Siiri ilk okudugumda 14 yasindaydim, anlamistim, hissetmistim...zannediyordum... Sene 2024, ne badireler atlattik insanlik olarak; ben kendim, bir insan, bir bir adam, bir koca, bir baba olarak... Yas oldu 35, yolun yarisi, geri donus yok, yilmadan usanmadan hayata karsi savas verdigimi zannederken... yasamayi unuttugumu, yasatmayi unuttugumun (oglumu, esimi, ailemi) farkina vardim. Ve yas oldu 40, "son 5 yilda ne degisebilir ki?" diyemedim bile korkumdan, ama anladim; yasamak ve yasatmak icin yasama karsi savas degil, yasamin yasamaya deger oldugunun. Cok sagol Genco Erkal, bana yeniden, yineden yasamayi hatirlamam icin
Memleket aşkı ile yanarak gitmiştir büyük üstat.Her ülkesini seven vatan sever gibi dünyayı ona zindan etmek istediler,ama hiç bir çile ona ulaşmayacak kadar ulu idi.Bu ülkeyi ve bu insanı yalnızca ve yalınca sevdi
Her umutsuzlukta, her güçlükle karşılaştığımda açar dinlerim. Titrer, güçlenirim. Her dinleyişimde ürperirim içim bir hoş olur. İşte gerçek ölümsüzlük budur.
ya daha 9 yaşında bile olsam ne kadar içten okuduğunu fark ediyorum keşke onun bu gibi şiirlerini gerçek olarak izliyebilsem çok güzel okuyor okulda bile kendi kendime söylüyorum😇
Ipsem senden çok ama çok daha uzun zamanlar yaşadım..sen de böyle olacaksın...uzun yıllar yaşadıktan sonra belki bu dünyadaki serüveni çok daha az fakat çok daha fazla yaşamış senden çok küçük bir insana diyeceksin ki ''..ben de senin gibi düşünüyorum'' ..ben de senin gibi düşünüyorum Ipsem...aynı senin gibi..
Siz ne kadar değerlisiniz... Şiir ne Nazım kim birçok insan bilmezken bir Nazım şiirini en iyi seslendirenden dinliyorsun bu yaşında ve bunun farkındasın. Sizler çok değerlisiniz, sizler güzel günlere açacak olan bir çiçeğin tohumlarısınız....
Böyle bir eser, böyle bir orkestra, böyle bir yazar, böyle bir piyanist ve böyle düşünürleri harcıyan bir dünyada harcanan insanlar olarak yaşamaya devam ediyoruz!
Nazım Hikmet,benim için gelmiş geçmiş en büyük şairdir•Yine de yaşamayı böyle anlatırken,kendisi insanlar daha iyi yaşasın diye çok çok acılar çekmiş olsa da sevdiği birini bu uğurda kaybetmediği için,umutlu•Başkaları iyi yaşasın diye sevdiğini kaybedince o başkalarından nefret ediyorsun,ben böyleyim yıllardır🕊😮
Yalan söylemiyeceğim dinledim yüksek sesle açtım biraz daha bir kaç saniye geçti gözlerimden yere yaşlar süzülmeye başladı her seferinde duygulandırıyor :(
Bu siiri hoca ben 14 yasindayken okudu sacma geldu bir daha dinlemedim dahi simdi 24 yasinda bekar bir anne olarak , bir psikoterapist olarak dinliyorum ruhum titriyor ...... bir kelmenin her zerresini anlamak nedir suanda çözüyorum.
Aslında Türkiye de böyle konserler olabilir ama aileler çocuklara kültür yerine kötü şeyler küfür felan aşılıyorlar iyi bir aile çocuğuna tarihini anlatmalı
Bunu Recep İvedik 5 filmin fragmanının 25 milyon izlenip bu güzeller güzelinin 1 milyon izlenmesinden de çıkarabiliriz... Nitelik en özelinden hem de ama yalın ama sade aynı Nazım gibi...
Öyle çok seviyorum ki bu şiiri. Emeği geçen herkese minnettarim. Bir sürü insan toplanıp tek bir insan olabiliyorlar. Hepsine ayrı ayrı ve bir arada teşekkür eder, Fazıl Say'ın parmaklarına, Genco Erkal'ın ses tellerine ve herkesin ruhuna minnetle şükür ederim. İyi ki varsınız. Nazım kalbimizdesin..
