Kapitalizmden azade yaşayamayacağımıza göre, metropolde de emek sömürüsü var köy hayatında da. Ben her koşulda köy hayatını yeğlerim ama bu kadın hareketinin sağladığı kazanımlara itiraz edeceğim anlamına gelmez. Bence bu konuları tartışırken kavramlar bulanıyor ve birbirine giriyor. “Çocuk sahibi olan kadınlar hayatsızlaştığından dolayı aklı başında bir kadın ‘asla’ çocuk istemez. İş yerinde erkek tacizine maruz kalan kadınlar olduğu için aklı başında hiçbir kadın ‘asla’ çalışmak istemez. Evde çamaşır ütü vb. işlerle ömrünü tüketen kadınlar olduğu için aklı başında hiçbir kadın ‘asla’ ev kadını olmak istemez. Kırsalda emek sömürüsü oluyor, hiçbir kadın ‘asla’ kırsalda yaşamak istemez” Bu mantıkta biz hangi seçimi yaparsak yapalım ebedi bir mutsuzluğa mahkum oluruz. Şartlar ve hayat buysa, değiştirebileceklerimizi değiştirip geri kalanı neyse onunla mutlu olmaya çalışmak gerek. Diğer türlüsü kendine cehennemden cehennem beğen gibi oluyor..
Sabahın köründe kalk, fındık topla akşama kadar. Eve git, suyun isitilmasini bekkle ve duş al. Yemek yap. Bu sırada en az onun kadar fındık topladigin adam sofranın kurulmasını beklesin. Yemek yedikten sonra TV izlesin. Sen mi? Sofrayi topla bulaşık yıka.
@@kubraylmaz5126 Benim ailem de Karadeniz’de yaşıyor. Bu bir seçim meselesi, annem fındık işinden sonra bulaşık yıkarken babam hayatta yatmaz. Ya da fındık yemeği hazırlarken öylece seyretmez. Ayrıca, bunun köy hayatıyla ilgisi yok. Kentte de çalışan kadın işten döndükten sonra evin işi üstüne yıkılabilir ve ikinci mesaisi başlayabilir. “Sabahın köründe kalk, karanlıkta İstanbul trafiğinde iki saatte işe git iki saatte dön. Canın çıksın eve gel, eşin öylece yatsın sen evin işine başla” Burada da sizinkine benzer bir yanlışlık yok mu? Çünkü benzer adamın şehirlisi. Dediğim gibi bu konularda her şey birbirine giriyor. Siz yine de köy hayatının kendisini direkt sevmeyebilirsiniz, ben sevebilirim. Yanlış adam ise her yerde yanlış adamdır
İsteyen istediğini seçsin de insanın babasına bile güvenmediği bi dünyada kocalarına nasıl güvenip evde kalmayı kabul ediyorlar? Tamam adam iyi biri olabilir ama kimsenin alnında yazmıyor ya. Her birey kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmeli, bunun için çaba göstermeli. Daha sonra da kendi beklentileri doğrultusunda bir insanla birlikte olmalı. Emeğinize sağlık ❤
Onlar zaten babalarına güvenmiyor on yedi yaşına gelince belki yetmiş yaşında bir adamla evlendirilecekler. Söz hakları yok, bu akım olarak görünebilir ama aslında hepsi Mormon kilisesine çalışan kişiler. Güzel olanlari seçip set evler vermişler işte, bunların hepsi reklam
Sosyalist feminizm, radikal feminizm, anarşist feminizm ve liberal feminizmin ortak olduğu konular ayrıştığı konular hakkında video gelse keşke çok fazla feminizm yaklaşımı var ve bunları senden dinlemek güzel olur Bu video harikaydı belkide en iyi videolarından biri emeğine sağlık abla 💜
The enemy whirlwinds are flying over our heads Dark forces are oppressing us In the battle that we were destined for Unknown fates are awaiting us. March, march forward Working people.
Yıllardır uğruna mücadele verdiğimiz hakların bazı hemcinslerimiz tarafından elinin tersiyle itilmesi beni çok üzüyor 😢 aslında onlara satılan o yapay hayaller binlerce yıllık kokuşmuş fikirlerden başka bir şey değil sadece daha süslü bir pakete sarılmış...
@@Efe-y2e bu her yanlis ve ilkel seyde evrim teorisini one surenlerin tam olarak evrim teorisini anladigindan emin degilim. kanka hani gelisiyoruz ve ilerliyoruz, bazi seylerin degismesi lazim ya. ki 21. yuzyulda bu eskisine nazaran cok daha hizli oluyor. bi zahmet tradwife sacmaligini da reddedelim. evrim bitmedi ya hani hala devam ediyor ya kankam suan ilerleme durmadi yani
Kadın çalışsa da suçlu, ev hanımı olsa da. Çok fazla yabancı ve terminolojik terim kullanmanız konuya odaklanmamı biraz zorlaştırsa da güzel bir video olmuş. İster doğu, ister batı olsun, her zaman diliminde kadın doğduğu günden itibaren çeşitli kalıplara sığmaya zorlanmış. Benim gördüğüm ve yaşadığım bu. Bakıldığında her ideoloji suistimale çok müsait. Aşırılığa kaçan, hayatı herkes için ve her yönden ele almayan, ileriki zamanları da öngörmeden ortaya konmuş her akım insana zarar verebiliyor. Videodaki son alıntı da enfes. Emeğinize sağlık.
Konuya tek bir noktadan bakmak yerine derinlemesine ele aldığın için teşekkür ederiz. 21.yy'da genç kadınların bu kadar geriye gitmek istemeleri ve senelerdir kurtulmak uğruna mücadele verilen patriarkanın prangalarını isteyerek bileklerine vurmayı arzulamaları beni cidden üzüyor.
Sevgili Mehmet Aslantuğ'un da dediği gibi; Kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına yanılgılarına bırakmamalı. Kızlarımın odasına astığım sözdür bu.
şimdiye kadar bu konuyla ilgili tükettiğim içerikler hep mormon kilisesinin etkisi üzerinde duruyordu. benim için çok farklı bir bakış açısı oldu. teşekkür ediyorum. ve videolarını çok özlemişim emeğine sağlık🥹🩷
"Dert etme sevgilim" diye bir film var. Tradwife teması işlenmiş..50 Ler Konsepti ile...Erkeklerin eş veya sevgililerini kimyasal formüller ile uyutup Ütopik bir dünyada yaşamalarını sağlar. Kadınlar müstakil güzel evlerde, güzel giyimleri ve ev işleri ile meşgul olurken erkekler ise her gün işe gider. Filmde sürekli kadınlara ev işi yapmaları güzel giyilmeleri empoze edilir.
Wifelike filminde de konu başka olsa da bu kadın hayalinin erkeklerin özlemi olduğu çok rahat anlaşılıyor. Aynı şekilde behind her eyes dizisi de lucid rüya konusunu ele alsa da oradaki kadın da tradewife tanımına oldukça uygun.
Son zamanlarda bu tradwife akımının artması cidden üzücü Geçmişteki geleneksel cinsiyet rollerinin bu kadar tekrar yüceltilmesi özellikle de sosyal medya da kaygı verici. Ülkemizde de benzer kocam bana harçlık veriyor kocamın bayramda elini öptüm harçlık aldım kocama kahve yapıyorum gibi paylaşımlarda zaten bu akıma baya benziyor. Tabi bunların bazıları çalışan kadınlarda oluyor. Ülkemizde zaten bunu öven özellikle gelin evi ve gelinim mutfakta gibi programlar da var Tıpkı Damla'nın dediği gibi bunlar dişil enerjicilerle de aynı grupta geliyor bana ve son zamanlarda cidden sosyal medya da sağcı muhafazakar ve geleneksel rolleri de öven kadınlar baya arttı. Sema maraşlı esra ezmeci sevda türküsev buse aydın vb
Kadınlar o kadar çalışsın çabalasın kadın erkek eşitliği için ama bir akım gelsin ve yine kadınlar tarafından yapılan ev güzellemesi sonucu bazı genç kızlarımız bu yalana inansın.. Gerçekten çok üzücü.
Bu akımın böylesi bir ideolojiye hizmet ettiğini ortaya çıkarmanız çok yararlı olmuş.Bu arada kurduğunuz cümleler ,düşünce akışı çok güzel ve akıcı.İletişim becerileriniz oldukça yüksek 👏
yine bayıldım!! açıkçası görünür ve zengin tradwifelar dışında toplumumuzda çok daha büyük sorunlar var, çocuk gelinler gibi. özellikle de kırsal bi şehirde yaşadığım için bir sürü lise sonrasında evlenen kızların haberini almıştım ve açıkçası hiç bu kadar fazla olacaklarını düşünmüyordum. köylerde reşit yaşa ulaşmıyorlar bile. bu kızların çoğu kendilerinden yaşça büyük, kodaman iş adamı vb. insanlarla evlendiriliyor çoğunlukla da 2-3 yıl içerisinde çocuk doğuruyorlar. kadınlar daha yetişkin olamadan hem eş hem de anne oluyor. okuyan kızlarınsa çoğu üni bittiği gibi evleniyor zaten. bu romantik tradwife akımları da bunun tuzu biberi. hatta tradwife ve onlyfans influencerlığı değneğin iki ucu gibi görünse de kadınlara saplanan bir mızrak gibi. özellikle de türkiye gibi ekonomik sorunların gün geçtikçe arttığı ortamlarda bu iki akımı da çok tehlikeli buluyorum, birisi eve hapsederken diğeri bedene hapsediyor. açıkçası şehrimdeki kızlar için çok üzülüyorum ve onlar için bir şeyler yapmayı çok istiyorum, çünkü evli barklı olmayla güzelledikleri sistemin kokuşmuşluğunu annelerin yaşamında görebiliyorum.
Only fans, bence değneğin diğer ucu değil. Diğer uç, seks işçiliği. OF'de genelde sadece görsel üzerinden bir para kazanma var. Vücutlarına dokunmuyor kimse. Hatta, daha uc bir söylemle gelirsem, parası var diye biri ile evlenmekten çok daha özgür bir alan.
@@dyg2550ay mrb farklı bi hesaptan yazmk zorunda kaldm :p yani of'in seks işçiliğinden farkını direkt dijital bi bariyer oluşturduğu için görüyorsan haklısın, ama açıkçası yine de tehlikeyi azalttığını düşünmüyorum çünkü erişilebilirliği arttırıyor. ben genel olarak sektörden nefret eden biriyim zaten, of'i de masum göremiyorum çünkü içerik üreticileri harbiden hayatı bundan ibaretmiş gibi yaşıyorlar genelde ki bedene hapsetmekten kastım buydu, tamamen cinsellikten ibaret bir persona yaratmak ve para kazanmak,, ve bu para gerçekten absürt derecelerde. bilemiyorum tüketiciler(erkekler) zaten inanılmaz korkunç, ekonomik kaynağı kesilmedikçe pornografi de mizojeniden asla uzaklaşmayacak diye düşünüyorum, ki ekonomik sıkıntılar olmasaydı kaç kadın bunu yapardı emin değilim
Çocukluğumdan beri annem hem bana hem de kız kardeşime asla ev hanımı olmamamızı öğütlerdi ki yaşadığımız topluma bakınca nedenini anlamak çok kolay. Ama benim Trad Wife'lar ile ilgili anlam veremediğim bir durum var, günümüz yaşantısını modern olduğu için reddedip geleneksel olarak kabul ettikleri 50'lere dönmeyi amaçlıyorlar ancak o dönemde de insanlar kendi yaşantılarını modern olarak kabul ediyorlardı. Kanıt veremem ama o dönemde de erkeklerin "Şimdi ki kadınlar kadın bile değil, çamaşırı makine ile yıkıyorlar işleri çok kolay asıl kadınlar bizim annelerimiz, nenelerimizdi." gibi cümleler kurup 1800'lere özendiklerine eminim. Bunun sonu gelmez elbette, bu durumda sırf bu gelenekselci, aşırı sağcı tayfanın gönlü olsun diye Taş Devrindeymiş gibi mi yaşamamızı bekliyorlar? Hep birlikte elimizde mızrakla avcılık yapalım, yeter ki patriyarkanın ve özgüvensiz sağcı erkeklerin gönlü olsun...
Ağzınıza sağlık Damla Hanım. Destek için atıyorum. Umarım kanalınız çok daha büyük kitlelere ulaşır. Genç kadınların bu tuzağa düşmemesi lazım. Kendi finansal özgürlükleri için çabalamalılar. Ben de genç bir kadınım 25 yaşındayım. Hala ekonomik özgürlüğüm için mücadele veriyorum. Zengin koca gibi hayallere tutunanlar, evde ev işleriyle uğraşarak çok rahat bir yaşam süreceğine inanan hemcinslerim var. Biliyorum ki ekonomik özgürlüğüm bana birçok şey sunacak. Muhafazakar bir ailede yetiştim ve ailemle yaşamak asla istemiyorum. Bundan kurtulmak için de evlenmek asla bir tercih bile olamaz benim için.
İlkokuldan sonra okutulmamış ve başa bela olmaması için 16 yaşında evlendirilmiş bir anneannem var. (sonuç dayak) Hukuk okumuş ama babamın ‘önerisiyle’ çalışmayı çocuk olunca bırakmış bir annem var. (sonuç psikolojik şiddet, aldatılma) Fabrikada da olsa çalışırım, ev hanımlığının sonu belli.
gerçek tradwife çoğumuzun anneleridir. daha dün annem seçim şansım olsaydı okurdum çalışırdım eve hapsolmazdım dedi. annem kadının evlenirken tüm ailesini bırakıp erkeğin ailesinin bit parçası olmak altında hizmetçi gibi çalışmayı eğer eğitim almış olsaydı seçmezdi. daha doğrusu seçmek zorunda bırakılmazdı çünkü hem kendisi okuma yazma bilmiyor hem de genç yaşta evlendi. ben şimdi tradwife akımına takılıp kendi kurmaya çalıştığım kariyeri bir kenara atıp kendimi gerçekleştirmeden ev hanımı olursam ona gerçekten hakaret etmiş olurum. şu an var olan akım da bana geçmiş feministlere hakaret gibi geliyor. o kadınlar cesaretli olmasalardı şu an durumumuz kim bilir ne olurdu. zaten iyi bir sistem olsaydı o sistem yıkılmazdı. demek ki kadınlar sömürülmüş o şekilde sömürülmeselerdi yıkılmaya çalışmazlardı. sondaki söz de aşırı hoşuma gitti ve kesinlikle doğru bir söz.
