♥ Gadir-i Hum, Velayet bayramı.

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 9 ก.ย. 2024
  • ♥ Gadir-i Hum, Velayet bayramı.
    ♥ Hakk Dergahı TV, İlim İrşad muhabbetleri.
    Sunum konusu: Gadir-i Hum-Velayet bayramı...
    Gadir-i Hum, Ehli Beyt ümmeti için çok önemlidir. Çünkü Hz.Muhammed Mustafa’dan sonra kime uyulması gerektiğini ve bu isteğin Allah’ın rızası ile belirlenmesidir.
    İnsanlık alemi için sağlıklı, huzurlu, hoşgörünün hakim olduğu, insanlığın manevi değerlerine sahip çıkıldığı günlere vesile olması dileğimizle. Barış olsun, dostluklar kurulsun, kardeşlik türküsü söylensin ve insanlar özgür yaşasın.
    Ey insanlar! Latif yani yumuşak, hoş ve Habir yani tüm bilgilere hakim olan Allah bana haber verdi ki, hiç bir Peygamber kendisinden önceki peygamberin ömrünün yarısından fazlasını yaşamamıştır. Ben, yakında Rabbimin davetine icabet edeceğim. Ben sorumluyum, siz de sorumlusunuz. O halde sizler, ne düşünüyorsunuz?
    Halk; Biz senin tebliğ ettiğine, nasihatte bulunduğuna, çaba sarf ettiğine tanıklık ediyoruz. Allah sana mükafat versin.
    Hz.Muhammed Mustafa; Allah’tan başka ilah olmadığına, benim de O’nun kulu ve elçisi olduğuna, cennet ve cehenneminin hak olduğuna, mahşer gününün geleceğine ve kabirde olanların dirileceğine şehadet ediyor musunuz?
    Halk; Evet, buna şehadet ediyoruz.
    Hz.Muhammed Mustafa; Allah’ım! şahit ol.
    Yine Hz.Muhammed Mustafa, değerli ve büyük emanet Allah’ın kitabıdır. Bir tarafı Allah’ın elindedir, diğer tarafı ise sizin elinizdedir. O’na sımsıkı sarılın, sapmayın. Değerli küçük emanet ise, Ehli Beyt’imdir. Allah-u Teala bana bildirdi ki, Onlar havuzun başında bana ulaşıncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Bunların birbirinden ayrılmamasını ben de Rabbimden istedim. Onlardan, ne öne geçin ve ne de geride kalın, çünkü helak olursunuz.
    Hz.Muhammed Mustafa, daha sonra Şahı Merdan Ali’nin elini tutup kolunu yukarıya kaldırmıştır. Herkes onu görüp tanımıştır ve sonra şöyle buyurmuştur: „Ey Insanlar! Müminlerin, kendilerinden onlara daha mevla, kimdir?“
    Halk; Allah ve Resul’ü daha iyi bilir derler.
    Hz.Muhammed Mustafa; „Allah-u Teala benim mevlamdır, ben de müminlerin mevlasıyım. Ben, onlara kendilerinden daha mevlayım. Öyleyse ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır.“ Hz.Muhammed Mustafa, bu cümleyi üç defa tekrarlamıştır.
    „Allah’ım, onunla dost olana dost, ona düşman olana düşman ol. O’nu seveni sev, O’na buğz edene buğz et. O’na yardım edene yardım et, ondan yardımını esirgeyenden yardımını esirge. O, nereye dönerse Hakk’ı onunla döndür. Sonrasında halka dönerek biliniz ki, bu sözleri hazır olanlar hazır olmayanlara bildirmelidirler.
    Halk, henüz dağılmadan Allah-u Teala şu ayeti indirmiştir; „Bugün dininizi kemale erdirdim, nimetimi size tamamladım ve din olarak, islamı size bağışladım.“ Maide Suresi, 3.Ayet
    Bunun üzerine Hz.Muhammed Mustafa, şöyle buyurmuştur; „Allah-u Ekber! Din kemale erdi, nimet tamamlandı, Allah benim risaletime ve benden sonra Ali’nin velayetine razı oldu“ buyurmuştur.
    Daha sonra orada bulunan insanlar, Şahı Merdan Ali’yi tebrik etmeye ve kutlamaya başlamışlardır. Ebu Bekir ile Ömer, Şahı Merdan Ali’yi ilk kutlayan kimselerdendirler. Onlardan her biri; „Bu makam sana kutlu olsun ey Ebu Talibin oğlu! Sen, her mümin erkek ve kadının mevlası oldun“ buyurmuşlardır.
    Şahı Merdan Ali’yi kutlayıp “Sen, her mümin erkek ve kadının mevlası oldun“ diyenler daha sonra bu sözlerinde durmamışlardır yani Hz.Muhammed Mustafa’ya ve Şahı Merdan Ali’ye verdikleri ikrardan dönmüşlerdir. Bu iki yüzlülüğün arkasında yatan yeğane sebep ise, Arap kabile reislerinin tek endişeleri “Gadir Hum” ahdi geçerli olup da Hz.Muhammed Mustafa’nın yerini Şahı Merdan Ali alırsa o zaman Arap kabileleri üzerinde bir daha egemenlik kuramayacaklarını anlamış olmalarıdır.
    Aralarında türlü türlü hileler kurup, planlar düzenleyip, Allah’ın ve Hz.Muhammed Mustafa’nın emri olan “Gadir Hum Buyruğu”nu kısa sürede yok ederek, Hz.Muhammed Mustafa’nın emrini hiçe saymışlardır.
    Arap kabile büyükleri baştan beri, Hz.Muhammed Mustafa’nın peygamberliğini ve O’nun islam anayasasını kabul etmemişlerdir. Etmiş gibi görünmeleri ise, gelişen islamın adı altnda kendi putperesliklerini, örf ve adetlerini geçekleştirmeyi daha kolay yapacakları hesabı söz konusu olmuştur.
    Dolayısıyla din kaygılarını bir yana bırakarak, binbir hileler ve entrikalar çevirerek, Şahı Merdan Ali’nin velilik makamına gelmesine engel olmak, Hz.Muhammed Mustafa’yı ve gelişen islamı yıpratmak olmuştur.Ve başarılı da olmuşlardır. Işte bugün Arap yarım adasında islam dininin perişan bir durumda olması, Emevilerin islam üzerinde oynadıkları oyunun sonucudur...
    Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
    =Seyyid Hakkı=

ความคิดเห็น •