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
bu ne kadar muhteşem bir şey yemin ederim duygulandım tüylerim diken diken... bu kadar muazzam bir eseri hangi insan evladı yazabilir ve okuyan da nasıl bu kadar güzel okuyabilir . tek kelimeyle muazzam bir resital
yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini. diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için, diyelim ki, cephedeyiz. daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu. diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla. yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak… bu dünya soğuyacak, yıldızların arasında bir yıldız, hem de en ufacıklarından, mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, yani bu koskocaman dünyamız. bu dünya soğuyacak günün birinde, hatta bir buz yığını yahut ölü bir bulut gibi de değil, boş bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız. şimdiden çekilecek acısı bunun, duyulacak mahzunluğu şimdiden. böylesine sevilecek bu dünya “yaşadım” diyebilmen için… ~ Nazım Hikmet On Living (own unrevised and unedited translation, 11.29.2014) living shouldn’t be taken lightly, you must take it very seriously like a squirrel, for instance, in other words, without expecting anything else beyond living, in other words, to live as if it were your job to do so. you should take living seriously, to such extent, for example, to be able to die for people, with your arms tied, your back against the wall, or in a laboratory, with your huge eye glasses in your white coat, to die for people whose faces you haven’t seen even once, and even then when no one has forced you to do so, while knowing that living is the most beautiful the most real thing. in other words, you should take living so seriously that you will plant, for example, an olive at the age of seventy, and not at all for thinking to leave it for the children or the like, but rather for not believing in death although you fear dying, because living by far outweighs it. let’s say, we are sick on the verge of a serious surgery, in other words, it is possible not to be ever get up off of the white table. it will, of course, be impossible not to sorrow over leaving a little soon we’ll still laugh at the Bektaşi joke told to us, we’ll still check the weather from the window to see if it had rained, or shall wait impatiently for the latest broadcasting news. let’s imagine, we are at the front for the sake of things worth fighting. it is possible to die right there and then face down at the onset of the first attack. we’ll be aware of this potential with slight anger, but shall maddeningly wonder the end of the war one that may last for years. let’s say, we are in jail, on top of it, our age has reached fifty, and there await eighteen more years for the iron doors to open up. we’ll still continue to live together with the outside, along with that beyond the wall, in other words, its people, its animals, its struggles and its wind. in other words: no matter how and where we are there must be living taking place as were there no dying… this world will be cold, one star among many others, the tiniest, at that, in other words, our whale of a world, a sparkling particle on the blue velvet. this world will turn cold someday, not even like a stack of ice nor like a dead cloud, but rather like a sere walnut it will roll in a vast darkness, on and on. the pain of it will be lived in the now already, the sadness will be felt in the present as well. that’s how this world must be lived in order to be able to say “I have lived”…
Kellerwessel Klaus On Living I Living is no laughing matter: you must live with great seriousness like a squirrel, for example-- I mean without looking for something beyond and above living, I mean living must be your whole occupation. Living is no laughing matter: you must take it seriously, so much so and to such a degree that, for example, your hands tied behind your back, your back to the wall, or else in a laboratory in your white coat and safety glasses, you can die for people-- even for people whose faces you've never seen, even though you know living is the most real, the most beautiful thing. I mean, you must take living so seriously that even at seventy, for example, you'll plant olive trees-- and not for your children, either, but because although you fear death you don't believe it, because living, I mean, weighs heavier. II Let's say you're seriously ill, need surgery-- which is to say we might not get from the white table. Even though it's impossible not to feel sad about going a little too soon, we'll still laugh at the jokes being told, we'll look out the window to see it's raining, or still wait anxiously for the latest newscast ... Let's say we're at the front-- for something worth fighting for, say. There, in the first offensive, on that very day, we might fall on our face, dead. We'll know this with a curious anger, but we'll still worry ourselves to death about the outcome of the war, which could last years. Let's say we're in prison and close to fifty, and we have eighteen more years, say, before the iron doors will open. We'll still live with the outside, with its people and animals, struggle and wind-- I mean with the outside beyond the walls. I mean, however and wherever we are, we must live as if we will never die. III This earth will grow cold, a star among stars and one of the smallest, a gilded mote on blue velvet-- I mean this, our great earth. This earth will grow cold one day, not like a block of ice or a dead cloud even but like an empty walnut it will roll along in pitch-black space ... You must grieve for this right now --you have to feel this sorrow now-- for the world must be loved this much if you're going to say "I lived" ... Trans. by Randy Blasing and Mutlu Konuk (1993)
Yaşım çok kucukken dinlemiştim yıllardır hala dinliyorum ve her sene başka bir anlam çıkarıyorum. Hayat bu işte farkına varmadan mücadele etmeye zorlar ama kendini göstermez kendi güzelliklerini yaşatmaz hayat.. yasadım diyebilmek için ❤
@@sezaiyuyucuoglu3143 Öncelikle 28 yıl değil 15 yıl hapis yedi ikinci olarak 12. yılda serbest bırakıldı ve onu içeri tıkan Atatürk değildi diye düşünüyorum çünkü hapse girerkenki tarih 1938 Mayıs ayı yani tahmin ediyorum Atatürk Hatay'la veya hastalığıyla uğraşmaktaydı. Ayrıca Armanc Avcı Nazım'ı sevmeyen insan değildir dememiş, sevmek için insan olmak yeterli demiş bunlar aynı gözükse de farklı şeyler bir daha bakmanı öneririm.