çalışmak beni özgürleştirdi hayatımda aldığım en doğru karar olabilir şuan istediğim zaman istediğim gibi bir erkeği reddedebilme yetisine sahibim annem de dahil bir çoğu kadın ekonomik yetersizlikten dolayı istemedikleri ilişkilere katlanmak zorundalar gidecekleri bir yer olmadığı için belki ekonomik psikolojik ve fiziksel şiddete katlanmak zorunladar kısacası erkeğin kölesi olmaktansa kapitalizmin kölesi olmayı yeylerim çalışmadığın zaman hayatta kalabilmek ailenden para almak zorundasın evlenirde çalışmazsan kocandan birinden para almak ona bağımlı olmak demek o yüzden çalışın kendinize iyi işler bulun tamamen özgürlük diye bir şey yok ama en azından bir erkeğe bağımlı olmazsınız
@@ulkuzeybek5633 bacım mesain bittiğinde işin mobingi de biter ama evin 7-24 mobingi psikolojik şiddeti bitmez o yüzden en azından 8 saatin sonunda kendi özel hayatımıza döndüğümüzde orada özgürüz e ekonomik özgürlüğün de var az çok ev hanımı işçi değil mi senin benim işim 8 saat onunki 24 saat ama ne sigortası var ne maaşı ne hayatı var her türlü zorlanacaz en azından parasız kölelik yapmayalım dimi
@@ulkuzeybek5633 mansplaining denen erkek zorbalığı ve mobbingiyle mücadele eden biri olarak bende işteki mobbingi tercih ederim umarım ailenizdeki mobbingten bir an evvel kurtulursunuz
Tradwife akımı da tıpkı köy hayatına özendirme gibi kocaman bir balon. Madalyonun diğer yüzünü göstermeden pazarlama teknikleri ile cilalayıp sunmak büyük bir iki yüzlülük. Anlattıklarınız çok doğru.
bir öğretmen olarak sonuna kadar kız öğrencilere okumalarını ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını öğütlemeye, beyinlerine kazımaya devam edeceğim. üst düzey kariyerler kadar üretimde çalışan bir emekçi olmanın da ne kadar kıymetli ve gıpta edilesi olduğunu anlatmaya devam edeceğim. izledikleri şeyin akşam izledikleri dizilerden farklı olmadığını, her şeyin bir yapım ve ilüzyon olduğunu bıkmadan usanmadan anlatacağım.
Birçok insan gibi benim de emeğim sömürülüyor, yaptığım işte hak ettiğim maaşı almıyorum. Şimdi bahsedeceğim durum sadece Türkiye için değil tüm dünya için böyle bence. Günümüzde para kazanmak çok kolaymış gibi lanse ediliyor, tüketim kalemlerimiz gittikçe fazlalaşıyor ve ne kadar çalışırsak çalışalım yetemiyoruz. Böyle olunca neden emek harcayalım ki düşüncesi oluşuyor. Dünya genelinde enflasyon artışının yaşandığı bu dönemde haklarını binbir güçlükle elde etmeye çalışan kadınlara kamusal ve ekonomik hayattan el çektirmek çok daha kolay. Tüm bunlara ek olarak ayrıca değinmek istediğim şey liberalizmin herkesi biricik olduğuna inandırması sebebiyle tüm güzel şeylerin onları bulacağını düşünüyorlar. Hayat bu kadar tek başımıza olduğumuz ve pembecik şekerlerle süslenmiş bir yer değil.
hayatımda ilk kez youtubedan bir videoya yorum atıyorum ve ağız dolusu bir övgüyü hak ettiğini düşünüyorum. birkaç hafta önce kanalını keşfettim ve nerdeyse bütün videolarını izledim. her videona ayrı ayrı hayran kaldım. gerçekten videoda geçen gerici akımlara ve içerik üreticilerine karşın senin gibi aydın ilerici feminist içerik üreticilerine ihtiyacımız var. çok çok başarılı olman dileğiyle, diğer videolarını heyecanla bekliyorum :')
Hay ağzına sağlık Damla, konuş konuş kız ❤ O sondaki söz o kadar doğru ki: Ev o kadar mutluluk verici bir yer olsaydı emin olun erkekler evi kadınlara bırakmazdı.
Ben çok sıkıldım bu sistemin kokuşmuşluğundan. Her şeyi boşver şuanda tek kişinin çalışmasıyla bir ailenin geçinmesi hele de 4 5 çocuklu bir ailenin geçinmesi mümkün mü? Dünyadaki tüm erkeklerin de multimilyarder olması mümkün değil. Hala neyi tartışıyoruz ki biz. Teknik olarak imkansız bir şeyin tartışmasını yapıyoruz tüm dünyaca. Konuşulması gereken sistematik olarak fakirleştirilmemiz ve biz kadınlar olarak piramidin hala alt kısmındayız çoğumuz önünüzdeki ay kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor hala gidin ve arsaları tarlaları olan nineleriniz gibi yaşayın demek ve buna özenmek nasıl bir düşünce sistemidir anlamış değilim.
Konuya bambaşka bir yerden temel almışsınız, diğer videolardaki anlatımlara ek katkı sağladı. Siyasi oyunların bu kadar derine inip sinsi planlar kurması delirtiyor, biz kuramıyoruz sanki bir tek :]
Öncelikle bu konuyu bu kadar derinlikli ve incelikli bir şekilde ele aldığın için çok teşekkür ediyorum. Üretimlerin, bu mecrada örneği az sayılabilecek cinsten ve çok değerli. Çok yeni bir takipçin olsam da benim için TH-cam içerik üreticiliği denilince aklıma gelen birkaç üreticiden birisin. Cinsiyet, cinsellik, gelenek, aile, modernizm, post-modernizm gibi kavramların havada uçuştuğu, fikirlerin parçacıklar halinde derinliksiz olarak farklı şekillerde faşistçe savunulduğu bir dönem içerisinde yaptığın işin, üretimlerinin ne kadar değerli olduğunu anlatamam. O yüzden seni tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Yorumum biraz uzun olacak o yüzden şimdiden okuduğun için teşekkür ediyorum 🙏 Son iki aya kadar ben de bir sosyal medya kullanıcısıydım ve bu içeriklere sürekli şahit oluyordum. Arkadaşlarımızla dağınık bir şekilde bu konular üzerine çok konuştuk. Sosyal medyayı kapatma sebeplerimden de biri bu tarz akımların kadınlar arasında yaygınlaşması ve benim de bu akımlara karşı olmama rağmen bir şekilde bu içeriklerin tüketicisi olmamdı. Tabi tradwife, cottage girl ve dişil-eril enerji akımlarının öncesinde beni daha çok rahatsız eden şey, instagramın hayatımıza girmesi ile beraber kadın görünümünde yaşanan değişim oldu. Makyaj sektörü, instagramı inanılmaz iyi kullandı ve son on yıl içerisinde profesyonel makyaj, kuaför salonlarından evlerimize kadar girdi. Makyaj her zaman kadınlarla eşlestirilen bir şeydi. Hatta ünlü kadınlar makyajsız fotoğraflandığında bunun bir skandal olduğu düşünülüyordu. Şimdilerde makyajsız fotoğraf paylaşmak da yükselen popülist feminizmin bir parçası halinde. Ancak çelişkili olacak ki hem makyajsız hallerimiz çok fazla müdahale içeriyor (filtreler, aşırı bakımlar, estetik işlemler vb.) hem de günlük makyaj malzemelerimiz de bir ruj bir rimelden öteye giderek çok fazla çeşitlendi ve makyaja başlama yaşı oldukça küçüldü. Sadece makyaj da değil, cilt bakımı, giyim vb. şeyler de hayatımızda çok fazla yer kaplamaya başladı. Sen zaten videolarının bir çoğunda bu çelişik durumdan bahsediyorsun. Birçok makyaj markasının feminizmi kullanarak pazarlarını büyüttüğünden ve günümüzde kadın olmanın tüketmekle ilişkilendirildiğinden, kadınların sürekli tüketime teşvik edildiğinden söz ediyorsun. Bu yüzden bu videoda bahsettiğin tüm akımlarla beraber makyaj ve kadın olmak konusuna değinmeni istiyorum. Çünkü makyaj, bence kadının ev ve sosyal hayat arasındaki geçişinde kullanılması gizil olarak zaruri görülen bir araç. Yani bir kadın sosyal hayata karışmak istediğinde dışarı çıkmadan önce yüzünü boyaması gerekiyor. Oysa erkeklerin böyle bir şeye "ihtiyacı" yok. Kadınlarsa sanki sosyal dünyaya ait değillermiş de ait olabilmeleri adına yüzlerindeki "kusurları" kapatmaları, yüzündeki bir takım özellikleri ön plana çıkarmaları gerekiyor. Tüm bunları yazan ben de sosyal hayata karışacağım zaman makyaj yapıyor ve yapmadığımda yüzümde bir eksiklik hissediyorum. Tabi kendime birkaç sene öncesinden bir takım sınırlar koydum. Kendime 2 malzeme seçtim ve hiçbir kusurumu kapatmama kararı aldım. Sadece göz kalemi ve ruj kullanıyorum. Ama bu kadar az makyaj yaparken bile gün içinde "aktı mı, silindi mi, makyajımı tazelesem mi?, çirkin görünüyor muyum?" gibi düşünceler aklımdan geçiyor. Maalesef makyaj yapmayan kadınları, daha az feminen, bakımsız algılama gibi bir bilinçaltı düşünceye de sahibim. Erkeklerin makyajsız görüntülerini yadırgamazken kadınlarınki garip geliyor. Bunu fark etmem oldukça uzun bir zaman aldı ve sebebinin sonrasında sosyal medya olduğunu fark ettim. Örneğin "get ready with me (grwm)" videolarının arkasında "I love being woman" / "I'm just a girl" şarkıları çalıyor. Sanki makyaj yapmak, hazırlanmak kadın olmanın bir gereğiymiş gibi pazarlanıyor ve bu çok sinsi bir şekilde yapılıyor. Sanki feminizm, kadın olmanın o eğlenceli, renkli tarafını öldürmüş, bizi erilleştirmiş gibi karşıt düşünceler ortaya çıktı ve makyaj yaparak videolar çekenler "Kadınlığımızla, feminenliğimizle barışmalıyız. Kendi ayaklarımız üzerinde duracağız diye erilleştik. Kadınlığımızdan uzaklaştık." tarzı yorumlarla makyajı kadın olmanın gizil bir kuralı haline getirdi. Makyajın ve bakımın, kadının eve ait olup sosyal hayatla olan ilişkisinde hem maddi hem manevi bedeli olan bir kapı görevi gördüğünden bahsetmiştim. Bu durum özellikle hazırlanma videoları özelinde karşıma çıkıyor. Hazırlanma videolarında ayak tırnak ucundan saç teline kadar her bir bölge için ayrı kremler, serumlar ve peelingler kullanmak, yüzünün şeklini, dudağının, gözünün boyutunu değiştirecek makyajlar yapmak ve tüm bu hazırlığa büyük miktarlarda para ve zaman harcamak estetik olarak sunulan bir trend halini aldı. Hatta sosyal medya, gününü tamamıyla bedenine ayıran ve bunu "Kendime vakit ayırıyorum çünkü kendimi seviyorum ve artık kendime değer veriyorum" mottosuyla pazarlayan kadınlarla doldu. Maalesef bu durum sosyal medyayla sınırlı kalmayan ve günlük hayatta çok sık karşılaştığımız bir durum halini aldı. Onu geçtim asıl mesleğini bırakıp makyaj yaparak videolar çekmeyi yeğleyen birçok kadın gördüm ve görüyorum. Birçok genç kadın da ekonomik hayata bu noktadan katılmak istiyor ve bunun yollarını arıyor. Bu işin profesyoneli olunmadığı sürece bu tür bir kariyeri seçmenin de tradwife akımının bir kolu olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada gerçek bir üretimden söz etmek mümkün değil. Yapılacak iş için bilgi ve birikime ihtiyaç yok. Kadınlara atfedilmiş, onlarla bütünleştirilmiş, onların sosyal hayata katılımını geciktiren makyaj ve malzemelerinin tüketimini artırmaktan öteye gitmeyen, bir "iş" ten bahsediyoruz. Keza cottage girl gibi birtakım estetikleri pazarlayanlar da benzer bir durum içerisinde. Bu yüzden mesleğini bırakıp bu tür işlere girişen kadınlar üzerine de konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Tüm bu düşüncelerle kadını, erkeği yoldan çıkaran ve bir nesne olarak gören muhafazakarların ekmeğine de yağ sürmek istemiyorum. Onlara göre makyaj ve süslenmek hepten günah. Kadın üzeri örtülmesi saklanması, güzelliği gizlenmesi gereken bir şey. Diğer tarafta ise kadınların sosyal hayata katılabilmesi için belli bir emek harcamasının gizil olarak zorunlu tutulduğu, bir erkek gibi hızlıca evden çıkamadığı bir durum söz konusu. Fikirlerim bu iki tarafa da ait olmamakla birlikte makyajı, bakımı hayatımızda nasıl konumlandırabileceğimiz konusunda kafam karışık. Makyaj bence salt olarak çok eğlenceli bir şey ancak cinsiyetlerle olan etkileşimini ve kadınların görünüşlerine olan bakış açısını zedeleme noktasındaki etkilerini düşününce makyajın bu eğlenceli kısmı benim için yok oluyor. Makyaj yapmak istiyorsak otantik bir makyaj dünyası yaratmanın bu tür etkileri azaltacağı görüşündeyim. Otantiklikten kastım da şu; bizimle özdeşen, akımlardan, güzellik kalıplarından etkilenmeyen, kusurlarımızı örtmeyen ve bizi olduğumuzdan farklı göstermeyen bir tarz yaratmaktan söz ediyorum. Senin de makyaj yaptığını ve modaya ilgin olduğunu görerek bu konuyu hem akademik olarak geniş bir çerçevede hem de kendi öznel deneyimlerinden de yola çıkarak bizlere aktarmanı rica ediyorum. Birçok videonda bu konulara değindin ancak bu konuları kendi özelinde daha derinlemesine incelemeni tavsiye ediyorum. Benim feminist teori üzerine okumalarım yok denecek kadar az. Sadece düşünüyorum. Senin kanalınla birlikte düşüncelerimin havada asılı kalan su damlacıkları gibi bir oradan bir oraya savrulduklarını fark ettim. Çok fazla düşüncem var ancak bunlar temelleri olmayan düşünceler. Bence bu durum, yazdığım yorumdan da anlaşılıyor. Üretimlerin, bu noktadaki eksikliğime dair bende bir farkındalık yarattı ve beni bu konuda okuma yapmaya teşvik etti. Bunun için sana ayrıca çok teşekkür ediyorum. Seni izlemeyi ve kanalını çevreme önermeyi sürdüreceğim. Bir gün Ankara'ya da uğrarsan, eski yurdumun yanı başı, çok sevdiğim Aylak Madam' da seninle bir araya gelebilmeyi çok isterim. Ankara'daki tüm sevenlerinle böyle bir etkinlik yapabilirsin. Birçok kişi iştirak edecektir bence. ❤️🙏 Sana iyi çalışmalar diliyorum. Umarım kanalın kısa sürede çok kişiye ulaşır🙏
