâvet edilemez; meğer ki, bir nevi icmaın tasdikine mazhar ola. Binaenaleyh, Kur’ân’ın ince manalarının ve tefsirlerde dağınık bir surette bulunan mehasininin ve zamanın tecrübesiyle fennin keşfi sayesinde tecelli eden hakikatlerinin tesbitiyle, her biri birkaç fende mütehassıs olmak üzere muhakkikîn-i ulemadan yüksek bir heyetin tetkikatıyla, tahkikatıyla bir tefsirin yapılması lâzımdır. Nitekim, kanunî hükümlerin tanzim ve ıttıradı, bir ferdin fikrinden değil, yüksek bir heyetin nazar-ı dikkat ve tetkikatından geçmesi lâzımdır ki, umumî bir emniyeti ve cumhur-u nâsın itimadını kazanmak üzere millete karşı bir kefalet-i zımniye husûle gelsin ve icma-ı millet, hücceti elde edebilsin. Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zat olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassublarından azade olarak tam ihlâslarından doğan dâhî bir şahs-ı manevîde bulunur. İşte, Kur’ân’ı ancak böyle bir şahs-ı manevî tefsir edebilir. Çünkü “Cüzde bulunmayan, küllde bulunur” kaidesine binaen, her fertte bulunmayan bu gibi şartlar, heyette bulunur. [...] Maahaza, kaleme aldığım şu İşaratü’l-İ’caz adlı eserimi, hakikî bir tefsir niyetiyle yapmadım. Ancak ulema-i İslâm’dan ehl-i tahkikin takdirlerine mazhar olduğu takdirde, uzak bir istikbalde yapılacak yüksek bir tefsire, bir örnek ve bir mehaz olmak üzere, o zamanların insanlarına bir yadigâr maksadıyla yaptım. ***
Kur'an'ın evrenselliği hakikate dayanır, hakikat ise zaman ve mekan ötesi olanın katındadır. Bu bağlamda Kur'an'ın hakikati tevhid inancıdır. Allah'ın kendini bize bildirdiği ayetlerdir evrensel olan. Dikkat ederseniz diğer semavi kitaplarda bu Allah katında olan hakikat tahrif olunca yeni peygamber gelmiş. Çünkü imanı ve inancı belirleyen temel parametre bu, ve bu parametre kitap içinde kök gibi bâkî kalması lazım. Öyle ya, o tahrif olursa kurtuluş yolu kalmaz. Bunu Yahudi ve Hristiyanlara yönelik ayetleri okursanız hemen fark edersiniz, hep tevhid inancı ekseninde döner mevzu!!! Kanımca sahabede bunu böyle anladığı için ayetleri mushaf yapmadılar. Hatta İbn-i Mes'ud ve İbn-i Abbas'tan gelen “şu şu ayetler yoktu sonradan eklendi/Asr suresi Bakara suresi gibi uzundu” gibi rivayetlerin rahat rahat kaynak eserlere girebilmesi ve günümüze kadar sıkıntısız hatta tartışmasız muahfaza edilmesi o dönemlerde herkesin bu işi bu şekil anlamasından kaynaklanıyor.. Mushaf bizi kör etti, tevhid akidesinden uzaklaştırdı. Mesela “toptan Allah'ın ipine sarılın tefrikaya düşmeyin” ayetindeki “ip” kavramını müfessirler “Kur'an” olarak anlamlandırıyor. Kur'an denince de bizim aklımıza gelen imge kara kaplı bir kitap oluyor. Ayete bakıyorsun Kur'an'a sarılın tefrikaya düşmeyin anlamı çıkııyor. Oysa vaka tam tersine, sarıldıkça tefrika artıyor. Bu nasıl bir şey? Hee, demek oradaki “ip” başka bir şey! Biraz mantık yürütelim: İp ne yapar, mesela dikiş ipliği? Farklı farklı renklerdeki parçaları birleştirir. O zaman oradaki ipi kuyuya salınan bir ipten ziyade farklı parçaları birleştiren bir dikiş ipliği gibi düşünmek lazım. O halde o ip bizim imgelediğimiz mushaftan ziyade tevhid akidesidir. Hz. İbraime, hatta Âdem'e kadar uzanan hanif bir