@@kadirkeles6027 armand adlı kullanıcı "Nazımı sevmeyen insan değildir dememiş, sevmek için insan olmak yeterli demiş." Yorum yapmadan önce dikkatli okuyun lütfen.
Burdaki 12-13 hatta 9-10 yaşındaki çocukları gördükçe mutlu oluyorum, geleceğe olan ülkeme olan ümidim artıyor, benim çocuğum da gün gelir buralarda dolaşır umarım :)
FURKAN İNCİ hayat çok garip dostlar çalışıyorum çabalıyorum ama farkındayım ne elde etsem de yaşadım diyemeyeceğim dünyadan soyutlasam kendimi Derviş gibi gezgin gibi yaşasam diyorum Buda olmaz her şeyin ucunu isteyip herşeyin ortasında bu şehirde olmak gerçekten yıprattı artık eğitim uğraşı para kazanma uğraşı ... umarım yaşadım deriz ne bileyim nasıl diyeceğiz
FURKAN İNCİ içerisi güzel kardeş dışarda güzel bişiler yok bana kafanın içinde yaşıyorsun diyorlar dışarda yaşanacak bi dünya yoktu bende içimde dünya yarattım orada yaşıyorum
Bu kadar inanarak yaşayarak sanat yapan ekrandan bile insani icine ceken genco erkalindan fazil sayina kimse daha gelmez bu ulkeye. Kiymetlisiniz. Hele Nazim.....
Sanat nedir, neden yapılır? Sanatçı kimdir ve nasıl sanatçı olunur? Bütün bu soruların cevabı bu muazzam performansta bence. Başta Nazım Hikmet gibi bir üstada ve Fazıl Say gibi bir müzik dehası olmak üzere buradaki eserde emeği geçen herkese teşekkürler. Ellerinize ve emeğinize sağlık 👏👏👏
Sözler kifayetsiz kalıyor bu radde de. Tekrar tekrar dinlesem de hep aynı duyguyu veriyor, ağlayacak seviyeye getiriyor hatta bazen ağlatıyor da.. Bizim gibi kültürlü insanların çoğalması ve insanlığın daha iyi bir hale gelmesi dileğiyle.. Daha sonra tekrar bakmak koşuluyla tarih bırakıyorum. 29.09.2018
Hayatı sorgularken ölümle...yaşamanın anlamını unutmuş ya da kaybetmiş bir durumdayken seyrettim yeniden....Teşekkürler............
3 ปีที่แล้ว +3
2021 şubat gece 04:18. Dünya en zorlu zamanlarından geçiyor. Hepimiz odalarımızda küçücük kara kutularla bağlanıyoruz yaşama. Yaşadım diyebilmek için ümitsizliğe düştüğümüz şu anlarda işte buradayız. Çıldırasıya merak ettiğimiz hayatımız için umut almaya geldik. Şu eser tüm kaygılardan uzaklaştırıyor. Tak kulaklığı, kapat gözleri. Nerede istersen ordasın.
Yaşlanma fobisi olan bi insanım..Ölüm korkum da var .Kendimden değil yanlış anlaşılmasın sevdiğim herhangi birinin ölmesinin korkusu var .. kendimde ölümden korkuyorum o ayrı BU şiir çok şey ifade ediyor bu yüzden benim için Keşke bu orkestrayla canlı dinleyebilseydim
cok güzel bir şiir ve çok güzel seslendirilmiş ama bu ogretmenimize sürpriz veda hazırlıyoruz ve en sevdiği şiir bu fon müziği arıyorum hiç güzel fon müziği yok
Aspendos, Antalya..bu konserden 15 dakika once elektrikler kesilmisti..hep bir agizdan "karli kayin ormani" soyledik..
Ben de ordaydim ,hayatımın en güzel anıydı. Yıldızlar...
@@gurisozen6454 muhteşem anılar biriktirmissiniz 17 yasimdayim genco erkalı dinlemeden buyumek istemiyorum
öylesine kıskandım ki bu yorumu..
@@melsaaytar1089 ben de
muhteşem bir şey ya çok isterdim orada olmayı
Bu parçayı hala dinleyen entellektüel insanların olması insanlığın geleceği olduğunu gösteriyor
Hala varmı dinleyen ? 😊
@@user-cj5li4fz4hvardır belki belli mi olur
@@user-cj5li4fz4h olmaz mı
@@user-cj5li4fz4hvar varr
Burdayız✋️@@user-cj5li4fz4h
Siiri ilk okudugumda 14 yasindaydim, anlamistim, hissetmistim...zannediyordum...