Makyaj, giyim ve influencerlık üzerine ayrı bir video bence de çok iyi olurdu!! Sizinle tamamen aynı fikirdeyim, yorumunuzu çok beğendim. Makyaj günümüzde kadın olmanın normal/mecburi bir kısmı gibi görülse de çok sinsi bir yanı olduğu ve kadınların beden algıları ile mental sağlıklarını maalesef çok etkilediğini düşünüyorum. Örneğin sırf makyaj yapabilmek için makyaj yapmayan bir erkekten çok daha önce hazırlanmaya başlamak gerekiyor ki bu da önemli bir zaman anlamına geliyor. Bazen sırf bu kısma üşendiğimiz için dışarıdaki planlarımızı erteliyor veya iptal ediyoruz. Oysa makyaj yapmayan bir erkek çok daha kısa bir sürede ve bu konuları hiç kafasına takmadan hazırlanarak hızlıca sosyalleşmeye çıkabiliyor. Sırf bu kısım bile kadınların daha da eve kapanmasında bir faktör olarak ele alınabilir. Genelde makyaj yapan bir kadın bir sefer makyaj yapmasa diğer insanlar hemen hadsizce 'hasta mısın, kötü görünüyorsun' diyorlar. Çünkü makyajlı yüz görünümü giderek herkesin normali haline geliyor. Hatta birçok erkek o 'no makeup makeup look'u gerçekten makyajsız olmak sanıyor. Bu da kadınlar ve erkekler arasında arasındaki uçurumu daha da artırıyor. Erkekler giderek kadınların doğasına daha yabancı hale geliyor, onları birer uzaylı, yabancı birer yaratık gibi görerek doğru düzgün tanımadan hayatlarını sürdüyorlar. Bu da elbette romantik ilişkilere de arkadaşlık ilişkilerine de olumsuz yansıyor. Zaten bu no makeup makeup look meselesi tek başına bile ele alınabilir. Neden böyle bir looka ihtiyaç duyuyor kadınlar? Hayır, daha az zaman veya uğraş da gerektirmiyor bence. Altında yine daha başka sebepler yatıyor... Tabii sizin bahsettiğiniz noktalar Damla'nın da videosunda değindiği gibi kapitalizmle çok alakalı. Makyaj ve bakım markaları nasıl daha çok ürün satabileceklerinin derdinde. Bir yüz temizleme jeli alıyorsun, yetmiyor örneğin. Çift aşamalı temizlik yapmak için bir tane daha ürün alacaksın. Ya da bir fondöten yetmiyor bir de baking için pudra alacaksın. Liste uzayıp gidiyor... Sürekli sözde yeni ürünler çıkıyor. Sürekli yok yaz indirimi, yok şehre dönüş indirim, yok sene sonu indirimi diye de yılın her gününü bir indirim zamanı haline getiriyorlar. Ki zaten özellikle bu ülkede zaten her şey ederinden çok çok daha fazlaya satılırken bu sözde indirimlerle resmen insanların aklıyla dalga geçildiğini düşünüyorum. Bununla bağlantılı olarak da influencerlık konusu var tabii. Hayatlarını tamamen alışveriş sitelerinde saatler geçirip sözde indirime giren ürünlerin linklerini paylaşarak ve böylelikle tüketim çılgınlığını çarkını döndürerek geçiren bu kişiler gerçekten anlamlı bir hayat sürdüklerini hissediyorlar mı merak ediyorum doğrusu. Bu akımlara uyan insanlar da tüm bu ürünleri aldıkça gerçekten mutlu olabiliyor mu? Zaten bu ürünler ile satılmaya çalışılan şey görünürde somut olan şeyler (örneğin glass skin) olsa da aslında daha soyut olan şeyler bence. Yani aslında daha özgüvenli olmak, daha beğenilir olmak, daha sevilebilir olmak pazarlanıyor. "Kızlarrrr öyle bir ürün keşfettim kiiii..." ile başlayan tüm o ikna cümlelerini bir düşünün... Fakat her bir yeni ürün daha fazla mutluluk getiriyor değil maalesef. Ve hem sosyal medya kullanıp hem de kendini bu döngüden kurtarmak da çok zor... Ben de sizin gibi sosyal medya kullanımımı bu nedenle kısıtlamıştım. Çünkü sürekli ürün reklamına maruz kalıyordum. Birçok kadının sadece makyaj ve bakım sayesinde gelir elde ettiğini görmek bana aşırı anlamsız geliyordu. Dediğiniz gibi influencerlık yapmak için doktorluk gibi son derece emek isteyen mesleklerini dahi bırakan insanları görüyoruz. Çünkü benim fikrimce bu iş çok daha kolaylarına geliyor ve diğer geleneksel mesleklere göre çok daha kazançlı da muhtemelen... Ve dediğiniz gibi I'm just a girl diye diye, kendi en iyi versiyonuna dönüş diye diye pazarlanıyor tüm bunlar. Oysa insan her ne kadar bedenli bir varlık olsa da manevi bir yönü de, bir zihni, psikolojisi de olan bir varlık. Ben dediğim gibi bu çarkı bilinçsizce döndüren tüm bu insanların gerçekten mutlu, içleri rahat ve mental sağlıkları yerinde yaşamlar sürdüklerine pek inanamıyorum. Bir kadın olmak hiçbir zaman makyaj, bakım ve giyimden ibaret olmadı ve olmayacak da... Umarım sevgili Damla tüm bunlara değinen detaylı bir video yapar💜💜💜
bu konu bayadır kafamı kurcalıyordu. bence makyaj konusunda erkeklerin sevdiği ve kadınların yaratıcılığını sergiledikleri alan bazen ayrılıyor. burada makyajı gerçekten ne için yaptığını sormak gerekiyor bence. bazen kendi yaratıcılığımı sergilemek isterken bazen güzel bir görünüş yakalama aracı olarak kullanıyorum. şöyle bir gerçek var ki dış görünüş konusu gerçekten insanlar içerisindeki statümüzü belirleyen bir etken. bazen bu sistemin kurallarına göre oynayarak bir duruş sergiletiyor bize. kapitalizmin etkisi var. ayrıca gerçekten en eski insanlık topluluklarına baktığımızda makyaj var olan bir şeydi. süslenmek güzel görünmek ya da sanatını eklediğin bir alan olarak amacı değişmiş. şahsen ben kusur gizleyen kapatıcı, fondaten gibi kremleri masum bulmuyorum. hiç de kullanmadım çünkü yüzümde var olan kızarıklar, lekeler ve koyu halkalar nasıl bir hayata sahip olduğumuzu anlatıyor. sırf karşımdaki insanın gözüne kusursuz tenim varmış gibi durmak için yüzüme zarar verme potansiyeli olan kremleri sürmem. bu konuda baskı da gördüm ancak fikrim gerçekten değişmedi. ancak göz makyajı özellikle aşırı yaratıcı ve gerçekten ne hissettiğimi belirten bir şeymiş gibi geliyor. o nedenle gerçekten göz makyajı yaptığımda kendimi ifade etmiş hissediyorum. aynı durum ruj için de geçerli. bana kalırsa kullanılan her ürünün neden kullanıldığını sormamız gerekiyor. bence kapatıcı kremler kesinlikle kullanılmamalı. çünkü beden imajı konusunda insanları kötü etkiliyor. erkekler akne izlerini saklamaya çalışmıyorlar. biz neden saklamaya çalışıyoruz ki? ben kadınların yüzünde gerçekten kendi sanatlarını ifade ettikleri ve eğlenceli bir alan olarak görüyorum makyajı ancak her konu gibi bu konu da amacından saptırılarak insanların üzerinde satış stratejisi olarak kullanılıyor. aylak damla bu konuda video yapsa aşırı güzel yapar bence
Güzel sözlerin, dileklerin için teşekkür ederim @tomris_082. Gayet güzel ifade etmişsin, kafandaki problemi anlıyorum. Bende de var bir sürü soru işareti, önümüzdeki aylarda mutlaka bu konu üzerine bir video gelir, planımda var. Umarım bir gün Aylak Madam’da buluşuruz, ileride düşünebiliriz bunları tabi, çok mutlu olurum.💜
videolarına inanılmaz emek ve mesai harcıyorsun. tradwife hareketi hakkında kısa veya uzun onlarca video izledim, bu rezil ve aldatıcı anti feminist akım ile ilgili her şeyi biliyorum sanıyordum ta ki senin videonda meğerse bilmediğim ilk defa gördüğüm ayrıntılara kadar. her videonda ufkumu açıyorsun ve başka perspektiflerden bakmamı sağlıyorsun. iyi ki varsın ve çok seviliyorsun💖
maalesef ki bir insanın kendi dışında başka birine güvenip tüm hayatını ve geleceğini başkasının ellerine bırakılmasına saygı duyamıyorum. annelerimiz bir zorunluluktan bu hayatı seçip yaşları elliye dayandığında çalışmaya çalışıyorken genç kızların okumanın ve çalışmanın önemini yok saymalarına anlam veremiyorum. çalışmak herkes için bir sorumluluktur bunu 2024 yılında nasıl reddebilirsiniz ki
Fazla dolu doluydu, resmen feminizmin yükselişine tekme atmaya çalışan bir hareket ve bu hareketin temelini detaylıca dinlemiş oldum. 20. dakikadan sonra beynim bilgiyi alamamaya başladı, tekrar izlemem lazım hahaha. Favori kitabımdan alıntı yapılması da çok hoşuma gitti ❤Ellerine sağlık Damla. Bu aralar kafam dolu olduğundan ve hayatımdaki odaklar biraz farklı olduğundan o uzun yorum yazan moduma giremiyorum, girdiğim vakit buradaki yorumu güncelleyeceğim :)
Tekrar tekrar izledim cok iyi bir inceleme olmus demek ki mucadelemiz hic bitmeyecek tam güçlü olmaya basladigimiz anda erk sistem aninda ket vuruyor yorucu ama cok yorucu bu yillardir hala iş konusunu tartisiyor olmamiz bile komik aslinda
Ben çalışan meslek sahibi bir kadınım .Güçlüyüm fakat bazı kadınlar zayıf hissediyor , bir mücadele vermek istemiyor ya da ev işleri ve çocuklarıyla bir ömür geçirmek istiyor olabilir . Ben bunu anormal bulmuyorum. Ayrıca, evde yemek pişirmek , ekmek yapmak ya da bulaşık yıkamak hayatın bir parçasıdır. Bunları küçük görmek yanlış, hiçbir emek küçük görülemez. Şimdiki çoğu kadın ne çalışıyor , ne yemek yapabiliyor ne evini temizleyebiliyor . Bu da pek alkışlanası bir şey değil. Dolayısıyla , evde de işte de yaptığımız her şeyi kıymetli buluyorum . Son olarak , bulaşıkları kim yıkayacak diyerek illa ki bir taraf ezilmeye çalışılıyor . Aksine kadın ve erkek her şeyi beraber yapmalıdır , ev işleri paylaşılmalıdır . Feminizm erkekleri ezerek yükselmek yerine insan doğasına uyumlu bir şekilde erkek ile kadının işbirliği olarak algılanmalıdır. Kimileri feminizmi çok yanlış anlıyor , nefret söylemleri istemiyoruz, doğadaki tüm canlılar sevgi ve saygıyı hak eder kadın da erkek de…. Denge kurmayı öğrenelim,mutluluğun kilit noktası bu … Damla hanım bilgilendirme ve emeğiniz için teşekkürler , herkese sevgiler
Tradwife olmak isteyen kadınlar olabilirler ancak hiçbiri gerçekte böyle bir ev hanımı olmayacak. Yok öyle bir dünya. Her gün 1950,60 model saçlar,kırmızı rujlar, kabarık elbiselerle yemek hazırlamayacaklar. Çok değil 2,3 gün gerçekten bir ev hanımı gibi iş yapsalar inanın koşa koşa kaçarlar. Ev hanımı olmak isteyen kadınlar kazın diğer ayağını bilip ona göre tercih yapmalı. Bu gerçekçi bir akım değil, hele Türkiye gibi bir ülkede asla gerçekçi değil.
Her şeyi çok yanlış bir yerden anlamışsınız bu arada. Ev işleri basite indirgenmiyor aksine bir kadın kişisel güveni için çalışırken büyük bir yük oluyor, eşler bu yükü bölüşmeli. Bundan bahsediyor. Ve evet kusura bakma ama anormal bir şey. Fazla duygusal ve yüzeysel bir fikir evde kalıp trad wife olmak istemek. Ballerina farm bir Yunanistan tatili istiyor, eşinin ailesinin uçak firması var para basıyor buna rağmen gidilmiyor. İstediğini söylediği halde. Çünkü evde güçsüz ve erkeğe tamamen muhtaç konumdasın. Bunun yerine kadına yumurta taşıma önlüğü alarak “ev işleri yapmaya devam et” mantığında aşağılayan erkek oluyor. Videodaki hanımefendi ya da biz değil. Biz size erkek sizi aşağı görecek ve siz çaresiz kalacaksınız diyoruz.
@@incognitofelon o zaman daha sık kitap okuması yapmanı öneririm. Daha sonra biraz paragrafta anlam ve cümlede anlam testleri çözebilirsin. Yaşın kaç bilmem ama bu okuduğunu anlama kapasitesi ile tyt Türkçede batırırsın.
Bir videoyu yaparken çok fazla emek harcadığın o kadar belli ki sırf bu yüzden videodaki her kelimene dikkat edip daha sonra araştırmak üzere not alıyorum. Çok kısa bir zaman içerisinde arkada ses olsun diye açtığım bir içerik üreticisinden fazlası oldun
Balerin hanım arada karşıma çıkıyordu. Sadece yemek yaparken bile dağılan ortalığı toplamak mesele. 7-8 çocuğu sadece yıkayıp giydirmek bile 2 saatini alır. 4 çocuğum var düzenli yardımcım olduğu halde,çalışmadığım halde çocukların bakımı,eğitimi,ders takibi,ufak tefek işler bile bazen tüm gününü alıyor. Gün arası 2 saat çıkıp bişeyler yapabilmişsem nispeten keyfim yerine geliyor. 10 yıl çalışma hayatını deneyimlemiş biri olarak kıyaslama yapamam. Çalışmak, emeğinin karşılığını alamadığın için tatmin edici değil. Ev hanımlığı annelik faktöründen dolayı çok güzel. Geleneksel bir eşim olduğu halde işbirliğine yatkın olduğu için işler kolaylaşıyor.