iptir o. Kıyamete kadar korunacak olanda odur. Bakın arkadaşlar, birleştirici olacak olan şey doğal olarak sade ve net olması lazım. Koca bir metnin birleştiriciliği olamaz. O metni de birleştiren bir şey var, tevhid. Kâbe'ye gidiyoruz çünkü Allah onu kendine ev seçmiş. Yüzlerce taştan olması, dört köşe olması, kapısı mapısı tefrika sebebi olmadan hepimiz gidip tavaf ediyoruz... İşte o birleştirici olan temel hakikati ısırdığın zaman bütünün parçası olmakla tefrikaya düşmüyorsun. Ehl-i Sünnetin omurga olması işte bu bağlamdadır. Şemsiye gibi geniş. Bu ipin tevhid akidesi olduğuna başka bir delil: Bu omurgadan ayrılanların alayı neyle ayrılıyor? Başkalarını tekfirle değil mi? Yani ipi kendi eliyle koparmadan ayrılamıyor! Buna benzer bir şekilde “zikir verdik” tabirini de “kitap verdik” diye çeviriyorlar. Oysa zikir, bahsetmek, gündeme getirmektir. Neyi gündeme getiriyor? Tevhid inancını, yani tahrif olan ana hakikati gündeme getirme misyonunu verdik. Delilin ne diyeceksiniz? Zikir verilen peygamberlerin isimlerine bakın, aralarında kitap verilmeyen peygamberlerde var. Zikir eğer kitapsa neden kitap verilmeyen peygamberleri Allah isim isim, bunlara da zikir verdim sana verdiğim gibi diyor? Kur'an zikirdir, ama Kur'an'ın zikir olması içinde o kök hakikati barındırmasından geliyor. Kur'an'dan tevhid inancını çekip çıkartın, tommiks, zagor gibi kuru hikaye kitaplarından farkı kalmaz, çünkü artık o kıssa ve haberlerin hiçbirisi tevhide götürmez, tevhid dükkanı olma özelliğini yitirir, İncil'den Tevrat'tan farkı kalmaz.
Kur'an ve ayetlerle böylesine alay edenlerin hali içinde ebedi kalacakları cehenneme hazır olsunlar buyuruyor ayeti kerimede Allah mutlak Adalet sahiptir o ceza vermede acele etmez ta ki o an geldiğinde korkudan gözleri fırlayacak gibi olmak bu ve bu gibi sözde ilahiyatçılar Allah'ın laneti üzerine olsun bu dinle dalga geçilmeyeceklerini pek yakın zamanda görecekler.
insanları güldürerek ve onların gülmesi ile coşarak kendinden geçiyor hocamız, soru soran konuşmacının sözünü bitirmesine bile tahammülü yok , hep kendisi konuşacak hep dediği dedik olacak , kuran kıssalarını kurgu veya sanki yaşanmamış varsayımlı görmek hafifliğ hiç yakışmıyor hocaya ..
Son 20 dakika hem güldüm hem ağladım.. Allah selamet versin, bir tane Mustafa Öztürk'ümüz var..
Gercekten kuran da anlayamadıgım seyleri bu sekilde dusunulunce mantıkli geliyor Allah sizden razı olsun kaybettigim imanimı sayenizde geri kazandım..
Aynen öyle dimi çoğu şeyi anlamlandırabiliyor insan
Değer yani evrensel ile durum farkını güzel anlatmış. Bir çok olayı anlıyorsun aslında Allah kuranı ilk muhataplar üzerinden hem onların durumlarını çözmüş hemde yeri geldiğinde evrensel tarihsel üstü mesajlar vermiş.
Güzel samimi ufuk açıcı bir sõyleşi olmuş mustafa hocaya ve bu organizasyonu yapanlara çok teşekkûrler...
Sonuna kadar dinledim çok güzel bir sohbetti
Mükemmel bir adamsınız hocam. Allah sizden razı olsun.
Anlamaktan muradı olanlar için muhteşem bir söyleşi.Sizi anlamaya karşı defans gosterenleri anlamak mumkun değil.Allah yolunuzu açık etsin.Bir seminerindenizde bir şahsiyetin soylediği gib işu anda TAIF desiniz.SABIR.