Sene 2024, ne badireler atlattik insanlik olarak; ben kendim, bir insan, bir bir adam, bir koca, bir baba olarak... Yas oldu 35, yolun yarisi, geri donus yok, yilmadan usanmadan hayata karsi savas verdigimi zannederken... yasamayi unuttugumu, yasatmayi unuttugumun (oglumu, esimi, ailemi) farkina vardim. Ve yas oldu 40, "son 5 yilda ne degisebilir ki?" diyemedim bile korkumdan, ama anladim; yasamak ve yasatmak icin yasama karsi savas degil, yasamin yasamaya deger oldugunun. Cok sagol Genco Erkal, bana yeniden, yineden yasamayi hatirlamam icin
Ilk dinledigim de 13-14'tum simdi 19
bi dinleyeyim,titreyip kendime geleyim diye açıp duruyorum..
:) bende hemde tekrar tekrar
Yorum hoşuma gitti
@@ayselnovruzzade33hala yaşıyor musun 4 yıl önce çocuktum daha siz bu dert leri çekerken ben çocuktum şimdi sizin gibi dert çekiyorum 21 yaşındaydım
@@ayselnovruzzade33 yaşıyor sun hala demek oluyor
Boyle bir eser birakan, gozu acik gitmez arkadas..
Sen kesinlikle haklısın.
Böyle bir eser bıraktıysa hiç gitmemiştir
Ne Zamana ait bu video
Memleket aşkı ile yanarak gitmiştir büyük üstat.Her ülkesini seven vatan sever gibi dünyayı ona zindan etmek istediler,ama hiç bir çile ona ulaşmayacak kadar ulu idi.Bu ülkeyi ve bu insanı yalnızca ve yalınca sevdi
Gerçek terapi bu ışte...Teşekkür ederim büyük ustalar...Harikasiniz.
fatma demir gerçekten ilaçlardan daha üstün yaşama aşkı ile doluyor insan
Ben 72 yaşındayımve bugünlerde Zeytin Fidesi dikeceğim
Diktin mı abi
abi ölmedin dimi
@@ddd7848 gulursem carpilirim o nasil soru
@@Uriel_. ya abi ölmediyse 74 yasinda bi ayagı çukurda abinin o yüzden sordum
Allah uzun ömürler versin abi
Her umutsuzlukta, her güçlükle karşılaştığımda açar dinlerim. Titrer, güçlenirim. Her dinleyişimde ürperirim içim bir hoş olur. İşte gerçek ölümsüzlük budur.
Bende de aynı, bir de Ahmet Arif-Andolu şiirini dinlerim.
merci
ya daha 9 yaşında bile olsam ne kadar içten okuduğunu fark ediyorum keşke onun bu gibi şiirlerini gerçek olarak izliyebilsem çok güzel okuyor okulda bile kendi kendime söylüyorum😇
İpekgül Yeşim teşekkür ederim benimle aynı fikirleri düşünmen beni mutlu etti
İpekgül Yeşim bencede haklısın
Ipsem senden çok ama çok daha uzun zamanlar yaşadım..sen de böyle olacaksın...uzun yıllar yaşadıktan sonra belki bu dünyadaki serüveni çok daha az fakat çok daha fazla yaşamış senden çok küçük bir insana diyeceksin ki ''..ben de senin gibi düşünüyorum'' ..ben de senin gibi düşünüyorum Ipsem...aynı senin gibi..
Siz ne kadar değerlisiniz... Şiir ne Nazım kim birçok insan bilmezken bir Nazım şiirini en iyi seslendirenden dinliyorsun bu yaşında ve bunun farkındasın. Sizler çok değerlisiniz, sizler güzel günlere açacak olan bir çiçeğin tohumlarısınız....
anneler babalar ne güzel çocuklar yetiştiriyor...
Bir piyanist nasıl ilk 15 saniyede bu kadar etkisi altına alabilir.. Kapıyı aralayıp içeri çekiyor adam.
Bunu insanlığa armağan ettiğiniz için teşekkürler...
Duygusu olan izlemesin arkadas. 40 kere izledim 40 kere agladim.
iyiki doğdun Nâzım...kaptirmiyorsak kendimizi kedere yaşamak ağır basiyorsa umutla bakabiliyorsak yeni güne senin de payın var ....
Böyle bir eser, böyle bir orkestra, böyle bir yazar, böyle bir piyanist ve böyle düşünürleri harcıyan bir dünyada harcanan insanlar olarak yaşamaya devam ediyoruz!
Nazım, 113 yaşında. Nice 113lere mavi gözlü dev adam!
Ne zamana ait bu video
Genco Erkal.. Sen başımıza gelen en güzel şeylerden birisin!