Aklıma Stepford Kadınları filmi geldi. Robotlaşan ve bu halleriyle erkeklerin üzerinde tahakküm kurduğu oyuncak bebeklere dönüşen kadınlar. Tradwife akımı bunu gerçeklestirmenin peşine düşmüş anlaşılan. 😢 ilk maaşımla aldığım bulaşık makinesi aradan kaç yıl geçmiş olursa olsun hala bana mutluluk veren bir şey.😅 Kendime ait bir gelir ve kendime ait bir yaşam simgesi olarak durur. Şu anda gönüllü çalışmalara yönelmiş olsam da özgürlüğün mutlulukla aynı çizgide gittiğini ve şu an yaşadığımız dünya'da bunun maddiyatla mümkün olduğunu görüyorum. Bu tür akımları asla aklına getirmeyecek insanlar bile ekonomik koşullar nedeniyle onlara özeniyor. Ama haklı soru hep orada duruyor. Bulaşıkları kim yıkıyor?😂
Şu tradwife meselesi ile ilgili en iyi videoyu çekeceğine o kadar eminim ki. Ne izlesem çok yüzeyseldi. Harika bi anlatım ve gerçek bir video makale. Teşekkürler. Ayrıca katıl butonu bende çıkmıyor neden?
Köy hayatında her işini kendin yapamıyorsan ve teknolojik olarak da yetersiz bir çevredeysen köy hayatı tam bir eziyettir. Annemin köyde kışın suda bulaşık yıkarken elleri çatlardı da gece ağlaya ağlaya kanayan yerlere pansuman yapardı. Şu an bile bizim köyde telefon, internet vs. çekmez ya da kışın 1 aydan fazla elektriksiz kaldığımız olur.
"Bu sorunlar erkeklerin evdeki mesaiye dahil olmasi ile cozulebilr" Etrafima en cok anlatmaya calistigim sey 😅 Bir de anlattiklariniz aklima The Feminine Mystique kitabini getirdi. Kendisi de 1950lerde bir suburban mom olan Betty Friedan, bu ilaclarla ayakta durmaya calisan kadinlarin derin mutsuzluklarini arastirmaya karar verip, yuzlerce kadinla gorusme yapip, bu kitabi yaziyor.
Tradweif nedir merak ettim! Sizi ilk defa dinledim, kadınları yok sayan, hatta bir çok toplumda hayvanlardan sonra gelen, ataerkil bir sistemde yaşamak zorunda kalan kadınların, bu gün feminizmi anlamaması çok üzücü 😔 Tradwife ve diğer saçma akımları kadınların başlatması tam bir ahmaklıktır, onları takip eden cahiller sürüsüne’de söyleyecek söz bulamıyorum 🙃 Çok değerli bilgiler verdiniz, sizi takip edeceğim, teşekkürler 🫶☺️
Inanin anlamadim ev hanimliginin nesi kötü Isteyen istediği hayati yasayin bize ne Ben çalışmayı seviyorum evde oturmayı sevmiyorum onlar otursunlar da evde oturmaktan mutlu otursunlar
Kadının kendisine ait bir ekonomik özgürlüğü varsa ve tamamen kendi tercihine bağlı olarak ev hanımı ise hiç sorun yok. Sorun toplumda çok az kadın bu lükse sahip. Bu da ev kadınlığı = erkek eline bakmak demek oluyor çoğunluk için
Ellerine sağlık. Söylediklerinin çoğuna katılıyorum ama 1) Feminist içerik üreticilerinde strawman'e kayan bir "bu hareketin savunucuları aslında far-right ve ırkçı" yaklaşımı var. En azından bizim ülkemizde durum bundan farklı. İnsanların iş hayatına karşı olmasının başlıca sebebi bozuk ekonomi ve bu her siyasi düşünceden insanı etkiliyor. Fikrimce 60'ların siyah-beyaz çatışması (siyahların haklı mücadelesi) ülkemizin bir unsuru değil ve ithal bir argüman. 2) Feminist çevrelerde genelde değinilmeyen, ancak benim erkek bir TH-cam kullanıcısı olarak "kadınlar evde kalmalı" fikrini savunan Amerikanlarda gördüğüm bir argüman: "Kadınların çocuklarını büyütüp onlarla bağ kurması gerekir ve evde *sağlıklı* yemekler hazırlayıp ailenin düzgün beslenmesini sağlaması gerekir." Evde çalışıp yemek yapan kadının ailede fast-food tüketimini azalttığını ve daha mutlu büyüyen çocuklar ortaya çıkardığını savunuyorlar. Elbette bir safsata bu, yemeği hazırlamak evin bir işidir ve ev işlerinin aile fertleri arasında paylaşılması gerekir, kadına yıkılması değil. Ama feminist kanallarda bu tarz bir yaklaşıma cevap verildiğini hiç görmedim. 3) Traditional wife olmak biz ne dersek diyelim bir seçenektir. Bütün traditional wife'ları itham altında bırakmadan hür iradesiyle bu yolu seçecek kadınların da olabileceğini kabul etmemiz ve bu olasılığa karşı bir karşı propoganda yaparak kadınların çalışma hakkı için verdiği mücadelelerden ve ev ortamında emeklerinin nasıl sömürüldüğünden daha fazla bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir yerde bu hayat tarzını seçen kadınların modern kadınlara karşı "her şeyi bildiğini ve bütün doğruları gördüğünü düşünen" bir tavırla küçümseyerek baktığını söylüyorsun. Aynı hatayı maalesef progresifler sık sık ve daha yaygın yapıyorlar. Bu yaklaşımdan uzak durmamız gerektiğini düşünüyorum. Ellerine sağlık, videolarını çok seviyorum.
Tradwife hareketinin aslında dini bir tarafı da var çünkü ballerina bir mormon ve mormon mezhebinde erkeği yüceltme ve erkeğin kadının sahibi olduğuna dair inanış da var ben bu olayların uzaktan bir izleyicisi olarak çok zararlı olduğu düşüncesindeyim.
Kariyer yönetimi pek de iyi gitmeyen bir kadın olarak çalışmayı bırakmayı aptallık olarak görüyorum. İyi ya da kötü kariyerin seni aldatmaz veya terketmez. Gerektiği noktada, yalnız kaldığında, kendin gibi yalnız kalan kadınlar ile birleşerek ayakta kalabilirsin. Ev arkadaşı olmak gibi, kocan yerine arkadaşınla ev geçindirirsin. Kariyerli bir kadın seni dövmez, eve gelip yatıp her şeyi arkadaşından beklemez. Her türlü bence iş bir noktaya kadar kadını özgürleştiriyor.
Damla'nın kanalını severim, bahsettiği çoğu seye de katılırım, özellikle konu feminizmse...Her şey iyi hoş, tradwife gibi akımlar zaten kadını aşağılama amacı taşıyor ve aşırı sağda konumlanması normal. Ama şu milliyetçilikten ne istiyorsunuz gerçekten anlamıyorum. Ülkemizin kuruluş ilkelerinden biridir milliyetçilik. Türk olup da milliyetçiliğin karşısında olan kim varsa, faşizan bir ideoloji gibi göstermeye çalışan kim varsa yazıktır aklına.
@@aylakdamla tabii ki her şeyin radikali tehlike içerir. Ama bence dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Nasıl ki feminizmi erkek düşmanlığı seviyesinde yaşayan radikal feministler varsa ve feminizmi alçaltmaya çalısan kişiler onlara radikal feminist değil direkt feminist diyor ve feminizmin adını bu şekilde kötüye çıkarmaya çalışıyorlarsa aynı şey milliyetçilikte de geçerli. Irkçı insanlar ile milliyetçi insanları milliyetçilik kavramının çatısı altında toplayıp aynı kişilermiş gibi gösterip kavramı kirletmeye çalışıyorlar. Bu benden küçük bir gözlem...
19:40 aslında burada bahsettiğiniz konu maalesef gene feministler tarafından çokça ihlal edilen bir şey tecrübelerime göre konusuyorum calışmayan ( ev hanımı olmayı tercih eden ) çoğu kadın gene feminist hemcinsleri tarafından linç yediğini çokça gördüm
23.38👏 Tüm ideolojiler Kadınları, aile yapısını vs farklı şekillerde harmanlayıp , birtakım problemlerin sorumlusu haline getirebiliyor. Aslında bizim yapmamız gereken şey aile içine bu tür şeyleri sokmamak ve tamamen bireysel yaşamak. Evet aile guzeldir ama insan olarak belirli istek ve sorumluluklarimiz var. herkes kendi icin iyi olani etik sinirlar icinde yapmaya baslarsa bu problemlerin biraz azalacagini dusunuyorum. Tüm kadın ve erkeklerin oncelikle annesini ev hanımı olarak gormemesiyle baslayabiliriz.Annelik kutsal gorulup surekli ev ve aile icinde baglar arasina sıkıştırıliyor. Anne olur olmaz dogumdan hemen sonra artik yalnizca cocugum icin yasamak ( yalniz ev ve ailemle ilgilenmek) ve bunun mukemmel olduguyla ilgili cok palavra dinledim. farkli dusunursek cocugumuzu sevmemekle aile kadini olamamakla suclaniyoruz..... Toplumun anneye bakiş acisi gericiligin ne seviyede oldugunu gosteriyor bence. o yuzden ugrastiklari ve beynini yikamaya calistiklari kadinlar calisan ve bireysel olan kadinlar degil anneler
Tradwife konusuyla ilgili bir çok video izledim en detaylı ve farklı noktalardan ele alan video buydu emeğine sağlık 💗 uzun zamandır yoktun özlemişim 💗
@@aylakdamla neyse artık tez bitikten sonra seneye filan izler öğrenirim, o zamana kadar sizi ve sorduğum soruyu unutmazsam tabii :) bugün de tam izleyemedim bir yerden sonra kafam dolu olunca takip edemedim . Kolaylıklar dilerim
Çok takipcili bir çok kişinin eşlerine "eşim" yerine "kocam da kocam" demesi hiç sevimli gelmiyor bana. Bu da özünde bu akımdan olsun olmasın, "kocam, atam, evin direği" düsturuyla benzer yere su taşıyor. Aşırı sevimsiz.
Gerçek köy hayatını yaşayan her kadın asla köy hayatı yaşayamacağını ve emek sömürüsü olduğunu bilir
Kapitalizmden azade yaşayamayacağımıza göre, metropolde de emek sömürüsü var köy hayatında da. Ben her koşulda köy hayatını yeğlerim ama bu kadın hareketinin sağladığı kazanımlara itiraz edeceğim anlamına gelmez. Bence bu konuları tartışırken kavramlar bulanıyor ve birbirine giriyor. “Çocuk sahibi olan kadınlar hayatsızlaştığından dolayı aklı başında bir kadın ‘asla’ çocuk istemez. İş yerinde erkek tacizine maruz kalan kadınlar olduğu için aklı başında hiçbir kadın ‘asla’ çalışmak istemez. Evde çamaşır ütü vb. işlerle ömrünü tüketen kadınlar olduğu için aklı başında hiçbir kadın ‘asla’ ev kadını olmak istemez. Kırsalda emek sömürüsü oluyor, hiçbir kadın ‘asla’ kırsalda yaşamak istemez” Bu mantıkta biz hangi seçimi yaparsak yapalım ebedi bir mutsuzluğa mahkum oluruz. Şartlar ve hayat buysa, değiştirebileceklerimizi değiştirip geri kalanı neyse onunla mutlu olmaya çalışmak gerek. Diğer türlüsü kendine cehennemden cehennem beğen gibi oluyor..
geçen teyzemin emeklilik taşra evine gittim biber toplattı bana tırpan kullandım dönünce de apartmanımı öptüm, taşra hayatı yaşlandırır
@@lamuerteporuninstante4338bir şey yapmamışsın siz hiç mi iş görmediniz hayatınızda
Sabahın köründe kalk, fındık topla akşama kadar. Eve git, suyun isitilmasini bekkle ve duş al. Yemek yap. Bu sırada en az onun kadar fındık topladigin adam sofranın kurulmasını beklesin. Yemek yedikten sonra TV izlesin. Sen mi? Sofrayi topla bulaşık yıka.
@@kubraylmaz5126 Benim ailem de Karadeniz’de yaşıyor. Bu bir seçim meselesi, annem fındık işinden sonra bulaşık yıkarken babam hayatta yatmaz. Ya da fındık yemeği hazırlarken öylece seyretmez. Ayrıca, bunun köy hayatıyla ilgisi yok. Kentte de çalışan kadın işten döndükten sonra evin işi üstüne yıkılabilir ve ikinci mesaisi başlayabilir. “Sabahın köründe kalk, karanlıkta İstanbul trafiğinde iki saatte işe git iki saatte dön. Canın çıksın eve gel, eşin öylece yatsın sen evin işine başla” Burada da sizinkine benzer bir yanlışlık yok mu? Çünkü benzer adamın şehirlisi. Dediğim gibi bu konularda her şey birbirine giriyor. Siz yine de köy hayatının kendisini direkt sevmeyebilirsiniz, ben sevebilirim. Yanlış adam ise her yerde yanlış adamdır
İsteyen istediğini seçsin de insanın babasına bile güvenmediği bi dünyada kocalarına nasıl güvenip evde kalmayı kabul ediyorlar? Tamam adam iyi biri olabilir ama kimsenin alnında yazmıyor ya. Her birey kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmeli, bunun için çaba göstermeli. Daha sonra da kendi beklentileri doğrultusunda bir insanla birlikte olmalı. Emeğinize sağlık ❤
Onlar zaten babalarına güvenmiyor on yedi yaşına gelince belki yetmiş yaşında bir adamla evlendirilecekler. Söz hakları yok, bu akım olarak görünebilir ama aslında hepsi Mormon kilisesine çalışan kişiler. Güzel olanlari seçip set evler vermişler işte, bunların hepsi reklam
İnşallah ben de dahil iş arayan tüm genç kadınlarımız aradığı işi bulur ve ekonomik özgürlüğüne yine kavuşur❤
@@morticiaaddams5013 ah ben de işsizim umarım 🥲🙏
Ayn ne güzel açıklamışsın
Daha güvenmediğin bir adamla nasıl sağlıklı bir ilişkinin içersinde bulabilirsin ki ?
Sosyalist feminizm, radikal feminizm, anarşist feminizm ve liberal feminizmin ortak olduğu konular ayrıştığı konular hakkında video gelse keşke çok fazla feminizm yaklaşımı var ve bunları senden dinlemek güzel olur
Bu video harikaydı belkide en iyi videolarından biri emeğine sağlık abla 💜
Gelecek💜
The enemy whirlwinds are flying over our heads
Dark forces are oppressing us
In the battle that we were destined for
Unknown fates are awaiting us.
March, march forward
Working people.