Nur içinde Yaşasın Yaşar Nuri hocamızın sayesinde Kur'an'dan tanıştık
Gerçekten Mükemmel anlatmış değer ile durum farkını ve neyin evrensel olduğu ile neyin olgusal olduğunu. halkın rahat anlayacağı şekilde anlatmış ciddi güzel üslübü var.
Allah razı olsun
Hocanın farklı bir bakış açısı var
Dinlerim 👍
bu hocayı sevdim konuşması ve üslubu çok hoş Allah razı olsun
gerizekali:):)
Takip ettiğim dinlediğim her insanın fikirlerini kabul ediyorum anlamına gelmez, aptal değilim tek tarafı dinleyip köle olacak halim yok
Evet, ben bir kavga veriyorum, aptala aptal demek gerekir
Yok, mustafa hocadan
Hocanin muridi oldum anlami cikardigim icin oyle demedim, hocanin demek istedigini anlamadigi icin dedim. Yanlis anlamissin
Bal yaa bal sabaha kadar dinlerim sizi
takdire şayan hocalardan
İlahiyattan böyle bir akıl daha çıkmaz.
Mustafa hocam sizi dinlerken Yaşar Nuri Hocamı andım!,,siz de çok değerlisiniz..O zaman yaşar nuri gibi yazacaksınız..son nefesinize kadar.Allah ömür versin …allah razı olsun ,,50 kişi dinleyip 3 kişi ayılsa bie yolunuz doğru demektir..
Allah razı olsun hocam. Sen bizim bi tanemizsin.
İLMİNİZE EMEĞİNİZE BEDENENİZE SAĞLIK
Bu hocamı bende sevdim çol şeyler öğrendim tşk.ler
Allah sizden razı olsun
DİN Konusunda Dünyanın en Donanımlı ve en Alim Adamı..
Gelmiş ve Geçmiş herkes dahil buna..
Mubarek hoca Allah razi olsun
Allah razı olsun.
Ağzına sağlık hocam...
Bu hoca sözü ile konuşuyor. Helal olsun
Antibiyotik tesirli bir sohbetti maşallah...ters piskoloji anabilim dali jüri özel ödülünü hak etmiştir..Sakin ve sabırlı bir üsluba kavuşması temennisiyle dahada hoş görünecek mücadelesi takdire sayan..Sonunda Din tarihle anlaşılır felsefeyle düşünülür bilimle tasdiklenir ise kayip ruh dirilecek ins. ...
Cansın Hocam...
Çok büyük bir alim
Bu adam bilim adamı mukemmel
Muhtesemdi yapana da youtuba koyana da helal olsun
En En dürüst insan mustafa ozturk
Allah ıslah etsin
İslam Arap dinidir. Mustafa hocam bunu istemeden çok güzel açıklıyor.
+Hakan Tengrikulu mustafa hocada herşeyin farkında.... izleyiciye mesaj vermeye çalışıyor dediğine katılıyorum
Geri zekalı islam dini tüm insanlara gelmiş evrensel bir din'dir. Peygamber efendimiz arap ve arap topraklarında dünyaya gelmiştir herhalde uzayda dünyaya gelecek hali yoktu. Hz Isa'nın Avrupayla amerikayla ne bağlantısı vardıda hristiyan oldular.
İSLAM
IRKCILIĞI MEN ETMİŞTİR.
@önay türk
YAZILI BİR KİTABI OLMAYAN KİTAPSIZLARA ATEİST DENİR.
Olum adam 2 saat boyunca değer ile durum diye kategorize ederek ayırmış ya siz dinlediğinizi de anlamıyorsunuz ahahahaj
haram aylarda hep savaşmışlar. hoca yine doğru söylüyor
bu adami herkese dinletin. ozellikle bu konusmasini.
Dr ikarus sanane be
Niye ? Gökten zembille mi inmiş.
bizim evimizde kuran hep vardı. Yaşar nuri ile kuran merakımız arttı ve incelemeye başladık. 53 yaşındayım hayatımın her döneminde kuran ve din vardı. herkes de kuranı arapça okuyordu. ben de dahilim buna arapça okuduk öğrendik. 35 yaşında yaşar nuri ile ilgimiz arttı. Mustafa hocanın dediği gibi kuran açık ve net değil. hem öldür hem sev der. Okuyan herkes de bu işte bir gariplik var der
Kuran yalnız sana hitap etmiyor.