Olum Nazım yazdı tabi güzel olcak
@@da_kpln Nâzım yazdı elbette çok güzel. ama yorumlamak bambaşka bir şey...
on kere, yüz kere, bin kere dinlesem/izlesem de gözyaşlarım yerinde duramıyor çünkü, Yaşadım diyebilmem için ...... 👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏
Tüm Sincaplara Merhaba
Kangaroo1ist Merhaba
😕😐😑
Merhaba
Cox beyenirem bu shehiri...Nazim Hikmet Allah rehmet elesin..Azerbaycandan sevgiler
Alp Yavuz sizin düşüncenize saygı duyuyorum ancak teşekkür ederim deseniz daha iyi olmazmıydı
Nazım Hikmet,benim için gelmiş geçmiş en büyük şairdir•Yine de yaşamayı böyle anlatırken,kendisi insanlar daha iyi yaşasın diye çok çok acılar çekmiş olsa da sevdiği birini bu uğurda kaybetmediği için,umutlu•Başkaları iyi yaşasın diye sevdiğini kaybedince o başkalarından nefret ediyorsun,ben böyleyim yıllardır🕊😮
Yalan söylemiyeceğim dinledim yüksek sesle açtım biraz daha bir kaç saniye geçti gözlerimden yere yaşlar süzülmeye başladı her seferinde duygulandırıyor :(
Ozan Delice her seferinde gözyaşlarım eşlik ediyor bana da ama umut dolu
Usta'yı vefatının 53. Yılında saygı, sevgi, özlem ve minnetle anıyoruz.
Bu siiri hoca ben 14 yasindayken okudu sacma geldu bir daha dinlemedim dahi simdi 24 yasinda bekar bir anne olarak , bir psikoterapist olarak dinliyorum ruhum titriyor ...... bir kelmenin her zerresini anlamak nedir suanda çözüyorum.
"Nazım Hikmet 2009 yılında Türk vatandaşlığına kabul edildi!"
Kocaman bir rezillik benim için
Ne utanç , ne utanç
Tears on my eyes in every moment when I read your poems ..great Poet Nazım Hikmet Ran
Aslında Türkiye de böyle konserler olabilir ama aileler çocuklara kültür yerine kötü şeyler küfür felan aşılıyorlar iyi bir aile çocuğuna tarihini anlatmalı
Bunu Recep İvedik 5 filmin fragmanının 25 milyon izlenip bu güzeller güzelinin 1 milyon izlenmesinden de çıkarabiliriz... Nitelik en özelinden hem de ama yalın ama sade aynı Nazım gibi...
Aspendos tiyatrosu burası
Ben hep anlatiyorum çocuklarıma.
Istiklâl mahkemelerini
İdamları
27 mayısları
Idamları
12 eylülü
İdamları
28 şubatları
Despotları.
Hepsini teker teker anlatarak gerçekleri aşılıyorum.!
gerçekten harika ötesi bir şeymiş ilk defa dinledim kafa dergisinin yaz ajandası sağolsun😂😂 çok muhteşem süper bir eser bırakmış… ❤️🌹
7:38 de koptum remen bu dünyadan uzaya gidiyorum sandim..harika bir çalışma olmuş . bir daha böyle bir konser zor olur bu ülke de artik
her ne kadar çok sistem karşıtı olmasam da size harfiyen katılıyorum
Egemen Erdoğan Lan video 7:37 sen 7:38 de nasıl kopuyorsun sen sahiden uzaydasın adamım
Ömer Faruk Kılıç bu akpliyim demek mi
Ya odevim var yasamaya dair siirini genco abimin seslndurmesiyle yap. Dinledimdeee Allah yardimcim olsun
Alperen Acikgoz bi önemi var mı olup olmamamın
Sözler, müzik, yorumcu... Hepsi muhteşem! Çok yaşa sen Nâzım! İçimizi titrettiğin, yüreğimize dokunduğun için..
hiç bıkmadan, usanmadan.. her sabah uyanır uyanmaz güne bu şaheser ile başlayanlar kaç kişiyiz acaba ?....
Şöyle dünyaya göz atiyorumda böyle bir eser yok
Dunyanin en guzel siiri, Buyuk Usta sagol...
O nasıl bir okumadır öyle? Okumak değil, yaşamak. Nasıl dolmaz gözlerim dinlerken. Muhteşemsin adam, muhteşem. En az Nazım kadar muhteşem.
Öyle çok seviyorum ki bu şiiri. Emeği geçen herkese minnettarim. Bir sürü insan toplanıp tek bir insan olabiliyorlar. Hepsine ayrı ayrı ve bir arada teşekkür eder, Fazıl Say'ın parmaklarına, Genco Erkal'ın ses tellerine ve herkesin ruhuna minnetle şükür ederim. İyi ki varsınız. Nazım kalbimizdesin..
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
bu ne kadar muhteşem bir şey yemin ederim duygulandım tüylerim diken diken... bu kadar muazzam bir eseri hangi insan evladı yazabilir ve okuyan da nasıl bu kadar güzel okuyabilir . tek kelimeyle muazzam bir resital
Bir sincap kadar faydalı olabilsek şu dünyaya ne mutlu bize
Allah sizlere, sağlıklı, uzun bir ömür versin büyük üstad Genco Erkal, Fazıl Say, Zühal Olcay... Muhteşemsiniz. Sanatınıza sağlık...