@@aylakdamlalütfen çabuk gelsin abla merak ettiğim konulardan birisi farkları ne bilmiyorum gerçekten
Yıllardır uğruna mücadele verdiğimiz hakların bazı hemcinslerimiz tarafından elinin tersiyle itilmesi beni çok üzüyor 😢 aslında onlara satılan o yapay hayaller binlerce yıllık kokuşmuş fikirlerden başka bir şey değil sadece daha süslü bir pakete sarılmış...
GERÇEKTEN
@@Efe-y2e bu her yanlis ve ilkel seyde evrim teorisini one surenlerin tam olarak evrim teorisini anladigindan emin degilim. kanka hani gelisiyoruz ve ilerliyoruz, bazi seylerin degismesi lazim ya. ki 21. yuzyulda bu eskisine nazaran cok daha hizli oluyor. bi zahmet tradwife sacmaligini da reddedelim. evrim bitmedi ya hani hala devam ediyor ya kankam suan ilerleme durmadi yani
Kadın çalışsa da suçlu, ev hanımı olsa da. Çok fazla yabancı ve terminolojik terim kullanmanız konuya odaklanmamı biraz zorlaştırsa da güzel bir video olmuş. İster doğu, ister batı olsun, her zaman diliminde kadın doğduğu günden itibaren çeşitli kalıplara sığmaya zorlanmış. Benim gördüğüm ve yaşadığım bu. Bakıldığında her ideoloji suistimale çok müsait. Aşırılığa kaçan, hayatı herkes için ve her yönden ele almayan, ileriki zamanları da öngörmeden ortaya konmuş her akım insana zarar verebiliyor. Videodaki son alıntı da enfes. Emeğinize sağlık.
Konuya tek bir noktadan bakmak yerine derinlemesine ele aldığın için teşekkür ederiz. 21.yy'da genç kadınların bu kadar geriye gitmek istemeleri ve senelerdir kurtulmak uğruna mücadele verilen patriarkanın prangalarını isteyerek bileklerine vurmayı arzulamaları beni cidden üzüyor.
Sevgili Mehmet Aslantuğ'un da dediği gibi; Kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına yanılgılarına bırakmamalı. Kızlarımın odasına astığım sözdür bu.
şimdiye kadar bu konuyla ilgili tükettiğim içerikler hep mormon kilisesinin etkisi üzerinde duruyordu. benim için çok farklı bir bakış açısı oldu. teşekkür ediyorum. ve videolarını çok özlemişim emeğine sağlık🥹🩷
Özellikle çok konuşulanlara odaklanmamayı tercih ettim, çok teşekkürler💜
Evet ben de Kazıklı Maria ve Dilara Tunes'tan geldim onlar da genelde hep Mormon etkisinden bahsetti bakalım Damla bize neler anlatacak
"Dert etme sevgilim" diye bir film var. Tradwife teması işlenmiş..50 Ler Konsepti ile...Erkeklerin eş veya sevgililerini kimyasal formüller ile uyutup Ütopik bir dünyada yaşamalarını sağlar. Kadınlar müstakil güzel evlerde, güzel giyimleri ve ev işleri ile meşgul olurken erkekler ise her gün işe gider. Filmde sürekli kadınlara ev işi yapmaları güzel giyilmeleri empoze edilir.
Bu arada Tradwife konusunu çok güzel işlemişsiniz. Tebrik ederim... İzlediklerim arasında en akıcı ve anlaşılır... 👏🏻🙏🏻💜
@aysesurme7866 Teşekkürler, hem yorumlarınız hem tavsiyeniz için.💜
@@aysesurme7866 evet izlemiştim bende ondan da bahsedecektim
Wifelike filminde de konu başka olsa da bu kadın hayalinin erkeklerin özlemi olduğu çok rahat anlaşılıyor. Aynı şekilde behind her eyes dizisi de lucid rüya konusunu ele alsa da oradaki kadın da tradewife tanımına oldukça uygun.
Son zamanlarda bu tradwife akımının artması cidden üzücü
Geçmişteki geleneksel cinsiyet rollerinin bu kadar tekrar yüceltilmesi özellikle de sosyal medya da kaygı verici.
Ülkemizde de benzer kocam bana harçlık veriyor kocamın bayramda elini öptüm harçlık aldım kocama kahve yapıyorum gibi paylaşımlarda zaten bu akıma baya benziyor. Tabi bunların bazıları çalışan kadınlarda oluyor. Ülkemizde zaten bunu öven özellikle gelin evi ve gelinim mutfakta gibi programlar da var Tıpkı Damla'nın dediği gibi bunlar dişil enerjicilerle de aynı grupta geliyor bana ve son zamanlarda cidden sosyal medya da sağcı muhafazakar ve geleneksel rolleri de öven kadınlar baya arttı. Sema maraşlı esra ezmeci sevda türküsev buse aydın vb
Kadınlar o kadar çalışsın çabalasın kadın erkek eşitliği için ama bir akım gelsin ve yine kadınlar tarafından yapılan ev güzellemesi sonucu bazı genç kızlarımız bu yalana inansın.. Gerçekten çok üzücü.
Bu akımın böylesi bir ideolojiye hizmet ettiğini ortaya çıkarmanız çok yararlı olmuş.Bu arada kurduğunuz cümleler ,düşünce akışı çok güzel ve akıcı.İletişim becerileriniz oldukça yüksek 👏
yine bayıldım!! açıkçası görünür ve zengin tradwifelar dışında toplumumuzda çok daha büyük sorunlar var, çocuk gelinler gibi. özellikle de kırsal bi şehirde yaşadığım için bir sürü lise sonrasında evlenen kızların haberini almıştım ve açıkçası hiç bu kadar fazla olacaklarını düşünmüyordum. köylerde reşit yaşa ulaşmıyorlar bile. bu kızların çoğu kendilerinden yaşça büyük, kodaman iş adamı vb. insanlarla evlendiriliyor çoğunlukla da 2-3 yıl içerisinde çocuk doğuruyorlar. kadınlar daha yetişkin olamadan hem eş hem de anne oluyor. okuyan kızlarınsa çoğu üni bittiği gibi evleniyor zaten. bu romantik tradwife akımları da bunun tuzu biberi. hatta tradwife ve onlyfans influencerlığı değneğin iki ucu gibi görünse de kadınlara saplanan bir mızrak gibi. özellikle de türkiye gibi ekonomik sorunların gün geçtikçe arttığı ortamlarda bu iki akımı da çok tehlikeli buluyorum, birisi eve hapsederken diğeri bedene hapsediyor. açıkçası şehrimdeki kızlar için çok üzülüyorum ve onlar için bir şeyler yapmayı çok istiyorum, çünkü evli barklı olmayla güzelledikleri sistemin kokuşmuşluğunu annelerin yaşamında görebiliyorum.
Only fans, bence değneğin diğer ucu değil. Diğer uç, seks işçiliği. OF'de genelde sadece görsel üzerinden bir para kazanma var. Vücutlarına dokunmuyor kimse. Hatta, daha uc bir söylemle gelirsem, parası var diye biri ile evlenmekten çok daha özgür bir alan.
@@dyg2550ay mrb farklı bi hesaptan yazmk zorunda kaldm :p yani of'in seks işçiliğinden farkını direkt dijital bi bariyer oluşturduğu için görüyorsan haklısın, ama açıkçası yine de tehlikeyi azalttığını düşünmüyorum çünkü erişilebilirliği arttırıyor. ben genel olarak sektörden nefret eden biriyim zaten, of'i de masum göremiyorum çünkü içerik üreticileri harbiden hayatı bundan ibaretmiş gibi yaşıyorlar genelde ki bedene hapsetmekten kastım buydu, tamamen cinsellikten ibaret bir persona yaratmak ve para kazanmak,, ve bu para gerçekten absürt derecelerde. bilemiyorum tüketiciler(erkekler) zaten inanılmaz korkunç, ekonomik kaynağı kesilmedikçe pornografi de mizojeniden asla uzaklaşmayacak diye düşünüyorum, ki ekonomik sıkıntılar olmasaydı kaç kadın bunu yapardı emin değilim
Trad wife akiminin cicekli elbiseler giyip tereyagi yapma kismi beni nerdeyse etkiliyordu tabi gercek kirsal hayatin nasil oldugunu bilmeseydim
Çocukluğumdan beri annem hem bana hem de kız kardeşime asla ev hanımı olmamamızı öğütlerdi ki yaşadığımız topluma bakınca nedenini anlamak çok kolay. Ama benim Trad Wife'lar ile ilgili anlam veremediğim bir durum var, günümüz yaşantısını modern olduğu için reddedip geleneksel olarak kabul ettikleri 50'lere dönmeyi amaçlıyorlar ancak o dönemde de insanlar kendi yaşantılarını modern olarak kabul ediyorlardı. Kanıt veremem ama o dönemde de erkeklerin "Şimdi ki kadınlar kadın bile değil, çamaşırı makine ile yıkıyorlar işleri çok kolay asıl kadınlar bizim annelerimiz, nenelerimizdi." gibi cümleler kurup 1800'lere özendiklerine eminim. Bunun sonu gelmez elbette, bu durumda sırf bu gelenekselci, aşırı sağcı tayfanın gönlü olsun diye Taş Devrindeymiş gibi mi yaşamamızı bekliyorlar? Hep birlikte elimizde mızrakla avcılık yapalım, yeter ki patriyarkanın ve özgüvensiz sağcı erkeklerin gönlü olsun...
Ağzınıza sağlık Damla Hanım. Destek için atıyorum. Umarım kanalınız çok daha büyük kitlelere ulaşır. Genç kadınların bu tuzağa düşmemesi lazım. Kendi finansal özgürlükleri için çabalamalılar. Ben de genç bir kadınım 25 yaşındayım. Hala ekonomik özgürlüğüm için mücadele veriyorum. Zengin koca gibi hayallere tutunanlar, evde ev işleriyle uğraşarak çok rahat bir yaşam süreceğine inanan hemcinslerim var. Biliyorum ki ekonomik özgürlüğüm bana birçok şey sunacak. Muhafazakar bir ailede yetiştim ve ailemle yaşamak asla istemiyorum. Bundan kurtulmak için de evlenmek asla bir tercih bile olamaz benim için.
İlkokuldan sonra okutulmamış ve başa bela olmaması için 16 yaşında evlendirilmiş bir anneannem var. (sonuç dayak) Hukuk okumuş ama babamın ‘önerisiyle’ çalışmayı çocuk olunca bırakmış bir annem var. (sonuç psikolojik şiddet, aldatılma) Fabrikada da olsa çalışırım, ev hanımlığının sonu belli.
gerçek tradwife çoğumuzun anneleridir. daha dün annem seçim şansım olsaydı okurdum çalışırdım eve hapsolmazdım dedi. annem kadının evlenirken tüm ailesini bırakıp erkeğin ailesinin bit parçası olmak altında hizmetçi gibi çalışmayı eğer eğitim almış olsaydı seçmezdi. daha doğrusu seçmek zorunda bırakılmazdı çünkü hem kendisi okuma yazma bilmiyor hem de genç yaşta evlendi. ben şimdi tradwife akımına takılıp kendi kurmaya çalıştığım kariyeri bir kenara atıp kendimi gerçekleştirmeden ev hanımı olursam ona gerçekten hakaret etmiş olurum. şu an var olan akım da bana geçmiş feministlere hakaret gibi geliyor. o kadınlar cesaretli olmasalardı şu an durumumuz kim bilir ne olurdu. zaten iyi bir sistem olsaydı o sistem yıkılmazdı. demek ki kadınlar sömürülmüş o şekilde sömürülmeselerdi yıkılmaya çalışmazlardı. sondaki söz de aşırı hoşuma gitti ve kesinlikle doğru bir söz.
buradaki tüm hemcinslerime söylüyorum. gerçekten ev işini bölüşmeyecek sizin kariyerinizi ve güveninizi baltalayacak erkeklerle hayat kurmayın.
Feminizm ile kapitalistler sizi kullanıyor olmasın ??
çalışmak beni özgürleştirdi hayatımda aldığım en doğru karar olabilir şuan istediğim zaman istediğim gibi bir erkeği reddedebilme yetisine sahibim annem de dahil bir çoğu kadın ekonomik yetersizlikten dolayı istemedikleri ilişkilere katlanmak zorundalar gidecekleri bir yer olmadığı için belki ekonomik psikolojik ve fiziksel şiddete katlanmak zorunladar kısacası erkeğin kölesi olmaktansa kapitalizmin kölesi olmayı yeylerim çalışmadığın zaman hayatta kalabilmek ailenden para almak zorundasın evlenirde çalışmazsan kocandan birinden para almak ona bağımlı olmak demek o yüzden çalışın kendinize iyi işler bulun tamamen özgürlük diye bir şey yok ama en azından bir erkeğe bağımlı olmazsınız
Sizin adınıza çok mutlu oldum darısı diğer kadınların başına
İş hayatındaki mobingler mi aile hayatındaki mobingler mi karar veremiyorum. İşte en azından elimize para geçiyor.
@@ulkuzeybek5633 bacım mesain bittiğinde işin mobingi de biter ama evin 7-24 mobingi psikolojik şiddeti bitmez o yüzden en azından 8 saatin sonunda kendi özel hayatımıza döndüğümüzde orada özgürüz e ekonomik özgürlüğün de var az çok ev hanımı işçi değil mi senin benim işim 8 saat onunki 24 saat ama ne sigortası var ne maaşı ne hayatı var her türlü zorlanacaz en azından parasız kölelik yapmayalım dimi
@@ulkuzeybek5633 mansplaining denen erkek zorbalığı ve mobbingiyle mücadele eden biri olarak bende işteki mobbingi tercih ederim umarım ailenizdeki mobbingten bir an evvel kurtulursunuz
Çok iyi hazırlanmış ve kurgulanmış bir video essay olmuş, emeğinize sağlık. Sonda yaptığınız alıntı her şeyin özeti gibi
Tradwife akımı da tıpkı köy hayatına özendirme gibi kocaman bir balon. Madalyonun diğer yüzünü göstermeden pazarlama teknikleri ile cilalayıp sunmak büyük bir iki yüzlülük. Anlattıklarınız çok doğru.
bir öğretmen olarak sonuna kadar kız öğrencilere okumalarını ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını öğütlemeye, beyinlerine kazımaya devam edeceğim. üst düzey kariyerler kadar üretimde çalışan bir emekçi olmanın da ne kadar kıymetli ve gıpta edilesi olduğunu anlatmaya devam edeceğim. izledikleri şeyin akşam izledikleri dizilerden farklı olmadığını, her şeyin bir yapım ve ilüzyon olduğunu bıkmadan usanmadan anlatacağım.