Her dile,her zamana,her coğrafyaya insanlara ve cinlere topyekün hitap ediyor.
Sosyal ve fen bilimlerini bilmek gerekiyor.
Hocam aslında başka bir şey anlatmaya çalışıyor, anlayan kardeşlerim beğensin ;)
Dr ikarus ne anlatıyor?
@SkyIs Mine
Çöp bilgi.
hoca doğru söylüyor. ilk zamanına kimse inemez.
maide 101 Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.
Baba Baba İlahiyatçıların Babası :)
Noel babası !
Fazla baba dedin.
Mehmet okuyan ve Mustafa islamoglundan sonra tabiki
Ama katiliyorum binlerce sebek hocalari gördügümüzde bu cikarimi yapabiliriz.saygilarla
ve lâ ratbin ve lâ yâbisin illâ fî kitâbin mubîn(mubînin)
Kavrama yeteneginiz yoksa dinlemeyin en azinxan sacma yorum yapmayin bari.
sanane isteyen istediği yorumu yapar
24:00 secde 5 i anlamak için secde 4 ten başlamak lazım, anlamayanlar için açıklama: secde 4'te "evreni 6 günde yarattım" denmekte, secde 5'te "ama Bizim için 1 gün sizinki gibi değil çooook uzun bir zaman dilimidir". Vesselam...
alaninizda yogrulmussunuz...meyvelerini veriyorsunuz….aynen devam...gazan mübarek, yolun acik olsun sayin hocam....
Dk 21.30 ... helal olsun
Mustafa Hocami banaızın tefsir videolarından arşivde birşeyler varsa paylaşın lütfen.. Syg..
Stereo olarak tekrar yüklenirse çok iyi olur.
''Atladığınız ayet durum ayetidir hocam''
👍👍👏👏👏🙋♀️❤❤❤❤
55:24
1:37:17
1:38:30
1:50:32
1:15:00
Ben şahsen Prof.Dr Mehmet Okuyan,Prof Doktor Şaban Ali Düzgün Hocaları takip ediyorum.
Sana da tam onlar yakışır...
@@cemilesener5990 teşekkürler müslüman lar müslüman hocaları takip ederler
sevan nişanyanın ekşi sözlüğe döşendiği o şeytani 91 sorunun cevabını vermekle yükümlüsünüz dak: 1:13:00 nedir bu 91 soru, bilen var mı???
bu sohbet de en önemli olan tek şey var Dr. Ali Menekşe dir
Bu arada o t-rex gibi soluyan kim ya?
:d
brova hocamm
Mustafa Öztürk, çağımızın İbnu'r-Râvendî'sidir...
ihtiyaçtan kalanı
çocuk gelin islam da normal. bundan kaçmak yok. hoca doğru söylüyor
Cocuk gelinmisin recayii
Cennet her kulturun icindeki insanlarin beklentilerine gore degisiyor ,bunu bana rahmetlik ninim derdi o cahil haliyle , kim ne diliyorsa yasadigi kultur icinde en guzeli ne varsa o verilecek , hiristiyanlarin dedigi gibi buda gibi oturmayacaksin :):) tabi sufli insanlarin algisiyla , ruhi anlamda fazilette yukselmis ruhlar icin Allahin guzelligini temasa etmek yetecek .......
KİRLİ IRMAK DOĞRU TESPİT. AMA O SÜZGEÇ NASIL OLACAK KİM OLACAK VS VS,
Dakika 15.37. Hocanın sağında ekranın solundaki güya sunucunun kullandığı cümleye bakar mısınız? "İYİ KOYMUŞSUNUZ DA HOCAM!!!???"
Bu videoya son yorumum da şu olsun, Furkan 30 dan 35 e kadar olan ayetlerde ipek veya bilezik yok.
Elbetteki Kuran'da bu mealde ayetler var, hafız olmadığım için ayet ve sûre veremiyorum.
bu konuştuklarınızın hepsi eskiden beri süre gelen medrese usullerinde vardır. tarihselcilik olarak yaklaştığınız şeyler zarurete binaen yapılması durumunda meşru görülmüş şeylerdir zaten.
yaşar hoca önce darabe var diye yazdı daha sonra ise değiştirdi. Mustafa hoca da değiştirecek mi? mesela 2018 de farklı mı düşünecek
Hocam 80.binhizmetciyide unutma.80.hurgerek.
yaşar nuri öztürk dak: 42
1:17:00
hocam corona asri saadette yasansaydi ve ey inanlar birbirinize misafirlige gitmeyin , konusurken araniza iki metre mesafe koyun diye bir ayet inseydi acaba insanlar 1400 sene sonra da birbirlerine misafirlige gitmeyeceklermiydi? veya hala iki metre uzaktan mi konusacaklardi?