Size nasıl tesekkur etsem az..bu guzel eser anca bu kadar guzel orkestrayla bu kadar guzel seslendirilebilirdi.emegi gecen herkes cok guzel yaşasın...
Que hermosura, saludos desde Santiago de Chile
Selam
O küçük kız giriyor ya "Yaşadım Diye Bilmen İçin" bitiriyor ora beni.. :) tebrik ederim tüm orkestrayı
sarıp sarıp izliyorum izledikçe farklı duygular hissediyorum varol genco abi
fazil say da dokturmus helal olsun.
Merhaba! I dont understand anything from this but its güzel. Greetings from Maçaristan! .:)
I understand this is bullshit
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…
bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
“yaşadım” diyebilmen için…
~ Nazım Hikmet
On Living
(own unrevised and unedited translation, 11.29.2014)
living shouldn’t be taken lightly,
you must take it very seriously
like a squirrel, for instance,
in other words, without expecting anything else beyond living,
in other words, to live as if it were your job to do so.
you should take living seriously,
to such extent, for example,
to be able to die for people,
with your arms tied, your back against the wall,
or in a laboratory, with your huge eye glasses in your white coat,
to die for people whose faces you haven’t seen even once,
and even then when no one has forced you to do so,
while knowing that living is the most beautiful the most real thing.
in other words, you should take living so seriously
that you will plant, for example, an olive at the age of seventy,
and not at all for thinking to leave it for the children or the like,
but rather for not believing in death although you fear dying,
because living by far outweighs it.
let’s say, we are sick on the verge of a serious surgery,
in other words, it is possible not to be ever get up
off of the white table.
it will, of course, be impossible not to sorrow over leaving a little soon
we’ll still laugh at the Bektaşi joke told to us,
we’ll still check the weather from the window to see if it had rained,
or shall wait impatiently for the latest broadcasting news.
let’s imagine, we are at the front
for the sake of things worth fighting.
it is possible to die right there and then face down
at the onset of the first attack.
we’ll be aware of this potential with slight anger,
but shall maddeningly wonder the end of the war
one that may last for years.
let’s say, we are in jail,
on top of it, our age has reached fifty,
and there await eighteen more years for the iron doors to open up.
we’ll still continue to live together with the outside,
along with that beyond the wall,
in other words, its people, its animals, its struggles and its wind.
in other words: no matter how and where we are
there must be living taking place as were there no dying…
this world will be cold,
one star among many others,
the tiniest, at that,
in other words, our whale of a world,
a sparkling particle on the blue velvet.
this world will turn cold someday,
not even like a stack of ice
nor like a dead cloud,
but rather like a sere walnut
it will roll in a vast darkness, on and on.
the pain of it will be lived in the now already,
the sadness will be felt in the present as well.
that’s how this world must be lived
in order to be able to say “I have lived”…
Kellerwessel Klaus On Living
I
Living is no laughing matter:
you must live with great seriousness
like a squirrel, for example--
I mean without looking for something beyond and above living,
I mean living must be your whole occupation.
Living is no laughing matter:
you must take it seriously,
so much so and to such a degree
that, for example, your hands tied behind your back,
your back to the wall,
or else in a laboratory
in your white coat and safety glasses,
you can die for people--
even for people whose faces you've never seen,
even though you know living
is the most real, the most beautiful thing.
I mean, you must take living so seriously
that even at seventy, for example, you'll plant olive trees--
and not for your children, either,
but because although you fear death you don't believe it,
because living, I mean, weighs heavier.
II
Let's say you're seriously ill, need surgery--
which is to say we might not get
from the white table.
Even though it's impossible not to feel sad
about going a little too soon,
we'll still laugh at the jokes being told,
we'll look out the window to see it's raining,
or still wait anxiously
for the latest newscast ...
Let's say we're at the front--
for something worth fighting for, say.
There, in the first offensive, on that very day,
we might fall on our face, dead.
We'll know this with a curious anger,
but we'll still worry ourselves to death
about the outcome of the war, which could last years.
Let's say we're in prison
and close to fifty,
and we have eighteen more years, say,
before the iron doors will open.
We'll still live with the outside,
with its people and animals, struggle and wind--
I mean with the outside beyond the walls.
I mean, however and wherever we are,
we must live as if we will never die.
III
This earth will grow cold,
a star among stars
and one of the smallest,
a gilded mote on blue velvet--
I mean this, our great earth.
This earth will grow cold one day,
not like a block of ice
or a dead cloud even
but like an empty walnut it will roll along
in pitch-black space ...
You must grieve for this right now
--you have to feel this sorrow now--
for the world must be loved this much
if you're going to say "I lived" ...
Trans. by Randy Blasing and Mutlu Konuk (1993)
hasan huseyin only people that really have a brain can understand this not like you I mean
Bu nasıl bir şeydir abi ya...