Birçok insan gibi benim de emeğim sömürülüyor, yaptığım işte hak ettiğim maaşı almıyorum. Şimdi bahsedeceğim durum sadece Türkiye için değil tüm dünya için böyle bence. Günümüzde para kazanmak çok kolaymış gibi lanse ediliyor, tüketim kalemlerimiz gittikçe fazlalaşıyor ve ne kadar çalışırsak çalışalım yetemiyoruz. Böyle olunca neden emek harcayalım ki düşüncesi oluşuyor. Dünya genelinde enflasyon artışının yaşandığı bu dönemde haklarını binbir güçlükle elde etmeye çalışan kadınlara kamusal ve ekonomik hayattan el çektirmek çok daha kolay.
Tüm bunlara ek olarak ayrıca değinmek istediğim şey liberalizmin herkesi biricik olduğuna inandırması sebebiyle tüm güzel şeylerin onları bulacağını düşünüyorlar. Hayat bu kadar tek başımıza olduğumuz ve pembecik şekerlerle süslenmiş bir yer değil.
Harika bir yorum.💜
@@aylakdamla 🫶🏻🫶🏻🫶🏻
İzledikçe hem konuşana hem de konuşulan karsiyim
Korkunç derecede yaygınlaşmış durumda.
hayatımda ilk kez youtubedan bir videoya yorum atıyorum ve ağız dolusu bir övgüyü hak ettiğini düşünüyorum. birkaç hafta önce kanalını keşfettim ve nerdeyse bütün videolarını izledim. her videona ayrı ayrı hayran kaldım. gerçekten videoda geçen gerici akımlara ve içerik üreticilerine karşın senin gibi aydın ilerici feminist içerik üreticilerine ihtiyacımız var. çok çok başarılı olman dileğiyle, diğer videolarını heyecanla bekliyorum :')
Çok teşekkür ederim, böyle düşündürdüysem ne mutlu bana. Bu tarz içeriklere olan ilgiyi gördükçe motive oluyorum.💜
Hay ağzına sağlık Damla, konuş konuş kız ❤
O sondaki söz o kadar doğru ki: Ev o kadar mutluluk verici bir yer olsaydı emin olun erkekler evi kadınlara bırakmazdı.
Ben çok sıkıldım bu sistemin kokuşmuşluğundan. Her şeyi boşver şuanda tek kişinin çalışmasıyla bir ailenin geçinmesi hele de 4 5 çocuklu bir ailenin geçinmesi mümkün mü? Dünyadaki tüm erkeklerin de multimilyarder olması mümkün değil. Hala neyi tartışıyoruz ki biz. Teknik olarak imkansız bir şeyin tartışmasını yapıyoruz tüm dünyaca. Konuşulması gereken sistematik olarak fakirleştirilmemiz ve biz kadınlar olarak piramidin hala alt kısmındayız çoğumuz önünüzdeki ay kirasını nasıl ödeyeceğini düşünüyor hala gidin ve arsaları tarlaları olan nineleriniz gibi yaşayın demek ve buna özenmek nasıl bir düşünce sistemidir anlamış değilim.
Nasıl haklısın, nasıl...
Konuya bambaşka bir yerden temel almışsınız, diğer videolardaki anlatımlara ek katkı sağladı. Siyasi oyunların bu kadar derine inip sinsi planlar kurması delirtiyor, biz kuramıyoruz sanki bir tek :]
Öncelikle bu konuyu bu kadar derinlikli ve incelikli bir şekilde ele aldığın için çok teşekkür ediyorum. Üretimlerin, bu mecrada örneği az sayılabilecek cinsten ve çok değerli. Çok yeni bir takipçin olsam da benim için TH-cam içerik üreticiliği denilince aklıma gelen birkaç üreticiden birisin. Cinsiyet, cinsellik, gelenek, aile, modernizm, post-modernizm gibi kavramların havada uçuştuğu, fikirlerin parçacıklar halinde derinliksiz olarak farklı şekillerde faşistçe savunulduğu bir dönem içerisinde yaptığın işin, üretimlerinin ne kadar değerli olduğunu anlatamam. O yüzden seni tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Yorumum biraz uzun olacak o yüzden şimdiden okuduğun için teşekkür ediyorum 🙏
Son iki aya kadar ben de bir sosyal medya kullanıcısıydım ve bu içeriklere sürekli şahit oluyordum. Arkadaşlarımızla dağınık bir şekilde bu konular üzerine çok konuştuk. Sosyal medyayı kapatma sebeplerimden de biri bu tarz akımların kadınlar arasında yaygınlaşması ve benim de bu akımlara karşı olmama rağmen bir şekilde bu içeriklerin tüketicisi olmamdı. Tabi tradwife, cottage girl ve dişil-eril enerji akımlarının öncesinde beni daha çok rahatsız eden şey, instagramın hayatımıza girmesi ile beraber kadın görünümünde yaşanan değişim oldu. Makyaj sektörü, instagramı inanılmaz iyi kullandı ve son on yıl içerisinde profesyonel makyaj, kuaför salonlarından evlerimize kadar girdi. Makyaj her zaman kadınlarla eşlestirilen bir şeydi. Hatta ünlü kadınlar makyajsız fotoğraflandığında bunun bir skandal olduğu düşünülüyordu. Şimdilerde makyajsız fotoğraf paylaşmak da yükselen popülist feminizmin bir parçası halinde. Ancak çelişkili olacak ki hem makyajsız hallerimiz çok fazla müdahale içeriyor (filtreler, aşırı bakımlar, estetik işlemler vb.) hem de günlük makyaj malzemelerimiz de bir ruj bir rimelden öteye giderek çok fazla çeşitlendi ve makyaja başlama yaşı oldukça küçüldü. Sadece makyaj da değil, cilt bakımı, giyim vb. şeyler de hayatımızda çok fazla yer kaplamaya başladı. Sen zaten videolarının bir çoğunda bu çelişik durumdan bahsediyorsun. Birçok makyaj markasının feminizmi kullanarak pazarlarını büyüttüğünden ve günümüzde kadın olmanın tüketmekle ilişkilendirildiğinden, kadınların sürekli tüketime teşvik edildiğinden söz ediyorsun. Bu yüzden bu videoda bahsettiğin tüm akımlarla beraber makyaj ve kadın olmak konusuna değinmeni istiyorum. Çünkü makyaj, bence kadının ev ve sosyal hayat arasındaki geçişinde kullanılması gizil olarak zaruri görülen bir araç. Yani bir kadın sosyal hayata karışmak istediğinde dışarı çıkmadan önce yüzünü boyaması gerekiyor. Oysa erkeklerin böyle bir şeye "ihtiyacı" yok. Kadınlarsa sanki sosyal dünyaya ait değillermiş de ait olabilmeleri adına yüzlerindeki "kusurları" kapatmaları, yüzündeki bir takım özellikleri ön plana çıkarmaları gerekiyor. Tüm bunları yazan ben de sosyal hayata karışacağım zaman makyaj yapıyor ve yapmadığımda yüzümde bir eksiklik hissediyorum. Tabi kendime birkaç sene öncesinden bir takım sınırlar koydum. Kendime 2 malzeme seçtim ve hiçbir kusurumu kapatmama kararı aldım. Sadece göz kalemi ve ruj kullanıyorum. Ama bu kadar az makyaj yaparken bile gün içinde "aktı mı, silindi mi, makyajımı tazelesem mi?, çirkin görünüyor muyum?" gibi düşünceler aklımdan geçiyor. Maalesef makyaj yapmayan kadınları, daha az feminen, bakımsız algılama gibi bir bilinçaltı düşünceye de sahibim. Erkeklerin makyajsız görüntülerini yadırgamazken kadınlarınki garip geliyor. Bunu fark etmem oldukça uzun bir zaman aldı ve sebebinin sonrasında sosyal medya olduğunu fark ettim. Örneğin "get ready with me (grwm)" videolarının arkasında "I love being woman" / "I'm just a girl" şarkıları çalıyor. Sanki makyaj yapmak, hazırlanmak kadın olmanın bir gereğiymiş gibi pazarlanıyor ve bu çok sinsi bir şekilde yapılıyor. Sanki feminizm, kadın olmanın o eğlenceli, renkli tarafını öldürmüş, bizi erilleştirmiş gibi karşıt düşünceler ortaya çıktı ve makyaj yaparak videolar çekenler "Kadınlığımızla, feminenliğimizle barışmalıyız. Kendi ayaklarımız üzerinde duracağız diye erilleştik. Kadınlığımızdan uzaklaştık." tarzı yorumlarla makyajı kadın olmanın gizil bir kuralı haline getirdi.
Makyajın ve bakımın, kadının eve ait olup sosyal hayatla olan ilişkisinde hem maddi hem manevi bedeli olan bir kapı görevi gördüğünden bahsetmiştim. Bu durum özellikle hazırlanma videoları özelinde karşıma çıkıyor. Hazırlanma videolarında ayak tırnak ucundan saç teline kadar her bir bölge için ayrı kremler, serumlar ve peelingler kullanmak, yüzünün şeklini, dudağının, gözünün boyutunu değiştirecek makyajlar yapmak ve tüm bu hazırlığa büyük miktarlarda para ve zaman harcamak estetik olarak sunulan bir trend halini aldı. Hatta sosyal medya, gününü tamamıyla bedenine ayıran ve bunu "Kendime vakit ayırıyorum çünkü kendimi seviyorum ve artık kendime değer veriyorum" mottosuyla pazarlayan kadınlarla doldu. Maalesef bu durum sosyal medyayla sınırlı kalmayan ve günlük hayatta çok sık karşılaştığımız bir durum halini aldı. Onu geçtim asıl mesleğini bırakıp makyaj yaparak videolar çekmeyi yeğleyen birçok kadın gördüm ve görüyorum. Birçok genç kadın da ekonomik hayata bu noktadan katılmak istiyor ve bunun yollarını arıyor. Bu işin profesyoneli olunmadığı sürece bu tür bir kariyeri seçmenin de tradwife akımının bir kolu olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada gerçek bir üretimden söz etmek mümkün değil. Yapılacak iş için bilgi ve birikime ihtiyaç yok. Kadınlara atfedilmiş, onlarla bütünleştirilmiş, onların sosyal hayata katılımını geciktiren makyaj ve malzemelerinin tüketimini artırmaktan öteye gitmeyen, bir "iş" ten bahsediyoruz. Keza cottage girl gibi birtakım estetikleri pazarlayanlar da benzer bir durum içerisinde. Bu yüzden mesleğini bırakıp bu tür işlere girişen kadınlar üzerine de konuşmak gerektiğini düşünüyorum.
Tüm bu düşüncelerle kadını, erkeği yoldan çıkaran ve bir nesne olarak gören muhafazakarların ekmeğine de yağ sürmek istemiyorum. Onlara göre makyaj ve süslenmek hepten günah. Kadın üzeri örtülmesi saklanması, güzelliği gizlenmesi gereken bir şey. Diğer tarafta ise kadınların sosyal hayata katılabilmesi için belli bir emek harcamasının gizil olarak zorunlu tutulduğu, bir erkek gibi hızlıca evden çıkamadığı bir durum söz konusu. Fikirlerim bu iki tarafa da ait olmamakla birlikte makyajı, bakımı hayatımızda nasıl konumlandırabileceğimiz konusunda kafam karışık. Makyaj bence salt olarak çok eğlenceli bir şey ancak cinsiyetlerle olan etkileşimini ve kadınların görünüşlerine olan bakış açısını zedeleme noktasındaki etkilerini düşününce makyajın bu eğlenceli kısmı benim için yok oluyor. Makyaj yapmak istiyorsak otantik bir makyaj dünyası yaratmanın bu tür etkileri azaltacağı görüşündeyim. Otantiklikten kastım da şu; bizimle özdeşen, akımlardan, güzellik kalıplarından etkilenmeyen, kusurlarımızı örtmeyen ve bizi olduğumuzdan farklı göstermeyen bir tarz yaratmaktan söz ediyorum. Senin de makyaj yaptığını ve modaya ilgin olduğunu görerek bu konuyu hem akademik olarak geniş bir çerçevede hem de kendi öznel deneyimlerinden de yola çıkarak bizlere aktarmanı rica ediyorum. Birçok videonda bu konulara değindin ancak bu konuları kendi özelinde daha derinlemesine incelemeni tavsiye ediyorum.
Benim feminist teori üzerine okumalarım yok denecek kadar az. Sadece düşünüyorum. Senin kanalınla birlikte düşüncelerimin havada asılı kalan su damlacıkları gibi bir oradan bir oraya savrulduklarını fark ettim. Çok fazla düşüncem var ancak bunlar temelleri olmayan düşünceler. Bence bu durum, yazdığım yorumdan da anlaşılıyor. Üretimlerin, bu noktadaki eksikliğime dair bende bir farkındalık yarattı ve beni bu konuda okuma yapmaya teşvik etti. Bunun için sana ayrıca çok teşekkür ediyorum. Seni izlemeyi ve kanalını çevreme önermeyi sürdüreceğim. Bir gün Ankara'ya da uğrarsan, eski yurdumun yanı başı, çok sevdiğim Aylak Madam' da seninle bir araya gelebilmeyi çok isterim. Ankara'daki tüm sevenlerinle böyle bir etkinlik yapabilirsin. Birçok kişi iştirak edecektir bence. ❤️🙏
Sana iyi çalışmalar diliyorum. Umarım kanalın kısa sürede çok kişiye ulaşır🙏
Makyaj, giyim ve influencerlık üzerine ayrı bir video bence de çok iyi olurdu!!
Sizinle tamamen aynı fikirdeyim, yorumunuzu çok beğendim.
Makyaj günümüzde kadın olmanın normal/mecburi bir kısmı gibi görülse de çok sinsi bir yanı olduğu ve kadınların beden algıları ile mental sağlıklarını maalesef çok etkilediğini düşünüyorum. Örneğin sırf makyaj yapabilmek için makyaj yapmayan bir erkekten çok daha önce hazırlanmaya başlamak gerekiyor ki bu da önemli bir zaman anlamına geliyor. Bazen sırf bu kısma üşendiğimiz için dışarıdaki planlarımızı erteliyor veya iptal ediyoruz. Oysa makyaj yapmayan bir erkek çok daha kısa bir sürede ve bu konuları hiç kafasına takmadan hazırlanarak hızlıca sosyalleşmeye çıkabiliyor. Sırf bu kısım bile kadınların daha da eve kapanmasında bir faktör olarak ele alınabilir.