17 , 56, 148
Kitaplarda yazılanlara göre o zaman yani sahabiler zamanında mut'a yapılmış, en son Hz Ömer yasaklamış. Benim sorum şu, mut'a'nın geçerli olduğu bir toplumda, NASIL OLURDA ZİNA HARAM OLUR?.
Veya aynı soruyu tersten soralım.
Zina'nın haram olduğu bir toplumda mut'a nasıl olurda normal karşılanır?.
Hocam kadınlarada selam varmı
Yine erkeklerin hizmetinemi verileceğiz
Hocam butun kaynaklarda aynenboyegeciyor.
ok
sunucunun manipüle etmesine izin vermedi helal :)
Hocam aynızorluklar sahabelerinde başınagelmiş.
42:13
kuran aynen öyle. hem öldür hem sev diyor. hem artı var hem eksi var. Yani duruma göre esnetebilirsin
Ateizm dünyaya şaşı bakmaktır.
Günün rayicine göre ücretlerini verin.
Yeni Asya Gazetesinde ki yazidan.
04 Nisan 2018, Çarşamba 00:21
Kur’ân’ı ancak bir heyet tefsir edebilir
İfadetü’l-Meram
Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün zamanlarda gelip geçen nev-i beşerin tabakalarına, milletlerine ve fertlerine hitaben Arş-ı Âlâdan irad edilen İlâhî ve şümullü bir nutuk ve umumî, Rabbânî bir hitabe olduğu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya küçük bir cemaatin iktidarından hariç olan ve bilhassa bu zamanda, dünya maddiyatına ait pek çok fenleri ve ilimleri câmi’dir.
Bu itibarla, zamanca, mekânca, ihtisasça daire-i ihatası pek dar olan bir ferdin fehminden ve karihasından çıkan bir tefsir, bihakkın Kur’ân-ı Azîmüşşan’a tefsir olamaz. Çünkü, Kur’ân’ın hitabına muhatap olan milletlerin, insanların ahvâl-i ruhiyelerine ve maddiyatlarına, câmi’ bulunduğu ince fenlere, ilimlere bir fert vâkıf ve sahib-i ihtisas olamaz ki, ona göre bir tefsir yapabilsin. Hem, bir ferdin mesleği ve meşrebi taassubdan hâlî olamaz ki, hakaik-ı Kur’âniyeyi görsün, bîtarafâne beyan etsin. Hem, bir ferdin fehminden çıkan bir dâvâ, kendisine has olup, başkası o dâvânın kabulüne dâvet edilemez; meğer ki, bir nevi icmaın tasdikine mazhar ola.
Binaenaleyh, Kur’ân’ın ince manalarının ve tefsirlerde dağınık bir surette bulunan mehasininin ve zamanın tecrübesiyle fennin keşfi sayesinde tecelli eden hakikatlerinin tesbitiyle, her biri birkaç fende mütehassıs olmak üzere muhakkikîn-i ulemadan yüksek bir heyetin tetkikatıyla, tahkikatıyla bir tefsirin yapılması lâzımdır. Nitekim, kanunî hükümlerin tanzim ve ıttıradı, bir ferdin fikrinden değil, yüksek bir heyetin nazar-ı dikkat ve tetkikatından geçmesi lâzımdır ki, umumî bir emniyeti ve cumhur-u nâsın itimadını kazanmak üzere millete karşı bir kefalet-i zımniye husûle gelsin ve icma-ı millet, hücceti elde edebilsin.