Bu ülke bu tür insanlarla güzeldi...çok yanlış tercihler yaptık çok..çok geç anladım..çok geç..:(((
Yaşım çok kucukken dinlemiştim yıllardır hala dinliyorum ve her sene başka bir anlam çıkarıyorum. Hayat bu işte farkına varmadan mücadele etmeye zorlar ama kendini göstermez kendi güzelliklerini yaşatmaz hayat.. yasadım diyebilmek için ❤
Nazım'ı sevmek için insan olmak yeterli.
Armanc Avcı
Eee madem öyle , onu vatan hainliğinden 28 yıllığına içeri tıkan Atatürk insan değil demek !!
Ne dersin ??
@@sezaiyuyucuoglu3143 Öncelikle 28 yıl değil 15 yıl hapis yedi ikinci olarak 12. yılda serbest bırakıldı ve onu içeri tıkan Atatürk değildi diye düşünüyorum çünkü hapse girerkenki tarih 1938 Mayıs ayı yani tahmin ediyorum Atatürk Hatay'la veya hastalığıyla uğraşmaktaydı. Ayrıca Armanc Avcı Nazım'ı sevmeyen insan değildir dememiş, sevmek için insan olmak yeterli demiş bunlar aynı gözükse de farklı şeyler bir daha bakmanı öneririm.
Nazım a moskof virüsü diyen ırkçı faşist barbar atam atatürk insan değil yani?
@@kadirkeles6027 armand adlı kullanıcı "Nazımı sevmeyen insan değildir dememiş, sevmek için insan olmak yeterli demiş." Yorum yapmadan önce dikkatli okuyun lütfen.
Potu artırıyor ve diyorum ki nazım ı sevmek için nefes almak kafi...
Nazim Hikmet bir deyerdir. Nazım Hikmet okumak bir gelenek , bir adet , bir ibadet olmalıdır.
Cok seviyorum bu adami agzina yüregine saglik
11 yaşındayım Türkçe hocam önerdi çok güzelmiş teşekkürler Çağla öğretmenim
12 yaşındayım ve 9 yaşımdan beri Nazım Hikmete bayılıyorum
Umarım youtube'un çöplüğünde kaybetmeyiz sizleri yoksa burdakinden daha beter olucagız
Ne kadar güzel.. böyle devam, hep beraber sanatla yaşayalım..😊
Zxxkdkdmd Lflfldlld geleceğimiz
sizlersiniz bırakmayın yaşamayı ☺️👌
Harikulade...Tüm sanatçıların emeğine sağlık.
ne estetik ne güzel ne dingin.. harikulade.
Tüylerim diken diken .Kelime bulamıyorum.👏👏👏👏👏👏👏
Damardan bedavaya hayat ve umut veriyor bu şiir...
10-11 yıldır sıkılmadan dinliyorum. İyi ki varsınız üstadlar ❤
Çok güzel bir anlatım ancak bu kadar güzel olur...
Çok güzel. Keşke herkes izlese ve değerlerimize sahip çıksa.
sanirim yillar oncesinde cekilmis bir video genco erkal tek kelimeyle muazzam
Duyduğum en anlamlı ve en güzel şey. Sevgiler Nazım.💎🌹
iki mükemmel insan büyük usta yı çok güzel yorumlamis
Bu eseri beğenmeyen insanların hayat damarlarından biri kopmuş.
mukemmel bır sıır ve mukemmel yorum ve ses tesekkurler
Biz sadece dinliyoruz anlamıyoruz, anlasak yaşardık, biz yaşamıyoruz sadece tüketiyoruz, herkes nazım ı dinliyor ama kimse yaşadım diyemiyor...
Yoo ben yaşıyorum bu hayatı🌟
Defalarca dinledim,defalarca dinlemek istiyorum,
VE KAÇ KİŞİ BUNUN FARKINDA.....
azinlik.. cogunlugun istemedigi azinlik :) ama yanlis anlasilmasin, zirâ siyasi cogunlugun degil(oyle anlasilir sonra :)); zihinsel cogunlugun istemedigi Azınlık farkinda :)))
keske orada olsaydım.
ne kadar anlamli, ve güzel.
Genco Erkal ve Fazıl Say'ı dinleyerek.
Nazım Hikmet'i anlamak ve yaşamak.
Yaşattırdıklarını hissetmek.
işte Yaşamaya Dair...
Bu kaçıncı kez dinleyişim, kaçıncı kez okuyuşum, kaçıncı kez anlam yükleyişim bilemedim.Her seferinde farklı umutlar yeşeriyor içimde...☺
Muthis bir paylasim. Bu NHR'in en guzel siiri bence ve bu program ve sanatcilarin performansi ve sunumu da sahane. Cok tesekkurler.
Genco Erkal ve Fazıl Say... Harika insanlar.
Burdaki 12-13 hatta 9-10 yaşındaki çocukları gördükçe mutlu oluyorum, geleceğe olan ülkeme olan ümidim artıyor, benim çocuğum da gün gelir buralarda dolaşır umarım :)
Yaşadım diyebilecek miyiz dostlar ?