Genelde makyaj yapan bir kadın bir sefer makyaj yapmasa diğer insanlar hemen hadsizce 'hasta mısın, kötü görünüyorsun' diyorlar. Çünkü makyajlı yüz görünümü giderek herkesin normali haline geliyor. Hatta birçok erkek o 'no makeup makeup look'u gerçekten makyajsız olmak sanıyor. Bu da kadınlar ve erkekler arasında arasındaki uçurumu daha da artırıyor. Erkekler giderek kadınların doğasına daha yabancı hale geliyor, onları birer uzaylı, yabancı birer yaratık gibi görerek doğru düzgün tanımadan hayatlarını sürdüyorlar. Bu da elbette romantik ilişkilere de arkadaşlık ilişkilerine de olumsuz yansıyor. Zaten bu no makeup makeup look meselesi tek başına bile ele alınabilir. Neden böyle bir looka ihtiyaç duyuyor kadınlar? Hayır, daha az zaman veya uğraş da gerektirmiyor bence. Altında yine daha başka sebepler yatıyor...
Tabii sizin bahsettiğiniz noktalar Damla'nın da videosunda değindiği gibi kapitalizmle çok alakalı. Makyaj ve bakım markaları nasıl daha çok ürün satabileceklerinin derdinde. Bir yüz temizleme jeli alıyorsun, yetmiyor örneğin. Çift aşamalı temizlik yapmak için bir tane daha ürün alacaksın. Ya da bir fondöten yetmiyor bir de baking için pudra alacaksın. Liste uzayıp gidiyor... Sürekli sözde yeni ürünler çıkıyor. Sürekli yok yaz indirimi, yok şehre dönüş indirim, yok sene sonu indirimi diye de yılın her gününü bir indirim zamanı haline getiriyorlar. Ki zaten özellikle bu ülkede zaten her şey ederinden çok çok daha fazlaya satılırken bu sözde indirimlerle resmen insanların aklıyla dalga geçildiğini düşünüyorum.
Bununla bağlantılı olarak da influencerlık konusu var tabii. Hayatlarını tamamen alışveriş sitelerinde saatler geçirip sözde indirime giren ürünlerin linklerini paylaşarak ve böylelikle tüketim çılgınlığını çarkını döndürerek geçiren bu kişiler gerçekten anlamlı bir hayat sürdüklerini hissediyorlar mı merak ediyorum doğrusu. Bu akımlara uyan insanlar da tüm bu ürünleri aldıkça gerçekten mutlu olabiliyor mu? Zaten bu ürünler ile satılmaya çalışılan şey görünürde somut olan şeyler (örneğin glass skin) olsa da aslında daha soyut olan şeyler bence. Yani aslında daha özgüvenli olmak, daha beğenilir olmak, daha sevilebilir olmak pazarlanıyor. "Kızlarrrr öyle bir ürün keşfettim kiiii..." ile başlayan tüm o ikna cümlelerini bir düşünün... Fakat her bir yeni ürün daha fazla mutluluk getiriyor değil maalesef. Ve hem sosyal medya kullanıp hem de kendini bu döngüden kurtarmak da çok zor...
Ben de sizin gibi sosyal medya kullanımımı bu nedenle kısıtlamıştım. Çünkü sürekli ürün reklamına maruz kalıyordum. Birçok kadının sadece makyaj ve bakım sayesinde gelir elde ettiğini görmek bana aşırı anlamsız geliyordu. Dediğiniz gibi influencerlık yapmak için doktorluk gibi son derece emek isteyen mesleklerini dahi bırakan insanları görüyoruz. Çünkü benim fikrimce bu iş çok daha kolaylarına geliyor ve diğer geleneksel mesleklere göre çok daha kazançlı da muhtemelen... Ve dediğiniz gibi I'm just a girl diye diye, kendi en iyi versiyonuna dönüş diye diye pazarlanıyor tüm bunlar. Oysa insan her ne kadar bedenli bir varlık olsa da manevi bir yönü de, bir zihni, psikolojisi de olan bir varlık. Ben dediğim gibi bu çarkı bilinçsizce döndüren tüm bu insanların gerçekten mutlu, içleri rahat ve mental sağlıkları yerinde yaşamlar sürdüklerine pek inanamıyorum. Bir kadın olmak hiçbir zaman makyaj, bakım ve giyimden ibaret olmadı ve olmayacak da...
Umarım sevgili Damla tüm bunlara değinen detaylı bir video yapar💜💜💜
bu konu bayadır kafamı kurcalıyordu. bence makyaj konusunda erkeklerin sevdiği ve kadınların yaratıcılığını sergiledikleri alan bazen ayrılıyor. burada makyajı gerçekten ne için yaptığını sormak gerekiyor bence. bazen kendi yaratıcılığımı sergilemek isterken bazen güzel bir görünüş yakalama aracı olarak kullanıyorum. şöyle bir gerçek var ki dış görünüş konusu gerçekten insanlar içerisindeki statümüzü belirleyen bir etken. bazen bu sistemin kurallarına göre oynayarak bir duruş sergiletiyor bize. kapitalizmin etkisi var. ayrıca gerçekten en eski insanlık topluluklarına baktığımızda makyaj var olan bir şeydi. süslenmek güzel görünmek ya da sanatını eklediğin bir alan olarak amacı değişmiş. şahsen ben kusur gizleyen kapatıcı, fondaten gibi kremleri masum bulmuyorum. hiç de kullanmadım çünkü yüzümde var olan kızarıklar, lekeler ve koyu halkalar nasıl bir hayata sahip olduğumuzu anlatıyor. sırf karşımdaki insanın gözüne kusursuz tenim varmış gibi durmak için yüzüme zarar verme potansiyeli olan kremleri sürmem. bu konuda baskı da gördüm ancak fikrim gerçekten değişmedi. ancak göz makyajı özellikle aşırı yaratıcı ve gerçekten ne hissettiğimi belirten bir şeymiş gibi geliyor. o nedenle gerçekten göz makyajı yaptığımda kendimi ifade etmiş hissediyorum. aynı durum ruj için de geçerli. bana kalırsa kullanılan her ürünün neden kullanıldığını sormamız gerekiyor. bence kapatıcı kremler kesinlikle kullanılmamalı. çünkü beden imajı konusunda insanları kötü etkiliyor. erkekler akne izlerini saklamaya çalışmıyorlar. biz neden saklamaya çalışıyoruz ki? ben kadınların yüzünde gerçekten kendi sanatlarını ifade ettikleri ve eğlenceli bir alan olarak görüyorum makyajı ancak her konu gibi bu konu da amacından saptırılarak insanların üzerinde satış stratejisi olarak kullanılıyor. aylak damla bu konuda video yapsa aşırı güzel yapar bence
Güzel sözlerin, dileklerin için teşekkür ederim @tomris_082. Gayet güzel ifade etmişsin, kafandaki problemi anlıyorum. Bende de var bir sürü soru işareti, önümüzdeki aylarda mutlaka bu konu üzerine bir video gelir, planımda var. Umarım bir gün Aylak Madam’da buluşuruz, ileride düşünebiliriz bunları tabi, çok mutlu olurum.💜
Tarih obası kanalından sokratik yöntemlerle süslenme videosuna bakabilirsiniz aslında umarım damla ablada bu konuyla alakalı video çeker 💜
Açıklayıcı bir video essay olmuş. Elinize ve ağzınıza sağlık. Yeni videolarınızı sabırsızlıkla bekliyorumm!
Şule Yüksel Şenler Leslie Ludy'nin fikir annesidir diyebilir miyiz? Sadece soruyorum😂😂
Kuvvetle muhtemel😂
Aman allahim bu nasil bir kanaldir ya bütün videoları üşenmeden izledim Tek kelimeyle mükemmel ötesi hazine bulmuş gibi hissediyorum 👌❤️
Çok teşekkür ederim, iyi seyirler.💜
@@aylakdamla 💜💜
videolarına inanılmaz emek ve mesai harcıyorsun. tradwife hareketi hakkında kısa veya uzun onlarca video izledim, bu rezil ve aldatıcı anti feminist akım ile ilgili her şeyi biliyorum sanıyordum ta ki senin videonda meğerse bilmediğim ilk defa gördüğüm ayrıntılara kadar. her videonda ufkumu açıyorsun ve başka perspektiflerden bakmamı sağlıyorsun. iyi ki varsın ve çok seviliyorsun💖
Ne güzel sözler, çok teşekkür ederim💜💜
Asla bu kadar kaliteli bi video beklemiyodum şaşkınım :)
çok güzel bir videoydu. DÜşünce seriminizi izlemek oldukça hoştu. İlham verdi.
Bizi kaliteli islerinde bilgilendirdigin icin tesekkurler. Cok keyifli 28 dakikaydi
maalesef ki bir insanın kendi dışında başka birine güvenip tüm hayatını ve geleceğini başkasının ellerine bırakılmasına saygı duyamıyorum. annelerimiz bir zorunluluktan bu hayatı seçip yaşları elliye dayandığında çalışmaya çalışıyorken genç kızların okumanın ve çalışmanın önemini yok saymalarına anlam veremiyorum. çalışmak herkes için bir sorumluluktur bunu 2024 yılında nasıl reddebilirsiniz ki
Kesinlikle the haindmaids tale ile ilgili de bir video yapmalısın. Merakla bekliyorum
bu konuyu konuşmanı bekliyordum sonundaa💙💙
Fazla dolu doluydu, resmen feminizmin yükselişine tekme atmaya çalışan bir hareket ve bu hareketin temelini detaylıca dinlemiş oldum. 20. dakikadan sonra beynim bilgiyi alamamaya başladı, tekrar izlemem lazım hahaha. Favori kitabımdan alıntı yapılması da çok hoşuma gitti ❤Ellerine sağlık Damla.
Bu aralar kafam dolu olduğundan ve hayatımdaki odaklar biraz farklı olduğundan o uzun yorum yazan moduma giremiyorum, girdiğim vakit buradaki yorumu güncelleyeceğim :)
Teşekkür ederim, uzun yorumlarını bekliyorum :)💜
türk commentary kanalı mı? 🥹 yeni keşfettim seni, tüm videolarını izleyeceğim 🤍🤍
Hoş geldin💜
Sizi ilk defa izliyorum ve bayildim! Oylesine bir video deyip gectigim tiktoklari hic boyle dusunmemistim. Cok tesekkurler
Miu Miu elbiseleriyle poğaça yapıyorlar 😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢
Çoğunun kendi banka hesabı, ayrı parası kasası olduğunu düşünüyorum. Bunlara özenenler ortada kalır bunlara bir sey olmaz gibi.
@@lcy5731 kesinlikle çok doğru söylediniz
handmaid's tale hakkında bir video yapabilirsen çok iyi olur bence
Çok güzel ve dolu bir içerik🙏🏻 Emeğinize sağlık❤
Tekrar tekrar izledim cok iyi bir inceleme olmus demek ki mucadelemiz hic bitmeyecek tam güçlü olmaya basladigimiz anda erk sistem aninda ket vuruyor yorucu ama cok yorucu bu yillardir hala iş konusunu tartisiyor olmamiz bile komik aslinda
Hemcinslerimiz dikkatli olmali! Bu tuzaga dusmek bu donemde cok kolay
.
Ahh harika bir video olmuş, emeklerinize bakışaçınıza varoluşunuza çoookça teşekkür ❤
Kanalin daha yeni karsima cikti ama daha simdiden bana yeni bir seyler kattigini hissediyorum umarim daha da buyursun emegine saglik 💗💗
Teşekkür ederim. Çok yardımı oldu. Verileri kendi deneyimlerime yansıttım, öğrendim yani
Ben çalışan meslek sahibi bir kadınım .Güçlüyüm fakat bazı kadınlar zayıf hissediyor , bir mücadele vermek istemiyor ya da ev işleri ve çocuklarıyla bir ömür geçirmek istiyor olabilir . Ben bunu anormal bulmuyorum.
Ayrıca, evde yemek pişirmek , ekmek yapmak ya da bulaşık yıkamak hayatın bir parçasıdır. Bunları küçük görmek yanlış, hiçbir emek küçük görülemez. Şimdiki çoğu kadın ne çalışıyor , ne yemek yapabiliyor ne evini temizleyebiliyor . Bu da pek alkışlanası bir şey değil. Dolayısıyla , evde de işte de yaptığımız her şeyi kıymetli buluyorum .
Son olarak , bulaşıkları kim yıkayacak diyerek illa ki bir taraf ezilmeye çalışılıyor . Aksine kadın ve erkek her şeyi beraber yapmalıdır , ev işleri paylaşılmalıdır .
Feminizm erkekleri ezerek yükselmek yerine insan doğasına uyumlu bir şekilde erkek ile kadının işbirliği olarak algılanmalıdır. Kimileri feminizmi çok yanlış anlıyor , nefret söylemleri istemiyoruz, doğadaki tüm canlılar sevgi ve saygıyı hak eder kadın da erkek de…. Denge kurmayı öğrenelim,mutluluğun kilit noktası bu …
Damla hanım bilgilendirme ve emeğiniz için teşekkürler , herkese sevgiler
Tradwife olmak isteyen kadınlar olabilirler ancak hiçbiri gerçekte böyle bir ev hanımı olmayacak. Yok öyle bir dünya. Her gün 1950,60 model saçlar,kırmızı rujlar, kabarık elbiselerle yemek hazırlamayacaklar. Çok değil 2,3 gün gerçekten bir ev hanımı gibi iş yapsalar inanın koşa koşa kaçarlar. Ev hanımı olmak isteyen kadınlar kazın diğer ayağını bilip ona göre tercih yapmalı. Bu gerçekçi bir akım değil, hele Türkiye gibi bir ülkede asla gerçekçi değil.
Erkekleri ezerek yükselmek? Nasıl oluyor bu?
Her şeyi çok yanlış bir yerden anlamışsınız bu arada. Ev işleri basite indirgenmiyor aksine bir kadın kişisel güveni için çalışırken büyük bir yük oluyor, eşler bu yükü bölüşmeli. Bundan bahsediyor. Ve evet kusura bakma ama anormal bir şey. Fazla duygusal ve yüzeysel bir fikir evde kalıp trad wife olmak istemek. Ballerina farm bir Yunanistan tatili istiyor, eşinin ailesinin uçak firması var para basıyor buna rağmen gidilmiyor. İstediğini söylediği halde. Çünkü evde güçsüz ve erkeğe tamamen muhtaç konumdasın. Bunun yerine kadına yumurta taşıma önlüğü alarak “ev işleri yapmaya devam et” mantığında aşağılayan erkek oluyor. Videodaki hanımefendi ya da biz değil. Biz size erkek sizi aşağı görecek ve siz çaresiz kalacaksınız diyoruz.
@@justefsa7132Hanfendinin söylediği ile sizin yazdığınız arasında bir fark göremedim.
@@incognitofelon o zaman daha sık kitap okuması yapmanı öneririm. Daha sonra biraz paragrafta anlam ve cümlede anlam testleri çözebilirsin. Yaşın kaç bilmem ama bu okuduğunu anlama kapasitesi ile tyt Türkçede batırırsın.
ne güzel konuşmuşsunuz. çabanıza sağlık. harika bir video. içimde ne varsa dökmüşsünüz.