Evet, Kur’ân-ı Azîmüşşan’ın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nâfiz bir içtihada malik ve bir velâyet-i kâmileyi haiz bir zat olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azîm bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telâhuk-u efkârından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassublarından azade olarak tam ihlâslarından doğan dâhî bir şahs-ı manevîde bulunur. İşte, Kur’ân’ı ancak böyle bir şahs-ı manevî tefsir edebilir. Çünkü “Cüzde bulunmayan, küllde bulunur” kaidesine binaen, her fertte bulunmayan bu gibi şartlar, heyette bulunur. [...] Maahaza, kaleme aldığım şu İşaratü’l-İ’caz adlı eserimi, hakikî bir tefsir niyetiyle yapmadım. Ancak ulema-i İslâm’dan ehl-i tahkikin takdirlerine mazhar olduğu takdirde, uzak bir istikbalde yapılacak yüksek bir tefsire, bir örnek ve bir mehaz olmak üzere, o zamanların insanlarına bir yadigâr maksadıyla yaptım.
***
muta nikahı peygamber zamanında var ama ömer kaldırıyor :)
Soran; "HACI", karşısındaki "HACI" ne diyeyim bilmem ki?
Esed dedigi kisi kim?
Muhammed Esed. Yahudiden dönme musluman tefsirci
islamdan önce uygulanan hukuk zaten bir peygamber kalıntısıyla doğru uygulanabilmştir. bozulmuş hükümleri zaten hz peygamber düzeltmiştir
Siktir lan
ucuza cariye alın. indirim var cariyelerde
inanan Müslümana saygılar siyasal İslamcıya selamım olamaz
Burdan sun mu anlamalıyız arablarin magrufunu kabul eden Allah CC farklı milletlerin magrufu da meşrudur
Garanit rivayetinide sahih kabul ediyordur tahminen.Rivayetler vahiylemi geliyor ki kuranla eş değer tutuyorsunuz ?
Hocam her şeyin farkındasın değil mi
Farkında, caktirma:)
Ben hep bunların arasındayım;)
Güzel, kardesim;)
Niye soruyorsun ?
kalin ka her şeyin farkındayım :)
Kur'an'ın evrenselliği hakikate dayanır, hakikat ise zaman ve mekan ötesi olanın katındadır. Bu bağlamda Kur'an'ın hakikati tevhid inancıdır. Allah'ın kendini bize bildirdiği ayetlerdir evrensel olan. Dikkat ederseniz diğer semavi kitaplarda bu Allah katında olan hakikat tahrif olunca yeni peygamber gelmiş. Çünkü imanı ve inancı belirleyen temel parametre bu, ve bu parametre kitap içinde kök gibi bâkî kalması lazım. Öyle ya, o tahrif olursa kurtuluş yolu kalmaz. Bunu Yahudi ve Hristiyanlara yönelik ayetleri okursanız hemen fark edersiniz, hep tevhid inancı ekseninde döner mevzu!!! Kanımca sahabede bunu böyle anladığı için ayetleri mushaf yapmadılar. Hatta İbn-i Mes'ud ve İbn-i Abbas'tan gelen “şu şu ayetler yoktu sonradan eklendi/Asr suresi Bakara suresi gibi uzundu” gibi rivayetlerin rahat rahat kaynak eserlere girebilmesi ve günümüze kadar sıkıntısız hatta tartışmasız muahfaza edilmesi o dönemlerde herkesin bu işi bu şekil anlamasından kaynaklanıyor.. Mushaf bizi kör etti, tevhid akidesinden uzaklaştırdı. Mesela “toptan Allah'ın ipine sarılın tefrikaya düşmeyin” ayetindeki “ip” kavramını müfessirler “Kur'an” olarak anlamlandırıyor. Kur'an denince de bizim aklımıza gelen imge kara kaplı bir kitap oluyor. Ayete bakıyorsun Kur'an'a sarılın tefrikaya düşmeyin anlamı çıkııyor. Oysa vaka tam tersine, sarıldıkça tefrika artıyor. Bu nasıl bir şey? Hee, demek oradaki “ip” başka bir şey! Biraz mantık yürütelim: İp ne yapar, mesela dikiş ipliği? Farklı farklı renklerdeki parçaları birleştirir. O zaman oradaki ipi kuyuya salınan bir ipten