+Furkan İnci herkeze
Zaten soruyu asıl yolun sonunda olan adam cevapladığında, senin tabirinle yolun sonunda olan adam yaşıyor olacak. umarım anlatabilmişimdir
FURKAN İNCİ hayat çok garip dostlar çalışıyorum çabalıyorum ama farkındayım ne elde etsem de yaşadım diyemeyeceğim dünyadan soyutlasam kendimi Derviş gibi gezgin gibi yaşasam diyorum Buda olmaz her şeyin ucunu isteyip herşeyin ortasında bu şehirde olmak gerçekten yıprattı artık eğitim uğraşı para kazanma uğraşı ... umarım yaşadım deriz ne bileyim nasıl diyeceğiz
FURKAN İNCİ içerisi güzel kardeş dışarda güzel bişiler yok bana kafanın içinde yaşıyorsun diyorlar dışarda yaşanacak bi dünya yoktu bende içimde dünya yarattım orada yaşıyorum
hayatta belki bizim gibiler de vardır, onları arayalım o zaman. belki buluruz.
Tek kelimeyle mükemmel.O zamanda , o ortamda,o havayı teneffüs etmeyi ne çok isterdim!
Bu kadar inanarak yaşayarak sanat yapan ekrandan bile insani icine ceken genco erkalindan fazil sayina kimse daha gelmez bu ulkeye. Kiymetlisiniz. Hele Nazim.....
Möhtəşəm..🌈
Titreyerek hissettimm👏👏👏
çok rahatlatıcı bütün yorgunluğum akıyor dinledikçe
Soyle guzel duygulari olumsuzluzlestiren insanlarin cok daha fazla unlu olmasi lazim. Eserin yorumlanmasi HARIKA! Siseyi acmamak icin zor duruyorum.
Sanat nedir, neden yapılır? Sanatçı kimdir ve nasıl sanatçı olunur?
Bütün bu soruların cevabı bu muazzam performansta bence.
Başta Nazım Hikmet gibi bir üstada ve Fazıl Say gibi bir müzik dehası olmak üzere buradaki eserde emeği geçen herkese teşekkürler. Ellerinize ve emeğinize sağlık 👏👏👏
Exquisite. Memorable.
Çok başarılı... Çok sevdim..
yaşadık... tüyler diken diken ve gözlerimiz buğulu şu anda :)
Ne güzel anlatmışsınız...
NAZIM HIKMET-GENCO ERKAL -FAZIL SAY👌✌
Muhteşem tek kelime ile
Büyük ustalar sizler olmazsanız Ne olurdu bizim halimiz güzelliklerden mahrum kalırdık iyi ki varsiniz
Sözler kifayetsiz kalıyor bu radde de. Tekrar tekrar dinlesem de hep aynı duyguyu veriyor, ağlayacak seviyeye getiriyor hatta bazen ağlatıyor da.. Bizim gibi kültürlü insanların çoğalması ve insanlığın daha iyi bir hale gelmesi dileğiyle.. Daha sonra tekrar bakmak koşuluyla tarih bırakıyorum. 29.09.2018
Sen ne güzel bir şiirsin 💕
Tüylerim diken diken oluyor dinlerken ..
Hayatı sorgularken ölümle...yaşamanın anlamını unutmuş ya da kaybetmiş bir durumdayken seyrettim yeniden....Teşekkürler............
2021 şubat gece 04:18. Dünya en zorlu zamanlarından geçiyor. Hepimiz odalarımızda küçücük kara kutularla bağlanıyoruz yaşama. Yaşadım diyebilmek için ümitsizliğe düştüğümüz şu anlarda işte buradayız. Çıldırasıya merak ettiğimiz hayatımız için umut almaya geldik. Şu eser tüm kaygılardan uzaklaştırıyor. Tak kulaklığı, kapat gözleri. Nerede istersen ordasın.
Yaşlanma fobisi olan bi insanım..Ölüm korkum da var .Kendimden değil yanlış anlaşılmasın sevdiğim herhangi birinin ölmesinin korkusu var .. kendimde ölümden korkuyorum o ayrı
BU şiir çok şey ifade ediyor bu yüzden benim için
Keşke bu orkestrayla canlı dinleyebilseydim
Kalbim parçalanıyor her duyduğumda.
cok güzel bir şiir ve çok güzel seslendirilmiş ama bu ogretmenimize sürpriz veda hazırlıyoruz ve en sevdiği şiir bu fon müziği arıyorum hiç güzel fon müziği yok
Bu müzik degil sanat 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
3. kez dinliyorum ardı ardına Ey ! Mavi gözlü dev seni sevdiğim gibi sende bizi sev .
Şimdiden acısı çekilecek bunun, duyulacak mahzunluğu şimdiden...
Gözlerimi yaşartıyor bu şiir her seferinde arkadaşlar yaşamın kıymetini bilin.