Ne mutlu bana💜
Bir videoyu yaparken çok fazla emek harcadığın o kadar belli ki sırf bu yüzden videodaki her kelimene dikkat edip daha sonra araştırmak üzere not alıyorum. Çok kısa bir zaman içerisinde arkada ses olsun diye açtığım bir içerik üreticisinden fazlası oldun
Çok teşekkür ederim.💜
Tüylerim diken diken oldu ablaaaaaaaa eline saglık
arkadan her bandista gelisinde tüylerim diken diken oluyor
Bütün videolarınızı izledim ,güzel emekleriniz için teşekkürler ,videolar çok kaliteli 💚
Çok teşekkür ederim.💜
Damla feminizmler tarihi serisine video bekliyoruzzz
Videoyu izlemeden ilk yorumumu yapmak istiyorum. Çalışmak bok gibi evet ama ev hanımı olmak daha da bok gibi 😂😂
En sevindigim videon oldu sanirim.. Fikirlerini bilmeye cok ihtiyacim vardi. 💖
Harika💜
Balerin hanım arada karşıma çıkıyordu. Sadece yemek yaparken bile dağılan ortalığı toplamak mesele. 7-8 çocuğu sadece yıkayıp giydirmek bile 2 saatini alır. 4 çocuğum var düzenli yardımcım olduğu halde,çalışmadığım halde çocukların bakımı,eğitimi,ders takibi,ufak tefek işler bile bazen tüm gününü alıyor. Gün arası 2 saat çıkıp bişeyler yapabilmişsem nispeten keyfim yerine geliyor. 10 yıl çalışma hayatını deneyimlemiş biri olarak kıyaslama yapamam. Çalışmak, emeğinin karşılığını alamadığın için tatmin edici değil. Ev hanımlığı annelik faktöründen dolayı çok güzel. Geleneksel bir eşim olduğu halde işbirliğine yatkın olduğu için işler kolaylaşıyor.
15:25 bu bence birazda hollywood'da reklamlarda vesaire sürekli beyaz siyah çiftlerin özendirilmesine tepki olarak çıkmış olabilir
Harikasınnnn❤❤❤ bayıldım bu videoya emeğine sağlık
Aklıma Stepford Kadınları filmi geldi. Robotlaşan ve bu halleriyle erkeklerin üzerinde tahakküm kurduğu oyuncak bebeklere dönüşen kadınlar. Tradwife akımı bunu gerçeklestirmenin peşine düşmüş anlaşılan. 😢 ilk maaşımla aldığım bulaşık makinesi aradan kaç yıl geçmiş olursa olsun hala bana mutluluk veren bir şey.😅 Kendime ait bir gelir ve kendime ait bir yaşam simgesi olarak durur. Şu anda gönüllü çalışmalara yönelmiş olsam da özgürlüğün mutlulukla aynı çizgide gittiğini ve şu an yaşadığımız dünya'da bunun maddiyatla mümkün olduğunu görüyorum. Bu tür akımları asla aklına getirmeyecek insanlar bile ekonomik koşullar nedeniyle onlara özeniyor. Ama haklı soru hep orada duruyor. Bulaşıkları kim yıkıyor?😂
Şu tradwife meselesi ile ilgili en iyi videoyu çekeceğine o kadar eminim ki. Ne izlesem çok yüzeyseldi. Harika bi anlatım ve gerçek bir video makale. Teşekkürler. Ayrıca katıl butonu bende çıkmıyor neden?
Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim .💜 iphone'dan giriyorsan gözükmeyebilir.
Toksik maskulenite hakkinda video yapar misin?
Köy hayatında her işini kendin yapamıyorsan ve teknolojik olarak da yetersiz bir çevredeysen köy hayatı tam bir eziyettir. Annemin köyde kışın suda bulaşık yıkarken elleri çatlardı da gece ağlaya ağlaya kanayan yerlere pansuman yapardı. Şu an bile bizim köyde telefon, internet vs. çekmez ya da kışın 1 aydan fazla elektriksiz kaldığımız olur.
"Bu sorunlar erkeklerin evdeki mesaiye dahil olmasi ile cozulebilr" Etrafima en cok anlatmaya calistigim sey 😅
Bir de anlattiklariniz aklima The Feminine Mystique kitabini getirdi. Kendisi de 1950lerde bir suburban mom olan Betty Friedan, bu ilaclarla ayakta durmaya calisan kadinlarin derin mutsuzluklarini arastirmaya karar verip, yuzlerce kadinla gorusme yapip, bu kitabi yaziyor.
Zar zor kazanılmış hakları ellerinin tersiyle itip genç kadınları bu şekilde etkilemeleri korkunç. Sanki başka bir hayat,yol yokmuş gibi davranıyorlar
Çok güzel bir videoydu yine elinize sağlık
Tradweif nedir merak ettim!
Sizi ilk defa dinledim, kadınları yok sayan, hatta bir çok toplumda hayvanlardan sonra gelen, ataerkil bir sistemde yaşamak zorunda kalan kadınların, bu gün feminizmi anlamaması çok üzücü 😔
Tradwife ve diğer saçma akımları kadınların başlatması tam bir ahmaklıktır, onları takip eden cahiller sürüsüne’de söyleyecek söz bulamıyorum 🙃
Çok değerli bilgiler verdiniz, sizi takip edeceğim, teşekkürler 🫶☺️
Inanin anlamadim ev hanimliginin nesi kötü
Isteyen istediği hayati yasayin bize ne
Ben çalışmayı seviyorum evde oturmayı sevmiyorum onlar otursunlar da evde oturmaktan mutlu otursunlar
Kadının kendisine ait bir ekonomik özgürlüğü varsa ve tamamen kendi tercihine bağlı olarak ev hanımı ise hiç sorun yok. Sorun toplumda çok az kadın bu lükse sahip. Bu da ev kadınlığı = erkek eline bakmak demek oluyor çoğunluk için
Çok güzel video, eline sağlık 👏🏻👏🏻
Teşekkür ederim ufak bi aydınlama yaşadım 🙂
En çok korktuğum şey bu kanalın toksik kitleye düşmesi. Umarım kanalın güzel bir şekilde büyür 🖤✨
Ellerine sağlık. Söylediklerinin çoğuna katılıyorum ama
1) Feminist içerik üreticilerinde strawman'e kayan bir "bu hareketin savunucuları aslında far-right ve ırkçı" yaklaşımı var. En azından bizim ülkemizde durum bundan farklı. İnsanların iş hayatına karşı olmasının başlıca sebebi bozuk ekonomi ve bu her siyasi düşünceden insanı etkiliyor. Fikrimce 60'ların siyah-beyaz çatışması (siyahların haklı mücadelesi) ülkemizin bir unsuru değil ve ithal bir argüman.
2) Feminist çevrelerde genelde değinilmeyen, ancak benim erkek bir TH-cam kullanıcısı olarak "kadınlar evde kalmalı" fikrini savunan Amerikanlarda gördüğüm bir argüman:
"Kadınların çocuklarını büyütüp onlarla bağ kurması gerekir ve evde *sağlıklı* yemekler hazırlayıp ailenin düzgün beslenmesini sağlaması gerekir."
Evde çalışıp yemek yapan kadının ailede fast-food tüketimini azalttığını ve daha mutlu büyüyen çocuklar ortaya çıkardığını savunuyorlar. Elbette bir safsata bu, yemeği hazırlamak evin bir işidir ve ev işlerinin aile fertleri arasında paylaşılması gerekir, kadına yıkılması değil. Ama feminist kanallarda bu tarz bir yaklaşıma cevap verildiğini hiç görmedim.
3) Traditional wife olmak biz ne dersek diyelim bir seçenektir. Bütün traditional wife'ları itham altında bırakmadan hür iradesiyle bu yolu seçecek kadınların da olabileceğini kabul etmemiz ve bu olasılığa karşı bir karşı propoganda yaparak kadınların çalışma hakkı için verdiği mücadelelerden ve ev ortamında emeklerinin nasıl sömürüldüğünden daha fazla bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bir yerde bu hayat tarzını seçen kadınların modern kadınlara karşı "her şeyi bildiğini ve bütün doğruları gördüğünü düşünen" bir tavırla küçümseyerek baktığını söylüyorsun. Aynı hatayı maalesef progresifler sık sık ve daha yaygın yapıyorlar. Bu yaklaşımdan uzak durmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ellerine sağlık, videolarını çok seviyorum.
Tradwife hareketinin aslında dini bir tarafı da var çünkü ballerina bir mormon ve mormon mezhebinde erkeği yüceltme ve erkeğin kadının sahibi olduğuna dair inanış da var ben bu olayların uzaktan bir izleyicisi olarak çok zararlı olduğu düşüncesindeyim.
çok iyi bir video olmuş eline sağlık
Cok begendim anlatimini ve videoyu,abone oldum like da attim eline agzina saglik❤❤
Teşekkür ederim💜
Kariyer yönetimi pek de iyi gitmeyen bir kadın olarak çalışmayı bırakmayı aptallık olarak görüyorum. İyi ya da kötü kariyerin seni aldatmaz veya terketmez. Gerektiği noktada, yalnız kaldığında, kendin gibi yalnız kalan kadınlar ile birleşerek ayakta kalabilirsin. Ev arkadaşı olmak gibi, kocan yerine arkadaşınla ev geçindirirsin. Kariyerli bir kadın seni dövmez, eve gelip yatıp her şeyi arkadaşından beklemez. Her türlü bence iş bir noktaya kadar kadını özgürleştiriyor.
Yav bocim hoydi yandik piştik burda beklmekten cok ozledim videolarini❤❤❤❤❤ iyi ki varsın bekliyorum
bu konuyu konusmana o kadar sevindim ki
sonunda yeni videooo
Çok güzeldi elinize sağlık⚘️
Damla'nın kanalını severim, bahsettiği çoğu seye de katılırım, özellikle konu feminizmse...Her şey iyi hoş, tradwife gibi akımlar zaten kadını aşağılama amacı taşıyor ve aşırı sağda konumlanması normal. Ama şu milliyetçilikten ne istiyorsunuz gerçekten anlamıyorum. Ülkemizin kuruluş ilkelerinden biridir milliyetçilik. Türk olup da milliyetçiliğin karşısında olan kim varsa, faşizan bir ideoloji gibi göstermeye çalışan kim varsa yazıktır aklına.
Anlattıklarım bununla çelişmiyor kesinlikle, her fikrin radikali var işte.
@@aylakdamla tabii ki her şeyin radikali tehlike içerir. Ama bence dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Nasıl ki feminizmi erkek düşmanlığı seviyesinde yaşayan radikal feministler varsa ve feminizmi alçaltmaya çalısan kişiler onlara radikal feminist değil direkt feminist diyor ve feminizmin adını bu şekilde kötüye çıkarmaya çalışıyorlarsa aynı şey milliyetçilikte de geçerli. Irkçı insanlar ile milliyetçi insanları milliyetçilik kavramının çatısı altında toplayıp aynı kişilermiş gibi gösterip kavramı kirletmeye çalışıyorlar. Bu benden küçük bir gözlem...
Radikal feminizm bahsettiğiniz gibi bir şey değil, ilerleyen zamanlarda o konuyu da ele alacağım kaynaklarla.
müthiş faydalı bir içerik olmuş bu akımın varlığından çok rahatsızım bir süredir
Emeğine sağlık yine çok kaliteli bir video... Daha çok abone bekliyoruz ❤
19:40 aslında burada bahsettiğiniz konu maalesef gene feministler tarafından çokça ihlal edilen bir şey tecrübelerime göre konusuyorum calışmayan ( ev hanımı olmayı tercih eden ) çoğu kadın gene feminist hemcinsleri tarafından linç yediğini çokça gördüm
deli asiyeyi taze bitirip buraya geldim %%%
o kadar hevesle dinledim ki,gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş emeğine sağlık,başarılarının devamını dileriz👏🏻
Çok güzel bir video olmuş teşekkürler.
Amy Dunne en estetik ve kibar tradwife 🥰
23.38👏
Tüm ideolojiler Kadınları, aile yapısını vs farklı şekillerde harmanlayıp , birtakım problemlerin sorumlusu haline getirebiliyor. Aslında bizim yapmamız gereken şey aile içine bu tür şeyleri sokmamak ve tamamen bireysel yaşamak. Evet aile guzeldir ama insan olarak belirli istek ve sorumluluklarimiz var. herkes kendi icin iyi olani etik sinirlar icinde yapmaya baslarsa bu problemlerin biraz azalacagini dusunuyorum. Tüm kadın ve erkeklerin oncelikle annesini ev hanımı olarak gormemesiyle baslayabiliriz.Annelik kutsal gorulup surekli ev ve aile icinde baglar arasina sıkıştırıliyor. Anne olur olmaz dogumdan hemen sonra artik yalnizca cocugum icin yasamak ( yalniz ev ve ailemle ilgilenmek) ve bunun mukemmel olduguyla ilgili cok palavra dinledim. farkli dusunursek cocugumuzu sevmemekle aile kadini olamamakla suclaniyoruz..... Toplumun anneye bakiş acisi gericiligin ne seviyede oldugunu gosteriyor bence. o yuzden ugrastiklari ve beynini yikamaya calistiklari kadinlar calisan ve bireysel olan kadinlar degil anneler
Tradwife konusuyla ilgili bir çok video izledim en detaylı ve farklı noktalardan ele alan video buydu emeğine sağlık 💗 uzun zamandır yoktun özlemişim 💗
Çok teşekkürler, ben de video çekmeyi özlemişim, bundan sonra daha sık gelecek💜
Merak ettim , sosyoloji mezunu musunuz ?
Soru-cevap videomda anlattım. :)
@@aylakdamla neyse artık tez bitikten sonra seneye filan izler öğrenirim, o zamana kadar sizi ve sorduğum soruyu unutmazsam tabii :) bugün de tam izleyemedim bir yerden sonra kafam dolu olunca takip edemedim . Kolaylıklar dilerim
Emeğinize sağlık 🌸👏🏻
Çok takipcili bir çok kişinin eşlerine "eşim" yerine "kocam da kocam" demesi hiç sevimli gelmiyor bana. Bu da özünde bu akımdan olsun olmasın, "kocam, atam, evin direği" düsturuyla benzer yere su taşıyor. Aşırı sevimsiz.
sonunda bir feminist kanal oh ya
abla bu son olan olaylar hakkinda (diddy) anlattigin bir video ceker misin senin yorumlarini cok merak ediyorum
Para varsa böyle yaşamanın bir sakıncası yok. Hayat böyle daha güzel