ziyade farklı parçaları birleştiren bir dikiş ipliği gibi düşünmek lazım. O halde o ip bizim imgelediğimiz mushaftan ziyade tevhid akidesidir. Hz. İbraime, hatta Âdem'e kadar uzanan hanif bir iptir o. Kıyamete kadar korunacak olanda odur. Bakın arkadaşlar, birleştirici olacak olan şey doğal olarak sade ve net olması lazım. Koca bir metnin birleştiriciliği olamaz. O metni de birleştiren bir şey var, tevhid. Kâbe'ye gidiyoruz çünkü Allah onu kendine ev seçmiş. Yüzlerce taştan olması, dört köşe olması, kapısı mapısı tefrika sebebi olmadan hepimiz gidip tavaf ediyoruz... İşte o birleştirici olan temel hakikati ısırdığın zaman bütünün parçası olmakla tefrikaya düşmüyorsun. Ehl-i Sünnetin omurga olması işte bu bağlamdadır. Şemsiye gibi geniş. Bu ipin tevhid akidesi olduğuna başka bir delil: Bu omurgadan ayrılanların alayı neyle ayrılıyor? Başkalarını tekfirle değil mi? Yani ipi kendi eliyle koparmadan ayrılamıyor! Buna benzer bir şekilde “zikir verdik” tabirini de “kitap verdik” diye çeviriyorlar. Oysa zikir, bahsetmek, gündeme getirmektir. Neyi gündeme getiriyor? Tevhid inancını, yani tahrif olan ana hakikati gündeme getirme misyonunu verdik. Delilin ne diyeceksiniz? Zikir verilen peygamberlerin isimlerine bakın, aralarında kitap verilmeyen peygamberlerde var. Zikir eğer kitapsa neden kitap verilmeyen peygamberleri Allah isim isim, bunlara da zikir verdim sana verdiğim gibi diyor? Kur'an zikirdir, ama Kur'an'ın zikir olması içinde o kök hakikati barındırmasından geliyor. Kur'an'dan tevhid inancını çekip çıkartın, tommiks, zagor gibi kuru hikaye kitaplarından farkı kalmaz, çünkü artık o kıssa ve haberlerin hiçbirisi tevhide götürmez, tevhid dükkanı olma özelliğini yitirir, İncil'den Tevrat'tan farkı kalmaz.
Erkeklerden içim bulandı namus hak getire Allah dünyada Ahlaklı olun derken,cennette böyle bişey vadetmiş olabilirmi?
Allah Sana SELAMET versin ...
Bu SAMİMİYETİN ve İHLASLI Amelini ALLAH MAHCUP ETMEZ .
Hataların var ise MUHAKKAK düzeltir ve Seni Gene AYAĞA DİKER .
Hocam siz kendinizi kurtardınız da biz ne yapacağız peki?
bir gavurun bana böyle demesi çok normal
adam daha ne desin aq
Dr ikarus terbiyesiz
Mustafa Öztürk hocaya, emekliliğinde fabrika ayarlarına dönmesini Allah'tan niyaz ediyorum. İMANLA ŞÜPHE YANYANA DURMAZ.
Yani çocukdedik babagidip onuöldürme malınıda ganimetyapmadedi.
Hanirecimvardı hertarafından yalanfışkırıyor.
Hoca çok gergin bu konuşmada
4 ANLAM ÇIKABİLİR AMA HANGİSİ DOĞRU BİLEMEYİZ. BU NASIL TANRI KİTABI?
TANRI KİTABI DEĞİL
ALLAH KELAMI !
Kur'an ve ayetlerle böylesine alay edenlerin hali içinde ebedi kalacakları cehenneme hazır olsunlar buyuruyor ayeti kerimede Allah mutlak Adalet sahiptir o ceza vermede acele etmez ta ki o an geldiğinde korkudan gözleri fırlayacak gibi olmak bu ve bu gibi sözde ilahiyatçılar Allah'ın laneti üzerine olsun bu dinle dalga geçilmeyeceklerini pek yakın zamanda görecekler.
insanları güldürerek ve onların gülmesi ile coşarak kendinden geçiyor hocamız, soru soran konuşmacının sözünü bitirmesine bile tahammülü yok , hep kendisi konuşacak hep dediği dedik olacak , kuran kıssalarını kurgu veya sanki yaşanmamış varsayımlı görmek hafifliğ hiç yakışmıyor hocaya ..
zorunami gitti hoca aynen dogrusunu söylüyor
Ne ? Bu ya ? Bir Çok konusmak. Icinizden hic mi ? Gecmiyor da ? Bir yerlere bagliyorsunuz